Tarihin En Bllyuk Aşk Romanı ( Tazan: NİLL KUK Salime, Babir Şahın Kılıcını Mihrünnisaya Lâyık Görüyor MK a « Hanende Çandar Deva, bu İ musiki âhenginin devamını Bibi sabah güneş doğun- kadar oralardan ayrılmadı. | Hinı perde perde tekrar etti. da minareye çıktı. Dün; '€n derin aşkının zaferini bü- Mihrünnisayı kuca- nda götürdü. Genç kadının atı arkadan takip ediyordu. Salime iki gencin birden kays Sunmak için üÜcaret duyünca işi sezmiş, | eden canbaz kumpanyalarına benze- bolduğunu yeni nişanlıları istikbale çıkmıştı. Son zamanlarda hep basit bir bi- iÜeme ilân ediyormuş gibi| nici elbisesile dolaşıyor üsnı bir daha tekrar etti. C irle Mihrünnisa tatlı rüy: an uyandılar. Havuza sokul- Siar, bi seçmiş, | | | |yirmi üç senedenberi sabırsızlıkla lerini wbeklıdığı bu mesut gün için ön Serbest olduğundan bu gibi kazanç Akber | temin eden birbirlerinin sulardaki ak- Şılım karısına, Babir Şahın toru- mevzuat itibarlie imkân olmadığını SPOR Güreş Sporunü Kurtarmak İçin Bir takım arganizatörler tarafın- dan tertip edilen proferyonel güreş | Tallsabakalarının - hüdleşler. doğundu| funu ve bu süretle kalkın aldı Makta olduğunu yine Bu sütuni yazmıştık. Dün beden terbiyesi genel direk- törlüğü güreş federasyonu başkan lan bir mektup Federasyon başkanlığı da bu gi güreş organlzaryanlarını, para ha - hareket tiyor. Ve halkm bu güreşleri dant şikli hareketler olarak. görmelerini #portif mahiyette kabul etmeme- kaydederek Sanat ve — tiraret yetlere mani olmıya seyrettikten sonrm her ikisi| nuna yakışacak bir tarzda giyin- | DAva ediyor. havuzun su- * mukaddes ol yını ayakları. | N r:ıî.:.:m kol ende Çandar Deva müslü- B*o değildi. Fakat Akber Şah 4* şehrinden din farklı Budüdünü — kaldırmı S muhit için ebediliğin hudut- z*-.nı. bir temas vasıtasından letti, Din Miçün görmüş hanende, Keşmir Bıksndan sonra yanık bir sesle h yokumiya koyuldu. Cihangir ve ylbrünnisa namaza durdular İkgütlere kapanarak kendilerini Müçiilerine kavuşturan Allahla- A hamdettii he hasretli sevdalıya ilk vus * yeri olan çimenler üzerinde Wi üç sene evvel Cihangir acı K düalar etmiş, kendisini Peri Ünee kavuşturmasını Allahtan ,q_ tmişti. Namazdan sonra her Yeri övüp hallerine bir daha Hikvercil “ ihangire gözleri kamaştıra- kadar güzel görünmüştü. Fa Büneşin ilk ışıkları bu güzel li aydınlatınca, sevdali genç. l ma mahsus oldü- yeniden karar verdi, lisine dedi kir l—eM'”ı giderken ayni ata liyiz. Bundan sonra ayai l. yemek yiyeceğiz, ayni Yayı tenelfüs edeceğiz. Gözle- hai hep ayni ışığı beraberce İrünnisayı hususi —dairesine aldı. Üzerindeki e' kadına dedi ki — Bu resmi kıyafet sana lü- yıktır. Bundan sonra sin. Bu kılıç Babir Şahın kılici- dır. Bunu kime bırakacağım diye üzülüyordum. — Cihangirle bera- ber harbe gittiğin zaman bunu sen kuşanacaksın. Bunu Hurre- me vermeyi düşünüyordum. Fa- kat büyük kardeşi Husrev göz- den düştükten sonra eski saflığı bozuldu, ihtiraslara kapıldı. Kar deşini eziyor. Ben istiyorum ki Babir Şahın kılıcını taştyan insa- nin bileği kuvvetli, kalbi temiz olsun. Bunların ikiaj de sende var, Kuvvetle en tatlı sevgiyi bu- Yeştirmeyi biliyorsun. Salimenin bu sözlerini bütün harem halkı hem bayret, hem saygı ile dinledi. Salime harem dairesi üzerinde