Yazanı NİLLA KUK | Salimenin Ölüm Döşeğinde Son Vasiyetleri —W Cihangir, deveyi görünce ve| aptalca usullerine ve ihtiraslarına r“lbuııun Asaf Han tarafın- kendini kaptırma. Sen Türk ka- ne kadar yanlış anlaşıldığını | dınının binlerce nesillik kahra- Mb.d. ince - kahkahalarla - güldü. (manlığını benden sonra yaşata. i ki: hu H7 Senin devenden bahseden ? Kızm Mümtaz Hanımı i- zı:m. Oğlum Hurreme alaca- Hem de uldık bile... ikiye, Asaf Hana İşaretle t ki bu iş kendi başı altın- Çıkmıştır. Zaten Asaf Haa etmeyi hatırından geçire- . Tahtın en kuvvetli vâri- Akayılan bir gencin kendisine da- =' olması canına minnetti. Ru- Edr bu izdivaç sayesinde hem Tünnisa hakkındaki dediko- :"lnıı ve günün birinde belki Bir fenalık çıkmasının önü 'ordu. hem de evlâtlığı Hur için Asaf Han gibi kuvvı ktefikler peyda ediyordu. Fet- kadın, ölümünün yaklaştığını ':ım. ve Hurremin hâdisesiz- 'Hahta geçmesini ondan evvel Milama bağlamak istiyordu. Tam bu hüdiseler — sırasında Ölme ölüm döşeğine düştü. Ru- Bte büyük bir teessür duydu ve Hnelerdenberi Salime hakkında Rüldği sevginin ne kadar' der olduğunu anladı. | lime bir düziye içini çekiyor. Dedi Rahat Sonra sesini alçaltarak Mihrün. nisanın kulağına şu sözleri söy- ledi — Sakın benim ölümüme ağ- Uyarak ruhuma işkence etme. Ölüm, bilenler için en ferahlı yahattir. Buna sevinerek hazırla- niyorTum, Hasta, halsiz kadın birdenbi- rve yatağında doğruldu. Gözleri nurlanmıştı. Bir taraftan bir sada Anla; dan Fotograf Sergisi Emindali Halkevindeni — Bvimizin Cağaloğlandaki merkez binasında 15 Birincikdaun 1940 Pazar — günü bir fotoğraf sergisi açılacaktır. —Yalnız amastörlere mahsus ve — müsabaka mahiyetinde olan bu sergiye iştirak edecekler &rasında birinci, Ükinci ve üçüncüye münasip hediyeler verilecek 've eserleri 23 Şubat 1041 de Ankara- da açılacak (Halkevleri Umumt Fo- toğraf Sergisi) ne de gönderilecektir. İştirak şartları şunlardır: 1 — Müsabakaya girecek amatör- |ler #otoğraflarını temiz beyaz bir kartona yapıştırılmış olarak ve ha- kiki negatifleri ile birlikte makbuz mukabilinde idareye tevdi edecekler» dir. 2 — Teşhir sanasında fotoğrafların faerinde veyahut panosunda — resmi çökenin temi bulunacaktır. 3 — Gerek negatiflerin gerekse kopyelerinin üzerinde rötüş, boya ve yahut tashih maksadile hiçbir kalem ve fırça dokundurulmamış olacaktır. 4 — Negatiflerle kopyelerinin bo- yalârı arasında hiçbir münasebet a- İranmıyacaktır. Hattâ bir negatifin münasip addolunmuş bir kısmından yapılmış kopyeler de kabul edilecek- tir. 5 — Bu müsabaka için tevdi edile- cek eserler yalnız telif bakımından | mütalea olunacaktır. Kâğıt çeşidi. | (kartoninma veyahut viraj — tenkleri İgibi feri itinaların esere verilecek kıymet Üzerinde hiçbir öçsiri olmı. yacaktır. | 6 — Muayyen bir kıt'a aranma - makla beraber, tevdi edilecek fotof- raf nüshalarının 18X2M ten daha bü- yük olması lürumsuzdur. 