17 Haziran 1954 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—DFT aa —— —— ——— —a ŞAT TT Ka — T “ Nakil vasıtası kullananla- Yurda d "EJemen — he- Ş C <0 YAĞAN Hasan Refik Ertuğ : men . her- Bün — gazetele- yrimizde, — Batı aklaııı önen aydınların emeklilik h la veya sözleş me ile çalışan Türkler (ya- bancı — tabii- yetinde veya *#Trakya'dan, Su | İriye'den ve A- dalar'dan iltica eden yurddaş- larımıza dair haberler yayınla- niyor, Gerek bu iltica edenleri arasında, gerekse 1924 tarihli 'Türk - Yunan Ehali Mübade- lesi esnasında Türkiye'ye yer- Teşenlerle son Üüç dört yıl için Bulgaristan'dan yurdumuza göç eden Türkler arasında, ev- velce ikamet ettikleri mem Jekelerde — resmi — vazifeler ifa emiş lanlar — vardır. Bu —münavver Türklerin ço- ğu, oralardaki Türk mekteple- rinde Türk kültürünü, türkçeyi ve daha kısacası Türklüğü u- nutturmamak için emek harta- mışlar, göz nuru dökmüşlerdir. “ İçlerinde Evkaf, Cemat ve Müf “tülük teşkilâtında, diğer âm- me hizmetlerinde vazife gören- ler de mevcuttur. Kıbrıs Adasındaki Türk o kullarında, yahut oradaki Türk cemaat hizmetlerinde çalışan- lardan da Türkiye'ye gelenlere ve aynı durumda olanlara rast- lanmaktadır. Bütün bu saydıklarımız. ev- velki yerlerinde kalsalardı, da- ha doğrusu kalabilselerdi, ek- serisi hizmet müddetleri, ve maaşlariyle mütenasip birer e- , mekli aylığına ve ikramiyesine istihkak kazanacaklardı. Fakat £ muhtelif tesirler ve zaruretler altında Türkiye'ye göç etmekle oradaki hakları tamamiyle kay bolmakta ve memleketimizde mümasili yeya başka bir am- 'me hizmetine girseler bile e- meklilik müddetleri ancak Tür kiye'deki hizmetleriyle ölçül- “mektedir. Halbuki bu soydaşlarımızın ekserisi, ömürlerinin ortaların da, yahut sonlarına doğru a- ,navatana geldikleri için, Türki ye'deki hizmet müddetleri bir 'emekli maaşı tahsisini müm- “kün kılacak mertebeye yüksel- S.meden emeklilik yaşına ulas- yemime - aşer murlarının, müstemleke idare- sine karşı ne kadar serbest ha- *reket edebileceklerini ve 1ırk- daşlarının hukukunu ne dere- ce kuvvetle müdafaa edebile- ceklerini tasavvur etmek zor değildir. ukarıda umumi tablosunu Ççizdiğimiz bu meseleye dair olan tekliflerimizi arzetmeden önce, diğer bir noktaya daha dokunmak isteriz. Bir kısım Türk vatandaşları, ya bu sıfatlariyle ,yahut başka bir devletin tebaası olarak ya- bancı hükümetler hizmetlerin- de kanunların müsaadesiyle ve ya müsaade eylediği işlerde ça- lışmışlardır. Meselâ yüksek öğretim kad- rolarımızda, evvelce başka ta- bilyetlerde iken sonradan Tür- kiye'de yerleşmiş ve Türk va- tandaşlığına geçmiş profesör- ler vardır, Asli Türk vatandaş- larından bazıları da yabancı memleketlerde - çoğu defa öğ- Tetim hizmetlerinde - çalışmış- lardır, Bu durumda onların başka memleketlerdeki — hizmetlerini, usülüne göre tevsik ettirilmek şartiyle, Türkiye'deki emekli- lik müddetlerine ilâve etmek lâzımdır. Almanya yeniden — kurulup kuvvetlendikten sonra, Türki- ye'de on beş yirmi yıl kalmış bazı profesörler ve uzmanlar - kimisi Alman