18 Aralık 1040 * HİKÂYE e— — —— Maraşlı Halil UŞ, * ' g/ gönlerini açtığı dekildi. Yatakın dan doğruldu ve bakıldığı zaman görülmiyen bir kö- Avuçlarında dakikalaren sallayıp hohladıkları zarları ihtirasla v yazlamaya — başlamışlardı. — Mi Taşlı Halil, — kemiklerine — kı işleyen rutübeti gerine gerine yenmeke çalışarak, “tel örgülü kalın demir parmaklıklı pençere- den gökyüzüne baktı. Bulunduğu 'yerden küçük bir psrçası görülen gök, bulutlarla şişmiş, kabarmış, Akacak bir damla gibi, ağırlaş- Mişt. “Yağmur yağacak,, diyı kendi kendine söylendi. Kenyalının — barbut oynamağa çağıran sesine kulak asmadı; ve koğuşun biricik tahta iskemlesi- ne çıkarak dışarıyı seyre koyul. du. Gezaevinin yüksek — duvarının arkasında alabilidiğine — uzayan ova, susuzluktan parça parça ol- muş topraklarile çatırdıyormu: Kibi Idi Bir şimşek yandı, söndü Arkasından, demirli bir köprüden görülmemiş “ağırlıkta bir araba geçmiş gibi, gök gürledi; söğötle- Fin yaprakları kımıldadı ve bir sel boşandı. Maraşlı Halil, demir. parmak- lıklara sımsıkı sarılmış avuçları: 'nin terlediğini duydu. Kör Ah metlerin Salihi, böyle bir hava- da yedi yerinden vurmuş, sonra kanlı bıçağını otlarda temizleyip harman yolunu tuttuğu zaman, böyle bir yağmurun kemiklerine işleriğini duymuştu. Ellerini parmaklıklardan dışa- Tıya uzattı. Eğri yağan ya Tun serpintileri avuçlarına, bilek lerine düşüyor, ve içinin bin diği bir yerini, gehvet gibi bir zevkle dolduruyordu. Dört yıldır. içinde yattığı ha- pishane ona hiç koymamıştı. İlk günler biraz sıkılmış, biraz sini lenmişti ama, dışardaki zaman mefhumu eilinip, - cezaevinin ken- disine mahsus zaman fikri kafa- Sına ve alışkanlıklarına yerleşin ce, yatmaktan şikâyet etmez ol muştu. Hiç bir şeye imrenmiyor. dü. Öteki arkadaşları gibi, — du. rların arkasında başlayan sa- hici gökyüzünü, cezasız insanları ve üzerinde taze ot bitmiş topra- K, çiğmemek uğrundu aa “yazılmağa can ai Hürriyet onun için de. Fakat bugün, deli gibi bir yağ- nurun oluktan boşanırcasına top- rağa döküldüğü bu saatte, içinin anlaşılmaz bir tarafı, parmaklık- Jarın arasından - kaydı gitti. D şarıda olmak, bu iri damlaların altında iliklerine kadar ıslanmak, bu gökyüzü serinliğini yüzlnde, saçlarında, vücudunda. alabildiği- he duymak İstefiyle yanıyordu. Karşısındaki taş - duvarın di Küçi Avustralyada Brisbane şehrinde, an- malerin küçük çocuklarını da - kiliseye getirmeleri âdettir. Yakın bir zamana kader bu hal kilisede aranılanı süküneti yaretmiyordu. Küçükler, kimseye a dırmıyorlar, akıllarına estiği zaman, Hbadetin en sessiz anında, küçücük ci ğerlerinden umulmayan bir Allah vergiri olan tabil - “aryalarını' bağıra bağıra söylemeye başlıyorlardı. İşte bu hale gimdi, gayet basit küvvetle bir Bir yağmur yüzi inden Yazan: İsmet Bozdağ n büyük adımlar- İa koşarak geçti. Sonra bir kedi. Şaşkın ve telâşlı, sanki arkasın- bi, avluyu — baştanbaşa — aşarak Kolları © )lan Maraşlı Ha- detle hissediyor, ve şu an, bir ke di dekli de bir insan yaratılmış