2 Eylül 1941 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 3

a * . Sörp vaziyeti Yeni iklim Şartları tebliğiere göre Alman - N inde vaziyelin hulâsası ı& ? ıw.hüeı Odesayı şiddetle ,_amekıedır. Tahmin ettiği- %%Wn fırkaları müda- €, Rumen fırkaları yal- Sövyet müdafaasını kıra- ı:"'"'mw. lirç lar Dnieperi şarka geç- ohüx ettiler, bu maksatla h köprü kurmıya ve kıta ge- tılarsa da bu teşebbüs d hıw“hmıdı Soövyet topçusu ve G“erı köprü inşasına mâni %eh::" ordusu Dnieperin im olmuş ve kuvvet. lşh tertibatı almıştır. N lar Kief şimalinde de & geçememişlerdir. Go- Ubu şarkiye doğru yapi- mılı.rl'uıu durmuştur. Sov- kez ordusile cenup ordusu tmışlar, yani Almanla- arasına girmelerine şim- Bi Olmuşlardır. €rkezde Soövyet ordusuna : / General Konief kuvvetleri y devam etmişlerdir. Alman> Cen battan Ç Dumlupınardaki Zafer Âbidesi Ne Afyonun, ne de Kütahyanındır O, Türklüğün Abidesidir İki vilâyet, âbidenin imarını birbirine bıra- kıyor diye âbid> imar edilmiyacek mi ? Dumlupınar zaler âbidesi... Her karış toprağında, meçhul askerin meçhul hatıraları gizli, kanla yuğurulmuş bu tepelerde, bir mermer sütunun üze- rinden fışkırmış bir kol yükseliyor. Fışkıran bu kol, mecalsiz kalan sağ ko- kun dik tutamadığı bayrağı, gökler! deler- cesine kaldıran sol koldur. Bu bayrak belki, ölmüş bir Mehmedin katılaşan kolunun, takallüs etmiş — par- makları arasında sıkışıp, dimdik durmak istiklâl ve hürriyeli Dumlupınar gökle- rinden bütün dünyaya haykırmak, istiyen bayraktır. Beyaz mermer dalgalarının üzerinde yük selen bu âbide, burada şehit düşen Meh- medin * PK ki e bir Hi Bu âbide, Türk istiklâl ve hükimiye- tinin kurulduğu yeri gösteren, istiklâl ve hürriyetimizin timsali, Türk kahramanlık menkıbesinin tarihidir. Zafertepede, zaferi temsil eden bu âbi- de bizim her şeyimizdir. Herşeyimiz olan bu âbideye ııısıl bıkx- yoruz? Bu âbide, bugün Kütahya tâbi bir mıntakada bulunuşor. Merasimi her sene Afyon vilâyeti tertip ediyor. Afyen vilâyeti, âbidenin etrafım imar, ağaçlandırma ve yol inşa hususla- vinda işe el koyamıyor, çünkü âbide Kü- tabya vilâyetine ait bir ikadadı Kütahya vilâyetli, merasimi kendisi yap: madığı için imar hususunda biç bir şeyin yapılamıyacağı üzerinde 1sxar edıwr Bugün Karakayada, zafer i kanla yazıldığı bu tepede yükselen bu â- bide, Kerbelâyı andıran bir çıplaklık içe- risindedir. vilâyetine d e y ÜZu durduklarını bildiri- tay, Vet gösteriyor, ki Alman- ' Mmüdafaa ve intizar ha- bi hllde Leningrad bölgesinde h'W-kl artmıştır. Fakat son- ..'.ueylğ'murl.