4 n | B ! Tei İzm Ankara 60. lamir 2022. X. Xaka 8035 YENİ İSTANBUL L utkiye “İydiniz said olsun - AFIZ Mü'min — efendi bu H biraz geç kalmı manın altına yerleştirme: mİş olsun.. Olacak İş değildi. bu tirmek İçin İki de koyun Tüzım. Mafız Mü'min efendinin ma: AT vaziyeti her kurban. bayramı —blrl biri de n köprünün yakınında, kendi halinde bir evin bahçesinde her sene tekrarlanari bir sahneydi bi Ve Allahın emriyle ve mümkün kapının eşiğinde bayram. . öztiklerini aya: çıkarmadan ters yü: Uzun yekuşlar ve o yokuşların tâ Yukarısında kurbanlık koyunların atıldığı bir meydan vard.. Oraya varınca Hafız efendi Eğinli olma: hın verdiği bir ustalıkla koyun- irtlarından tutup tutup yok. hiyacak, en yağlılarından iki tane seçecekti. Haydi Mü'min efendi, yolun açık, kurbanların semiz olsun. Koyunların arasına girer gir- mez, Mü'min karıp burnunun t di. Bu düzenbaz çobanlar adama 'ne hayvanlar yutturmazlardı? Göz Terini, dişlerini muayene etmeden alıp meye kalmadan çati Yan hayvanlara dair ar hikâye mi dinlemisti.. Ortalık Temeden Beçilmiyordu. Mübarek hayvanlar ne de müsum bağırırlardı. İnsa: 'nın yüreği pek götürmüyordu doj Tusu: Ama 'ne yaparsın, fakir fu. indirmek, dünlarını al. dâzım. Ahiret — günü zaman. Maşsallah kırk bir buçuk. Şu toraman koci Bak. Gelinlik olsa gerek. Ne süslenmis. ne de allı merlü bi hIP yaldızlarmız. Kim bilir ne l terlerdi. hayvanın böylesine. İnan olsun, İbrahim peygambere göl fen “nüzul eden, kocun bir örm öiz Vaktiyle bu mücizeye ait bir tasvir, görmümtü de. İşte aynı burma boynuzla, 'Mü'min efendi, “vakit “geciyor, 'sen nelere daldın.. Acele acele bir irdı. bunlar. fıkla' fiyattan falan bahis acma: mıştı. Bir de sorüp tekinin elil li. 1 olmiyacağını öğrenin- efendi. gaşırdı.. kaldı. Yok, yok, bu kadarına da yetmezdi onun kud- Feti. Gözlerini hazin hazin — sürü. 'nün içinde dolaştırıp. dağlıcların Arasına serpiştirilmin gibi. duran karaman . koyunlarına - baktı. Bu mübareklerin eti de bir. ağır ko- ki kokutuna burün Uzatılacak zaman miydi bu zaman? Hafız efendi, karamanlara bir el Aatıp yokladı, çobana dünüp fiyat şordu. Çoban hayret ettir. “Onlar a aynı fiyat elbet ef Eh, e zaman Hafız Glrmi sakalı nasıl titredi görmeliy. diniz. Bu adamların, vicdan nedir, ruluk nedir, Allah nedir, hiç /den haberleri yok. MHafiz . H Rİniri Siniri öğsüne | 1949 | Rumi ARALIK Ü evvar 16 | : Cuma | 1865 25 1369 Vakit — Vasati — zzanı Güneş Tar Öğler 210 v Tandt Kej 99 Zeyvad. Selimoğlu 'Bana bak evlât. — dedi, “sen müşterini tanıyamadın zühir, Ben Eginliyim Eginli. Anladın mı? Ko yunün karamanını dağlıcını iyi ta: Çoban, yumuşacık bir. gülümee- mmeyle cevap verdi? dakikanın için. Te müsüm bir adam oldu. Ve mü: Cadeleli bir pazarlıktan — sonra Mü'min efendi, iki koyuna altmış Jiradan sulh oldu. Eline ufak bir çubuk geçiren Hafız 'efendi. hay: yanları sürüden zorla ayırdı. önü. ne kattı. Meydanın kenarında bir taksl dürüyerdü. Hay. Allah e olsun.. Bayram günü otomobil bul. mak, İşlerin ra: efendi. he görsün. Vi mebil — değil