tam bir surette hükmi her hareketi bir kanun diye kabul ediliyordu. Cihangir, Mihrünnisayı babası Gıyas Beyden isteyip daha res- men evlenmeden, genç kadın, Salimenin sözleri üzerine Hindis- tandaki Türk imparatorluğunun baş hanım sultanı mevküne yük- selmiş oldu. Evlendikten sonra Cihangir sevgilisine Nur Mahol unvanını verdi ve biltüin ülkede yepyeni bir hayat başlar ŞEHİR TİYATROSU TEMSİ TEPEBAŞINDA DRAM KISMI BU AKŞAM Aray SSt 2030 da 'ÂK TAKIMI ARASINDA Yarınki — Perşembe matinelerden İBTİKLAL C. KOMEDİ KISMI Bügün 14 te Çocuk Oyunu Bu akşam Saat 20,30 da DA D _— SARAY SİNEMASININ süibaren Vüzi salonu bir KAHKAHA TUFA- NI ile çınlıyacaklır. Çünkü Kahka- ha Kral en şen, en eğlenceli mı LOREL - HARDY'nin ve en fazin güldürücü LOREL - HARDY HaydutlarArasında ÜÜRKÇE SÖZLÜ KOMEDİLERİ gösterilecektir. Siz de candan gülmiye hazırlanınız. Cax.. Saz... Dans... Neş'e... Hayat... Gençilk... FARIN AKŞAM LÂLE 't Topla- nacak Uluyanın en meşhur cerzı, Ülkelerin en ateşli şarkıları, yıldızların en güzelleri ile revülerin vultanı olan Kolejliler Revüsi Fülmi sözlendi. Çıgın, mestotmak için yarmmı bekleyinlz, Numaralı biletter bugünden satılmaktadır. Teli 43505 Amerikada eski Gangöterlerin müthiş maceraları - Mahpus larin hayatı - Aşk - Kavga - ve kinleri - İbeet TÜR almacak sahneler, KÇE SÖZLÜ DEMİR KAPI filminde — herkesi heyacandan — titretecektir. BA$ ROLDE: CHAR p LES BOYER EK'te yürütüyordu. Her sözü, | |airektörlüğün Heden terbiyesi kanunda da tasrih Ki gibi Türkiyede spor islerinin Doktor Celâl Muhtar Bizi Ziyarete Geldi |Okuyucuların Mabat Sütununu Zahmetsizce Bulmaları Çaresini Düşünen Doktor İhtiraının Beratını Bize Verdi günkü sütunlarımızda Dı. Celâl Muhtarın bir icadını bulacaksınız. İcadın mevzuu şu- du! Gazeteler her mühim havadisi birinci sayfalarında — gösterebil- ek için bunun biraz çeşnisini irinelde verdiklen sonra alt ta- ryafını diğer bir sayfaya geçiriyor- Okuyucu bundan — rahatsız oluyor. Biz bu rahatsızlığı azalt- mak ve döz: sayfalık — gazetede yer kazanıp — tenevvü temin et- mek için bir yol tuttuk. İlân fi- yatını yüksek tutuyoruz. az lar. BAzImIĞdır. Nitekim an'anevi sporu -| açımı yi çıkardı. Genç / MUZ olan yağlı ve serbent güreşlerin de Mürakabesile mükelleftir. Binzensleyh beden terbiyesi genel ün organizatöcler el de ölüme mahküm bu #poru kurtar- mak için tedbirler almasını mek bakkımızdır. Macar Takımı Gelmiyor Birincikânun ayı içinde beş maç yapmak üzere İstanbula — geleceğini yazdığımız Macaristarım birinci sanıf profesyonel tukımlarından Yaziyeti hazıra dolayasile bu a yapamıyacağını dün Istanbul bölge- sine bildirmiştir. Tesbit Etmiştir. Hitlerin armesi Klerâ Pölzl bir köylü kızı idi. 1885 de ken- disinden 23 yaş büyük olan Alciz Hitler ile evlendi. »| matb mabatları dördüncü sayfı çiriyoruz. Geçen gün Dr, nuza geldi. Celâl Muhtar Hoş böşten sonra dedi ki — Karün rahatsızlığını azalt- mak için dördüncü sayfaya geç- mek de kâfi değil... — Pek âlâ, ne yapalım? De- dik. — Ak tarafı başka bir sayfa- da olan her havadisin sonuna | Yazan: M. H, Zal Bizi ziyarete gelen adam, caki anlı, herşeye alâkalı Celâl . Yalnız bir kederi var: Gözlerini kaybetmiiş. Bümün “için ya kitapları e-asında kütibile be- | rtaber inziva