Dr. G. Ali Çalımlının ölümü Bu acı münasebetiyle hatırlanan bir vak'a Doktorlarımız için unutulmaması iycap eden kıymetli bir medikal müşahede “Na ümid etme tabib nl dermanından, m Ki Şu son günlerde tıp âlemi | ettim! Ve evi tuttum. Ali paşa my meni uğradı.Birbiri | da - ozaman kaymakam Alibey- metli ada- | pek yakınımızda cami yanında mumızı Ee ir ttik, bir evde oturuyordu ve hast Kilisli Rilatın vakitsiz ölü- | idi. Hemen hergün kalp bub- müni önüllerimizi yakan | ranları geliyor ve ölüm korkusu acısı ön on Ml zavalı hocamızı evinden çık- den Esat Ga Hocamızı ma mecbur iyordu. ölümü derimizdeki ri Rifi il kısmını ateşini biraz daha körükledi, | b evinde geçirmek zarure- in de insanlığın kâmil bir | tinde e ee nümunesi oSakızı Ali pa relerimizi (o hocaninevinde hocamızın vefatı haberini, zapt | odada ere " Zava ia vi BL, “ izlerimizde! inyanın en güzel bir kısmında akan teessi raşları inle oturduğu halde evden çıkamı- kalbimiz bei Istanl yarak vaktını, ziyaretine ge- gazetelerinde okuduk. lenlerle ş geçirmeğe Çç insanın hayatında bazan öyle | şırdı. -anbuldaki dirir. ölümü bende böyle bir tesir yaptı. am s evvele ait bi: cak doktorlar imti- eği Rifa na şöyle bir tekli A “ Evimin girmen ük bir e , sana kiralıyalım, geceleri babe m Deli — bul MACERA, ve EL AgİEDdEA Gl aaa ingilizceden çeviren bırakıp mami — Bizi yalnız gitmek ha.. een zak kadar olur doğ Hem e ka- ball sbirlerden Gr, öy din.. Şimdi sözünden geri mi dönüyorsun ? Şikago'da çok canın ri Halbuki bu- rada kalırsan ne güzel ve ne mesut günler yaşayacağız.. Şirley : - — Doğru söylüyorsun n ama, 'nberi “babamı e. Sonra bili- sak mutlaka eve dönerdi. ölümü le e ve âzab rirdi. linin şu kıt'a Birdir mastarı Lâkin birdir Göstererek, asıl hn » hikm. girer: ticotonie, vi sonradır talığını yükse! ( ebher ) il ki, Ali anlıyabil YILSONRA İ hoca Hâsılı her t bum erme in ve Rifatla uzun ede nakaşala Ay; bitiyorum diye ha buhranın zorlu pençesine düşer, hepimizi şaşırtır korkuturdu. iskeleden dakika im bir inde ömür in, ie müşahhas bulurdu. Duma iye Been as duran güzel ZIYI, Zan Bir bilir tâtfü kahrı bi ai ahvali muhtelif çok olur kayıkı ahval ui an- ra, Fuzu- ir bahisi, O vakit | Dystonie ) ve sympa- otoni bilinm. Bu sendromlar neşrolunduktan paşanın has- ildik. oVaktin ir hekimi de a ltihabı t ezdi. yen LRUTUE ZIYA ME atırlıyorsun ye.. Geçen gün pastacı dükkâı sekiz ye ad mi arka di ri en da hastadı Rober min şumdandır. Hik ea Robert bu hususta hiç ses çıkarmıyordu. vel biraz güce- nir gibi oldu Bra o Robert! di edi. De- laleleri bir tek kelime söylemedin. Galiba benim bu- ri uzaklaşmamı arzulıyor- var mı Şir- — Buna imk. ley! Diye, e verdi. Susma- sel müteessir olu- YEN! ASIR Hakan senay faaliyetinden memnuniyetle setmekte ol- duğunu gö. erir için li hakkında bazı izahat a'mak e belediye reisi Idris Tinazı ziyaret ve başardığı işler mü- nasebetiyle (o kendisini tebrik ettim. vazuunu Suallerime cevaben nömüzdeki işleri lik teşkil edecektir: Çocuk eğlence Menemeni bu defa çök değiş- miş buldum. Cu £ mey- danı, Atatürk beykeli, fidanlık, sebze hali, mezbaha i ta- mamlanmış yeni eserlerle çok | il yeni inşaat gö arp- aktadır. Menemende faaliyet vardır (Belediye Atatürk heyke- lini meydana getirdi Menemene bol su getirilmesi için işe / alındı Menemenlilerin meydana getirdikleri ATATÜRK heykeli hususta bir şey düşünüyor mu- sunuz? Reşit, Âli zamanlarında yüksek bi siyi ve Fuat paşalar irer şah- n her- Abdülmecit; (Fuat basal bütün hırçınlıklarına eti ri Melli arasıra — Nasıl paşal Bugün iie minden rabatın var mı! Paşa i gülerek: — Ne siz sorun nede ben ili rai alen size ma'üi mecit de, kinayeli” Bir Mi Peki, peki, ben valide- me söyliyeyim; seninkini birkdç mına davet etsin, sen d5 Ziyafette Fua olarak bulun: Ni içilir, saz iğ baş r. O zamanın teg; yi takilan Memduh bey Bahar olda sabadan Ke eser yok Haber yol ana Pa haber yok e a başlayın- ii ini tutamaz, en başlar; Rivayet edil- diğine göre, ertesi gün; bir maslahat uğruna Babıâliye ge- len hanendeyi odasına alıp izaz ve ikram eden Fuat paşa, bir aralık t Bağa da davetli — Bana yk gi şarkı o edin ki pek mi seki Halal 'muşsun! nevi Eşi vardır. le e coeu al) si Ser ne kadar hekimanedir. Ali paşa- ım mânevi kalbi o mi ha- Bi rap olmuştu ki, m vi si e mel kar- âdet: birkaç da liği rityordu Kiz için bu teşhisin yanlışlığına kanaat getirdik ve bu kanaatimi- müstenidatıyle, Bağ Ali paşayı ziyarete gelen hoca le Celâl Muhtara söyledik, Celâl Mi bizi dinledikten m öylemeden gitti. Ertesi radan | e eee uzak bir yer değil ki.. aklımı- za eserse Ma: e il atlar ve lke hafta orada misafir Şiz gülerek itiraz etti: ook.. İşte > bun a gele- mem am hafta misafirlik mi? Ayol, de yeye- © hamına me vars rsünüz... ia öbellnkeme diyecek yok- tur! — ni age EİN dedi. Kendi kabahatini amma 2 ek e Hatır n gün tatlıcı a inme yakin bir- den arka arkaya ve yok, yine unda sınız.. Zaten kadın dedin kölenin bana ie e ulamadık! Ali cile ve inandu Zile lar. nin sap bir in tertip erek pi gitti Ertesi gi © Rifat la beraber hocamızı e ai bindirdik, ada ada devre çıktık. Maden i Afnikolayı Uzun zamandanberi korkusundan si çıkamıyan Ali bey çok memnundu. ata yeniden geldik Ha- ir ka ba di erimiş gümüş he B $ Ss z 0 g 5 » zi in hangi elbiselerini giye- ceksin' Genç kız gülerek cevap verdi : — Vallâhi hangisini giyece- ğimi e şaşırdım. Fakat belki mavileri.. Biliyorsun mavi renk beni daima açar.. Ya sen? KE — Benmi?.. Bu hı ni daha hiçi bir kara vermedi Sonra ei vi Roberte dönerek s0 ir de se 1 “Sö Ro- ert.. Sen hangi kostümünü giyiyorsun? Robert bir kahkaha koyu” erdi: — Hoppala.. Bizim kadmiar anime ii yla bağa. çesinin asri line — Evet, çi temine teşeb- zg iftağı, belediye binasının ge- | büs ettik. Ayni zamanda kul zin e bibi tabiat vari işletilmesi, çarşınıt ve tara- ma suyu da get isi Bu miş. fını parke taşiyle döşemek, | iş üzerinde yapılan etüd bit- fidanlığı daha bie bir va iştir, ine Istanbulun a bisi getirmek.. Bunları yapmağı Reis, burada, u iş kolerası sırasında, bütçemiz müsaittir. lerin başarılmasının akkıf hastalıktan öl öleelerin KE ve — Büt, il tutarı nedir? olduğu bütçe meselesi üzerinde velleri gelirmiş. Birgün eline e sal in Hiral izahat verdi. Bulizi göre, gelen cetvellere bakarak: üphesiz muhayyeldir. | bütçe vaziyeti, başarılması is- — Ahi! Demiş, Istanbulu ko- Ne LİME tahsil edebilece- | tenen işlere ki Imediği lera kasıp kavuruyor, en çokta ginizi tahmin e takdirde istikraz işine yana- | Jecektir. Esasen Menemen'liler, | şişmanlara geliyormuş. > — Hemen hepsini.. Çön Şılmı k, fakat geliri artır- belediyeni a bu Ri ibetme- | 2 Şişmanı alıpta göm de geçen yılki. ilâtımız muhay- | mak için çareler aranacal sinin, gösterilen muvaffakıye- | elinden beni kurtar Die a mami mıştı, Meselâ belediyenin eski bir | tin başında geldiğini söyle- Na lede zdır.. Bu İ hanı tamir etmek suretiyle mey-| mektedirler. TOKDIL si bu t gün Doktor LE Ismail ve | laklık ve durgunluğiyle önü- | Kesmez ümdini kul rabbinin ihsü- bye. rm gide — Rifat Hüsamettin paşaları ada- | müzde serilmiş duran ilhamkâr mından tani Ali ken- | ya e bir vip çok denizin be eyi em PE AN ŞARTIM Sİ ÇAYA, Eri al ii hasta- | yaptırdı. Bu çok yüksek Dok- | Arap, Fars, Frai : WE değ lığa imusap sanafak mâneyiyeti | torlar Al beyde kalbi | idare | den okumağa bekir Mefa | Fİ m çi gün sonra Musullu Hafız Osman sarsılmıştı. le ed asabiyenin bir | Şii İse il Ali paşa odasında t kadar yalnız kaldı, biz iz diğer esk bermutat ça- lışıyorduk. Hoca yanımıza gel- di, aca şimdi bir şarkı yazı okuyayım, akalım Riat yal bulacak dedi ve okud Kalbi Mi haber verme sakın yaresini Kopuver çıpınadutsun arasın çaresini Bozma gel hasta ile hastalığın arasını Belki Allah yarafır çatesizin çaresini Naümid etme tabib hastayı derma- ndan İhtiraz üzre bulun his ile iz” aralığı tatlı bir renge ordu. Içerisi oldukça kalabalıktı. Herkes türlü türlü kıyafetlere girmişti ve birer maske taşı- yordu. Hardi, Robert ve Mar masalarına oturdular, im meydanda yoktu. e za ne oldu; za wE çoktan girdi lâzumdı.. len gülerek: — Kimbilir, diye cevap ver- di, belki geliştir di bir e priz yapmak istiyor. Eği mamyacak bir şekilde EL ise, bu kadar. kalabalığın için- kendisinden on yaş kad. ha küçük iken Yali Se eniki sen © vvel öldü. Ne vakit e AE görsem hür- metle elini öperdim, o da bana hayır dua ederdi. Son do- ir sene içinde hiç , görüşe- medik, senede i defa ta bulu ziyaret eden şâir Ali İffetle bana selâm gönderirdi. bu selâmları alamıya- cağım. Dr. Esat Hatipoğlu ee rt atı e en bulur — Biraz şüp! ii eli, — Şüpheli mi? İstersen bir irelim, layhay.. Nesine ? bal is itiraz etti: — Yok.. O kadar uzun a kaybe: beni iflâs mı et- dersem tireceksin? En iyisinden bir birer tin metil kız- İn üf ede- di ke: üzü kapalı olduğu için kimse kimseyi ta“ nımıyordu. Bu ada, (Felizitasyoni) valsini ça mağ4 dansa kalkmağ? d başladı. Ilk i ği