STT TTT Y arpten sonraki Avrupa h kında Or. Gödbelsin makalesi Berlin, 312.(Ep) — —Almanyu Ho onün müttefiklerinin tekevvün etmekte olan yeni Avrupanın düş manlarına karşı girişmiş bulunduk- ları harple Avrupa islikbalinin kı bağlılığı Göbels'in ha “Das Redi mecmuasındaki bir Avrupanın hayali” başlıklı ya- zısına mevzu teşkli etmektedir. Dr. Göbals şöyle diyor: *“Birleşik bir Avrupa asırlardan beri İngiliz dış siyosetini korkutarı bir fikir olmuştur. Avrupa — kıtası nn en esaslı hayat — meselelerinde müşterek hareket etmesine, bu g9 yeye doğrü, isler Almanyanın, İs ter İtalyanın veya Fransanın İdare- «i altında, —yürünmesine İngiltere hiç bir suüretle rıza göslermemiştir. İngillere böyle bir İnkişafın daima aleyhinde bulunmuştur, Cünkü İn giltere bütün — kudretiyle —Avrupa birliğinin karşe tarafında buluna « caktır. Almanya aleyhine tevcih edilen plânlar — Versailles'de tahakkuk et Hrilememişti. Fakat İngiltere harbi İngiltere kazandığı takdirde, o za- man iİhmal ettiğini bu sefer telâfi etmek aşrzusundadır. Pu imha ac zusuna karşı, ancak bir — Avrupa tesanildü kendini mubafaza edehi. lir. Bu testnüld buzün her ne kadar | harp yüzünden birtakım — yüklere maruz bulunmakta ise de sonundı bunlar da kendiliğinden ortadan kalkacaktır.,, Harbin bu — zaruretlerine — İşaret leden Dr. Göbels makalesine — şöye levam etmektedir: “Kullandığımız uüsüllerde harbin zarurellerin! teşkil edenlerle ge'e sek olan sulh variyetini gösterenle- vi çok böyük bir farkla birbirinden ayırt etmek gerektir. Yeni Avrupa bir hal meselesi değil, bir istikbal meselesidir.” Bugünkü Birleşik Şimal! Amezl Ka devletlerini bir misal olarak »'e alan Dr. Göbels bu devletler arasın Haki mücadele —devresinin de d: hilen iktiham — edileceğini göster- dikten sonra diyor ki: “Avrapa, kendi müşterek menfa aflerini idrak etmediği ve bu men- fantlerini tesanüd İçinde temine a made olmadığı müddetçe kendi a rasında —mücadele olacaktır. Avrır panin tesanüdü buna iştirak edön devletlerin bezi feraRatlerini de istilzam — edebilecektir. Fakat bu tevanüd aynı zamanda tahavvül bile eyen bir | GAŞ AZAN : PiçLENMİL PEK ı | * Atomları, lablatin tanzim eti ii bazı şeklin haricinde bir surette toplamak ve mesellâ — civayı altına | tahril etmek — kimyacıların dehset eseridir. ama gıdalarımızı mü!enevı vi fikirlere tebdi! eylemek tablatin sadt, kültüret ve gösterecektir. Zamanı kip edenler tasdik ederler ködderat, — Avrupanımdın içlimal umraru dikkatle ta- Ki ae istikba' | için hem iyiliği hem kötölüğü bür tır bulandurmaktadır. Biz bugun Avrupa küllürünün son derece na Tik bir. devrinde yaşıyoruz. Hu harpten şu veya bu İktldar grünü- nun Avrapa — kıtasında hakimiye'! değil, daha ziyoade, garpb eşeriyeti ni tamamen mahvolmaktan kurtar- mak davası mevzuubahistir. Harp bitince yeniden harpten evvelkl noktadan işe bastamak ümldi kifh değildir. Liberal burjuva — dünyası kati surette ortadan kalkmıştır. Av rupa Überal burlavazi ile bizim sik temimizden birini değll, birim xa lermiz veya bolşevizmden birini seçmek meeburiyetindedir. Bundan haşka şık yoktar, Kıtamız, evvelco. yeniden eski nifak ve aciz vaziye- tine rücü etmek tehlikeşine marztız iken bugön ya aklını başına almak veya şarktan gelecek çığın altında yvarlığını kaybetinek gihl hayat! hir mesele karşısında bulunmaktadır ., Dr. Göbels makelesinin sonun'la bütün Avrapa milletlerinin, İlk de fa olarak müslakil ve bülün mçwa- Nbi tatmin edici bir hayata kavuy mak imkânını lede etmiş bulunsa Avrupa kıtatının — tesonüdü yolü t daki çarpışmak vecibelerini hilâsa ederek Avlupanın — Almanya olma dıkça — meycut — olamıyacağına ve Alman milletinin de Avrupasız ye- şayamıyacağını — müdrik bulundu: Buna işaret ötmektedir. “Avrupa mizamı bir taraftan İngiltere ve Şimelt Amerikanın. diğer taraftar Bolşevikliğin teheidi oltındadır, bu her iki tarafın arkasında da şu ve- ya bu hal yolundan kendine men- faat çıkarmak İcin sıçramada ha vüziyelle bekleyen beynelmilel Yo hudilik duruyor.” Du — mutnleadan sonra makalenin son kısmında Dr. Göbels aynen şöyle demektedir: “Nizam daima kargaşa'ığın son neticesini teşkil eder. Avrupa için de bulunduğu sürgüncülük buhra- mının sön haddine erişmişse, soli- met ve şilaya kavuşmak Üzere ol gunlaşmış demektir. maları ölümün yaklaştığını ven Ürar Melli, — vakingan Yryatır alâmetleridir. Hastalar çök nadır olarak doktorlarının tavsiyelerinin veya ilâçlarının hikmetini kavrar- lar. Ancak hastalık gectikten sonra hasta, geçirdiği buhranın tehlite ve azamelini anlar. Fakat hastanın © andakt yışsızlığına raltman, şifa veliresinin İcap ettirdiğli ve sanatinin mümkün kıldığı bütün Hâç ve çarelere müracant —etmek hekimin böreüdür. Hekim, husiae nin başka türlü kurtarılmasına ün- kün olmazsa cezri bir tedaviye de başvurmaktan — çekinmemeğe — mec burdur.. — Vazifenizi yerine gel'r- RöSÜE- ak-| Onun çırpın- | D ©D BE İ eli TP SAA Harbin med ve cezirleri arasında ARBİN meddit vezri devani H ettikçe hayatta nizam İçin konmuş kaidelerin de bu medleri Ve cerirleri tâkip ederek jetikamet değiştirdiği, hüviyetini kaybettiği artık gündelik vütaalar haline gir- miştir. Fakat bütün bu medler ve | verirler ortasında — rotasını değiş- firmek mecburiyetinde kalmayan tek memleket Cümhuriyet Türki- yesidir. Türkiyenin harbin meddü cezrinden hasıl — olan - tesirleri | faymmamusına İmkân — olmamakla beraber bu tesirler öonu büyük pa- Kitika hattından uzaklastırmamak- | tadır, Türkiye karasularımdan İs panyol karasulamna kadar — büUtün Akdeniz şimal sahill. teb |kelj mantaka sayı'ı bir zaman- da barbin tesirleri: ne olacağı- | ni tahmin müşkül değldir, Fakat Türkiye hatp karşısında | düramünu — tesbit edip tarafsızlık | politikasını gütmeğe karar verdi- Bi zaman bu Karar bir defa cok esaslr bir anlayışım, bir çok haki. katler Üzerinde uzun uzun yürü- tülmüş müxbet mantık ve muhake- menin eser; idi, Puaslı olarak ve. mlen hllküm söyle halâsa orlitebi- lirdi: Harhe tirmemek, falat har- be girllirse yalntz kelmamak, Tür. kive — İneiliz ittifekmın sarih manası bu idi, Monhedanin — ruluu bu esasn dayanıyordu, Daha son- | Ya imrza edilen doatluk ve tarafsız- hik munhedeleri d- aymı ruhn: K rzala düşmeyen davnam mürlafa- açına hizmet etmiyti Premsipleri hılvyaya değil baki katlere istinat eden Türk Udiy na. Htikası ayer zamanda «© Fensiplerinin, sağlam bir verimi ©- lsrak da dürüst, açık, dünyaya karşı kapalı tarafı olmayan bir metat kullanmıstır. Bo metot vn- mimllik, açıklıktır. Bu metotls Türkiyenin politik pirensini 6 ka. dar birbirinin aynıdır ki metodu pirensip, pirensini —metot yerine kullanmak mümhtndür, aıMl" sonsuz — tezatlar İçinde- e. AKAT Türkiye bu terzatlar dünyasının deşmnilodir. Bu. Ne dememeli ? | Ankârada çıkan (Akşam haberle, Tünde yarım sahife doldüran resim- iere bir başlık kanmüş: rerimler), (Dalr) kelimesi Türkçemizde söy. tenmiş veya yazılmış (söm) fikrin! u. yandırır. Bundan başkası için - kulla. adan zelime (âit)dir. Bunu kullanma, mak isteyenler cümleyi değişşirmeli,. € Momalâ (harb sahnelerinden resimlery demeli, (harbe dalr resimler) dema natli, şekür edecek mi? Bu önün — hayatını kurtarabilmemize 'daha bazik kudreti eseri değil mi ı mekten bizi hiç bir şey alıkoyamaz | boğlıdır. Ba sunle alacağımıt cevap dir? VTürkiyenin bu dürümünü anla- | |br sayar, Yine ,Menfaatlere sahip olmamalarım: (Harbe dalr .-.—...r.rrrrrrr EDEDİ ROMAN Onun bar artisti fFilân olduğur nu zannediyordu. Böyle —tanrmadığı bir erkeğin masasına gelip - oturduğuna ve teklifsizce konuşmağa başladığına gör re gençlik ve güzellik sermayesini işletip kazancı ile yaşayan, fakat daima resül- malden yediğinin farkına varmayan ko lay kadınlardan biri... — Siz Macarsınız, değil mi madam? — Nereden biliyorsunuz? — Sabahleyin kompartimanda sizin güzel sesinizi duyarak uyandım. — Eve, — Irkınızın bususi güzelliğini en yük- sek şeklinde temsil ediyorsunuz. Kadın yine cevap vermedi. Bu cinsten komplimanlara alışık olduğu gözülüyor- du. Ali Tuna devam etti; — Ve artistsiniz. — Onu da kompartiman bölmesinin arkasından köşfetmeniz için sabahleyin acaba hatırlamadığım nasıl birşey yap- tım? Bu netasdik, nedered cevabı idi Kahvaltı bitmişti. Kadın yerinden kalk: mak için garsonu çağırıp hesabını istedi. Ali Tuna müsaade etmedi. Kadın teşek- kür exmekle beraber lokantaya olan bor- cunun başkası tarafından ödenmesine ra" zı olmadı. Ali Tuna ısrar edincer — Lâkin ben sizin misafiriniz ve da: Herlde bunun ...r.rrrrrrrrrrrrr İR MEVSİMLİK A tan korkumurz yoktur.., ..... tein bire te- Telrika vetliniz değilim; dedi, burada dün gece* denberi yiyip içiyorum ; birikmiş borcum var, kendim ödemeliyim. Çantasından çıkardığı elli Hiralık bir Türk parasını garsona uzattı, üstünün ge!- mesini bekledi, Ali Tuna bu cevabı da bir fırsat bilerek istifade etmeğe kalktı: — Öyle ise Istanbulda birlikte yemek yemek için misafirim ve davetlim olmayı şimdiden kabul etmenizi rica ederim. Hem şehri tanımadığınıza göre size hiz- met etmem de mümkündür. Meselâ müsa" ade ederseniz trenden inince İstanbula beraber geçeriz. şm İstasyon İstanbuldan uzâkta mı- ır: — İstasyondan sonra küçük bir deniz yolculuğu var. İneceğiniz otel belli mi... Onu da size gösteririm. İlk öğle yemeği için bana söz veriniz. Arkadaslığınız be- nim icin büvük hir zevk olacaktır. Tren şehrin banliyösüne — gizmişti. Maltepeden sonra güzel bahceli sık, süs- lü, beton evler gözlü oksavor, deniz tatlir bir sorbehar eline-i altında pırıl'vlarla ar çılrp genisliyor, adalar denizin gö8*'inde göle-!er halinde kabarıp serpiliyordu. Ali Tuna da hesabın: gördükten son" ra lokantalı vagondan çıktılar. Gürültü- lerle sarsıla sarsıla koşan trenin koridor runda delikanlı. kadının elinden tutarak —— Harbin seyri ne olursa olsun Türk politikası sağ lam, realist esaslarından ayrılmıyacaktır. Onun teh hedefi istiklâl ve toprak bü- tünlüğünü muhafazadır. Yazan: Gadri Erlem nn içindir ki birbirile maharip o- irbirini: susoyan mak için tozatlar içindeki dümya- |YU y ! nn ortaşında Türkiyeniti muhü- riplerle olan münasebetini vuhu ile tanımak İâcmdır, Ba harbin muharipleri arasındak; tezadı do- Zuran nedir? Dünyanm takefminden dağan büyük rekabetler, Türkiyenin bu rekübetler karşısmda bir tarafı tatarak onunla cephe beraherliği yapmasına İüzum yoktur, Bunun için İngiliz —ittifakt Türkiyenin tarafer kalmasını ve barp dis Bulünmeasmı ket Almanyanın Türkiye 'le dost kal. ması ildi tarafın halledilecek tezat dandlır, Türkiye iein tezat ne va- matn ve kenci gart içinde tahak. kuk edebilir? İnziltere ile Almanya arasın. daki zıidiyet cinsinden bir tezat ne İngiltere jile ne de Almanya jl: mevcuttur, Bize göre, bizim şartlarımıza gö- şudar: ru olabilir. Yabancı topraklar bürosu kuruldu Vaşington $ (ALA,) — Birleşik Amerika WHariciye Nazırlığında, yabancı torrakların Ametika tara, fından işenlinden doğün bütün işleri görmek vazifesiyle mükellef bir yabancı topraklar bürosu ku, rulduğu dün âçığa — vurulmuştur, Bu büro rels Ruzvelt'e Kordel Hul arasşındaki anlaşmadan sorra te- sis edilmiştir , Harp ancak müdafan icin meş Yeni İspanya elçisi Führere itimatnamesini takdim etti Bertin, 8 (NPD) — Alman Füh rerf ÂAlmen harleiye nazırı Fon Ribbentropla birlikte yeni İspanya elçisi Jine Viladi Sorayı kabul et- miş ve yani olçi bu resmi kabülde Stimatnamesini Führere verniştir. 4 Buzdan sonra — Führer, sahık İs. | kumandanı visamiral FY y panya elçisi Graf Fon Mayaldeyi kabul etmiştir. Vakıt'ın Hekimi re Türkiyenin terzat arldettiği sex bir cümle ile hulâsa edilebilir: İstiklâle vo toprak Mütdultüğümne tetavüz, Bu tecavlüiz nereden, hun. gl İstikrmetten gelirse o devletle kendimizi tezat halinde hissedleriz ve harp baş'ur, Türkiye böylece dünya içinde vaziyetini, devletlerle olan müna- sebetini en İyi şekilde hesaplamış bulunmaktadır, Tocrübeli, sağ — duüyuülu bir mit let, Ve bu milletin ve dünyanın im- kânlarını kati ölçülerle tavin et- miş Milli Şef başbaşa, kajb kalbo Rüzel bir istikbal nfuklarına dduğ- almaktadır, bayrağı altında yarının mesut Tür. kiyesini yaratmaya çalışıyor, ARBİN medleri. cezirleri ne olursa olsun yolumuz mu- ayyendir. Vaktile en — kötü yart- lar içinde bile ittifakı inkâr etme. Gik, ona namtskür ve satlık kal. dık, Aynı samimivet ölçüsinü dost. luk ve tarafsıylık misoklarına da tatbik edaceğimizi bümeyiz ki an. latmaya Küzum var Cümhuriyet Türkiyesinin açık kalbli, her meteleyi hakikatin profektörü altmda mü. talen eden palitika metodunun de- #işmesi içtn hiç bir sehan yektar Türk taraferlığı. memleket bir te- davüze uğrumıandığı müddetçe Har. bin meddü cezrinden dolayı be- zulmryacaktır, Türk mi'letinin endeleden sonra edindiği — kannat Saltanat devrinde aleyhinde neler yazıl gae medeniyetimizi ve sİYa , mekle bitiremeyen Türkler beli yatağanlı, vahşi diye — biliniyordu | yi dostlüğumuzun dereci de yaşayanları | dar anlamamıza imkân N rınki dünya belki çok DA yi Entrika yerfne, hırs yer' L CGı rine daha başka şeylef lecek ve işlte o vakit, etel bir cennet yaratan Düt şeflerini en büyük ta8 yacaklardır. Tarihçi Peçevi, Mactf ginin Ağrından çunları — Biz, mlüslüman T4i kutuya benzettik, ki ” pi açmağa cür'et etmemişli” içinde ne var? t dopdolu yılan ve çıyanı V, Eğer bu kutu açılırsa bUR leketiraze münteşir ee B kı sokarlar, öldürül den tesaratih ile ol itikaddi, fardı. İmdi bu katu , Alem benim zamanımda masım deyüâ her bir kırallarımız — üzerine bfT dahi urmuşlar şimdi TEtİSİ tık, Meğer kutu bos Oi diyarı nesne yoğumuş- itikatla şimdiye değin 4 müze.” y Burada Palginia bu sÖPİ İ safla söylediğini — izaha değiliz. Yalmız şü ver. kapalı olarak #7 ( kutu yarınki — modeniyel vakit orada Türkün zekitit 4i küdret ve kuvvetiyle şertf ” meydana çıkacaktır. ü Millet öonun ğ e? okluğu gibi, ermn asır mü, Nevyork, 8 (A-A.) <— radyosu Japon behriyeti tağirinin istifa ederek Hd luk meclisi aralığına tayi9 Fint bildirmektedir. AYf ÜŞ miraf Katgi o;a:ııuı. g matbuat bürosu şefliğit0fl madığını da ilâve mjral son zamanlardâ , mertka dönanmasının Ü Vakık okuyucularının her türlü Çdi saralarına karşılık verecek N diğini bir kaç kere ) kendilerine çavsiyelerde bulunacak ganınmış bir bekimie — aalaşmıştır | ti Sorulara muayyes günlerde gazetemjade sevap verilebileseği çibi ayrıca )) gŞ Posta pülü gösderenlere bumusl slarak da evap vezilebilecaktir. Vakıt'ın Avukatı Aril | ——— y Vak ayrita tanımmış bir avakatla da anlaşmış balunayor Oku M yucularımızın her Çürlü hukuk! sorularına €0 kısa samanda sevap veri. .... No: â —— güya onun düşmemesi ve bir larafa çarpr maması için hizmetinde bulundu: kom partimanlarının önüne geldikleri zaman i avucunun içinde tutmakta devam ediyordu. — Bana cevap vermediniz. Dedi. — İstasyonda beni karşılamağa gele- | ceklerini zannediyorum. Onun için siz ra” hatsız olmayınız. Birkaç gün sonra sizin” le buluşmam belki mümkün olur. AliTunanım yüzünde belirmeğe baş layan üzüntü birden silindi ve âdeta se“ vinç duyarak: — Meselâ yarın. Dedi. — Hayır, birkaç gün geçtin. Yerleser yim ve hayatımı tanzim edeyim. Biz hafta sonra... — Pek çok. Kadın, kat'i bir sesle devam el'i: — Bir hafta sonra, kaçta, nerede? — Hangi otele inecekseniz söyleyin, ben gelip sizi alayım. » — Hangi otele ineceğimi bilmiyorum. — Nasıl'olsa Beyoğlunda oturacaksrr nız; size Byoğlunda bir lokanta ismi ver receğim. Bugün perşembe.. bir hafta son- ra, perşembe günü öğle vaktı saat yarım" da sizi orada bekleyeceğim. Beyoğlunda — Böz vermiyorum. Ş büyük cadlede Beyaz Maymun 10K? (p sı... Kime sorsanız gösterirler; N nız. Beyaz Maymun lokantası... p Kadın saklayamadığı bir hayr? A çinde: H — Nasıl?, dedi, Beyaz Maymuf —— kantası mı? A ZN tali 4 - tul l Gülümsiyordu; Ali Tuna kadıni? ismi tuhaf bulduğunu sanmıştı, © 4 lümsedi ve devam etti: — Beyoğlunun en iyi lokantala! biridir. l Kadın cevap verdi. ü — Bir hafta sonra, perşembe ö öğle vaktı saat yarımda Beyaz MaY l y lokantasında sizi göreceğimi ümit ©Tüg — rum; fakat yemeği beraber - ye İ Ali Tuna daha fazla ısrar etmedi' | — Hele bir kere gelin bakalım Y4 — düsünürüz. Benim ismim Ali Tuna« — sizin? . .7 — Ali Tuna.. B bir kelime mi” C ig — Hayır; iki Ali küçük ismtm, aile ismim. — Tuna... Ben bu kelimeyi tum zannediyorum,