Bugün Saat 7 de Sayıma Başlanacak y (Başı 1 incide) — yakın karakola müracaatla keyfiyeti bildirecek ve karakolca tescil edilme- sini istiyecektir. Böyle bir müracaat — vukuunda karakol derhal icap eden Cişi yapacaktır. İstanbul valisi ve be- lediye reisi Dr. Lütfi Kırdar bugün — İstanbul ve Beyoğlu mıntakalarında “yapılacak olan sayım isşini bizzat tef- — tiş edecektir. Anadolu yakasının tef- tişine de Vali muavini Hüdat Kara- taban memur edilmiştir. Muavin Hü- — #al Karataban bu sabah muayyen sa- atte vazifesine başlamak için dün sakşamdan Kadıköyüne geçmiştir. Sayrm memüurları gelmeden evvel Sayım için hazırlanmış bulunmak ' mühim işin erken neticelenmesine yardım edecektir. Bu itibarla doldu- Tulacak sayım cetveli için hazırlanan — izahnameyi aynen veriyoruz. Okuyu- — gularımız buna göre hazırlıklarını y yaparlarsa memurlara kolaylık olur “ yve sayım işi erken biter. öi Okuyucularımıza geçen sayımlar (hukkmda alıman neticeleri de veriyo- y Bu suretle her Üç sayım devre- #rindeki nüfus artışlarını bu akşam- itibaren mükayese edebilirsiniz. “Ankara radyosu da bugün saat sekiz — den on yediye kadar devamlı surette engin bir programla faaliyette bulu macaktır. — Yüur bugün kta o-|sm muayyen bir mesleği, san'ati ve- nüfus sayımı 1927 ve 1935 sene-| ya bir vazifesi varsa o meslek, san'at de de 1927 say da | veya v adı yazıl ır. $ Tescil Edilmiyen Olursa En Yakın Me " murlara Kaydedilmediğini Bildirmelidir. yır) cevabı yazılacaktır. Garp lisan- larile yazı yazmasmi bilenler için de (Evet) cevabı yazılacaktır. Sakatlık hakkındaki 7 nci cevabında: Topallık, sağırlık, dilsizlik, körlük, çolaklık, kanburluk ve emsali göze görünür sakatlıklar yazılacaktır. Kör, topal ve çolakların yalnız bir uzuvdan mı? yoksa ikisinden de mi malül oldukları tasrih edilecektir. (Bir gözü kör, bir kolu çolak gibi) Bu sakatlıkların birkaçı ayni kimse- de bulunursa her biri ayrı ayrı yazı- lacaktır. (Bir gözü kör ve bir ayağı fopal gibi). Din hakkındaki 10 uncu sualin ce- vabında: İslâm olanlar için mezhep zikredil- meksizin yalnız (İslâm), Museviler için (Musevi), hıristiyanlar için (Pro- testan, katolik, Ortodoks. Gregor- yen, ilâh..) i zikredil sualin Kıskane Bir Garson Metresini Yaraladı Dün sabah alaca karanlıkta Taksimde bir yaralama hâdisesi olmuş; bir genç, metresini ağır surette yaralamıştır. Taksimde oturan Azmi, beş ay kadar evvel bir mağazada ça- hşan Melfo isminde genç bir kız- la tanışmıştır. İki genç pek ça- buk anlaşmışlar ve Taksimde bir oda kiralıyarak beraber yaşamı- ya başlamışlardır. Son günlerde Melfoyu kıskan- mıya başlıyan Azminin kadınla arası açılmış, Melfo evden çıkıp gitmek istemiş, fakat Azmi bı- rakmamıştır. Dün sabah işine gitmek için hazırlanan Melfo evden çıkarken bir daha dönmiyeceğini söyle- miştir. Arkasından sokağa fırlıyan Azmi metresini çevirmek ve eve goturmek istemiş, fıknt Melfo süretile cevap verilecektir. (Hiristi- yan) veya (Ermeni) gibi mezhebi ve dini vazıhan ifade etmiyen cevaplar yazılmamalıdır. Küçük çocuklar için ailesinin tAbi olduğu din yazılacaktır. Meslek hakkındaki 12 inci sualin cevabında: Bu sualin cevabında esas her şah- sın o sırada tuttuğu iştir. Eğer şah- 6,563,879 u erkek, 7,084,391 i kadın olmak üzere tesbit edilen umum nü- üsumuz, 1935 senesi Ssayımmda da 7,936,770 erkek, ve 8,221,248 i ka- din olmak üzere 2,509,748 fazlasile V16,158,018) i bulmuştu. Bu fazlalığın 1,372,891 i erkek ve 36,856 sı kadın nüfus teşkil etmiş, Bayırm arasında geçen sekiz sene- bir zaman içinde erkekler yüzde 9 ve kadmlar ise yüzde 16,0 mik- ıda bir tezayüt nisbeti arzet- Büu tezayüdün yurdun muhtelif —mintakalarına isahet eden nisbet mik da şu neticeyi vermişti. Trak- yüzde 27,3, Karadeniz sahili 25,8, irmara ve Ege sahilleri»18,6, Ak- niz sahili 20,0, garbi Anadolu, 19,3, m ezt Anadolu 17,8, Şarki Anado- lü 38,0, cenubu şarkt Anadolu 29,1. selâ; (Devlet memuru, banka memu- ru, çiftçi makinist, bakkal, doktor, ilâh...) gibi. Muayyen bir iş tutmıyarak iratla- rı ile geçinen kimseler için (Müteka- it memur veya zabit, irat sahibi) ce- vabı yazılacaktır. Böyle olmayıp ta şahsm hiçbir meslek, meşgale veya vazifesi yoksa, sualin karşısma (Yok tur) cevabı yazılacaktır. Mektebe giden çocuklar (Talebe) diye yazılacak, mektebe gitmiyenler için (Yoktur) cevabı verilecektir. Devamlı olarak ziraatte çalışan kadmlar (Çiftçi) diye yazılacaktır. Meslek hakkındaki 13 tincü sualin cevabında: Bu sualin cevabınım şahsım yantığı iş ile alâkası yoktur. Meselâ, bir dok tor, bir fabrika doktoru olarak çalı- şabileceği gibi, bir çiftlik doktoru o- Bu göre ülen nüfus tezayüdünde, birinci- Higi 2,003,322 nüfusla Şarkt Anadolu 1935 nüfus feti iti- larak da Şi ir. Keza bir muha- sebeci, bir bankada muhasip olabile- ceği gibi bir matbaada veya sanayi müessesesinde de muhasip olabilir. ile vilâyetler arasında birincili- Bu maksat, bu kimselerin meslek veya san'atlarını hangi nevi 883,599 kişi ile İ ikinciliği 534,025 kişi ile de Ankara almış Burdur vilâyeti 95,809 kişi ile en kalmıştır. dahilinde yaptıklarını tesbit etmektir. Bu itibarla bir mes- leği, san'atı veya vazifesi bulunduğu- nu bildiren kimsenin meslek, san'at izahı — Sayım memurlarımım — vazifelerini aştırmak için de bazı izahat faydalı buluyoruz. Mühim suallerin cevaplarımı yazar- : dikkat edilecek noktalar: “Medeni hale ait 3 üncü sualin ceva- “A) Başından hiç nikâh geçmiyen n ve erkek için (Bekâr); b b) Hâlen karısı veya kocası olan tkek veya kadın için (Evli); €) Evlenmiş olup ta karısı veya ko t ölmüş olan ve bir daha evlenme- kadın ve için veya ismi, yukarılaki 12 inci sualin hizasına yazıldık! (1 tonra meselâ: Bir makinist için 13 üncü su- alin hizasına icabıma göre (un fabri- t . “Azminin saıbrı tükenmiş ve bıçağını çe- kerek metresini muhtelif yerle- rinden ağır surette yaralamıştır. Melfo hastahaneye kaldırılmıştır. Kaçmak istiyen Azmi yakalan- mıiştiır. z FN LAŞ Köylüye 1,050 Ton Buğday Dağıtıldı Bursa, 19 (A.A.) — Dün Bursa köyleri muhtarlarının — iştirakiyle Halkevi salonunda bir toplantı yapıl- mıştır. Vali Koraltanın riyaseti al- tmnda yapılan bu toplantıda ziraat ve ziraat bankası müdürleriyle diğer a- lâkalı Bu münasebetle köylümüzün ıirü durumu etrafında tetraflı tetkikler yapılmış ve bu sene daha fazla ekim Zengin Şehir Haberleri Dilenci Beraat Etti Yüzbir Yaşındaki Yaşlı Kız, 1631 Lirayı 90 Sen Sultanahmet Sulh Üçüncü Ceza |hâkimi dün mühim bir dilencilik |davasını tetkik etti. Bir jandar-| ma hâkimin önüne pejmürde kı- | yafetli bir kadın çıkardı. Küçük- çekmecenin Küçük köyünde do- ğan Servet adlı bu kadının dile- nirken yakalandığı iddia - edili- yordu. Hırkasının muhtelif yer- lerinde bir elli liralık, on beş ta- ne on İiralık, 57 tane 5 liralık, 276 kâğıt lira, 52 gümüş lira, 14 yarım liralık, 45 tane yirmi beş kuruşluk ile biraz ufaklık bulun- müuştur. Çıkan yaralar yekün iti- barile 1631 lira tutuyordu. Hâkim hüviyetini tesbit eder- ken adının Servet old ya- ede Biriktirmiş | —— Bay hâkim darılma amma.. |ben hadımım diyorum. Sen oğul, kız soruyorsun. Yüz yaşındaki bekâr adamımn anası, babası ol- maz ya... — Pek iyi, üzerinde çıkan bu paralar kimin? Benim, kimin olacak.. — Nereden kazandın? — Çamaşırcılık yapıyorum. — Sen zenginsin. — Ne zengini bay hâkim, 90 senedir çalışırım, 1000 lira art- tırdım. Şöyle bir hesaba vur, se- nede kaç kuruş kazanmışım.. Servet dinç görünüyordu. Tıb- bı Adli müessesesi de kendisini şının (0l e bastığını söyledi ve diğer suallere şu cevapları verdi: — Evli misin, bekâr mısın? — Bekârım, henüz dünya evi- ne girmedim; yani matmazelim. b ÇARYA — Evet niçin hayret ettiniz bay hâkim! Ben toprağa doğdu- ğum gibi döneceğim. Beni dün- yaya getirenlerin bir cinayet işle- diklerine inandığım için ben de bir cani olmak istemem. “— Sen filosofsun galiba? — Filosof ne demek? yalan mı söylüyorum, — Nerede oturuyorsun? — Kartaltepe, Arakiyeci so- Yani kakta 5 numaralı kendi evimde | oturuyorum. — Başka kimsen var mı? y etmiş, yaşlılık doğ- ma bir bunama devri başladığını tesbit etmişti. Cezai mesuliyeti yoktu. Binaenâleyh dilendiği sa- bit olsa bile mahküm edilemez- di. Paraları elinden alınmış ise de kendisine iade edilmesi lâziım geh'yoxdu Hâkim dosyayı tetkik sonra, jand, emir y verdi: — Oğlum bu kadın serbesttir. Bırak istediği yere gitsin... Jandarma asırdide ihtiyarı ko- ridorda bıraktı. Tatil zamanı baş. lnmmı. Servet kendi kendine: Ben şimdi nereye gidece- ğgim. Ne yol bilirim, ne iz, ne de beş param var... Ömrümde dilenmedim amma şimdi evime gitmek için dilene- | ceğim, diyordu. temini için de tedbirler alınmıştır. Bilhassa muhtaç köylüye tohumluk buğday dağıtılması yolunda ehemmi- yetle durulmuş ve bu hususta Ziraat Vekâleti nezdinde yapılan teşebbüs- lere müsbet cevaplar alındığı bildiril- miştir. Evvelce gönderilmiş olan L 050 ton buğdıym da bu konbinezon tekar- rür ettlrilmlqur Şimdiki halde mer- kezde mevcut olan 25 ton tohumluk buğdayın da seylâba uğramış olan Mustafa Kemal Paşa çiftçilerine da- gıtılmak üzere bulunduğu — öğrenil- miştir. Poliste: Otomobil Yaralamış — Şoför Ra- 1228 n otomobil Beşiktaşta tramvaydan in- mekte olan Mazhar isminde birine çarparak yaralamıştır. Çi — Ta Ş ş da oturan Aderyania dol- Mütehassıs Bir Apartman Hırsızı Tevkif Edildi Sultanahmet süulh birinci ceza hâ- kimi dün Musa Ebeş isminde bir genci tevkif etti. Bu genç hırsızlığın şeklini ihtisas haline sokmuştur. Mu- sa Ebeş eskiden apartıman kapıcısı imiş. Kapıcıların hâleti ruhiyesini iyi bildiği ve tetkik ettiği için kapı- cılıktan ayrıldıktan sonra eski mes- lektaşlarını soymıya karar vermiş ve birkaç senedenberi de hiç ele geç- | meden bu fena - yolda yürümnşmr Şimdiye kadar Tophane, Galata, Cihangir, Tepebaşı ve Şişli- de kırk, elli apartımanın odacı oda- Jarmı kırmak suretile Beyoğlu, , Mu Karısın: Kazaen Öldürmüş Taksimde Bülbül deresinde oturan Tahir Gül, geçenlerde karısı Pembe- yi tabanca ile öldürmüştü. Dün bi- rinci ağır ceza mahkemesinde duruş- masına başlandı. Suçlu kendisini şöyle müdafaa edi- yordu: — Ben karımı severdim, öldürmek aklımdan geçmezdi. Bir gün paçav- |ralar arasında iki tabanca buldum. Bunları eve getirdim, kuş kafesine *koydum Bunları muayene ediyor- dum, birisi bozuktu. İkincisinin için- de üç kurşun vardı. İkisini çıkardım. Uçüncüsü birdenbire ateş aldı. Karı- mı başından vurdu. Şi sa suçlarınm birçoklarını te'villi bir surette itiraf etmektedir. durduğu iki teneke suyu evin üst ka- tmma çıkarırken dört aylık çocuğunu zey- tinyağı, elektrik fabrikasında ilâh..) Bgibi içinde çalıştığı miülessesenin ma- hiyetini gösteren bir cevap y Dokuz Şoför Cezalandırıldı — Za- bıta dün de seyrüsefer nizamnamesi- tır., Keza tüccar veya tüccar kâtibi olduğunu söyliyen bir kimse için de bu sualin hizasına (Bakkallık, mani- (Dul); g) Evlenip te boşanmış ve tekrar nmemiş olan kadın ve erkek için Boşanmış); yazılacaktır. “Aralarında nikâh rabıtası olmak- azın bir arada yaşıyanlar evli yazıl- tır. hakkındaki 4 üncü ve 5 inci lerin cevabında: “Yenkharflerle matbu bir yazıyı o- iyabilenler için (Evet); okuyamı- lar için (Hayır) cevabı yazılacak- " Garp dillerinde okuma ” bilenler n de (Evet) yazılacaktır. mi harflerle yazı yazmasını bilen “için (Evet), bilmiyenler için (Ha- SAYIM üsabakamız BİTTİ artışını okuy yrımıza tahmin ettirmek için açtı- mız müsabaka dün akşam saat dide bitmiştir. Tam yedide mat- ıı.a gnımiş olan ıltıııcı Noter ne harekette 9 şo- förü cezalandırmıştır. Mi şahitlerin — çağırılması için tâlik edildi. 20 İlkteşrin 1940 PAZAR YIL: 1940 - AY: 10 - GÜN: 294 Belediyede: TAKVİM Çocukları Kurtarma Yurdu — Da- buğ nakledilmiş bulunan fakir çocukları kurtarma yurdunun Yeşil- köyde maarif tarafından satın alı- nan bir binaya nakledileceği haberi teeyyüt etmemiştir. ÇAAT TaTDU — 20 - ıo.m—/ Asker Ailelerine Yardım Lâyihası Projesi Hazırlandı Askere gidenlerin ailelerine yapı- lacak yardım hakkında belediye mu- hasebe işleri müdürü tarafından ha- zırlanan lâyihayı daimi encümen tet- kik etmektedir. Yarın İstanbul Vali- si ve Belediye Reisi Dr. Lütfi Kır- darın riyaseti altında yapılacak olan kaymakamlar toplantısında bu iş gö rüşülecek ve esaslı bir karara bağla nacaktır. İzmirde Karısını Öldüren Adam Ondört Seneye Nahküm Oldu İzmir, (Vatan) Karşıyakada Emniy l karısı ey kıskançlık yüzünden 22 yerinden ya- ralıyarak öldüren Yanyalı Ragıbın muhakemesi sona ermiş ve suçlu yir- mi sene ağır hapse mahküm edilmiş- tir. Fakat karısı Nazmiyenin vâkıradan evvel suçluyu tahrik mahiyetinde söz ler sarfetmiş olduğunu nazarı itiba- re alan mahkeme, cezanım üÜçte bi- rini indirerek Ragıbı on dört sene sekiz ay ağır hapis cezasına ve yedi yüz lira nakdi cezaya çarptırmıştır. HÜĞ 86 e Kartalda Pamuk Yetişiyor Kartalda bu sene tecrübe için birkaç zürraım ekmiş olduğu pa- muk tohumu pek iyi netice ver- miş ve toprakların birinci sınıf pamuk yetiştirmekte olduğu gö- rülmüştür. Gelecek sene için bir çok zürra pamuk ekmek ırzuıun- 'da Dlduklattdan 'i y tedarik etmek üzere müracaatte bulunmuşlardır. Bolunun Kadastrosu SİYAS CMA Bulgaristana “Seyyah,, Akın! Yazan: M. H. ZAL «Harp yüzünden turizm ha reketleri hep durdu» derler Sonra vakit vakit falan Vei? filân memlekete bir seyyah &' ni başladığı duyulur. 4 Bugünkü —harbin — kendin” mahsus bir lisanı var. Bu 1"'"; da «seyyah» gelmesi, asktf «akıncı» mânâsına geliyor. Biz kendi askeri tarihimizden zaten akıncı kelimesini hatırlâ” rız, Diyorlar ki şimdi de Bulgt” ristan akıncı uğrağı bir yer 0" muş. Bu rivayet doğru m' Gözümüzle görmedik. Flk" buna inanmak için sebeple vardır. Bulgaristan, epeyce zamat” danberi Almanya ile ltab'll'ın kuşüzümile semizletmiye tığı bir kuzu mevkiindedir. B“ı' garistanda bir taraftan haksif” lığa karşı isyan hissi, diğer ! vetli olduğu için kendisine uZ4” tılan yem hoşuna gitmiştir. B““' ıll'l seve seve miştir. lar vardır. doıtluk umarak kapılarını 88 ması nasıl köleliğe ve felâket' yol açmışsa Bulgaristanı da 29" ni akibet beklemektedir. Bulgarlar gün geçtikçe mef hur hayat sahası içinde eriy©!” lar. Kendi memleketlerind* mihver propagandasına bol $â” Piyasada: Lisans Müsaadeleri — Ticaret Ve- kâleti tarafından ihracma müsaade olunup lisansları verilen tiftik, yapa- ği ve kitre gibi bazı ihraç maddele- rimizin tüccarlar tarafından lisans- lar ellerinde olduğu halde ihraç edil- mediği anlaşılmıştır. Alâkadarlar, mevcut li- sans verildiği halde tüccarların bil- fiil ihracat yapıp yapmadıklarını tet- ha veriyorlar ve Almanya ile - İtalyanın kazanacağını akıllari” YaPıllyor na koymıya meylediyorlar z he Dobrucayı işgale ıtııklerı ıl' Bolu (Vatan) — Şehrimizin | han yalnız Alman.î talyan, M kadastrosunun — tahririn& devam | çaç askeri ataşelerini davet et edilmektedir. Kadastro heyeti| mişlerdir. Bugün Bulgar zirat' Bolunun iki seneden evvel ka-| nazıri Almanyada bir hüküm” dastr ta l ğını ü-| dar gibi kabul olunuyor. Almaf mid etmektedir. Şehirde beş bme maarif nazırı da Sofyada ayf' yakın gayrimenkulün yi görüyor. Bulgar 07 |tapu ve tasarruf kayıtlarının mua-| d da epeyce danbef! melesi tesbit edilmek üzeredir. Alman muallimler vardır. Seyyah akını rivayetleri yeni değildir. Vakit vakit çık mıştır. Bazan mübalâğalı ş!k'l lerde aksetmiştir, fakat her d& fasında —dumanın arkasındü biraz olsun ateş bulunduğun” farzetmek caizdir. Bütün bunlara rağmen bi Bulgaristanı büsbütün kıy'b*’]' müuş saymıyoruz. Son dakikad? Bulgarların aklı başına gelme* imkân haricinde sayılamaz. Bul- garistand mütarekedenbet' kik etmekte ve hangi müs- teniden ihracattan imtina ettiklerini araştırmaktadırlar. Nüfus'sayımı işinde kayıtsız durmak, hükümetin tayin ede- sayım memurlarına ihmal ile doymak bilmez bir iştiha ve ih” tirasla akıl, ihtiyat ve ,ınklı aşkı çırpışmıktıdır. Muvakka! bir semiz lokma elde edeceğilf ümidile istiklâl gibi bir bedt ödemenin ağırlığını takdir ede” bilen aklı başında Bulgarlar vardır. Bulgar köylü ekıerı&'”“' başka bir devletin aleti diye bif tecavüz harbine sürüklenmeyi katiyen istemiyor. Son dakikada aklın ve man” u&ın hâkyım olmumı ve Bulga” izel mi” saline uyarak kapılarını akınci” lın kapamalarını bulgar kom” kendi faatleti Her ne olursa olsun bunları kimseye ceğime söz Bu mişti. Ben de her ne pahasıma olursa olsun ona süküt ede- söylemememi rica et- PORTAKAL var. pera ile alâkası varmış. John dikkatle dinledikten sonra: Evans öfke ile söze karıştı: bu... John tekrar Helene sordu: — Mecbur oldum. Benim Valpas anlamıya başladım, dedi. — Peki, Valpasın sırrmı saklamıya söz verdiğiniz hal- de nasıl oldu da Evans'a bunları anlattınız. miş. Konuştuğumu görmlüş. Fena halde bu cinayetleri yapanları bulmak ta lâzımdı. Benim faydalı olabileceğimi söyledi. On numaralı apartımanı iyice araş- ftırmamı tenbih etti. Beni ara sıra Mayi Portakal barına p ve ©- YAZAN Willam J. MAKIN ÇEVİREN Rezzan AE. YALMAN faturacılık, komisyonculuk, ilâh..) gi Ahone uc"u RUMİ : 1856 — 1 inciteşrin: * Maarif Müdürü Tevfik Kut demiş- yanlış sağlık vermek medent bi ne nevi ticaret yapıyorsa o ticare- ; K HİCRİ: 1859 — Ramazan : 18 nti bir kusur ve suç olduğu gibi tin ismi yazılacaktır. Türkiye dahilinde: VARİT VASATI EZANI | | ” ** k sayım kanununun da - şiddetle Meslek hakkındaki 14 üncü sualin | genelik Gaylık Saylık — Aylıl FB — İdarenin böyle bir tasavvuru| | tecziye ettiği bir harekettir. GÜNEŞ : 6,16 12.52 vardır, fakat bina işi henüz halledil- Bu sayımı da gibi Mesleğinin ziraat, sanayi veya ti-| 1400 MA Vi G00 AD Bürüğ | oe 4 11.50 6.3ö | | miş değildir ki, nakil keyfiyeti mev-| | yüz akr ile âzami doğrulukla caret olduğunu söyliyen şahıslara o| Hariç memleketler: İKİNDİ : 15.01 9.37 | | zuu bahsolsun. Bu mektebin alacağı| | başarmak hem bir — vazife ve meslekte ne sıfatla sorula- AKŞAM: 17.24 12.00 | | müstakbel şekil ancak bina sahibi hem de Milli bir şeref b caktır. (Patron mu, mal sahibi mı, | Senellik Öaylk 3 eZ | Pyamat : 18600 DTAr İNL. Yarse, araamak mutâbakat hâsıl BAŞVEKÂLET işçi mi, usta ekalfa» mı. mühendis| 2700 1410 800 Kr. yoktur| | İMSÂK : 437 11,12 İstatistik Umum Müdürlüğü mi, memur mu) bunlardan hangisi olduktan sonra düşünülecek mesele- ise o cevap olarak yazılacaktır. dir.> yluçar V ı vent Gardende öldürülen üç adamın katillerini bulmaktır. Yılanı Yukarı Getirdiler sörmernin nn M A — — Bir elime geçirsem işleri bitmiştir. Bin şahit ve — isbatım — Buna şüphem yok, fakat mühim bir şey unutuyorsu- — Ne unutuyormuşum bakalım ? — Bu cinayetler ne sebepten dolayı yapılmış? — Kabul.. Sebebi malüm değil. Fakat yapanları yakalar- sak sebebini onlardan sorarız. namına dileriz. Yoksa gördüğü” müz manzara karşısında bizifi kendi bakımımızdan en fena ih” timali hesaba koymamız ve onü göre tedbir almış bulunmam!? pek tabiidir. — Anlıyorsanız aşkolsun size. Çünkü benim portakal içim bulandı. Daha da blr,oylnlumıdm.mdıuruhuıdılıvmmı' Fü... Asansör tekrar aşağıya inmişti. Polisler yılanın ezilmiş vücudünü yukarı getirdiler. Aşağıda iyice bir araştırma yapmışlardı. Evans genç kıza dönerek dedi ki: —Bıçmmlbhvokmhllhovebdllmrdl.mıhden bize çok faydalı bir aksiliğe maruz kılııydmıı çok yazık olurdu. Keşki bu- raya bir saat evvel gelmiş olsaydık. Bütün çeteyi bir ara- da yakalardık. Hem de siz o korkuları çekmezdiniz. John bir sigara yaktı. Helenin bütün bu işlerle ne şe- e tanıştığımı öğren- Bütün e 36 — cağımı düşünerek ürktüm ve pişman oldum, Sonra, son- kak, fal 'ar. Esrar bu mi bak bana ıııl bu sebep mühim görünüyor... Ve bunu öğrenme- yi çok istiyorum. Bunda alâkam da var. Evans'ın kafası kızmıştı: — Yine söylemek istemediğin bir plân var galiba... — Tamam, Evans, iyi bildiniz. Helen'e ve bana kurul- muş olan bu tuzağın yine portakal sandıkları ile alâkası ? Do Evans, Ne deyiniz. ip B sayjm zarfları sayılmış ve bir tutularak memura teslim e- niştir. Sayım zarfları büyük flar içine konularak Noter ta- n mühürlenmiştir. Büyük ar kasaya konulmuş ve anah- ırı noterliğe teslim edilmiştir. Ya- saat on dörtte noter huzurile flar açılacaktır. Sayım tahmi- © isabet gösterenleri salı günü emizde ilân edeceğiz. di. Hattâ bir gün, ti. İşte o Evans idi. Siz şüphelenmiş Elimden geldiği kadar polise yardım — Teşekkür ederim, Mls_ Helen... lundunuz. kıoıp ta apartımana geldiğiniz akşam birisi telefon etmiş- Bu sözleri Evans ıöylüyordıı. John da söze karıştı: — Ben de size teşekkür ederim, Helen. Herhalde üzeri- nize aldığınız iş kolay değildi. İyi hareket ettiniz ve işl ba- sizin kilde alâk tiniz. Unuttunuz mu? ettim işte... Büyük yardımda bu- like sonra içi rahat etmiş- ti. Polisin daha evvel yettın»ıhıo gelince buna hiç taraftar değildi. Sevdiği kız için karanlıkta Kobra ydanile çarpış- mıştı. Bu heyecanı hayatında hiçbir şeye değişmezdi. Teh- — Allah Allah, portakal için bu kadar adam j Her Gün Bir FIKRA d Fare Neden Olur ? Pek e€ski doktorlardan Hekim Sâ” bit Efendi pek o kadar temizliğ? dikkat etmez lâkayıt ve lâtbali bi Zatmış, Bir gün birkaç Mmeslektaşı € İ fenni mü? Ne ise, bey — Ne Ben bu gece bütün bu katil çetesini yakalıyacağım. John endişeli bir tavırla sordu: edip vakit kay $ — Ne ? Nasıl — Artık orası benim işim, azizim... Sonra etrafta duran polislere sordu: mu? Heleu'ln elini avucu içinde tutarak polis müfettişinden sordu: sımsıkı — Peki bütün çeteyi yakalayıp ta, ne olacaktı? — Ne mi olacaktı? Yakalıyacaktık işte, nesi var mı? şardınız. — Var ya.. Esrarı yine öğrenmiş olmıyacaktınız. — Evvelâ çok hı gitti. ve iz haya- — Hangi esrarı? tıma biraz heyecan karıştırıyordu. Fakat sonra — Por Bu karışık ve cinayet kurt —— Allah bolâ bir şey yok. verdi: versin. Benim işim Co- ? Bir şeyler — Hayır, aşağıda yainız ve yalnız portakal var, / Başka Evans iğrenmiş bir tavırla: — Bıktım, usandım, bu portakal işinden Diyerek Holen ve sohn'u selâmladı. Adamlarma da emir —Mmhnupwwmw burada beklesin. Ötekiler gitsin. B sözlerden sonra oradan uzaklaştı. (Arkası var) iera w rasında söz, farenin pislikten Mi yoksa sair hayvanat gibi doğum neticesinde mi husule geldiği bah” sine intikal eder. Hazırlardan çoğu farenin p?* likten hâsıl olduğu kanaatini mü- dafaa eder, bir kısmı da bu iddiâ- nn delilini isterler. Bir zat bunun aksini iddia et mekler beraber Sabit Efendiyi irâ? ederek: — Eğer fare pis'ikten husult geleydi günde Efendinin koynun” da, koltuğunda beş on fare peyi” olurdu. Demiştir, raftan büyümek ihtirasları kuY” onu da takımile yemiye hazif — nir v| | d — AM ÜÜ — SYA AA el vi ge v 15 üne aĞi üeü DA el ea D vv ni -- —. - Z2 Fasmrrasar zz x K --