an — bulamıyacağın hurdahaş bir ucube.. Esrar tekke: yardımiyle . koyur 'Mü'min efendi Pa İçeri — yerli Gldeceği yeri söyledi. Şoför, yerine Oturup marsa bastı. Birkaç öksü: Tük tıksırıktan sonra taksi pür hiddet yola koyuldu. — Koyunlar, gözlerinin içinde garip. aptalca bir Saşkınlıkla etrafı dinliyorları fiz efendi, müsfik ir sesle evlâdim, yok yavrum,, diyerek Nirlerini yatıstırmıya — çalısıyordu. Taksi 'düz bir yolda bir. müddet ilerledikten sonra Yokus atağı İn- : Allahını seven tutma: kornast ve - koyi içinde / İlerlerlerken, nasıl oldu. bilinmez, taksınin — kapısı “Çaat, diye arkasına açılmasın miz Sol taraftaki hayvan - sokak budur. deyip yüzükoyun — aşağı. Mü'min efendinin ağzında bir hay- kırma: “Aman şeför etendi oğlur dürdüt arabanı; koyun gitti e dim, koyun elden git “Taksl bir müddet daha ilerledikten - sonra gacirtili seslerle ancak kendine hâkim olabildi. Hafız efendi. yar gından beklenmiyen İr çeviklikle atladı, kapıyı Dapdaracık yerden uçsuz bucak- sız bir ferahlığa erişen koyun, çok. fan yokuşün yukarısını bulmuş, koşa kosa köşeyi dönmürtü. Ha: fiz efendi, mes” İâstikleriyle pek hizlı koşamıyordu ama, köşeyi dön: düğü zaman ter topuğundan çık. Hey Allanım. Ters ta: ftan mi kaldırdın mübarek bay- Fam sabahı kulunu? Kayunun sap: tğı sokaktan içeri dalan Mü'min di, bir de baktı ki. tam yirmi otuz koyunluk bir sürü, sâkin, en- diyesiz adımlarla — gidiyor. Hafız #fendi. Çobana kosup biraz evvel Aldığı koyunun sürüsüne karıştığı: fi bir fokmada anlattı. ” Sürüyü Gözden gecirip kolunu kaldırarak: #Nah işte, dedi, “su karabaş işte, 4U hinzir. karabaş. en aklını mi yitirdin, efendi, © benim hayvanım... Çoban sürü- Yü önüne kattı da olti Mü'min Efendi, hırstan titriyerek, kırıta kı. Fıita uzaklaşan otuz İirasının pe sinden bakakaldı. Sonra hızla ge Ti döndü. geldiği yolu gecti. yo kus aşağı inmeye basladı. Görünür. de'ne taksl vardı ne de bir. şey. Korkoca otomobili - kodunsa — bul. Mü'min efendinin yüzü yorgunluk. tan, n dürmadan İslak. görler yapışmıştı, sakalından - terler yordü. Tam mahalle — kahvi önünden geçtiği sırada bir nargi: lenin arkasında kaybolmus gibi du ran ufak tefek, efendi; adamın sesini duyar düy- maz, gözlerini değirmen tasları gir bİ kecaman ve yusyuvarlak açıp ortasında öyle bir küfür ürdü iktan marpucu yere di Öğrenmek Tiyatrolar CİÇEK &. farnavutküy) 1 — Car | SUR CH9T Canavar Tohumu e. aat 2030'da GaniBi) ÜÜÜ Z Eski elbiseleri yenilemek sanatı Gençlik, kiymetini bilmemiz dâzım gelen en mühim şeylerden biridir. Gü- zel bir genç kızı veya küçük bir kız çocuğunu insan seyretmeğe doyamaz. Fakat anneler yavrularının güzelliği- ni, girinliğini bir kat daha ortaya çı- karmak için onların kıyafetine de iti- 'na etmelidirler. Bir genç kıza her şey- den önce, giydiği şeyi kendisine naz yakıştıracağını öğretmek ve fazla pa- Ya sarfetmeksizin sade bir şekilde gi- yinmenin en mühim marifet olduğu. 'nu aşılamak Jâzımdır. Güzel buluşlar, ince bir zevk, geniş bir. mühayyele gıklığın esasıdır. Size aşağıda eski bir elbiseyi yeni- leştirmek Ve modası geçmiş bir yün işini değiştirmek için bazı fikirler v riyoruz: Bunun — için fazla bir şeye ihtiyaç yoktur. Kaki bir bluz. parça: Pekâlâ işinize yarayabilir. Piyasada 15 tiraya uzun — Japoni Kollu, çizgiti buluzlar — satılmatadır. Bunlara — daha orijinal ve itinah bir hal vermek için, yakalarını yuvarlak bir şekilde oyun. Sonra (iki tera, iki yüz olmak Üzere) uzun bir band örün, Gne kü moda bunu icap ettiriyor bellerinin İnce, kalçalı mamasına dikkat etmelidirler. İlkönce çok doktora 9i Sörenerek bunu tatbik etmelidir. vücutlarını muha- ee alalımı Böyleleri evvel için bir gıda rejimi der. Fakat gişman faza etmek, İstiyenler vermek Tüzumunu hise yapmalarını tavsiye ederizi Bi mayıp da tenilen gayeyi daha çabuk 'm hafif geçmesi de bu hus lmde gördüğünüz hareketleri mak Jâzımdır: üi ö elinizle bir kanı TİYATROLANI. Ta Kamçını YENİ GH00)) Zater Abideni n kasmiz ÇAZIST Para uğ- | İSTANBUL CİHETİ S N Kanmız oK00 — Nemo DAR (7268) 1 — Alevden Kak MER KARACA ÖVERETİ ERLİTAN (3388) 1 — a Arslanı, 9 — 'T Cüceler ASKARA HALK (21004) 1 — Kanun Harici | LALE 1 N Ş e BUL (22867) 1 — Altı dğk Silada Küdük 010 Yalancı Tz Te Maruukş gada | YAR İZMİR: İzmir Gehir” Tiyatrosu | AZAK (2812) 1 — Korkunç Vak | (Haclı seterleri. sARrESR etesa | — TGMA a anak ae V | aoann t 90) Sinemalar MARLAL A” Gözen VZ sevimii EK 1 SEr a l MLET aa 1 2 Riovden 6ö Cumartesi, Pazar, sant | ALKAZAN. (4206 ei n ? — Kaptan Ki Radyo 'i | LMAMNA, uase aa YAPIKÖY GimETiN, C Dolmab Cu- a 8) Büyük Vale n | ÇUREyya (00682) Periler Dün y BöUmn (z0n) Xaniı ure ” ( YELDEĞİNMRSE ll a ieriğli el m TAN (80T80) Korsanlar. * — Üy- Ankara ifaiye | ÖL Toeit mad yo'ya | FARR LK ÖÜ e O İ FM aa | SÜĞ (ü n D n kumaştan, bir renkte, bulüzün. içinde galip olan üzün bir biye yaparak bu şeridin etrafına geçirin. Sonra oymuş olduğunuz yakaya dikin. Yakaya yap- kol ağızlarına ve sele de yaparsanız orijinal bir buluz de etmiş olurkunuz. Fakat yakayı oyduktan sonra, örmüş olduğunuz şe- ridi buna geçirirken çok itina ediniz, zira temiz bir şekilde yapams takdirde buluzunuz. büsbütün eski ve biçimsiz görünür. da bir biye yapacak olursanız bu teh. like ortadan kalkar, narları ile kol ağızları bir elbiseyi tamire yarayan bu iki mo- tıpkı bir numaralı modelde oldu. gu gibi eskimiş kısımları çıkarıp yeri- 'ne örgüden bir band geçirmekle olı Fakat elbisenin oyulan kısımla. rına bir biye geçirmeyi sakın unut- mayınız. Yün bandı, İle ayni renkte veya çok zt bir renk- ten de yapabilirsiniz. Şayet elbise düz renkten ise, bandı birkaç renkten ya. pın. Artık yünlerden meydana getiri. Zbu geritler sayesiyle eski el biseleri para harcamaksızın venileş- tirebilecekainiz. 9 numaralı modelde ise, kol ağızla- Fına, yaka kenarına beyaz keten veya Yüze yakın olan kısımda beyaz bir kumaşın olması &- biseye hir zerafet ve incelik verir. Fa- kat, bu beyaz kısımlar çabuk kirlen. diklerinden tablatiyle sık ı mak İsterler, bu sebeple yakaları el biseye altı veya raptetmek yi olur, Kısalmış bir elbiseyi uzatmak için korsağının alt eteğin Üst kışmına yünden bir parça eklemek hiç de fena olmaz. eekimiş olan isterseniz elbise Oyduğunuz Şik bir buluz elde etmek için baş Ka gekiller de vardır. 1 numaralı modelin ön, arka ve kol- darını, güzel bir yünlüden yapıp geri kalan kısımlarını yaka,, kol agzı ve be- J yünden örmek değişik bir fikirdir. bu. buluşlardan kızlar. dekil, bilir.. Fakat 2 ve ler Madece yeni gelişmekte olan he nÜZ genç kız sınıfina dahil küçük kızlar içindir. Yaka ve cep ke- eçirilmelidir. yıkan. #ndece genç fermejüp e büyükler de faydalana. DU kısmina ve Kalçalarımızı eritelim EVRİMİZİN kadınları, mütenasip, sişman ne çok zayıf olmalıdırl yanı ne çek elinizi dayayarak ve sol bacağınızı hareket etti. Ferek tekrar edin. & — Oturduğunuz. yerde Tiya kaldıraı Tanir gibi iki. tar acaklarını k kalçalarınızı 'a gidir gelin. C— Hamle v ki aynı bacağınızı mümkün VÜCUt hareketlerini ter. D — Yüzüstü yatın, bir bacağınızı kıvırın. cihan, sabahları ve açık pencere önünde yapacak olur- Ni a Ğ ağır ağır mümkün el eğe kaldır a size faydalı tiyle Dü hareket ö bacada, İyİ yapamı meyin, zira bu. hareke aha İyidir, ne akın bu İşten Vazgeç. hie. yapmamaktana e veya iskemlaye daya- Ş Ğ bacağınızı yukarı kâldirarak sola ve Yü İğllin. Ayni hareketi bu görürsünüz. Haydi glmdi ik bi ihtiyacında olduğunuz herşey Allah kolaylık versin. Ankara Radyonu, 00 “Tatanbul. Radyosu, tarihi türk mü- 2200 Tatanbul Konçertolar (Pi Hatir “anüzik TLA5 Tetanbul Radyosu, fami | GüDi TNişabürek Te FLMAMRA Fedakür ana. TAYYARE 1 — İKi Açıkki YENL SENEMA Fadakkr Xna. pareklar (P KARSIYAKA CİMETİ, 2018 İstanbul vadyı Sant 830 BBC GEDECEK OLAN VÇAKLAR BUR 1920 İMambUİ radyosu, Bafyo ea | Japonyadan hâtıralar İlâhi Mikado BİZ, Türkler, Ja- | ponları pek severiz Hakikaten — temz, düplinli, çalışkan bir. millettir. Fa- kat her nedense onların —da “ bizi sevdiklerini — zan- nederiz. Bu - bir hayalden — ibaret tr. Son harp emna- sında, Japonlar Üç türlü — düşmandan bahsederlerdi: Harpte oldukları resmi düşman, Tarafsızlar: Daimi düşman, Müttefkler: Samimi düşmar Japonlar için yabancılar, hele beyaz arkdan olursa, aklı şüpheli, pis kokan yabanilerdir. Ne yazık ki, bü yabanilerin eser- lerine bazan müracaat, hattâ onu tak- lit icab ediyor. Uçak, gemi, / fabrika gibi. Fakat bunlar, Japon Üstünlüğü için kabul edilen zarüretlerdir. Aslın- da teknik bir kopyacılıktan ibarettir. Japon sabirli ve dikkatlidir. Japon- yada iyi bir ustaya, meselâ lokomotif, Mmasa, elbise verin, aize aynını, hattâ lekeleriye kopya eder, Niponlar, Çin hârflerini kopya ile medeniyete gir- mişler. 60160 bin kelimelik bu korkunç alfabe şeklilerile bir Japon, bir Çinli ile dalma anlaşabilir, zira ayni gekil iki lisanda da ayni mânayi ifade eder. Fakat konuşma llsanları büsbütün ay- rıdır. Japon, Çinli'yi de sevmez: “Mede- mi, fakat dejenere,, der. Çinli ise Ja- Pondan nefret eder, onu vahşi bulur. Japon için, yalnız Japonya vardır. Dünya orada başlar, orada biter. Her gencin kalbinde Japonya: “Yeni do- fan güneş,, tir. Bu güneş bütün dün- yayı nura boğacaktır, 1043 de bu hülya az daha hakikat olataktı. —Asya denizleri ve sahilleri Japonların ellerine — geçmişti. / Biraz tle Pasifik de baştan başa hü- kümlerine girecekti. O günler, kendi- ni ölüme atan her genç bu emeli ta. #yordu. Her gün binlerce aaker yarkı söye lyerek ateşe gidiyordu. Arkalarında uzün bir kafile, alleler. ahbaplar, ka- din erkek, kırmızı kimonolarile kel beklere benzeyen çocuklar, hepsinin a- yaklarında nalınlar, ellerinde bayrak- Jar, Banzay! (Yaşa) diye — bağırarak aakerleri selâmetlerdi. — İdenlerin an- cak kutular içinde külleri geliyordu. Birkaç asker kahraman - arkadaşları. nin küllerini taşıyan beyazlara sarili leri Üstünde memlekete — getirirlerdi. Aileler, dostlar, hükümet erkânı, res- mi kimonoları matem çiçekleri, ka- melya dallariyle vakur vakur istasyo- 'na giderlerdi. © günlerde yabancılar — saklanırdı. kutuları boyunlarına — asarak. göğün- | Yazan: Müfide Ferit Tek leniyordu. — Mabeyncileri — sefaretlerle görüşmekten menedilmişlerdi. Tarih- lerinde böyle vakalar yeni değildi. İTokugaya ailesi, asırlarcn İmparator. ları Kiyoto'da, saraylarında — kapata- rak, onlar namına hüküm sürmüşler di. 'Buna rağmen “Tanlu, gene dale ma Tanrı kalmış. Defil kendisini, ue zaktan sarayını bile gören halk Mec- de ediyordu. Mağrur Japonların Tan- rısı, Yeryüzünde gezen tek ve son ilâh, güneşin torunu. Saray otomobili bizi almaya gelin ce, kapı önüne toplanan halk merak ve heyecan içinde, elleri dizlerinde ye- 've kadar eğildiler. Bu hürmet İmpa- /ratorun misafiri olarak bize değil, yal- miz karmizi Dalm'lere idi. Kirmizi otomobilleri yalnız saray. kullanabi Tirdi. Geçtiğimiz her yerde yerlere eğil- diler. Saray şehrin ortasında, bir tepede, etrafı su dolu bir hendek ve alçak bir kale düvariyle çeyrilmiş büyük bir park içindedir. Kabul köşkü bir hün. kâr çadırı şeklinde parlak tâkdan tek katlı, dümdüz bir binadır. İçinde Ave Tupa/ mobilyasiyle döşenmiş salonlar, güzel tahtalı korldorlar, altın varaklı bir iki paravan, güzel bir çini vaza, pahasız eski Japon resimleri. Sara- yın o günlük eşyası bunlardı. Bu die yarda evlere az eşva konur, fakat ele bise gibi, havaya, mevsime göre va. zolar, levhalar, paravanlar değişir. Mikado, bütün taçlılarda gördüğüm sade ve biraz mahcup bir. nezaketle bize iltifat etti. Sarayda — ecnebilerle Fransızca konuşulurdu. İmparator bu Jlsanı bilirmiş. Fakat —manevf usülle Protokol şefi tercümanlık yapıyordu. Zavallı adamın, sesi, elleri titriyordu. Kelimeleri uzun uzun arıyor.. — Hağe metmesp sorüyorlar, kaç. çocuğunuz var? demek için beş dakika ter dö. kerken, kafasından geçenleri ben”bie Jiyordum: “Anone, anone, (bu bir Ja pon söz başlamasıdır, hallo gibi) we mavi mevcüdiyet, amanmız iâh, sen, beyaz vahşiden sormak Iâtfünda bur dunuyor.., — Hangi — memleketlerde - bulündür nuz — Parla, Londra, Vaşington, efene dim, Tanyu'nun miyop / gözleri, — sevimli sevimli işıldadı. — Bunlardan hangisini