xer devirde bir törlü — meslek beni karşılıyordu. Bir zaman da, Ricaz demiryolmun (Hayfa — Mür zeyreb) bölgesinde — mühendislik yupıyordum. Hayfa ile Hıristiyanların kutsal sıydıkları Şerin v ahut en eski adiyle Erden mehri arasında ve Hünkârın arazisi sırasma katılmış (Bisan) da bir hayli zaman çeklim. Benim gibi üç arkadaşım da aynı hastalığa tutulmuşlardı. Çin. ü seyyar barakanın İçinde c& hararette kâh litriyar, kâh terliyorduk. Arab — Caferden başka hastabakıcımız, döktorumuz. Sşçımız, hizmetçimiz yokltu. O dü her şeye koşmaktan — bikmiş — ve bizden usanmıştı.. Bisanın havası 6 kadar — ağırdi ki gerçeleri bile srtina — tutarak zavallıcıkların yere düştükleri söy lenlyordu, Yertiler, Me yalığına sokarak tedavi Yorlardı. Bisandaki oski esterler pek bik Yük ve pok çoktu. Tiyalro, su ker Merleri, mabed harabeleri Tevkâ, |lâde önemliydiler. — Civardaki - der Tehin içi mezarlardan cıkan bey kellerin kırıkları ile doluydu. Sü" (larin sürüklemesile aşınarak çakıl Düğ haline gelmiş parçalarile. Bi zandan sonra hafif dâlgah sirtlar Seria ırmağına int Tabriye gölünden Zakkum ağaçları arasından tembel lembel sürünen ba kutsal irmağın deviyoti denizden (200) metre kar dar daha alçaktır. Lât gölüne aktığı verde seviye, M (50) metre daha alçahyor. Ak> denizden bir kanal açılsa bürala, T hep deniz haline girer. —Artık, bu yerlerin yaşamak — şartlarına Be kadar uygunsuz olduğu anlaşı- hr. Biz buralara demiryolu yapı . Yorduk, Her şeyin beleri olur derler. İlakikalen burasının da beteri var” Maş. Şerladan beter olan — yerin (Yarmuk) vadi olduğunu gör, “düm. İki dağ silsilesinin ortasın Ytan akan derenin kenarında — (E! |Hame) denilen yere gelmişlik. Va. “lde Arab çadırları buraların biri” Cİk hayat eseriydi. Arablar çok bel idiler, Vadi içindeki tepe- İkte başları merkeze doğru uzan Biş bir datre halinde toplanarak Okşama kadar çubuk İçiyor ve ko, sıtmalı çocuklarını çeş odi çağdırlarımıza sü gelir Şiyle birisini aylık Je tütmak İştemiş | Kimse gelmedi. — Şeyhlerin! Tağırtarak ondan istedik. (Herke 'İn unu var. Gelmezler) dedi. Bum yış Ülküsü biraz w - Böyle Iptidal — msanları Ba, Çalbn, bürtiyel, izaeti nefiz bi hisler bulunmuyor. Seria deresinin kenarında yeni Ü Yahudi köyü kuralmuştu Hizmetçiteri, çitiçileri bep sordum, Bu topraklar — onların ere salmışlar. — Sonra, n yanına boğaz tok İBuna hizmetçi — Yolmuşlardı. B ühüdiyo hizmetçi olmağa —neden Üüylüklerini unlamak İstedim. Biri İtdi ki: Bizi bu toprağın verimi ht' sene beslemiyordu. — Bazı yıl Atilat olmuyordu; ee kalıyorduk Şdi toprağı sottm. Paramı ce !.ı koydum, bu Yabudinin — ya, Ühda çalışıyorum. Mahsul iyi de üa da olsa karnım — doyacaktır. lla me İsterim? Bu mantığa — nd ilir? (lbame), işminin de Di aşcak, çok sıcaklı. iöereden pis kükürt kokusu ge Yor. Derenin içinde eskiden kal, bi hamam yıkımtıları var. Başka et yok, Haziranda buraya her yaMltan haslalar gelerek şifa arı Oç'lar, Gelenlerin bazıları - çadir iiyori bir kısı gölgelik yopa, k Onan altında barınıyordu; kap 'ı: Mevsiminde üç di K anlallığı dört bin kişi Biyordu. ı Yermuk vadisinin, İslöm — tari- "1e büyük önemi var Mlcm!ln ön ikinci yılında Ebu, irin halileliği zamanında (Har * Bin Velid) — kumundas;ndaki N