| | | | | | J e G lnciteşrin 1943 YETiİM Müstata Lütfi Elmenfeluti'den « Böarafı dünkü sayımızda) Ür, HMan hayalı tehlikede Yaşayacağını ummuyo- :ı—;:::ııı beraber gençtir beb alur. —İâl_ Ve reçetesini yazıp bana vazifesi bitmişti, 'hu“.* Teceleyi verip ea yar Yağe DUi eczahanelerden — biri N":"mııım söyledim. Cok, M— İlâç da ygeldi. Hastaya Temg, * Hefak sökünceye kadar 'da kaldım, Abübün llk ışıkları ortalığı ay- Taş delikanlı tekrar — gözle ı.,_:“— Elrafına — bakındı. Beni 5.:”“- burada mısımz? — Diyo el N&“ baradayım!, dedim., İ köim, “Kisine nisbeten biraz iyi » A X Ba zZannediyorum. b Ka ;: :ın—ııd. edersen, ser HFgrü sorayım: S adada yalnız otaruyor ân, "',_:—" bu şehrin yabancısı mı: tn Sebıpi İA? Bü cektiğin izdirae Hi dergin Böstahk mmt yokas alzli Mi var? a Anlı , içini çekti: He> x den., N ı.l=" samimi bir arkadaş el âq' a EdiNI — söyler misin? Map ÇEİn hayatır. beni çok we x '.::ı başladı. "ı—'—l uı"ı"n.: m".:ıuı—: Aamı a. ş“h:'ı:ı'..’,'.,"" gelirmeğe — föz E.!'—ı dedim. " .ı_:'_:'ı Beniş bir nefes aldı: Tİğin e İlimad ediyorum, Çün K N.:hı temiz yürek taşıyan Ülün * veya bsln olamazlar. İken Oülu filâmım, Altı yaşım x..h!hııı, keybettim, Fakir için hali vakti yerinde sığınmağa — mecbur bâana iyi bakıyer" gı ?f di î ; j seviyordu. birar küçük olan amca Bir günde mektebe bay _,i’::'mh birbirimizi © ka lük ki, eörenler — bizi sanırlardı. Cocukluk ça Mesut ve rahat geçmiş gün olsun yetimliğin lümıştun. birbirim'zden hiç ayrıl 'İ'Z,?; L e birlikte oynardık. Mü —hıq Yi N_ 4 beraber çalışırdık,. Tek A birbirimize masal söyler r &_ Mektebe devam edi &._ 'akat oıı“::ılı eskisi gi tıkıntı içinde geçiyor | df l : l ı t ) ıi ; | i f İ | t j Te v fy 1 *i l ” y Eş i | F l ALLKLER SELİrT ıâ:iğ ![ f ğ â ü ve gmecamın — kazı İlk defa olarak bu g$ den almasını — is öndisile ileride hayat Vt İ ; ÇOCUK çevireni 5, BL YURDATAr ağlını aramadım, Ve bir lâbza cb son Rözlerinin bukışından, kalbi nin esrurmmı öğrenmeğe — çalışma" dim, Ona olan sevgimin manastır rahiplerinin, önünde durdukları Meryem ana resmine karşı duyduk ları sevgiden farkı yoktu. Günün birinde amcam yatağa düştü. Ölümün pençesinden kurtul mayarak öbür dünyaya göctü, Son dakikalarında çok güvendiği zev- cesine benim için şunları söylemiş ti: (Bcelin beni bo cocuğu İyi ye" tiştirmekten alikoyduğunu görüyor sun, Sana vasiyotim olsun buna ba kikt bir ana ol, Ben öldükten son* ra onu hiç bir şeye muhtaç bırak” ma).. Fakat matem günleri geçtik- fen sonra evde bana yabancı bir Közle bakmağa — başladılar, Brna çok canım sıkıldı, İlk defa olarak bu evde yabancı olduğumu ve bu dünyada yetim kaldığımı anladım.. Bir gün sabahleyin odamda © tururken yanıma iyi bir kadın o'an hizmetçimiz girdi, Ağlayarak dedi ki: (Amcanıtzın zevcesi hanım efen di kızını yakında üvlendirmek İs tiyor) babası öldükten sonra bu kızla beraber bir evde oturmanız, kızın nişanlısını şüpheye düşürece Binden korkuyor, Önun için evi terketmenizi rica ediyor, Bilhassa oturduğunuz daireyi yeni evll ere tahsis etmek fikrindedir. Ayni za- manda amcanızın diğer evlerinden bangisini Jatiyorsanız orada olura” bileceğinizi söyMyor,) Bu sözler kalbime bir ok gibi saplanmıştı. Keadimi zor tularak; “Peki öyle olsun!, dedim, Hirmet gi kadın gittikten şonra, göz yaş ağlamağa mı , kitaplarını — doldurup kendi kendime: — Hayatta yeg'ine sandetim, sev” diğim insanım yanında oturmaktı, 6 insan ki, onun için yaşımayı spv dim. Fakat şimdi onu benden u kimseye haber vermeden ayrıldım. Giderken, sevdiğimin — odasının & nünden geçtim, onu som bir defa ince bir tül perde arkasında —yar tağında uyürken gördüm. Böylelikle bir zamanlar içiade mesut günler yaşadığım evi Ade * min cenneti terkettiği gibi, avare ve yanık bir halde terkettim, Bü tün dertler, felâketler bir araya top lanmış bana musallat olmuşta: Bir daha buluşmamak üzere © bedi ayrılış... Kurtulmanın imkâm — olmayan bir sefalet,.. Ve arkadaşsız, yardım cxsır bir gurbet bayatı.. . Elimde iyi günlerden kalma Bir kaç kuruş vardı. Onlarla bu gör düğün lavan arası odayı tutmuş tam, Fakat bütün tatili burada ge- çirmeğe tahammul edemedim. başı mı alıp diyar, diyar gezdim.. Mek- tepler açılımca tekrer bu odaya döndüm, Maziyi unutmak için ye gine çareyi yalmız yaşamaktla — ve derslerimle uğraşmakta — buldum.. Fakat ara sıra gene 6 mesul matl, gözümün önünde canlamır,. Sazt - lerce, kitaplarımı, defterlerimi İs-> İetinceya kadar ağlamama sebep o" hurdu. Dün akşam, mektebin taksiilni vermek için elimde Kalan parayı saydım. Hemen hemen bitmek üze ve idi, Bu şehirde mekteplerin ve resiye satışı olmayan ve yüksek fi zila mal satan — ticerethanolerden farksız — olduğunu, ilmin —de bir ticaret metaı, âlimlerin birer tüc- eardan başka birşey olmadığını bi- lirsiniz.. Para tedarik etmersem istikbir Hmin, hayatımın tohlikeye girece, Bini düşünerek eski — kitaplarımı, defterlerimi sahaflar carşısıma gö- türdüm, Akşama kadar — dükkân, dükkân, gezdiğim halde, hakikt fr atlarımın dörtte birint bile bulzma dım odama dünyanın en bethaht, en mahrun adamı olarak döndürü. Daha binanın kapısına yaklaşı madan bir kadının beni sorduğu mu gördüm. Yanına yaklaştım, Bu vaktile amcamın evinde hizmet gör ren bir. kadındı, Feni — görünce: “Sana söyleyeceklerim var. dedi. Onu odama aldım, Başbaşa kalın” ca, kadıncağız: (üç gündenberi se nİ arıyorum?! dedi. Bulamadım, am; seni bulmaktan ümidim — ke silcceği sırada rasi geldim.,, we son YVARIL |Bulm.ca| ©: 23 4 3 6 7 Li e| | 9 delikanlılar tarafından — toplandığı nı gösterir, Halbuki, diğer taraflan R Jül Sozar ve Kromvel gibi askerlik mesleğine 40 yaşında — başlamış