duğuna yanıyordu. Koğuşsun kapısi açıldı ve gar Ja gökyüzüne, sonra gi dar kaskatı kesilmiş gardiyanın Sindiler. Yalnız Maraşlı Halil dön- dü, e ile kapı arasındaki Mmesafeyi arkadaşlarının dikkatli bakışları altında geçti ve dışarı: ya çıktı. Gardiyan, — bir kiş kimsenin kimıldama yi ayırdı ve iki jandarmanın ye dekleyip koruduğu bir manga ha Tinde sekizini de dişari çıkardı Yağmur, alabildiğine yağıyor zorla Cezaevinin Suyunu çek.: meğe götürülenler, — alabildiğine çlerinden küfür ediyorlardı. Yı 'mz Maraşlı Halil sakindi. Kocaman demir parmaklıklı kapıyı geçtiler ve yola çıktılar Yağmur hızlandı. Arada bir do du düşmeğe başladı. Tekrar bir şimşek çaktı, yeniden bir gök Şürledi ve Jandarmalar, süngüle inin ucunu toprağa çevirdiler. Maraşlı, zevkten, saadetten çıl- dırıyor, alnından ve yanakların: dan süzülen damlaları dili ile ya: Jayarak, yagmurun kekremsi lez: retini ağzında hissediyordu, Bir an, biraz evvelki şimşeğe ve gök Kürlemesine - benzer 'bir. gürültü Oldu. Fakat bu gürültüyü Maraş- hdan başka hiç kimse İşitmedi, Yağmur Maraşlıyı bir kara sevda ADi sarmıştı. Su başına yaklaştıkları sırada. Maraşlının elindeki kovalar yağ: mura karışan bir gürültü ile dü: füş ve Halil, çıplak - ayaklarile amurlu sulara basa basa, bütün darmalar: “Dur!, diye seslendi ler. Sonra bir silâh, bir silah da- ha. Maraşlı kaçmıştı. * 'Yağmur kesilip gök temizlen- miş bir ayna gibi parladığı sıra: da, yakın karakollardan — birine, elbisesi çamur içinde, sırsıklam adam girdi. yürüyüşünde içi ra hatlamış, vazifesini yapmış bir insan hali vardı. Kapıdaki nöbet- Cinin bir gey sormasına - vakit b 'Ben - cezaevinden kaçtım. yBir dakika içinde kendi ayağı darma abanmış ve onbaşılarının karşısına götürerek meseleyi bir 'nefeste anlatmışlardı. Onbaşı ma- sasından doğrularak gürler gibi — Ulan, neye kaçtın; mi hasrettin, yoksa. Maraşlı, sakin ve kaderine ra- za olmuş bir sesle; — Sok anbaşı yağmur sebep 0 dedi. zincire Buna çocukla kiliseye gidenlere kolaylık 'ba- #ırma odası,, ayırmışlardır. Çocukları ni beraber getiren anneler bu odaya gi- diyorlar. Oda, diğer kimselerin oturdu- Çü killse salonundan ses bir camla ayrılmıştır. Anneler bu cam- dan, Ayini takip edebiliyor ve içeri ko- nulan bir oparlör v sözlerini kiları dinleyebili Bu suretle cemaet de rahatsız olmadan Tbadetini yapabiliyor. çare bulunmuştur. Kiliselerde bir geçirmeyen ıtasiyle de vâizın Öğrenmek ihtiyacında ' ae Tiyatrolar YENİ Phaedre karar miştir: “Bevgili n lar arasında, kendi. değil, kandıran erkektii Ü seferde, yakasına yapışır. becerememiş ol Amerikada hal ketten hlcreti Buğüne kadar Dünyadan meraklı bilgiler GRETA GARBO OPERA SAHNESİNDE ! Yakında Paris Operasında ilk tem- anacak olan, Jean adlı balesinin bir pantomim dansözü reta Garbo çıkacaktır. Greta C ya bu rolü vermek Jean Coctesu'nun fikridir. Opera müdürü ile bir anlaş- maya varılamayınca, Coctenu Ani bir büyük artist Greta PARİS ŞEHRİ İKİ BİN YAŞINA ARIYOR Paris, şimdiden 1951 yılında tesit e deceği 2000 