—ırı da başlamış- T Leningradı müdafaa Üa VOroşilof ordusunu hava * takviye ettiler. Sovyet Alman ileri kollarına ve âl kollarına devamlı hü- %WUHmakcmrlar, Finlerin Nq% tahakkuk ederse, Voroşl- %“n işi epeyce kolaylaşa- anların Moskova - Lenin- unu kestikleri de hâlâ % ttmemiştir. Bölü ile Rjev ar Vaziyet mühimdir. Al- ıw"üerm 2. ci ordularını Nh ettiklerini iddia etmiş- kadar Sokoniden Rjeve — n'" hareket göstermediler, hmııu Rus çıkıntısını İ ç %u. Eğer Sovyetler mdeki Alman ordusu- TMuvasala hatlarma doğru  'ill'ruz yaparlarsa, sev- l va. Muvaffakıyet elde ede- | ü ilof ordusu Alman taz- | Leumgmı ve Dnieper ş taarruzlarından — başka h &ina istikametlerinde ve Senubu şarkiye doğru yeni Var olabilir. “ tehlikede olmakla bera- Ve Sephelerde Almanlar müş- 'et kar- e . ” Bundan sonra taar- ğeniş ve uzun hazır- ""myı mıebu:durlı.r. İnür istihsala- İlmiz gün “Çikçe artıyor aa SS ' 5% Sat Vekilinin Öamy, n beyanatı İÇ(AA.) — Kömür hav klerini bitirerek An- b.w olan İktısat Veki- kt beyanatta bulunarak de- *'—ı “"'“” Ve çelik fabrikala- Ndık kömür işletme- bulundum. İdare ardan işçilere ka- ""'““m yekvücut olarak ti ve temin eyledik h. Ytti görmekle cidden %%:“mh geçen senelere h etmektedir. .lq,_“"“’“k çalışan memur , hı,—ı 24 bine varmaktadır. * Shhi durumu çok i- e — r â . » W Sânın yeni ısmı (a) < VTİYe idaresi Emirgân'ın 4 Üncü Sultan Murâda e "Öı —Ü—i—ı Emir Günün Bu k dikili tek ağaç yoktur. Silkikaya tren istasyonundan öbide 6 kilemetredir. Araba ve otomobiller, yol o larak tarlalar ortasında uzanan pulla gi- bir bir tozun içerisinde, yürümiye çalış- maktadırlar. £ Kızgın bir güneş altında yanan bu te- pelerde bir çeşme değil, bir katra su bul. mak bile imkânsızdır. L e DAT | Yazan: Faruk FENİK | Zafertepede İstiklâl ve hâkimiyetimizi ebediyetlere haykıran zafer âbidesi limizin sembolü olarak yükselen bu âbide- ye eğer yıldırım çarpmak cesaretini gös- terebiliyorsa bırakın çarpsın. Yıldırımın çarpmasından — gelecek za- rar onun tepesinde yükselen iki çubuk halinde iki siperi saikadan, daha halif o- lacaktır. Bugün memleketin en uera köşelerine kadar tren hatlarımızı uzattık. Bugün bütün varlığımızı medyun ol- duğumuz bu sahalara bir kaç kilemetrelik hattı, neden esirgiyoruz. Senede bu mu- kaddes kâbeyi ziyarete gelenlerin miktarı on binleri aşmaktadır. Bu vesaitsizlikte bu miktarı sinesinde topliıyabilen bu yer, vesait olduğu takdir- de kaç yüz binlerce kişiyi buralara ilete- cek, onlara da bu kudsi vazifeyi başarmak âmkânını verecek! Dumlupınar zafer âbidesi yukarda da öylediğ gibi ne dur, ne de Kötalyanın. O, Türklüğün âbidesidir. O- nun imarına yarın demiyeceğim, çok geç olur, bugünden başlamalıyız. Faruk FENİK | ve bu kadar ileri gitmelerini ve VATAN Ticarette inzibat ve namus yacı vardır. Ticaretin temeli emniyettir.. Bu emmiyeti sars- mıya gelmez. Emniyet ve müş- terek menfaat namma he ka- dar ileri gidilebi mühbalâğalı bir misali, Amerika- da içki yusa.gı zamanında görül. müştür. İçki kaçakçıları, arala- rında bozuk içki satanları birer birer öldürmüştür. Buna da şu sebebi göstermişlerdir: «Bu yüz den halkm kaçak