tabiiyetini mu- hafaza etmiş, kimisi Türk va- tandaşlığına geçmiş busunuyor lardı-, Türkiye'deki kürsüleri- Türk vatanda- şı olarak). b) Yabancı —memleketlerde herhangi bir öğretim veya uz- manlık veya idare hizmetinde * Türkiye'nin müsaadesiyle - emeklilik hakkına sahip olarak ve aylıkla vazife gören Türk vatandaşları, €) Yabancı tabiiyetinde ola- rak Türkiye'ye gelip de devlet teşkilâtımızın sözleşmeli veya Ücretli, yahut maaşlı kadrola- rında vazife görenlerden Türk vatandaşlığına geçenler. Bu gibilerin, yabancı mem- leketlerde geçen ve emekliliğe tabi bulunan hizmetlerini Tür kiye'deki hizmetlerine ilâve e- dip hepsini birden emeklilik hesabında nazarı — itibare al- mak bahis mevzuudur, Yukarıda hülâsa edilen vazi yetleri kavrayan bir kanun ka bul edildiği takdirde, yabancı ülkelerde Türk kültürünü ya- yan ve koruyan soydaşlarımızı teşvik ve himaye etmiş olacağı mız müuhakkaktır. Bundan baş ka, irfanından ve tecrübelerin- den faydalandığımız yabancı- lardan bir çoğunun Türk va- tandaşlığına geçmelerini — vı ömürlerini Türk hizmetine has retmelerini sağlamış. oluruz. Bu avantajları aramaksıziın Türk vVatandaşlığına geçmiş ve halen Türkiye'de çalışmakta 0- lan bir kısım profesörlerle uz- manların da faydalanacakları böyle bir kanun, Türklerin i- lim ve ihtisas — menuplarına verdikleri değeri gösteren kuv vetli bir vesika oladağtır. v ni bıraktılar, Almanya'ya dön- düler, Çünkü Alman hükümeti, bu hocaların Türk Üniversite- lerinde geçen hizmetlerini ka- bul emiş ve emekliliklerinin he sabında nazarı itibara alacağı- ni ilân eylemişti. Halbuki biz, bu durumdaki profesörlere ve uzmanlara, 20 - 25 yıl hizmet et #maktadirlâr ve çok defa ubimsamişkolanlarına dahi, emeklilik Vaç yüz lira ite bir kaç bin li- ra arasında dolaşan wir ikrami, “ye verilmek surefiyle ilişikleri " kesilmektedir. * Bir de öteki memleketlere “bakalım; meselâ Yunan Dev- deti, Kıbrıs'ta cemaat işlerin- de çalışan rumlara, Yunanistan daki ümme hizmetlerinde çalış mışcasına emeklilik hakkı ta- nımaktadır. Emeklilik hakkın- dan emin olan bu cemaat me- paranızın ... istikbalinizin emniyeti ;ohakkı sağlayamamıştık, « jyersite muhitlerinden sı- zan haberlere göre, Türki- ye'de öğretim hizmetinde çalış mış yabancı hocaların, Türk vatandaşlığına geçmiş olmala- rı kaydiyle, gerek — yabancı memleketteki, gerekse Türki- ye'deki hizmetlerini emeklilik- lerinde kabul etmek üzere bir GEMİSTE BUGUN Büyük Türk sanatkârı Karahisari'nin ölümü 390 yıl evvel bugün, 17 ha- ziran 1556 da büyük Türk yazı üstadlarından Karahisa- ri ölmüştü, Şemsettin Ahmet Karahisari, hat sanatında pek mümtaz bir mevki işgal kanun tasarısı hazırl: ştır, yahut hazırlanmaktadır, Öte yandan, yabancı mem- leketlerde, bahusus öğretim hizmetlerinde yabancı tabiiyeti altında veya Türk vatandaşı 0- larak çalışmış olan Türklere de, oralardaki hizmetleri için emeklilik hakkı tanımak tema yülü belirmektedir. Nitekim bu yolda gayretler sarfedildiğine şahit oluyoruz. Geçen devrede Denizli Mebu su Baha Akşit, Yunanistan'dan ve