Kari ça mr , $i Kânunuevvel 1934 Yazan: NIZAMETTİIN NAZIF Kütahya Silâh Ki Bal) Nöbetçileri Kuman- danlarının Kafası ii Naşı Etrafında Yatıyorlardı kel, sun'i bir adam gibi uzun ve geniş bir nefes aldı di, Keskin, kuru bir sa sesi sağır duvarlara çarparak çın- ladı. Kapı, yavaş yavaş gıcırda- yarak açıldı. Üç adam içeriye girdiler. İlk gördükleri manzara kar- şısında üçü de dona kaldı. Bütün duvar boyunca sıralanan cilâlı, yağlı kazıkların üstüne reyi inim inim da, çı baç izel dık olmuş, toprak kaza! e Kalın dirilir çivilerde, kasaphaneleı zi kan lere asılmış koyunlar gibi sal ei derisi içmesi kok ollarının arasını yi rin in hapsedildi e kale, e man karanlık, bir hayvan damı şi yükeimedeyd afer bir İEP avluya ir > esirlerin zın. a bak- tı sonra birdenbire gm kuv- mra vetini seğ bacağında toplıya- rak, damın kenarında duran danın “beli ortasma deh- şetli bir erimi attı... Silâh depo: kumandanı dağdan kopan bir kaya par- — ii karanlıkları feci bir hikla ylaak avlunun orta- ak yuvarl in Bübetçler bu ha- vadan imi adamın başına üşt Cafer | biç istifini Er ayri — Haydi Taran iyi nişan al şu heriflere, Yukardan düşenin kim olduğunu anlamadan Si ei el dedi. Ve imei liz ari ra İlk nişan ti ri 5 e Kütahyanın & üsera karar- | alıp karanlıklara siyer 6 Taran Caferi lâhzade takip — Buyuruuuz asılzadelerim! | etmişti. izim süvarinin yanında Şimdi, yukarıdan, neye uğ- donmuş duran ale ku- | radıklarını şaşıran nöbetçilerin mandanının ir tees- | üstüne, bir ölüm yağmuru ya- sürle birdenbire > inen iki baş | iyor: gene birdi 0 e On dakika sofira, Kütahya Ani bir i Kin nöbet- yaşaran iki vi Ni a Ei) cileri kumandanları, kal edilmez bir kinin alevinde gene | patlamış naşi elde, Sl birden kurudu. Eller se: ir a saplanmış oklarla ölü selâm verdi. Bacaklar yürüdü. | yatıyorları Bütün karargâhı dolaştılar Şu işde oldu. Haydi Bütun esirleri gördüle imdi üsera argâhına !.. çe r arasıra ğe sn İki arkadaş ruzgâr gibi ka- ş adamların m. ra e merdivenlerden elindeki dana sırımı ir kle inerek sağa fırladılar... vuruyor: ii onlarda, ne yaptığını Daha beter olunitler!.. Diye | ve ne yapa bilen ii haykırıyordu. rm emin ve müsterih halleri Vakit buldukça. (birisinin | vardı. Üsera karargi k kulağına: pPısına ulaştıkları zaman nöbet- — Hazın olun bu ei şi o tanıdı ve içeri girme- ze er sane açacağız... iye | lerine Mum: e dai nı Bizans- EM lkik şebrinin| tan gel, i tekrar karataştan yy cephane- | karşısında gördüğü zaman biraz liklerinin ına geldikleri | hayret etti doğ zaman kia örs üstünde ye- ni dürli sırıklar gibi par- lıyordı Nöbciçi parola istedi. Parolayı verdiler... Sea e Biza; gelen?! Bu iki asil- seyi e bir ii yer- kadar e adı. lina Silâh başladılar, Lİ dali ağızlarına kadar ok, yay, topuz gibi ilim aletleriyle doluydu; Buralardaki e düştü; det erimi dolaşmağa rla techiz divenlerden deponun kulesine kadar tırmandılar. Kumandan dedi ki: — Kulenin damından şehire bakmak ister misiniz. Bu teklifi Caferin gözlerin- de âni bir viişek yanıp sön- mesi takip et Kulenin ea taş bir meydana em nziyen damından keriz beter gi rdu. Şehrin sokakları, köste- Ü bek salan iyi pi Like t.. Fakat ve sig Hndeğe mey- ie kalma dan, Taran bir ka vE sirlerin ler ve ee umandan kavemet etmek iste her küçük hareketinde alimi hançeri gırtlağına biraz daha batıyordu.. Galerim şesi yüks Haydi miki a dek canın cehennemi bo: ylar... Taran kumandanın yanına geçti ve bir dost gibi ayakta yanı başınde yl yi bö; .umandan e - Bütün esirlerin mall ölülere ek... Nöbetçinin yüzünde hi —parangalar ş özülen le taşlıkta ci caklar.. Nöbetçinin ekili hayret çözüldü: nlaşıldı mı? Nöbeti ne. cevap vereceğini Şaşırmı; ie aklını mı oynat- mıştı? Çıldırmış mıydı? Satılmış mıydı? söy sözü işiten rel asilzai ler de kaçı ke de; hiz lerdi ya? İöbetçi bekler gibi Caferle an a baktı, Cafer Sk ne ,duruyorsün, kumandanın emrini ifa etsene.. Deye haykırınca, nz se- rip, emirleri infaz etmek- ten başka yapılacak bir şey kalmadığını anladı. nın avlusunda, o oğultular, düşen, | yı çözülen zincir gi yük- selmeğe nın sus işaret retile. derhal dilini i tmuş gibi