10 Ekim 1940 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 3

v b H Ze Akber Ş;h Dünyanın En Zengin | Bir Adamıydı. Fakat En Fakir | benbulda iamaya — binen İk geçen senedenberi yüzde Tebaasından Daha Fakirdi, on ei dereeeninde arteiştir. No , he & Akbar Şahın şatranç günü idi. | çare bulamamışlardı. — Şah niha: Hüdün :.::.t—ma::”mm' 'ı'.':ı";: _;:ıı..,...ı... büyük meydan, yet dervişiere haşvurmağa karar | teriyor. Her gün İstanbulda tram- v ub'konmıı bir şatranç tahta- verdi. Dalma ibadetle vakit ge- vaya binenlerin — vasati yekünu hazırlanmıştı. Bütün Hin. Tf"" emri altında tutan büyük imdarının, Babir sahın Haa SN torununun başka türlü CİHANGİR NURİCİHAN Z Tarihin En Büyük Aşk Romanı YAZAN: NİLL KU!S VATAN- | Tramvay Yolcuları | "Yenldenoz012Arttı. İlediham0/025Fazla | | laştı. Hiçbir Hat Tatil Edilmiyecek giren adamlardı. Belki de şefaat / iki yüz elli binden fazladı bulmasına vasıta olurlar, bilme- diği bir günahını affettirirlerdi. Güzel kızlarla, her türlü zevk Buna karş: İstanbul tramvay « tabalarından yüzde ond. bir kısmu bir taraftan çel i ..:d“'"mı'—w kimse bekliye- jmkânlarile dolu sarayını bıraktı. | dajlerin yokluğu — yüzünden — ve h ünyadan el çekmiş bir adamın | bir taraftan da bezı — arabaların ..:'Mşın atlıları Racastandan | kıyafetile dervişten — dervişe do- | ihtiyala ayrılması zeruretile işten Asil süvarilerdi. kaleler al- laşmağa başladı. Nihayet — Agra | çıkarılmışlır. B İay'abalardı, filler Şlta takıraı ısı:ııflh;v(udı bir kr:':!e derviş Nınud,ıı. İstanbul tramvaylar ezenmiş develerdi. Piya: im Kıstı ile karşılaştı. rında İzdiham geçen seneden z ;:İ'j, Kâbilin — anizadeleriydi. | — Bu dervişin - erdiğini Şüzderyimi böş fetle elemmta | R'_.L""“"; 17 p? Tet Yaziri iki iki Fil semsil edi | söylüyardı Otamobil için — Metik ne ise| / O yi ef oli Alman s Kada. Bu fillerin gırtına araziler | duğı halda yramvay tekerleği icin bandaj ©-| aslaya uğr k'wrîi ve ıqng li Mürmik edilmiş hükümdarların | Nefsini dünyanın gur, Tramvay idayesi bu ihtiyses | ÖTLEL - Bivon işgal 1915 evherli tahılan — yörleştiril- | yaslarından yükseltmesi sayesin- | karşılamak için her tarafa başvur arında olmuş ve harbin f Akber, Anb ndi bi UAT T dökmek — istemiyordu. akıbetinin — bir etti. Anber kanlı bir harbin yerini - Racanın terahındaki atlir " Biyadeler, el Mette, parlaklıkta Şahın takı- Tmdan geri kalmıyordu. Y —T!'; Binlerce halk, bu meraklı oyu: hi Har ç) ttalıkta dolaşıyor. Me €e göre oyunun .- A vermemişti. Harbe dü. Türk şahi Jüzüme tranç Heticeşinde belli olmasını peki de. İhe bu oynanan şatranç oyu- filler ve kaleler haneden haneye sürüyor, esir leri bir kenara çekiyorlar. sonuna kadar sürmüştü. Rumanya asırlarca Türk idare- »i altında kalan bir memlekettir. e * (Rumanyanın birinci Karolun ida- velesi için de uğramlıyor. | Düşü- |/ A0 e n e nülen son tedbir şudur; Üsküdar indeki ü tarafı amvayları balast üzerine y soara başlar a bedenin. f..".’.."?..“;:,’i'î.'."' ,_:“ü,"dl'*.".,xj Bu muahededen sonra da Ru: rek Ünsküdar raylarını kıtmen le- MANE iüm Mğnmile Omüstakil R . 'e 4 tanbula geçirmek... Bu mesele | güfuzları burada da bir düziye esaslı bir surette tetkik ediliyor. — çarpişıyordu. Bismark iş başında Tramvay idaresinin malzeme iken yakın şarka Rusya ile Avus- müşkülât yüzünden bazı h'.ı."*ıurş'ıvn ait bir dava gözile ba- kıyordu. İkinci Vilk d tatil yolunda bir kararı yoktur. | HYordu. ikinci Vilhelm idareyi aramalısın. Hiçbir kul diğer bir| Yük, bütün hatlara müsavi .u..ı-wğ:":j, ;(':;- "ş);ı_l:::..';o:;e (, ü kul için şefaat edemez. Allahın |/ ,, , XLsim sülleieii Kai laa inki i ibinde kep- | ” Ga hd » şaf etti ve Rumanyaya bu zinci- b gaadi aa bn d f |. Tünel kayışını değiştirmek de rin ilk halkası gözile bakılmağa  bir mesele teşkil etmektedir. | başlancı. demem. Allah sana bir evlât ve- | Ş CPCL rirşe onun karşısında mefsini kü- | Mevcut malzeme ile Tünelin da- ,,,.E:"“"” harbin ilk muştur, fakat şimdiye kadar ne- | tice alamamıştır. Aşınan rayların değişmesi me- de ebedi ferah ve süküna ve ebe- di gençliğe kavuşmuş bir adam- dk Garibi şu ki geyh Salim, Ak- bar Şahın sarayından görülebile- cek kadar yakında bir köyde ya- gweordu. Şeyh dedi ki: — Ey büyük Şah, aradığını uzak dağlarda, — memleketlerde bulacağını sandın. Niçin bulun- duğun yerde aramadın? —— Ne demek istiyorsun? — Şunu demek — istiyorum ki derdinin çaresini kendi içinde zamanla- & Şöltmek için ne yaparsın? ha döri ax işlemmeni samaln edilmle | HAĞ Kamanyayı ele getinmek Akbay Sah nihayet rakibini| — Ne mi yaparım? Ağradan | bulunuyor. İlerisi için kayış teda- Jetleri bir müddet politika saha KüDeza düşürdü, oyunu ve isler İtenin geyhin ve ceddin Msinüd- |yikine esaslı bir şekilde uğrasık. sında çarpıştılar. Rumunyada he kaleyi din, Kistinin kebrine kadar yaya | y ea Mi terafin adamlanı vetdi. Piye- kazandı. Parlak talihi bu defa da yör olarak gider ve orada Allaha dua | öu'bir gün Ve MEREE İA YUz''ÜN Tramvay idaresi bugünkü şart- Binini. Ne tutea altın oluyardu. | ve sükrederim. ü t gidi : K Ş ı | gerine müssit gidiyordu. —Niha- :î“n ilsenlare bükmü geçiyor- | Bu kabir yüzlerce kilemetre İ -luşı:; elden geleni yaptığına | Ve İbilgf galebe çaldı. Fakat Ru- d, Ağdından çıkan her emir uzakta bir yerdi. göre ihamın bugünlük halli | men ordusu, Makenzenin istilâ “hal yerine geliyordu. garesi, kısa mesafelere — gidecek | ordusuna hemen hiç dayanmadı. 'Üyük babası Babir Şah Se- ( o i: Berkandi aldıktan — sonra yürü- Tö. Hindisten; istila — etmişti. Sm gerp Türkleri İstanbulu alır- Hark Türkleri de Hindistan- 1 bir Türk idaresi kurmı T F : babasının, babasının bi yeni yeni memleketler Dehdebesine, saltanatı- et ve kudretine hudut fğğ’ $ rlar «Allahın ondan talihli Yokla diyorlardı. Fakat Akbar Şah kendi kenr "'.' hiç de öyle görmüyardu. Bü- f£ İN halde evladi.. olmamıştı. .__"ı—ııweı;a mg.ıhu'ı...;ı...ı “:â-[ Socuklarının e| Tanta ölüyordu. v di kendine dedi ki: Üt Dünyanın bütün şerveti be- » Fakat ne hükmü var? Te- :':m- en fakirinden daha faki- Sünkü evlâdım olmuyor. wvukları - dil döküyorlar, Veriyorlardı: — Herşey senin, her dileğine K standı öhret aldı. m&" sabret, beklenı. di- | Bütür günya bir defa daba gör. |Macarlar, Lehler, Türkler, Erme: Fakat ŞA dü ki Türkler her istedikleri îui İniler, Saksonlar, Alzaslılar, Ya- îu.—: artık hiçbir söz Şehin | bağ, bahçeye çeviren insanler- hudiler, Çingeneler, —Ukraynalı- | girmiyordu. Her taraf- | dır. Jar bu sahada zaman zaman bi X Sağınlan hek Yeniden Süt Damlası Merkezleri Açılacak Sağtarı G Akbar Şahın kendisi de| yüteceksin, sen terbiye edecek- rpsnda — sera SiTa edir divan duruyordu. | kederi vardı. 28 yaşında el- oldukları halde sütleri ço- a AŞi gelmiyen fakir ailele- | -h gülümsiyerek şu müjdeyi kası ların yürümeğe alışma- Bizim de bir kolordumurzun işti- sıdır. Biraz bedeni harekete hepi- TAk, eHtiği bu hareket pek kisa mizin ihtiyacımız var, Uzak yer *Yeü: İ yöleanlkara bamlere belkesl K aat Tei NYN e h lTokmalara kavuştu. Avusturya ni'dlarak onları yollarda beklet: ve Macaristandah aldığı arari sa- miyelim. yesinde Karpatlara ve Transil- vanya Alplarına hâkim oldu. Baş- RAŞİT RIZA TİYATROSU HALİDE PİŞKİN BERANER bktaki resmimizde — görülen bu dağların Alman istilâsına karşı 10 B. Teşrin Perşembe günü akşamı KADIKÖY SÜREYYA'da — Bir değil, üç evlâdin ola- — Ben de ilk evlâdımı. sar #manet edeceğim. Onu sen şin. — Kobul ediyorum. İlk evlâ- dinin adı, benim gibi - (Selim) lacak. | bir sed olabileceği söyleniyordu. Fakat Almanlar Viyana konfe- ransında bu seddi yıkarak büyük Rumanyayı dağıttılar, Geri kalan |olacal Bir müddet sonra Şahın göz- delerinden Meryemlzzaman ge- . * « Yatakiı Vağonlar Kontrolörü be kaldı. Şah kadını derhal şey- K a evv lııgıı y?n:nıs:ondevdı. Akbarın ilk Vodvil (3) perde | hâkim olduğu bir Nazi evlâdı orade doğdu. Adını Sa- hükümeti vasıtasile siyaset bakı- yhin kızı da az uştu. — Sali-| | limi koydular. Şe: zaman evvel doğurm! min sütnesi oldu. n Akbar Şah, o kadar sevinmişti ki Agradaki payitahtını terketme- 10 İlkteşrin 1940 PERŞEMBE YIL: 1840 - AY: 104 GÖN 284 RUMİ : 18586 — EYLÜL ; 21 lar. Rumenler eski -Romalıların ahfadı olduklarını iddia ederler. Konuştukları lisanın eski lâtince- ye yakınlığı italyancadan fazla- dır. Fakat Rumenlerin aslı ne olursa olsun, tarihte ecnebi isti- Iâlarına karşı hiç mukavemet edemiyen bir unsur diye görün- müşlerdir. Sıntyalılar, “Daçyalı- lar, Trakyalılar, Yananlılar, Got- İlar, Hunlar, — Bulgarlar, İslavlar, ÜTatarlar, Peçenekler, Komanlar, işe ve şeyhin bulunduğu Sikri kö- yü civarında yeni bir payitaht kurmağa karar verdi. Agrada bü- yük bir nehir vardı. Sikride su yoktu. Fakat bir Türk bir ma- HİCRİ: 1880 — Ramazan : & kuruldu. hem de gül vaktimi mümkün olduğu kadar fay- küşet resimleri Cümhu- Bayramında yapılacaktır. Ka Maartt Vekili Antalyada Ankara, 9 (AA.) — Müarif | Hasan Ali Yücel dün şeh: İmiştir. yerde sabunlanıp yıkanırlar. — Bonra (da çök mcak su ile dolu birkaç kişi- 1 — Gezetemisin lami - Pay 2 — | !lx bir havusa girerler. Havusun su- A yu günde bir veya iki defa değiştiği Büyük bir devlet 3 — Uzak nidası -| yir buraya temizlenmiş Glafak gir- Adadâ oturan - 'Tersi asmaktan e- İmek şarttır. Havuza birkaç kişi mis 4 — Fakat - Başma p Sanuna * İ birdem girebilir. Bu hamamda kadın | koyun sizin oleun - Trenin yolu 5 &rkek beraber yıkanıyorlardı. Birim İ'Tersi bir körter imidir - Bir renk | Yalrcz bir cinsiyete mehsus hamam- Tarda bile kullanıları peşternalı bura> 6 — Bir nevi içki » Büyük bıçak 7 — Ydt v Tukngiteri ea 6 — Dir | O Te KömüÜm, ve. de a sin e AA aT Fi ereğça teri H T Haa SAŞenâüTmni Kçte'hiş K PSa D (benzemiyen bir Mdeti. ş Timize dalı bir şekilde kullanmıya çalıştım. Bir Yokuntada tanıştığım Koreli bir. gocuk bana bazan klâvuzluk ediyor. du. Daha Taft vapurunda iken Ja- ponca beylik kelimeleri bir tarafa ya- zıp öğrenmiye başladığım için pek li- san güçlüğü çekmiyordum. Zaten İn- Bilizce Bilenlere Japonyada sık sık Tastgelinir. 'Tokyodaki Türk #İçiİsİ ve ailesi ba- na karşı lütufkâr davrundılar, misa- firperyerlik gösterdiler. Siraai geh mediği için kendilerine Japonyaya Kadar ne gekilde Seyahat ettiğimden bahsedemedim. Tokyoya geldiğimde İlk iştm NYK vapur. kumpanyasıma uğrayın — bilet almak olmuştu. Biletim Şanghaydan |Portsakte kadar Kdi. Çinde de birkaç harfin okunuşu © — Tersi asmaktan İhafta kalmak istadiğim için vapuru- emir - Petrol bulunan *« *| Fokyoda beş Bün Kaldım. Ba god b y N beklemeyi müne |tan emir 10 — İtalyan'arın çevirdik- | Milyondan fazla - “mafa bir büyük , — Çördüm, eJaponyadan Şanghaya leri şilebimiz 11 — Aptal - Hayvan | şebri böyle kısa bir Samıanda hakkile 'nasıl olma giderim> diyordum. Bu iş lara takılır. gezmek tabil mümkün dağildir. Ben 'umduğum kadar kolay olmadı. | mından ele geçirdiler. Bugün de| açıktan açığa işgal altına alıyor- ribirine karışmnış ve tam bir çorba | MİHRİ'NİN DEVRİÂLEMİ Yazan: MİHRİ BELLİ Tokyo Sefirimiz Bana Çok Nezaket Gösterdi İstiklâlinden Şimdilik Mahrüm Kalan Bir Memleket Romanyanın 1881 den ev- vel müstakil olduğu devir- ler, muvakkat fasılalardan ibarettir husula getirmiştir. Bunların dere- ce derece imtizacından hasıl olan kütleler bütün Rumen dilini ko- puşmakta ve Ruümen — milletini teşkil etmektedir. (Kara Prena) diye olan Rudolfun idaresi altında Ulahlar 1290 sanasindi aklar marak Türk ve Macar idereşin. den muvakkat bir istiklâl kazan- mışlar, fakat az sonra eski vazi- tanınmış yet avdet etmiştir. 1600 senesin- © de de Rumenler pek muvakkat bir irtiklâl kazanmışlardır. Niha- yet 1861 senesinde Avrupa dev- letlerinin himayesi altında yanı le- tiklâl kazanmışlardır. Son senelerde Rumanya, Al- man nüfuzuna karşı gizli bir harp halinde idi. Almanya, Rumanya- ya sahip olmağı hem patrol, hem de buğday bakımından aklına |yatırmıştı. Hitler, Tunaya Alman İnehri diyordu. Halbuki Tunanın 450 kilometre uzunluğunda bir |kamı —Alman arazisinden geçi- yordu. Rumanya hükümeti — harpten sonra çiftçi çocuklarını hükümet mekteplerinde bedava olarak okutmak yolunu tuttu, Bunların hepsi mürteci, müfrit milliyet- peryer ve Yahudi olarak yetişti. Fransız - Tiyatrosunda KOMEDİ KISMI BU AKŞAM Baat 2040 da YALI UŞAĞI Japonyadan Şanghaya giden vapur Jarm hepsinde ve her üç mevkide de yerlerin önceden tutulduğunu öğren: dim. Ancak bir ay sonrası için yer ka patmak mümkündü. Çinde herp başlı yalberi Japonya ile Çin arasında Bidip gelme çok fazlalaşmış. Bu ka-| | | dar seyyahin ihtiyacını — karşılıya- csk kadar vapur işletmiye imkân yok imiş. Ben <biran evvel Çine nasıl gitsem> diye düşünürken Koreli ar. kadaşun: — Nagasekiye git dedi. Vapurla- rın çoğunun kalktığı llman orasıdır. Bu yer kapanların arasında hastala- nant ve yahut gitmeklen vazgeçeni olur. Ben de ocların birinin yerini a> larsın. Bundan başka yapacak bir şay yak MÖ O akşam seri Japon — trerlerile Tokyodan 36 sant mesafede bulunan ve Japonyanım ea cetup Hlmanı alan Nagasakiye yollandım. Demir muhafız teşkilâtı halinde | “ ŞEHİR TİYATROSU TEMSİLLERİ Dünyanın ea büyük iki yıldızı CHARLES BOYER ve İRENE DUNNE Dünyanın en büyük Aşk Süper Filminde Büyük Aşk (FRANSIZCA SÖZLÜ Bu filmde CHARLES BÖYER kendi konuşmaktadır. 15 Birinciteşrin Salı akşamı SUMER Sinemasında #ÇEELEK Çiviler Kazık Olmuş Yazan: B. FELEK &tife olsun diye bir ar kadaş gu madeni nükte- yi yaptı — Ayel, çiviler kazık olmuş. | Ben de toplu iğne' biriktiriyo- rum — Neden? — Semirtip çivi yapacı | — Şeka bertaraf çivi fiyat! | daha ilk sıçrayışta en sert ted- | birler ahnmasına, — satıcıların mahkemeye verilmesine ve fi yat murakiplerinin bu husustaki '«n ciddi takiplerine rağmen ka: zık denecek hala gelmiş bulu- nuyor. İddia edildiğine göre bu pek pahalı satılan çiyiler mem- lekete ucuz fiyatlarla - girmiş geylerdir. Şu halde bu kadar pabalı satılışı apaçık - bir ihti- kârdır, Lâkin neyliyeyim ki: bu ib- tikârın önüne geçememekteyiz. Çünkü —iş geri kalmasın diye müşteri de muhtekirle iş ortak- hğı yapıyor. 8S0, 100, 120 ku- ruşa çivi alıyor. Böylece ikisi- min birleşmesinden — bu ihtikâr Almanyanın ileri kolları sıfatile | galışmıya — ve Rümen - istiklâlini yıkmıya çalıştılar, 1938 sonlarında ikine bunlara karşı şidde: kalkıştı. Demir muhafızların sev- gili lideri Zelea Codreanu ve di ğer on üç ileri gelen başlar tev- kif edildi ve kaçmıya — teşebbüs ettikleri iddiasile derhal vuruldu. Fakat bu muvakkat şiddet pa- | ya etmedi. Almanlar, hele harp- Ten; sömaü, Bumanyayı ae ada YÜ Nn . istilâya başlar Rumanyanın |— Pek zaruri bir madde olma- ana rağmen çivi bir gıda mad- desi değildir ve halkın — sihhat ve hayatile alâkadar sayılamaz. Lâkin ihtikâr — şimdi peynir gibi birinci derecede bir gıda gaddesine, hem de fakir taba Kanın — istihlâk ettiği bir gıda | maddesine sarkıntılık etmekta. dir. Beyaz peynire 45 kuruş fi- yat konunca derhal peynirler piyasadan çekildi. Gazetemizin — mevsuk — iştih- barlarına göre bugün satışa has- redilmek üzere tüccar elinde 150 bin teneke peynir vardır. Bunları buzhanelerde saklıyor, piyasaya çıkarmıyorlar. — Fiyat murakabe komisyonunun elin- de bu adapıları peynirlerini nüfusu Almanyanın altıda biri ğu halde Rumanya, bulhııi Almenyadan fazla buğday yetiş- tirir. Hele petrol istihsali, ler hariç, bütün - Avr tihsalin — yekünundan Halbuki bunun dörtte üçür na idare yüzünden israfa uğrı dığı ve sıkı bir Alman idaresile istihsalin pek çok yükseleceği de söylenir. Bütün Rumanyada kö- mür, demir, kalay, tutya, bakır, | ntimon, altın, | gümüş, toz grafit, ve boksit var- | ACIKLI ÖLÜM Avukat merkum Hüsnü Selim'in zevceni, Ticaret eti hususi ka- İlem mümeyyizi Nuri Hüsnü Arlaseı — yasaya arza icbar ed zin, Manifstura tüccarları Birliği U-| şalâhiyet yok. mumi kâLIbİ Fevzi Gezerin açi Nasibe | — Esaşen ihtikârla mücadele cİ- Gezer'in valdeleri, avukst Abdürrah- | kazımız çok zayıltır. Umumi man Âdil ve Telefon Şirketi Memur-| Ç, Çdi kanunların — telkkkileri Jarından Cenap Darviş Erenin Kıf| çicaretin serbestisi esasına müsç Kardeşleri (YEGÂNE HÜSNÜ E- 5 T REN) Hzün zamandanberi müptelâ "':':'dı;' alelâde zamanlara y olduğu hastalıktan — kurtulamıyarak vi n r İhtikâr fevkalâde zamanların n Ğ hayata gözlerini Kapanlıştır. Censse | ( CLdlade — hastalıklarındandı:. #i bugün saat 14 de Şişli Bomonti Tramvay istasyonunda — Samaayolu sakağında 30 No, u hanesinden kal- dırılarak Teşvikiye camlinde namazı Kılındıktan sonra asri mezarlığa def- nalunacaktır. da fevkalâde tedbir Her gün falan rin acaba neticeleri nedir? Halkın gıdasını tazyik ettiği için başkalarına ibret olacak şe- kilde cezalanmış — kim vardır? Tepebaşı Tiyotrosunda bilmiyoruz. Dğâ rîx'âğrı Balkanlarda, meselâ — Yuna- saat 20,20 da nistanda — resmi — fiyattan fa: ÖTELLO satış yaptığı anlaşılar bir baks kala 1200 lira ceza kesmişler, sermayesi kâfi gelmemiş. dük- künını satmış, mütebakisi için de hapse atmışlardır. Bugünkü kar nunl mevzuat bu gibi şiddetli gyaları ihtiva atmemektedir. Eğer ihtiklrla cidden mücade- le niyetinde isak ilk yapacağı- mız şey bu mevzuatı caza ve tatbikat bakımından fevkalâde ahvalin icaplarına göre tadil etmek olmalıdı Yoksa çiviler kazık, Pireler deve; Habbeler kubbı SARA Y Sinemasının Her seansında salonunu baştazbaşa dolduran ve fevkalâde bir rağbet görmekte olan Kara Güneş (STANLEY - LİVİANGASTONE ) ŞAHESER, BİR HAFTA DAHA GÖSTERİLECEKTİR. Henüiz görmeyenlerle tekrar görmek isteyenler için fıysat. Hüveteni YENİ FOKS JURNAL lur. Bu mevsimin en güzel Fransız filmi Hayatınızda aşkın Gürabını, Günahım heyecanını, İnkisarın ecisini hiç duydunuz mu? Sinema- Ağ!gm L A L sında RAİMU - JACOUELİNE DELUBAC- YVETTE LEBON HAKİKATI ARAYAN ADAM DİKKAT: Londradan tayyare ile gelen harbin ea son vakaylini göz- teren en san Türkçe Paramuat Jurnal) (Arkası var) Yerlerinizi Lütfen evvelden kapatınız. Telelon; 43805