Bulgaristan'dan gelen göç- men öğretmenlerin oradaki hiz metlerini Türkiye'de geçmişce- sine emekliliklerine saydırmak üzere bir kanun teklifi yapmış tı. Fakat zamanın müsaadesiz* liği dolayısiyle kanunlaşama” yan bu teklifin, yenileneceği- ne ve daha bir çok mebuslar ta rafından benimseneceğine dair haberler almış bulunuyoruz. Fikrimlıce, yabancı memleket tmektedir. Devrinin tanın- mış Üstadlarından Yahyayı Sofi ve Kirmanlı Eşedullah- tan ders almış, yazının ince- liklerini onlardan öğrenmiş, kalemi müsenna denilen ce- Di yazıda: pek iİleriye gitmiş- tir. Hattâ bunda belki de kimse kendisine — yetişeme- miştir. Mimar Sinanın ölmez eserlerinden biri olan Sü- Teymaniye camiinin kubbesi etrafındaki yazılar Karahisa- ri'nindir, Eski şairlerden bi- ri Şemsettin Ahmet için şu mısra) yazmıştır: «Yazının Karahisaridir ağırtan yüzünü Karahisari'nin — oğultuğu Hasan Çelebi de tanınmış bir üstaddır. Sülüs ve celi- de mümtaz eserler — vücuda getirmiştir. Edirnedeki Sell- miye camlinin bütün yazıla- rı Hasan Çelebinindir. F. F. TÜLBENTÇİ lerde kültür hi ge yapılmıştır. edilmeğe başlanmıştır. düğünü belirtmiştir, ha çocuk» olduğunu söyliyerek miştir. 17 -6 - 1954 Kızılay Einü Şusi kongresi gürültülü oldu Dört ay önce tehir edilen Kızılay Cemiyeti Eminönü şube- sinin yıllık kongresi dün saat 17 de eski Eminönü Halkevinde Çok gergin ve heyecanlı bir hava İçerisinde cereyan eden kongrede başkanlık divanı seçiminden sonra gündem tatbik Bu arada aidatlarını ödemedikleri için ihraç edilen ve salon dışında kalan azalar gürültü yapmışlar, kendilerinin idare heye tine geçmek üzere olduklarını görünce kasden âidat alınmadığı- nı ve bu yüzden ihraç edildiklerini iddia etmişlerdir. Kongr takip etmek üzere hazır bulunan Kızılay temsilcileri işe müda- hale ederek ortalığı yatıştırmışlar ve bundan sonra idare heye- tinin faaiiyet, muhasebe ve mürakabe raporları okunmuştur. Tenkiçdler faslında söz alan üyeler idare heyetinin iyi iş gör- mediğini belirtmiş ve işe siyaset karıştığını ifade etmişlerdir. Bu münasebetle söz alan üyelerden Doğan Ersoy, cemiyetin son zamanlarda tamamiyle siyasetle meşgul olduğunu, fakirlere lâ- yıkiyle yardım yapılmadığını ve herkesi mevki hırsının bürü- Bundan sonra söz alan Ahmet Ateş ise Doğan Ersoyun «da” «bu işlere pek aklının eremi- yeceğini» idare heyetinin gayet iyi iş gördüğünü ifade etmiş ve bunun üzerine Doğan Ersoy ile aralarında müakaşa çıkmıştır. Karşılıklı hücum şekline dönen münakaşa yatıştırılmış Ahmet Ateş sözlerine devamla, yine idare heyetinin çok iyi iş gördüğü- nü belirtmiştir. Bu sefer balkonda bulunan üyelerden bi halde 'sen körsün» diye bağırmış ve hava yeniden ele Hatibin *balkondaki üyeye «hayır sen körsün» şeklinde ce- vap vermesi salondaki üyeler tarafından yuhalarla karşılanmış ve ortalık sükün bulduktan sonra kongreye devam edilmiştir. Kongre 3 saatlik bir çalışmadan sonra nihayete ermiştir. Hac seferleri İçin hazırlık Yapılıyor Denizcilik Bankası bu sene ya pılacak Haç seferlerine «Çorum» Ve «İzmir» vapurlarını tahsis