Sustu, Nöbeti tekrar Si girdi — Viyana Kougresi | , Kongrenin Yüz Yirmi Yedinci Yıl “Dönümü Münasebetile Bir Mütalaa Dr. Robert Br. diğin: Bağla al terine Yen duk: ens De Ligne, misafiri Kont Dela Garde'a ©“ Siz, A şeyler görmek üze- eli; toj planmış; siyasai temin ederim. di yi “yü- hattâ grek ryan me bir kap- eri, umumi bayram kutlulanmı- yan k m olmuyordu. Bae rin prangaları nebilmek için Graben'e üşü- a "mahallin Hirkim. bünler etamin va Fakat muhafızların adedi bu | ferabsa ve kolkola dolaşan güruhu muhafazaya azdır.. Tak- | kralların, rların ve ec- e kuvvetleri celbetmek lâ- e Same gezindikleri zm.,. Zira. arı elbiseli araba- Cafer nöbetinin sözünü kesti: ii Mei yapacağımız(sen: bk; ko: iş yeşil amanda kağ ârabaları mütemadiyen Viyana izim bu fazla söz söy sokaklarından geçip misafirleri lemek yandaki askerini tec- | bİr rez ötekine ta; tmeğe un ondür. urada aziz kuman- dalla aim gö Üz. Ben gidip şu esirleri bir teftiş Dlmyimi Nöbetçiye a — Düş önüm. Nöbetçi aki Gal arka- vi Esirlerin Sopleei taşlı bakan skar Tarana Taşlı alar yüz zi muhafızın ni için- de karanlık bit deniz gibi dak galanıyordu. Cafer şöyle bir vaziyeti göz- > geçirdi. sonra en gür se- le haykırdı. Bez kagan Buraya yukarıya bakınız... e ve muhafızlar bu den Bi anlamamışlardı. $ kat Cafer sıçnyarak yanındaki nöbetçi a atılınca esirler bu hareketi tekrarla- cikmediler. ramparça etmiş içi lerce inledikleri tetmiş Gi iL Cafer t haykırdı. Eakat bu sefer Türkçe konuşuyordu. Kardaşlar... Haydi derhal silâh deposuna! Sahipsiz mız- ttim, Ki m kadar zapto| BELİ Tara, hançeri altnda b br Haye rek, dışardaki rültülerden erin isyan ettiğini anlıyan ve korkusundan olduğu yerde nl kumu ya- nına döndüğü zam; hya kalesinin üstünde, Türk esirle- rinin, yırtık bir gömlekten, bay- rağı dalgalanıyordu... ği —Sonu Vi ye 8 urmıya mecbur vE Bu yani pikmnir idi a da öne ii iie har irdü. Onun burnunun çiz- gisi, menşeinin al RA nu ifşa ederken, Ş üzü nün sanki ta © içine TN gözleri de zaman zaman sert bir Po va canlunıyordu. Birinci Aleksandr, bütün ka- km sevgilisi hem de ei en mükemmel dansö: İdi, O Kadar ki bir kerre ei gece mi çarın sabaha kadar dan: n atfedilen bir an ln hemen daima beraberind. bulunan kimseler arasında en am gümüş sa: v R iradeli m keskin bir ener- ji eden rını, Prusyaya Saksonyayı ver- mek suretiyle telâfietmek olan e Rusya-Prusya fırkası- arasında şüphe kkate a sima, d idi. de adam hakikatı halde elan adın erkek bü tün hi içleri zeki ve di aklı surette muhavere et- mekti. Bu merasim Zİ şambrının elinde kravat E va şekilde bağlayıncaya kadar sü- A tarihte şahit oldu- iş €n sn, yüksek Avrupa aristok- rasisinin bu ihtişamını o za- mana kadar asla: görmemişti. bie er ettiği va esnasında, kadınlar hiç boş lardan kalma parlak devrin 7 mart 1815 günü ei vag ii Şam sarayda bir bâlet pantomin oyunu veriliyordu ki bu vi da çıkacak olan “ * Olympe ilâhlarını saray krasisini temsil edecekti, aa Ma ve aşk ilâhi ile Psycheyi msil eden genç kont üm ia ke kontes Leo Starhemi mes'ut birleşmeleri Mn yordu ki o esnada bütün sa- rayı bir (Oendişe ve vesvese tarafta ve Fransa Bara yol almıştı. o Varnhagen Von Ense, bu hadiseyi anlatırken 2 yz a hadise bü- tün Vi yayılmıştı; şöyle ki yıldırım sür'atile ce bu havadis bütün ahali ü; de tari ez bir tesir ya ie bu darbenin bir , mukadderatın siye ğine kanidi.. o Mamafi ban mi lerin de, hiçte so- ğukkanlılıklarını o kaybetmiye- vE pusulayı ( şaşırmadıkları da muhakkak. Hatta mike Aleksandra nazaran herkesi a iâkki o olunmamak ri pek te mühim addedilmiyebi- linen bir hadise (olduğu aşi- Rrens De Metterniche gelnce, onun sarsılmamıştı. amışi “ İşte bu old Zira « rehlikesini gös- teren baş 'eleler esase edilmiş bulunuyordu. Halbuki yeni Avrupa hari- tasma dair (yapılmış bütün gün, £ fasıla i, yani o zamankiÂvrupa my kıyas kabul etmiyen asının en yüksek zirvesine yanaşma, göstermiş olmak- e mi İzmir askerlik ye Kuleli o askerlik imtihanına dahil olan in dolayısiyle ölümle talebe tercihan caktır. — Gerem imtihanda vaffak olamadıklarından veya- kut sıhhi bir mecburiyetinden dola; lebeye ip