28 Ağustos 1940 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 2

IŞIK VE NUR PEŞİNDE Yünanistanda Başımdan İlk Geçen Macera/ sarhoşların sarhoşu ile yola çıkılınca Babam, sarboş kaptanla — Mora. nesinde ahbap olmuştu. Bu ahbap- tanda nasil bir hayat geçirikdiğini ve Yunanlıların zaman: mefhumunu nasıl anladıklarını Öğrenmiş olur- sunuz. Mayıs ayını Morada Korent kör- feri Üzerinde, işmini yukarıda söy- Tediğim köyde geçiriyorduk. —Bun- dan sonra körferin karşı tarafın. n bulunan meşhur (Parnas) dağı- A gidecek ve eaki Yunan esatiri. ne ait hava içinde bir müddet ya- şıyacaktık. Aradaki mesafe on beş milden ibaretti Fakat arada — va pur, motbe filân işlemiyoruu. 'Tren- Je Patrasa veya Pireye gitmek ve oradan vapurla karşr tarafa geç- mek lâzım geliyordu. Bu da (ki Künlük bir seyahat demekti. Bir akşam babasila sarhoş kap- Patras veya Pireden dolaşarak iki Bünlük bir seyahati göze almak gülünç bir şeydir. Bunun — üserine kaptanın birkaç gün sonra Hlzi ve eşyamızr alması ve Karşıya geçir. mesi kararlaştırılır. Üvey anam, küçük — gemilerden, Dalik kokusundan ve sarhoş kap- tanlardan — hoşlanmıryordu. — Bunun için birden ayrılmayı — tercih etti ve (ki günlük seyahati göze aldı. “Babam alay ediyordu: — İKi Santlik yere fi günle git. mek ne mânasız şey... Biz bugün öğleden sonra oradayız. Her şeyi hazırlar, seni baklarız. Üvey anam yola çıktı. Fakat biz HAlA köydeyiz. Sarhoş - kaptandan eder ve haber yok. Bütün köy hal- Ki bise akıl veriyor: — Bir yerde sızmış, — kalmıştır. — Bizin gibi kibar ecaebiler trenle seyahat ederler. Bizim Ge-| nersl karıları da öyle yaparlar. Bir General kartamın balıkçı kayığı fla karşıya geçmesi hatıra gelir mi” Böyle bir şeyi nasıl yapacakamız? Babam kat'iyyen Sarsılmıyordu:. — Beraberce rakı içerken — dom tuma söz verdim. Bakliyeceğim, diyordu. Üç gün bekledik, dört, beş, altı Nihayet yedinci günü — sahilden bir gürültü geldi. Kaptanın kaln Sesi başka nesleri bastırıyordu. Bazasunlu hizmetçi kız: — Hiç şüphe yok, karısını dövü- | yor, dedi. Karmanı döğen bir sar- boşün Balıkçı kayığına —kibar bir genç kığ nasıl binee ? Ben bir adamın karısınt dövdü- #ünü hiç gürmemiştim. Derhal sa- hile koştum. Mayir, kaptan karı- Bını dövmüyordu. Aksine ©o — Ruhum, gözüm, kumrum! ye herkesin ortasında kucaklıyor, seviyordu. Hikâyeyi —sonradan — öğrendim: Meğer sarhoş kaptan oralarda ka- rızını dövmiyen yegâne — adammış. Genç ö iken kızı sevmiş, - kaçırmış. Istar istemez evlenmelerine müman- de eylemişler ve çeyiz diye de bir bağ vermişler. Kaptan bağın üzü- münden şarap çıkarmıya Oşendiği için bağı satmış, parasile hazır yapılmış şarap almiş ve az zaman- da içmiş. rak On iki çocuklârı olmuş Her ço-| Mubedin şima! tarafımdaki ayna du- | cuğu doğdukça kaptan, karısından | soğuyacak yerde biraz dahâ sev- karşı sahile doğru yol aldık. | Ertesi sabah gözümüzü — açtığı- mir zaman kendimizi ik — hareket | ettiğimiz noktada bulduk. — Meğer | Bamsunlu Rizmetçi Kız — kaptanın oğlunu sarhoş etmiş. Karşı aahile yaklaştıktan sonra tekrar — geri geriye yol aldırmış. Buti da ina- dından yapmış. Bizim kihar - scne- bilerle General karılarından başka J_ Beykozda Bir halk her türlü kanunl merasime tâbi olmayı güzlerine — aldıkları halde evlerine sahip olamıyorlar. Lüğım teşkilâtı yok, yol çapları verilmeriştir. Vekiller Heyeti, Mecidiyeküyün- deki emri vakil kabul — etmiştir. Yöni- mahalle halkı da hu karardan istifade etmelerini istemektedir. Mütehassıs Vitmor İzahat Veriyor Bekiz senedenberi Ayasofya mü- zesindeki Bizans — mözayikleri - Üze- Tinde tetkikat yapan Amerikalı mü- tehâssıs Vitmor bu seneki mesalsini varr üzerinde tektit etmişti. Evvelki Senelerde mütehaatıs mihrabın — üse tünde ve yanında kıymetli mozayik , | Tesimler bulmuştu. Bu sene de pimal düvarının Üzerinde ilim âAlemine bü- yük bir müjde halinde —sunulabile- cek iki kiymetli mozayik — resminin Ypuçlarını elde etmiye muvaffak öl- muştür. Dün kendisini güren bir muharri- — Şimal eihetindeki duvarda ça- lışıyoruz İki asma iskele — kurdük. Burada tabi! büyüklükte iki insan resmi çıkacağını umuyaruz. — İşimiz kadar devam edecek ortaya — çıkacaktır. İşe 1933 de başladık, Daha beş, al- ti Gene çalışacağız. Mesalmiz Maa- ri£ Vekâletinin, müzeler umum mü- dürlüğünün ve İstanbul müze idare- türlü Beyahat etmemize gönlü bir | sinin kontrolü aletinda devam et- türlü razı olmamış. Sarkoş kaftan karısını dövmü- yordu, fakat oğlunu bizim gözü- müz önünde dövdü. Bonra bu işin içine bir aksllik karıştığına hepih, miz ittifak ettik. Eşyamızla bera- ber gemiden çıktık. — Vapuru iki gün bekledik. Boaza vapurla Pat- Tasa, oradan trenle Parnasa gittik. Üvey anam bizden on gün ev- vel Parnasa varmış, hizim bayatı- mızdan Ümidini kesmişti. İşte benim Yunanistandaki garip mektedir. Adliyede : Üç Sene Hapis Kadıköyünde arkadışı — Şükrüyü başına ödün vurmak Süretile öldüren Ahmet Karabudağın duruşması ikin- €i ceza mahkemesinde netkelenmiş- tir. Ahmet üç sene iki ay hapse ve hayatım bu macera ile başlamıştır. Nü h LE İşE I do burada yerleysen, | i F M gş;î; İKİN YAZAN: M.H.ZAL Ayrı bir haz veriyor. Senden ay- tasavvur edemiyorum. Fakat Mmemleketlerden geliyoruz. mmuhitimiz bu saniyede atlıyalım. Ne güzel | faciası diye günlerce sütun dol- Günün birinde nasıl —olsa öle- Yolunda bir karşılık mı baklemişti? Meh- met Ali heyecanının yüksekliğine rağmen kendine hâkim kaldı, sözü böyle bir meora> ayni müddetle âmme hizmetleriznden mahrumiyote mahküm edilmiştir. ben de Türkiyeye olamıya- beraberce kızla Türk gen- Ben de benim garabati rengi ma — Bugünün ve Yarının Romanı GELİZ Vaşington civarından ayrıldıktan birkaç gün sonra Amerikalı kızdan bir mektup al- mıştı. Kız şöyle dtyordu: «Heni sevdiğinizi hiçbir zaman söyleme- , diniz. Fakat hareketler var ki, bunu sözler. den iyi ifade eder. Böyle olduğu hakle ben size sevginin &n büyük delilini gösterince, '€n uzun seyahate beraberce, el ele çıkmayı teklif edince kaçtınız. Bu alâkasızlığa se- bep aradım. Türkler hakkında kitaplar ka- yIŞtırdım. Neticede anladım ki, Türkler dol- gun vücütlü kadmlardan — hoşlanırlarmış. Ben ise ince yapılıyım. Demek ki, beraber €e yaşryacak veya beraber ölecek kadar beni sevemezdiniz. Buma Garşr olden ne gelir? yöl arkadaşı aramalıyım. Wakat itiraf ode- yim ki, böşa çıkan gürel rüyama ağtadım. Hem ağlamak hiç âdetim değil ikem.a> Bu mektup bütün hâdiseye bir Amerika belki de ideal arkadaş eli altından geçmiş- ti de Mehmet Ali anlamamıştı. —Yahut da belki kızın alâkası fırtma gibi gelecek, ge- çecek, iz berakmıyacak yolda bir şeydi. Ha- yat kitabının yarınki sayfasında neler yazı- H olduğunu kim kestirebilir? Nihalle kur- ATAN EHİR HABERLER Banka Kasasında Eroin Saklayanlar Yakalandı |Suçlular Birer Sene Hapis) Mahalle Halkının|. Yafacak, Beşer Bin Lira Ceza Verecekler Kaçakçılık işlerine Bakan beşinci aeliye mahkemesi, bundan beş e: evvel mahkemeye intikal etmiş ve | Suçlularmın firarı Üzerine — muvak- | katan tatii edilmiş bir eroin Hâdise- Sini — netkelendirmiş, — suçlularını mahküm etmiştir. * 1935 senesinde gümrük — muhafa. | za teşkilâtı, külliyetli miktarda ero- pan bir şebekeyi meydana çıkarmış- |t Broinler, kiralanan Osmanlı Ban- sadere edilmişti. Suçlular firar etmiş, muhakeme de kendiliğinden durmuştu. Hikmet ve Ömer Lütf adırdaki Dün aabah Akaarayda kıskaaç- lk ve geçimsizlik yüzünden — kanlı bir Cinayet elmüş AlI daminde — bir Gdökümacı kaynanasını — biçakla ö | türmüştür. Aksarayda — Güreba — Hüseyinağa mahalerinde Uzunyusuf — sokağında 16 numaralı evde oturan Zehma is- İminde oldukça güzel ve genç bir kadınla evlenmiştir. lik hayatının da- ha ilk günlerinde Zehranın akraba- Fahreddin taminde bir gen- cin eve girip çıkması yüzünden kav- ( &u etmiye başlamışlardır. Gerek Alinin bilâhara - dökumacı alduğunun maydana çıkması garekse eve girip çıkan Fahreddinin döğur- Guğü kıskançlık hisleri geçimsizliği Milli Korunma Kanununa Muhalefet Piyusadaki kadm kunduraları di- İkiş makinelerini kira ile topliyarak Kondi nâmına çalıştıran ve bu suret- le ayakkabi dikiş fiyatlarını 8 ku- rYuştan 12 kuruşa çıkarmak süretile mili korunma — kanununa — muhalif harekette bulunan — Alâaddin İhaan ve Hamayak'ın duruşmaları dün se- kizinci asliye ceza mahkemesinde yapılmıştır. Dinlenen — ehlivukut 4 kuruş farkın fatla olduğunu söylek mişler, mahkeme, suçluların — tahli- ye taleplerinin reddine müdafaa şa- hitlerinin —celbi için duruşmanm buşka güne berakılmasına karar ve- rilmiştir. Alemdar Köşkü Alamdağındaki —Alemdar — köşkü müzeler tarafından tamir - edilecek, buradan mektep olarak - istifade ©- bunacaktır. - Guğu İşte tipimden hoşlanahilecek bir vennişti. Fakat bilinmez ki, in imal eden ve harice sevkiyat ya-| kası kasalarından çıkarılmış, — mü- | “—Aksarayda Dokumacı Ali Kaynanasını öldürdü, Karısını ve Bir Genci de Yaraladı | |ratuardan 320 kuruşa alınan bu sonra... Nihale, yıkılmış yuvasına yarıyordu. De- Ali çavuş altmışına yaklaşmış bir köylü idi. Balkan karbinde garp ordusunda bu- lunmuş, Büyük Harpte Çanakkalede, Galiç- yada, Filistinde döğüşmüştü. İstiklli mü- cadelesinde de gönüllü diye vazife başına Kkoşmuştu. Yurt noreden bir tehlikeye ma- ı-mnqııııuvı,-vımm-ın. buna siper etmişti. Buçlular bundan bir ay evvel yaka- lanmış ve beşinci asiye cezada du- Yuşmaları Yyapılmıştır. Buçlular, duruşmaları müteakip, | Lirer sene ağır hapse ve beşer bin| 1Y ağır para cezasına mahküm e- dümiştir. ; X Eroin Kaçakçılığı Ho aylarda — uyuşturucu' maöde Hezakçılığı artmıştır. 1939 senesin- de mahkemeye intikal eden uyuştu- | recu madde Kaçakçılığı miktarı iki yizlü geçmediği halde, 1840 senesi- 8.8.40 —— İstanbullunün Gözüne - Carpanlar Ecza Fiyatlarında -Yapılan İhtikâr Tentürdiyot'un Kilosu Depoda 270 Kuruşa Satıldığı Halde Eczanelerde Yüzde 120 kâr getiren ten- türdiyot, memleketimizde imal e- dildiği halde tamamen kontrol- süzdür. Her evde bulundurulmak- ta olan tentürdiyotlar, hepsi ay- ni evsafta olduğu halde muhtelif eczanelerde birbirinden farklı yatlarla satılmaktadır. Bir mu- |harririmiz altı semtin eczanesine ecnazeden ellişer | Rıza; giderek bu kuruşluk şişelerle tentürdiyot al- mıştır. Divanyolunda bir eczane bu miktar için kırk kuruş, Çem- berlitaşta 40, Kumkapıda 30, Be- yazıtta 30, Lâlelide 25, ve Aksa- rayda 20 kuruş almıştır. Bir kilo nİn Ük ayından düna kadar mahke- |meye 370 uyuşturucu madde kaçak- Çiliğ İnlikal etmiştir. arttırmış ve dün Sabah Ali ile karı- (&t urasında tekrar bir kavga başia- İmıştır. Vet katta otuzan Alinin kay- | Paanası Asiye aşağı inmiş ve araya girmiştir. Kaynanamının gelişine da- ha ziyade sirirlenen Ali eline geçir- | diği biçakin Astyeyi mühtelif yerle- Tladen yaralarış ve - öldürmüştür. | Ali bundan Bonra Asiyeyi kurtarmak tatiyon Fahreddini bizkaç biçak dar- benlle yere setmiş karıtı Zehrayı a | xi yarinden yaralamıştır. Yaralı Fahreddinle Zehra hus- tahaneye — kaldımıtmış, vaka mMma- halline koşan halk tarafından ya- kalanan katil, kanlı biçağile zabeta- ya teslim edilmiştir. Mebuslar Bakırköy Halkını Dinledi | Şehirde tetkiklerine devam —eden İstanbul rgebusları dün de — Bakı - | köyüne giderek halkla temas etmiş- lerdir. Bakırköylüler mebuslarla ko- bir an evvel halledilmesi — temenni- Binde bulunmuşlardır. Mabuslar dün akşam Cümhuriyet Haik Parlisine giderek parti idare heyeti relsliğine tayin edilen “Reşat Mimaroğlu ile görüşmüşlürdir. Me- baslar bugün de Beykozda de bulunacaklardır. —ii İlâve Postaları İrmir fuari münasebete ilâve poctalarına dünden itibaren başlan- balık yols ile dün anat 11 de llma- rrmızdan ayr'mış, İzmire gitmiştir. yuva böyle bir âkibete —uğradıktan böyle her düşüncenin sonu mutlaka (Devamı var) tentürdiyotun hakiki — sermaye: 270 kuruş olduğu halde eczane- lerde bunun 800 kuruşa satıldığı- ni görmüştür. Bu ilâcı lâboratu- arlar, kilosunu 270 kuruşa imal etmekte, ceza depolarına veya ec zanelere toptan kilosunu 320 kuru Jsa satmaktadır. Aradaki elli ku- ruş farka nazaran — lâboratuar bundan normal bir kâr almakta, ihtikâr, eczanelerdeki perakende satışlarda yapılmaktadır. — Lâbo- ilâç, depolardan eczanelere ma- kul bir kârla yani 350 kuruşa sa- Müteferrik Kaymakam Nakilleri Beyoğlu — Kaymakamlığına — tayin edilen eski Bakırköy kaymakamı Gafur ve Bakırköye tayin — edilen Kartal kaymakamı Bahir Öztrak Gdün yeni vazifelerine başlamışlardır. ——— DÜKTORUNUZ DİYOR Kİ: îî İ ; İ İ | | ; ! | | ; î î : t % #TE İ ll ğ : i E | İ :!i ! İl ! | İ $ t İl i | ! ! | İ z İ î î : li F İ $ $ : f BET FsE İ İ j îi | | ! ü ı İ İ | l ş; ! İ j İ | Ti şiğıi hi H ı f ABONEZ Benelik Altr aylık Üç aylık Bir aylık 300 Kuruş tılmaktadır. Şu halde ccza di larından toptan — kilosu 350 kur ruştan alınan ilâcin — perakendi 800 kuruşa satılması — tamamilt ihtikârdan başka bir şey değildi! Muharririmiz — vilâyet sıhhiyt #fi- | müdürüne de müracaatla bu mt' #ele hakkında ne düşünüldüğü" Dü sormuştur. Sıhhiye mür  B Y b arania 'i aö caat vâki olmadı. Ecza fiyatlarıt' da yapılan ihtikârla Sıhhiye Ve kâleti meşgul olur. Bize mü: olursa iptidai bir tahkikat yaptl 'e keyfiyeti Sıhhiye Vekâletint bildiririz. Karar Vekâlete aittir./ demiştin Görülüyor ki harcıklam — olaf en mühim bir ilâç ,kontrolsüzdüf İlâç için istenilen fiyatlara karfi tenzilât talep edilmemek u: dendir. Çünkü herkeste pazarl Ja alınan ilâç tesirsiz olur kanast vüardır. Meseleyi olduğu gibi ortayt koyuyoruz, Tentürdiyot deyip ©* geçmiyelim. İhtikârin en mühiff bir misali olan bu işle hiç kimsf lâkadar olmamaktadır. |Belediyede: | Valinin Tetkikleri Vali ve belediye relsi Lütti | dar Beşiktaşa giderek Barbarca tü |benl etrafında yapılmakta olun İf (timlâk işlerini tetkik etmiş, nenif |muamelesi Ikmal edilmemiş — binalt” |ran bir an evvel istimlâk — edüm için alâkadar memurlara talimat vet” Miştir, Belediye relisi — Beşiktaştif Sonra Üsküdara gitmiş, Üsküd | takela meydanmm açılması için yf pılan istimlâk işlerini tetkik — etmli” tir. Bügünlerde meydanın tansimızf ve azfalt inşaaına başlanacaklır. — Kadın Eşyası Dahilde imal edilen tırnak allık, düdak boyaar, sürme, maç BU yası ve kadın göğüslerine takıli sun't çiçeklerin üsulsüz bir şekildi imaline mani olmak için tedbir alif” maktadır. — POLİS: Karadenizde Boş Bir Sandal Bulundu Karadenizde Ağva civarında bir sandal bulunmuştur. — Üzerir $ Cuma Gecesi Leylei Miraç İstanbul Müftiliğinden: 30/Agstos/940 Cuma günü " |Recep ayının yirmi altısına mü* “|sadif olmakla mezkür Cuma ak* şamı (Cumartesi gecesi) leylel olunuz. KEKASTUARLAY L KA — NÜ aC O CUCU n vi örlkr iz a ea0 Gi dt ae /— asrscro von. ; rvs.rm o v0 soewmru asörmncscer ü ee b üüü