7— Bu surgiye iştirak edecek ama- törlerin eserlerini birinci maddedeki tarif dahtlinde vazıh adresleri ile bir- lkte 10 Birincikânun 1040 tarihine kadar büromuza tevdileri rica — olu- nur. Beyoğlu Halkevinden: &y döşeğinde — değil. k l.ı, Tmeydanında ölmek isterdim. Ç İyi amma ven ölmiyeceksin, | Ü yi bırakamazsın. - Ben alnız Şal beni sık sık çağırdığını du! um Çoktanberi bizden uzak yadı. Ya sen, ya ben yakınında Madıkça rahat edemiyordu. h:ı benim sıram... Gözüm ar- k_.kılııııduı gidiyorum, çünkü İit Şahın kılıcını Mihrünnisaya lim ettim. Sen biraz daha bu W Valarda kalmalısın. Fakat se- k,ğ-ııiymi.ı Beraberce atla le girdiğimizi hatırlıyor mu- mâmm de üçümüz beraber İ k hele saray :?.ıııua..ae birbirini seven k Beltr azdır. Biz birbirimizi dab e Bevdik. Sen benim dünya ah- kardeşimsin. Seni Akber Şah- Beraber bekliyeceğiz. ra Mihrünnisaya döndü: — Kızım, benim bir parçam Mdiğim adama gidiyor, fakat bir İlsam senin şeklinde dünyada Bivor. Hiçbir. zaman ihtiyazlar Könya bak. Eğer Akber Şah dünyada bulunsaydı, benim (lsmda yatsaydı, beraberce a 'dik ben daima genç kalır- Na zaman yardıma ihtiyacın | şimal dağlarına bak. Asıl | illeri o dağların arkasında- 512040 perşembe günü —saat " Kuvvet, kahramanlık oralar- |170 da Evimizin Tepebaşındaki Belir. Bir vakitler Şeyh Ba-|merkez binasında prof. Dr. - Kazım deni bir Peri kızı sanıyordu. | Tamafl Gürkan tarafından «Hayat ve daima bir Peri kızı gibi gö- | Ölüm> mevzuunda mühim bir kon: yolunu bul. Dünyanın 'ferans vecilecektir. Herkes gelebilir. LAf f lf TEMSİLLERİ İSTİKLÂL CADDESİNDE KOMEDİ KISMI ŞEHİR TİYATRORE A Hugün saat 14 te Çocuk oyunu Bu akştm saat 20,80 da *_ı_îîv üz FERAH - ÇEMBERLİTAŞ a0 BUĞUN e- TEPRBAŞIND. DRAM KISMI BU AKŞAM Baat 20,80 da ULUNMAZ UŞAK h 2 sineınaamda Üüyüstine tan, Sancağmma raferler kasandıran Mül Zafet destanı ÇANAKKALE GEÇİLMEZ Bestekârı: Badettin Kaynak. Süperviğör: Ziya Şakir, Her 2 sinemada aynr zarnanda iüüveten LSİLÂHŞÖRLER © PARAMUNT “vM REVÜSÜ aa TÜREÇE Seven kalplerin çarpıntısından yaratılar Gürleyen topların sesinden haşmet alan Çıldırtan müziğin nağmeleri ile süsleneni.. CASUS ÂŞIKLAR HERBERT MARSHALL - GERTRUDE MİCHEL'in En büyük müvaffalayeti: PARAMUNT Şirketinin şaheserle- dizisinden bir incidir. vangsot DA L nin zafer haftası olacaktır. bakmmıya başlamış. götürecek? Nihayet, köşedeki tahta gekmeceyi koltuğunun altına yerlaş- cak kadınsın. tirmiş, kirli ve yırtık — battaniyesini omuzuna atmiş, dişarı Çıkmış. Hinda 37 tane Süveyş kanalı hisae se- büu kâğıtları, arasında büyük bir ser- vet olduğunu bilmeden senelerdenbe- İri saklıyormuş. 400000 frank ktymetinde. Otuz sone | dir tahsil olunmıyan kuponların be- | deli de başka... mMücip oluyor. Bu arada, birinin saadetine sebep olduğunu görmek te bir şey değil mi?.. 815 Ajans haberleri, 8,80 Hafif mü- Bİk devamı (PL), BAS Ev kadını - Ye mek lstesi. mailer, 1250 Ajane haberleri, 13,08 Düzik: Şarkı ve türküler, 13,20 Rad- yö atlon örkestrası. 