et- miştir. Hacı namzetlerinin gidiş ve dö- nüşlerinde ve sefer müddetince her türlü ihtiyaçlarını karşılıya- tak şekilde hazırlanmakta olan bu gemilerin İstanbül ve İzmir- den başka Akdenizde bazı ana limanlarımıza da uğratılması i- çin işletmece bir sefer programi hazırlanmaktadır. Bu suretle ha- cı namzetlerinin fuzuli masraf e- derek İstanbula kadar gelmeleri İ önlenecektir. Türkiye İŞ Bankası BAHÇELİ 30 - PARA İKRAMİYELER Sultanahmet İkinci imamının Sorgusu yapıldı Bundan bir müddet önce, genç bir kızı iğfal ettiği için tevkif olunan Sultanahmet camii i ci imamı İbrahim Hilmin çüncü sorgu hâkimli; sorgusu yapılmıştır, İkinci imam, hapishanede kesilen ve şimdi tek rar uzamağa başlıyan sakallarını Saklamağa çalışmış ve' başı önde yargıç huzuruna çıkmıştır, Yeşilköy Meteoroloji istas- yonunun tahminlerine göre, bugün şehrimiz ve civarında hava sabahleyin bulutlu ve mevzii hafif sağanaklı ola- cak, sonraları bulutlu geçe- cektir. Rüzgârlar kuzeyden orta küvvette esecek, hava sı- caklığında mühim bir deği- şiklik olmıyacaktır. Dünkü sıcaklık derecesi en yüksek 28, en düşük 18 santigrat o- larak kaydedilmiştir. vmnan> Kücük haberler aaamaAa * Belediyece şehrin muhtelif yer lerinde yaptırılan gütiş — kulübeleri 24 Haziranda ihale suretiyle kiraya verilecektir. Deniz adamları için tek- nik kurslar Denizcilik Bankası camiasın- daki bütün kaptanların teknik bilgilerini tazelemek üzere De- nizyolları işletmesinde bir «E- lektronik Seyir Âletleri Kürsu» açılmasına ait hazırlıklara baş- lanmıştır. İşletmece bu işe tahsis edilen mahalde Radar ve Cayroskep â- letleri monte edilmiştir. İlgililer bu âletler üzerinde kurs göre- ceklerdir. Seferde olan gemiler limana geldikçe kaldıkları müd- det zarfında Zabitan ve telsizci- Jer bu kursta ders görecekler ve ayrıca âletlerin, ârızaları, tamir ve bakım mevzularında bilgi edi neceklerdir. Yugoslavyalı bir ressam sergi açıyor Yugoslavyalı ırkdaşlarımızdan ve Belgrat Akademisi ressam- larındari Enver Krupiç, bir re- sim sergisi açmak üzere şehri- mize gelmiştir. Enver Krupiçin 20 haziran pazar saat 11 de Tak simdeki Fransız — Konsolosluğu Galerisinden açılacak olan ser- gisi 30 hazirana kadar devam e decektir. Abdülkadir DENİZCİLİK BANKASI 15 Haziran çekilişinde EMİRGÂNDA BİR EVİ Memur Kazandı 150 liraya açacağınız bir hesapla HER AY Bir ev HER on beş günde bir çekiliş Her türlü Bankacılık işleri DENİZCİLİK BANKASI BANKANIZDIR Faiz Ataker (7820) Kömür tevziatında İzdihamı önleyici Tedbirler alınıyor İstanbul Vali vekili Mehmet Ali Çeltik, dün beraberinde Tür- kiye Kömür Satış ve Tevzi Mü- essesesi müdürü Hulüsi Kocahar- zem olduğu halde, kok kömür tevzi bürolarında teftişlerde bu Junmuştur. . Bu teftiş esnasında Boyacıah- met sokağındaki İstanbul tevzi bürosunda izdiham olduğu görül müş. binanın kifayetsizliği gözü- nünde tutularak İstanbul bürosu- nun Sultanahmet ilkokuluna, es ki 44 üncü ilkokul binasına nak ledilmesine karar verilmiştir. Büro, personel bakımından da takviye edilerek, bu sabahtan i- tibaren