a» damlar da vardır. Gençliğin hare ket kabiliyeti ve cüreti #htiyarlığın iyi görüşü ve teerübesi ile tekabul eder, demek hakikslen — mümkün değildir. Olaun bir zekâi yeni fikirleri * hata ve imtisas edebiliyorsa, bek- Jenmeyen darbelere dayanabiliyor sa, cüretli ve doğru plânları tatbi- kat sahasına çıkahiliyorsa bu ada man tecrübesi ve fikri genç bir zer kâya üstün sayılabilir. Bununla be- raber iyi bir genç generalin ihtiyar bir generali daha kolay mağlup e debileceği münakaşa götürmez. Bu nun İçin askeri kamunlarımızın ge- nerallerimizin yaş baddini indir » mesi doğru bir yola giriş dermektir; battâ bu todbir bize arasıra iyi Soldan sağa ve yukardan aşağı" 1i .— Orak, ov barı 2 — Bir za: mir, bir meyva, yükseltmek, 3 —.. Bir nola, uzak, memleket, & —« Bir hayvan, usuk âdetler, bir zamlı, 5 — Bedel, komşu bir. memleket, 6 — Eski hâkimlere verilen ad, İran hı, 7 — Bir zamir, bir renk, baya- Bı, 8 — Siz, tüter, memleket, 9 —— Bir istm, bir bayvan, bir harf, 10 — Telefon tâbiri, zıpzıp. Dünkü Belmacamızın hatti; 1 — Karavana, 2 — K, Yarasa, K, $ — Ay, Fani, Sa, 4 —. Raf, Yar, 5 — Ara, Es, Ala, 6 — Van, Sa, Kov, 7 — Aei, Ata, 8 — Na, Yar ka, An, 9 « A, Salata, A, 10 — Kır ravana, Buxgünkü nda 7.90 Program ve memlekel saat ayarı, 7.32 Vücudumuzu çalıştırar lım, 7,40 Ajans baberleri.7.55, 8,30 Senfonik parçalar (Pl.) 12.30 Pro> gram ve memleket sant ayarı 12, 33 Karışık program (PL) 12.45 A- jans haberleri. 13.00 1390 Karışık , 18.00 Program ve memlir ket ssat ayarı, 18,0$ Müzik, 18.10 Dans (PL) 19.00 Konuşma, 19.15 Saz, 19,30 Memleket aaat ayarı ve Ajans haberleri, 1945 Türk müziği 20,15 Radyo Kazetesi. 2045 Müzik, 21.00 konuşma, 21,15 temsil. 220 Radyo salon orkestrası. 22,30 Meniz leket saat ayarı ve Ajans haberleri ve Borsalar 2245, 22,.50 — Yarınki progra mve kapanış. — BC MA N ra kendini tutamıyarak — ağlamağa başladı. Korktum. Acsbâ sevdiği - min evinde bir felâket baykaşu 'mu ötmüştü! Derhal meye ağladığını sordurm, Kadın: “Amernın evindea hiç baberin yok mu,, dodi, “hayır, ne var?, dedim. Koynundan kapa h bir zarf çıkardı verdi. Açtım, yazı amcamın — kızının yazısı idi. Hâlâ ezberimde olan ba kelimeleri Bir başbuğt seetyeli olmalıdır.. Yan! istedifini bitmeti ve bunu el de edecek iradesi olmalıdır. İnsan- hğa alâkadar olmalı ve insanları iylce tanımalıdır; çânkü generalin Jera ettiği sanatın iptidat maddesi yenme arrzusu beslemelidir. Hepl - nİz apro yaparken bu tip de adım” koştüm, Kadın beni eteğimden tut tu: (Nereye gidiyorsun?,, diye sor du, (Kızcıfaz hastadır onu mühak kak görmeliyim,, cevahımı verince kadın birar durakladı, Sonra ber Hük bir sesle “güneyin efendim! dedi, O sızlere ömür...., Kadının bu sözü Bzerine kalb- min yerinden fırladığını, başımın döndüğünü, gözlerimin karardığı - ni hissettim... Bayılmızım. (Devamı var) n KOMUTAN OLMAK keri harekâl ve idare prensiplerin deki gafletleridir. Zira «kli başın da bir adam sirateji preasiplerini çok kısa bir zaman içerisinde ken di kendine kavrar ve kazanır. Manlesol askeri eserlerin — pek coğunda sirateli ve tâbiye bahisle- ri idare bahislerinin xararına ola" rak çok fazla yer tutmuştur. — Bir #skerf meklepte — talebenin bemen hepsi Blonbaym barbinin masıl kar zanılmış olduğunuü size söyleyebi. lir, fakat bunların hiç birisi bu or- dünün idare bakırmadan nasıl har zırlandığını, Blanhayny üzerine yü rüyüşün bangi şarilar arasında mümkün olduğunu tesbit edemez, çüncü Gâze müaharebesinin muraf- fakiyetle tetetvüc, almesi için Ak lenbi üç ay hazırlık yapmıştı. Mal boruğun en büyük strateli muvaf» fakiyeti sayılan delme hareketi hir Perdeburg 1917 de Allenbinin —Gaze Birüşşe- beab mevzilerindeki haureketi Mat * buruğun 1711 de tatbik ettiği çok basit hareketin biraz değişik iki şeklinden başka birşey — değildir. Fakat böyle manerralar dalma am Tayışlı ve İhtimamli herzırlikları |- Modern bir şef bugün hava kav vetlerini, motorlu arabaları, uçek- savar bataryalaranı — idare elmeyi öğrenmelidir. Taarruz ve müdafsa bakımından — gazların ve dümanla- tamamiyle — farklıdır. — Malboruk Blenhaymda — bataryalarımı bizzat, yerleştirdikten ve bütün — cenheyi olan 4 mil uzakta (di Nepolyon v SAN'ATI dığını görleriyle görmüş ve bizzet hürekele göçeceği sastl teyin eder bilmişti, Velinglon — Salamankadt düşmanın yanlış bir manevra yap" tığını görünce şifahl birkaç kda ©mir vermiş ve yanındaki İspanyol Mmümeasilline dönerek emin bir la vırla: “Azizim Aleva, Marmon mahvol du.,, hattâ Sedanda bundan —G0 $e ne sonra Moltke ve İmparaloru Fransız ordasunun can çekiştiğini yakın bir tepeciklen seyrelmişlere komutanı bile erlerini hücumu di, Halbuki son harpte bir tal sevkettikten sonra harekâtım ne s0* retle cereyan ettiğini vandhan gö FPemez, Başkomutana gelince o ae tık harp meydanında bulunmuyur binlerce mil geride karargâhında oturmuş yahıt herhangi bir şatas tun bahçesinde gezinerek bir lür- lâ gelemiyen haberleri bektiyor. Bu haberler geldikleri vakrt da öler seriyetle aldatıcıdır. Müzl icin böyle, Şimdi de Yetile bede Hakahim. Busün İdare edile- cek küvretler hem karada, hem havadadır. Ve Ba küvvetlerin be nüz istifade sahaşına Honulmamıış imkünleri vandır. Bu küvvetlerden bir kasmı 1014 - 1918 harbinde kas men kullanılmıştır. Fakat o saman danberi birçak tâdillere — uğramay! ve islâh edilmiştir. Diğerleri yon' kullanılıyor, bir takımları henüt Evvelâ general kurmayının yapa * cağı işi kendisi yanmaya kalkma malıdır. Saniyen kurmayının ken- disi ile orduları arasında yer sima sma müsaade etmemelidir. Bir kır mayın en fazin takdir ettiği — yey kendisine #çık ve ket'i — maldi aaf verilmeti ve sotra bunları tafsilâ” fiyle tefkâk için vakıf bulmasıdır.. As komulanların ise ençok hoşue na giden nokta bir generslin — mür temadiyen kenrifleri İle beraber Bu knması ve her şeyi — turmayraim Közü İle görmekle iktifa etmemesi" dir. Bir generel zamanının pek ae Kısmım büromında gecirmeli ve mümkün olduğu kadar erleri ila cok femas etmalidir. Bu komulor hğin &n #yi form'ilüdür. (Devamı var) Ostirtiçte düşmanın ümitsiz bir farzda mukabfi tanrrura hayırlar: ————————————————————— —— — —— rr -- Haranurreşii'in Oğulları kırzı du sözmekien kendini alamııyordu. Bumun farkına vürün Denatir de o genç kram sırrını merak odiyordu. içlerine güzel kokulu geyler karaştırılmış olan bu kalın mummlar yanınca edaya geyet nefja bir. koku yayılmağa başladı. Denasir, o genç kmm düşünmekle beraber, çoktan berj meydanda olmayan Ubadenin sebebi ziyaretini merak — edi. yorda, Ağamdan I4f almak için sondut — Hakikaten hanımetendi anlattığımız macera — pok n- ciklı ve meraklıdır.. Fakat sizin birkaç senedenberi ortada da bulunmayışımız merakımua tahrik ediyori, Nerede idi- ntet. Caferin annesi Vbade, içini çekti: ” — Bir yerde kapanmışlım... Çünkü benjor gihi bir ku, dın diri, diri gömülmelidir. Koşki on sene evvel ölseydim de, bu kabri çekmeseydim.. Donanir sen Caferin evindeki hali. zağ biltesin . Sonra birşay düşünüyormuş gibi başmı önüne eğdi. Bu. nun Üzerine Denanir, Zeynebe bakarak onun yerine söze Beşladı: — Bvet hanımcetını, ben heşkestean ziyade senin yuşu. diğim iİhtişamlı hayatı bilirim. Riç unutmam bir - kurban bayrammada oğlunuz Calerir sarayında idiniz. Sisin bizme. tinice tam dörtyüz cariye tahsla odümişti. Ubado sözünü kesti: Dauytaamındım. Dedim kdi , — Gaytı, peygamberler büle biülmez, sir nemt — bilecek. Biniz, ey ula hükümdaşımız! Haçunurreşla, biraz — düşündükten — sonra ya muşhur beyti akadu: Ölüm, pencesini bir yere takarsa, hiçbir şoyin fayda vermediğini görürsetn. Derhal cevap verdim: — Bifcndimiz bea bu pençeden kurtarmak — isttyorum, Ber halde gu meşhur beytin meblini hatırıarsınız: — “iyilik etmek ve kayırlı işler yapmak kadar dünyada İyi bir huzl ne olamaz, Ulu tanrı; hlddetini yenca, affodeeleri ve iytlik yapanları sever, Haruzurreşid, elinde tuttağa ufak bir sopa e— biraz #yalandıklan sonra, istediğim şeyi yapamıyacağımı bana ihses etti. Bunun üzerine çu gördüğün kutuyu çıkardımı, Kağları, ve dişleri kendisine göstererek: — Ey hükümdarım! dedim. Sana ait olan ba krymejli hatıraların hakkiçinı Allaha güvenecek kana kölen Yabya Harunusreşld, elimden kutuyu aldı, dedaklarına çötlür. dü. Sanra yanmdakileri bile KöÖZyaşı dökmeğe meobur odka, 'ceye kadar hüngür hüngür ağladı. Önmn bü halini gürüncü #ekrar ümitlenmeğe başladım. Biraz soara olindeki Kuğuyra bıraktı. Bana dönerek marıldandı: — Bu hatırayı yi saklamışamt