inci yıldönümüne - hazır. lanmaktadır. “İşik gehri,, nin hazır- lıklarından şimdilik — meydanda olanı, neşrettiği bir almknaktır. Bir zevk e. seri olan almanağın hazırlanmasında Parisin 80 muharrir ve yardımı olmuştur. Bu tanınmış sima- Andr& Maurola, İCoctenu, Alexandre Arnoux, Colette ve Maurice Chevalier gibi harrirler, — ve Frar beğenilen remsam — Maris vardır. BASİRETLİ KANUNLAR! İç Hindistandaki Moung kabilesinin, divacı sutistimal edenlere tatbik et- tiği tuhaf bir kanun vardır: Bir kadın ilk defa olarak kocasına ihanet ederse sevgilisi cezalandırılır. ve kadın serbest birakılır. Çünküü kadını ir. Böyle krar edilmesinde bu sefer kad Za görür, çünkü erkeğin kendisini kan- dırmasına razı olmuştur. Fakat üçün kanun, kadının Çüknü kendine KUŞLARIN HİCRETİ VE ÇOCUK FELCİ cins kuşların bu hastalığı taşıdığı ih arbo, 'ef size orada alıştığınız dolarları ve- fakat sanat kârlık yapın ve ne olursa olsun ge- Bunün Üzerine Garbo, hal kabul ettiğini bildirmiştir. haricinde dahi kuşların memle: le epidemi halinde ge- A arasında bir fırılmaktadı baş olarak rbo- telgraf çek çin bir fe rolü der. Jenn meşhür. müs Laurencin bir. vakanın buna seben, bağlamasını Eskiden © Mercante'nin zevcesi çalışmıştır. Dünyaca tanınmış bir ngiliz heykeltraşının güzel bir eseri Henry rlerini bütün Avru- İngiliz heykeltraşı foore'un e: va milletleri lir. Bu istek karşısında İngiliz Cültür Heyeti, 7 ekimde Brüksel- le bir sergi açmak mecburiyetin- le kaldı. Bu sergi, şimdi. Pa şeçirilecek, yılbaşında da erdam, Hamburg, Dusseldorf ve Zerne'e taşınacaktır. Mr. Moore 898 de doğmuş olup İngilterede 'e Avrupada birçok sergiler aç nıştır. Dünyanın her tarafındaki nüzelerde eserleri mevcuttur. Fa <at birçok kimseler sanatkârın serleri karşısında nakla beraber tam mânasını kav- rıyamamaktadırlar, — “National Gallery” nin direktörü. Mr. Philip Hendy, radyoda yaptığı bir ko- nuşmada Moore'un dehâsını izaha Yukardaki Moore ile en güzel resim, eserlerinden birini göstermektedir. tinin iki numan ren gıklığı e olduğu kadar, memleketinin ise diktirip iki ha Şehirler ne kadar az nüfuslu timalini — küvvetlendirmiştir. - Böylece | Yalardı, yine bu senenin müayyen bir zamanında has- | leceklerin sayın talığın — bird başgöstermesi azan zavallı ön izah eşmek kabil olmakta / ve O el bir kireç suyu Doktorlar Heyeti, araştırmalarına ge- | ca, senelerce vârisi 'niş mikyasta devam etmektedir. Fayı tedarik etmenin Sadığı rol İle de Ün salmıştır. birlikte, Geçmişte meraklı şeyler ZAVALLI VÂRİSLER h- a herkese devamlı büriyetindeydi. mülebilirdi. Velhasıl; bir Çinlinin ölümü — haki: katte vârisinin mahvolması demekti. LAPİTLERİN ZİYAFETİ Teneniya'da ik yaşayanlar Lapit lerdir. Bü Lapitlerin kralı / Parito lenme törenine - Kentavros'lar (yarı adam, yarı at efsanevi mahlüklar) da düvet edildi. Fakat bunlar - şarabi iç: Üükten sonra Lapitlerin karılarına te çıktı ki, içilen şaraptan fazla kan dü O günden beri "Lapitlerin riyafeti ÇİÇEK &. (Arnavutküy) 1 — Ca: Bavar Xdam. 