18,80 Konuşma 1845 Çocuk saati 1015 Çocuklar içi Ağans haberleri, 19,45 Muh! kılar, 20.15 Radyo gazetesi, 2046 St heyet ma ve S bandosu, 22,30 Ajana haberleri, 2345 Cazbant (Pi.), 2923 Kapanış. Kulağımıza Çarpanlar Kâğıt Parçalarından Çıkan Servet Kahtreye yapılan hava taarruzu- nun tekerrürü Üzerine Mzser hüküme | H, bazı Arap mahüllelerini, sığınak- lürt olmadığı için, tahliyeye — karar vermiş. Bunların birinde, küçük bir kulübe yaşlı ve son derece fakir bir adam oturuyormuş. Adamcağız. polisler ka Piya dikilip te: - Haydi, baba... Eşyalarını topla? Deyince şaşırmış, kalmış. Etrafına | Hangi — eşyayı Polislerden biri, güçlükle taşıdığı |sekmeceyi koltuğundan alarak kam- yona koymak ittemiş. Nasılas çek - mece yere dümü, içindeki etrafa dağılmış. bunları toplarken ne görteler boğe- nirsiniz ? Kâğıtlar Hazır bulunanlar, Bu kirli, yırtık kâğıt parçaları ara- nedi yok mu?... İhtiyar Misirli, dedesinden — kalan 27 hisse senedi, para ile Harp, birçok kimselerin felâketine Bağünkü Program 8 Program, 8.03 Hafif müzik (P1.) 12.30 Prograra, 12,88 Şarkı ve se- 18 Program, 18,09 Bonat saati (Pi) müzik (PL), 19,80 2110 Konuşma 21,26 Koj T 2145 Riyaseticümhur 26M. Çokla gösterilmiştir) siyasi hayatınım llk devirleri- ne ait bir hatıra: 1999 senesinde Nazi programimm esaslarını — Mü- mihte bir bahçede bira içerken Ük taraftarlarile münakaşa ediyor. Soldan Sağa: 1 — Bir İtalyan li mani - Bevgili 2 — Bertest - Dadı Rızamı olan - Kibar 4 — Lâkin - #ğüç 9 — Pasta - Bir böcek - Ni- da 6 — (Ö) ilâve edince (Tığ) olur - Bir mület - En ufak ses 7 — Karttı mın sözünden Çıkamıyan 8 — Kalın Yyünlü kumaş - Lâtifeden 9 — Saç ta- Fıyan - Merhamet etme 10 — Tunc- Güp nidası « Revan olan 11 — Büyük tencere - Nefl edsti Vukarıdan Aşağıya: 1 — Tarama Aleti - Yatacak yer 9 — Büyüklük - Duman çıkacak yer 3 — Bir cins Ü- züm * Alâmetler & — İsmi - Kalını kumaş G — İstifnam edatı - Hamı vat 6 — Siyahlat 7 — Askerlerin çı dıği 8 — Dahi » Bir uzuv 9 — Kanun: Gidiklerra 10 — Bayağı » Temisle- mem 11 — Olduğu yeri muhafaza et- mek - Kokulu nebal. PÜNKÜ BULMACANIN HALLİ: | Boldan Sağa: 1 — Diyarıbakır 2 —| Isır « Be » Na 11 — Rençber - Bza, | tan toplancılar hakkında Kanunt te- | karar vermiştir. VATAN Arnavutluğun Kurulmasından 28 Yıl Sonra Arnavutlukta Bugün de Vuruşuluyor. Sebep, Elife Çare Bulunmamasıdır. Dayak, Falaka, Hoca, Bina Gitti, Amma Yerlerine Yenileri Geldi ir hikâye var, Basit olmak- keti ifade ediyor: Bir mahalle mektebine devam eden çocuklar hocanın tehditlerinden, dan, falakasından bıkmnı nün birinde hocanın öğle zini kılmak üzere civardal (ıı* miye gitmiş olmasından istifade ederek mektebin bahçesinde kon- gre kurmuşlar; her çocuk bir pa- pağan kesilmiş: bu dertten kur- tulmak için türlü türlü düşünce- ler ileri sürülmüş; grev yapmak- tan, mektebi, falakayı, değnekle- ri yakmaktan, hattâ hocanın canı- | na kıymaktan bahsedilmiş. Ço- çuğun biri bir kenara çekilerek ni dinliyormuş. O, söz e — Arkadaşlar, ortaya koydu- Bunuz bu tedbirler, çareler bizim yaramıza methem olmaz; mekte. bi yakarsanız başka bir bina bu- lurlar. Grev yapamayız; babala- mımız, analarımız kulaklarımızdan tutunca bizi mektebe - getirirler. Falakayı. değnekleri yakıp yok etmek de bir fayda vermez. Ye- nilerini. ve daha sağlamlarını te- | la beraber büyük bir haki- | Yazan : || Cemal Bardakçı Kaki Konya Valisi ayak direyordu. Sırbistan da iste. ginden dönmüyordu. Gerçi bu minyatür kralı kula- ğından tutup dışarı atmak, Sirbis. tanı mahreç talebinden vazgeçir- mek büyük devletler için zor bir di, fakat Sırbistan da, Ka Rusyaya dayanıyorlar lerini himaye etmeyi, Bakkanların Alman, İtalyan nüfuzları altına girmesine mâni olmayı dedelerin- den miras kalmış mukaddes bir vazile sayıyordu. Bu yüzden Rusya, Avusturya devletlerinin münasebetleri ger- ginleşmişti. — Nerede ise umuml bir harp patlıyacaktı. - Balkan muharebelerinin - dehşetlerinden vahşetlerinden —ürken — Avrupa devlet reislerini, kabinelerini, dip lomatlarını büyük bir telâş aldı İnsanlığı, sonu meçhul bir mace- İçıkan Sırbistanı evvelâ iktısadi nüfuzu altına almak. sonra ilk fırsatta siyasi varlığına nihayet| vermek, onun şaşmaz emelidir, | Bu arzusunun gerçekleşmesi uğ- | runda bir alet olarak kullanmak | |istediği Bi ni okşüyor, kolluyor, ona silâh da veriyor. Almanya da Avusturyanın, Tu- nayı aşmasını istiyor. Bu maksat- İla ona yardım etmekten çekinmi- yecek... Bu yardımı, aralarındı ki ittifakın —icabı olarak — dej Cermen nüfuzunun Şimal ve Bal (uk denizlerinden Ege denizine kadar uzanmasını temin için ya- mcak. Şu halde (mahreç) ve rıkodıı meseleleri bu siyasetin gerçekleşmesini temine yarar bi rer vesileden ibarettir. Bu zor- luklar bugün halledilmiş olsa bi- le, eşas siyaset baki kaldıkça | İvın başka sebepler bulmak müp- | |kül değildir.> İşte bu işin Elifi burada idi: Cermenler Balkanlara yayılmak evdusından — vazgeçmedikçe ve yahut onlara bu sevdanın imkân- sız bir hayal olduğu kanaatı v rilmedikçe yakın bir âtide ciha- darik ederler. Hocayı öldürmek | raya atılmaktan. müthiş bir ıela—'n;,. korkunç bir yangın felâkeli- neticesiz bir iş olur. Derhal yı e bir beşkası gelir. Hattâ hi limiz daha fena olur, çünkü ge- len gidene rahmet okutur. Şu elifi yeryüzünden kaldırabiliyor musunuz, elifti?» Öyle ya, ortada öğrenilecek, okutulacak birşey bulunmayınca | ne mektebe lüzum kalır, ne hoc ya, ne de falakaya ve değne, 1912 Balkan harbinin n lerinin tasfiyesi sırasında iki me- sele çıkmıştı: Avusturya, Balkan- larda nüfuzunun devamını temin etmek, İtalya da ileride fırsat bu- lunca Balkanlara girmesini kolay: laştıracak bir kapı vazifesi gör- mesi için müstakil Arnavut dev- leti kurulmasını kabul ettirmiş- leri bistanın Adriyalik deni- zinde bir mahreç elde etmesini istemiyorlar, — İşkodra — şehrinin Arnavutluk hudutları içinde kal- masında wrar ediyorlardı. - Bir ihanet sayesinde bu şehre girebil- miş olan Karadağ kralı Nikala ise: «Çıkmam da çıkmamı diye RESİMLE ket uçurumuna yuvarlanmaktan kurtarmak için paçaları sıvadılar. Mi ereler, muhabereler, kon- feranslar başladı. Mahteç ve İş- kodra meselelerini, pamuk ipli- #ine bağlamak maksadile her ta- rafta harıl harıl çalışılıyordu. 