ordusu Yormuk vadisinde B gq“'.ann büyük bir ordus aj Mrak Suriyenin ele geçmesin) MN etmişti. iim buradaki günlerimiz hen h;. akla geçiyordu. Aylarca bu landlcı hayalı yaşıyorduk. Dok> ,.. t buruda vöcüt bir şey har, Kyytdığından çok ar yemeği tav. -.,_ #diyordu ve diyordu kit Bu, Açlık değil, tokluk tehlikeli Hayfada bir buçuk ay ASI dir. Fakat bir gün civardeki şube, mizden at üzerinde saltönarak ger işinden kendisinin — sarboş oldu. Bünü anladık, ©, bizim sormamıza b adan gülerek bu halini Yazan : bi izah Yalmız et suyu ile çorbayı, en serdiğim yemekleri Bile — midem son günlerde, hazmelmemeğe baş , lamışlı. Bir atlını haline Haraklığı ai yavaş Vavas â lır; zaman bir kırbaç can kendi u7 | alli ahat mühmüz Yü ç Hte'Hen de Bir kâç şi, Buhrün ver- öyle yaplım mideme Doktorun hakii Yardi. Hepimi, rin de midelerimi: alışmaktar | kaçıyorlardi. Bu &&iÇİ ve hep bir | birine benzeyen. günlerimlade bir kere değişİkİNE öldm. Buralarının haritasını cobük bi, Üürdiğimiz için — basmühendisimiz bit (Tabefiye) ye götürdü. Semah köyünden kayığa Dindik. — Başmir benditimizin denizeilik dumarı tal tü. Kayığlı yelkenle seşvkederök bi ze KÖl ve deniz — sevkini — tattırdı. Tabariye kadür pis kasaba — ve buradakiler kadar pis insanlar bhiç bir yerde görmedim. Bit xeyahat kıl unda pirelerin krahı Tabe” riyede sturduğunu okumuştum Sefil evlerin önünden cirkefler a, çıkla dere gibi akıyordu. İrin ber nizli, yanaklarının kenarından kir N düle WMle sarı ve siyah — saçlar sarkan, beyaz pamuk — irtiğinden | örme sivri külâhie Yahüdiler tam Musa zamanından kalma — anlikar Yar gibi. dalaşıyorlardı. — Bunlar Tevratın hükümlerine uyarak yür lerine ustra sürdürmemişlerdi. Bunların evinde kalmak aklımı" zi almıyacağı bir şeydi. Kayma, kamı ziyâret ettik. Bize Alman ©" telini tavsiye elti. Talulduğu verem — baştalığından Almauyada doktorlar ümit keserek ölmek Üzere kulsal toprafa gelen İ lalebesinden bir yenç, bura, da canlanmış ve iyi — olmuşlu. Bu ada gü t Yahudi kr | e fakat 'tarm ınndı.-rıı Bit darerek Taberiye, de yerteşmişli, Burada rabat ve güzel bir gece erak iş öndük. Yolda Yalışlüerin bir havralarına rasigeklik Bu mabedin sayılı gün” lerindea Birisiymiş. Bir — avlnun #rafındakl odalardan HNâhi ve düt Ti geliyordu. zlerini — ânlamıyördüm; fakât nöğmeleri bizlm ilâhiteri çok an , diryyordü. Havranım kapısının İki tarafındaki direklerin üzerine kor nülmüş tu arda düalüre ka, bal edilmiş Yahudilerin n yakıldığını seyreftik et derecesinin altın ye kükürllü suları & rı kokla, hasts ef perhizle gön ba, sey yedir Bir on devam et vermedi, Üçüneü ön beş Künlük bir perhiz de neti ceşiz kaldı. Nihayet deklor Haylaya tebililihavaya &ü zorunda kaldı Hayfa o TamMman sesi n günler, beai üz beni alkıştı. Ön beş na yoğurttan başka bir medi. Hastalık # boş gün daha pe tedaviye nedi. ye bizim bir kaza, mozın merkeziydi. İslâm, — Maristi” | yan, Yabudi maballelerinden baş ka bir de Alman mahallesi vardı, nu.w kasabadan ayrı ve adeta üstaklı gibi modera bir şehir | parçasıydı. — Güzel bir yolün iki ralında bühçeli evlerden — mi şekkildi. Birâhanesi, hör lürlü eşya satı, | lan büyük bir mağazası vardı. Bu tada oturanlar bep Almandı ve Al, man İşbeasıydılar, — Bunlar bülür