içkiye emni- yeti kalmaz. Vurguncuların bir defalık vurgunları yüzünden «namuslu» kaçakçıların devamlı vurgunları, ticaretleri bozulur.» Namuslu tüccarın meslek ah- lâk ve inzibatını memleket men faati ve kendi menfaat ve is- tikballeri namma korumak üze- Amerikan — kaçakçıları usulü ga_ngsterhge çıkmalarını bekle. miyoruz. Fakat her halde hükfü- metle iş birliği yaparak kendi sahalarmda temizlik temin et- miye çalışmaları, kendi menfa- atleri iktızasındandır. Çünkü vergisini namus dairesinde ödi- yen, kazancmı kanunun hudut- ları dairesinde arıyan tüecar, vergisini kaçırmanın — yollarını bulan, ticareti — vurgunculuk şeklinde yapan sözde tücearla günün birinde rekabet edemez bir hale gelebilir. Tekrar ediyoruz: Fiyat Mu- rakabe — komisyonlarının tek başlarına bu işlerin altından kalkması imkânsızdır. Kırtasi muamele içinde boğulmağa ve asıl maksadı ihmal etmiye mah kümdur. Ticaret işleri o kadar muğlâktır ki, bir muhtekir, tec. rübeli bir memurun bile gözünü bağlıyabilir, fakat ayni sahada çalışan tüccara kül yuttura- maz. Tüccara birer jüri heyeti ha- linde murakabe mesuliyeti ve- rilmesi — tedbiri, Kristof Ko- lomb'un yumurtası kadar ba- sittir. Az külfetle memlekete ve ticarete hudutsuz nimet temin edebilir. Böyle mekaniz- malar kurulup mevcut fiyat murakabe bürolarile tesirli bir el birliği temin ederlerse ihtikâr derdinden başka. ticaretteki bir çîık kirli işlere care bulunmuş olur. Ahmet Emin YALMAN Ruslar Mukabil taar- ruza geçtiler Leningrada yapılan taarruz durdu Almanlar Moskho- vaya üç koldan ilerliyorlar Stokholm, 1 (A.A.) — Şimdi Almanlar, Moskovafa doğru üç noktadan yani Vyaz. ma, Velikuelouki ve — Gömelden — ilerle- ktedirler. tesadüf etmekte ol. Yeşil çam ağaçlarının gümrah çeşmelerin şelâleler halinde aka- bileceği kadar sinesinde su bulunduran bu diyar, bugün bir üvey evlât muame- lesine maruz bırakılmıştır. Zafer âbidesi, ne Afyonundur, ne de Kütahyanın. Zafer âbidesi, Türklüğün âbidesidir. Onun bu iki vilâyetten, birinin kuca- ğından diğerinin kucağına, bir üvey ev- lât gibi atılmasını müsamaha ile karşıla- yamuyız, İmar edeceğimiz — sahaların — başında, Dumlupınarda yükselen, Hürriyet ve ie. tiklâlimizi ebediyetlere haykıran bu âbide gelmelidir. Abide yapıldıktan çok sonta üzerine yıl- dırım isabet etmesin diye, bayrak, iki ta- rafından katledilerek bir siperi saika ko- nulmuş. Bu siperisaika çok acemi bir elin çok kudsi bir varlığı katledişini gösteri: yor. Bugün Zafertepede hürriyet ve istiklâ- Posta ücretlerin- dukları Rus mevzileri şarktan, yeni tak- viye kıtaatı almaktadırlar, Diğer taraftan Mareşal Timoohenko, Ge- neral Konjel'in kumandası altında muka- bil bir taarruz hareketine girişmiştir. Bu mukabil taarruz Almanlar tarafın- dan tardedilmiştir. Bu harekât haricinde olmak üzere -Al- manlar,#$imdi başlıca- kuvvetlerini Ukray- nada tahşit etmektedir. Almanlar burada dubalarla ve uzün bir topçu hazırlığın- dan sonra Dnieper nehrini geçmek üzere- dirler. Mareşal Budienni, ordusunun bir kısmı- ni nehrin şark sahiline geçinmiye muvaf- fak olmuş ve bu kuvvetler o, sahilde mevzi almışlardır. Şimalde Leningrada hvgı bı.;luııy ©. Ruzveltin nutku (Başı 1 inci de) radyo le açağıdaki nutku söylemiştir: «Birleşik Amerikanın bu bayram günün: de kadın ve erkek işçilerin hukukunu te- Sit ediyoruz. Bu hukukun muhafazası şimdi yalnız, onlardan istifade eden bizler için değil, gatnteci ıdıdışı—ı hı_ıı_ hak- Adüiye Vekilimiz —Hasan Pemin edileceğini söylesi Türk ceca k da yeni baştan rar kıııdı ve b bir tetkike tâbi tutayoruz. Bunun için ko- misyon faaliyettediz. Projenin umumi hü- kü ni teşkil eden 190 maddesi hazır- Adliye Vekilimize, bu Husasta soralan suahleri ve cevapları aynen yazıyoruz: «— Bugünkü mevzuatı adliyemiz, ce miyetin ihtiyaçlarına tamamen uygun mu- der? Kanunlar üzerinde tediller yapmak tasavvurları var mı?» Adliye Vekilimiz: Feküflesi e— Bugünkü adliye mevrsuatımız, n beş denberi tatbik edilmektedir, mu- kabelesinde hulunmuştur. Malüm olduğu Üüzere, bu hınunl—ıı'. en yeni ve ileri ka- lardır. Ci i Mhtiyaçlarını te- min ı-ımektedırler Bununla beraber, ka nunler, zaman zaman değişmiye, cemiye- n'n ihtiyaçlarına uymıya mecburdur. Bu k ücaret k li üzerinde tet- Janarak hukukçeların — tetkiklerine arze- dilmek ürere adliye ceridesinin eylül nüs- hasında intişar edecektir. Bütün projeleri bu suretle neşrederek alınacak mütalâala- ra göre, bunları yeniden tetkike tâbi tu- tacağız. Havç tarilesi kanunu — hakkında bir lâyıha hazırlanmıştır. Noter kanunun- da esaslı değişiklikleri ilhtiva eden — bir proje ile tapulama kanunu Jâyihası —da hazırdır. Bunlar, bu sene yüksek meclise takdim edilecektir.> — Müerim çocuklarım ıslahı ve onlara mahsus cezai müeyyideler hakkında ne düşünülüyor sualine: «— Memleketimizde mücrim çocuklar mesduı henüz üzerinde durulacak kadar i almış bir mesele değildir. Bir kikat yapılmaktadır. Bu tetkikatı yaptır. maktan maksat, kara, ticareti kanumu ile borçlar kanımu arasındaki ahengi temin etmek ve deniz ticareti kanununda mevcut olan yanlışları düzeltmektir. Malümdur ki kara ticareti kanunu lâyıhası hazırlanır- ken, medeni ve borçlar kantmumuzda bir değişiklik vücude getirilmesi düşünülme- mişti. O zamanki borçlar kanunumuz ©- lan mecelle ise eskimiş, ve yeni ihtiyaç- Jarı karşılamaktan çok uzak bir halde bu- Tunuyordu. Bu veziyette kara ticareti kamı nu Vâyıhasını bazırlıyanlar bu lüyrhaya İsviçrenin borçlar kanunundan bir — çek hükümler almak suretile memleketin ti cari ve iktısadi hareketlerine bir genişlik vermek istemişlerdi. Halbuki, — bilâhare mecelle yerine medeni ve borçlar kanımu kalm olunca, biribirinin ayni veya biribi- rinden a& çok farklı olan hükümler, hem ticaret ve hbem de borçlar kanununda yer almak gibi bir garibe husule gelmiştir. Kara ticareti kanununda yapılmakta ©- lan incelemeler, bu kanunu borçlar kanu- mu ile hem ahenk kılmak maksadına müs- tenittir. Bir mütalâaya göre de, mehazı- miz olan borçlar kanunundan, kanunu- muza alınmamış olan ticaret faslını al. mak ve orada mevcut bulunmıyan ticaret kanunumuzdaki hükümleri de ilâve etmek suretile meseleyi halletmektir. Bu müta: Iâaları tetkik ettirerek en isabetlisini bul. mağa çalışacağır. kaç büyük şehrimiz istisna edilecek olur- sa, mükerrer mücrim çocuklara tesadüf e- dilmemektedir. Malüm olduğu üzere, ilk defa mücrim çocukları Edirnede tesis et- tiğimiz bir ıslah cezaevinde toplamıştık. Geçen sene Ankara civarında Kalako kö yünde bir bina yaptırıldı. Bu bina üç pav yondan ibaretti. Bu sene üç pavyon daha ilâve ediliyor. Buradaki çocukların sayısı yüze yakındır. Pavyonların ikmealinde bu Mihver cephe- sinde inkişaflar Yazan: M. H. ZAL itler-Mussolini mülâkatından sonra İtalyan gazoetelerinde yapılan neşriyat dikkate lâyıktır. Bu gazeteler âdeta yeni nizamı yep yeni bir tarzda tarife çalışıyorlar: Almanya ile İtalya; kendilerine di- ğer milletlerin fevkinde bir vaziyet temin edecek ve diğer — milletlerin inj; ve anlık hak- larmı tahdid edecek herhangi bir rejimin kabulünü ileri sürmüyorlar. mış. Bu gibi esaslar kendilerinin müstakbel sulh için istiyecekleri bir şartı teşkil etmiyormuş, yalnız Avrupanın — Avrupalılaşmasını — ve kendine hâs olan simayı tekrar al- masınt istiyorlarnış. ş «Avrupanın kendine hâs olan si- ması nedir ?», İstiklâlin ve hüküm- ranlık hakkının Mihvere göre tarifi ve ölçüleri nelerdir? Mihver devlet- leri, li bir mill ratma tamamile hâkim alması mü- nasına alıyorlarsa ve hayat sahası iddialı vaz şlerse iyi niyetleri için verebilecekleri temi- nat nedir? Öyle bir devirde yaşıyoruz ki ke- lümelerin eski münaları -tamamile aşınmıştır. Söz, bir çok dünya piya. salarında kıymetsiz bir meta halini lmış t Eğer Hitir - Mussolini miktar iki misline gıkartılacak Cenup vilâyetlerimizden birinde buna benzer hir mülâkatmdan sonra ortaya bir sulh isteniliyorsa bunun müessese daha vücude getirmek tasavvu- rundayız. Bunu yaptığımız vakit, mahkü gocuklar, meselesi halledilmiş olacaktır. Islah ceza evlerine getirdiğimiz çocuklar, mahkümiyetleri altı aydan fazla olanlar- dır. Bundan az müddetli mahkümların 5- lah evlerinde kalacakları zaman, bu ev- lerde tatbik edilmekte olan terbiye siste- minin beklenen semereyi venmesine kâfi gelmez. Bunun içindir ki, mıhkâıumkn-ı kl. LNG teminata bağlıdır. Mihverin Avrupa ephesindeki mü lâkat yeni yeni hâdiseler için her halde bir gebelik manzarası göste- rirken, Mihverin Uzakşark eephe- sinde dikkate değer bir çığır açıl- mıştır. Prens Konoye'nin bir mesa- Jandan sonra Amerika ile Japonya altı aydan aşağı olan çı bi ö ET Jardeki bir. takım baş yetlerini 1 yeri lerinin hususi yerlerinde ceza ev. CAY » Bu kerel ne kadar Bunlar için yeni ceza evlerinde ayrı ayrı yerler yaptırmaktayız. Çocuklar. burada muallimlerin ve ustaların nozareti altında okumak, marangozluk, kunduracılık, ter- ziliz, demircilik ve ziraat gibi köylerind ği henlz belli de- ğlldlr. Fakat Japonyanın bir çok gürültüden ve tereddüdden sonra müzakere yolunu tercili etmesi, Mihverin dahili tesantidü bakımın- işlerine yarıyacak şeyleri öğrenmektedirler. Burada takip edilen usul kend'lerine müc rim olduklarını unuttunmak, onları şerel ve haysiyetlerine sahip kılnaktır. Anadolu toprağı daha verimli bir hale getiriliyor Nehir yakınında bulunan boş arazi tarla haline Ankara, 1 (Telefonla) — Ziraat Vekâleti ziraat işletme kurumuna getirilecek cak vİ bu suretle kurak mevsimler de de mahswl almak imkânı kabil bağlı olarak orta Anadoluda boş top- rakları sürdürmek için kuracağı te- şekküllere ait tetkiklerini bitirmek üzeredir. Öğrendiğime göre bilhassa nehirlerin etrafımdaki boş arazi tar- la haline getiri ktir. Bu Amerikadan getirilen yeni ziraak| aletlerile sürülecek olan bu tarlalar sayesinde ve bir kaç sene zarfında geniş ziraat açılacak kanalların yardımile sulana, yapan cektir. haristiyan medeniy bütün kbeli için hayati bir ehemmiyeti haizdir. Ame- tika işçi sınıfı şimdi bütün harplerin en haşini ve mürhişi olan bu harbi kazan: makta müthiş bir mel""*'el uınnıkıı bu. lunuyor. Fabrikal tisini temine muktedir olduklarmı biliyor- lar. Bu düşmanlar öteki bahri kuvvetleri tahrip edilecek olursa Amerika bahriye- rotlerin tam payımızı üzerimize ılııılıyı bizler ıııııı ne ıııııdr, ne de ileride denizleri de azametli bir nisbet dıhılınde silâhlar i- mael ediyoruz. Bu silâhlar gece gündüz de- nizler aşarak, havalardan geçerek dünya- nın bütün harp cephelerine sevkedilmekte ve Birleşik Amerika demokrasinin muha- fazası için emsalsiz derecede kuvvetli ye. ni silâhlar tasarlamakta, tekemmül ettir. mektedir. Bunu niçin yapıyoruz? Sanayiimizin bü- tün gayretini kendi topraklarımıza henüz hakiki surette ulaşmamış olan harbe de- vam için tahsis kararında mıyız? Biz harpçi bir millet değiliz. Muharip milletlerden olarak hiç bir zaman şan ve şeref peşinde koşmadık. «Diktatörler gibi> tecavüzkâr teşebbüs- lerde menfaattar değilirz. Diğer herhangi milletin arazisinden bir metre toprakta gözümüz yoktur. Esaslı haklarımızın, dün: yaya hâkim olmak üzere Hitler tarafın: dan yapılan cebren tehdidi altında bu- lunduğu keyfiyetini müdrik - ol ileri gelmektedir. Tarihimizde hiç bir de- vir yoktur ki, Amerikalılar, hür insanlar gibi 1 ğa, ve hıklın uğrunda sa: lan Alııııu uırmıu yağan Bumxnlı berıbex Almanlar, tedrici surette şehre doğrü ilerlemekte, tayyareleri de mütemadiyen Rusların ileri —mevzilerini bonmbardıman etmektedirler. Stokholm, 1 (A.A.) — Almanlar şimdi Moskovaya doğru Vyazma, Velikiluki ve Gomel'den olmak üzere üç istikametten ilerliyorlar. Karşçdlaştıkları — Ruslar geri- hh bütün diğer aksamı- na*karşı muhafaza edemiyeceğini biliyor. lar. Bu düşmanlar rodumuzun umumi kuv- vet itibarile her gün büyü ü biliyor. lar. Amerika muhariplerinin Amerika en- düstrisi âmilleri, yani iş verietlerile işçiler olduklarını biliyorlar. Bu düşmanlar Amırh îMııuı Çünkü bu & ğ K GE zin haklı mendaatlerini himeye otmekte iken, Amerika Birleçik devletlerine karşı saldırtılabilir. Hitleri mağlüp etmek işi uzun ve çetin olabilir. Bir kaç keskin teraftarı ve nazi mütemayili vardır ki, burlar bunun müm- kün olacağını söylüyorlar. Bunlar benden, hattâ Hitlerle mücadele etmemi, onun za- fer dan kırıntelar dilenmemi, he- geçen sene ni ve bu sanei iatihsslâtim her gün ıııın bir hacimde, Hitlerizme karşı yapılan mü cadele cephesine sevkedildiğini biliyorlar, Fakat bu düşmanlar yine biliyorlar ki, biz Amerikalıların yaptığımız gayret he nüz kâfi değildir. Hitlerin ıbhkıyı ılııdıımı ve yolun- alenen kikatte ise sevdiğim ve taziz ettiğim her şeye, — hürriyetimize, — kiliselerimize — ve memleketimize sadakatime hıyanet etmemi istiyorlar. Bu hattı hareketi reddettim. Bu gün bir kere daha yeniden reddediyorum. Bunu yapmıyacağız, bunun yerine Hitleri ve Hitlerin nazi kuvvetlerini ezmek için idı da olan her şeyi yapacağız. B dan durduruld ihtar ederim ki, çok teklikeli bir tahmin- de bulunuyorlar. Herhangi bir harpte düş manınız bir sene evvelkinden daha ağır ilerliyor gibi göründüğü zaman, tam, da. ha fazla kuvvetle darbe indirilecek, mağ- lâp etmek için daha fazla enerji sarfolu. nacak, dünya tahakkümü tehdidine ebedi- yen nıhnvel verilecek ve biezat şer ile bit k, her türlü sulh fikir vaşmağa âmade — bul $ — olsunlar. Müstesna milli ahvalde bir vakıa bize a- çıkça ve kati olarak anlatmıştır ki, bütün haklarımız biribirine bağlı bulunmakta- dır. Din serbestisi hakları, kelâm serbes tisi olmadıkça hiç bir mâna ifade etmez ve bugün bildiğimiz şekildeki serbest iş hukuku serbest teşebbüs hakları mevcut olmadıkça beka bulamaz, Bu, biz Ame- ve sözlerine bu suretle son verilecek za. mandır. gibi, bir Amerikalılar grupu, organize iş Kom pu kadar, nazi tahakkümünün münâsını, bu tahakkümün kendi arupu — asasınan serbest hayat ve yeşayış tarzları için iHa- dan karşıla- nacak bir inkişaftır. Avrupa ile münaka lât kıştan evvel başlayacak Ankara, 1 (Hususi) — Şehrimize Ki raek K mizi Avrupaya bağlıyan tren hattın- dakt bazı ârma.lır dolayısile bir müd. ohn tren Çünkü bir TASARRUF BONO'su sizin paranı- za faiz, yurt müdafaa- sına bir çelik zırh veya bir çelik kanat ilâve eder. mak büyük mesteliyetimiz ve büyük imti- yazımız vardır. Kralıçe M ilhelmina sağlamlığı ile kendisini bütün Hal- de değişiklik —| Ç Skciye keretleri dmsktadır. rikalılar arasında çözülmez bir bağdır. — | de ettiği mânmyı bu derece sevih bir en. "% Hollanda kra ı—ı::ııı lılh.:;: ı;:,:vlıı an- Ankara, 1 (Telefönla) — Posta tel-| — Bu harekât haricinde Almanlar esas | — Bizleri her sınıftan, her irktan, her mez | Tette anlamamıştır. Kraliçe ilinci karısın- — nesinin de tesiri olmuştur. garf umum müdürlüğü dahili posta | kuvvetlerini Ukraynaya — tahşit — etmiştir. | hepten, her mesleklen ve siyasi akideden | — Hiçbir grupun mmıın mağtübiyetmdeyi İt üçüncü '——'m' w0 nn Diğ münakalüt hizmetlerile, telgraflardan | Burada Almanlar uzun bir topçu hazırh- | erkek ve kadın hepimizi birleştiren, men: | esas hü; de, bütön dün | İA 1880 hit ğ ı_î da $i ü S II; D & tahvil etmiş ve | “macak ücretleri göstenen târifede | ğından sonra dubalarla Dnieper'i geçmek- | faatlerin, zların, hukukun biribirime | yada demokrasinin d da erganize iş _——-'._"—_#ıı—ıü evdenmiş ve 30 nisan 1909 da Pron- , etmiş ve KA Geğişiklikler yapmıştır. Bu de-| tedir. Müreşal Budienni — ordusunun bir | bağlılığıdır. grupu kadar, büyük mendaati yoktar. KA Cayeiri sin , YI da bu şekilde de- | gişikliklere göre üç ayda bir çıkan | kısınını şerk sahiline geçirmiye muvaffak | — Bu sayededir ki, bizi ayıracağını ve içe- | — Tereddül göstermeyiz. Önümüzdeki büj / fin el vüğüln, a— S YN GÖU mevkut risaleler de gazete tenzilâtın | olmuş ve bu ordular da mevzi almıştır. | riden meğlüp edeceğini senan düşmanlara | yük vazifede teroddüt edemeyiz. Amerike| _':.—.ı.ı.' idaresinde çok B MCai dan istifade edecek, posta ve telgraf| Şimalde Leningrada karşı Alman taar- | meydan okuyabildik ve bu dü ın | man hürriyetini müdefaz vazilesi, diğer her | aa T rmüştür. Kra- — Türadeleye devam etmek üzere düşüp — affedilerek hıvm lira başına yirmi par'a | ruzu mütemadi yağmurlar yüründen birez | niyetlerini âkim bıraktık. Bütün bu düş | gayenin, H&ı şahsi mendaatlerin ömünde Hiçe Vilhelmine, -' ü yaldö- Bütün iiZun müddet sefihane telgraf havalelerinden maktu olarak ikmiştir. Maamafih Almanlar tedricen | manlar kudreti artmakta olan bir bahriye | gelmelidir. ünd pek az sonra 6 eylül — Hollande müstemlekeleri ellı kum alınacaktır. Telgraf hava- ,dı" donu ilerlemekte ve M'nın hava | ye sahip ohhğumuıu biliyorlar. Britanya | Tehditkâr ve tehlikeli bir -vazifeye ha kraliçe n eleleri 150, y delı bnü. Ben Üat - DŞ Felemenk, Norvoç, Rus bab | lernış bulucuşyoraz. 1808 de Amsterdamda taç giymiş- — Vihelmine'yı tanmmağa devam et- 250 kuruş ücrete tübir vdiyen bonbalamaktad ,Mnlıophlhıw—ıq Hitlen, çavısaz adbir-irmmederisi ha — Ür. Malbinimiyilği vekarakterinin — mektedirler, bi * N DükkbiZ ebikli dd -W abdüllik, ll Ve ESTE z TORRERR A N ERRRE ST A ü h ldük kalbetlik l YA AMT iedltl "