20 Temmuz 1942 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20 .T - ViZ Askerit durum Yazan : İhsan BORAN İkinci - cephe' | 2 . 8 ay evvel bu mesele dünya matbuatında bahis mevzuu olduğu zaman, biz de bu noktaya dokunmuş, “TELEFON.TELGR AF.HABERLERİ GÖRİNG (Başı 1 jincide) )( hava kuvvetleri başkumamdanlığı vazifesinden alınmış, yerine Ges. tapo şefi Himmler tayin edilmiştir. Bu haberlere göre, Göring bir Al- man hava birliğine kumanda et, mek üzere Rusyaya gönderilmiştir. Büyük bir muharebe Mı_)sklm_ıa. 19 (A.A.) — Pravda ve bazı b 'de O görüşlerimizde Ingiliz ve Ameri- kalıların Fransa şimal kıyılarına ve ayrıca Norveç kıyılarına bir çıkarma yapmalarınm mümkün görmüş ve bunun zaman itibarile ancak yaz ba. şında yapılabileceğini ileri sürmüş- nin habiri yazıyor: Barentz denizinde bir kafileye yapılan bir Almân hava hücumu münasebetile 400 Sovyet ve Alman uçağı arasında bütün 8gün devam eden büyük bir hava muhârebesi olmuştur. Almanlar, hiç bir isa- tük. Çünkü biz doğu de Al- man ordusunun da ancak yaz başm. da büyük taarruzlara ıîrlşghi!eceğl- ni tahmin etmiştik. Almanlar hakikaten yaz başında büyük harekâta giriştiler. Fakat In- giltere ve Amerika, ikinci cephe aç. mak âile batı A bir bet kayded fakat 30 dan fazla uçak kaybetmişlerdir. Londra, 19 (A.A.) — Hava Ne- zareti tebliği: Bugün öğleden biraz sonra Lan- caster bomba tayyareleri hiç bir kayba uğramadan Ruhr'da bazı A KHiaskovaya göre (Başı 1 incide) (—) çevresinde düşmani mevzilerinden çıkararak Alman müdafaa hattına doğru gedikler açmıştır. Tankları, mız bir çok tanksavar topları tah- rip etmiş, 200 Alman öldürülmüş- tür. Başka kesimde de, adı verilmi- yen bir meskün yerde sokak sa, vaşları bildiriliyor, burada Alman- lar arka arkaya karşı hücumda bulunmuşlarsa da 400 kişi ve 29 tank kaybettikten sonra ilk mev- zilerine çekilmişlerdir. Tebliğde, Millerovo cenubunda- ki düşman birliklerile yapılan şid, detli muharebeler hakkında malü- mat verilmektedir. Almanlar Ros- tof doğusundaki hücumlarını Mil- lerovonun cenubundan — yapmağa çalışıyorlar. Almanlar ağır kayıp. lar vermektedir. Cenup cephesinin bir kesiminde I ların arka arkaya yaptıklar! çıkarma teşebbüsüne — girişemediler, Böylelikle biz de, bu tahminimizde şimdilik aldanmış olduk. Bu mesele attrk eski masallara döndü. Ikinci cephe açılmadığı için, bu hususta türlü türlü, girip dediko- dular da yapılmağa başlamıştır. Mese lâ, İngilizler Libya çölünde mahsus öyle ricat etmişler, maksatları Av. rupada ikinci cephe açmamakmış? Veya, Ingiltere ve Amerika Rus or- dularının Volga nehri gerilerine çe- kilmesini bekliyorlarmış, ikinci cep- LA hedeflere taarruz etmişlerdir. Da, ha sonra Cherbourg yarım adası açıklarında bir düşman iâşe gemi- si alevler içinde yana yatmış bir hald'e bınakılmış, başka bir iaşe gemisi ile kafileye mensup iki tây- Yaresavma hasara uğratılmıştır. Berlin, 19 (A.A.) — Askeri kay naklardan alınan malümata göre, İngilterede Leamington'daki tayya re fabrikalarına yapılan akına ait fotoğrafların tetkiki neticesinde üç taraftan tamamen tahrip edilmiş olduğu müşahede edilmiştir. hücumlar püskürtülerek 19 Alman tankı ile 70 kamyon tahrip edil- miştir. Başka bir kesimde de 23 tank, 33 top ve iki piyade alayı savaş dişi edilmiştir. Kalinin cephesinde mevziif ma- hiyette savaşlar oluyor. Burada Al manlar âkim kalan bir l YATAN Atılay'ın hazin sonu (Baçı 1 moide) *g* milerde rüyet hiç yoklur. Ge, minin seyri esnasında ufki vazi- şünmediğini, baş tarafa alarak o- turması icap ederken akıntıyı bordasına aldığını, bu sebepten bütün sathına yayılan taz yeti etmesi, d umkun üstüne çıkıp altına inmesi rotasini değiştirmesi gibi hisre- ketler sadece hesapla yapılır. Dal miş bir denizaltr gemisinin mu. vazenesinde mürettebatın yerimi değiştirmesi bile mühim bir â- mildir. Vazife aldığı bir bölme- den başka bir bölmeye gidecek her subay veya er komutaniına malümat vermüye — mecburdur. Komutan bu siklet değişmeleri. nin geminin muvazene ve tiri- minde yapacağı değişiklikleri dal ma sarnıçlarına su almak veya su boşaltmak — suretle karşılar. Erzak siıkletinin bile göz önün- de bulundurulması zaruri oldu- ğunu söylersek gemilerin hassa, siyeti hakkında bir fikir vermiş oluruz. H ava boşlukları uçakların düşmesine sebep olduğu gibi umktaki kesafet değişmele- ri de denizaltı gemileri için he- rında 12 tank kaybetmişlerdir. Daha şimalde, Leningrad cephe. sinde Sovyet topçusu ve siper top- ları düşi tahkimli ini bombalamağa devam ediyorlar. Bu heyi bundan sonra Veyahut Ingiltere ve Amerika, hem çi in ve hem de yonal s08- yalizm'in erimesini istiyorlarmış, asıl ondan sonra dövüşeceklermiş ? 'Tabii, bu fikirlerin harbin icapla- rı ile zerre kadar alâkası yoktur ve saçma oldukları tçin ancak birer de. dikodudan fazla değer kazanamaz- lar. Alman ordusu, doğu cephesinde tamamile meşgul iken İngiltere ve  bu işi başı daha sonra Alman ordusunun muzaffer olması veya kışı geçirmek üzere Rus. lara karşı müdafaaya geçmesi ha- linde nasıl başarabilirler? Bu sebep. ledir ki Rus gazetelerinde ikinci cep- he meselesi mühim bir mevzu olmak- ta devam ediyor. Pravda gazetesi Japon hedefi Kamçatka mı? (Başı 1 ineide) »-c Vaşingtonda bir çok kimseler ta- rğf!ndan Siberyaya ve Alaskadan ziyade belki Kamçatkaya karşı ya pılacak bir taarruzun başlangıcı ol- duğu tarzında tefsir edildiğini i- lâve eylemektedir. Çunking, 19 (A.A.) — Pazar ak şamıi neşredilen Çin tebliği: Çekiang eyaletinin önemli bir li, manı olan Vanşov Çinliler tara- fından geri |almmıştır. Vanşovun batr cenubunda 15 kilometre me- safede bulunan Julan da zaptedil. miştir. Çekliang . Kiangsi demir- hede 300 esir alınmıştır. Londra, 19 (A.A.) — Oslo şehrine yaralrlar doğu cephesinden kafile ha. linde gönderilmektedir. Ruslar tarafından esir alman bir Alman doktoru, şu ifşaatta bulun- muştur: «Karnından yaralı olanların yüzde doksanı, ciğerlerinden yaralı olanla- rın yüzde doksan beşi ölmektedir. men karşıl icap eden ani tehlikeler doğurur. Dünya bahri, yelerinde yalnız bu yüzden kây- bedilmiş denizaltı gemilerinin ye künu kabarık bir sayı tutar. A- kıntılar ve bunların akış istika, metlerinin değişmesi de belli başlı birer tehlikedir. Çünkü ekseri- yetle satıhtaki akış istikameti de- rinliklere indikçe değişir. Birin, den diğerine geçişte geminin mu- vazenesinde vukuagelecek tebed- dül kısa zamanda karşılanıp ber. taraf edilemezse gemi kaara ka- dar gidip oraya çarpar ve sakat- Londra, 19 (A-A.) — Hindis- tanın Londradaki Müslüman yük- sek komiseri Muhammed Aziz Ul. hukul 100 bin gönüllünün İngiliz ordusuna hizmet etmekte bulundu- ğunu söylemiştir. Hindistandaki ikal impar, 1 n baş- 1 ilir, bazı al albura bi. le olur. D enizaltı gemilerinde - ge- miye giren ve çıkan her yikin buna sebep olduğunu ilâve etti. Tekrar manevra yaparak di- be oturttu. Bu kumandan geçen Harbi Umumide İngiltere adala, rmin etrafında senelerce kışın, firtmanm, düşmanın — kuvvetine kiymet vermiyerek gemisile mu- vaffak olmuş mücerrep bir de- RİZ zabiti idi. Sözünü bitirdiği za, man mütarekedenberi uzaklaştığı mesleğinin — teecrübelerinden pek çok şeyler kaybettiğini şimdi an- ladığını teessürle söyledi. Y ine orada, denizaltı sürat tecrübesi yaparken küçük bir dümen hareketinin gemiyi sü- ratle denizin üstüne çıkardığını ve tekrar denizin derinliklerine doğru götürdüğünü de gördük. Her denizci denizaltı gemilerini kullanacağı suların bütün vasıf, larını iyiden iyiye bilmek Istıra- Tındadır. Bu hususta yazılmış ki- tapları hatırlamak icap eder. Ken di sahilinin denizleri altındaki â, rızalar hakkında lam malümat sa- hibi olması şarttır. Bunun için tabii ârızalardan başka suni mâ- niaları da her firsat düştükçe et. rafile tesbit etmek bir vazifedir. Denizin hengi noktasında ve kaç kulaç suda batmiş tekneler var- dır. Bunları birer birer harila ü- zerinde göstermek lâzımdır. Bun, lar bilinmediği takdirde denizaltı gemilerinin böyle bir mâniaya çarparak yaralanması ve batma- sı daimş varit olabilir. “Bu millet tekneleri altından, direkleri gümüşten yel- kenleri ipekten yeni donanmalar yapmaya kadirdir” ukarda söylediğimiz — gibi denizaltı gemileri en na- zik saatler kadar hassastır. Kü, SİYASİ İCMAL Dr. Goebbels'in İman propaganda nazırı Dr. Goebbels'in son zamanlarda A çük bir âriza, eh iyetsiz gibi görünen bir ihmal, taleplere kar- şı lâkaydi büyük felâketler do- ğurur. Bir harbi l acak bir nutuk, bitaraf memle- ylediğ ketlerde çok dikkat ve alâka uyan. ş bbels, harp Va 'Siz RERü 5 şekildeki tecrübelerin, ardı arası kesilmiyen talimlerin denizde çok büyük kiymeti vardır. Bir İngiliz amirali (Şimal deni, zinin ve Manş kanalının sularını boşaltirsanız altında İngiliz mer- milerinden yapılmış bir parke bu lursunuz) diyor. Memleketin uğradığı kayıp çok acıdır. Vâkia denizcilerin meza- ri yoktur. Buna inanırız. Refah vapurunda verdiğimiz kurbanla, ra iltihak eden bu kiymetli yav- rularımıza yanarız. Bunları ye- niden yetiştirmek için sarfedece ğimiz zaman uzundur. Fakat hiç bir emeği bunlardan esirgemeyiz. Bilmem hatırınızda mı? Koca Türk sadrazamı teessürle karşı, siında duran Kaptan Paşaya: (Pa şa, bu millet tekneleri altından, direkleri gümüşten, yelkenleri i- pekten yeni donanmalar yapmı- ya kadirdir) diyerek milletim'zin her hâdiseden daha kuvvetle çı, kacağına, her felâketten yeni bir hız alarak yürüyeceğine işaret et miştir. ürk yurdunun müdafassın- da, Türk azminin kudre- tini bütün dünyaya gösteren cüm huriyet idaremiz bu kaybı daha iyilerini donanmasına ilâve et, mekle unutturacaktır. Buna emi- niz. Hüsameddin ÜLSEL Tobruğu almadan rahat yok (Başı 1 incide) (/) şey derhal ayar tır. Meselâ düşmana atılan bir torp ka memleketlerdeki fabrikalarda bulunan işçi miktarı kadar gönüllü y“:;ğlbumkruwmı Mı.ııı;ııınıııı :::: yolu üzerinde kâin Hengfen Çin| Hintliler çalışmaktadır. 40 bin Hint Te davet çe Çok kuvvetleri tarafından geri alinmış-|li deniz ticareti servislerinde va. acı ve darbeleri Hr. zife görmektedir. çalışan Ruslar, kendilerine müahede ile bağlı müttefiklerinin bu hususta vermiş oldukl rı büyü BAŞMAKALEDEN DEVAM ümit kesmemişlerdiı Yine tekrar edelim, ki ikinci cephe yalnız Rusyaya yardım için değil, Atlantik harbi için de müttefiklerin geciktiremiyeceği hayati bir mesele. dir. Atlantikde Alman hava ve deniz mücadelesinden görülen müthiş za- rarlar, acaba ikinci bir cephe açıl- (Başı 1 incide) (*) Bir müddetler beşinci kol diye pirelendik ve gözümüzü dört açıp etrafımıza bakındık. Halbuki be- şinci kol, izini kaybettirmenin yo, lunu pek iyi buldu ve müfrit Türk milliyetperverliği maskesii takına. rak, leketimizin fikir cereyan- ması halinde 'e dan daha az mı olacaktır? Almanlar “aşağı yukarı günde 100 bin ton gemi ; bu mübalâğalı olmakla beraber, herhal- de Alman deniz kuvyetlerinin bu harpte gün geçtikçe yeni bir tonaj rekorunu kırdığına şüphe edilemez. Işte müttefikler bu bakımdan da ikincl cephe açmak mecburiyetinde- larına mihver lehine tesirler yap- mak imkânlarını aradı. Çok şükür ki bu işlerde kullanılan vasıtalar saygı ve itimat kazanmamiş a. damlardır, yoksa — tehlike büyük olurdu, çünkü milli hislerin ate. şinden İstifade edilerek kullanılan silâhlar, çok tesirli şeylerdir. Yurdun ufuklarını milli misak iz ve toprak ihti- klinde ©İ dirler. Bu geciktikçe kaybı yal. nız Rusya değil, onunla beraher at- ;aslnnm îxatl bir tasfiyeye uğrat- ; Atatürkün bize birâktığı başı ler de kayb ler. Yazın ikinci ayı geçmek üzere. Bu ikj ayda harp Mihver lehinde büyük bir inkişaf göstermiştir; müttefikler bunu da şimdi hesaba katmak mec- buriyetinde olduklarından acele et. meleri lâzım geliyor. DOKTOR MK, ORFANİDİS en mühim milli mirastır, milli kud retimizin ana kaynağıdır, öyle ol. duğu halde toprak yeminin zayıf insanlar üzerinde her vakit cazi. besi vardır, çünkü eski zihin iti- 'liğinin ruhuna milli kalkınma he. sabına hâkim kalâmayız, ufukları. mızin berraklığını muhafaza ede- meyiz. Şu veya bu memlekete ait ni- kaplı emperyalizmin, koyu milli, yetperverlik veya radikal ihtilâl. cilik adı altında yaratmak istediği ifrat cereyanlarıma kapılanlar, za- yıf seciyeli, dar kafalı, köle ruhlu adamlardiır veya kötü menfaat ve ihtiraslara kapılmış kimselerdir. Zinde ruhlu Türk gencinin ha- riçten gelecek şevk ve heyecan membalariına ihtiyacı yoktur. Sağ veya sol dinine ait iman ve taas, subun, yabancı bir emperyalizmin bir göz boyama vasıtasından baş- ka bir şey olmadığını kavrar. Bu yurdu yükseltmek, bütün in- sanlık hesabına yeni bir gidişin öncüsü yapmak için karşımızda öy- le fırsatlar vardır ki bunlar bütün şevk ve heyecan — ihtiyaçlarımızı karşılamıya, bütün güzel emelleri, yatları buna göre — kurulmuştur.|miz ve enerjilerimiz için verimli Böyle bir yeme , kap! için| bir faaliyet sahası temin etmiye akıl frenini kullanmak lâzımdır ki | kâfidr. insan bazan boşta bulunur, bunu derhal yapamaz. l imiz zaruri sayılabile- Cild ve Beyoğlu Suterazi sokak No. 5 Nil apartıman 2 ci kat 'Tel 48734 RAŞIİT RIZA TIYATROSU Halide Pişkin beraber cek bir tecrübe ve durgunluk dev, rinden sonra yeni ve güzel ham- lelere hazırlanıyor. İş birliği kur- mıya yarayacak güzel ve ferahlı bir hava ufukta belirmiştir. Bize, her şeyden evvel aklın ser.- best hâkimiyeti lâziımdır. Bunu bu- landırmıya çalışan her ifrat cere- yanını, varlığımıza ve istiklâlimize, gizli ve düşmanca bir sakdirış diye karşılamağa mecburuz. Ahmet Emin YALMAN ağırlığı derhal ayar sarnıçlarile tanzim edilir. Bu i, zahlardan anlıyoruz ki denizaltı gemileri en ehemmiyetsiz görü- nen noktalarına kadar bir çocuk ihtimamile kontrol edilmek ihti- yacını gösterimler. Bu sebepten tamirleri denizüstü gemilerine na zaran çok daha fazla dikkat ve itina ister.-Sıklet meselesinin bü. yük bir kıymeti vardır. Her de- ğiştirilen parçanın yerine kona- cak şey ayni siklette olmalıdır. Merkezi siklet ile merkezi mu. vazene arasındaki fenni nisbetin, yani (Metesenter) irtifaını boza- câk ve değiştirecek her şey deniz- altı gemileri için felâketli neti, celer verir. Denizaltı gemilerinde mürette- bat çok atik, çok süratli ka- rarlar verecek kabiliyette ve çok dikkatli bulunmalıdır. Küçük bir yanlış hareket geminin bütün in. tizamını sarsar. Size bir misal ve- reyim: wrupada Birinci ve İkinci İnönülerin inşasında bu- lundum. Derin su tecrübelerine başlamadan evvel kiırk metre de, rinliğe inmek tecrübesi yapilıyor du. Fabrikanin tesellüm ve tec- rTübe heyetini teşkil eden bir züm re ile zabitlerimiz de beraberdi. Gemi denizin dibine oturduğu za man kuyvvetli bir sademe ile âdeta devrilecek derecede kuvvetli bir yalpaya düştü: Masalar ve diğer müteharrik eşya devrildi. Bu es- nada tecrübe kumandanı derhal sarnıçları boşaltarak gemiyi dip. ten ayırdı. Sükünete varınca hâ- tanım kendisinde olduğunu anlat- tı. Dibe otururken akıntıyı dü. kez i Alman mevzilerinde daha evvel vücude getirilen çıkıntı- yı genişletmeğe çalışmaktadırlar. Kahire, 19 (A.A.) — Reuter ajan- smın hususi muhabirinden: Bir Hintli tümeni dünkü cumar. tesi günü merkez kesiminde küçük bir ilerleyiş kaydetmiş ve düşmanın tanklarla yaptığı birkaç hücuma ma- ruz kalmıştır. Karşı hücum topçu tarafından fazla güçlüğe uğranılma- dan püskürtülmüştür. Rommel'e malzeme Kahire, 19 (A.A.) — Reuter ajan- sının hususi muhabiri bildiriyor: Bugün alınan haberlere göre mal- zeme ve mühimmatın Rommel'e gön. derilmesinde deniz yolundan gittikçe | büyük bir ölçüde istifade edilmekte- dir. Italyan hava faaliyeti hissedilir de- recede artmıştır. Italyanlar bilhassa Macchi 202 ve F. 50 markalı av tay- yareleri kullanmaktadırlar, Dün bir kaç gündenberi ilk defa olmak üzere Mihver tayyareleri Bergelarab böl. gesinde müttefiklerin bir iniş sahası- na taarruz etmişlerdir. Amerikanın uğraştığı meseleler Vaşington, 19 (A.A.) — İstih- barat dairesinin bildirdiğine göre, Amerika hükümeti İngiliz mille. tini harp zamanında Amerikadaki işler hakkında daha iyi tenvir et- mek maksadile Londrada bir büro açmağa karar vermiştir. Amerikalılar şimdi bilhassa üç mesele ile meşgul oluyorlar: 1 — Enflâsyon, 2 — Rusya ve ikinci cephe. 8 — Beşinci kol ve baltalama hareketi yapanlar. L AŞ ; EZ Türkiye atletizm birincilikleri Ankara, 19 (A.A.) — Bölgelerarası Türkiye atletizm birinciliği müsaba- kaları buğgün neticelenmiştir. 19 Ma- yıs stadyomunda şimdiye kadar at. letizm müsabakalarında görülmiyen bir kalabalık müsabakaları takip et- miş ve Başvekilimiz Şükrü Saracoğ- lu da baştan sona kadar müsabaka- ları şereflendirmişlerdir. Ankara takrmı 89 puvanla birinci Istanbul takımı 80 puvanla ikinci, Eskişehir takımı 33 puvanla üçüneli, Zonguldak takımı dördüncü olmuş. tur. Atış gyrup birincilikleri idare etmek bakımından demokra- sinin totaliter usullerden daha ve- rimli bir usul olduğunu itiraf et- miştir. b Totaliter sisteminin propaganda- sma memur olan mühim bir Nazi liderinin demokrasi — usul. leri hakkında böyle bir söz sar- fetmesi çok heyecanlı bir hâdise sayılabilir. Harp her şeyden evvel bir sinir yarışıdır. Sinirleri diğer taraftan evvel bozulan taraf mağ- Jüptur. Goebbels'in, demokrasinin sinir mukavemeti ölçüsile daha ve. rimli bir usul olduğunu söylemesi, sinir yarışı bakımından çok mânalı bir aciz itirafıdır. Mesele zaten başka türlü olamaz. Bütün iradeleri bir tek iradeye hağ- lyan ve kimseye düşünme ve sual sorma fırsatı bırakmıyan bir sis- tem, kısa vadeli bir yıldırım harbi için en mükemmel bir sistemdir. Fakat iş uzarsa, yıldırım usulü pa- Ta efmezse sistemin verimi gittik. çe azalmağa mahkümdur. Hele Al- man milleti gibi irfan seviyesi yük- sek bir millet ilk fırsatta sual sor- mağa başlar. Aklıma ve idrakine hıtap edilmezse, açık münakaşa yasak olursa, kanaat ve jmamı günü gününe tamir edilemezse şevki kırı. lır, sabrr ve takati tükenir, gizli bir karşı durma başlar, ikderler artık kendisinden hazır ve kolay bir alet diye istifade edemezler. Goebbels'in nutku, totaliter usul- ferin uzun müddet normal verim veremiyeceklerine ilk resmi itiraf- far ki bunun derin bir alâka ile kar- şılanması pek tabiidir. Mikver aleyhine kaynaşmalar (Başı 2 incide) (::) «Ekmek ve silâh isteriz. Yaşasıtı de Gaülle, kahrolsun Laval» diye bağırmışlardır. Yugoslav milüyetperverleri Londra, 19 (A.A.) — Evening Standard gazetesi yazıyor: Yugoslav milliyetperverleri Bel- gradın şarkında, Tuna üzerinde De mirkapı etrafındaki tepelere yer. leşmişlerdir. Almanlar bunları bu tepelerden kovmak için bir nehir filotillâsı kullanmaktadırlar. — Fa- kat şimdiye kadar milliyetperver, Istanbul, 19 (A.A.) — Türkiye atış grup birincilikleri ları bugün Edirne, Istanbul, Kırklareli, Kocaeli ve Tekirdağ mükellefleri bi- rincilerinin iştirakile Sarayburnu atış poligonunda yapılmıştır. Atışlar neticesinde Istanbul bölge- sinden Orhan birinci, Edirneden Saim ikinci, Tekirdağından Kâmil üçüncü, Kırklarelinden Rıza dördüncü oimuş. lardır. Dünkü at yarışları At yarışlarının ikinci haftası dün muntazam bir program dahilinde ya- | pımıştır. Birinci koşu — Uç yaşındaki yerli yarımkan Ingiliz erkek ve dişi tay- larma mahsustu. Tiryaki birinci, A- car ikinci oldü. Ikinci koşu — Bir defada 2000 H. ralık bir ikramiyeyi kazanmamış olan üç yaşındaki yerli safkan İngi- liz erkek ve dişi taylara mahsustu, Buket birinci, Demet ikinci geldi. Uçüncü koşu — Dört ve daha yu- karı yaştaki safkan Arap at ve kıs- raklarma mahsustu. Sava birinci;, er ilerini etmeğe muvaffak olmuşlardır. Çünkü mev zilere karadan taarruz etmek he- men imkânsız gibidir. 'Tarzan ikinci geldi. Dördüncü koşu — Iki yaşında ve koşu kazanmamış yerli safkan Ingi. Hz erkek ve dişi taylara mahsustu. Pulat birinci, Zehrimar ikinci oldu. Beşinci koşu — Dört ve daha yu- karı yaştaki Arap at ve kısraklarına mahsustu, Hilâl birinciliği, Fidan ikinciliği aldı. Yüzme teşvik müsahakaları Istanbul, 19 (A.A.) — Mükellefler arasında ilk yüzme teşvik müsaba- kaları bugün Moda yüzme havuzun- da kalabalık bir seyirci kütlesi önün- de yapılmıştır. Müsabaka sonunda birinciliği Ra. mi'liler, ikinciliği Ortaköy, üçüncü- lüğü Zeytinburnu fabrikası kazan- mıştır, 'Tam bu sirada seğ ve sol hasta- lıklarınım mikropları üzerinde 1s, rarla durmak ihtiyacını duyduk, çünkü bunlara karşı gafil bulunur. sak tam hızla, tem şevkle çalışma- nın yolunu bulamayız, Türk genç- “Lokantacılar esnafına ilân 1 — Manifaturacılar Ithalât birliğinden ötedenberi masa örtüsü kul- lanan esnafımıza tevzi edilmek üzere bir miktar beyaz masa örtüsü te. min edilmiştir. Ihtiyacı olan Cemiyet cü: ünvan tezke- resi; 939 - 940 - 941 seneleri kazanç vergileri makbuzları veyahut işgal ettiği dükkânın gayri safi varidat miktarını gösteren vesika ile birlikte 31 Temmuz 942 tarihine kadar hergün Cemiyete müracaat ederek hazır. lanan talepnameyi doldurup imza etmeleri. 2 — Bugüne kadar yapılan bardak ve kadeh tevzlatından henüz almıyan esnafımızın dahi hergün saat 15 den 17 ye kadar Cemiyete cüz- danile birlikte müracaat ederek bardaklarını almalarını, $ — Galatada yeni salonun üçüncü katında Etibank kömür satış bürosundan müesseselerinin Kışlık kömür ihtiyaçları için alacakları be- yannameleri tasdik ettirmek Üüzere hergün Cemiyete cüzdanlarile bera- ber müracaat etmeleri ilân olunur. İLAN Bu sene ik AŞ birinci £ de A Harp A l Yâ, emrinde açılacak hesap ve memuru li n 100 talebe alinacaktır. Isteklilerin nihayet 31 Temmuz OE t.jmn. ka. dar bulundukları yerdeti askerlik $ darbiye Belvü bahçesi alaturka kısmında bu gece BOBSTIL Vodyil 8 Perde Yazan: Mahmut Yesarl ini (491 - 7613) küçük yavruyu yatak yanında küçücük bir karyolaya yatırdılar. Hanri — Abot, aşağı katta, dikte edilen mektupları yaz- makla meşgul oldu. Bu dakikâda Mis Harris, gümüş maskeye bakarak, soy- tarının yüzündeki alaylı sırıtışla titredi. Şimdi bu tebessümde kadın için şeyta, ni, sert şaşırtıcı bir ifade vardı. Abot, Ada'nin bayıldığının üçüncü günü teyze ve eniştesi ziyaretine gekliler, Eniş te Mister Edvard, geniş kırmız! suratlı, lâubali tavırlı bir adamdı. Sırtında, açık ve parlak renkli bir yelek vardı. Bir han- ct veya meyhaneciyi andiriyordu. Ka, rısı, alçacık sesli, ince sivri burunlu, cı- lız bir kadındı. Dümdüz göğsünde eski biçim bir broş vardı. Diyanda yanyana oturdular ve sevgili yeğenleri Ada'nın sıhhatini yoklamıya geldiklerini söyledi. ler. Kadın ağlıyor, kocası samimi ve lâ- übali dolaşıyordu. Tam oO sırada, ev sâhibinin talihsizli. ğinden olacak, Mis Veston ile başka bir dostu ziyaretine geldiler. Uzun kalma- dılar ama Edvardla açıkça alay ettiler, Hanri Abot'un teklifsizliği karşısında hayrete düştüler. Sonya Harris, bütün bunlardan fena netice çıkardıklarını far- ketti. Bir hafta sonra Ada Abot, hâlâ yu- karda, misafir yatak odasında yatıyordu. Yerinden kımıldatmak imkânsız #ibi gö, zünüyordu. Edvard enişte ve teyze bir ,artık bu evde GÜMÜŞ MASKE — BÜYÜK HİKÂYE — Yazan : Hugl Valpole düzüye ziyaretine geliyorlardı. Bir defa- Kt AE Çeviren : Rebia Ergüven gerçekleştirmek için eline bir fırsat geç- Londrada bir tek dost l k di. Mis ve Mister Edvard yine Ada'yı görmiye gelmişlerdi. Genç kadın hâlâ çok zayıf ve bitkin olmakla beraber ni- hayet yatak odasından çıktp aşağıya i, pebilmişti. Hanri Abot ve çocuk ta ora- da idiler. Sonya Harris, pek içinden gel- memekle beraber hepsine birden şiddetle çıkıştı, hele sivri burunlu Misis Edvarda şöyle httap etti: — Artık siz de anlamalısınız ki, ben tsiz dav y İ iyorum, ama kendi hayttımı da büsbütümn hiçe l Ben hareketi, yaşamayı seven sında başka akrabalarını da e. rinde götürdüler, uzun UZuün af dilediler, ama Ada'ya karşı besledikleri sevgi do- layısile başka türlü hareket etmelerine imkân olmadığını da ev sahibine anlat. tılar. Hepsi birden misafir yatak oda- sına doluyor ve kapalı gözlü, solgun yü- ze şefkatle bakıyorlardı. İki tatsız hâdise, ayni zamanda geldi. Hizmetçi kız, bir sabah, Mis Sonyaya çalışamıyacağını haber verdi, ayni günde, Mis Veston gelmiş ve Mis Harris ile açık bir surette konuştu. Söze önden bir hücum ile başladı: — Herkesin hakkınızda söylediklerini biliyorsunuz, zannederim, dedi. Herkesin söyledikleri ise, Sonya Har- ris'in bir sokak serserisi ile beraber ya. şadığı idi. Mis Veston ilâve etti: — Bu ad in hepsini he- men kovmalısınız, azizim, yoksa koca Sonya Harris, tek başına kalınca. se- nelerdenberi yapmadığı bir şeyi yaptı. Hıçkırarak ağladı. Yarabbi, başına ge- lenler ne idi? Yalnız iradesini kaybet- mekle kalmamıştı, sıhhati de bozulmuş- tu. Kalbi yine sapıtmıya başlamıştı. Ge- celeri uyuyamıyordu. Eve de âdilik, bir berbatlık çökmüştü. Her tarafı toz kap- lıyordu, Giden hizmetçi kıziın yerine ki, mi bulacaktı? Üzerine 1 bir. kâ- bus çökmüş gibi idi. Bu tehlikeli güzel, genç adamın tesir ve nüfuzu inkâr edi- lemezdi. Hem hiç bir korkutma hareke- tine giriştiği yoktu. Bütün yaptığı te. bessüm etmekten ibaretti. Aralarında aşka dair en küçük bir şey de geçme- Tmişi. Evet, artık bunlara bir son vermek gerekti. Yoksa mahvolması işten değildi. İki gün sonra, çay saatinde, kararlarını bir kadınım... Halbuki bütün bu işler beni sıktı, hayatımı altüst etti. Sert ve haşin! olmaktan çekindim, sizlere biraz dımdi ktı oldum. Ama Misis Abot, artık evine dönehile- cek kadar iyileşmiştir. fikrindeyim ve hepinze «güle güle, safayı hatırla» de, mek hevesindeyim. Misis Edvard, sandalyasından kimil- damadan, Sonyanın yüzüne baktı ve ce. vap verdi: — Çok büyük iyilik ettiniz.. Buna şüphe yok, Mis Harris, bunu hepimiz ve bele Ada daimâa tekrarliyoruz. Ama onu şimdi evinizden kovmak, — öldürmekle birdir. En küçük bir hareket yapmıya henüz takati yok, muhakkak yere yıki, lır. Hanri Abot, söze karıştı: « (Arkamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: