19 Aralık 1949 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4

19 Aralık 1949 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayfa 4 YENİ İSTANNUL Siyasi meseleler ve muhabir mektupları W Amerika mektubu Bu hafta Amerikadaki hâdiseler U hafta Amerikada, — Amerikan 've dünya umumi efkârını - çok yakından alâkadar eden — bir Hüdise oldu. Bunlardan biri, Amerika: Bin günde 15 milyon dolar açık verdi: Hinin tesbit edilmesidir. Diğeri ise Tru Man'ın ocak ayında vereceği nutukta, Marshall plânı ve askeri masrafları kısmak teklifini ortaya atacağı rivaye- tidir. Avrupaya yapılan yardımın azal-| ftılmasına esas sebep bütçe acıkı Makin beraber Avrupa memleketlerinin #konomik bir anlasmaya varmakta ge- gikmeletinin de tesiri olduğu ihaas edi. diyor. * 'EW JERSEY senatörü A. Smith, Japonyaya gidip - Mac Arthür ile yaptığı konuşmadan sonra Formo x x #özleri sarfetmekle politika — hayatına atılmış oluyor. * IHTDM Ameleleri — Sendikasının komünist başkanı, Avustralya do ğumlu Harry Bridkes'e karşı açı Jan dâvaya bu hafta devam edilmiştir. İddlaya göre, Eridges 1045 senesinde “Amerikan tâbiyetine geçerken komünist olmadığı seklinde hakikate aykırı - bir ifade vermiştir; böyle yalan beyan ise Amerikadan ihracı mucip bir sebeptir. Bu vesile ile dinlenen bir. gahide, J. Schomaker'e göre Harry Bridges daha 1083 genesinde Komünist Partisinin ka- yıtlı bir Âzası imiş. Mühakeme/ Brid Bes'in aleyhinde bir cereyan takip et Mmektedir. * U arada Amerika Cumhurbaşkan Muavini A. Barkyley'in genç bir kadınla evlenmesi — memlekette hülâ neşe ve heyecan uyandırmaktadır. “Yenl evlller New-York Metropolitan O. perasına biraz geç girdikleri vakit halk le beraber sahnedeki artistler de du: Tarak kendisini alkışlamaya başlamış- Tardır. * ENPHİS şehrindeki Commerelal Appeal gazetesi, geçen hafta, 10 yaşındaki Betty Lou Malburs'den Aaldığı mektubu neşretti. Son - derece #ade ve samimi bir ifade ile yazılan bu. Mektup Amerikada büyük bir heyecan uyandırmıştır. Betiy Lou sağ elindeki bir iltihabı rontgenle tedavi ettirmeke Çalıştığını, bunda muvatfak olunamaz #4 elinin kesilmesi icap edecekini söy. ledikten sonra kendisi için dua edilme- #ini rica etmektedir. Şimdi Amerkada- Ki bütün kiliseler ve dizer dini mabe derde halk Betty Lou için dua ediyor. İsveç tarafsız kalamaz Başkomutan, bir harp halinde İsveçin tarafsız kalamıyacağını bildirdi Stakholm — (Hususl Lbb . bildiriyor) Başkumandanı muhabirimiz İsveç “Ordusu General Jüng, Lündi Üniversitesi — talebelerine bir nutuk Vererek, — doğu ile batı arasında — bir Harp olduğu takdirde İsveçin maruz Kalacağı tehlikeleri gözden geçirmiş-| 'tir. Bütün şimal memleketlerinde bü- 'yük alâka toplıyan bu nutkunda Ge- Deral, böyle bir harp halinde İsveçin bitaraf — kalabilmesi — ihtimallerinin #maaleef çok az” olduğunu söylemiş. tir. Zira o zaman her iki tarafın da' İsveçe ait bazı toprakları — ele geçir- Mek istiyeceklerini, Batı devletlerinin İskandinavya üzerinden geçerek, Do- #unun mühim istihsal merkezlerini tah Fip etmeleri lâzım geleceğini sözlerine. flâve etmiştir. Baltık denizinin cenu- bundaki ordular üzerine de taarruz et mek için, İsveçin mühim hava yol larından faydalanmanın zarurl olduğı Nu izah eden General Jüng; “Diğer t raftan Rus denizaltı — filolarının ser- bestçe harekti de, Norveçte veya Bal 'ftık denizi methalinde Üsler kurabi Melerine bağlıdır. İşte doğu ile batı-| zün karşilıklı kuvvetleri, bu üsler ve geçitler için birbirleriyle yarışıp mü- Cadele etmek