Almanya ve Fransaya|) hava akınları Büyük bir Alman tayyare üssü bomba: landı, 40 tayyare — düşürümdü Londira, 91 (AA,) — Ameri. düşmün hava kuvvetleri geceleyin <an bomba uçakları dün, Pans ya- de batı Almanyada bir çok ma - gınlarında bir hava alanma taur. ruz etmişlerdir. Bu taarruzdan Ğ Amerikan bombha uçağı geri dön- mehiştir. Müşterek tetliği Amerikan u. şakla: nın duşmanin bir çoz av u- çak teşkilleri ile çarpışmış olduk. hallere ve bilhassa Duisburg geh- rine akın etmişlerdir, Sivil ahali- nin oturmakta olduğu mahaller de ve resmi binalarda ağır hasar vicüde ge'miştü. Halk arasında kayıplar vardır. Av uçakları ve v. çaksavar bataryaları 12 İngiliz u- lhrınt ve düşmenin mütsaddit av cağını Gdüşürmüşlerdir. Ayrtca 4 uçağınım tahrip edilmiş olduğunu | motörlü 6 bambe uçağı da Fransız lüve etmektedir. Tagiliz uçakları da dün, Alman- anm şimal batısında Ve Holan.- 'a hedeflere taarruz etmis'erdir, Bu hareketler sonunda bir İngi- liz uçağı geri dönmemistir. Hücumuün tarsilâtı İngilterede bir mahalde Amerj> kan uçak alanı, 21 (ALA.) : Almanların Remili sür seynde- ki uçak alanına karşı yapılmış o- lan akından dönen pilotlar. uçan Kakeler tarafından yaplan en bü. yük savaşlarları birinde 40 kadar 190 moödelinde Fokvulf ve 109 mo. delinde Meserşmit Eüşürülmüş ol- duğunu söylemektedirler, Ameri « Kân uçakları Fransiz sahilini ge. ger geçmez Alman uçakları koş- muşlar, bunların etraflarırı almiş. lar ve dönlüşte manş üÜzerinde on. Jarla garpışmışlar ve peşlerini bi- Takmamınlardır. rtnrr bombardımanı, düşman v Mçaklarının — mukavemetine rağ- hen çimdiye kadar görülmemiş Gerecede Şiddetli olmuştur. 20 bin kâdem yükseklikten atılar toclar- ga bambalar, uçak alanmın ve en. kaz yığınları görülüyordu. Manz. tân Remili sürseyne kadar olan mesafe, takriben 500 kilemetre - , Amerikan uçalda., | | toprakları üzerinde tahrip edilmiş- tir, Geceleyir. Alman hava kuvrele- r Hal'e şiddetle taarruz etmiş . Jerdir, Bütün Alman uçakları üs- terine salimen avdet etmişlerdir. Birmanya cophesi (Başlarefı 1 netde) Kabul etmek lâzmadır ki Veyvi, iptidal dağ keçi yollarından geç - mek suretile Birmanyayı istilâ et- meyi düşünmemektedir. İrravndi vâdisini tekrar fetetrmek ve Bir - manya yolunu yeniden açmak için bir çok gemilene ve deniz ve hava yolu ile büyük bir himayeye ihti « yaç vardır. Şurası da ehemmiyet. le kaydedilmektedir. ki sürpriz yo- Dü ile yapılan bu tâsrrumün gaye. 6( »adece Akyap limatıma varmak ola bile ilerde yapılncak hareket - |ler çi sen derece Fayaalt oarak. tr Şayet bu hücum generil Va. | velin hakikf maksatlarını gizleme- | Be matuf bir şaşırtma hareketi ise | bu hareket Japonları Arkan dsğ . larınta sathı maili üzerinde elle- rinde tutmakta elduklurı bütün mevzileri takviye etmeğe ve Ran. gunda mühim kuvve'ler tahşit et. mefle mecbur ktacakur, Çinliler târafında Yunnan hududunda tu- tulmakta olan Japon ordusuna tak viye kuvvetleri gönderilmesi de ayrıca düşünülrcek bir meseledir. — ——— — İspanya ve Portekiz arasında İttifak mı yapılacak? KLizbon, 21 (ALA.) — Generil Jordana'nır Salazar — tarafından gerefine verilen ziyafette İsyan - Yya İle Pörtekiz arasında bir itij - fak meydana Zetirmek tasavvu - randa olduğunu bildirdiğine dair bir rivayet dolaşmıstır. Meselene- nin hakikati şudur ki, general Jor- Aana vücude getirilecek İberik blo kunun yalnız İspanya ve Porteki- zin tarafsızlığını halen ve alıyı 'ideme ve muhafaza ettireceğini söylemiş ve ittifak meselesinden den telef olan rakibin pek hoşuma | hiç bahsetmemiştir. İspanya hari. Wöcceğinden belMü mhttebiden yüke CiVe nazirı olan generat! Jordana. geklerde artık mürfvret ve tasaf kal, ' nn bu bildiriği, İspanyol ve Por. Mnamiş, ve bu fazilet vıııınllud'ıtrmmuyeımhhmndıu a..T İktisat ve ilim: —— Harp sonu dünyası Sön günlerde bütün dünya siye- ' set, iktisat Ve matbust #lemlerin. de hârpten Bonra kurulacak yeni ıktisat dünyası bakkında nutuk, konfçrans, mekale ve kitanlara te- sadüf edilmeğe başlanıdı. Harp devam ederken bütün dünyada tesadüf edilmeğe başlanıdan bu fikirlere yarının sulh dünyası ku- ruluşunun temel taşlarıni teşkil etmeleri ititarile büyük bir elem. miyet vetilmektedir. Bu fikirle- rit hepsi bir sulhu tahayyül et. mekte ve hepsi beteriyetin men- fasti bakımmdan ileri stürülmek. tedir. Bu fikirlerin siyasl ve içtimsi cepheleri pek tabildir ki- sadece iktmadi olmüktân başka bir iddia- sı olmayar bu yazımızda mal e- dilmekte ve Mmescelenin yalnız Ik. tmadi tamfları tetkik edilmekte - dir, Bu fikirler birbirlle çarpışan Üermen ve Anglotakson dünya. Jartada her iki tarafın menfaatle- rine en uygzun Bgelen gekilde tat. bikat sahasena konulmak istenil- mekte ve hepsi e düvyaya büyük vaitlerde bulunmaktadırlar, Almanlar yeni nizam —adı ver- #ikleri ve bu harbin gayesi olarak ileri sürülikleri iktıradi —sistemle hârpten evvel bir çok goksan ta. raflarile İktısadi buhran ve muva- zenesizliklere gebetiyet Veten ka- pitalist cemiyeti ortadan kaldır. mak istemekte ve onun yerine yep yeni bir iktısat dünyası kurmağı arzu etmektedirler, Yeni nizam a- di verilen bu sistem iktisadi ba. krmdan ana hatları içinre tetkik ediüdiği vakjt her memleketin ta- bil kaynaklarından azami derece. de istifade edilerek Avrupa kıta- #ndâ Alman kontrolü ajtmda bü- yük nişbette bir iş bölümü yap « mak ve yeni nizama duhil millet- ler ârasındaki mübadeleleri Alman Menfaatlerine en uyrmun Felen şe- kilde tanzim etmekten büşka bir sey olmadığı görülür, Anglosakson — dünyasında ite büryten gonra kurulacak yeni â. lem Almantarın yeni nizamında ol duğu göbi ana hatları içinde tayin Ve tarif etmek elde mevout vesai kin Szlığı dolayisile mümkün de. Pilse da bu sistemin de gerbest ti- caret ve hürriyete dayanan bir ik #sat Alayasi meydana getirmek istediği aşikârdır. Şu halde görülüyor ki ber Iti taraf ta bu hâarbin sonunda ven. Yeni bir sistem kurmak jstemek- Ye ve erki sisteme dönmeğli bir |Lte dememsit 7 | Mit Şefin eiyaretile şereflendirdiğ. yer Kımılayın aşhasesi mi? Aş ocağı na* Bize göre Aş ocağıdır. Aş ocağı varken huma demeli, aşhane deninmeli, — Sus, işitmesinler! S sistem olacağını şimdilik hangi ta- rafta olduğu tam bir katiyetle bi. Tinmesji mümikün olmayan mfer tayin edecektir. Bugün bu sistem- lerin beşeriyet için mahzur ve fay dalarmdan tatbikat sahasında ©- lâcakları gekillerden bahsetmezden evvel harpten sonra kurulacak ye. ni dünyada bu barbe öetebiyet ve- ren eşkj muvazenesizliklerin ye- nilenmemesi lüzumu üÜzerinde dur. mak lâzmmdır, Muhakkak xi bu harbin en bel- Hhazlr Amit olan iktısat sebepleri bu küçük malkalenin dâar çerçevesi içerisinde teketr teket —tetkik et mek imkânsızdir. Biz bırrada dün- Yanın içinde bulunduğu bu müt- hiş harnten evve! rastgeldiğimiz, noksanlık ve buhranlara sebebiyet veren iktisadi hüdiseler üserinde düracak ve bunları İcsaca tetkik etmeğe çalımacağır. I —- Bu harpten evvel dünva Iktişat Sleminde tesadüf edilen en büyük muvazenesizlik beynelsilel ticart ve Üceeadi münasebetlerin bütün dünyayı ihtiva eden bir ge- Bişlikte olmayıp mahdut saht'lar. da kalmr ve iktısat dünyasınin gayri müsavi şekillere ayrılmış bir kaç büyük ikterendi bütünlük ara- sında taksim edilisidir. Bir taraftan İngilteve v eFranta genit imparatorlukları fizerinde büyük bir iktisadi muyazene Yara- tarak bir imparatorluk — otarşiği kurmuşlardı. İngiliz ve Fransız sa- nayijj bütün dünya ilserinde yayı- lan gehiş imparatorluk arazileri üÜzerinde kendilerine lâzım olan #eniş pezarları bulAlukları gibi «v. nr Bamanda dâ İhtiyaçları olan ham maddeleti imparatorluktan fazlasile en müsait şerelt içinde tedarik edebilmekteydiler, Amerika ise geniş ve zengin a- TRti Ve yüZ otuz milvotu bulan Nü- fusile kelimenin hakik? mantamda tam Bir iktısad! bütünlük teşkil e. diyordu. Rusya 1017 denberi dünya iktı- #ât âleminden tamamile ayrılmış, tablatm kendisine bahsettiği ten- Binlikten istifade imkânlarını &. rayarek, dünyanm ikinci Ve Avru. panın birinci büyük devleti olmak için pilâAnlarını tatbikle mesgultü. Japonya ise Asyarla kurmak 1e- t>diği büyük impeoratorlukla bü . yük bir iktısadi bütünlük, impa- ratorluk otarsisi meydana getir- mede uğrağıyordu, Diğer taraftamsa, orta Avruya memleketlerinin, bi'hassa Alman. ya ve İtalyanın vTaziyeti tamaınile aksine idi. Almanya ve İtsiya dar arazileri Üzerinde yaşartak imxl. ..-.-.-.-.... * n bulamiyor, bir iktisadi bürün- lük meydana getiremiyorlardı, Almanya evvelâ Balkan millet. lerile yaptığı ticarl ve üktsadi am laşmalarla sanayjinin ihtiyatı ©- lân ham medde'rri tedarike çalış. tI, 1936 senetinde harp ihişmalle- Tini hazarı itibara alarak bu stok politikası ve tabiatı zorlayarak ikâme Sazayli vasıtasil» suni! bir otarai kurmaak İstemizte de bu le- Şebbüsten tam bir muvaffakiyet beklenemezdi. Netekim Hitler bir nutkunda ihraç etmek ve yahut da ölmek diverek Almanyanın ik. tisadi bir bütünlük yaratmağa müu- Vaffak olamadığını itiraf — etmmek mecburiyetinde kaldı, Mussolinide aymı şekilde İtul. yanın ancalr müstemlekelerile bir İktesadi tamlık yapabileceğini a. Çıkça söyledi. Bu şekilde yavaş ya. vaş bayat sâhüsı Ve yeni nitam Zibi fikirler doğmava basladı. Görülüyor ki dünyada aşağı yukarı iktsaden iki cephe teşek. Kül etmiş bulunmaktaydı. Bir ts. Tüfta geniş müstemlekeleri büyük sanayilerile iktısadi bir bütünlük yaratan demokrat emperyalist dün ya, diğer tarafta ilktisadi ve mali zorluklar içerisinde bir orta Av- runa, Şu halde bu barbi doğuran en belli başir iktesadi sebep beynel- milel iktısadi ahensin bötün dün- yayt içine alacak bir genir'ikte ol. maytet Ve dünyanın bir çok iktısa- dt? bütünlüklere bölünüşüdür. JI — Harpten evvyel düryayı mesgul eden iktisadi —meseleler. den birisi ve belki de en mühimmi issirlik meselesi idi. 1929 Şktisadi buhrant netlescinde bütün dünya- daki işcir adedi binleres değil mil. yörlarca hesıp ediliyor ve işsiz. lere yapılan yardımlar devlet büt. çelerini çok sarsıyordu. Brgön, büyük tir hataya düş- meden #öylemek mümkündür ki, Milletler 1zsizliğin hal çaresini si- h yapmak ve bir harp asantyli kosmakla bulmuşlar ve bu vaziyet. te bu harbi tatil etmiştir, Bütün ÂAünvavı sersan iesirkSin — sahehi 1929 iktısadi buhranı idi; 1929'ik: tsadi buhranmı ise 1014 - 1918 harbinin yarattığı iktısat dünya - sndaki ahenksizlik doğurmuştu. Amemikada başlayan bu buhranin Sebeplerine 1914 harbinin uzak te- #irleri de karıştığı için, bu buhran diğer devri iktesad! buhranlardan çok daha farkir çok daha 1ztırap Verici olmuş ve çok dahâ uzün zâ. man sürmüştü. Buhranınm neticesi. ni takip eden şeneler ise geniş nisbete bir harp sanaylinin doğu- şuna Sühne olmuş ve çok kuvvetli bir fhtimalle harp sanayji buhranı Enlemiştir. Hİ —- Üçüncü bir #ebep olarak da beynelmilel siyas! emniyetsiz- lik yüzünden ber memleketin bir harp ihtimalini nazarı itibara ala- fDeramı 4 neülde) Ş 23 Birincikâaue 1968 Venedik ve Triyes z H te tahliye ediliyo' Floruııı_ ve Blonyada d& !'nıw: 21 ÇAA.) —d'Avrıı" gelen bezuzt baberlerde balkın VERK dik ve Trieste'yi, ha de pek Vir süratle külle belunda R olduğu bildirilmektedir. Fioraas Bosonya'dan de muhacere: b ur. Floransa müzelerindeki Busideleri oldukları yerden yerlerde emniyet alçına alınmıştif. Lâval Iııı (Baştarafi 1 tnci dek & Madrid: 21, (A.A.) — Pratüi H dan gelen telzraflşrda, Abetzin VÜT » dan bir kaç gün evvel Pertehesll 4, .. dende Hitlere Mareşal Petaln — Ö Lâvâlin bir mektabunu tevdi el ai olduğu haber — veritmektedinr. Pi muektapla teessüfe yayan olan teri ve şartlar dolayısile Fransanıt Giyeti lan Filosunu Almantara del olduğunun doğru olduğu, fakat !f7 vere takriben 100 bin ton -jı da Hearet gemileri verdiği ve 4 mel ile Nheringe acele asker - Üğgetli mühimamat gönderilmesi &u olmasına göre bunun ehemmi ı bir yardım teşkil etmekte bulami” Bu belirtilmektedir. Bundan ba” Alman fabrikalarına zorla ve # kalâde süratle mehir İşçiler ğ rilmiştir, Şimdi bu İşçinin miktfliş '.: Lavalden istenilmiş olan m | yaklaşmaktağır. J M İyi bir kaynaktan bildirild Şimia göre Lâval, teşkil >dilecek tek İf İ kanın şefi, Dea da bütün — silk” ceğj ve bususl güzüpların yerini & eak ve feabımda bunları tasfiyü decek ve genc lüzumunda Dorle Nstni ortadan kaldıracak olan lis kuvvetlerinin şefi olacaktır. Fazla olarak Lâvalin E şimdiye kadar işanl oltında olmt. yan, Fransada vaktile halz o haklara mâlik ve bilhassa Paris zetelerini sansöre tabi tutmak Hhiyetini elde etmek istemiş ol #a da dolaşan rivaveller dendir. Bu suretle hükümet ve val aleyhindeki bütün tenkitler tadan kalkmış olacaktır. Pelalnin Versaillesya y W ve Lüvalin Hükümeti Partste racağı da söyleniyor. Yuğoslavyada Almanlar hirli gaz mr kullanacak! Londra: 21, TAAJ) ae Tavyadan gelen haberlere göre manlar Mihalloviç cete'erini N o sex kullanacaklarını — söyli: tehdit etmektedirler. Pertev Pasra'dan: mAramame aa Gitimede ömrsl güzeşte merkim Gamlb imrar eşyleyea Vaktej uhsiden kıyne et, Böyle dünyaeyi dent gamhârının ..00 100 İR MEVSİMLİK A Telrika No: (9 YAĞAMN REFİK AHMET SEVENGİL Ab Aliş bu tafsilâtı, pansiyona taşınas cağı gün Kâmürandan almıştı. Dişçi mek> tebi talebesi, Alişi pansiyona getirirken yolda uzun uzadıya bunları anlatmış ve sözlerini şu suretler tamamlamıştı: Apartıman — oldukça geniştir; or" kestra şefinin ve Amerikalı gazetecinin oturdukları odalardan başka kiralık dee ha üç oda var ki birini işte sen alıyorsun, birinde ben oturuyorum, birinde de be nim bir arkadaşım var. Sonra tabil ma dam Vivi'nin işgal ettiği odalar geliyor; lâkin hakikatte madam kendisine yalnız bir oda ayırmış demektir, zira salcı de diği büyük oda kendisile beraber ve ken disinden ziyade hemen herkese aittir ve adetâ kiracılarıa umumi toplantı yeridir; bir de küçük hi i odası var. Lâkin monşer, yaklaş kulağına söyliyeyim, pan” siyonun en sevimli odası da galiba bu hizmetçinin, çıt; pıtı, tertemiz, cana ya kın rum kızının yatıp kalktığı yerdir. Aliş gülümsiyorek: — Dostum, dedi, tecrübeli bir adam edası ile konuşuyorsunuz; her halde bu minicik, çıtı pıtı; tertemiz, cana yakın rum dilberinin odasını bir çok defalar zi- yaret etmiş ve pek memnun kalmış olar caksınız| Kâmüran baş parmağını ağzının üstüne koyarak: “önceden taşmmıştı. Dedi. Apartıman merdivenlerini çır kıyorlardı. — İşte geldik. Diye ilâve etti ve elini kapının zili- ne uzattı. Vakit ikindiye yaklaşmış olduğu halde madam Vivi orkaya göğsünü ve ko- larını çıplak olarak meydana bırakan eski bir sabahlıkla çıkmıştı; evvelâ kıyafeti için özür diledi, şakacı bir tavırla Kâmür ranın yanağını okşadı ve Türkçe: — Bu bizim çocuk... Dedi, cümlenin altını Türkçe olarak tamamlamağa gücü yetmedi, Fransızcaya çevirdi: — Fakat sızden cidden affınızı isti- yorum, mon bey, beni bu saate kadar gi yinmemiş tembei bir kadın zannedeceksi- aiz, temizlik yapıyordum; hizmetçi var, ama ben her şeye kendim bakmalıyım. Yine Türkçe olarak devam etti: — Niçin, isterim iyi olsun... Ne za* man ben bakmayacağım, olmaz, kiracılar rahat itmeyecekler... Para meselesi evvelce Kâmüran ta- rafımndan konuşulup halledilmişti; Alişin yatağı, battaniyesi, bavulu ve kitapları da Tlk nezaket cümlele- rinden sonra Alış Fransızca olarakı — Pansiyonunuzda her halde çok ra hat edeceğimi umuyorum; zaten arkada" Şım bana gerek sizin için, gerekse eviniz için çok iyi şey:er söyledi, sizin de benden rahatsız ol ızı umarım. Dedi. Madarn Vivi mübalâgalı bir ne" zaketle cevap verdi: — Bu nasıl söz; Mösyö Aliş? Nedi: yorsunuz? Elbette rahatsız am, si" zin gibi bir kiracı bana şeref verecektir! Aliş Adana lisesinden öğrendiği ve kendi kendisine kitaptan ilerletmeğe ça: hışağı Fransızcayı kullanırken kan ter içinde kalmıştı. Madaımn Vivi onu, teklifsizce elinden tutarak salondan dışarıya çıkardı: — Geliniz, geliniz, aziz delikanlı, si ze odanızı göstereyim. Ve üçü birlikte boş bir odaya girdi ler, Ağır kumaş perdeler, odanın tek pen> ceresini asağıya kadar örtüyordu; divan biçimi geniş bir somyenin üstüne kat kat şiltelerden yapılmış mükellef bir yatak, güzel ve geniş örtüsü ile gözü okşuyordu; karyolanın baş ucunda komodin, kenar" da küçük ve şık bir yazı masası, yerde gü: zel bir halı vardı. Kalorifer, ortalığa ılık bir hava yayıyordu. Aliş ilk bakımda odasından fevkalâ: de memnun kaldı. Loş hava insana - tatlı bir uyuşukluk veriyor, geniş ve mükellef örtülü yatak yakın bir vuslatın zevklerini vadeder gibi sinirleri gıcıklıyordu. Mar damı Vivi Alişe pek fazla yaklaşmıştı. — Bavulunuzu buraya koydurdum, ça" maşırlarınızı ve elbiselerinizi çıkardığınız zaman şu aynalı dolaba yerleştireceğim. Derken kolunu uzalmış, göğsü tama” men açılmıştı. Aliş şakaklarından aşağır ya doğru bir ter boşandığımı hissetti. Kâ* müran, kayıtsız: — Pansiyonumuz rahattır, hele te mizliğine diyecek yoktur; haydi bakalrm, şimdi çıkıp salonda bir kahve içelim; madam Vivinin sütlü kahvesi harükulâde: - dir; kahvealtı saetı geçiyor. Dedi. Salona döndüler. Koridordan piyano sesleri geliyordu. Madam kahvenitıyı hazırlamak üzere çık! mıştı; Aliş ayakta salonun dıvarlarındaki tabloları tetkik ediyordu; Kâmüran rahat bir koltuğa gömülmüştü: İ — İçeride müzik hocasının vine taler beleri var. Dedi; sonra iç çekerek: — Bunlar beni öldürecekler! Diye ilâve etti. Aliş arkasına dönüp arkadaşına baktı: — Madam Vivinin hizmetçisinden sonra Mösyö Hayzer'in talebeleri, ha... (Devamı var) L Bi ğ ıı İİ.İGI £ç TSTETLİRE a PST EELEEL C