v Yazan: NİLLÂ BUK ... Z | BARBAROS Süt Nine Nasihat Ediyor: “Eskisi Devrinde Gibi İyi Mihrünnisaya Kavuşursun ,, (man kamadak öRe Bit -S — Bında eaki gemlellerimizin eklenen ,_'_'lı Baba, Akber Şahın kar- AM çıkınca Uutanmasından ve ,w indan yerlere geçti. Bütün Wöklarnın ağırlığını bu saniye ordu. hikber Şah aksine olarak bar h'::mden başka bis duymu- Btüa, Oğlunun — perişan halini kalbini haş ötmek istedi. Allahabada gitti. endimi içkiye vermedi. lik merakına düştü. Ba- y 4 elmaslı tacı ” çıkanp BşBabanın başına geçird. İnçatün saray nefce aldı. e pidğün bayram edildi. * Rukiyeye de ü Bu defa işleri düzellen be- â.:* Baba bir müddet kuzu Melek gibi yaşadı. Fakal * İaat etmiye alışık değildi. ğ AMan sonra yeniden huysuz. k.k'ılıdı. AŞ gün babasından emir aldı. ış.%h:" Hanın üzerine ordu ile 'ek onu tedip edecekti. D, Mühim işim var, gidemem. 'evap verdi. ı.,,_"'"mı işi, sarayın aşçıları ara- H 4 bir yemek müsabakası ter- ginekten ibaretti. Yaği PT Şeh kızdı ve şu emri — Bir daha gözüme görünme- G Kendinini Allehabada nefye: h Baba b dela k x Şi bir panzehir. arıyordu. MA hiyruklarından böyle p Say, Tkabileceğini aklma koy- KÜ ansa Meryamı Mekânın haberi Şeyh Babayı bu de- Birflet uykusundan uyandır. Üğlya ağlıya soraya koştu. über Şahın aksilik zamanına - E etmişti. — Allahabaddan t geldi, diye Şeyh Babanın şl_ledrrine ı,.ı’î.î'.',.,.ı ba- fesine hapsedilmesini em- olarak şaraptan mah- Edilecekti. — Hapsolunduğu ı._'::ıı» kadar bir höcreden miweım gelip gidiyor, Belai ferahlandırmıya | çalışı l—__ Bir taraftan da Şah ba- yumuşatmıya uğraşıyor- Nihayet on gün sonra Şa- Wikati hiddetine galebe eti i affetti.r Nlime, Rukiyeye dedi ki: Bu işler hep senin başının gçıktı, Şeybi Babayı içki- an sensin. kim olursa — olsun. 1 içkiden ve sefahet- ak bir türlü mümkün Bütün üvey anneleri, haremindeki gözdeler ir. Hiçbir netice elde ede. Nihayet Şeyfi Salimin #üt ninesini hatıra getir- olaa anun birşey yap- ulabilirdi. ZT F TF l u. Z Tef CİHA DA İ Tarihin En Büyük Aşk Romanı lmasından olan zehirlenmi- | NS XD | sinema Tenkidi İnsan Ol, | Venedik HDünlarda Barbarosun adı geçiyor. İbir dunadle fümi açıyorlar. — Ratbuki ve Kutbüddin Kuka Han unva- / Barbarosun mevzula alâkası — yok. mını almışfi. -Annesini debdebe Film tüccarı, bugünlerdeki harp ha- içinde yaşatabilirdi. Fakat kadın vasını hesaba katarak, Barbarosun Şaylbı Salimin caki küçük evinde isminden istifade ettiği görülüyor. kalmayı ve basit bir hayat geçir- | — Film, Türklere mağlüp olduğu söy | meyi tercih etmişti. İlenen Venedik donarımasından tek Ş$eyh Baba süt minesine dedi bir geminin kaçarak Venediğe geldi- kiz Zisi göstermekle başlıyor. ÖO kadar. | — Bana nasihat vermiye hiç/ Mevzu; 16 acı asırda Venedikte hakkın yak, söt nineciğim; sen geçen tacihl aşk ontrikaları. de beni aldattın. «Aşk zaman-| Dekörlar mühteşem elbiseler 6 za- |dan da, mekândan da kuvvetli- | mana sit. Hareket sörükleyici.. Ve- dür, Sevdiğine günün birinde ka- | nediğin karanlık suları — esrarengiz |vuşursuns diyen sen