29 Mayıs 1944 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
—VAKIT- GORUP DÜŞÜNDÜKÇE: Fatihimizi tanı yalım 491 nci biri batmış, vap bir devir açılmıştı. Osmanlı t. ından doğan Kartal yuvalarmı andıran kaleler, aru bir yürek coşkunluğu ile alma- bilir mi? Üstünde arabalar ; dolaşan kalm hisarları yıkan kuvvet ilim ve gileri il km z iışmak, bize hem bir 1 balinde | (Ak) ve (Kara) m bizim akeme | iç denizimiz hâlini tünlüğiyle kavramağa ça evlât borcu, li hem de > bir gurur vesilesidir, , büyük ha- zırlıklar. yapıldığı söyleniyor Kütüp- hanelerimizdeki Fâtih devrin. lim eserleri, Fy yadigârları, hipler, meşin ve iki ni kumaşlar, e lıkları, « menzil | levrine ait i- tez- rdeki silâhlar, alar, müzele Bi riçtlengakk in girmiştir. m ei © Tekiklimiz Istanbulun gi n, leb vi de almmasından 6 ler, Li yer 491 inci yi sonra nı kutladığımız, fetihten 4 ve lınca da edebiyat Terin ara “09 Nâbizade Nâzm Tomanmdı | ikdere, Tar: gibi.semt'eri an- latmakta, (Eylül) de ise Yenimahal- i tadır, terk) ve. (Kalb ağrısı)nda ie ın bâzı kısımlarını anlatmi dee değin ne? Yakap Kadri: (Nurbaba) da, eki Ustün silâh, üstün medeniyetin, eniz âlemlerinden bahsetmekte; Re- üstün tezgâh, üstün fabrika, üstün & Bu muazzam iş için gnd - fik Halid: (Istanbulun içyüzü)nde wsta ve bilginin mahsulüdür, erli uzmanlarımızdan heyeti meneoeğiyi yalıda geçen hayatı can a er bakımdan malı ve onları çalış ç Bizans surları içindeki çk üs- © Fâtihimizi tanmak ve tanıtmağa m yi külliyatı sa'yeu e, plân, askeri bil. ancak bu yollarda yürümekle varıla- | tabririndeki makaleleri 40 gi, meni, siyaset, İli, fen,,, Hülâ- bilir, o HAKKI SUMA GEZGİN | savfalık 3 makale (Eyyam tenez. züh), Boğazm Anadolu kıyısında a- dani taşıdığı batırlarladır, Saffeti (Silinmiş çehreler, beliren si- Yında Göksudaki sandal gezin- p A TR 5 bilerinden, 'Ruşen Eşref: | Boğaziçi, ? 1 Aş yol üstü birkaç çeşme adlı nesirinde Paşalimanı'ndan - Çen Ufkunda ünlü ismin ilâhi hisarların al kadar vk Engin ve hür 'ken ekerline. < Ke eya e besi n Hisar: : (öeğisçi mehtapları)nda 0- Fethin pia vatan ufkunda tü; Türkün bugün asil BALİ en son ülküsü atında Bo- Şâir göziyle m Kartal burunlu İstanbulun fezâsı, Boğaz send. v hudüdu mu var ME deli için?! . Âşıktı müsikiye, büzel şiire, resme o, Göklerde şimdi venk ile âhenk o, nağme o! Seyr eyleyor gurübu, Haliçten zaman zaman avi semâdan bu kahraman Tâ ufka vatdı, şan dolu, bin ihtişam dolu, Bin dört yüz elli üç senesinden, lu ey koca Fâtih!, bu hür vatan, n armağan. AHMED AYMUTLU er yola.. te ki, edebiy: Ks dâir roman, İİ makale v.s, bu kadar değildir. Bunlar “ilk hamlede hatıra gelmlirdir, A, Cabir Vada'nın: (Boğaziçi konuşuyor) ve Iffet Nevin'in: (Boğaziçi çocukları) di pa pdr Boğaziçi arm ahsin İçine girer, imi e saray, ve kışla in pla inşaa- dl hi Mehined «1, bir neticesi, - öğreniyoruz. - Bağlmmaz Firdens'e gönlünü Ka- lata'yı gören Sağ. anda ol ser, irin e ve-oralıbir' güzelden bahseder- n de: öl kalpa gömün kim sana râm cia siir. Sen Sikanbul şâhisın ol Kalâğ ve m “evide Atai, hamsesinin bir ki- tabı olan Alemnümâ adlı şâkinâme - sinde: Semti Hisar'a gelip et âlemi Omre sürer e her demi, beyti ile başlıyan uzun bir manzüme y ka inğe Boğariinden ba bahseder, edi Fenni; HR tül-cevâmi'deki Sâ hilnâmesin. Bir mi sataştırdı bizi devri santa, Oldu Beykoz'lu bir âfeş ile çeş- mim giryan, diyor, teyyit Vehbi: Var ise aklın sana benden nasihat Vekbiyâ Âlem eyle geçmeden vakti salâ- Münâsiptir sana ey teh nâzım huccetin al gel, Beşiktaş'e yakın bir hâne-i virâ- mız vardır, Sİ yâhut; Ey şuh Nedimâ ile bir seyrin ©, şillim Tenhâca Koma Göksu'ya iye var de? diye ağı Minili babadliyor, N Açıldı dilâ lâle-i dlerşk, Beşikiaş, “olşrâb-i çırağan ider âhengi Beşikli mısra'lariyle yaşadığı yere | hayran ğını anlatıyor, Rahmi”, Nedim-i ilik dem vurur m an subösinde Beşiktaş'ın geçilmez ei âl hevâ; Perl diyerek Şeyh'le aynı duyguda olduğ nu gösteriyor. Silhib İse? ürk edebiyatında Boğazi Çinkmeeş Şinasi Önol Reşk-i gül bag-i bekişt — yi Usküdar, Ya alym serây-i Üsküdar, di bakü methediyor, lede, Şeyh Galib'le ya, EY alar hâtarasını m gazelind; Gice Kelime gök kandil olap ptiğı can- Mühizâp eyliyerek eyledi azmi Göksü, der, Alem-i âb ile Göksu'dan o'up zevrak süvar, Kul kalender bağçesin tâ subhadek cây- karar. yâhut: Vâsıl, öinelim Raayığa İst'nye koyandan, Söger çekerek şevk ile Kandilli suyundan, diyerek Boğaz sevisi gösteriyor runlu Vaktidir ika safâya doyalırı, le Hisar-ü, ne Tarabyâ koyalım, derken sere bil Bir iğsi da'vetidir gel ola- İm pâkı Hünende -n #mrtrıbla Tarabyâ'da garabn. diye, Tarabya'da eğleneceğini tayor, Nâşidi Giceyi gündüze tebdil idelim N 1â be seher, Şemşipâşâ'dan idüp ri Be güzer, derken, amam şa yer ol eği söylüyor, sel ehrimizde Çamlıca en hoş tepe; in yer onda en son ee ek, öraya karşı duyduğu ve Nâbizâde Nâzm, Anadoluhisarı'n daki mezarlıktan mahseden bir man- , zümesinde: Sanki melgan gibi bu makbereye, Şi hasret çeker bu meşçereye! der, Tevfik Fikret: Önümde Göksu, yeşil sathı Beyaz köpük dökerek nazlı nazlı daişalanan istanbul Fethinin Bu; ugün, İstan. n İN nci yılıdır. 491 bigi önce, salı büyük har; alk için lerimizi saygı il. Resmimiz, nun müthiş Biza: birlike hücumunu ee yıldönümü İstanbul fethini: üyük n arki Roma imanının Dir tün yaradılış. arp zaferinin Türk yurdu kanlarını akıtan şehit. iü G ... rk a aa yük kum. Gi Fötin ile ösleri- enizde bir a şefkat bi diye bahsettiği ii ve güzel ke kali taıkinini epi iyinei endâmırı Alim kum'da sen Şâha kaldırdın hayât-i: aşkı. beni: 5 n merkumdü mısra'ıyla bir Sü canlandır, Hüseyin Si İçiyor dalgalar. alevlerin Mehmed Akif, Sesi anlatan yazısmda: Dem çekip, dem tutarak eve * başlar gitoğazın her tarafından bir iii şâd. beytini söyler, zi ia erken uyanırarda, ln ün sulardı şürinde ir san- iç san alt, Beli şebnem sisi bir damla çocuk: şâirdir. Emin Bülend, Hisarlar'ı gezdikten sonra dönerken: Ağır ağır ediyorken o kal'sden avdet, Içimde vardı derin bir EE ü der, ö Ibrahim Alâettin Cenevre'den bah- Eye ani lâkin önünde nazlı Boğaz? — Beykoz, Bebek, Hisar, Sariyer? diyerek Boğaziçinin eşsizliğini yor, Halid Fahri: Boğazın gölgeli Mayıs indi ide Me diye başlayan manzümesinde Boğaz “m pm çizer, — po İğne molsa bahörm sonu yazdır, Sevdâların en coşluğu yer şimdi Boğaz dar, derken, ümüdi ile herkesi teselli et- tedir, Rıfkı Melâh Dinleyüp erir Kür en giri (Devam 3 ncü dööleli). gö r ü X »