Sultanahmet ilkokulunda faaliyete geçecektir. Bu büroda günde 600 vatanda- şın İşi görülebilmektedir. — Va- tandaşların büroda sıraya — gir- meleri ve kuyruk teşkil etmele- ri, işlerinin bir ân önce ikmali bakımından tavsiye olunmakta ve 600 den fazla vatardaşın bek- lememeleri bir gün sonra gelme leri rica edilmektedir. Pazartesi ve salı günü 3792 va tandaş bürolara müracaatla para yatırmış ve ordino almışlardır. Milletlerarası Jeofizik Derneği Başkanı şehrimizde İngilterenin Oxfort Üniversite si profesörlerinden ve Milletler- arası Jeofizik Derneği başkanı ta nınmış bilgin Sydney Chaman Fen Fakültesinin davetlisi ola- rak şehrimize gelmiştir. Profesör, 18 haziran saat 17 de Dekanlık binasında «Atmosferde med ve cezir olayları» mevzulu konfe- Tans verecektir. f 4 GÜN KALDI FMT M ea 21 Haziran akşamına kadar 100 lira yatırırsanız 30 Haziranda VİLL Ve Para ikramiyeleri kazanabilirsiniz. Ayrıca bir kişinin bir defada kazanacağı 100.000 Lira çekilişine de iştirâk edersiniz (Her 100 liraya bir kur'a numarası) Garanti Bankası (O TAKVİM 5 17 HAZİRAN 1954 * PERŞEMBE Dü AY 6—GÜN 30 — HIZIR 43 RUMİ 1370 — HAZİRAN 4 HİCRİ 1373 — ŞEVVAL 16 Vasati Ezani SABAH 04.26 — 08.44 ÖGLE 1215 — 0432 İKİNDİ 16.16 — 08.33 AKŞAM 1943 — 12.00 YATSI 2147 — 02.03 İMSAK 02.09 — 06.26 KÖR KADİ|| Bir kitabe — £| vit ki Kore'yi birleştirMt | yn re Ceneyrede ’;“4&: konferans akametle | di ve Kore hlrbî:îw İi etmekte olan 16 silcileri şu mül*"“ İ yayınladılar: wj a nt yetleri Komünist hey ,!r(* | laşmaya varmak iÇİN Ökar tiğimiz bütün gaytetîl" J şı koydular. Kom b ramızda be!ı'rıx(mş 0 ati €a anlaşmazlık me ee P çıktır. Her şeydı:t;ıı: ine İN ler, Birleşmiş wııwdl?c& , toritesini kabul VE is 51’5 İ yoruz. Komünistlef V| gdet W Teşmiş Miılellgr_în ki ve otoritesini İ ve bizzat teşkilâti "M i Bu tebliğ: L burada Kore yor» ifadesini bir şey deği yeli zarla taşı, hn.rrlY" â Ğ düşmanı komi 've Fligr İN tabesi ise n%. B lâl müdafli dürlüğü, cenaze lerinde w:i.ylı ç mak maksa' HU dıköy cenaze ma istasyonu & liyete ıeçînllll';, Merarlıklar T âleti olmakla itha! .«Ey p | meselesi | "’“v_ zar taşi “"”“y.x? den çıkmıştir. — L e yonlarına İlâVE Üiye dirler.» ldir. 3 D Belediye nı oğlunda da bir çınıs “* ebediyet ıynw 4 göstermek huf t nlyeıhıdenY (::yı o gerektir, Yâ dırma istasyonu” şısında insan liyor, vermek «cenaze yerine «termi kullansa g Malüm ya: istasyon d [lfl ş SEFİ "m—f' Bu vesile ile Vi göf di; evvelsi W den birinde b', bir ilânı Vi ği «Mezarlıklaf l 1500 adet 14 Muhamment ve ilk temini ” şüphe da bir şüphEL gel Atlah hepimiz? © oe sin. ğ sadun Gazetemize gönderilen yan çen müddetlerin emekliliğe sa yılması prensip itibariyle ka- bul edildiği takdirde aşağıdâki şartları haiz kimselerin bu hü- kümlerden faydalanmaları dü- şünülebilir: â) Yabancı — memleketlerde Türk kültürünün yayılmasına ve muhafazasına yarayan öğre- tim ve idare hizmetlerinde (Ev kaf, Cemaat ve Müftülük teşki lâtında) devamlı sürette aylık rın muayenesi Mayıs ayı içinde Belediye Sağ lık Muayene Komisyonu tarafın dan karar ve deniz nakil vası" tası kullananlardan 825 kişinin müuayenesi yapılmıştır. Bunlar arasında 23 kişi kabiliyeti bede niye talimatnamesine uygun ol- madığından icral sanattan men edilmiştir. 34 kişinin de tedavi, ameliyat ve gözlük için muaye üesi geri bırakılmıştır 'Napoli Sergisindeki De- “nizcilik Bankası pavyonu Napolide açılan ve altı ay de- Vvam edecek olan Beynelmilel De nizcilik Sergisine Türkiye adina katılmış bulunan Denizcilik Ban kasının sergideki payyonu alâka görmektedir. Gelen haberlere gö- rte Türk standını şimdiye kadar 220 bin kişi gezmiştir. Bu arada devamlı olarak gösterilen «Bir Sehrin — Hikâyesi — İstanbul» Denizcilik .Bankasında yeni tayinler Denizcilik Bankasında yeniden bazı nakil ve tayinler yapılmış- ır. Banka merkez şubesi müdürü Mithat Özdeş terfian, genel mü dürlükte yeni teşkil edilen şube- ler müdürlüğüne tayin edilmiş, merkez şubesi, müdürlüğüne de Vedat Ayral getirilmiştir. Sirkte maymun bir çocu- ğun ayağını ısırdı Gülhane parkındaki Üniversal sirkinde evvelki gece bir hâdise olmuştur. Babası ile birlikte sir- ke gelen 8 yaşındaki Hürol Tü- zünün yanına sokulan bir may* mun çocuğu bacağından ısırmış. tır, Çocuğun tedavisi yapılmıştır. Vali cuma günü geliyor İsveçte yapılan Milletlerarası içki aleyhtarları kongresine git- miş olan İstanbul vati ve bele- diye reis vekili profesör Göksy tenkli filmi bilhassa takdir topla maktadır. cuma günü şehrimize dönecek- Kaptan köşkünün dışında sa- dece su serpintisinin beyaz ka- Yanlığı, rüzgârın iç parçalayıcı iniltisi vardı. Bu azalıp, çoğalı- yordu. Cuceg «Müşkülde — değiliz..» dedi. «Sola, 180 & dön.» K Maryk ayni anda «Sabit.» dedi, Dümencinin gözleri pa- nikten dışarı fırlamış halde, bir subaydan diğerine döndü. İkinci kaptan «Sen benim söy- lediğimi yap.» Nöbetçi subayı- na döndü: «Willie saatin kaç olduğunu kaydet.» Sonra kap- tanın yanına gitti ve selâm verdi. »Kaptan, müteessifim efendim, fakat siz hastasınız. Bahriye nizamnamesinin 148'ün cü maddesi gereğince, komuta- yı muvakkaten sizden alıyo- TUm.» Cuceg «Bu söylediğini anla- miyorum.» dedi. «Dümenci s0- la 180.» Stillwell bağırdı: «Mr. Keith burada nöbetçi subayı sizsiniz. Allahaşkınıza ne yapacağınızı siz söyleyin!» a Willie saate bakıyordu. 10'a çeyrek vardı. Hayretle, iki sa* atten az bir zamandır nöbette olduğunu düşündü, Maryk'le Çuceg arasında cereyan eden- lerin ehemmiyeti yavaş yavaş zihnine nüfuz ediyordu, Bunla- “rın cereyan ettiğine bir türlü inanamıyordu. Bu, kendi ölümü kadar inanılmaz bir şeydi, Gucezg, Stilwell'e, hafif istih- zalı bir sesle «Sen Mr, Keith'i başver.» dedi. Sesinin tonu, yerde bir kâğıt bulduğu zaman azarlamak için kullandığı tona benziyordu. «Ben sana sola gel dedim, Bu bir emirdir, Sola ge! hem de çabuk..» Maryk e«Yarbay GCuceg, bu köprüde artık emir veremezsi- niz, Sizin yerinizi almış bulu- nüyorum, Siz hasta listesinde- siniz. Mes'uliyeti deruhte et- tim, Mahkemeye verileceğimi biliyorum. Fakat sevku İdare bendedir...» Güceğ «*Sizi tevkif ediyorum, Mr. Maryk