15 Mayıs 1935 Tarihli Yeni Asır Gazetesi Sayfa 6

| Yeni asır , IS Mayıs 1935 Sanatlar mektebinde tetkiklerimiz Medeniyet ışığını ellerinde tutan büyük milletler Endüstri alanında hârikalar yaratırken biz ne haldeydik Sanatı düşkün gören, sanat ruhunu hırpalıyan ruh bugün yoktur. Yeni kapasiteleri görmek mi istersiniz bizimle birlikte şu mektebi geziniz.. Sanatlar mektebinin bugünkü verimi nedir? Tarihsel hatıra: ba ön önce Mifhat paşanın ilbaylığı zamanında okulası bittiklen sonra Okulanın ün yeni doldurulmuş bir yol, vap kıyısında Mithat e ve en son deniz görün; Medeniyet ışığını ellerinde tutan bütün büyük milletler Fen ve ar alanında harikalar | ki, tarif edilemez. tırken biz niçin bu kadar | ramında koca bir kültür kitle ide a 1z?.. sinin arasında onlar, vü- Buna cevap cutli di azuları, temi: uzun boylu İaikikleriya a on- | hareketlerile alkışta aslan pa- lardan sebepler çıkarmağa ih- | yını dilerine ayırdılar. Ya: itiyaç yoktur. arkadi Ap hara eli Bizde sanat m mizi v rası pa- j önce ve aç a Ozaman bir sürü #müddet sonra da, öğretmen | pavyonlar arasında. San'atlar okuyana, baba evladına, ders- lektebinin küçük pavyonu yine lerinde mu olmadığı za- | bir yıldız gibi bizi çeker. İçer- man onu korkutmak için “seni ern evi süsliyecek bari bir ta verelim. Anla- | olan mobileyi görürsünüz. On- şıldı sen okumayı kıvıramıya- | ların karşısında dakikalarca caksın.,, derlerdi. Ne kadar | dnrur, san'at zevkini yudum, yanlış bir sanı, ne kadar kötü | yudum mi Sen e İşte © zavi bir telkin... A: bunları p bu tulumlu san'at okumaktan daha mı ko- gaça Dee bu kadar I anatkâr ak ii yan bu gençlerin okumamak lâzımdı. Biz san'atı ii e sade bir görünüş- dü: görmeğe alışmıştı leri vardır. San'at ruhunu b derece hır- Birkaç dakika sonra başmu- palıyan bir memlekette bir | avin Riza Gürkanile karşı san'at dahisi yetişemezdi. karşıya geldik. “Yeni Asır,ı İ ve belki bütün Tür- ünü gününe takibeden saygılı kiye eski san'at gi muhat arzumu söylediğ tep biri olan İzmir zaman derhal büyük bir mem: sebine derin e nuniyetle kabul ettiler nimi alayın hep bu ideli — “Yeni Asır , ın kiymell oldu. e bir çok defalar ma yy görme öğretme ve babamdan böy- ze şeref ve sabah- le sl erener tehditler in elmiş ayl rma duymuş! rımızın birde | sab: nazari m kayeli ularım, o ii derslerini eee Halbuki sanat eskiden bi böyle ii görmek isterseniz şimdi de beni takip ediniz. Ka- rantinada tramvaydan ininiz, sanatlar mektebinin teknikle tebessüm eden, yaratıcı ümit- ler veren salonlarını geziniz. — Kimi aradınız? —— e Direktörü görmek istiyo- rum! 2 lr dışarıya çıktılar. — O halde başmuavini gö- vini çağırmak üzere > 3 SR il i 5 Eg afa koridorlarda ye nçler yorlardı. İçlerinde 22, 2 eğ dalikanlar olduğu gibi bu geni günlerini yönü saklı cevherler de lerde öyle lı ce var- gösterebileceğim! Kalktık.. uavın o önde ben arkada gezmeye başladık. Beş dakika evvel neş'e ile çal- kanan koca koridörlerde derin bir sükun: vat i mizden ve bir ses işitilmiyordu.Rehberime w 9 ş ktepte mevcut talebe ne e 249... Bu miktar bugün için az a a da geçen ve daha evvelki senelere na- zaran Sü iridir. e bu sonra muhakkak ki dahi fazla eveline keiki Beş altı sene kadar çıkan (o mezunlarımız iş bülmilin çok gi ii lar ve iş bulamıyorlardı. Fakat son saniknlkği açılan ve açıl- ye in le bırakmiyor ve bi- rakmıyacakt şimdi ali dg derslerini Muallim ve taleelen bir kısmı iş bulmuştur. Bu sene çıkaca' pine ie şimdiden angaje en müesseseler vardır.Devlet üçük san'at- kanlar kârları himaye etmek maksadı ile birçok yeni maddeler de ilâve edince artık mezunları- mizin sırtı ve iyi di Muhai bu sevinç veren sözleri üeiik bitirmişti ki: Bü- yük binayı küçük bir kapıdan b a v e i z > hsel hatıra: 1926 yilinda Alatürkün okulayı göreli beke asıl atelyelerin bu dan evvel onun evvela tahta DE büyük binaya girme- dan veya demirden yapilmiş 1 dökü edil Tü u gördüğünüz toprak eği bim topraktan ve- ya topraklardan Hüsbaş ka bir ir İsinnbdlla yalnız Kâğıt- ha vi civarında bulunur, Bize oradan pi b ze topraklardan hususiyeti, istenilen gn ii buk — verilebilm buk bzmamasımda Bi bi motor a her iş bie a ha Büy uzun toprak miz ebe grup grup çalışıyordu. köşede bakman gençler bir makinenin yapılmış bir modeli bir m inci gibi beyaz zerreleri bulunan bir toprağa sokuyor onun şeklini vermeğe çalışıyo: eli Kolların sıvayıp üzerinde yük eden san akarlar emi olgun görünüşleri gözleri e or. gez Bir run karbonitörünü alarma Eli an bir Ge eçen | gene mektebimizden tım, Kendisinden işi hak- kında izahat istedim. Olgu vi m 5 Tesviye atelyesi töprikizi şeklini — çıkartırız, Sonrada toprağın boş yel erleri ne erimiş demir aşka maden dökdüğümüzde isteni- len parça meydana gelmiş olur. Şimdi büyük bir kazanı bulu- nan bir maden ocağının başın- dayız. Burada da gençler mü- temadiyen çalışıyorlar. Motor EM ve en e “ pulant ik ANL gri a terk mdi asıl Ml bu- lu: dağa ei tesviy: a sö ubesi var. En büyük. bat şubele- rinden biri burasıdır. Burada insan yanında bulunan arkada- o alâka n evvel oemirde bır evesle geldiğini o kabul gir lâ- zımdır. OEski zihniyet Obu gün kalkmışi Çünkü - radan yetişenler hayatta mu- vaffak oluyorlardı.. Yalnız tor nacılık değil, tesviye ve freze- cilik de öğreniyorl: arla buradan çıkan hi angi ir genç İstediği fabrikada ça- lışabilecek bir vaziyettedir. Bu- rasını terkederken henüz 15 - 16 yaşını geçmiyen çocukların lunduğu yere girdiğimizde “ teknik ,, öğretmeni olan reh- at verdi. urada ihzari sınıflar tes- — m görürler. Bizde beş ardır. Bunlardan ikisi yemi ki: mi ilk mektep- ten geldiği zaman doğrudan doğruya o gelişi güzel bir san'at şubesine e. . Ew velâ iki sene muhtelif san'at şubelerinde çalıştırıldıktan son- ra kabiliyette derecesine yöre bir san'at şubesine verilir.. İşte bu inüz gençler evvelâ ital Da mi tarinde mü- mareseler yaparlar tornavi kiç, kumpas, Ingiliz önal, kapı kilidi ve saire.. Çalışa raya yapılıyor. | Dokuz Eylül Büzme Süs öüpmelir ge Mektebin ii görünüşü ük par- | ci katı a çıktık evvelâ ihzari ta- ektril yesine ini di selin yine izahat verdi. — Bu atelyemiz henüz ye- nidir. Fakat en çok rağbet gören yerlerden biridir. Elektrik elektrik işlerile lar.. kimigayet atli nen bir çarkın başında tunç bir kâseye va yapıyor, kimi de ampül ve enlerle uğraşıyor. Soğ: di mir atülyesindeyiz.. Talebenin lk a yaptığı şey- leri şöyle sayacak olursak: Demir sandal eler, kanape- ler, karyolalar, çiçeklik ve da- ha birçok şeyler vardır. San ie mektebinin en bü- yük san'at şubelerinden biri de meydana güzel eserler ko- yan di şubesidir. Reh- rim san'at şubesini idar dl en sanatkâr Bay Hibberi takdim in sonra bizi yalnız bıraktı. > her ir, başina ai marangozlarını önererek izahat veriyordu. — Bur: rinci, ikinci ve üçüncü Mm ez olmak üzere üç ısma ayrılmıştır.. Birinci tek- nikte çalışan talebe ilk mek- tepi hı e arangozlu ve 1 ti ki, evvelâ ve krokilerini sonra yava: yavaş tahta kesmeyi rendele- meyi ii enirler.. İkinci teknik de mılık devresi o biter. artık Salak kalfa ( sayılırlar. asa, koltuk, san alya dol gibi mobilyelerin ilk işini mü- kemmel (o surette (yapar! Üç lebe marangoz Onlar işin en nazik v Yarının sanatkârları arasın- da dolaşırken neler görü En güzel, (en nadide koltuk barik mod vi anil mobil- yaları, parlak iye Ve saire iğ İka yayı hep talebeler yapm Uzun seneler Avusi aş Mira bay Hikbiai nz? izli m Ga Ri çi küçükler hepsi işlerine sali la lr