YENİ ASIR ANKARA - İSTANBUL - IZMIR ARASINDA lik hava yolculuğu ilk yere Payyecekiie ele gelen Ankara tayyare İstasyonu direktörü pilot Abdullah Bülbül uharriri: İlk yolcu tayyaresinin Cumar- tesi günü şehrimize eğ ol- duğunu bundan evvelki sayı- mızda yazmıştık. Tayyare ile gelen tayyarecilerimizden An- a tayyare istasyonu müdürü izmirli pilot Abdullah Bülbü' > Güzelyalıdaki evinde gece gı vakıt ziyaret eden bir ar mız genç uçmanımızın intiba- larını sormuştur. Abdullatı Bül- bül bu ilk seyahatı şöyle an- lat laziranın 27 inci Cumar- tesi günü > hı saat 10'da Belek ha yollarının 3 numa- ralı “Arı, emi Ankara tayyare meydanından hareket edildi lcularımız ii er- kek ikisi kadın ve bir de bir yaşında bir yavru olmak üzere edi kişiden Bart ret id. Mey . üzerinde parak 3m de erece ses ile” Hamak doğru istikamet alındı. 15090 metre yükselerek seyahata de- vama başladık. Gi Kayi il alıyoruz etimizden yirmi dakika sonra Men sol kanadı- Tumuzda Beypazarı v da uzun ar balm. Ikisinin ında seyrediyoruz. 35 ika 6 sonra ise yu ile Sakaryanm Birbirine kinin görüyoruz. IRTIFA 3500 40 dakika oldu.. İrtifamız 3500 metredir. ein fazla miktarda kü- mülüs bulutları var. Vaziyete hakim olan kıymetli pilotumuz Lütfi im hava yeişiu rahatsız etmemek için bütü marin mi ve üm yi noktalarını seçerek hatları Bn zemini kıskana- rak ös e, mütemadiyen vo- kum; erek yük- selmekte.. Pazarcık - Bursa yolunu görü- yoruz. in dakika sonra irtifa sa- ek mii düşüyor. Bu 'ya sağ uzağımızda- m ii en da Sakaryayı e ediyor. Solumuzda mun- zam Bursa şoselerini se! üyerr. 1 ii dakikada bark avi üzerinden g: yâresini idare ederken ara sırada yolcularına emniyet tel- kin etmiş ilime için arkasına kıyor ve gülüyor. ki benler. ve pamuk 'yıgınlarını andıran bu- lutlar and Ve eri 'ken yanı- mızda bul yavru- suna dikkat A z yasi, binin sevinçle dolduğunu görü rüyorum. Yolcuların hepsi se- -Istanbu! - Izmir hava tan memnun, ve evlet hava yolları Ze hakkında Kibike kon orlar. Ga yaremiz e metil em kle çalışıyor. Yin. öfa aldık. Yükseklik 300 metre, IZNIK ÇIVARINDA çok mavi göle daha çok güzellik *5 iğlar, ovalar, ağ köyler altımızda şeridi gibi geçip giyer ve biz yine yolumuzda akıyo: eğen Ai dakka Iznık göl sağımızda İ kesi belir. meğe başladı. Hâkim tabiatlı ve soğukkanlı e uz Lütfü Simi lenizi rünce her zaman ol ibi gr bir zi ei dönerek : al ik yolcu En aresile İzmire İm erek fetkikat y yolculara balzön e bu har: al ei aral mak hafif Ty ii en meğe başlıyoruz ve pilotumuz e e motörle; i dinlendirm. gazı kesiyor. Şimdi iu ağ laa NE: 30 dalin sonra gördüğü- sağ Yad ova, trade mavi Mar- maranın Pırlanta gibi parlıyan güzel adalarıdır. Bunlar, bize hakikaten Mik geldiğimi: beşaretliyo: 1.40'd: akika sonra görüyoruz: Adalar sağ kanadımızın hiza- sında, donanmamız Heybeliada deniz re ire de- mir üze or. Mihayt a a İstanbul başladı. gözleri ni” Firini mi- nareleri, dünyanın hiç bir ta- rafında görülemiyen şirin vii içini, ağ kanadımız istikam: tinden doya doya Bö inik ne zevkli şey.. I tf a e düştü. Şimdi sevimli b Lütfü Erson vazifesini yapıyor.Motör- lerin gazını kestikten ve kartal gibi süzülerek bir inhi- nadan yda: z Saat 11, Meydanda kesif bir kalaba- lık, fakat 3 ti de bü; bir intizam gördük. Tayyar. den çin Sa Yom Dev ava gemi otobüsü pa ve bula götürdü. İSYANDULDA Kıymetli an burada bir duraklama Istanbul - Beki çerek m ikemliğiz ve İntibalarını, elindeki notlara bakarak selis bir ii ii etmiştir: nı gün öğleden sonra KE 20 de pilet Tahir in kı ndaki maralı “Bay, iü Ye- şilköy e Sele havalan- dıktan sonra mutad turumuzu yaptık. — Niçin buna “ mutad, ve “deneme, adını veriyorsunuz? — Bu, emniyet turudur. Mo- törlerde ve tayyarede bir nok- sani olmadığını bu tur iş oluruz. muzda, burun | kanad önünde uzanmış örünüyor. di t te ol- dukça iyi.. ear yolu- muza devam ediy. Kıymet! yen arkadaşımız Tahir Maner mütemadiy ini harit: ritasına ma akarak pusula ve li e isti et e da GeiiE ale boğa- nbul ca seyreden zma ve lat tat gemiler eksik ik IZMIR YOLUNDA 15 dakika oldu. 210 sür" yolumuza dev. etmekteyiz. sırada tama: çiyoruz. Tek-tük balıkçı kayır adanın etrafında gö- - ilan Li Şimdi tayya- rede fazla ve oldukça hatırı sayılır bir var, sim una rağmen kartalımı; hiç ei edek geçip git mekte, Karşımızda Anadolu sahilleri Mer Ve biz, güzel Izmi- rimize kavuşmak i için sabırsız- lık içindeyiz. İşte solumuzda bir heyulâ karartısile “Uludağ, gözüktü. Dağın yüksek tepesi Okarla mestur.. ği aa solumuzda Sim di “Manyas,, İri bed Tayyare, pilot ahir elinde bir — zu mutavaatile “Balıkesir, yi “Şimi,, dansı yapıyoruz. rim ve imi rülen relar: e rca, ir ri bir az uzakta Bandırma. Buraları EN seçiliyor. Lâkin iki ka- arasındaki şoseyi pek farkedebiliyoruz. Hare- dırma - Balıkesir - Gm tren sr ve yi Şoseden 'çmekteyiz. Pi £ Tahir elin- de kalem kâğıt e yaparak bir imize Anki a yolcuğu GÜ anlattı. Çok alâkalı geçen bu z deyabei tafsilâtını tanınmış, tayyarecimizin ağzinde fi dinliye niz. yahati Dı Krea Ankara hava istasyonu Abdullah Bülbi — Tamam altıyı vE geçe Balıkesirdeyiz! BALIKESİRDE R 'kamız: meni için bi Sayda rmekte idi. Sanki abisi bie im Gl asalatım: lanılan istılahtır. gray salmintlürâ verilen rn h Bülbül, elindeki iz iyi sonra izaha- tina e vE zelliğini seyretmeye doyama- dı Yavaş yavaş Li kömülüs er e korkunç olan ninı- ör bap göründü, Fake. bizim “Baykartal,, (Tay- yarenin adı) hiç birisine ehem- miyet vermeden boşluğu yardı geçti. Altımızda kayıp giden ara- siye yine gözlerimizi diktik. Manzara o güzeldi ki & kadar tahayyül wv iz en az olan insana bie. bu lâtif görünüşler a yaptıracak... Biraz ileride alçak yağmur bulutlariyle karll aron, e metli pilotum, uz Maner, Da e Madi 1936 lardan sesler: a u Dalkavukluk Pei e ei marifetlerden değildir. Bu, bir ie mElliyeci ie luk kabil, ; 5 b De - bu işi yapmağa ne ka rn mi muvaffak , burnuna bulaştırır" olamaz. Muhakkak bir tarafı su buli lünç olur. Bu gibilere sadece ki kâfidir. Benim burada Mi istediğim anadan doğma muvaffak dalkavuklardır. a dalkavuk olarak düş- müşlerdir. » Dakak ruhlarında, emi m vardır. Menfaa rının haleldar olmamasını, ri mii uğra- mamasmı, vaziy: iziyle tehlikeye düşmem: için bu işi o kadar m ar sikleri ki kendilerini mr yalnız ai li ezgâhi a se kn li şerbet vardır, ne dillerinde kemik, ne de arkalarında yum Sağdan sola, soldan sağa 2 amazlonlme dün böpayaz dedik- lerine bugün kapkara derken o kadar geniş bir daire çizerler ki ğe SİNİZ. a irişmek mi İF veciz: için çıkmağa eni Pe e, bir darbı meseldir. gire her kasam akk bir sebebi makul, lm özrü şer'i bali beher, Hal ef yanında selef çekiştirmekte yeddi tula sahibidirler. —— eyl kendi setra gril kelimatı mea ile Halefe bugün siyiiimektei Cati e) söz çe pir Bunlarm endilerine mahsus mi mez kanaat ez bir tları, ictihatları yoktur. Olamaz. Yaşadıkları Mi uygun gelecek bir fikre tesahüp ederler. (D. mod) elbise üiymeğe tahammül ederler. Fakat günü eri gı fikirleri taşımağa asla razı — inde öyle (luzucetlu) > eğil larına kini vekar ettikleri dinliyenlerin. bile ii nı geçirmekte azdır yalnız li 2 bni r hastaya (Kordiyal) ne kad: mi b > "sile ise bunların da rabıtaları sahipleri için o Lala vakkati re baş aşa ii ve meydan dalkavuksuz kalınca rın tokatları Gü gayrı ihti; lunca hastada raşeler, ibtilaçlar nasıl hakikatla- şaklar. Şi sramağa çalışan bu balçık yığınlarını insan görünce bezi e eyi hande midir, girye midir. Bir deniz kazası bura olarak devrilmiştir. etin tanınmış üç geni büyük bir * tehlike min üşlerdir. ve denize düşmü: Bu sırada oradan geçi arşıyaka vapuru vi İri hareket eden motörler derhal hâdise mahalline yetişerek her üçünü de kurtarmışlardır. Yalı şarpide mayo ukla- elbi " rın iseleri ve kıymetli eşyaları denizde kaybolmuştur. Arkadaşlarımıza geçmi; deriz. uzal nam çalışı Bu sırada da e kayden ükseklik 1 Şimdi biz iz dağının areke- yanından geçiyo: timiz bir saat ol İşte " in gel- dik. Sağ tarafımızda bizi teh- dit et istiyen kli çal muhtelif o yerlerde, sağ ve sol önümüzde de mur yağıyor. Tahir Maner, bunların ara- vi rr için sevk ve rede meharet id im rat il mel e değiştirmek) di Şimdi kaçmak seri AM mız kuvvetli yağmurun tama- men içi Yüzüyoruz. Buna rağmen ki hiç — yoluna devam ediyor. ğumızda i izel sol ilerimizde “ Ah- görü- nüyor. e-“A üzerin, m salkımları zeklinde Sördüğümüz manzara bize oraları kuvvetli bir yağ- Cesur pilotumuz Tahir uzak- tan görünce sevinmeğe başladı. — Ne kadar uzaktan İzmiri göre bildiniz? IZMIR AFAKINDA — Yirmi beş metreden ta- mamen seçtik. Ha, ne diyordum? a sis Izmiri görünce sür'a bee yeni motör Söve iki çıkmış ve tayya- remiz de 225 © kilometre sür'at may mta tabii seyrini anlaşılıyor- olmasın; du ki ki sevin bene ya İzmirde bekliyan daşları var, yahut özledi- ği bu min mem bir ân iyol r. sâkinlerini ha- vadan hürmetle li sonra ei tayyare mey- di inmek üzere or: Ra doğ- ru sözüldük. Maner son vazife- sini yaparak gazı kesti ve saat tam 18.40 te ilk defa olarak gelmiş olan devlet hava yolla- rma âit yolcu tayyaremiz, as- hava garnizonuna kondu. . Günay azan: Fezaa Kemal Akta; Yazı Limon tozu mu, tuzu mu! Yirmi sekiz senelik eczacı yım, dün iel bir iş geldi, hâlâ . Dostlarımdan Aman demez mi?! Biz asit sitrik bi- liriz, halk dilinde limon , tozu, © Tuz ile toz ayrı ayrı şeyle: birisi sel ötekisi pondre gel de i içinden çık, kendimi bir yok- ladım, “li tozu diyo ha yokladım limon tuzu diyorum. Arkadaşım fimonun pahalı ol, eklere bu- nu kullanıyormuş, muzir mı aca- ba dedi, nemü: £ dedim, zarar akla lmez, bunun bir Asit Ta vardır, o daha ucuzdur diy m, di- yordum amma aklım toz mu tuz muda! Nihayet tuzuna karar verdim, meyve ki Karlisbat tuzu, vi- şi tuzu am nişadır a tuzu tm ep gur etine etti, gi daşımın bu ehemmiyetsiz sorgu- su bana toz ile tuz arasi tozu dumana karışdırttı, kafam toz- an, dumandan ferman okun- ai a gösterebilir, 'p demeden leplebiyi burada Mi yeri yı in insanın bazı öyle dakikaları olurki lep deneğe hacet yol > Allah kimseyi şaşırt-