kamaranıza — gidi- niz.» dedi, *«Sola, 180.. Dümenci Willieye bakarak «Allahım, ne yapayım ben Mir. Keith.» dedi. Urban köşküzn en uzak köşesine büzülmüştü. Ağ- zı bir karış açık, ikinci kapta- na ve Willie'ye bakıp duruyor- du. Willile telegrafa yapışmış. bir Gueceğg'e, bir de Maryk'e baktı. Birdenbire bir memnu- niyet sarhoşluğu hissetti. «000'da sabit kal Stilwell.» dedi. «Mes'üliyet Mz. Maryk- dedir. Kaptan hastadır.» Kaptan bu sefetr hakiki kız- ginlıkla «Nöbeti sizden sonra- kine devredin Mr, Keith, Siz de mevkufsunuz.» Willie «Beni tevkif etmeğe salâhiyetiniz yok Mr, GÇucex.» dedi, Bu hitap tarzındaki hayret verici değişiklik Stilwell'in yü züne neş'e getirdi. Oueeg'e is- tihkarla baktı. «000'da sabit Mr. Maryk.» dedi ve arkasını subaylara döndü. Cuceg, birden telegraf maki- nesini bıraktı ve sallanmakta olan kaptan köşkünü sendele- ye sendeleye katederek dışarı doğru bağırdı: «Mr. Keefer, Mr, Harding. Orada hiç subay yok mu?» Maryk «Willie, Payntere te- lefon et, bütün boş tankları derhal deniz suyu ile doldur- masını söyle.» «Başüstüne efendim.» Willie, telefona sarıldı ve makine da- iresini aradı. «Allo Paynter. Beni dinle. Safra alatağız, Der- YAĞAN HERMAN WOVK — Ç —145 — hal boş tanklarına denizsuyu doldür. Haklısın zamanıdır!» Cueeg, «Mr. Keith, ben saf- Ta almak hususunda emir vVer- medim. Makine dairesine tek* rar telefon edin.» « Maryk, mikrofonun önüne gitti. «Bütün subaylar derhal kaptan köşküne. Bütün subay- lar derhal kaptan köşküne.» Sonra Willie'ye dönerek «Pa- ynter'i telefonla ara, bu davet- ten onun mMüstesna olduğunu bildir.» dedi, «Başüstüne efendim.» Willie tekrar âhizeyi aldı. Guüceğ kızgın bir eda İle «Bir defa söyledim, bir daha tekrar ediyorum. İkiniz de mevkufsu- nuz. Derhal köprüyü terkedin. Hareketiniz utanılacak bir ha- rekettir.» Gucez'in protestoları, Wi'lie- ye memnuniyet ve kuvvet hissi veriyordu. Sanki, bu karantık, gölgeli, sallanan kabtan köş- künde, bu gün ağardığı sırada, öldürücü rüzgâr ıslıklar çalar- ken, © hayatının en mes'ut an- Jarını yaşıyordu. Artık hiç kör- kusu kalmamıştı. AA0 A, K.VARDAR Maryk «Denize — düşmeden barometroya bir bakabilir mi- sin?» dedi. «Tabil Steve.» Dışarıya, iske le tarafına çıktı. Korkuluklara tutunuyordu. Seyir — odasının kapısına doğru emeklerken ka” pı açıldı ve birbirlerinin elle- rini tutmuş oldukları halde Harding, Keefer ve Jorgensen çıktılar.. Keefer «Ne oluyor Willie, ne var?» diye sordu. «Steve kaptanı — komutadan uzaklaştırdı.» »*Nee?» «Steve kaptanı komutadan uzaklaştırdı. Sevku idare şim- di kendisinde, Kaptanı hastâ listesine dahil etti.» Subaylar birbirlerine baktır lar ve kaptan köşküne dOğrÜ için atıldılar. Willie arkadaki duva" ra doğru yavaş yavaş ilerledi ve barometroya baktı. Sonra dizlerinin üzerine düşerek, ÖY- lece, tekrar kaptan köşküne ©- mekledi. Kapıya varır vl!'mîğ ayağa fırladı ve «Steve. ÇiT miş!» diye bağırdı. «ÇıkmıŞ... Neredeyse 29.000 olacak.» R »Âlâ. Belki biraz sonra © *Yirmi sekiz doksan dokuz.. | '.ı—

Bu sayıdan diğer sayfalar: