e L L — ı gğ FK A 14 Aralık 184dü B l ai A AĞT L e el a , a Ka l nn ee ll 5n a aa lli e UK aa lalar di AA B SN D A İ HİKİÂİYE — eee İ J:?..ı.ı ı"v.:ı- l | el a z G” ee GrE ” ÖHr T E S İKİ kişilik yerde her gün kar- gı karşıya — otururdük, İki- miz de denize bakardık. Zaten insanların yüzlerine ne diye bak- malı? Bir gşey öğrenilemez ki? Ahbabımın da lodos Tiırtınasın- “ Gdan Bsoönra, hiç bir dalgası görün- meden sullanan kırışıksız deni- zin beyaz ve parlak sathı kadar ifadesiz bir yüzü vardı. Bu su- retle, hergünkü vapur yolculuğun- da insan yüzü ihtilâtından kur- tulmuş oluyordum. Fakat, her türlü huzura mu- sallat olan şeytan bizim köşemi- zi de ihmal etmedi. Ö sabah, komşumun yerinde duramadığı- nı hissettim. Hangi bacağını öte- kinin Üstüne'atacağına karar ve- remiyor, ara gıra bu tecrübeden vazgeçiyor, bacaklarını uzatıyor veya kanapenin altına —çekiyor- du, Yüzlüne baktım, hasta değil- di, Her halde heyecanlı idi. Ertesi sabah hava bulutlu ve rüzgârlı, ben de düşünceli idim. Komşum —birdenbire içini çekti. Kaşları birbirine bitişmiş, Bgöz kapakları kızarmıştı. Vapur kalkmadan dışarı çıkmak İster gibi birdenbire ayağa kalktı. Son- ra, kendine hâkim olarak otur- du. Evinde ağır bir hastası ola- cak, ayrılmak istemiyor, diye dü- şündüm. Her halde, dün sabahki G huzursuzluğunun sebebi de bu İdiİ, f“ Bir gün sonra, yerime oturur oturmaz onun yüzüne bakmak- & tan kendimi alamadım. Son dere- © ce muztaripti. Fakat bu defaki, yalnız kendini alâkadar eden bir ' ystıraba benziyordu. Yüzünün sol & tarafı uzamış, Sarkmış görünü- — yordu. Bunu bilirdim, muhakkak ö gdişi ağrıyordu. Çektirse şu dişi — de kurtulsak, diye düşündiüm. Ta- — hammül olunmaz bir acı hisset- & tiği muhakkaktı. Hattâ, bana ka- — Çlırsa o gün dişini çektirmeğe Rİ- Ç diyordu, En akıllısı da bu olacak- tı. Ertesi sabah vapura erken gel- dim: merakla bekledim. Yüzlünde ayni ıstırap vardı. Üstelik, gözle- ri dalgın, hareketleri yorgun ve isteksizdi. Bir zamandır onu he- yecanlandıran, peşinde — koştuğu bir işi veya bir gönül hikâyesi- ni nihayet kaybetmiş gibi. Ertesi ' gün deniz yeniden durulacak, di- yordum ve müsterih oluyordum. Nihayet bana ne? Kim ne kay- bederse etsin, bu düşüncelerime © rağmen ertesi sabah onun yüziüne & bakamıyacak kadar heyecanlı İ- dim ve merakımı y olduğu yerde bırakmak istiyordum. Bir gazete satın alarak arkasına saklandım. Vapur yanaşıncaya kadar ne yü- züne, ne de ayaklarına baktım. & Gazetemi kaparken arkamı dön- Tet FM aa adat ? AELmLı Mesut bir insan LiT LA d D e İA UKUAT TTT FF kar İ vr krbrderi —ai aa a O1 * O DA L LĞ V MLEEDĞM | DSN LA hZ e glar egi o ç rir Yaozan: FİKRET ÜRGÜP düm ve yürü- | düm. Fakat ©o yerinden kımiıl- birini — kaybet- miş hall vardı, Belki de hastası nihayet ölmüş- jğğfd / Jamadı. : Birkaç ç — —ai adım yürüdük- £ " Ş:ğ ten sonra elim- a: de olmadan ba- şımı — çevirdim.,. Alnını avuçla- riyle kâapamış, bitkin — oturu- © yordu. Sevdiği % kime kalmış ki? Ö da unu- tulurdu, onu — bekledim. Teselli etmek İçin değil, düşün- düklerimden emin olmak İçin, Kendini zor sürüklüyordu. kışları Ümitsiz ve yorgundu, Ö- nümden geçerken beni tanımadı. Omuzları düşük, — sırtı kambur- lasşmıştı. Zorlukla yürüyordu. Birkaç gün vapurumu değiştir- dim. Matemin izlerini onun yü- zünde ve hareketlerinde takip et- mek — İstemiyordum. Bilhassa, o ölgün deniz sükünetine dönmesi- ne tahammül edemiyaecektim,. Bir gün, şiddetli bir havada va- pura girmiş, her zamanki yeri- me oturmuştum. Garip şey? Ka- palı havaya rağmen, yağmurlu günlerden gonra parıldıyan son- © bahar güneşinin yıkanmış ışığını hissetmeğe başlamıştım. Başımı kaldırınca — karşımda onu gördüm, Güözleri yumulmuş, ağzı genişlemiş, yüzünün iki tn- rafı birbirine denk gelecek şekil- de gevşemişti. Midesinin ekşiliği teskin olunmuş bir insan rahatlı- gında İdi. İçimden; “— Demek ki, bu ka- dar az zamanda unuttu!,, dedim. Fakat bu olamazdı. Benim ta- nıdığım adam İçin böyle bir şey imkânsızdı. Birdenbire anladım: Hastası kurtulmuştu! Ben boşu bosşuna Üzülmüş, meşum muhay- yeleme esir olmuştum. Sevgilisi ölmüş olsa, bu kadar kısa Za- manda böyle hakiki bir saadet İ- fadesine kavuşması imkânsızdı. Rahat bir şekilde bacaklarını u- zatmış, kendi huzuruna dalmış- tı. Nihayet onunla kendimi alamadım:! — Allaha şükür! dedim. De- mek ki kurtuldu? — Kim dediniz efendim? — Sevgiliniz değil mi idi, ya- hut da kardeşiniz, hasta olan kimse ? — Efendim? — Canım, günlerce öldü, öle- cek diye Üzülüyordunuz... Ö zamatll v Osaadeti bile —aşan, beklenmedik bir sesle, Noel çan- ları gibi arkası kesilmiyen bir kahkaha aâattı: — Anladım! diye, — ayaklarını uzattı. Kaba, geniş kunduralarını gösterdi. Belki görmüştünliz; de- di, yeni ayakkabılarımı. Çok da para vermiştim. Fakat o kadar dar geldi ki kxfir! Bir zaman ayak parmaklarımı bükerek y giydim. Günlerim azap içinde geçiyordu. İşlerim karmakarışık oldu, Bir türlü de vazgeçemiyordum. Dün iste karar verdim. Çarşıya gittim, su kavaf isi kunduraları aldım. Size bir şey söyliyeyim mi? Öm- rümde ilk defa kendimi hakika- ten mesut hissediyorum. konuşmaktan ”i a “ “İLE P MREST İ SHT DG z & - Geçmişte meraklı şeyler _ EL VE GÖZ Bundan 4300 sene evvel Bahil'de hü- | küm sürmüş olan Hammurabi'nin dikili tasta bugün okunmaktadır. İste bu kanunlardan biri: “Bir tabip bir hastanın gözünü a- meliyatla tedâvi ederken; o Bgöz Bgör- mez bir hale gelirse, o tabibin neşteri tutan ell kesilecektir..,, Hicri | 1949 SAFER | ARALIK 23 | 14 | 1 | 1869 İÇarşamba| 1365 5.31 Gönül, Yunan Tivatrosu: —Enat ler Aralanı. 2 — 7 Cüceler Pamuk _ 18.15 de İ oğdol gineka tu kliânno- Prenses, - Şiyor, -.ÜÇ müavi melek. Eö | pogonos, 21 de To englima tu FERAH: Sefaletin sonu, Koran- LÂLE, Günahsız Molek .. | Potrı. nın hkaızı, _ vok Fatihi, Müzeler ANKARA HALK (21904) © — Kanun Harici. | TAN, Albükrek Fatihi Büyükilüdîü-iül Knock Sant dü dib HİLAL(22717) b axralıkta açılmcak KARSIYAKA ÜİHETL: Topkapı Sarayı; Fazartesi - Çür- Küçük (11160) Y&l%ncı. (Halen kapalı SÜMER, San Antonyo Arslanı gamba - Cumartesi. saat 18,30 - 17 | İZMİR: İzmir Şehir Tiyatrosu | İSTANBUL (22367) 1 — Altın Kü- | MELEK, Sonsuz Telf. (21090) Tel; 2864. Boğg beşik (Piyes 8 per- | peler. 2 — Mayerling Ksrarı, lanın Bvi Ayasofya: Pazartesi - Salı - Çar- | de G tablo), AZAK (25542) 1 — Korkunc vâüdi. ıamba Pergembe Cuma, Baüt ; Z (alınan Hayat, 10 186 Cumartesi Püzar, asant , _ TURAN (22127) 1 — Korkunçg Vü- 13 - 16.00 Telf. (21750). sıanGIUI di. 2 — Ünlınan Hayat, Arkeoloji: Çarşamba, cumu, pa- | ’ îîıjînl 1_ıt.t ]f'.a:w;m 1 — BSevimli ' zar günleri 13 ten 16 ya kadar. BEYOĞLÜ ÜİHETİ; | Rüya, 2 ki Yavru, Eski #ark eserleri gubesi: Çar- V Pa K | F ğ .a | gamba, cuma, pazar, l0 dan 12 ye cisi. 2 — Ormanlar Hâükimi, hl:—ıl_ı- r ll.:'_ı'.:;;_ı:î”]Hı I n -. DE ELALİDYO ! kadar, Telf, (21682) AR — (44394) - Mağlüp edilmiyenler | icırmızı Fener "e BOT e Bant 20.30 BBC, Türk ve İslâm Eserleri: Bulı-Per- : (ikinci hafla), YENİ ıl*..ı_ııııılı....- ) 16-1260, 1 Alav- 4i) cj'ıîıı'ınrrın ı;mhı-anr. at 18.80-16.30 Teli Alî;,,ıh (40535) Büyük Günahkâr- den Gönüller, 2 — Kaptan Kid. ııııı;—îıu I'_"l'::f_"ıi—“'l“* ee _ ELHAMRA v (4d3595) Varyete güÜL- KADIKÖY ÜVİHETL:ı ve Jüllet uvertürü Dulmabahçe Döniz Müzösi ; Ü- İ HALE (üü0liz) ; r Âr d Bax müartesi aat 12 v 17, Pazar 0 l _ETI. , ' ALE (60112) 1 Zoehirli Kadın Arnold Bax B Te : İNOL (B4595) Yaşasın Aşk y CÇasuslar çarpışıyor, foni, Telf. (B1251) pPiş İ (OUAZL) Söhrel ve Fara Dahildae; , B Hafiyosi SÜREYYA (00652) Parilor dün aat İB.Z0 A a ! LALE (435U5) Muğlüp edilmiyanler yası, Şanghay Ekapresi Cavkoakilnin ; : Hafta), ra. & Dehşet Klübü, 8 — SBihir - Tiz| îıtınhuı Beyoğlu .ıj?_ıîır: SARAY (41650) Yaşasın Aşk ve baz Kadın CFĞT S nadolr yakası 60516 (Münir Nurettin) Konaeri ÜUSKÜUDAK UİHETİ T Ankara D1 Pi ller; ; VA e AA e? ARELAR Sant: 14.,165 tamle ü SÜMER (42851) Kanli Busö HÂLE (60062) 1 rehlikeli Kn- BC YanI I-IITIİİ 2220 H&rîl"ı—"ültü â""'ı"ıı SUATPARK (53143) 1 ABYA Â- dın, 2 Kara ]—'::rıır“Hrlı[ı e ATGI a teşler içinde, 2 — Lorel-Hardi ai- | SUNAR; Kanlı iftira — (Türitçel . lüh arkadaşı. 9 — Tahiti Şarkısı Aşkaz Yıllar İkara Radyosu j B 5 A ILK (düğn) Kalbime Dokmusş BBC Londrta iıtfcııye tu | Ankara traBI 2146 * kiç SIK (43726) Kaçak Keşli Alayi ANKAHA i(Z27düğ)i Bahba Katili u, onerâda Beyoflu 44044 Kadiıköy HOK7 TAKSİM (438191: Kanatlardan i'ürbe |BÜYÜR (15081)) Ölmeyven Ask Wagnel fatanbul 20222 ÜUsküdar inönik DAN iBüÜTAN) Korsanlar, 4 - FARK (11131) Casuslar Çarpışıyor Boult iİdaresinde Ankara-00 İzmur 2222 - K Yaku 50668 Uygunsuz Kadin, SÜMER (1d072) 1 — Yeğşil İşıklar orkastrası, a» ALKAZAR (d256ö2) 1 — Felüöket İn- CEZA HEYKELİ başlamadan evvel şu yemini ederlerdi: rak altından boyum kadar bir heykel iyaptırıp Delfis mâbedine hediye ede- ceğim.,, Toplıyan: M H - -»-'['N_F’İP'F.F'_._?%-'T-, tlE Diraii. aa e ağir LAŞ SA PS v tü Bu dünya (C Bir müddet © Eski Atina Cumhuriyetinde yüksek meşhur kanunlarından bir kısmı bir | Memuriyetlere alınanlar vazifelerine “Rüşvet aldığım takdirde, ceza ola- " — — — ——— a LAMALAR “And dafğlarının y gemileri,, adiyle anılan yük lamaları, Peru'da bir pati- kada yürüyorlar, Bu hayvanların yal- niz erkekleri — taşıt iİşinde kullanılı- yor; (aşağı yukarı Ö0 Eg.) ağırlığın- da yük taşıyabiliyorlar. Yunnan eyaletinin sarp topraklarında uzayıp giden Burma yolu Burma yolunun uçaktan âalınmış o- lan bu resmi, yolun azameti hakkında bir fikir veriyor. İkinci Dünya Harbin- de, Çin sahilleri Japonların elindeyken, milli kuvvetlerin tek levazım irtibaâtı- nı bu yol temin ediyordu. $Şimdi, Man- çuryadan Kanton'a kadar uzanan sa- hayı ellerine geçiren komünlatlere kar- şı mücadelede yol aynı ehemmiyeti muhafaza etmektedir. Resmin aşakı kısmında virajlara dalmış bir kamyon görülüyor. Tepenin Üst kısmına var- |dığı zaman şoför aşafıda bir kıvrım silsilesi görecektir. Burma —yolunun Çan-Kay-Şek'i kurtarıp kurtaramıya- cağı daha belli değildir, fakat bilinen bir şey var: O da, direksilyonda oturan asker için tarihin tekerrür ettiğidir. İnatçı düşmanlar tarafından muhasa- ra edildiği bir zamanda, aynı asker çarpışmışLı, — Atom tehlikesi önünde Şehirlerin ve sanat eserlerinin korunması Albert Mousaset'nin maka- lesinden hulâsa edilmiştir. Holandanın teklifi ile UNESCO, harpte şehirleri, âbideleri, tarihi eser- leri ve sanat eserlerini korumak için çareler aramak kararını vermiştir. Atom kullanıldıktan, hele bu silâh |bir millete inhisar etmekten çıktıktan sonra bu mesele ehemmiyet kazandı. Her harpten sonra ele alınan mevzua Üç bin senedenberi çare bulunamadığı- şüphelidir. Yeni harp kaldeleri kurmak zorun- dayız. Bugün böyle bir teşebbüsü im- | kânsız görerek belki güleriz. Fakat u- A ( nutmıyalım ki; 1939 da bütün millet- ler zehirli gaz harbine hazırlandığı ve ellerinde muazzam gaz stakları yaptıkları sırada, harp eden nmilletlere bu İkinci Dünya Savaşında katiyen gaz kullanılamıyacağını söyleseydik, onlar da bu fikre gülerlerdi. Atom, her mem- İleketi iİmhaya muktedir dehgetli bir silâh olduğuna göre, bu tehlikeden kendisini korumak Üzere bundan böy- le harbeden milletler de onu kullan- maya asla cesaret edemiyeceklerdir. na göre bugün de bir netice alınacağı | 4 ç ÇA am irarn a d Büermilüi —3t Epla ea izyil t Ha GA ğet mdirel $ HSKLATR Ü x Tit remr aa Gpelarmarladda - TF A PT * SSD kça het zt sU GECEKİ GÜREŞLER İsveç Karma Güreş v Takımı, s#oön karsılanmasını bu akşam saat 21 da Sbpor ve Sergi Sarayında İstanbul Gü- roş Kulübünün takviyeli kadrosiyle ya- pacaktır. İlk iki müsabakanın kaybedilmiş ol- masından dolayı bu geceki müsabaka- lar büyük bir alâka ile beklenmektedir. İstanbul Radyosu tarafından da neşre- dilecek olan güreşlere şgehrimiz şu kad- ro (le İştirak edecektir: 52 Ali Yücel, B7 Halil Kaya, 62 Nurettin —Zafer, 67 Sorvot Meriç, 73 Mithat Müfit, 79 Celâl Atik, 87 Yaşar Doğu, ÂAğır Böktaş Can, Resimdo Ankaradan gelerek takıma katılan Yaşar Doğu ve Celâl Atik gö- rülmektaedir. selâmete kavuşmak için bir kere daha | -a (ağaçlarının sıralandığı asfalt kaldı- eli —ii Ankara mektupları Ankaranın çıplak hali. — Caddelerde görülen gençler ve yaşlılar, renkleri ve kokulariyle bir giüll bahçesini andırı- yorlar., — Troleybilslerin seasiz ve sü- kin hareketi sırasında içerde başlayan sabah s#ohbetleri, — Amerikalı doatla- rımız Ve yeni bir moda, Ankarayı çıplak haliyle görmek les- töerseniz, herhalde sonbaharın açık ge- çen şu günlerinde bir defa gelmelisi- niz, İstanbuldan geliyorsanız, sabahın ilk sâaaâtlerinden itibaren caddelerde ve havalandırılmak Üzere pencereleri açılmış balkonlarda gözünüzü, gönlü- |nüzü doyurarak çok şeyler görür, An- karanın yüzü okşayan o gerin hava- sında yeni bir hayat bulursunuz. Koyu gölgelerini kaybeden kestane rımlarda güzel giyinmiş genç kızlar, yakışıklı erkekler bu şehre yaraşır ta- zelik ve canlılıkta görünüyorlar. Günün ancak belli saatlerinde dolup taşan Ankara caddeleri iş saatlerinde tenha ve gösterişsizdir. Bu saatlerde asfaltlar uykulara dalar ve susarlar, Erken saatlerde birer gül bahçesi ka- dar renkli ve kokulu caddalerde yürü- yen yaşlılar bile güler yüzlü ve neşe- çer, günlün işleri bu taze BSohbetlerin zevkiyle başlar. Öğle vakti caddelerde dolaşmanızı tavsiye edemem. Daha çok dailreden dönen boğazına düşkün beyleri, elle- rinde dolu fileler taşıyan tutumlu ha- rumları ve taze ekmek almak için ek- mekçide sıra bekliyen ev erkeklerini görürsünüz. Hele çocukların geçtiği bir caddeye rasatlarsanız, öğle paydoa- sunda bir hayli şaşırır, tatlı şakaları- nı dinleyerek talebelik günlerinizi ha- tırlarsınız. Fakat akşamın erken saatlerinde Ankaranın her tarafı cana yakın ve şi- üyele BZ zi TREŞ D GÜ ĞS e fi Kt ça rü Pirfüm gifitdaed bre e prde 1 Bi TİYATRO ve sevilmiş simalarından Selim Nüzhet Gerçek vefat edeli dört yıl oluyor. Şehir Tiyatrosgu, temsillerin İilk günü, dram kısmının “i,, numaralı yerini, onun her zaman işgal ettiği koltuk olarak uzun müddet boöş tut- mayı bir anane haline getirmeye ça- lışmıştı. Dün Abdülhak Şinasi Hisar'ın kardeşinin hatırasına tahsis ettiği hisli makaleyi okurken, telgraf haberleri, son zamanların en büyük tiyatro şah- siyetlerinden birl olan Charles Dullin'- (in ölüm haberini verdi, C, Dullin altmış beş yanda idi. Fa- kat o, tiyatroya getirdiği hamle ile dalma genç kalıyor, her sahneye koy- duğu esere bir yenilik, her temsil et- TİYATRÜ âlemimizin tanınmış büyüklük vermesini biliyordu. Tiyat- roda dalma halis sanat taraftarı ka- lan bu yorulmak bilmez aktör, “tulü- etmişti, Paris Belediyesi Sarah Ber- men, bunu ödüyor ve Dullin'in birçok- ları tarafından fantezi diye ileri sürü- 'olan temsillerine devam etmesine razı 'oluyordu. Çünkü Dullin, Paris için, bir sanat cazibesi idi, cüinkül Dullin orada, Öğrenmek ihtiyacında olduğunuz herşey Tiyatrolar leri. 2 PEK (4dd259) Çam Bakızı Polle YENİ (84137) 1 — Brezilya Gece | YILDIZ (42647) Samba aarâlı (2 ci MİLLİ (220902) 1 — Alevden Gönlil- OPLLA — Flicsta, 4 Şİnde, ŞEHİR TİYATKULARI : î”"—* d.) ı'ı:,ıır.q (29204) Gecelerin Hâkimi. — LE a « AdD1ET) T CT k GS A p ALL Ş TA £ YENİ ildüdü) Vakit Vasati Hzanı rîıîl';nm kısmı: (42157) Para ufğrun Na Moyita TERE LA aa Ko A GAR GAZİNOSU: a 7.16 4.,05 İ _ (2 devre). Revlisü ügı:ş aa D Komedi kısmı: (40409) Nemo Ban- B B İkindi 14.20 9.48 kası, İSTANBUL CİHETİ: DAT Akn&m 151:1 ı:aırın MUAMMER KARACA OÖOPERETİ: ALEMDAR (22683) 1 — Alevden _ _ Ylîlı IĞ—İÜ 1.30 Sizin Sokak. Sast 20.90 da.(4dö134) (yönüller. 2 Kaptan Kid, ELHAMLKLA Güönlülden Aransında, 2 — Rustl Casusa Pou- konçertosu, SUS (M0TD Canavar İ'ohumu, Ssaldarelli, natları, | , ÂAbidea Hafif mülslik; Viyana 'Törni &.40 Ankara Raüvü- pliyanoda, Soaslör, Radyosu, TAYYARE, Anna Karenilina, YENİ GİNEMA, Casuslar Çarpı iatekleri Albük Düns mürclklı tangoluar Ralph — Wilaon İatanbul Drakü İstanbul İstanbul Ankara Radyosu, Tommy Dor- gBev orkestrnası i(Pİ,) Radyo Radvosu Stanley Bilnck vüu dana parcaları, taavonları, Yenl İstanbul'un bugün İçin tav- aiye ettifi İkl program Hususli FProgrümlar: İstanbul Radyosu, güreğ musubakala- Amerlkan iİatasyons 15.21İ m, AÂlilton Berle 31,25,16 m. Bu- idaresinde Bakt gl örkesirasi, Türk-İave, Tehalkovasekv-Romaüo revllsli, Alanturkua müzik,; Ankara Hadvaoasu, numaralı Kücaekcelüor, Radyoösü (anbul Kadyvonsu, “pathetlö,; Ankaraâa âaltinci V tAdYORU, aönflfonisi, plüklarla, türkülöri İstanbul türklüler; Ankara A 2019 Radyvosi örkesirasi EBC İan White ldarealnde EBC 10.,20 ÂAn- NWNuürettin İakocya oörkontrasi (ilarmonik oürküs- sarkılar Hadwvos Walkura Adrlan senloni latanbuül Kümlill HABERLER; Brahmea ikinci piya- sabah musikil- relerden dinlenebilir, vyatı; T.15, 18.930, 23.00. Bu haberler 31,82 vu di.dö met- 11.20 D.H.Y. (Türk) İzmir. — İ13.185 BBC, 15.856 Sus (Mudanyadan). (Pİ.) - 1.4d6 R.B0 Ankara, -* 24,00 Amaerikan la- löü— Motörlü (Ankara). 1521 tanınmış 18,10 Ankara Ekaproeesl, dana örkoöğötraları - 21180 Samplon Ekapresi, 9.20 PLA.A., ton, Brliksel 2.BÜ Ankara — 128 ve hünm, Semplon (Âvrupual. GİDECEK OLAN EKRKSP'RKESLER GELECEK OLAN UÇ (Amearlikan) — Nov- vork, Roston, Gandoer, Lon- dra, Shanan, Brükaasal. | di | 10.40 P.AA, (Amaerikan) Nev- Ham. Emgen, Şehremini, voörk, ĞGandar, Londra, Bos- 17.08Ğ. FPLALA., (ÂAmarikan) 12.15 BEBC, Stanley Gelecek ve gidecek uçak, 13.50 D.H.Y. (Türk) Ankara., — 1550 İstan- . ' | - , : çeşitli hafif mü- ekspres ve vapurlar | — 18,15 BBC, dinleyi- r — — Bczahaneler — 23454 BBDÜ, ran- GELECEK ÜLAN VAPURLAR devu müzleyenler. 6.80Ü Konya (Bandırmadan) Eminüönü: 11.30 Giresun (İzmirden) Asadur, G, Paşa, 5,15 Ankara — İtüadyosu, İTf— İzmir (Hopadan). Beşir Kemal, Eminönü, İtlmat, K, P. örkestrası, — GİDECEK OLAN VAPURLAR Sultanahmet, Alemdar, Radyosu, rumba- SB— Trabzon (Karadeniz). Eylip: lar, tangolar, aambalar, — 183,d6 d2Ü0,,— Konya (Bandırma). Silfa, Ayvansaray. Ankara Radvosu (Piİ,) — 14.dö 1$5— ÜÜlren i(iİmroz). Beyoklu : Radvosu (Pİ,) — 145.00 ü— Bursaa (Ayvvalik). Mer. Dellasuda, İst. C. 244 Radyosu (Pl.) — 18.45 ll.— Etrüsk (İzmir). paşa, AKLAR Fatlh : Üniversite, Şehzadebaşı, Necati Dirim, Fener. Ridvan, Samatvya., Alya Nurl, Aksaray, Ahmet Suat, Karağglimrük. Bağra Heybellnda; Halk öce, sarkiılar. " 13 lı ıİ : 1050 DHY (Türk) Ankara, I'Eıı.zlflfi:iı_"ıı: 4 ; [;L:nıı di mılı"ıın 12.6560 D.H.Y, (Türl) İzmir. | hı'I;' ;Hq' AACIYOL Gi di i b 16.20 D.H.Y, (Türk) Adana, Ân- HLA SERDİR Ahmat Üstün. — 18.00 ielni DB R ğ Sarıyeri sarkılar GİDECEK ÜOLAN UÇAKLAR Kogam, Sarıyer. 18.45 İsatanbul Radyaosun, Münli ü— CÇY.,. (Kıbrısi Atlna, Laf- 10.20 İstanbul koşe ; ş Ankara Konservatua!' İlcra he- | () LAİ iltalva) Atina, FHa- Saflık (23656) Ankara Radyvosau nı A | Numuüne ılâüfgıı 01.15 Tatanbul Kad- ZL SÜ PLALA (ÂAmerlkani 39.[11. Başkent (13683) türküler; Camal Karaği, Dolhi, Kalkılita İzmir Ankara EHadyvo- 10.850 P.ALA (Amerikan) Şam, Alsancak, Alsancak m. mUuBSsSikisi Huasra Hilâl, Kemeraltı m. 15.2d0Ü P.A.A., (Amerikan) Brük- | Ege, Baamahane m. İstanbul Rudyoları; sel, Londra, Ghününm, ürüü- Karalaş, Yalılar m, lidir, Uzun yollar tatlı sohbetlerle ge- — 2 —— —ü AAA — S N A LA Ankarada bir gün |durak yerinde dursanız bile iyi daki- |altında, renk renk giyinmiş kadınlar, İgik erkeklerle dolu göçen her troley- İna emniyet ve rahatlık telkin eden bu |Sabahın erken saatleriyle, öğkle akşam İmı veriliyormuş. Fakat sonradan bu- rasının pek de mahrumiyet mıntaka- |kadar arttı ki, bazı açıkgözler birkaç Savfa < —a — -eee e —— —— - A Yazan: ÇELEBİOĞLU rindir. Fazla dolaşmadan bir otobils kalar geçirebilirsiniz. Böyle bir du- rakta, önünüzden geçen çeğit çeğşit &- rabalar, Ankaraya mahsus troleybüle- ler medeni bir şehirde yaşamanın bü- tün zevkini duyurabhilir. Canlı bir ışık büs, dışardan gelenler için yepyeni bir şeydir. Gürültüsüz, sâkin haliyle insa- arabalar Ankaraya başka bir güzellik veriyor, İstanbulun gürültülü haya- tından kurtulduğunuzu hatırlatıyor. saatlerinde aynı yolda gidenler için günün ilk havadisleri bu arabalarda yayılmaya başlar, randevular burada alınır, dostlar ve arkadaşlar akşamın proğramını oracıkta kararlaştırırlar. Akşamın altısiyle dokuzu arası, An- karanın en tatlı saatleridir, Caddeler- de büyük bir kalabalık aşağı yukarı bir sel gibi akar, kolkola giden çiftler, ahbaplık kurmak isteyen gençler bir salonda dolaşır gibi kolayca birbirleri- ne sBokulurlar. Şimdi Ankarada yeni bir moda var. Buradaki —Amerikalı dostlarımız artık bekâr değildirler. Hanımları da geldiler. İşittiğimize gö- re, Türkiyenin tanınmadığı zamanlar- da gelenlere bir de mahrumiyet zam- sı olmadığı anlaşılınca fazla tahsisatı kesmişler. Bir aralık Ankarada ev kiraları © yıllığını peşin alarak yeni bir ev yap- tırmak imkânını bulmuşlardı. Tahsi- satın kesilmesi yerlilerin işine yaradı. Son günlerde ev kiraları oldukça düş- tü, Amerikalıların oturduğu bazı otel- lerde amerikan barlar kuruldu. Ge- çenlerde bir gün bu otellerin herkese açık olan salonlarından birisine gir- miştik, kahve istedik, —öğleden sonra kahve verilmediğini, sadece kokteyl verildiğini söylediler. Tabii yeniliğe ra- zı olduk. Akşamları bu otellerin sa- lonlarına devam eden beylerimiz ve hanımlarımız da var. Bu hürriyet ve demokrasi havasından hanımlarımız mı, yoksa erkeklerimiz mi daha çok istifade ediyor, bunu kestirmek biraz zordur. Genç kızlarımıza talip olan atı,, yaratıcı bir kuvvet olarak kabul | . , tiyatrosunun Öncüleri ve kurucu- FAKE TTNTTRİYECRERYİRİNT CTi | SLFALDİ ErERlTÜRarl ei ra Tajizi üyt Dullin'in 6 tiği role sade fakat umulmadık bir. nard Tiyatrosunu onun idaresine ver-. mişti. Tiyatronun zarar etmesine rağ- | len, fakat her biri bir tiyatro tezahürü JH.' “ d— D.H.Y. (Türk) Ankara, Ma- 25 ! latya, Elâzığk, D. Bakır, Â- - dana, İskenderun. t . 3 | | aollat; Ülaudiaco Saat 7.45, 18.00, 10.00, 24.45, der, Boston, Nı:-v;fürk_ ıİ' * Arau, — 22,165 Ankara Radyosu, Saat 20.15 Radyo Gazetesi, ÂAn- 845 P.A.B. (Brezilya) Roma, Ferhunda Erkin tü- kkara, Ll;hnn. Dakar, Flo deö ' rafından viyoölonsel piyano Büo- BBC Radyosunun Türkça neğri- nelro, Böenos ÂAyreas. —| B Takalm Nihat, Tarlabaşı C. 02. GELECOEK OLAN EKSPRESLER | » Ayaspaşa, Güm. 5. C, ' G0 w Galata H, Tav, Şalr Ziya C. 20. | » Sporldla, Necatibey C. S06Ğ, Yişli Nargileciyan, H, ĞG. , 183. » Mecldiveköv, M.K,.C. 4. Kasımpaşa Yeni Turan, Kasim- | mış bir aktör olarak tanınmıştı ve ha- Amerikalı gençler gün geçtikçe çoğal- maktadır. ı .. .. “edebi,, tiyatrodan “felsefi,, tiyatroya düşmüş bulunan Fransızı tiyatrosuna yukarda kısaca anlattığımız kendi te- lâkkilerini karşı koyuyordu. Dullin'in bir aralık, Ankara Devlet Tiyatrosunun idaresini ele almak Üze- re Türkiyeye de gelmesi bahis mev- |zuu olmuştu. Şayet, Paris Belediyesi onun elinden Sarah Bernard Tiyatroa- sunu almış olsaydı, gelmesi tahakkuk edecekti, Bugün Dullin'in halis tiyatro telâk- kileri, Fransada meselâ bir Jean - Loulis Barranet tarafından olduğu gi« bi, hariçte de kabul ve tatbik edilmek- tedir. Onun ölümü ile tiyatro dünyası, | Fransa hesabına büyük bir kayıp da- ha kaydediyor. Bir buçuk ay evvel Copeauda ölmüştü. — fa. Charles Dullin öldü Paris, 18 (YİRS) — Modern Fran- larından Charles Dullin 65 yaşında iken ölmüştür. Dullin genç — yaştan- beri Fransız sahnelerinde nam kazan- yatının sön yarısında bilhassa yeni pİ- yesleri sahneye koymakla şöhret ka- zanarak, Fransız tiyatro sanatına ye- ni bir stil vermiştir. Soldan s#akü: 1 — Bir müzemiz. < Fasıla. Vakit gösteren. 3 — Eski kadın aes yıldızı, Su. d — Peçe, (Ter- si) Diğer. 5 — İlâvesi., Yamek. ö — Bir a&cnebi parası. Kıt. 7 — Nota. Merhum. & — Düğmenin Reçtiği delik. Bir ecnebi mem- leket başkenti. 9 — Bir mey- va, Evet! l0 — Nota. Bir dağ Yukardan asakı: 1 — Hâükimiyet. 2 — (Tersli) Bir arap harfinin okunuşu. Bilgin, 3 — (Tersi) Entari. Büviük. 4 — Çiftçi aracı. Salatası olur. & — Kurutulmuş ekmek. (Tersi) Kıt, 6 — Yadeder. 7 — İpe sererek, Başına bir harf getirirseniz değ- nek olur. 8 — Nota. (Tersi) So«- ru eki. Bir erkek adı. 9 — Ek. İlisik. 10 — Darbı mesel. Bir hayvan. DÜNKÜ BULMACANIN HALLİ soldan sağa!: İ — Kumanva, Ka., 2 — Adele, Grev. 3 — FPiyade, ÂğLl 4 — Eno, Ea. S — AÂrnavut, ö — Konu, Lüdes.'T — Alestoe, & — Ur, 9 — Tekmelemek. l0 — İIra, Nazime., Yukardan asakı: i — Kaptıkaçtı. 2 — Udi, Ol, Er. 8 — Meyhane, Ka. & — Ala, Ru- #um. ö — Nedon, Tren. 6& — Enalâ, La., T — ÂrkR, OÖva, Bez. &8 — Ra, Udi, Mi., 9 — KReçüte, | Em., l0 — AÂvisş, Sirke,