içinde yaşıyor veya | sokağa çıktığı zaman kendisine bir ddostu arkadaşlık ediyor. Celâl Muhtar gibi hayat ve alâka dolu sdam için okumak ve hareket bestliğini kaybetmek çok acı | Fakat kâtibi ile beraber | ün gazeteleri okuyor, Kendi ü görmemesine rağmen ma- bat sayfasına geçmenin rahatsız- lığını düuymüş ve buüna çare dü- şünmüş- .. Matbaadaki arkadaşların hep- -: | (Ğ İGÜNDEN” GÜNE Radyomuzun Sakat Tarafı Yazan: ÜÇ YILDIZ eçen gün mizah gazetele- rimizden birinde hoş bir fıkra gözüme ilişti: Bur: hcalarında romatizmasını tedas wi ila uğraştığı sırada evinden hastası, olduğuna — dair telgraf alan bir aile babası derhal yola çıkıyor. Bin türlü heyecan ve endişe içinde evine gü yukarda bir vaveylâ koptuj nu işitiyor ve ceyvah hasta gi tis diye kapının yanına yığıl veriyor. Neden sonra kendisine anlatıyorlar ki hasta ölmemiş: tir, bilâkis iyileşerek radyo din- lemek - istemiştir; bu meş'um cenaze evi vaveylâsı — Ankaı radyosunda — temsil edilmekte olan piyesin bir sahnesidir. Tiyatro piyesinde yerine gö- re düğün de olur, cenaze de. Fakat çoluk çocuğunuz veyahut si bu ziyaretten ve bu alâkadan | çok memnuniyet duydular. Hep- | si namına ziyareti inde etmek va- 1 katındaki üç odalı evi. ne tırmandım. Bütün hayatını kesif ve sürekli alâkalar içinde geçiren canlı adamlardan — bahsederler. - Eski cildiye profesörü, Kızılayın eski İmeolis âzası, eski iaşe nazırı Ce ufak bir resim veya şekil koyu- | yazının anahtarını diğer sayfada lâl Muhtar hiç şüpbesiz bunlar- nuz. Mabat sayfasındaki havadis de ayni resim ve şekil ile başla- t | sın, Böylece kari, calt tarah ne- | rede?» diye araştırmıya — lüzum İkalmadan birinci sayfadaki her uzaktan görür. zahmet çekmez. Teşekkür ettik. Sonradan ihti- ya hakkı aramıyacağı: vaad aldık. Bugünden bi daktorun fikrini tatbik ediyoruz. |dan biridir. Ne yapmışsa candan yapmış, hayatta neye merak sar- dair de dırmışsa hiçbir zaman yarıyolda şleyarak | durmamıştır. (Devamı: Sa. * 58. 1 000 RESİMLE Bay Hitler'in Hayatını Resimlerle Biz Bunları, Resimli Tefrika Olarak Neşre Başlıyoruz. | Babası, Alois Sehicklgruber, Avusturya gümrük —memuru idi. Bir miras yüzünden s0y adımı Hitlere çevirmiştir. Braunav — kasabasınm — ana caddesindeki bu binanın dört odadan ibaret ikinci katında — iki kız kardeşi, ayrıca da 20 Nisan 1889 da doğdu. ADOLF HiTLER'in Hayatı /Amerıla Mecmua!anndan Biri, Dünyada Oynanan Dramda Canlı Rolleri Olan Küçük Adolf Hitlerin ilk re- simlerinden biri. İki erkek ve üvey kardeşi vardı. İşey var olura.. Mutaasezp bir. küyde yeni tayin edilmiş genç ve toy bir Muallimdim. Ben kapının Sürgüsünü Açmıya savaşırken dişarda birisinin telâşlı, telâşli dolaştığıni düyüyor. -| dum. Kapıyı açtığım zaman, sabahın alaca karanlığında karşımda — ihti. yar bir kadın belirdi. Tütrek bir ku- dım sesi; zabahın bu Sükün dolu saş. #izliğinde Ürkek, mütereddit - takat; niyaZKâT bir eda e konuşmıya başta d — Hoca etendi, kızıma Üç gündür Sancılar içinde kıvramıp yatar. Şaş. Kın, şeşkm. sordum: — Ne sancrsı bat Benden ne isti. iyorsun ninecifğim ? Avudü içerisinde tuttuğu bir şeyi uzatarak daha mahcup, daha çekin. gen bir esle cevap verdi — Kızım Cemile doğuramıyor. Ka Ta tavuğun ödile hoca bir muzka yaz B değiler!. Gayri ihtiyari gülmemek için du- daklarımı isirdim. — A nineciğim ben muska yazma- Hüi na Bülrim? Baen sizin çoculları- | İnzma okutmuya gelmiş bir muallimim hem bu iş öyle muska ile falan öl- maz, Karakola haber verelim de ka- sabadan ebe gelsin dedim. Yarı hiddetle söylenen bu sözler Kapıra hizli hizit vuruluyordu. Üy- lan insanların derin hüznü ve meli Ku sersemile yatağımdan — sıçradım. li içerisinde Acaba kim geldi? Hem bu aaatte ne son bir şefaat dilenir ibi tekrar yul- Mmünasebet.. Belki pek mühim — bir| varmıya ve ağlamıya başladı. İçim- gl gözlerile — benden de İfadesi müşktl bir acr duydum. Yüllsrea bir kara tavuk pahasına ho caların kokmuş nefetine bir. iman sağlamlığı ile bağlanan bü yetmiş- lik kadına akidesinin Boş bir şey ol duğünü böyle bir Zamânda nasıl an- Istabilirdim.. Va İsanırmıydı ki, ©, hülâ yalvarıyordu: — Ne olur Hoca efendi Cemilem ölüyor. Gözlerimin önüne Üç gündür ihti- lâç içerisinde, — kivranan — haykıran genç köylü kadınmım (Cemdleciğin) moluk renkeiz siması bir statk — gibi dikildi.. Kanı çekilmiş çatlak dudak- larında tatlı bir tebessüm kanadı gırpındı. — Beni kurtar, beni kurtar der gibi © renksiz dudakların belki son defa açılıp kapandığım görür gibi oldum. Çaresizlik içerisinde — kıvra- nayardum. Ne yapabilirdim? Şu da-| Kikada neye müktedir - olabilirdim ? | Kasabadan belediye ebesinin getir. tilmesi en az altı saate bağlı bir me- sele 14i. İhtiyar anneye bir kere da- Ha baktım ben emindim ki; Üç mü- masIz keltme yazıp — Al istediğin muskayı detem; kadıncağız Cemilesi kurtulmuş ka- |dar sevinecekti. Akirma tuhaf bir ti-| — kir geldi; evat, hiç olmazaa bir te «| seili bir ümit diyordum. Ve haman; | Karşısında zavalıı kadın; Ümidi karı- a Kolonya İleDoğan Çocuk — im. Traş için kullandığım kolonya- | dan bir parçayı bir şişeye koyarak kadına uzattım: — Buhu Cemttecigine koktat, elle- rini, ayaklarını bu Bu ile uğuştur. Ab | Jah yavrunu da torununu da bağışlar dedim. Ve ayni zamanda hemes giyine « rek yakında buluman karakola gidip belediye ebasini telofonla köye müm tacelan gönderilmesini alâkadarlar « dan rica ettim. Ksrakoldan mektede henliz dön « müştüm ki: çocuklardan birt; Musllim Bey sizi dışarda bir kadın bekliyor diye haber verdi. Ka (dmr görünce derhal tanıdım. Hu sa- bah Kkaranlığında benden doğucak yavrusuna kurtuluş niyaz eden bed- baht ninecik Idi Yüreğim ağmıma Kgekli zannettim ve heyecanla sor - dum: — Hayrolu nineciğim? — Hayır evlâdım. Hayır. — Dücın bire bir geldi! Bir erkek torunum var.. Ve elinde tuttuğu bir sepoti ya- vaşça bana uzataraki — Sana lâyik değil hoca — cfendi emme. Biz fakir issanlarız — kusura kalma, Bana tavuk gibi, yağ - gibi, yumurta gibi köylünün nadide servet lerinden bir sepet bezeyip gelirmişti, — Gözün aydın nineciğim dedim ve bir miktar para vererek: BULMACA Boldan Sağa ve Yukardan Aşağıya:| 1 — Eskiden müdafaa için şehrin etrafına inşa ederler - Bert taş. 2 — Bara $ — Bir suçtan ötürü insanan kusuruna bakmama - Nota - Nota - Hayret edatı. 4 — Halatı teşkil eden iplik - Baştaki harfi D ile değiştir ibadet olmun - Bpor musabakası Efrat - Müraflik 6 — Ekmek onunla yapılır - Yayret edatı 7 — Boysuz - Cevval 8 — Birdenbire - Mutfakta Sa hayret ifude eder. 10 Yayla adamı 11 — İskambilde bir rengin adı - Brkek dadı. DÜNKÜ BULMACAMIZIN HALLI BSoldan Sağa: 2 — Nar » Yatak 3— Ur » Doğan 4 — Ray - Kadm 5 — Muz » Leta 6 — Y - Kozan « ZT — E - Arar « Ma 8 — Merak » En 9 — E - İkliniz 10 — Ki - İrade, ukarıdan * 2 — Nut « Ye mek Aram - B-İ4 — R - Yü karı 5 — D - Zoraki 6 — Yok « Za Xir 7 — Ağalar - Na 8 — Tadan - 149 — Anıt - Meze 10 — K « Nazan. aa a e gilerine uszattım. Şaşkın, mütohay - 'yir kendi kendime söylendim.. bir iki ahbabınızla sofranıza oturup Allah ne verdiyse gönül ferahile yiyeceğiniz saatte An- kara radyosunun düğmesini çe- viriniz. Fıkradaki gibi bir cena- ze evi vaveylâsile tüyleriniz ür- permezse mutlaka bir kadın se- sinin tkana tıkana ağlayıp inle- diğini duyup meraklanacak ve radlyonuzu açlığınıza açacağını: | za pişman olacaksınız. Üç beş yıl evvel de yine bir hikâye uydurulmuştu. Güya Avrupalı <Ne zaman — Türkiye Tadyosunu açsam karşıma ağlı- yan bir kadıp veya erkek çıkır yor> demiş. Bununla tabil bi- zim alaturka musiki kastedili- yordu. Fakat ne yapalım ki hü- zün ve göz yaşı onun mayasım- dadır. Sonsa bu ağlayış alatur- ka musikinin kendi ananesi ve kaideleri içinde güzel âhenkli bir ağlayışlır. Piyesteki göz yaşına gelince onun asıl kusuru bizde henüz teessüs etmemiş primitif ve ace- mi bir sanatın sesi - olmasında- dır. Fena — tiyatronun en bariz vaslı teatreal olması yani halis sanat elemanlarile yapamadığı- v görültükü bir diksiyon ve en- tonasyonla, mübalâğalı jest ve mimiklerle yapmıya çalışması: dır. Dikkat ediniz fena piyes dai- ma gürültülü, galiz ve çok oya- h boyalı bir edebiyatla sinirleri tahrişe çalışan piyes, tör kuduz veya sar'aya tüti muş gibi ağzı köpürerek, göz- leri fırlıyarak, kolları bacakları teşennüç ederek bağıran ve sal- ye sümük ağlıyan aktördür. Radyamuzun alafranga ve ala- turka kısımları iyidir; hiçbir za- man daha iyi olması kabil de- ğildir demiyeceğiz. Fakat her halde yar ve ağyara karşı yüzü- müzü ağartan oldukça usta el lerdedir. Fakat tersil tarafı çoku aksaktır, Piyesler fenadır. Bir yerdâ aıkıştırıldığımız. vakit hatır için nihayet iki sayfasını dinliyeceğimiz kadar iptidai ve sanatsız piyesler. Aktörler Fenadır. Kendileri ni en ziyade vızıl vizil ağladık- | arı zaman küvvetli hisseden ka- dınları ve kurü hindi kursağı gibi şişirdikleri seslerle eski za- man adamlarını taklit ve tehzil ettiklerini zanneden genç erkek- lerile iptidat ve acemi. fena ak- zor sıkt Zaman ile piyesler de, artist- ler de gaha iyi bir hale gelemez- ler mi? Mürkün. Fakat bunun için talim ve tecrübe — tahtası herhalde bu kadar bin kulağa karşı muayyen — vazifeleri olan devlet radyosu mikrofonu de- ÖLÜM Samsıun Tiocarlarından BAY HAK- KI KEFELİ, tutulduğu — hastalıktan kurtulamıyarak vefat etmiştir, Co nazesi bugün — Nişantaşında — Güneş |aparlımazımdan saat 13,30 da kah dırdarak Beyazıt camünde — namazı kıtındıktan sönre Edirnekapıda Şe- hitliğe defnedilecektir. Merhure rahmet diler, kaderdida allesine tâziyetimizi bildiririz. Abone Ücreti Türkiye dahilinde: SK TT Vaçt aŞ 1400 150 400 150 kurüş Hariç memleketler: Benelik Gaylk Saylık — Aylık 2T00 M0 800 Er, Yoktur — Bunlar da benim Mustafacığına auh——uwmwbımmn»ıw kadınmı — Kolonya ile de çocuk doğar mı? Mahrmirt AtEm. Aşkort