zorundadırlar.” demiş ve #özlerine şöyle devam etmiştir eç için en büyük tehlike, Takan- Ginavyanın — stratejik ehemmiyetini gözönünde tutan Rusyanın muhtemel Bir harbe hazırlık olmak üzere, İsve- çin bünyesini — kendi görüşüne — göre Yanzime kalkışması, hattâ memleke- timizi işgale teşebbüs etmesidir. Mi yarlığımızın bahis mevzuu olduğu böy- de bir ihtimale karşı hazırlıklı bulun. Talıyız, İsveç, ne kadar küvvetli o- Jürsa olsün, hasminin / Üstünlüğüne Uzun müddet /dayanamıyacaktır.” Bu vaziyette bize ne kadar zaman sonra yardım edilebileceğini de kimse kesti. Temez. O zaman İsveçin taktiği, zi man kazanmak, oynak ve oyalayıcı bir müdafaa sistemi kurmak, topyekün bir mükavemet ve çete harpleriyle düş- manı yıpratmak olmalıdır. Bugün kö. tü teşebbüslere karşı en miessir çare, Milletimizin sarsılmaz bir istiklal aş kıdar.” Almanya ile Amerika Hariciye Nezareti takip edilecek siyasi ve (1 mufassal bir tal Bad Tölz (Almanyadaki husust mu habirimiz Rechenberg bildiriyor)— A- merikanın Batı Almanyada, daha doğ. rusü Amerikan Işgal bölgesinde tat bik edeceği — siyasi ve iktisadi program mufassal bir talimat halin- de Amerikan Yüksek Komiseri Me Clay'e — bügünlerde tevdi — edilmiştir. Amerika — Haricile — Nezareti kana: liyle verilen ilk talimat budur. Şim- diye kadar bu gibi direktifler, Ame- rikan Harbiye Nezareti — tarafından yerilirdi; şu var ki, Amerikanın — Al- manyadaki — mümessilliğine — General Me. Clay'den sonra bir Yüksek koml- serin tayini üzerine, Harbiye Nezare- tinin, siyasi ve iktisadi — meselelerin tanzimi hususunda artık - salâhiyeti kalmamıştır. Çok mufassal olduğu söylenilen ta- İlmatın teferrülatı hakkında henliz ma- lümat alınamamıştır. Me Clay, tali- Matı ancak birkaç gün içinde tetkik edebileceğini beyan etmiştir. İyi ha- ber alan mahafilin söylediğine göre, yeni talimat, fevkalâdeden değişiklik- leri mucip olmiyacaksa da, İşgal dev. leltlerinin yazın ilân ettikleri işgal sta- tüsünün temin ettiği kolaylıkları da genişletecektir. Söylendiğine göre Ame rikan Hariciye Nezareti, talimatı teb- J€ etmeden evvel, Amerikanın yeni statü ile Almanyaya tanımak istediği haklar hakkında İngilizlerle Pransız- Jara malümat verebilmek için, Hari- eiye Nazırlarının - Paris - toplantısını beklemiştir. Yeni talimat, Amerikan işgali altın daki Almanlara, “Alman Demokrat Cumhuriyeti,, ve Sovyetler tarafından hukukan tanınmış hürriyet ve istiklâli fillen verecektir. Bu, bilhassa, iç poli- geçirilmesi icaj Washington, — (Husust — muhabiri- miz H. G, Martin'den telçrafla) Atom meselesi, iki muhtelif cepheden Washington'da yine günün mevzuu ol muştur. İlk plânda, İngiltere ve Ka- 'nada ile, Müttefiklerarası bir. atom çalışma birliği Kurmak Üzere hararet: Ji müzakereler yapılıyor. İkinci plânda 've tahmini olarak, atom sahasında Rusyaya karşı takınılacak tavır hak- kında Truman yakın idarecileri ara: #ındaki gizli münakaşalar geliyor. Bü: tün dünya devlet adamlarını kâbus içinde birakan atom bombasının bir gün bilfüil zararsız hale - konulacağı hususundaki Ümitler, hentiz Ameriki 'da kaybolmamıştır. İşte aynı mesele: nin iki cepheden görünüşünün hulasası budur. Washington'da İngiltere ve Kanada ile yapılan müzakerelerde İngiliz dev. let adamları, bu iş için lüzumlu olan Muazzam gayretlere rağmen, kendi atom bombalarını İngilterede imâl e- decek şekilde tertibat almak istedik. lerini açığa vurmuşlardır. Amerikan Hükümeti ise, bu. falep karşısında mütereddit bulunmaktadır. ve fikirler birbirinden ayrıdır. Askerl şahsiyetler, Amerikanın, a- Masını tercih etmektedirler Ciler, / İngiltereye —daha fazla — ator bombası tahsis edilmesine, fakat İn . Bu idare Amerikadaki hususi muhal Almanyadaki hususi muhabirimizden sulh haline geçme hazırlıkları ti Amerikan işgal bölgesinde iktisadi yeni program için nat hazırladı. tika ve ekonomi Üzerinde henüz de- vam eden bazı kontrollerin kaldırılma- # hususunda böyle olacak ve federal devletlerle amme müesseseleri, bu ba- lardır. Yent talimat, mekte ve daha geniş serbenti naktadır. Şu var ki, esaslı bütün t tanı: suslarında, gibi, nin müvafakatini almakla kalacaklardır. Yeni talimatın federal — devletler, — eskisi lerine 1sdar edilecek yeni merikan rudan doğrüya müessir beraber, Me Clay ile 'cak konuşmalara, bilhassa ile sulh — halinin tanı hali, ancak/ Cumhur Başkanı Truman tarafından resmiyete konulabileceğin- hareket için şimdilik, münasip bir fır- sat beklenmektedir. imiz bildiriyor Mütehassıslar, Truman'a, atom siyasetinin tekrar gözden geçirilmesini tavsiye ettiler Fakat, bunun için, Amerikan kanunlarının da gözden ıp edecek mi? Ju bütün atomların yine Amerika ta- rafından imâl edilmesine taraftar gö. Tünüyorlar. Buna mukabil ilmf ve si- “yasl çevreler, daha geniş düşünmekte ve araştırmalarını ilerletmek ve istih. Ballerini imkân dahiline koymak Üze. Te, atom sırrına ait bütün malümatın İngiltereye — verilmesini tavsiye et Mmektedirler. - Müttefikler arasında tom sırrına ait malümat ve ifşantı alıp vermek hususunda hükümetin sa- Tâhiyetleri Amerikan — milif kanunle yında tasrih edilmediği için, İngiltere bu müzakerelerde isteğini daha şid- detle ileri sürmektedir. İngiltere ve Kanada ile Amerika rasındaki muahedeler bu ay sonunda hitam bulduğu için, bütün alâkadar Jar, bu müahede hüktümlerinin yeni- 'den gözden geçirilmesi lüzumu üze. rinde duruyorlar. Fakat yapılacak tâ- dilât, Amerikanın milli kanunlarında da değişikliği icap ettirecek — olursu büyük güçlüklerle karşılaşılmış ole caktır. Atom mevzuunda Rusyaya karşı gü- İdülen siyasette de €en mühim mesele budur. Başkan Truman'a atom mese- lesine dair tavsiyelerde - bulunmakin İmükellef olup, atom ilminin - bütün meşhur. bilginlerini bir araya topla- İyan Mütehassıslar Komitesi, Amerika Hükümetine, atom Siyasetinin son va- Bilterenin milli savunması için lüzum. Yazan: Pat Prank İziyetlere göre ayarlanması icap etti. ini bildirmiştir. MRESCE KU | Zürri kımdan tamamen istiklâl kazanacak- g#imdiye kadar ta- zunan hakların tesçili ile iktifa etme. Fi ve iktisadi meselelerle emniyet hu: Yüksek komiserin ve teşkilâtı. mükeller hükümleri, her ne kadar yalnız Batı Almanya- federas. Amerika bölgesi için mute- teber ise de, İngiliz ve Fransız bölge: talimata esns teşkil etmesi de muhtemeldir. A- politikasında hâsıl olan bu yeni cereyan, Amerikan Yüksek Ko- Miseri ile Federal hükümet arasında- Kİ münasebetlere, her ne kadar, doğ- olmamakla Başbakan Ade- naver arasında bundan böyle yapıla. Almanya hazırlıklarına mütedair olacak temaslara, bu. tali- tedikleri malümdür. Şu var ki, sulh den, neticeleri çak geniş olan böyle bir | EDEBİYA SANAT ! Kurultayı münasebetiyle | V ahe “DiL inkilâbı, 'baylanetcından. beri: res Mmi ağızdan ilk insaflı, vukuflu Ve u- || — son günlerde simdiki Mülii Eğitim 1 İ| — Bakanı” söyledi. Forahladık, Eğer “Dil Kurultayı, © sözlerin ana hat Jarı üzerinde çalısır ve eğer teşki Jâtta Bir değişikliğe imkân varsa BU değisikliği 'yine © sözlere uya. rak yaparsa İüzumlu hedefe, arzu. ladığımız gayeye doğru yürünmün olur. “DİL Kurumun nun bünyesi Ve zihniyeti günün telâkkisine ay kırıdır. N Zira Jisan çalışmaları sadece yelundan çıkmış değil, bir çıkma: za girmiştir. Artık hem geriye dönmeliyiz, hem de en isabetil tar fafa doğrü ilerlemeye - başlamalı. kendi. kendine — nasil bir tasfiye ve terakkiye uürayarak geliştiğini, gittikçe kifayetli - ve Muasır hale gelmek İstidadını göz: terdiğini bildiğimiz esaser zengin Jisanımıza / zoraki' hamle — yaptır. mak> gayretkesliğindedir. Gayret. mat esaslarının hâkim olacağı şüpher || kenlikle” hırpalayıp zedelcdilmiz sizdır. bu'llsan, hakikatle hoyratcasına Nüfuzlu Amerikan — mahfillerinin yardıma: muhta ""'""'" “;"* zesmen Sulh akdine şimdilik imkân || Ye sağlam bir varlığımızdı. Onu olmasa bile, Amerikanın sulh halinin || Ancak Dufak bir yelken açarak ilânında ön ayak olmasını ararla is- || uk lâzm veliyerda'Du yalken yerine biz, Zincire vurularak kır- baçla çalıstıkları zehabını veren hamlacılar kullanmaya kalkıstık; “nefiri-âm, a müracaat ettik. Ve ahenksiz sesler çıkariyor, katı Ve kuru lâflar geveliyor, alnından urap terleri sizarken ne dediği ni bilmiyordu. Türkçenin kökü —nerede olur- in, hangi ülkede dalbudak bulunursa — bulunsun — Ki en İatif dalini yurdu. Müza Uzattı ve en yumusak yap: raklariyle en zarif çiçeklerini yi 'ne Türkiyede açtı. Türkçe, bütün Türk memleketleri arasında hic bir yerin havasından bizimkinde. Hiç kimseye borcu olmayan, yeteri Krallık tacı bazan sazdan kulübeye Dört duvar urasında çok işler olur. Köpekle yatan pireli kalkar. Evlenme, uzun bir pazarlıktır. Bir Tanrın ve bi? çok dostun olsun! Talih, cesur kalblerle arkadaşlık ed Çalınmış bir gerefi geri vermek, vermekten daha güçtür. Çalçeneye inanacağına bari köpeğe Müllet, diliyle yaşar. Çok uzun bir konuşma, pek seyrek zırlanır, Bir barış, yüz savaştan iyidir. İyi bir evlilik, büyük bir saadettir. Deli, ekmeseler bile biter Herkes kendisini akıllı sandığı için Su, aadece günahı temizlemez. Kimseyi aldatmayan, işini başkasını Fazla hayret, bilgisizliğe alâmet. Eğer aklın olsaydı, aklınla öğünmezd Para ile alınmış medih, süslü bir yalı Güneşi sabahleyin değil de akşam v OORRO OK OROROROE OK yetsiz D İnsan, kadını dövmekle pek fazla şeref kazanmaz. Lisanımızın tadı E ngi Refik Halid Karay ki kadar. hazzetmemis / ve hiçbir toprakta yine Türkiyedeki kadar Hal bu merkezdeyken ve iş faz- Ja zorlamaya — hacet ” kalmadan kondi başına yürürken iyi niyetle alrişilen bir 1slah hamlesi çek defa Sopa gibi kullanılarak © yumusak yapraklarla zarif çiçekleri yere düşürdü yahut makasla - budadı. Yerlerine, “pek azı müstesna, ka: balığı, katılığı, rüzgür estikçe Ci kardığı sesinin ahenksizliğiyle göz ve kulak ezası bir takım iptidal Çıngıllar takmaya' kalkıştı. İlimle çalışıldı mı? Bilmiyorum. Fakat zevkle iş görülmediğine minim. Bilhassa / âhenge - kimse kiymet vermedi; kimse / tad ara: madı. Lisan bahsinde esas derdim fad Ve ahenktir. Zira gu kanaattı yim ki türkçemizin öbür. türkçe lere ve birçok ecnebi lisanlara üs. tün Vasfi asırlardan beri elimiz. de armenize edilmis, lezzetli. hale gelmiş olmasıdır. Bizim türkçemiz hem tatlı, hem âhenklidir. Konustuğümuz Tisanda - lüzum- suzluğu göze batan Ve pek uygun kargılıkları bulunan ecnebi keli- Mmeleri elbette azaltacağız; karsılığı bulunmayanların yerlerine elbeti yenilerini koyacağız; eksiklerimizi sibette tamamlayarak tam müte- kâmil bir dil kazanacağız. Fakat bütün bunları yaparken ahenksiz: likten ve tatsızlıktan çekineceğiz; bucak bucak kaçacağız. Peki, bu ahenk Ve tad tarafını kimler bilir. kimler anlar? Ancak aair ve edib gibi sanatkârları Bir Sanatkârın türkçemize “yargıç füzük - ivedin kabilinden ahenksiz Ve tatsız kelimeler sokmasına im- kân yoktur. / Yarınki “Dil Kuru: mu,, Tisanın yalnız kemiklerini çı: karıp kaba saba çatan insanlardan değil, tadını ve tuzunu, sesini ve evimliliğini sezen yüksek zevk sa- hiplerinden de tesekkül etmelidir. Birçok gey arasında ve her şey- Mden önce “Dil Kurumu, na tad ve ahengin İüzümünü düyurmak, ki: Sacası onu zevksizlikten kurtar: Mmak lâzim. Macar Atasözleri kadar zengindir. konar. b l 5 | inant olarak yalansız ha- Bir hasta can çekişinceye kadar, yüz sağlam ölebilir. Başkasının zararından ibret alan bahtiyardır. dir ki, bu kadar deli vardır. Akıllı adam bile günde yedi defa sürçer. a kolayca emniyet edebilir. din. andır. yakti överler. Çeviren: 8. N. ÖZERDİM ünya getii meseleyi ve mütehassısların tekliflerini tetkik etmi lerinin herhangi bir geyi tasvip etmeleri için her servisin 1 icap M 2z MMM GRGOYE T Du — Hayır, dedi, yalnız MAK., mühtelif Genelkurmay- İlk sayfadaki başyazının başlığı şuydu: “Telüşa —sebep Jarın yani Ordu, Deniz, Hava Genelkurmaylarının müssadesi. — yoktur., ni almadıkça hiçbir teşebbüse girişemez. Tabil Genelkurmay * 10 uncu Batı sokağındaki evimize yeniden yerleştik ve — Demek Adam'ı Felix Pell'in oturduğu Columbia Üniversitesine gittim. nihayet ortadan kaldırdınız, Ah! İşi çök iyi idare ettiniz, pek ustaca davrandınız. Müeasif bir kaza, sadece müessif bir ka 18 Aralık 1049 | TEKNİK | p'sarda sanat hareketleri Van Gogh'un yeni bir tablosu ve iki mühim sergi Amerikada “Candelelight,, adlı tab- Jonun meydana çıkışı bu ayın merak- h sanat haberlerinden birini teşkil et- mektedir. Hayatı - boyunca 800 eser birakan V. Gögh'ün, — Willlam Göctz'in köleksiyonunda “Candelelight,, (Kan- di ağığı) adlı bir tablosu bulunmakta İdi. Fakat geçenlerde ressamın yeğe- nİ, Amsterdam — Müzesi Direktörü Sandbere, bu eserin Van Gögh'a ait olmadığını ilân etti. Bir resim müte- hassısı Jacob Bart de la Fallle ise ak- #ini iddla etti. Meseleyi halletmek için Amerikalı resim mütehassıslarını bir araya topladılar. Jüri: “Eserin renk- siz, çizgilerinin zayıf, ve kafa şeklinin Müphem olduğunu, Aleri sürerek bu resmi V. Gogh'a ait olamıyacak ka- dar zayıf bulduğu fikrini ortaya attı. Neticeyi öğrenen V. Gogh'a ait re- isce eser Gaügin'in egzotizmini, ta> savvufa kaçan hissi görüşünü, Paris halkının gözleri önüne serdi. Gaugin'in empresyonizmden — ayrılarak, — resme yeni bir disiplin, bir plâstik — kıymet bir safiyet getirdiği öldükça mühim bir hakikattir. Gaugin aynı zamanda renklerin resimdeki rolünü bir kat da- ha tebarlz ettirerek renme gir de ge. tirmiştir. Ressam, 1891 ve 1893 - senelerinde Tahiti'ye 'yaptığı seyahat neticesinde güzellik mefhumunu bir yana atarak İptidaf kaynaklara dönmeye — gayret ederken bir nevi akademizme daldı. Buna misal olarak şaheserleri addedi- len “Üç Tahitili,, ve “Kırmızı Çiçekli Göğüsler, adlı tablolarını gösterebili. riz. Sergide teşhir edilen tablolar ara- sında, Gaugin'in annesinin 3 portresi, “Lutte de Jacob avec Tange,; “Bon: Jour,, Ve “Monsleur Gaugin,, gibi, res- Samın şlir dolu eserleri mevcuttur. Bu arada Gaugin'in pek meşhur addedil- meyen fakat en canlı — tablolarından biri olan — “İikbaharın Uyanışı,ndan bahsetmeden geçmiyelim. Bu tabio bir. peyzaj içerisinde bir köpek ve iki kızı göztermektedir: Mavi, / beyaz, yeşil, kırmızı, sarı renkler birbirleriyle ka- Tışarak temiz ve güzel bir Ahenk mey- dana getirmiştir Gaugin'in yüzlerce eserini seyrettik- ten sonra sergiden çıkmakta olan in. sanların çoğu, muhakkak ki, “devri. mizin ressamları ” Gaügin'e çok şey borçludurlar,, diye düşünmekteydiler. Başka bir sanat hâdisesine gelince bu, Picasso'nun “Malson de la Pen- a6e,, deki resim sergisidir. Bu sergi Münekkitlerle ressam arasında çetin mücadelelere sebebiyet vermiştir. Bu arada sinirlerine hâkim olamıyan Pi- simlerin mütehassısı De la Fallle, res- | casso, münekkidlerin yaradılış ve mes- mi giddetle müdafaaya başladı Ve bu |lekleri — İcabi “eşek (1), — olduklarını portrenin Tessamın “en büyük,, eser- İsöyliyecek kadar ileri gitmiştir. lerinden biri olduğunu ispata çalıştı. Fakat şimdi herkesin zihninde bir is- tifham kıvrılmış bülünüyor: “Bu bir hile olmasın?,, diyorlar. Gelelim Fransaya: Gaügin'le Pic: 40'nun resim sergileri Pariste bu mev- simin iki mühim sanat hâdisesidir. Gaügin'in sergisi Van Gogh'ün'iki ge- he evvel açılan sergisi kadar beğe- nildi. Bu neticeye pek şaşmamak lâ- Zım, zira Gaugin tarihi kıymeti ve Küzel vasıfları olan bir rassamdır. 'Orangerle,, de teşhir edilen yüz- Bir asır evvel İstan Evvelki gün “Sanat Dostları Cemi- yeti, nde, Refik Ahmet Sevengil ta- rafından bir. konferanas — verilmiştir. 'Osmanlılar Devrinde Opera., mevzu- u konferansında” muharrir, — mühtelir yenbalardan edindiği malümata göre, 1582 senesinde Üçüncü Murat zama- 'funda yapılan şehzadelerin sünnet dü- Bününde 900 hıristiyan köle tarafın. dan bir pandomimalı balet oynandı. ni söylemiş, on yedinei asırda Köp Tülü Fazıl Ahmet Paşanın Venedik 'ten bir opera davet etmeye teşebbüm ettiğini ilâve etmiştir. Bundan başku 1703 de Üçüneli Selim, Topkapı sara: yına bir İtalyan operası davet etmiş, ve açık havada verilen temsilleri bü. tün saray halkı seyretmişlerdi. Fakat, bunlar sade sarayın istifade ettiği temsillerdir. Operanın halk ile doğrudan doğruya teması, 1840 sene sinde başlıyor. Yani bundan 110 sene evvel, O zamanlar Bosko adında biri, İstanbula bir trup getirtiyor, operanın Mmevzuunu türkçeye tercüme ettiriyor ve böylece seyirciler bir fikir edinmi, oluyorlar. Bir hokkabaz olan Bosko, tiyatrosunu 1844 de Osmanlı teben. sından Naum Efendiye devrediyor. ve asıl © zaman, hakiki bir opera fanli- yeti başlıyor. Bu devre, — yangın do- 'de Çeviren: Yaşar Nabi dedim. a meseleyi halletti. Ressamın teşhir edilen eserleri a- rasında en iyileri, karanlık ve hemen hemen tek renk Üzerine — olanlardır. Resim sergisinin birinci salonunda bu- dunan “La chaise ou hibou,, (İskem- lt veya baykuş) renkleri ve tarzı mi- Marisinin sağlamlığı ile göze çarpan tablolardan biridir. Ressamı iyice an- hiyabilmek için eserlerini büyük bir Sabirla tetkik eden bir. münekkid Picasso'nun ruhunu — tamamiyle ik defa olarak bu sergide tanıyabildik, diyor bu'da Opera Hayatı layısiyle kısa bir müddet sekteye u€- radıktan sonra 25 sene- sürecektir ve yine bir yangınla bitecektir. bugün, Be, Naum, Glunda. Hrıstakef geçidi ve çarşısı denilen mahalde tiyatroda faaliyete geçmişti. Tik t sil edilen opera, Donizetti'nin Lukre-ia Borela'sı oldu. Onu, 1845 de Ros nin Sevil Berberi takip etti. 187 se- nesine kadar verilen temsiller aza: n Taa bu ifin eserlerinden ba; Ka Verdi'nin, Bellini'nin muhtelif. opera- ları oynandı. Bu arada, Leonora Y Rigoletto, Ballo in Maskara, Ote Hernani, Makbet, / Traviata- gil manın bütün operaları da gösterile Bu çok şayanı dikkat çeyrek aai devre içinde temsiller haftada üç g iliyordu. Tiyatronun Osmanlı h: leriyle bastırdığı el iânlarında, oyan- şerin mevzuu vardı. Bundan ba: tiyatroya nasil girileceği, — nasıl bilet alınacağı, ve ne şekilde oturulu- ağı hakkında malümat da veriliyor Tıkpi ve el'an bügün Şehir Tiyten sunda programlarda görülen nasihat- lar gibi. -Bu malümattan öğrendiği- mize göre, maalesef bugün bir türlü tatbik edilemiyen bir usul, abonman usülü de mevcut imiş. Yine bir tiyatro Uanından, temsil veren trup hakkında şu malümatı el- de edebiliyoruz. Heyet 6 kadın 8 ere kek artistle, 24 kişilik bir koro ve 45 kişllik bir orkestraya sahiptir. Tiyat- ro binasının üç kat locaları bulundu. Ku, at nalı şeklinde olup havagazı ile aydınlatıldığı da, o zamanın bir gra- vüründe görülür. 1870 senesinde 3500 kadar binanın kül olup yüzlerce insa- 'nin öldüğü büyük yangında ortadan kalkan Naum tiyatrosu ile İstanbul- da devamlı opera faaliyeti sona ere miştir. Fakat bu tarihten — dört beş sena evvel, Gedikpaşada, hâlen Azak sine> masının bulunduğu yerde bir sirk ku- rulmuştu. Soulle adında bir. Belçikalı Beyoğlunda söylememe müsaade edin. bir t im kampına göndereceğiz, olan da budur, sinirlerinizi yatıştırız Homer — Gitmiyeceğim! dedi. Phelps-Smythe köpürdü itememenizin bir kaymeti kalmamız Homer: — Nasil kalmamış, dedi, eğer edecek olursanız, açlık grevi yaparıı val Kipp mâni oldu ve Homer'e dedi — Canım, Adam, mesele çıkarn bana döndü ve dedi ki: mızda kalacak. New-York trenine güzetesinin son basımını aldım. Mar bu saçmalara artık karnımız tok. Şu dakikadan itibaren hayatınız ciddi bir şeydir talim göreceksiniz. Faydası dokunur — Gitmiyecek misiniz? Bugünden itibaren sizin isteyip Phelps-Smythe itiraz etmek Üzere ağzını açarken Gene- Vazifemizi yapıyoruz. Gelin, gitmemiz Jazım. Onu alıp götürdüler. Dışarı çıkarlarker — Unutmayın, Smith, bütün konuştuklarımız yalnız ara- atladım. Vagona binerken bir akşam mi? Delikanlı, size şunu Fakat yordu, Sizi ilkönce orada sağlam bir aakerl ne müsaade edilmesi Tüzumunu bildiriyo bİF nokta bana pek müammalı ve er zamanki hayatımıza başladı a Tazımdır. #im dalma kirişte idi. Umumiyetle telçraflar müphemdi: "M. — yüşianaa Si SİZ Ve arkadaşlarınızda insanlığa kargı bu. Homer sordu: AK, artık Adam'a elkoymuş olduğu için, ilmi araştırmaz — “ÜNNanlıın sebebi ne — Acaba bana küçük bir izin vermek mümkün değil —ların Missisipi infilâkından sonra dünyanın başına —gelen ,"_“wm; karşı mı? İnsanlığa karşı hiç bir düşman- MUŞLE BAD SSİRARÜ, BOĞUURDa. Mütarnimi. Gesindi, lğim yök. Hayatımı insanlık hizmetine vakfettiğime ka- Phelpa-Smythe ACAK,, tahslsatının artırılmasını ” İstiyor ve müsper — MEM Yök Hayatımı insanlik hizmetine vaktettiğime. Ka YNT Ha zömel ji bir neticeye varılmak isteniyorsa teşkiltının genişletilmesi: — Sllm. 8 cağı 'bu da Harp Bakanlığından çıkan bir takım. sö gize, Tam size Jazım — tilerdi. Evvelâ küçük bir. haber, Harp — Bakanlığının . Washington'daki hizmetinden — bitap düşen Adam'ı güne lenmek ve dinlenmek için — Florida'da Blandine — kampına göndermiş olduğunu bildiriyordu. Genelkurmay şefleri. top- dantile 1 hakkında da bir sürü haberler vardı. Bu toplantı. Jarda mühtelif mevzular, bu meyanda kutüp bölgesi ma- /le Bay Adam meselesi — görüşülmüştü. Harp Ba- nevralariy madığıni | ta bulunmi Günün canımı sıkmaya devam izah ettiyse de Bay " birinde 1 Merih yıldımı kinleri dünyamızı İstilâya başlamışlar gibi heyecanla konu: kanlığı kutup manevralarının herhangi bir devlete karşı ol Adam hakkında. biçbir Ki #üyordu: Harp Bakanlığı, Milli Araştırma Konseyinin B. mayın, biz sadece makerce — Adam'ı kimıflaştırmış olduğunu Cumhür Başkanına haber vermiş. Milli Araştırma Konseyi bunun bir kaza eseri oldu. gunu: iddin Phelpa-Sinythe a ediyormuş. Harp Bakanlığı da bunün sir * kaza eseri olduğunu kabul ediyormuş, Cumhur Başkanı da bu hu: gusta muti Teletor mediğimi ngeti göyleydi: #ini mahal abıkmış. İşde kimsenin bir Bun'u taksiri y n çaldı. J. C. Pogey'di. Haberlei #orüyordu. Evet, dedim, O halde lli bakımdan belirtmenin b — Nasil mahalli bakımdan ? MÖL MN ellyar — Bir çok bakımlardan, dedi, MLA.K. 8. D. suya düştüt bazılarının New.York'da oturduklarını hatırlatı Ve altında ikinci bir başlık vardı: Mülâkat yapmak icap ettiğini söyledi. “Adam, Adam ordü emrine verildi dönmüş,, dedi. Daha - aydınlatılacak bir çok noktalar Cumhurbaşkanı MA.K. lehinde Bini iâve etti. dinleyip dinle- m'ın hikâye- üştüğünü söyledi. hakkında etraflı malümata sahip olmadığınız için, sizi ka- bahatli bulamıyorum. Söylediğinizden — bir anlamıyorum, — dedim. Meselenin kaza eseri olmadığını kabul ediyorsunuz... Hal- bukl. Peli: Adam, kazaen. kısırlaştırılmış - değildir, dedi. Kendi kendini kısırlaştırdı, kasden. — Hayatımda bu kadar acayip, bu kadar can #ıkıcı bir hâdise karşısında kalmış - değilim. Neden yaptı bu işi? semere'ye otomobille gittim. Kapıyı açan Homer oldu. Kemikli uzun kollariyle omuz dedi, sizi hasretle pek memnun oldum. Mary Ellen di! Nihayet gelebildi. Homer, dedim, Nasıl yaptınız bü İşi? Birdenbire oturdu. Leylek bacakları, heyeci da vücudünü taşımaktan Aciz kalıyordu. Nereden öğrendiniz? dedi. Kimsenin — haberi olmu yacağını umuyordum. Bu bir sırdır. Herkes bana demişti ki, bu yalnız bir sır değil, son derece ehemimiyelti bir sırmış. Ha: atladım, sonra Ro> bekliyo 'diye seslendi, Steve, dum, “Gördüğüme Steve gel- Kikat açığa vurulürsa birçok güçlükler yaratır ve bir sürü insan iİhmal süçiyle itham edilirmiş. Kimseye fenalığım do- kunmasını istemem, Hiç merak etmeyin, dedim. Kimseye fenalığınız do- cak değildir. Doktor Peli'le görüştüm. Onun sizi kasden kasırlaştırdığını sanıyordum, halbuki bu işi bizzat sizin yap- tağınızı o bana söyledi. (Devamı var) cambazın malı olan bü yerde mühtelit operalardan parçalar temsil ediliyor- dü. Yani, hem Beyoğlu, hem İstanbul cihetlerinde, bundan seksen sene eve vel opera faaliyeti vardı. Hattâ, 1869 senesinde türkçeye — tereüme edilmiş eserlerin temsillerine de başlanmıştı. Konferanaçı bu malümatı. verirken, opera fanliyetine muvazi olarak, sa- rayın, yeniçerilerin kaldırılması netice- sinde Dönizetti'nin ağabeyal Gülseppe Donizetti'yi getirterek bir örkestra kurduğunu, hattâ bir balet te teşkil edildiğini, 1859 senesinde, bugünkü stadyomun bulungu yerde bir. opera, binası yapıldığını haber veriyor. Sone ra, alelusül bit yangın bu binayı orta- dan — kaldırdı. — Fakat — bu teşebblls, memlekette askeri müzikanın kürüle masına vesile oldu. * Yukarıya hulâsa ettiğimiz konfes rans, dinleyiciler arasında derin bir alâka uyandırmıştır. — Bilhassa, 1844 ile 1870 seneleri arasınra temsil edi len operaların isimlerine ve tarihleri- ne bakılınca, bunların, Avrupada tem- silleri akabinde İstanbulda da oynan: dıği görülür. Bir asır evvel, Şark ile Garbin. İçtimal — sahadaki — ayrılığına rağmen, sanat — hareketlerine — karşı gösterilen bu teveccüh, “Tanzimat,ın Avrupalılaşma - cereyanına verdiği e hemmiyeti de tebarüz ettiriyor. — /a Va “ e TESEÇERİ D * Vi y wet

Bu sayıdan diğer sayfalar: