6 Eylül 1941 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 2

6 Eylül 1941 tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

VATAN Afyon'un canlı gazetesi Yirmi senedir Afyon veren Mehmet Duyur soyadını kendine ne lulara herşeyi haber güzel yakıştırmış.., | Yazan : Faruk FENİK | * Vei a her Ş Ş kana kana içtiğiniz Afyonkarahisar ma- densuyunun damlasını bulamıyaca- ğinız Afyon, eski ile yeninin kucax kucağa, hattâ koyun koyuna yaşa- dığı bir şehirdir. 'Tezat, Afyonun başlıca — hususi- yetlerinden biridir. Modern mimari tarzının en yüksek nümuüunesini gösteren, belediye bina- sının, Kız Enstitüsünün hemen çok yakınında, bunların 10 . 15 metre gerisinde, mazisini asırlara — daya- mış, sokağından iki kişinin yanya- na zor geçebileceği ve bu evleri si- nesine gömmüş koca — mahalleler uzayıp: gitmektedir. Sokaklarında, bir deve hörgücünü granit üzerin- den, gicirtiları koca bir şehri fer- yada boğan kağnılar gitmekte... Gene, arazözlerin günde bir kaç defa suladıkları caddelerinde, gözün alabildiğine iki tarafı ağaçlıklı par keler Üzerinde, en lüks 'bir oğlu dünyaya geldi. Allah bağış- lasın, Allah uzun ömürler ihsan et- sin!> Duyurla bu sırada ahhap oldum: Yaşı 60 kadar vardı. Avurdunda koca bir şarapnel yarası taşıyordu. — Baba, dedim, Hangi cephede dövüştün. Harp lâfr açılır açılmaz, gözleri ışıldadı. Çanakkale yadigârı, dedi. — Hep, dedim, böyle bağırır mı- sın? — Bağırmasan, olmaz ki, dedi. | Burada halk benim sesime alışmış- tır. Her şeyi halka ben haber veri- rim. Biri ölür bağırırım, çocuk doğar bağırırım. Mezat olur, münakasa 0- lur, ziyafet olur, düğün olur, sergi olur, Hep bağırırım, dedi. 'Kısa haberler: Soruyorlar » Doktorlara dair «Hükümet büyük maddi feda- kârlıkları göze alarak halka has- taneler açtı. Fakir halk da bu hastanelere giderek — kendilerini tedavi ettirmeğe uğraşıyor. Bir kaç gün evvel hasta olan oğlumu alarak ve bir sürü yol masrafı yaparak erkence hastahaneye gittim. Saatlerce doktorların gel mesini bekledim. Nihayet saat 11 de doktorun hasta olduğunu tele- fonla bildirdiğini söyleyip bizi savdılar. Çıkarken doktorun tele- fon pumarasını ve adresini al- dim. Telefon ettim. Bana öğleden sonra saat 8 te muayenehanesine gidebileceğimi söylediler.» Bunu yazan karilimiz soruyor: «— Acaba bu doktor fakir has- talara, hasta da, zenginlere hasta değil mi? Bunu kontrol eden yok mu ?» L $EHİR HABERLERİ”' Atatürkün hemşireleri hayan Makbulenin kıymetli teberruları GÜNDEN GMH Bayan Makbule: “Bu, büyük bir şey değildir. Bir vazıf naçız ufak bir yardımdır,, dedi. Ebedi Şef Al i Bayan Makbule Kızılayın Şvşlt şu- besine, Darlışşafakaya ayrı ayrı mü him teberrualarda bulunmuşlardır. Bu teberrular ölüme bağlı bir tasar- ruf şeklinde yapılmıştır. Bayan Makbule bir müddet evvel Kadıköyünde satım almış olduğu 30 bin Hra l ki bir evini Da- Ha 80 ton kauçuk tevzi ediliyor İngiliz korporasyonu namına şeh- rimize gelen 80 ton kauçuğun tev- zü dün ikmal edilmiştir. Sonra bir dakika isteye- rek, yolun bir kenarında durakladı. Onun yürüyüşünü herkes takip ediyordu. Durur durmaz bir şey söy- uçarcasına yol almaktadır. Afyonun en güzel yeri . söylersem belki şaşacaksınız — insanların ya- şadıkları yer değil de, göçüp gittik- ieri yerdir. Mezarlık..... Afyonun asri mezarlığı — bugün, Türkiyede eşi bulunmayan, büyük bir dikkat ve ihtimamla hazırlan- liyeceğ; Y tezgâhtarlar bile dükkânlarından fırladılar. Bağırma- ya başladı: «— Müzayede yerinde mallar satı- lryor. İhtiyacı olanlar gitsin gör- sün!> O söylenken bütün şehir susuyor- du, Herkes kulak kesilip onu dinli- yor, arabalar; otomobiller oldukları yere mıhlanıyor, Şşehrin sükünunu | çalışryorlardı. Mehmet Duyur, Afyonun canlı ga- Onun sesine alışan Afyo- miş, en iş- | ihlâl ği tir. Eğer, şu taşların altında ölüler yatıyor d 1 Eğer, üstünde Asri mezarlık levhası bu- lunmasa... Ağaçlar arasma -serilmiş yeşil çimenler Üzerine serpili beyaz, bembeyaz taşlarla burayı. dünyanın en güzel parklarından biri zanneder- siniz. Afyon bir kaymak şehridir. En fa- kir çocuklar bile sabahları, saf bir buğday ekmeğinin üzerine, iki par- mak kaymak sürüp yemek fırsatına maliktirler. Afyonda en ziyade dikkatimi çe- ten şey gazete, Radyo güzetesi, afiş ve sair şeyler arasında, bir de insan gazetesi bulunuşudur. Afyona varıp da Mehmet Du- yuruün sesini duymamış varsa bura- sını duymamış ve görmemiş demek- tir. 20 senedir Afyona hitap eden Meh met Duyur soy adını kendisine ne güzel yakıştırmış..... Onu #lk defa, Afyonun kurtuluşu- nu temsil eden, kahrediimiş düşma- nım Üzerine çıkmış kahraman Tür- kün heykeli önünde bağırırken gör- düm, «— Beden terbiyesi mükellefleri, yarm sabah saat beş buçukta Böl- ge binası önünde toplanacaklardır. Duyduk duymadık demeyin!'> Çok küı;ükw.m Myalme)a. hatır- gece ırıı.hane arasında dolaşan bekçi, so- pasile bir kâldırım uşnm üÜzerine sonra, hay «— Yangın var! Zey'tekte .D V Afyonda Duyurüun duyurmak için haykırışı, beni İstanbul bekçisine ait bu acı hatıra ile ürpertmedi, şaşırt- tı. Öğleye yakın bir zamandı. Çarşı- nn en kalabalık bir yerinde durmuş bağırıyordu: <— Yi t Bti na, daima onun sesile hitap etmek kabildir. Afyona herhangi bir şeyi duyur- mak mı istiyorsunuz? — Mehmet Duyura koşunuz! |miştir. Komisyon tahkikata — başla- gelen Macaristandan şehrimize getirti- len basma, saten ve manifatura eş- yasının üçte biri Anadoluya gönde- rilmişti. Bunun geri kalan krsmı da dün şehrimiz manifaturacılarına tak sim edilmiştir. * Fiyat Mürakabe komisyonuna dün bir krema makinesinin satışm- da fahiş fiyat istenildiği ihbar edil- muştır. * İstanbulun bazı semtlerine ye- niden 500 elektrik lâmbası daha ilâ- vesine karar verilmiştir. Bu lâmba- lar bu bir kaç gün içinde tayin edi- len yerlere konacaktır. * Bir müddettenberi şehrimizde bulunan Ticaret Vekâleti Dış Tica- ret dairesi reisi Halit Nazmi Kişmir de ti ve buglün Samsun Cümhurtyet Halk Partisinin bulun- duğu binayı Kızılaya — vermişlerdir. Ölüme bağlı olarak yapılan bu ta- sarruf muamelesi noterde ikmal edi- lirken İ: ! Valisi Lütfi Kırdar| liğini bir kere daha göstermiş bulun- da hazır bulunmuştur. maktadır. Kızılaya daki bi-| Bu ibetle dün Bayan Mük- nanm tarihi bir kıymeti vardır. Ebe- di Şef Atatürk 19 mayıs 1919 da Samsuna ayak bastığı gün bu bina- da konaklamıştır. Bu bina Ata- türkün karargâhı olmuştur. Zafer- den sonra da Samsunlular bu kıy- metli binayı Atatürke hediye etmiş- lerdir. Bu bina bugün Halkevi ve müze olarak kullanılmaktadır. Bayan Makbulenin bu teberruu zaten ötedenberi malüm olan açıkel- buleyi ziyaret etmek isteyen gazete- ciler, rahatsız olduğundan kendisini görüp konuşmak fırsatını bulama- mışlardır. Ancak sayın bayan: «— Bu büyük bir şey değil. Hiç bir zaman yanlış tefsir ve kabul edil mesine razı değilim, çünkü bu, mem lekete büyük bir hizmet mahiyetin- de değildir. Sade naciz bir vazife ve çok ufak bir yardımdır» demiştir. istanbul İstanbul Su Sporları Ajanlığı ta- rafından tertip edilen ve 8 gün de- vam edecek olan İstanbul yelken şampiyonluk — müsabakalarına — dün Moda koyunda başlanmıştır. Büyük bir alâka gören müsabakaya Galatasaray, Demirspor, Fenerbahçe klüplerile Tıbbiye, Ticaret ve Hay- darpaşa mekteplerinden 18 şarpi iş- tirak etmiştir. Bunlardan ayrı ola- rak da Devlet Limanları İşletme U- mum Müdürlüğü tarafından yeniden tesis edilen Liman Gençlik klübü de ilk defa olarak yarışlara girmiştir. Liman klübü tarafından yeniden yap tırılan ve memleketm yetiştirdiği en kıymetli y Ülerden olan Beh- yarın akşam Ankaraya dö zatla Nacini şarpi, ya Ankara -İzmir Bisiklet yarışı Kütahya, 5 (A-A.) — Yarışı ta- kibe memur hususi muhabirimiz bil- Ankara - İzmir bisiklet yarışımın Kütahyaya kadar olan umuml tas- nif neticesi şudur: 1 — Osman (Eskişehir) sarı ma- yoyu taşımaktadır. Müddet 20 saat 48 dakika 45 saniye. 2 — Nizamettin (Eskişehir) saat 5l dakika 54 saniye. 8 — Hikmet (Bursa) 22 saat 30 dakika 36 saniye, 4 — Ahmet (İzmir) 22 saat di dakika. — * 5 — Halit (İstanbul) 23 saat Z1 dakika 3 saniye. 6 — Hamza (İstanbul) 23 saat 33 dakika 10 saniye, 20 dakika 5 saniye, 7 — BSabri (İstanbul) 24 saat 22 8 — Hasan (Bursa) 24 saat 28 Mekteplere giriş şartları Bayın dırlik- teknik” okulu Okul Yıldazdadır. Telefon numa- rası 41126 dır. Fon işlerinde işyar olarak ve leketi mühendis yetiştirmek için — açılmış- tır. Girme şartları: 1 — Orta okulu bi tirmiş olmak. 2 — En az 17 ve'en çok 21 yaşında bulunmak, 8 — Ma- tematik derslerinden İyi derece ka- zanmış olmak, 4 — Nüfus, tahsil belgesi, sağlık raporu, ahlâk sahibi olduğuna dalr resmi belge ve çiçek aşısı raporu. 5 — Yedi tane 4,5 X 6 boyunda fotoğraf. Bu şartları halz istekliler arasın- da cebir, aritmetik müsattah, geo- metri ve türkçe derslerinden müsa- dakika 9 saniye, baka imtihanı yapılır ve rışa ilk defa girmesine rağmen bü- yük bir meharetle idare edilmesi yü- zünden müsabakayı birincilikle bi- 1 — Behzat - Naci (Liman klübü) 1.48.82 X şampıyonlu_ğu yelken 2 — Mahmut Vecdi (G. 8.) 1.50.12.8 3 — Samim - Erzin (G. 8S.) 1.54.12 4 — Nedim . Hasan (G. S.) 5B — Feyyaz - Rıdvan (Demirspor) Müsabakalara. bugün yine Moda koyunda ve saat 14 te devam edile- cektir, Güreş müsabakaları Güreş Ajanlığından: 1 — 1941 - 42 yılı mesai proğramı mucibince 7/9/1941 pazar günü Fa- tihte Güreş klübü salonunda müpte- diler arasında Greko Romen müsa- bakaları yapılacaktır. 2 — Bu müsabakalara haziranda yapılan müptediler müsabakasına İş- tirak eden güreşçiler, yeni yetişen müptediler iştirak edecektir. 8 — Tartr 11 de, müsabakalar 14 te başlayacaktır. 4 — Kursa iştirak eden hakemle- rin tartı zamanında hazır bulunma- lu'l. e— —— lztan ÜN Akademide yüksek resim şubesi tesis edildi tesis edilecektir. Haber aldığımıza göre şimdiye ka dar birinci derecede orta ihtısas mektebi addolunan Güzel Sanatlar Akademisi resim şubesinin bu sene- den itibaren yüksek kısmı teşkil ve Akademinin yüksek resim şubesi- ne, orta resim şubesi mezunlarile li- Vesaıtınaklıyeye yapılan zam tatbika başlandı Asker ailelerine yardım kanunu dünden itibaren mevkii tatbika gir- diğinden şehirde vesaliti nakliye üc- retlerinin birinci mevkilerine — birer kuruş zam yapılmıştır. Tramvay ve vapur bilet tarifelerine yapılan bu zam aylık tramvay karnesi alanlar lçir de tatbik olunacağından bu gibi se Akademi idaresi yüksek den itibaren başlayacaktır. — e 9 — Kemal ( ir) 25 saat 26 dakika 12 saniye. 10 — Ali (Eskişehir) 25 saat 38 daklka 33 saniye. 11 — Mahmut (Hatay) 84 dakika. Koşuculardan mühim bir kısmı 25 saat kabul olunur. Tam devreli lise mezunları imtihansız olarak bi- rinci sınıfa girebilir. Okuldan mezun olanlar birinci de- recede orta ihtısas okulunda tahsil resim şu- besi için talebe kabulüne 15 eylül- Kasaplar yine et fi- yatlanna zam istedi mütema- leri almış olanlar Tramvay Fırınlara fazla un verilecek Ayrıca pidelik un tevziine karar verildi Şehrin muhtelif semtlerindeki fı- rınlara verilen unların ihtiyaca kâfli gelmediği ve bu yüzden bazı yerler- de ekmek buhranı meydana çıktığı görülmüştür. Gerek Ofis gerek İs- tanbul Belediyesi bu fırmlara ihti- yacı karşılayacak miftarda un ver- Kömür kalburlanma Bir okuyucumuz bana $' Tattı: «Odun kömürüne yedi K konmuştur. Bu suretle H!" ğ ledilmiş bulunmaktadır. mürün satış usulü tanzim miştir. Eskiden, zanneder$ diyenin koyduğu usul icabi * kömürcüler herhangi bir P sattıkları kömürü rirler, bu sayede kömürün * rıldığı gibi fazla miktarda da kolayca ayıklanırdı. «Bazı kömürcüler bu dürt sadık kalarak hâlâ kömürü ladıktan sonra satma di kat bir çoğu da kömürü © vermektedirler. | «Meselâ ben geçen güll kömür aldım. Evde kömürül | ve içindeki çakıltaşlarını $ ) Bilir misiniz netice ne O iki kilo yedi yüz gram tofe çuk kilo da çakıl çıktı. BU iki yüz gramı on kilodan geriye yakılabilecek beş yüz gram kömür kaldı.  müre yetmiş kuruş verdiğ kömürün kilosu bana on W& mal oldu.» Okuyucumuzun hesabr © dileğinde tamamile b a eskiden olduğu gibi bir B mecburiyeti konulmak sUf” mürün fazla tozlu ve taşli ” sının önüne geçilmezse, K hın bir faydası olmaz. Ai rım dikkatini çekerim. AM KÖR Almanyadan idhal edilecek mallar Öğrendiğimize göre —Almanyadai mühim miktarda demir eşya, maki- ne yedek aksamı, eczayı tıbbiye ve kimyeviye ithali temin edilmiştir. İlk olarak ithali kararlaştırılan yedek makine aksamı için 1 milyon liralık serbest döviz kontenjanı ve- rilmiştir. Bu miktarın bir miktar da- ha arttırılarak 1,5 . 2 milyona çıka- rılacağı söylenmektedir. Ayrıca 1500 ton da çivi gelmektedir, Dün Almanyadan getirtilecek de. mir eşya hakkında tüccarlarınm fikir- leri sorulmak ve ihtiyaçlarrmız tes- bit edilmek üzere Madeni Eşya Bir- Viğinde Sanayi Birliği reisi Bay Ha- ederek muayy bir < karneleri mü- hürleteceklerdir. Vapurlar için he- nüz böyle bir karar alınmamıştır. Taksi fiyatlarına zam istendi Hssamalir sin lil Sezeri: altında bir top- lantı yapılmış, şehrimizin demir va- ziyeti ve ihtiyaç nisbetleri görüşül- müştür. Maltepede zengin kil ocakları bulundu diyesine murıcu.tlı dağlıç fiyatının görmüş sayılırlar, askerlik ve bir ilk etapta yanlış bir yolu takip et- tikleri için yarış harici addedil iŞyarlığa 4' Ş lerdir. Fakat yarışa devam etmek- lise istifade edebilir- ler. Doğrudan doğruya mektep mü- kik edilecektir. )(nmıl&ıwudı.r lar et fiy d diymetnyımmmkmrmlî&!- Gerek lâstik tedarik MMMWWWMSZ öi ğinden şikâyet etmekte| dolayısile hariçten gelen | in| gin kil lundi Börül- idiler. Dün Bele- yüzde yüz elli nis-| müştür. : bette artması, gerekse benzin fiyat- ukummmkw;ık"ılmm-ıırmmym—' ay taksi H üçin ayrıca tetkikler yap- nxııtemqloıdh'. A p mü-| maktadır. Burada elde edilecek kille bu tet- rwcuun taksi ücndor!ııo zam tale-| büyük işler görüleceği ve ihtiyacın binde bulunmuşlardır. y dürlüğüne müracaat edilir. y ummxiupmwek Mr vaziyet bu talebi tet- kik ettikten sonra bir karar vere- karşılanacağı tahmin — edilmektedir 'Tetkik neticesinde Belediye bu art- unlnlqlemnısiniwnen.lınıkve cektir. derhal meğe karar vermiş ve tevziata da S orunuz başlanmıştır. Diğer taraftan v n yakmn- Söyliyt" laşması dolayısile pidelik un için İs- tanbul Belediyesi Ofise müracaatta KOCB. HUSI'BV . Ofis T da — pide çıkaracak fırınlara kâfji — miktarda | Erdekte Çarşıboyunda un verecektir. emekli hüseyin Hüsnü Behice Çakır soruyori Dünya adında bir aylık * ti aylığı 90 ve bir nüsü ruştur. Şimdiye kadar çıkmıştır. Ankara, 858 | posta kutusu vasıtasilt ediniz. Denizlide öğretmen * Kormaç soruyor: Osm na kırmızı fesi resmi rak kabul emı-uı zatah da Eyüpte B bede yatan Koca aıın'd' duğu söyleniyor, bu dur?. 'aaliy HERGÜN BiR FIKRA Keyfimize baka'ım Aydınlı bir zeybek iken Ceza- yirde Yeniçeri ağalığma, valiliğe kadar yükselen ve biraz sonra da Cezayir Beyliğine geçen Hüseyin Paşa, yersiz ve yakışıksız dilekler- le kendin| srk sık taciz eden Fran- sız konsolosuna bir gün kızar, elin- deki sinekliği suratına çarpar ve ağır bir hakaretle huzurunmdan ko- var, Fransa hükümeti bu hâdise- den dolayı paşadan tarziye ister, Paşa tarziye yerine gelen elçiye kafa tutar, bir hayli de atar tutar. Cezayiri topa tutar. — Fransızlara esir olan paşa düşünmeğe başlar ve o esnada yanında bulunan A- dakçı Hüseyin Babaya sokulur ve sorar: — Sen söyle dede sultan, ne ya- palım acaba ?.. Baba güler ve: — İnad edip bir tarziye yerine koca Cezayiri verdikten sonra ya- pacak iş kaldı mi a paşam?, Bana kalırsa, ya kendimizi denize atıp kara encamdan kurtulalım, ya da unutup ba- | —Bu akşam hemen Rahajang'a git. Yarın sabah erkenden Binbaşı Carter ev- den çıkar çıkmaz onun evine var ve iki karımı da boşadığımı ve dört güne ka> dar buradan büsbütün gideceklerini ha> ber ver. Mutlaka bana telefon etmesini de söyle.. Hattâ senin yanında hemen te- lefon etsin. — Mektup yazmıyacak mısınız? — Ben de seninle beraber geleceğim. — Aman nasıl olur? Japonlar sizin ta- rafınızdan kabul edilmek için bekliyor- lar. — Beklesinler. — Peki, siz bilirsiniz. Selim yazı masasının başına geçti. Çek- meleri açtı. Bir çok kâğıtlar karıştırdı. Sonra bir mektup buldu. Evvelâ kayıtsız- ca bir tavırla okudu. Sonra birdenbire kaşlarını çatarak: — Rahman, dedi, bunu okudun mu? Rahman gülerek cevap verdi: — Evet, okudum. Sizin de daha evvel EDEPİ ROMAN: TEFRİKA No. G4 Selim hiç cevap vermedi. Ertesi sabah binbaşı evden çılsar gıl- maz Rahman evin kapısını çaldı. Bir kaç dolar mukabilinde uşak Li'nin çenesi a- çıldı ve Odrey'in bir gün evvel gitmiş ol- duğunu haber verdi, Nereye gittiğini ken- disi bilmiyordu. Hanım, eşyalarını henüz aldırtmamıştı. Fakat Li hamallardan ad- resi öğrenmiye çalışacağına söz verdi. Valinin karısının hayır cemiyeti toplan- tısından, Ödrey'in oraya gittiğinden. ora- dan kovulduğundan - Rahmanın haberi yoktu. Sultana bu meseleden hiç bahsede- zusunu duydu. idi: — Ben fazla lim ve Odrey'in isimleri herkesin ağzında idi. Rahman, sultana derhal haber ver- mek istedi. Fakat Selim yola çıkmıştı. Sultanın kâtibi, Misis Vilford'un iki ke- re telefon etmiş olduğunu haber verdi. Rahman gidip Mabel Vilford'u görmek ar- buk haber alacağına aklı kestiği için he- men telefon etti. Mabel heyecan içinde üzülüyorum. Hayır cemiyetinde olan bi- tenlerin hepsi doğru... Dlye cevap verdi ve Ödrey'in izini bu' ona anlattı ve ne yapıp yapıp bulmasını rica etti. Polis şu cevabı verdi: — Eğer Misis Carter şehir içinde ise akşama kadar mutlaka onu buluruz. Rahmanın içi biraz rahat etmişti. Fa- kat Selimin bu meseleye karışmış olması ve bir sürü dedikoduya maruz kalması hiç konağına giderek valinin hususi kâtibi gitmiyordu. Rahman, hemen vali beam D YN İA yok, Sen her şeyi — Yazan: Francis de Croisset Çeviren: Rezzan A. E YALMAN ile görüştü. yi Sonra biraz düşündükten ve ilâve etti: — olmaz mı? di. Bütün şehir bundan bahsediyordi y bu mü tımdan haberi TORÜE yoktu.r Ben bunu kendi tarafımdan yap- di: Fakat telefonla daha ça- bir şey bilmiyorum. Çok himdir. tım. Bu mesele hakkında gazetelerin bir şey yazması ve sultanın da ismi geçmesi hiç doğru olmiyacak, dedi. Kâtip ise sert bir tavırla şu cevabı ver- — Gazeteler bir şey yazmıyacaktır. çün kü işin içinde yüksek rütbeli bir İngmg subayının şeref ve namusu vardır. Bu me- selenin duyulmaması sizin için ne kadar mühim ise bizim için de o derecede mü- di K ! — Fakat bu mektubu yaksanız daha İyi " tinde olanları ise ancak saat üçte öğren- İ y | ay HERGÜN BiR Y” Piliçli makâ? fırını İki pilici temizleyip " | meli. Her parçayı bir F kahve kaşığı ararot V& © zu ve kâfi miktarda tüf ", harla çalkanmış üç ; Tadıktan sonra bir g “te biri ile sarmalı ve ” ayrı olarak yağlı bir lamalı. Tepsinin boş $ ları İle yufkaya sarıli ralarıma haşlanarak tutmuş uzun makarn& Kâsede kalan çalkanmi?i * okumuş olduğunuzu sanıyorum. İngiliz- - medi. Yalnız Odreyin meçhul bir semte — lur b kendisine de haber v rıldı. Sarayda Seıımı buldu, her şeyı an- ederek tekrar ler bu mektübu elde etmek için neler ver — gittiğini telefonda söyledi. Rahmandan rica etti. lattı. İşin hiç bir fi Se- dökerek mezler. Siz neye karar verdiniz? Selim, sinir içinde idi: Rahman, bundan sonra doğruca polis lim çok müteessir oldu.. kâfi miktarda tuz, — Japonlarla görüşeceğim. Fakat iste- — Nereye gittiğini, mutlaka öğren. Bul. müdürlüğüne gitti. Mesele nazikti. Sulta- Rahmanın her sözünü dikkatle takip tarçın serperek diklerini hemen vermiyeceğim, ümitlerini mamana imkân ydktur Ben de jan” — nın inin dillere dü: ini i iyordu. — ediyordu. Mabeynci, neticede dedi ki: fırına sürmeli. Maksrff ğ de kırmıyacağım. İngilizlerden günün — g'a gideceğim.' hajane'ta polisler Malakalı, fakat po — — Her halde şuna emin olunuz ki, is- | ga ve salçası kızararak Üğ birinde şikâyetçi olursam elimde ne mü- Rahman bütün Rahajang otellerini do- Lh ımh-lerl İngilizdi. Aralarında bazı — minizi gazteler yazmıyacak. çatlamağa başlayınc8 ” kemmel bir silâh var, laştı. Hiç bir iz dı. Hayır cemiy ler de vardı. Rahman bunlardan bir —— karmalı. Biraz soj j yazması bana vız gelir, ÇArkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: