Bazı ölüleri" diriltmek kabil midir ? - Beşeriyetin şimdiye kadar sorduğu suallerin en korkutucu olanı... Hayati uzuvları mahvolmuş bir vücuddaki ölümle, uzuv- ları harap olmamış vücuddaki ölüm, ayni ö ölüm müdür za Bu müşahedelerden çıkan ne- berlen harikulâde ehemmiyeti i kemikleri yapı- yıldırım süratiyle bale kemiklerin dile ve rabatların tasalli e “bale baki balığım sür müştü Keza eden ven şifayap oldu: deki nesci — baki al dığını söylemiştik. Bu müşahe- delerden kimse bir. netice çi- i “m n fel ii manen ide er Fi bir netice çıl — e i uzwi akilli ay- rılmaz ve mecburi neticesi larak kabul ar birçok âraz, uzvi tam v ıbiy: mi 1 4 ayrılabilir- ler, siydi, iy gi ki biye baki kağ b ei neti- olan felcin olması, amudufikarisi e adr taş kesilen adamın bu tagayyüratı e kaldığı halde neticesi eş tamamiyle zail olma: Profesör Abrami'ni nin çer oğaca! Uzvi riya baki | tali halde, ârâz topyekün, tam ve mutlai k ee; surette zail olabili- or. abileri a mi olan mıntakanın baki e halde, bu a raiyaei ütün felçlerinin, bütün izlanda bilin âsârile (top yel Amudut afikar risi ve rabatları tasallâp eden şimendifer me- murunun bu ta; püren baki kaldığı halde, ayrılmaz neticesi sanılan bütün. İliği her nok- ün ) za ie ( topyı ail ol duğ rekleri bozulan kadının, iki kaldığı ii farze- yekün ) zail Ibtiyarı kötürüm sie m e ir şimendifer memuru den katılığı ve hareketsizliği, böbreği bozulan kadını mah- veden idrarsızlığı ve (öresnisi) idi. Bunlar n hastalar şifaya mâni olamıyordu. Ohalde hastalıkların birço- ğünda attâ en korkunç- larında hastaları öldüren ,, bizzat üzvi ve nesci harabiyet değil, ona refakat eden âraz e bu tesadüfi hâdise- lerle biz , yani hasta- lığa çebresini veren veya ölü- tiren âmillerin , kabili mamen kabili şifa v. şifa ve yıldırım sür'atiyle kabili şifa olduğunun mümkün oldu- ğuna şahit olmuş bulunuyorduk. Neticesi de Abraminin çıkar- o ri netice oluyordu. ş, tarihin şimdiye bd görem bir gö- Di görüşün yanında Abra- ii m insanlarda hastalık- ir nesci ve maddi tü aga: ğu eki olmıyanları- nın kahir esetiyeti teşkil etti- ğini de tebarüz ettirdi. Kalbi koparılan ui adamın aşamasına, gözü oyulan bir adamin görmesine, “üreyen çıkarılan bir ei ölmeme- sine imkân yı ur. uzuv! ie arı oOtamamen Hayati mabvolan amm ölmesi sümme, kat hergün ölen ların mn i hayati uzuv- ii tamamen Gy am dolayı ölmüş değillerdir. A: Ve aslal.. o alde hayati tamamen mahvolmadan ve eten r de hayati uzuvları hiç ine dan ölmüş oluyorlardır. Akli muhakeme, bu MEALİ vaziyet nda zil ali kar teressüm etmiş buldu: Bu sual, beşeriyetin şii e dar sorduğu sualleri kai in müthişi ve en korktum ie Hayati e mal bir İL i le, Uzuvları nağme bir bir netice ise âraz- enle, marazdan gelen dan ölüm arasında bir fark bulun- mak lâzımgelirdi. a zihninde bu farkım varlığı ki bünu o tahkil rübe etmeden rahat edemiye- cekti, Fakat ölü ne saçan > hiçbir şeye cevaj bir madumiyet değil ie mi ii Gerçi mantıkan bu böyle i Fakat ilhamın, gin Zelal ihtimalin ve imkânın karşı* da ve ölün leniyordu. Y ii a Memi ez ay atılan Him a Dunâne görünen tizrületl ri bile en bitime bir intizarla vir par. Şüphe yok ki soğuk öl kazı il vi sert ölü onün re lerine cevap vermiyordu; fakat o ya“ ediyor, ediyor v O! e ne oldu? Sin atm Sim. inde, Timin ve ni- ii aldı, aldı... Ve ölüm insan > mun bu ze ölüyü pençesinden ire Malaryanın ( Aljide ) şeklin- Fransız Manevraları başlıyor —Baştarafı 1 inei sahifede — AA; Paris, 12 ( Paris Soir gaze ini Ti dığı aşa- Zıdaki telgrafı neşrediyor: n. öğleden sonra üç Fr. sız harp gemisi İspanyol Fası- Dın atlani ısında li ile Laraza arasında ma a Cebelüttarık üssüne mensup e bei deniz tayyaresi e | kısmı üzerinde uçüyor v: gil bahriyesine mensup bir kaç gemide Sota aç ale boğaz. önünde dolaşıyordu. Dün ve evvelki gün Sota m ie 12 kadar Alman zaltı gemisinin ln ka deilmi Paris, 12 — Londra- dan haber veniiğine göre İs- .panyanın (okoloni toprakları "üzerindeki hakimiyetine dair Alman hükümeti ve Fas İspan- yol otoriteleri tarafından Fran- saya verilen teminat hakkında aristen ve Berlinde: len haberlerin VE mahafilince mnuniye etle karşı- olacak cnebi iğ ei pal olacağı muhakkaktır. Bu vi la bu my mn endişe- nin bertaraf Glikmemi çok şa- yanı memnuniyet bir hâdise olarak telâkki edilm: edilmektedir. su |Avusturyadan ne- er istiyorsunuz? Viyana; 12 (Ö.R) — erim larma söylediği bir öte ve a t iler tim talep ini. bi den ölen hasta 'dirilmi; ilk defa m bir ölü, isik ten sonra diriliyordu. Abramiye bu birinci MR ilk fırsatta ikincisini yapmal ateşini verdi. Yine Malar pl ikinci ine Malaryadan öl, De ölüyü diriltmek gibi in nın en bü saadetini tadan ikinci adam olu ürer a gi organi vi Te — Sonu Var — Bab:âli, Babıâli olduğunda! Beri üç defa yanğgın'yüzü gör“ EİN birisinde yangın ye irisinde mdar e barıt eşe Si “e kendisile beraber berha- va ettiği rm sima biri» ge , kasten mi olduğu, kii olduğ hâlâ bell olmaz a gep, yanmıştı, Babıâlide evrak mahzenleri vardır. Kame geçmiş sultan- m fermanları, tarihi bir kıy- met inyk vesikalar orada saklanır, Aliah rahmet etsin, Abdur- rahman Şeref, Tarihi Osmani bir odaya girmiş... araba evrakı ihtiva edi) ni pik odası, Gam geçil- z, bir halde “ Akdrraman Sarak, çuvalla: mn patlam ii çürümüş, delikle- rini vidi zülmüş ide ya yerlerde siir İri rm eyl < tirmiş... Günler: iyon mi sonra ev- lak aradığı evrakın çoğu rekkebin terkibinde altın anlaşılmış... — Aman! Bunlarda var, herhalde evrak mahzef altın karışmış! Feveraniyle, hem müze M dürü, he we zavallı Abduri man Şeref telâşe sol i Baştaraı gavimet elde "le. Cam del Kam; ite hallesinde tam sale yardır. Nasyonaltlern yeni er işgal dümen ys bu havalide gö- Bini e bil Madrid mü- dafaa emiitein öğleyin neş- ri tebliğde şu haberler Madridin garbinda asilerin Asilerin hücumu durdu. hücumlarını tardettikten s0 Ge kuvvetleri o Als kaıt”; tarafından bu mu! mizahi şiirleriyle matbua! Selürini bula 'tardı edinmek istiyenler niölde racaat Kelin. ini mirar MAN BARUAAESANESANNNUZE SEA LANA EANUAEEAAAANESELUNEENENAMUNAE SAN EEENNEES. mizde taz bir. alâka 5 müdürlüğümüze mö- 5 O © a) SAZ EL “ EE ga a a m eme Robert, gor TN evvel teşle YIL SONRA | MERTUfp|: ada sen — Girecek e — Bilmem ki... Fakat mek- u t sözünü bitirmemiştiki cı Ötmeleri Aradan eli dakika . meden, Morg sokağının yanı pi mış bul u. Cadde dan >” isine rs ğı altında üz gibi oldu. ğimiz bina ile alâkası olmasa.. Yoksa. Hakkı ne m ka- tosiklet başladı.. mal Sabri, öl kolun- dan rak: gür Ar ilikmeğe Men oldu i, dedi. Allah vere de polislerin, bizim iğ kapılmış olan Robert, b ler kappa büsbütün m lanarak sordu: — Eh, e ne olacak? — Ne olacağı falan var si İvme bizim için in anlar tarafından kı ei Kl riek gülmeğe başladı: — Yok canım sende... Po- lisler demek istiyorum — Polislerle Gl ne 5 işimiz var? — Bir kerre ele ge eçersek o vakıt ne iri var, me işi- miz yok gi Girdileri Ta iri e olduğu için bir adım bile cak vaziyette değildiler. Robert: — m, kiyeşiğ miyiz? diye Bakalı: na barket sl Seni we nereli yboldu aca- ba? Bizi — karanlık- yaş. anda Pür yor? Öyle karmakarışık bi e GE ki sorma.. sirada birdenbire ortalık aydınlamıverince, geniş bir bod- rum katında olduklarının far- kına re Elektriklerin böyle ansızın yanması, ikisini de yemi İkaç di akikalık bit iz rd yeçidize vaş ilerlemeğe bella ein ii ve fı ndan başka, “dışarı. çıkacak bir yer yoktu.. Bir çeyrekten fazla, bodrumun içinde oradan oraya koştukları ve “ Sevgili ai Sevgili rg a klari halde > çıkmanın daha hayırlı ola- düşünerek, biraz evvel girdikleri kapıya doğru koş- tular.. Fakat BYişE in adan yok olmuş! a bir rüya — yer “ 3 yanlışlık içi r her eki fı e erd tinde kaldılar.. Yok. Nihayet yorgun argın bir kö- şeye oturan Hakkı Sabri: — Boşuna emek, dostum, dedi.. Bir liç var mı? Ve obertin uzattığı pa yakla ilâve etti: yi mecburi; Yok., — Bu damakıllı mah- folduk.. Bizi bir tuzağa düşür- düler.. Hele şöyle uzan rare ati bir sigara — Öime ni ne mi — Artı ünase- beti kii an ir Dışarın; bir b inim Tr ve kıyafetini onları bu di?. tuzağa — düşür€” Lâkin bunun yine im doğr”