'Tam bu sırada bizim mahalle mektebinin küçük filozofu rolü- * Fransanın Londra sefiri Pol Kambon n Bütün bu müza- kere ve müşaverelerden bir fay da çıkmıyacağını, âlemin huzur ve sükünu muhafaza edilmek (« teniliyorsa — (Elf) in bertara! edilmesi lâzımgeleceğini ihtar et- H . (A Kambon) — başvekil Puankare'ye yolladığı bir mek- tupta şunları anlatıyordu: «Dün- yayı ateşe verecek mahiyet alan mesleler. kökü derinlerde olan bir hastalığın cüt üzerindeki iz- lerinden başka birşey değildir. Avusturya, uzun yıllardanberi cenubu şarki Avrupaya doğru genişlemek siyasetini güdüyor. Selânik yolu üzerinde ilk önüne - 7mııı Sosyalizmin Twti ile 2 daki ilk bürosu — Münihte kağında eski bir d bir yordu. yalağı O yazı Şehrimiz — tüccarlarından — Hasan Ali Öğütmen Eşi, Deniz — Binbaşısı Şükrü Dağlı ve Türk Twaret Banka- Bt memurlarından Ali Nazımın ka- yinvaldeleri ve merhum Eşref Beki- vin Kazı Vesime Öğütmen — vefat et- müştir. Cenazesi 4 Kânunüevyel — 940 bugünkü çarşamba günü asat 14 de Özsmandeyde Rumeli caddesinde 50 mamaralı apartımandan kaldırılacak- tır. Allah rahmetine garik eylesin. Abone Ücreti Türkiye dahilinde: Senclik Gaylık Saylik — Aylık 1400 260 —— 400 180 kuruş Hariç memleketler: Senclik — Gaylik — Saylık — Aylık 800 Kr. yoktur Mi0 Baha - lse 3 — - Kalin * Borç & — Metelik € — - Ebe 7 — Ay » Aval » Ter Nane 9 — LAf - Çene 10 — Işil- U AzlI —İs- Ar- Kaza, Yukarıdan Aşağıya: 1 — Dolam- baçlı 2 — İkama - Aşı 3 — Zito - Pi * Abırevan S — Râm - Lavanta — Ih « İlân - Ir 7 — Bak - Kale 8 — Ah * Çok # — Kilömetre 10 — meyhane Vd Ba meyha- nede Görüng, bardak yıkamıya mahsus çinke- masası olarak — kullanı- ADOLF HiTLER'in Hayatı 1929 senesinde iformalarını 1923 arasın- Koraelyüs vo- 2 Gamalı haç işareti 6 edilmişti. Piyasa Vaziyeti: Buğday Buğday aatışları canlılığını muha- faza etmektedir. Anadoluda toprako- fis tarafından satın alınmakta olan | muayyen tip buğdayların dişmda ka- 1-2 çavdarlılarla 2-3; 3-5 çavdar. ir bağdaylar tücoar tarafından top- lanmaktadır. — Fiyatlarda — buğday Cinslerine göre 710 para yükseklik devam etmektedir. Makarnalık — ve francelâlik — buğdayların — mevrudati ekmeklik buğdaylara nazanan Tazin laşmaşlır. Bu da makarnacıların art- miş olan taleplerinden ileri gelmekte- dir, Fiyatların artışı ve nakliye mas- raflarının da bir miktar artmış ol - ması ekmok fiyatlarının Üzerine 30 para zammedilmesire sebep olmuş- tur. Buğday fiyatlarının daha fazla ihtimal — verilmemektedir. Nİf Karadeniz İkelelefrine m» sır sevkiyatı dolayisile misir fiyatla- rında da beş para küdar yükseklik görülmüştür. Fakat bu yükseliş mü- vakkattır. Patates, soğan, sarmısek stoklarının genişliğine rağmen Lr maddelerin de kilosunda 1-3 kuruş a- İrasında yükselme olmuştur. Alâka- dar makamlar kuru sebze fiyatları- nn yükselmesi sebeplerini araştır. - maktadırlar. Eğer tereffilin ârız ol duğu tebşir ediliran b maddeleri za- İne uğramasının önüne geçmek mümkün olmıyacaktı... | Cidden iki seneye varmadan | bu tahminler aynile ve tamamile yerini buldu. Cihan harbi, sonun- da kurulan Versay konferansı işi daha ziyade karıştırdı. Hastalığı kökünden tedavi edecek yerde |şiddetlendirecek, müzminleştire- İcek kararlar verdi. Yirmi sene İsulh içinde değil, mütareke ha- | İlinde yaşadık. Bu müddet içinde | Milletler Cemiyeti kuruldu. Sayı- İsız toplantılar yapıldı. Fakat gö- oruz ki bütün bu toplantılar- |da cereyan eden müzakereler. | mahalle mektebi çocuklarının ko- İnuşmalarından farkaız kaldı. Ger- çi mektep ile falaka ve değnek- ler yakıldı, hoca da bertaraf edil. di, yani Almanyanın aakerlik bi- nası yıkıldı, topu, tüfeği, gemile- | İri elinden alındı. Kayser de sür- İgüne gitti, amma ami Elife do- |kunulmadığı için bunların hepsi günün birinde yeniden meydana | geldi. . mmilli sosyulistlerin hücum — taburu giymiye başlamışlardı. Fakal silâh- ları yoktu. Silâh diye birer sopa taşıyorlardı. Kollarında zaman da vardı. 1029 senesinde Hit- ler asayişi bozmak süçile yakalanarak üç gün hapis Fiyatları kibat yapılacaklır. Son günlerdeki ihracat — Dün ih- racat gümrüğünden Finlandiyaya tü- tün, İsviçreye Kastamonu tiftiği, Al- manyaya pamuk ipliği kırıntisı, iç fındik, kuru tzüm, keten tohumu, tif tik Ayrıca Salıburg vapurile de pa- mük, yaprak tiitün, Küstenceye de tuzlu zeytin gönderitmiştir. Dün teracatçılarımız du Çeköslo - vakya ve Yunanistana tuzlu — balık, Pilistine serbest dövizle lâkerda, Ma- caristana iç fmdık, İngiltereye su * sam, keten elyafı, leviçreye dari Yu- geslavyaya serbest dövizle — pamuk satmışlardır. Dünkü Mıracat satışı - nen yekünu 209,000 Uradır. Pt tevmiati — Ellerinde pil - bulu- zanlara, pil miktarını bildirecek be- yannameleri vermeleri için - konuları müddet dün bitmiştir. Mmtaka tica- ret müdürtüğü pli Mmiktarmı tasbit ettikten Sonna diğer — vilhyetlere de Şehrimtade görülen yuvarlak — pil buhranınt nazarı itibare alan ticanet müdürlüğü memleketle bu nevi pi lertt ihtiyaca kâfi gelecek miktarda mevcut olduğunu — Köşesmmletir hususta — araçir ör — yapıma P- İ Kırdar bazı meseleler üze (eadar Ausaraya gidecehlir. Ziyanlı Bir İsrafa Dair Yazan: UÇ YILDIZ — Gazeti neden bu ka- dar küçülttünüz? dedi. — Kâğıt kıtlığı! dedim, Av- rupadan kâğıt gelmiyor. Kendi fabrikamız da şimdilik ancak... el işaretile sözümü kesti — Böyle bir kıtlıktan habe- rim yok... Son senelerde o kâ- dar çok kitap ve mecmua çıkı- yor ki dediğin şekilde bir kutlık olsa bu berekete de elbette te- sir ederdi, — Çok garip.. ben 'böyle bir geyin farkında değilim, — Dikkat etmemişsin, Bir dereceye kadar da hakkın var. Çünkü bunların bir çoğu piyasa- ya çıkmıyor; bizim sabah akşam Ankara caddesinden geçerken göyle bir göz atmayı üdet etti- ğimiz camekânlarda görünmü- yor; görünse de göze çarpmı- yor. Bunlardan en lüks papye- kuşeler üzerine basılanlar var» dır; dört renkli klişelerle min yatür gibi işlenenler vardır; bu- na mukabil matbaanın ilk icadı tarihini hatırlatacak ipt olanlar da itibarile hepsi kâğıttır; emektir ve bilhassa paradır. — Bunlar kimler basar? Vekâletler, müdürü umu- milikler, tesmi ve yarı resmi müesseseler, belediyeler, Hal- kevleri, yüksek, orta, ilk mek- tepler vessire... — Alıcılan) — Devede kulak kabilinden- dir. Pek az bir kısmı teşebbü- sün yakın alâkalılarına, herhan- gi bir sebepten dolayı hatır kı Tamıyacak vaziyelte olanları tılır; bir kısmı muhtelif lar ve zatlara hediye edilir. Ge- ri kalan kısım da resmi, hususl bina oda ve bodrumlarında üst üste yığılır ve aydan aya bür yüyen stoklar meydana geti- rilir, — Ne yapılmak için? — Vallahi orasımı ben de bilmem, Hattâ korkarım ki stok- ları meydana getirenler de sana tmin edici cevaplar ve- remiyeceklerdir, —— Fakat bu kitaplar ve mec- muaları bastıranların elbette bir maksatları vardır, — Kendilerine sorarsanız el- bette bazı cevaplar verecakler. dir: Vekâlet veya müessesenin falan zaman ve falan zemine ait faaliyetinin bir bilânço ve arihçesini yapmak lâzım değil midir? — Lâzımdır amma böyle Larus azametinde okunmaz ve yenilip yutulmaz ciltlerle mi? İllustrasyon nefaset ve pahalı- lığında resimlerle mi? Bir kıs- mında bazı / memurların başka biçbir. fırsatla çıkamıyacak te- simler ve makaleleri vardır Bunların ilmi, edebi, tarihi görünen bir kısmı için de sual- lerinize devam ediniz: «Faraza Visali ismindeki meçhul şair için yazılmış iki yüz sayfalık kitabın hikm Vişali vi- lâyetimizin yetişlirdiği bir gair- dir, Yakında ölmüştür. Edebi- yat tarihimizi tenvir ve onun hakkında tetkikat yapan bir genci teşvik için...> «Güzel amma, gerk Vizali, gerek onun biyografisini yazar münekkit iki yüz elli sayfalık bir kitabın tabı ve neşir masta- fını karşılıyacak kıymetle insan- lar mıdır? Edebiyat tarihimizin karanlıklarını dağıtmak lâzımsa Visaliye acaba kaç asır sonra #ra geleceğini hesap ettiniz mi?» Sonra güya gençliği ve mektep çocuklarını yetiştirmek için çle alınmaz yığın yığın mecx mualar, formalar... Adam ye. #ştirmek için tutulacak yol bu mudur? — Güzel, fakat mademki masrafını kendileri temin edir yorlar. —— Evet amma keselerinden değil, ucu yine dönüp dolaşıp hazinemize dayanan kaynaklar- dan... Bazan gezip dolaştığım yerlerde sayfaları bile açılma- dan sararan bu ölü ciltleri elima alır ve düşünürüm: ghe dünya eserlerinin iyi bir tercümesini görmek için hepi- mizin yüreğimiz titrer. Yine da senelerdenberi hiçbir şeye mu- vaffak olamayız. Bu okunmıya- cak cilt yığınlarına verilen emek ve masralı yolunda kullanması- ni büseydik şimdiye kadar yo- tevmtat yapılacaktır. Bu hususta bir| lun yazımnı aşmış olmaz miy- viste hazırlanmaktadır. dik?» -— Vali Ankaraya Gidecek Vali ve Belediye Reisi Dr. Lütâ e vekâr Kaç glzü