değil miy- Bir hava yaratıyor. Netice itibarile VATAN TARİHTEN İSTİDLÂL YOLUYLA ]G[] NAPOLYON'a Görünen Hayalet “Yoluma Şu Bir Avuç Taş Yığını | | | Çıkmamış Olsaydı Avrupaya Zahmetsiz Hâkim Olacaktım!,, Yüz Sene Evvel Cezzar Ahmet Paşa, Yediyüz Sene Evvel Fredrik Barbaros... Zaman, 1805 senesi birincikâ- Bununün birinci günü akşamı... Bir, eski konya valisi Moravya- mın, o zamana kadar içinde ve ci- varında oturanlardan başka hiç bir kimse tarafından adı bile işi- tilmiyen Osterliç isminde bir ka- sabasi... Yirmi dörl saat sonra hazp tarihinin kaydettiği en bü- yük ve parlak zaferlerden birine şahit olan küçücük bir kasaba... |din? Sonra: «San o kızı hakikt balkin heyecanla seyredeceği bir vuzelte seversen günün birinde film. mutlaka ona kavuşursun> — diye bana ümidler vermedin mi? — Hakiki aşk, yalnız bir insa- hi değil, onun vastasile bütün kâinatı sevmek demeki Sen Mihrünni: cidden sevseydin babana itaatsizlik etmezdin. Se- fahet edemezdin. Türlü türlü fe- malıklara alet olmazdın. Her de- fasında pişman — oluyorsun ve «sarhoş iken yaptım> diye özür diliyorsun. Fakat ruhunda haki- ki aşk hüküm sürseydi böyle özürler dilemeyi icap — ötürecek mevkilere düşmezdin. Sen günün birinde Şah olacak- sın, Şeyh Baba... Ya o zaman da baksızlık ve zulüm edersen o za- man da «ne yapayım, — sarhoş tums diye özür mü dileyecek- | sin? Sen ük iken saf ve temiz bir insandın. Kendini topla, o zamanki gibi temiz bir insan ol! eMihrünnisaya az zamanda ka- vuşacaksın dediğimi hele bir tecrübe et. | (Arkası var) Yusuf AHISRALI © Program, 9,03 Marşlar ve hafif program (PL), 9.18 Ajans haberleri. 9,30 Müzik prograsmunan devamı (Pi | 240 Ev kadını - Yemek İstesi, 1220 Program, 12.38 Muhtelif Şarkılar, 12.50 Ajanıs haberleri, 13,05 Halk türküleri, 1325 Radyo salan orkestrası, 18 Program, 18,08 Radyo caz orkes trası, 18,50 Fasıl heyeti, 19,30 Ajans |hnberleri, 19,45 Karışık şarkı ve tür- Saz eserleri ve oyun havaları, |2115 Konuşma, 21,30 Müzik: Mas- gagni - Kavalleria Rustikana (PL), | BORSA 16 İRİNCİTEŞRİN 1940 Kaparış Sterlin 522 Dolar 132:30 İaviçre Pr. 2066 — | Drahmi 09000 Leva 1618 Peçeta 18845 Pengö 2643 | Lay 0.6225 Dinar 8.1625 Yen 310175 | isveç Kr. 3088 Mühteşem — mizanseni, — cazip mevzuu ve varyele ve tango- Jarile seyircilerin — gözlerini KARLAR Altında FRANSIZCA SÖZLÜ Güzel filmde yeni BACK TO BACK Dansını dans odiyorlar. Siz de Kidiniz ve bu eğlenceli ve neşeli süper filmi görünüz. İlâveten: FOKS JURNAL son Kapıst hizdi hizir çalındı.. Türk |hi inden kalma evinin kafes-| |it cumbasından baktı. Gelen bir po- bsti. Demek emutasarrıfa — suikast hazırlıyanlar arasında — bulunmak» bahanesi ile tevkif ve işkence <- a AlMMaSInA karar verilenler ara- sında kendi de vazdı, Ne yapmalı idi şimdi? Çok dü- dünya haberleri. şöünmedi, merdivenleri inerek kapı- Bugün saat 11 de tenzilâtir yı açtı: nlin 'Ne istiyorsunuz? Diye sordu. <— Biraz karakola gelir misiniz? XA — — ç, var: — Bilmem, komiser istiyor. Bu aralık köşeden ili polisin da- ha çıktığını ve evine doğru — hizlı hizli yürüdüklerini Kapıdaki de tavrın: — değiştiriver- ZAYİ — 37-38 Senesinde Up fa- kültesinden aldığım hüviyeti kay- bettirm. Yenisini - çıkartacağım — için |eskisinin hükmü yoktur. g”? Babanın süt kardeşi Kı Tıp Fakültosi $ cü sömeslir | mişti: büyük bir mevkie geçmiş No. 3015 Kemal Altuğ — Kanun nâmına! Diyerek elini omuzuna koymuştu. e G Sizi tarkif ediyorum! Sözlerini . ŞEHİR TİYATROSU TEMSİLLERİ ilâve ediyordu. i Birden . D TİYATROSUNDA FRANSIZ TİYATROSUNDA T ak nüminat Nârası ı:; bir ğ RAM KISMI KOMEDİ KISMI İfith patisması aynı anda - initildi. silâb —daha.. : Büğün aaat 15,30 da Bugün eaat 15,30 da GaNa Haa beçi Glemliş oi ; Akşam 20,30 da Akşam 2030 da Jardan biri yero serilmişti, ötaki kor- i Takımı — Arasında BiT U İ FUğmadi dürmcak Sira değildi. Ka- . payı kapıyarak içeriye gindi. Arka dan KeR Li benşeye-. Ve nihayet di bilr N 9 |9 — SUMER —-. a EERZ Eğer şehirden ayrdım kendini kır- | filminde: Dünkü PAR Gülen ve dansteden P ONA GOYA — BAL MA L g x l EŞSİZ BİR Muhteşem bir dekar içinde çevrilen güzel Ve neş'eli ARİS DELİLİKLERİ : Meşhur RAY VENTURA ve arkadaşları CAZ'ının Bai 1 Gevrilen ve işgalinden 3 hafla evvel ikmal edilen bu müsteena fümi görünüz. Bugün saat 11 de tenzilütlı matine. Binemacılık âleminde hiçbir filme nazip olmuyan bir rağbet kazanan MELEK SİNEMASINDA Bennkleri D1 - 2 - 2430 - 4,80 - 6,0 ve 9 da. Numaralı biletleri evvelden — aklırınız. Jara atabilirse, xurtuldu demekti. Birden ayak sesleri işitti. tabancası. m eline Alarak kulak kabarttı. Zalim müstevitler, kendi dillerince konu z -— arkasındaki damış. Ya bu sokuğa çıkmıştır. hut buralarda gizlenmi — Ihtiyatlı olun.. 'Tam Türk.. Ham çok cesur, hem iyi atci.. Bu nesler uzaktan geliyordu. Daha cn- lar yaklaşmadan ilerdeki köşeyi dö- nüp te gözden kaybolabilirse ne 4lA.. Yöksa postu elden kaçıracağı mü- bakkaktı. Patırtı etmemiye çalışarak, çok Bazli adımlarla — ilerlemiye — başladı. | 18 ... Harpten evvelki PARİS.. AR | Bi göreceksiniz. CcOoCcO ASLAN ALAYKA MUVAFFAKİYETLE DEVAM EDİYOR. Napolyon, kıtalarını en müna- sip gördüğü mevzilere yerleştir- di ve bir derenin içinde sapla- mp kalmış olan topları, elinde kazma, askerlerinin başında ve meşalelerin ziyası köykü kulübasine girerek ocağın karşısına otunnuş, yorgunluk çı- karıyor ve derin derin düşünü- | yordu. Düşündüğü şey, —muharebeyi kazanmak — veya kayıp mesele: değildi. O plânlarını çizmiş, ha- kalıklarını tamamlamıştı. - Estesi günü, kendi ordusunun üç misli olan Rus ve Avusturya orduları: ni mağlüp ederek büyük bir zı ber kazanacağından şüphesi yok- tu. Ancak bu zaferin neticelerini ölçmekle meşgul- dü: Avusturya, Almanya ve Hal yadan terdedilmiş, Rosya, Atye: ya sürülmüş olacaktı, — İngiltere bir adadan ibaretti. Şu hakde Avrupa ketasına yeni bir nizam vermek işi tek başına kendisine düşüyordu. Fransanın himayesi altında, (Ren) ile Vis- tül ve Napoli ile İskandinavya arasında bulunan memleket mailletleri bir araya topluyarak Fransanın himayesi altında bir (birleşik — Avrupa — devletleri) manzümesi meydana — getirecek ve kardeşlerini, eniştelerini, ge- nerallerini bu milletlerin Krallık tahtlarına oturtacaktı. Fakat ha- Yad Illerde Bir Macera Köşeye henüz varmıştı. ki — İşte kaçıyor! Diye beğrıldığını goydu. Arkasına Gönüp baktı. Gelen- ler en aşağı yedi kişi vardı. Bir sıçrayışta köşeyi döndü, sonra orayı siper alarak aleş etti, bir da- ha. İki kişi yere serilmiş, iki acı feryat duyulmuşlu. Öteki herifler ye re yatrvermişler, KöŞEYe kurşun yağ- Bütün kuvvetde koşmuya başladı. Brlerden başlar çıkıyor. herkes ne olduğunu anlamıya çalışryordu. Bi — Enayi gibi bakacağınıza herifi vursanıza!... Belli ki Türktür! Dedi. Şimdi evlerden de kendisine tek tük Mlâh atılıyordu, kafasına nişan alık narak fırlatılan saksıların, — taşların haddi hesabı yaktu... Eğer bu cahen- nemin içinden Sıyrılp kurtulabilirse bir mücize olacaktı.. guyor, koşuyordu... Arkasından yorlar, hem ateş ediyor. lardı. Birden karşısma sırık gibi boylu birisinin çıktığını gördü. Heri- fin elinde kocamsn bir biçak vardı. Dur! uzun Diyördü. Tarh bu sanada ayakları- nen arasma hir sakemile fırlatıldı, bü- DA takıldığı gibi yere Güştü: Eğer hemen davranıp kalkmazaa... Hem herifin mçağını yiyecek, ham Ge arkasından koşanların eline geçe- cekti. Fakat gol kolu İncimiş mi, 2e) olmuştu. Zeru balde ağrıyordu... Buna reğmen, şimşek — sür'atdle) kalktı. Sırık boylu herif elini hava- Tandırmıştı. biçeği Sirtina indirmek üzere idi. Şayet bir SaniYe geciksey- di oruda yıkılıp kaladağı muhak kaktı. Tam zamanında i#kenleyi bir Kalkan gibi kullandı, sonra da bütün hiziyin herifin kafasında hi Bu esnada kendisini kovalıyanlar haylı yaklaşmışlardı. Küfürleri bü - yük bir komurtu şeklinde kulakları- na dölüyordur. Gene yıldırım. sür'atile kaşmıya Başladı. Arkasından atlıkları kur » sunlar vızlıyarak otrafımdan geçi - yordu... Ah Sol kolue. Ne kadar da sizli- yordu.. Rir taraftan koşarkan, - bir, taraftan da sol Koluna — baktı. — Tei yerinden kan akıyordu.. Denek xi kurşun yemişti.. İşte şehrin dışında- ki köprüye varmışlardı. Uzaktan bir tren geliyonlu. Sevincinden: — Çok şükür Allahım! Kurtuluyo. rum! Diye br.gurdı. Şimdi tabancasını cebine yerleştir. mişti. - Soğukkanlılıkla, — kendimine döğrü koşanları zeyrediyor, — zanki Onları meydan akurtmuşçasna bekli- yordü. Lokomotif köprünün altına girer Yazan : Cemal Bardakçı Bski Konya Valisi kikatte bunlar birer Fransız va- bu müddet zarfında yetişecek | yeni nesiller, içinde doğup büyü- yecekleri bu mücsseseleri yadır- gamıyacaklardı ve Fransanın Av- Tupa hâkimiyeti de yüzlerce yıl sürüp gidecekti. Bu sırada, bu tatli hulyalar | ksi hükmünde kalacaklardı. A- içinde yüzen Napolyonun karşı- vusturyı çikacağı için Habsburglar (mu- kaddes Roma imparatoru) unya. nını terke icbar edileceklerdi. Bu süretle — (Şarlman) m — sahipsiz kalacak olan (garp imparatorlu- Bu) tacını kendi başına geçirmek için bir mâni kalmıyacaktı. Bu iş için (Papa) ya bir ikinci defa daha Parise kadar seyahat zah- meti jihtiyar ettirmek zor birşey | değildi Fakat acaba Avrupa milletle- ri bu yeni nizamı gönül h Hüğile zorluksüz kabul edecekler mi? Gerçi milletler, umumiyet İitibarile, kendi malik bulunduk- layı müesseseleri muhafazayı ter- cih ederler. Kendilerinkinden da- ha yüksek, daha âdil bile olsa, lâk ve âdetlerini, ananelerini a) zamları” sevmezler. Onlara Almanya ve İtalyadan tında bir hayalet belirdi ve ona: «Boşuna yoruluyorsun. -Ben ayakta kaldıkça bu tasavvurların, bu plâpların tahakkukuna imkân yaktur» diyordu. Bu hayalet İn- gihere idi. Napolyon birden kendine gel- di. Yanındakilere dönerek dedi ki: | — Ben bunu daha bidayette | gördüm. Şunu anladım ki Yuna- | nislana, Anadolunun — Akdeniz sahillerine, Mısıra, adalara sağ- OSNUT- Ülama surette yerleşerek Akdenize | hâkim olmadıkça ve İngilizlerin | sıtmı yere getirmedikçe Avru- pada serbesiçe at oynatmak ka- | bil değildir. Bu anlayışın icapla- | Tına da - başvurmüşlüm. Şu / bir | avuç taş yığını karşıma çıkma- mişt olsaydı yarın Moravyada de- eden yeni kanunları, ni- Zil, yedi sene evvel (İsus) (1) bun: 'da bir zafer kazanarak İstanbulu ları zorla kabul ettirmek lâzım: | 410 geçirecek ve cihana — hâkim | dır. Esasen geçmişte de buna ben- olacaktım © zaman. Parise dö- lar, |nenken bütün Avrupa milletleri garpta ve şarkta zapt ve istilâ yolumun iki tarafına ihtiram saf- zer bir misal vardır: Romi ettikleri memlekatlere, evvelüâ |lâfzı murad kabilinden olsa da, istiklâllerini bağışlıyorlar, yalmız B dari sistemle- rini sokuyorlar ve halkı bunlara alıştırdıktan sonra bu memleket- leri birer Roma vilâyeti haline getiriyorlardı. Kendisi de bu yoldan yürüye- cekti: (Avrupa birleşik devlet: leri) manzumesine ithal edilecek milletlere yeni nizamı, yeni mü- esseseleri kabul ettirmek için bel. ki yarım asır cebir ve kuvvet kullanmak icap edecekti. Fakat girmez, büyük bir çeviklik ile dıvara fırmandı, ellerile tutunarak ayakla- rını boşluğa saliverdi. Sonra, bir ok Bür'atile geçmekte olan vagonların üstüne kendini burakıvordi.. Vagonların — konarlarına — aımsıkı tulunmasaydı. aşağıya yuvarlana - cak, param parça olacaktı.. Şimdi, sakite yetmiş kilometre sür'atle gi - den trenin üstüne sırtını vererek yat mıştı, kurtulmuştu! iraz sonra helecanı geçti, yor - günlüğü hafifler gibi oldu. Mendilini k sol kelündüki iki yurayı Mmüşkülâtla Siki Sıkıya sardı. Yaranın biri kötü görünüyordu. Ö- teki pok hafif bir sıyırtmadan iba- rett... Buralarımı karış karış biliyor- du. Yarım saal kadar satra bir istas- yön vardı. Oradan Bir çeyrek — ötesi de, trenlerin durap rmuayene edildiği huduttü... Ah bir hudüdü — geçebilip Türkiyeye iltica else.. Fakat istasyona gelmeden evvel | trenden atlamak, sonra göze gürün- İmiyerek saklanmak Tüzımdı. Gece ©- Ia hayir ola.. Elbette bir. kolayını bulup hududü geçerdi. Bön istasyonun Samaforları gö - rünmüştü. Trenin — yavaşlamasından istifade ederek bir ağacın kalın da- ina astldı. Sonra, ağacın geniş Bövdesine Ormanarak üç — kelünun turdu... ©-f? Sol kolu ne kadar sızlıyordu... dü . İşte akşam oluyor, güneş kaybalu- Uzaktan hazin koyun — melemeleri işitiliyor, kuşlar acele acele — kanat çırptrak yuvalarıma dönüyorlardı. Âh! Kesret ne fena şeydi ve hürs riyet ne güzeldi! * Gecenin zifiri karanlığı içinde bir adam yerlerde sürünerek ilerliyordu. Köli motre yanda işik — görünüyordu. Eli metre ileride güz — kırpıyormuş gibi arasıra kaybolan bir purültı var- dt Her ikt ziyanın âksile toprağa dü- şen koyu ve müteharrik gölgeler - den, karşılıklı nöbelçilerin - hududu beklediği anlaşlıyondu. BEtrafta derin, hattâ kerkunç - bir gessizlik — vardı. Yüreği — çarpıyor, vaklindern evvel gürülmakten korku- yöc, çalılar hışırti yapacak diye sü- Fünmekten bile çekini Emekliye cmekliye © kısn mesafe- yi birkaç smatta ancak alabildi. P- kat bu zaman kendisine asırlar ka- dar uzüun gelmişti.. Nihayet işte hu- dudu geçmişti. Gecenin sükünetini mesrur bir ses y İ tan! Öh, kurtuldum.. Yaşasın va- Retik KESKİNER Usanıp sepel şeklini aldığı yerine ©- | üzere profesyonel Tarı halinde dizileceklerdi. Napolyon — (Taş yığını) tâbi- rile «Akkâ» kalesini murad edi- yordu. Filhakika bu kalede Cez- zur Ahmet Paşa kumandasında kahraman bir Türk ordusu ona ilk mağlübiyetin —acısını taltırmıştı. Nitekim bu Türk ordusunu teşkil eden kahramanların bu tarihten yedi yüz sene evvel yaşamış olan | dedeleri de, gimakden Balkanlar yolile gelerek vatanlarını çiğne- yip Filimine geçmek istiyen ve an imparatoru Frederik, Bar- barosun kumandası altında bu- lunan haçlı ordularına da At dolü yaylalarını mezar yapmış- lardı. (D İskanderin Darayı mağlüp et- tiği yer. Şimdiki Talahiye civarında. Abone Ücreti Türkiye dahilinde: Senelik Gaylık Saylık — Aylık 1400 780 — 400 150 kuruş Hariş memleketler: Seğelik — Gaylk Saylık — Aylık 7T00 M10 — S00Kr. yoktur 3 NDE GÜNE ——0 Mare Nostrom Yazan: ÜÇ YILDIZ F aşist rejiminin en büyük hatâlarından biri de bu olmuştar. Akdenize Mare Nos- trom bizlm deniz diyorlardı. kakyadaki son nesil çocukla» zi bu malihulyanın ninnisile be- giklerinde sallanmışlar, ilk yür rüme tecrübelerini onun marş- larma ayak uydurarak yapmışı lardır. İlk mektepte ilk hecele- dikleri kelimeler İtalo Mio, be. nim İtalyamı ve Mare Nostrom olmuştur. ktalo Mio: Benim İtalyam! Elbotte senin İtalyan. — Made!l ki © güzel toprak senin dedele- rinin kanile yoğrulmuş, senin elinle süslenip şenlenmiştir. El- bette senin olacak. Gözü ola- nin gözü çıksın. Fakat Akdeniz neden yalmız senin denizin? Neden bu denizin sedef sahil- lerinde seninki gibi bacaların: dan “mesut bir duman — tüten yurtları, sürülmüş tarlaları olan bunca milletin onda hiçbir hak- kı yok da bütün haklar münha- mran senin? Onların karşıların- daki deniz ufkuna bir yabancı malına bakan dilenci göbi kor- kup üzülerek, utanıp küçülerek bakmalarını istemene sebep ne? Seninkinden Fanklı bir ruhu ve insanlığı olmuyan bu kadar mil- letibu kadar hiçe saymak niçin? Mare Nostrom: Başındakilerin sana zoraki bir şecaat Voronofu olarak sundukları bu Hâç seni ne kadar değiştirdi bilmiyorum, Bir şarkı, iki manzume ve üç arşın siyah bir gömlek bezinden ibaret bir gadanın bir insan ha- murundaki mayaya ne kadar tesir edebileceğini tayinden üci.- zim. Fakat bildiğim şu ki şef lerin bu şarkıyı senden ziyade Akdeniz kıyılarının — öteki ço- cuklarına — faydalı olmak için yupınışa benzerler. Onları senin malibulyandan daha az tehlike- K olmyan kardeşlik ve komşu vefası malihulyalarından uyan- dıran senin şarkının akisleri ol- muştur. Mare Nostrom: — Akdenizin yakın ve uzak sahillerinde onu dinliyenlerin dudaklarının nasıl mukatldes bir kinle kısıldığını, tırnaklarının kapalhı avuçların. dan ne miktar kan akıttığını görmeni isterdim. Çünkü bunun onlar için ne meviden bir terbis ye teşkil ettiğini, silâh ve vası- taca senden çok fakir Yunan çocuklarının Arnavutluk daj tını hangi mucize ile sana dar etliklerini ancek © zaman anlı: yabilirdin. Mare Nostrom: Bu şüzel ma- Hhulyanın bir büyük parçası üç gündenberi Akdenizin mavi kucağında gemi ankazları ve rüyalarının suyunu kana kana içmiş bir takım bedbaht genç çocuk cesetleri halinde yatıyor. Artık ne dünya, ne de kendi müttefiki İtalyayı hodgâmlıkla, fedakârlık yapmamış - olmakla itbama cesaret Güreş Antrenörü Yol Parasını Temin İçin Müsabaka Yapıyor Güreş federasyonu senelerden- | beri milli güreşçilerimizi çalıştır- | makta olan Pellinen'in biten mu. elesini yenilemeyimce antre- mör memleketine — dönebilmek için yol masraflarım temin etmek pehlivanlarla müsabakalar yapıyor ve bugün de Şeref stadında güreşecek. Antrenörün iyi bir hoca olup olmadığı üzerinde duracak de- | ğiliz. Bildiğimiz birşey varse gü- | reşçilerimiz — Pellinenin nezareti altında çalıştıkları seneler içinde | evvelce üzerinde bulunan Balkan şampiyonluğunu ler ve yine kazandılar. İyi veya kötü emek vermiş bir adamın memleketine dönecek yol parasını temin edebilmek için profesyönel güreş yapmıya mecbur kalmamı bir parça acıdır. Biz güreş federasyonumuzdan bu emektar adama karşı son bir vazile olarak yardım beklerdik. Bugünkü Maçlar Bugün Şeref ve Fenesbahçe statlarında İik maçlarına devam edilecek, Fenerbahçe stadında Galatasaray - Vefa, Fenerbah- çe * Pera, Şeref atadında da Be- siktaş - İstanbulspor, Beykoz - Topkapı, Kasımpaşa - Süleyma niye karşılaşacaklardır. Bölge İle Kaymakamlık Arasında İhtilâf Bölgede beden terbiyesi mü- kellefiyet işlerini tedvir etimek üzere kurulan mükelleliyet ser visi kazalardaki faaliyeti yakın- dan kontrol etmektedir. Evvelce spor teşkilâtında va- zife alamıyacağı hakkında veri- Ten bir karara rağmen Beyoğlu kazasında — yarbaşkanlığa — tayin edilen Ekrem Rüştünün yerine diğer birinin tayini kin bölge kaymakamlığına müteaddit mü- racaatlerde bulunenuşsa da yar- başkan çahşmıya devam etmek- tedir. Bölge mükelleliyet servisi Beyoğlu kazı | Ybaşkanlığı kaydını açık tutmaktadır. Piyasada: Lâstik tevziatı — İngiltereden ge Ten Tâstikler tevzi edilmektedir. Min- taka ticaret miüdürlüğü şimdiye ka- dar tevzlaf işile alâükadar ölmakta iken buadan böyle taksi olomobille- Finin VâStIK tevmiatın! cenaf cemiye- tine bırakmıştar. Taksi şoförleri ihtiyaçlarını esnaf cemiyetinden tedarik edeceklerdir.