çok sevdi. Bu süali burada çok düymüştüm. Dalma hafif müstehzi bir eda ile "“Jar İponya'da bulunmak sandeti — Üstüne r şey olur mu?,, der gibi sorarlar di İmparatora baktım. ve birden anla- İ dim ki, ilk defa Japonya'da yalnız ba> |kan değü, gören, anlayabilen bir çift göz karşısında idim. — Haşmetmeap, şimdiyi istimna e- dersem, galiba İngiltere'yi çok — seve dim, Sizin de harpte / bulunduğunuz Japon hiddeti ve gazabı müthiştir. Tikbahar gelince çiçekleri, "Dogan Jalarını pembe bir buluta sa- rınca, azale tarlaları, dağları al kana boyanıyor, tabinti çok seven halk, el lerinde bütün gıdalarını - teşkil eden bir avuç kaynamış pirinç çıkını ve Küçük bir sişe “sake,, ile "mukaddes parklara yayılıp İçki içerler. Eskiden bu bir aafa Alemi olurmuş. Şimdi ise içtikçe kanlı gözlerle etrafa kara ka- va bakar ve beyazları ararlar, Eski- den beyaz olmak hafiye ve câni ol- maktı, cezası ölümdü. Bir gün Mikado bizi yemeğe çağır- ı İmparatoru birkaç kere görmüş- tüm. Bir Alim olduğunu biliyordum. Bu harbe muhalif olduğu, hattâ As- Acayip Amerikada Kazalarla Mücadele Mik- H Konseyi, bu sene icinde vukum gelen 'en garip Kazaların bir Hatesini yayınlar Bu kazalar arasında en gariple küreme makine- Siyle bir den çarpışmadır. Otomobil kar. küre CAYvalıktTamin). 2030 İstan: | GELECER OLAN EKSEPRESLER Suzan Yakar. | tt0 Toras CEK OLAN EKSPRESLER İl0 Ankara, 2N Semplor. Radyola. 1000 5b Eczahaneler Emmönür e met Eminönü. erkek ni Necati A, Küçükpazar. Baat, Alemdar. Beyoğlur OLAN UÇAKLAR | “lerkex Güneş Datre T. D. Kabire Def- | — Yaksim Barunak, Yenişehir. Batist Talimh. aydec kör partisinin elinde esir olduğu söy- İolduğuna ben de inandım. | Dünyadan garip haberler İngültereyi, Sizi biraz sıkıcıdır.. fakat, | “Sözümü 'kenti: | Tingüteresi vir mayıs ayında zi İyaret etmiştik, rododendronlar - çiçek- İlenmişicen. Hayalimizde İngiltere dat. ma bir mayık ayında yaşıyorç dedi Bu, dünyayı bilen ve seven bir ae damın aözü idi. Şaşırdım. 'Tanyu İçinE Çektii . yüzü — hüzünle çölgelendi. * Ne zaman dünya sulha kavuşak cak? Hakikt ve Adil bir barışı ne kar İdar istiyorum. bilsenizt dedi, Hakiki ve Adil bir banı | eyeni doğan güneşin galebesi de. Ja | Harmetmenb Hirohito'nun Japom da hakikaten semavi bir. mevcudiyet kazalar me makinesinin önündeki çelik levha- Jar üzerinden geçerek yukarı doğru firlamış ve dört metre kadar yüksek- dikte bir telefon |direğinin yanından döndükten sonra kar küreme makine- sinden 28 metre uzakta dört tekerleği. nin Üzerine düşr Bir Cerkek adı a Tz Raki. 8 — Crer yabancı memle m Dokruyol, Okçumusa' © acâBı Kürtalüş C. d0 rikan) Basra, ÇUDUKÇU Bulgar gargını Masim P Yeni “Aüras P. memu, tab | e " Şehiade ban. | —Z Bir'sayvan. Bir Yunan Han Finin Yokunusur T — Küzunün Yalan dafar. & — Birşey 9” D TARE ” Gekl " sarinen ÇakLAm gümrük. Takar 19 — Sicim. Bir değ aa. DÜNKÜ BULMACANIN HALLİ e T Nobek Ökte 2 — Emina li ga, Alt. S — Manol, Ek. & — LA Tire, Haki, © — Meri, Çim, 18 Tni “Ereme nizden! . Etek, 3 — Bizana, Ie 4< —— Si