vergilerini zamanında ve toptan verdiklerinden tahsildarlarımız bu raya girmezlerdi. Jayında çıken Mmeseleleri de halletliklerinden polis rmalar da Dü — mâhallede görülmezdi, Yerli ahali bile bura, lorda gezmezdi. Yelnız memleke * Tn kibar kığını ve zabiller, me , müurlar aneye — gidebllirlerdi. Hayfunın deniz kıyısında bir kaç öteli vartı, Öltelleri dolaştem. İki aylık teb dilikava müddetimi geçinecek ra | hat , hüvast ve manzarası — güzel bir yer aradım, ga mpnlazam ve cazibelisi ola' rtak Kudüs ötelini seçtim, Kudüx öleli lemizdi, denize ba, kıyordu. Sükünetliydi. Tam bir hustanın aradığı rahallığı veriyor- | du. Fakat sanıyorüm ki — burasını | | deydi. | mecak ve yumuşak tenli, | denizi gibi berrak Ünin östünde bir balkonu VAKILT 'Tiyatıto konuşma'rrı: İstanbul taralına tlyatro lâzımdır Çök yazık! Belediye bir yer bu- Tup da tiyatrosunun komedi kumı— mr fatanbul tarafma yol! Çok yazık! Tiyatro merak yine Beyoğluna düşmekten kı lamıyarak, birçok defalar yemek ) Tteğe bile vakit veya nakit bulamı. yarak bermutat bir sürü fuzuli masraflara duçar olacaklar! Kim bilir; İstanbul tarafında o- turanlardan kaç yüz tanesi mese- W Hazımin veya Behradm yalnız #öhretlerini duymakla; onları gür- mek için dozmak bilmiyen bir ar danun eteğine takılmış kalmı dir? — Tramvaya binemiyon yahut bir türlü gelmiyan otokar (otobüs dememek için) azaplarını göze nla- miyan kim bilir ne kadar kadın er- kek, gene İtiyar vatandaşlar ti- yatro ihtiyacımı tatmin edememek- le müteezzilerdir? İstanbul cihetindeki kahvehane- lere bir bakarsanız, bütün çehrele- Ti Bazup, kaşları çatık, bakışları a. s&bİ görüretinüz, Sebobi (eğlence. süzlik) tir, Ve muhakkaktır: Sine. malar tiyatronun yerinji tutama. maşlardır. Mödeni bür şehirde eğlencenizli. | Hin azabını gideren sevki ve fikri besleyen en güzel ve en iyi biz gı- da Ga tiyatrodur. İnsanı avündu- rur, düşünceye sevkeder, Piyosle. riğ mevzuu ne olursa olsün Uyat- | volar hallkı düşündürür. Güldürür. Ağlalır, Tönbih ve terbiye eder, Terbiyesizlikleri, entrikaları gös- terir,,..; edebi münakaşalara ten- kitlere yol açar, Gençliğin alâka- | vını tabrik eder, Glâh,) ve elbette âr sinemada bir tÜyatronun zevki tatılamaz, (Komedi) kısımınm İstanbul ta- rafına geçirilmesi Orrsatımım kaç- müş olduğuna çok teçesüf ederim —a —a Lüks telgıraf kâğıdları Her P, 'T, T. mörkezlerinde balun. raakta olan Lüks telgiraf kâğıdlariyle tebriklerinizi gönderebilmek için ma. mura (LÜKS) dersaniz vereceğiniz 15 kürüş fazla Ücretle Milletin yar drm ve şefkatmâ Yuktaç çocüklüri ko. vTUMUŞ bem de muhatabınıza — incelik we Barafetin timaali kağıdlarla tebrik. lerinizi göndermiş olursunuz. ĞÜŞ c bana beğendiren bu saydığım se, heplerden ziyade, otelin — yazıcısı idi, Horor ölmüş de gözü çöplükle kalmış dezler. Ben de hastalıktan cansız ve mecajsizken yine güzel Tiğe karşı ilgisiz kalamıyordum. Ötel dul bir kadınındı. — Fakat, asıl idare Zora adlı kızının — plin, Zora, orla — boylü, penbe beyaz Tenkli, Filistin iklimi — gibi Fenike , Parlak mavi gözlü (20) — yaşında bir Yahudi düberiydi. Bu kit güzel menoa biliyordu. Ötelde yalınak, yömek içmek ve çamaşır yıkalmak üzere — Zorü ayda altı İlra istedi. Bu fiyat çok münasipti. Hemen — kabul eltim. Fakat bu altı liranın kırk sene ev, velki altın para olduğunu unütma malıdır, Bir lira ayans yerecrek eşyamı odaya koydum. Zaten eş- yam bir bavuldaki bir Xeç çama; Şardan ibaretti. fransızes ve ab Odam güzeldi. Deniz dalgalârı vardı. Burada suların Şşıpirtisim dinliye rek sağlık bekliyecektim. Hayfada ihtiyar bir emekli dok tor Bay Yusuf vardı. Kimse huna ehemmiyel vermez, hastasını bak: tırmazdı. Derlerdi ki Bay — Yusu, fun zamanında — Troceteler türkçe yazılırmış. Onun için Bay — Yusuf Iransızca reçete Yazmasını bilmi - yor. Doktor senelerin — verdiği tec | rübe ve Hlozoflukla bunlara gülü> yör ve hiç aldırmıyordu, Hayfaya gelişimden bir iki gün sonra dok, tora rasigeldim. Meyhaünemsi bir kahvenin önünde oturuyordu. Be- ni çok zayıf, bitkin, görmüş. Ça | fardı, halimi sordu. Anlattım. Ya” mıpa oluritu, dedi m döktor. lar seni ölüm haline — gelirmişler, Gel sen bir kere do bu cahil dok toru dinle. Ne yapayım — doklarcuğum dim. Gel seninle şurada bir âlemi yapalım diye cevap de, rakı verdi. Aman doktor dedim, sen sahi den cahilmişsin, Ben bir buçuk aydanberi ağzıma bir Jokma — ye, mek koymadım. Birdenbire — nesıl Takı içerim? (Devamı var) | dersem Cİstanbul)j Inlar anbulumuzun bir (operet) tir. M Ustümdağ | makla iyi, bu eserini b çok fena bir İş yapmıştır. Ben senelerce oturduğum Parix ten avdetimi müteakip Bayoğlunda bir öperet görmüştüm. O kadar be. enmiştim ki na Paris'n şarkılı Uyatrolarını, komedi müzikallerini belki unulturmuştu. Hattâ bun ların: Bir ild Fransız oöpereti oy diklarmı da gördüm, çok beş(eıv. / gavallı Melek, Mahmut Moralı, Refik; Muemmer Ve arkadaşları, pek âlâ bir oparo yolu tutmuş yürüyorlardı. Kyyam-ı fitme endi belâlar mü- bareki.... Dediler.. Birdenbire operet oldu, (Eleman) yokmuz! Neolmuş | dedik? Feriha operti bırakmış de- | rüler!! | Bu kadar mı? Evet cevabını werdiler! Gidenin yerine bir başka- le bulunamaz mityet? Elbette bulu. nürdu ve bAM bulmur, İşin en komik tarafı da — (ole | man) kalmadı diyenlerin eliml. | bati fantiyette, aehhatte, Wiyette, muntazaman İcrayi sanatta? Ve hattâ yeriş filmlerde şarkılar söy- yokmuzluğunu var | lyerek eleman | etmektedirler!! Şehrimizde Cemal Reşit Bibi memleketin Htiharma Vâyık bir Musikişinas üstat ve bestekâr, Muhlis Sahahattin göbi feviralâde Müuvaffak olan bir millf operetçi varken ve her ikisinin de fevkalâ- de müuvaffak Ve mergim oldukları muhakkakken; operette senelerce teerilbe görmüş ve muvdl'fak ol- muş (eleman) lar hüli Şehir Tiyat. rosunda ve çarkılı filmlerde ferayi #anat eylerken operetsizlik ve kon- ter senli teranesi havsa.- lanın kolay kolay alabileceği bir muacaıma değildir. »»» Sanayü nefise, insanda cibilli o- lan bedi! heyecanları herhangi bir küretle hat etmek İütlyacından ğ Ve: Mödeniyetla bera. erdikçe taksimi a- İkmial etmiştir. Hayat-r kâinatm ber hangi bir nevi tecelliyatmı arz sanat diğerinden daha elverişlidir. İçtimal hayatı tamamiyeti ile tem. Bil edebilen yalnız bir sanat, yani münayi şamigi İle tiyatre — vardır. Ve bu da tekâmül ettiğinden şube- ler, facislar komoediler, — operalar, operetler gibi: hattâ rakalar Bibi, insanlar gibi zevkler ve tahasslia- lerde birbirine benzemediği için medeni memleketlerin