9 — Zoronun Ka Aisetlen Harlek Dram kamir GÜBT Para uğ- | — İSTANBUL CİHETİ ERETt; | CEMBERLİTAŞ Güsin * Fi O BT O Papalkmı ”a Kemapan | FERANI Belaletin sonu, Büyük G0rü0-l0) “Knbek. Sast 20 | AA D İZSİR : “lzmir Tiyatrosu | İSTANBUL GE6T) 1 — A eli o” aa İ geleri g e Mayerln Dörde, 8 tabi AZAK Göğüz) 1 — Korku Tpkapı Sarayıı Pazartesl-Çar. d 3 — Çalınan Hayat gaza Camartari, Osanl TASIT Einemalar | TURAN zÜT 1 — Korku KaANAtCfYaZ — Pazartenri » Sal-Çar- H MARMARA (züsdo) 1 BT Re TaR arnne, AT MAt Gğö6ü) 1 — Teliket | MALEİ Gezesa) 1 < Alav Pazar Künleri 13 ten 16 ya kadar. | ATLAS G0S0) Büyük Günahkar- aa NN Baki Şark Eserleri Subesi: Çar: e T aee N semba, Cuma, Pazar, 10 dan 12 | ELMAYNA (üS00) Mazin Aşk. n GERlR * kadar. Teli. (öten İXCL GB4b0b) “Tatikiai Fetatleri. geei Türk ve falam Ererleri Sa - | İTEK (G280) Çam Sakını Polie | mate — Zebirii TTT aŞi M Hd0 | LA Cü0 Yalm Gidenler. eee G gor Fdi lle F KA el V z Sıhhi imdat vedade 5 < LAG | el ein e Tetanbul Beyoşlu v 40860 Katbime Doğmuş- | TALE ğ öenle ” zası | Takstar Aakaz Y damir 222 Karsıyaka Sss | Türbe Ten geneur Kadı BÖYÜK Tatodi) Ölmeyen CEem YESİ STT — Bremliya Gecel | PANK GND Canımlar BO İA X GN l | eli e SA Ankara 60. İamir z23 OKALI Mlenle Kriste ve İntikam BUS CHoT Canavar Tohumu, “ ÇARSIYAKA CİNETİ: SÜMER Üç Mavi Melek. Radyo TENİ Gd Zarir Aadeal İzmir YENİ SEXEDLA” Fraal Ana old Miz uğunuz herşey görmek istemişler-| ” Ams- | heyecanlan- | g reaaEEEA, Pa s o dd a d a ddi d d ae a d ae n ae sir ae di Yıldızlar konuşuyor | *#k*kA**k44Akkkkkkokki ooi şanın tâlih ve mukadder üzerinde yıldızların büyük bir rol eynamakta üstünde bulunan bu yıldızın bütün hayatı hoyunca derin t lunür. Bir kimsenin kendi yıldızına göre bir haftalık, İki veya bütün ömrü İçin mukadderatını tâyin ve tesbit etme İ tabirle, “zaiçesini tanzim etmek karilerini mânayı altta bula Hamel (K mektüp — alacaksınız.” Eülnizel ummadığınız bir. yerden par Sevinci bi o yt Sevir. (Boği gi . On bes gününüz gok yi ser M zur |O İelçi n L S 2A May Bün “Slacakamız. "Dörüemen| Â | 20 Haziran $ Ow " iğlanenir eai | n eRRS0 | U o 6'3 î:»thrıımu! Bu sevgiyi| | İzlol; S DEĞ 23 Ağvr Küçük bir. akıntınız. Cak Fakat sizin için bir. Bein “ (B |O|O| Te Zxrep 3 Ekim Keçecek 'Dazı küçük Kanım » Mühim bir. geyler. beklemer| in. 1850 genesi sizin için iyil Örü (Yaban. Keşini) 18 O Deliv (Saka) O LO Fevkalide bir talihiniz var. Tetitade etmesini bilmelisiniz. ololsjloj|s|o|)ulo Farma armadılımın DT Tarafından seviliyorsunuz. 1- Siniz düzelme yoluna Eir x«|eloloalri |o İmur (Banke) | |19 sübat - 20 Mart Hisef bakımdan bazı — Kücük, Karışıklıklar görünüyor. Pa: kar seneyi yt bitireceksiniz. * & Müşkülat 9 A 3ÜM ÇY * ç terkainderik & skni S surni $ betimiz İstatistiklere göre Türkiyede mahkeme faaliyeti gün geçtikçe artıyor bizim Miğmleketimize has, anormal te- zahlrler değildir. Yurdumuzdaki bu tezahürler bütün medeni dünyada aye ni şekil ve artışla cereyan etmekte ve bu umumilik bize Türkiyeye ait gayri