tiyatroları her türlü duyguya ayrı ayrrı cevap- lar vörmekte ve her zevki oksa- | makta olmaları aeyesinde.de Mmi- Hrl ve müstefid olmaktadırlar. Ankara konservatuvarmı bu İh- tiyaçlara cavap vereceğinden emin Tolmakla müteselli ve mübahiyiz. | Yögüne tümit ve emniyetimiz bun- dadır, Semih Mümtaz 5. VAKİT Mazetede çıkat VÜLÜD yaz ve Fesimlerin hukulu manfuzdur ABONE TARİFESİ Memleket — Memjeke içinde Gışın a va 5 & sac V25 *18 ae . v w00 . Farifeden Balkan — Biriği içü ayda otüz. gurüş düşülür Roste elrliğine — girmiye yerlere ayeı yetmiş deşer KurUŞ Zamimedilir Aböne kaydını tildiren mektu; «4 telgrat Ücretini abone param aın posta veya banka Üt yollama derelini idare Kendi Üzerine &lır Türkiyenin her pekta aretkcalndı VAKIT'A adomt yazılır Adret değiştirme Ücreli 26 Kırg ULAN VCRETLEKİ Ticaret Üünlerinın AkdLüD , ea drı sondap itibaren Un sayfala FmdR 40. ç kaytalürda M0 Kuruş İördünecü Hayfada U: ikinc ve içüncüde 2, Birincide V: Saşlık vanı kesinece © Uradır. Büyük; çok Gevamb . klşeli enkli Vüân veresilâre ayrı ayrı in zürmeler yapılır Hesmi NAnjarın santim satırı S0 kuruştur Oicar Makiyette Ulmryan Küçük Mlâmlar * aytm * aylılı 4 yüllık Bir defa SÖ; Üc delam Su, üç detam 68 dört gefam J0 ve on defmmi VS0 Kuruştur aA — ve ifade ödebilmek için Ker gobei | - MARDİNDE Jere ayrılmıştır. Madhikeler, halle- | AA Dokumacılığın inkişafında mühim tesiri n!acak bır kooperatif kuruldu B tiei Çalışkan Mardinden bir görünüş Mardin — İplik tevziatı ve dokuma., cilik taşkilâtı üzerinde tetkikler yapr mak “çin Mardine gelmiş olan Diyar. bakır mmtaka iktisat müdürü Halia Kurbaşın büzüriyle ve Ticaret odaar . nin teşebbüslü ile harkevinde bir top. lantr yapan dökümüedar bir koopara. tit kurmuşlardır, Mardin dokumacılığının takişafın da büyük rol oynayacak olam koope. ratife büfiü dokumaerlık Iştyla meşgul olanlar girebilecek ve tezgühta çalı. tılacak mallardan elde edilecek kârdan da kime alacaklardır. Bundan sonra Mardin dokumacıla- | T iplik dağıtım işi kooperatif tara. fından yapılacak ve İmâl edilecek yer U Mallar fiyat mürakabe komlişyonu- nun koyacağı fiyatla hâlka satılacak, ZİRAAT SEFERBERLİĞİ Mardin — Vilüyetimiz “ çevresinde zirsi seferberlik büyük bir hızla de. vam etmektedir. Yazlık ekin mak için tokumluk mübi folunmak Üzere — vilâyetimiz 90 bin lirm tatışla edilmiş ve bu para Ziraat Bankasma gelmiştir. Morkez ve kazalarda Kdare ümirle, rinin bizmat meşgul elduzları bu işin başarılması yolunda cereken tedbirler alınmakta, bilhassa iklim ve toprak şartlarına göre vilâyetimiz — dahilinde en çok patates ve akdarı ekimine Ö- nem verilmektedir. Cemal işmüy Yunanistanda Bir günde b 900 insan ölüyor Londra, 8 (ALA) — Yunan hükü, metinin tebliğle göre, — Yunanistanda açlıktan günde 800 kişt müyor. Atina ve Pirede günde sokaklarda — 380 &ü toplanıyor, Bunlar tabuta bile konmma, dan güküra gömülüyor. 1041 ikteş . riğinden zsonkânuma kadar 40 biz kişi dGimüştür Ki normal ölümün 8 mislt dir, Pülraz, Colos, Selânik, Şiradan focl hâberler geliyor. Şıra halkı Atina. ya çektiği telgrafta: "Rize ya böğday yahut tabut gönderin,, demiştir. YUNANISTANA BUĞDAY Landra, $ (AA) — Yunaslğtana 3000 ton buğday gölürmek üzere Ak deniz Umanlarından birinde yüklü ©- larak beklemekte olan Lefiklere mensup'bir geminin gimdi Ttalyanlar. gan serbesl seyrüseler müsaadesi al, dığı buztn Londrarim selöhiyetli mah. fillerinde öğrenilmiştir. Alman hükü. melinin serbesi yolculuk müsasdesi bundan evvel alınmış bulunuyordu. Papaslar grevi | Kisling'in bir hareketi bütün Norveç papaslarını istifa ettirdi Stokhölm, $ (A-A) — 1 şubatta Trondhaym katadrali başplakoposunun Kisling hükümeti tarafından — azline ve kilisenin kapatrimasına — karşılık protasto olmak üzere bütün — Narveç piskoposları vasiSelerinden istifa e. mişlerdir. Burlar. Norvaç . Alman iş beraberliği artadan kalkıtcaya kadar bu durümlarını muhafasaya devam c. deceklerini bildirmiğlerdir. Dünkerk Almanlara verilecekmiş Hera, $ (ALA.) — Birltiseh: Fransa beğimelinden sonra Merici Kebirde tabrip edilen Dünkerk zırhlı. Bınım tamlrini hıztsndırmak için Tu « tona Alman teknisyenlerinin - geldiği temin edilmaktadir. Dünkerk zırblısının Almanlara dev. ri maksadile, Alman deniğ kuvvetleri başkumandanı amiraj Render ile Fran #a başvekli muavini amiral Darlan - rasıtda çimdiden iptida! bir unlaşma yapıldığı sanılmaktadır. Türkiye kavak birinciliği neticeleri Astanbal, $ (A-AY— Uludağda şark ) Ve Karp gurupları arasında — bu hafta yapılan Türkiye kayak birinciliğii na. ticelari gunlardır: 10 kilametre mukavemet: 1 inci Zoki Özden (Erzurum) denir Ce ö5'42, 2 inti Nevzat Diler - ÇRürzu. Fum) derece BTOĞ, 3 ünelk “Mehmet Camorlar (Bursa) dereco 88'12, Aniş: 1 inci Ekretm Karay (Istanbul de. yece 2'13"7, 2 inci Nevzat Diler (Brr Zurum) Gerect 723“7, Süncü Zeki Özddü (Erzurumi) derede 2'38"8. Kapalı inlş: 1 inci Ekrem Karay (İstanbul) dere ço 238“3, 2 inci Turgut Karay Çİa. tanbul) Töz”i, Y üncü Teki Özden (Erzurum) derece 281"2. l Grşeyani Kahiredeki Bulgar elçisi döndü Sofya 3 (ALA.) — Kahiredeki Bul. gar elçisi dokter Yankopcer, - elçilik memurlarile beraber, Sofyaya dön , matiştür. VAK HEKİM Nezleden Korunma Öyle hir mevaimdayız ki nasıl giyi. meceğimizi, nası; barçkot edecağimizi Bümiyoruz. Sabahları sisli bavada cv- dan Çıkarken pardesilere bürünüyar, fapllâlar giyiyoruz. Öğle üderi sıcak . tan güzel havada şabahki soğuğu unu tap şöylece dolağıyoruz. İşte bu dolaş ma her kese pahalrya maloluyor. Noz. le olmayan öksürükten gikâyet etma. yen yok gibidir, İstanbul gibi havası Günen şehirlerde yapdacak bir şey var K, yapılıran daha istifadeli olur, 1 — Vücudu harici tasirlere — karşı bazır bulundurmak. Bunun için yaz dan başlkmak şartiyle ber gün sağık vu ile banyolamm alışmak çok iyidi 2 — Geceleri pencereleri açıp yat . mağa alışıcak. Bu o kadar iyi ve gü- zel bir İtiyattır Ki İngiliz mektepli Bin başlıca nasibetlerinden birini toş. kil eder, 3 — Dalma aymı surcile giyinmeye alışmak, Kalın fanllâlar, paltolara sa- rılmış vücut elbette ufak bir tahavvür den mütçessir olur, & — Kabve, tramvaylar gibi kapa. , pis havalı yörlerde oturmamağua dikkat otmelidir.. 5 — Babalıları evden çıkarken ve akşamları öve giderkan yüzde 4(CNbo. are de Porame) mahlâlü gibi hir gar gara e dişleri ve boğazı çalkalamak çok faydalıdır. Diş macunları da bu işi görmeğe yardım eder, Bunlar yapılırsa nezleden akdırık - tan, tıksırıktaa kendinizi korumuş o. Vakrten hektmi