tabil bir oluşla karşı karşıya olmadı. famızı ispat etmektedir. Hisalden ake İye ve hasbiden menfaatçi görlşe doğe Tu olan bu akış bizi fert olarak çolk 'apalım Ki ferdi arzular sosyal determinizmi dee Biştiremez, durduramaz. Olan olmak. fadır. Yurdümüzün - bu nokta - anlaşıldık- tan sonra- — mahkeme - faaliyetlerine bakınca — boşanmalarda — gördüğümüz hale benzer bir halle karşılaşırız: 1 — Harpten önceki dört yılda açıe lan dava mikdari 785.000 - olup yıllık vasati 196.250 dir.. Harp sırasındaki dört yılda ise 896.000 dava açılmış oe Tup yıllık vasati 224.000 dir. Muvattakiyet Son zamanlarda yurdumuzu ziyaret 'eden Prof. Perroux'nun bir “cemiyet ve zümre” nazariyesi vardır. Bu zata gö- re cemiyet geniş anlamiyle insan top- luluğudür. ve temeli bakımından ra: yönel menfaatçi, koyduğu hukuki ni- zamla da “sert'tir. Zümre iâe semps U, gefkat ve düygülülüğa dayanan ile gibi küçük toplulukları — ifade et mektedir. Cemiyetle zümre arasında mahiyetleri gereği olarak tezat var dir, İnsanlığın - tekâmülü hiç — şüphe 'yok ki zümreden ceniiyete doğrudur. Bir cemiyet ne kadar iptidaf ise hisle- re, merhamete ve sübjektif tesirlere o kadar açıktır. Medenlleştiğimiz nisbel te hisleri bir tarafa atar rasyonel ve ob) Jektif bir hareket tarzı takip ederiz. Nictzsche'nin kudret felsefesini ya- kından hatırlatan Prof. — Perroux'nün görüşü aslında bu felsefe ile ilgisizdir. Hattâ Prof. Perroux bir nevi sosya- izme ulaşır. Onun görüşünü neticeleri-| If — Harpten önce yılda 75000 'kadar götürecek olursak çağdaş ce-İ mahkümiyet kararı verilirken harpe Miyetin gerçek bir cephesini yani züm-İten sonra yılda 99.750 mahkümiyet relerin (aile, kilise, ümmet, tarikat v.S. Ürt kümelenmelerin) “ cemiyet 1- eridikleri vakınsını elde / eder; Tit — Harpten önce, açılan davalar rın yarımı bei neticelenirken, herkesi eski bir alışkanlıkla dehşet ve İ harpten sonra bu nisbet üçte bire kan hayret içinde bırakan boşanma, mah- | dar düşmüştür. keme fanliyetleri artışı ve ekonomlk IV — Harpten sonra İstanbulda ae çılan davaların artışı harpten öncesle he mazaran 19.500 vak'alıktır. Bu are tış İzmirde 1.500. Ankarada 4.500 düz. HASAN SOSYAL kesafet olaylarının medenileşme zaru- reti olduğrunu Bu yüzdendir basında. şişi heyecan. vertei manşetlerle Allahın günü yayınlanan boşanma, olaylar andece Büyeba v İ Neyoa sanima MNM OLAN ERAPAESLE Tetanbul Radyoları: W Kezahaneler BRE |A K Saz | e v 1 Radyosu Be ai K $ —a ieymsimliei . eteğişet lll mo a | Dekapres ve vapurlar | Piaajiiiaşi e BN eai 'GELECEK OLAN UÇAKLAR Reyoğ. Kalyoncu ©. İplik. Bir renk. © — Bir yabancı |4 Ş Ha Eaaktiyen, 6 14 | Ç yimeelik ö 1 SİrEğl kema! Hüsam, Gökenein, | Bir cins kumaş, 6 — Kusaca fi Haa ini, Nüzhet Onat. gu. T — Hülâsa. İç. A — Bir emir, K Â &. Gürgen apihlerde bulunur. © — Soğuk- ASN Dü Pa. OA Ci ae DENRO BULMACANIN MALEE TAk dbeR Keiş Kakim aK, C Bisdr yet ni u. Bi Z) Atina, Bi Ad., Heybelinda. 1 — Etnogralya. 2 e'i | “etbedek ORRA UN SA & 9 * Yama “Alaka. 10 — Atatözü,