ysl — I7 ŞUBA 3 İdare evi: Ankara Kürüş| — vetetam: tasre (zazıi Bulanan havayı aydınlatmıya ihtiyaç vardır — Yazan: Asım Us Türk gazetelerinin Sir Staflord | * Crippa tarafından Sovyetler Bir- #ğimin hudutlarını göenişletmek hu- susunda bir takım emelleri bulun- duğundan bahseden nutku hakkın- daki neşriyatı Üüzerine — “Timtes" gazetesi de bir makale — yazmış. Tass ajansınım bu makaleden ala- rak verdiği kısa bir hulâsaya göre *“Times" Türk gazetolerinin sulır- ları arasında eski Moskova selirle rinin sözlerinden doğan ve gittik- ge şiddeti artan bir sıkıntı görmüş ve kendi. hükmünü de vercrek: - “Rusyaya Avrupada açık bir kart vermek yolundaki teklifler daima bir çok memleketlerin ve bu arada Türkiyenin hayati menfaatlerini bu devlete teslim etmek neticesi- ne varır,,, demiş, Harici siyasette yarıları çok de fa İngil hariciye — nezaretinden mülhem olan bu İngiliz gazetesi- nin makalesinin tam metnini gör- | memekle boraber Tass ajansının verdiği hulâsadan bir fikir edine- biliyoruz, Hakikaten Sir Stafford Cripps'la «özleri Türk efkârı umumiyesini düşündürmüştür, Bunun sebobi de Sovyetler Birliğinin - Vaşingtonda imralamış olduğu Atlantik beyan. namesin); kâfi görmediği ve ken- Misini müdafaa edebilmek için hu- dutlarını genişletmek istodiği şek. Küde gayet müphem bir söz söy- lemiş olmasıdır, Bovyetler Birliği Almanya tara- fından tasrruza uğradıktan — ve harp vaziyetinin sevki ile İngilte re ile müttefik olduktan sonra iki memleket arasında bir takım an- isşmalar yapıldı. Bu anlaşmalırla Rusya Lehistan üzerindeki emel- lerinden vazgeçmiş göründü, Fin- | iandiyayı — harpten ayırmak için | teklifler yapıldı. Daha sonra 26 devlet — tarafından — neşredilen ve her milletin kendi mukadderatmı | elmesi esasına da- | ton beyannamesini Sovyetlerin Vaşington setiri de im- | zaladı. | Bütün bu hüdiseler Alman ta. | arruzuna uğradıktan sonra dünya işleri hakkındaki Rus görüşünün değistiğini gösteren bir delil gihi idi, Bugünkü harbin sonunda Av. rupada tecavtiz kabiliyetini haiz | bir silâhlı devlet bırakılmak ixte- | nilmediğine ve Soevyetler — Birliği- nin de sulhtan sonra herhangi bir | dış tehlikesinden endişe duyması- na artık mahal olamıyacağına göre Rus devlet adamlarında ba türlü bir görüş değişikliği bize pek ta- bil geliyordu. İ Halbuki uzun zaman Moskovada İngiltereyi temsil etmiş olan ve bu- rada konuşulan bütün şeyleri ken- di kulakları ile duymuş bulunan sir Stafford Cripps gibi bir diplama- tın “Rusya Atlantik beyannamesi- ni kâfi bulmuyor, Hudutlarını ge- nişleten bir sulk istiyor, İngiltere | Rusyanın bu arrusunu — şimdiden | kabul etmelidir.,, diye bütün cihan | efkârı umumiyesine karşı haykır- | makı Sövyetler Birliğinde zanne- dildiği gibi bir değişiklik olduğu- nu şüpheye düşürmüstür. Bu yolda şüphaye düşenler hak- h omadır, değil midir? Bamı İstik- bal, hâdiseleri — gösterecektir. Şu kadar var ki Türk efkârr umumi. yesinin bu meselede çok hasxas ol- makta haklı bulunduğuna “Ti- mes"” in yakarıya yazdığımız cüm- | lesj bir delil sayılabilir, Bu vaziyet karsısında Türkler için tazla söz söylemeğe hacet kal mür, Sir Stafford Oripps'in sörleri İle İngiliz . Rus anlaşmasının de- mokrasi cephesinde — yarattığı ny- dinlik havanın bulandığı meydan- dadır. Eğer salâhiyetli İnziliz ve Rus devlet adamları bu bulanıklığın devammı istemlyorlarsa eski Mos- kova sefirinin sözlerine açık bir cevap vermoleri lâzımdır, T 1942 LI YIL: 95 * SAYI: 8641 Petg: İstanbal Vakıt—Posta kutusu:4: ©. Vakıt Yurm 0), Yazı (21413, Pasifik hartinde büyük Çörçil SON HARP DURUMU ve : İngilterenin takip edeceği siyaset hakkında Radyoda bir nutuk söyledi KLondra, 15 (AA.) — Çörçil bu akşam radyoda aşağıdaki nutku söylemiştir: Ağustosun sonlarında vatandaş. larımıza radyoda doğrudan doğru- ya hitabederek söylediğim mutuk- tanberi, altr ay kadar bir zaman geçti. Hâdiselerin nesıl cereyan ettiğini ve İstikbalin nasıl belir- diğini görmek için, bu ölüm kalım mücadelesinin son altı aylık dev. tesini gözden geçirmeğe değet: Çörçü, 1940 ve 1041 yıllarında İngilterenin teş kabıma — muhtelif cephelerdeki mücadelelerini etra- fle anlattıktan sonra göyle demiş- tür: Her şeyi göz önünde tutarak va. ziyet acaba gimdi nasıldır? Yaşa. (Devamt Sa. 4 Sü, 1 de) Amerikada " Budist papaslar Japon ca- susuUu imiş Maba&;d—e telsiz âletleri bulundu Londrü, 16 (ALA.) — Deyli EBkâç Küzetesinin büdirdiğine göre, birçok senojardenberi Amerikada hilhassa bü Yük Okyanus sahilleri boyunda kurul muş - olan mühtelif mabetlerdeki bu. dit papakların birçoğunun Tokyo gir, H #ervisinin eaki memurları oldukları anlaşılmıştır. Bu papazlar tevkif e , dümiştir. Mabetlerin bir kaçında telsiz Aâletleri ve papazların hakiki vazife , yerini tesbit eden bazı vesikalar bu . kanmuştur. Bu hâdiseden sonra bü « tün din! Aaya merkezlerinde uraştır. malar yapılması kararlaşkırılmışlar. hâar faarruzu için yapılan * ; Reisicümhurnmuz- | Amerikan filosu seyir halinde Pasifik harbi la Kral Farık 'Polembag , rasında — Japonlar tarafından metü Binsci Faracun Stun |— İşgal edildi Haşmetlü Birineş Faruk'un doğum yTidönümü münasebetda Cümhurreiasi Batavya, 16 (ALA,) — Holanda tebliği: B İzmet İnönü ile Haşmetlü Kral ara, smda tebrik ve teşekkür telgrafları takti odilmiştir. Geçen.-cumartesi günü paraşüt. çüler tarafmdan yapılan tsarruzu müteskip Palembang'a binlerce Japon |sSszmaz başvekili » Birmanya işler haşarması — beklenen baslamışlardır. İngiliz, Amerikan ve Holanda tayyareleri Banka — boğazında hir Japon filosunu bombardıman ede- rek beş nakliye kemisine — ve iki mühribe tam isabetler kaydetmiş- " (Debamı Sa, 4 Sü, 5 de) 'Maarif Vekili radyo al G0 D3 a 'a n 4-Cenubi Amerika Hakkında Japon siyasetini anlattı Tokyo, 16 (AAJ — Jupon baş- vekili genera) — Tojo, Singapurun düşmesi üverine doğu Asyanın ale dıği dürümü- bugün parlâmentoya anlatmıştır. Başvekil —bilhüssa de. miştir ki: “Sipgapurun — düşmesile Japon kıltâları doğu Asyadaki bütün İn - giliz ve Amerikan — Üslerini işgal etmiş oluyorlar. Birmanyada İngiliz askeri daya- nak noklalarını ele — geçirmek ve Anglo - Saksonların Çüng - Kingi besledikleri Birmanya - yolumu ka- pamsk için Japon kıtaları taarruz hareketlerine devam edeceklerdir. Japonlar, Birmanya — halkını düş- man olarak telâkki etmeği — akılla. rından geçirmiyorlar, Eğer Birmanya halkı Japonlarla işbirliği yapar ve uzun senelerden- beri omuzlarına çöken İngiliz zin- cirlerini kırmağa onlarla beraber çalışırsa Japonya, — Birmanyalılara (Devamı Sa, 4 Sü, 2 de) Sabık mebus Refet Ülgen'in muhakemesine başlandı Dava ağır cezaya intikal etti Dün maznunlar müdafaalarını yaptılar Ankara, 16 (Vakıt mahabirinden )— | müddeiimumi muavinlerinden Komal Urfa mebusu Refet Ülgenle Müaarif | Bora ile Refe, Ülgenin avukatı Fuh, köleji caki vernedarı Zeki Ülgenin mu ' mi Kural-ve maznunlar hazır. bulun, Hükemelerine bugün anat 14 de de, düler. vam edildi. Hâkim Sedat Çemralı ve | CEPHELERDE DURUM Japonya şimdi nere- ye hücum edecek? 's. " dlümüz Hasan Âli Yücel Maartr Veki y (Devamı Sa. 4 Sü. 3 de) Şark cephesinde: | zoklalarını sarstıklarını — lddia et. Tebliğlerden anlaşıldığına göre, | mektedirler. Almat tebllği çenber içine alınan bir teşkilin 'imha e- Wi laraf da taarroz harekcilerine | devam etmektedir. — Ruslar, ilkba- islinat dildiğini büldiriyor, (Devamı Sa. 4 Sü, 4 de) tütü | Hükümdar Millet *v>e * Fiyatı 60 kuruş olaa bu eser, ö kupön geti- recek Vakıt okuyucusuna yalmız 25 kuruşa — veri. lecektir, Bu kuponları saklamayı unutmayınız. VAKİIT'n Büyük Anketi Vereceğimiz tafsilâtı okuyunuz ile ana, baba ve öğretmenlere bildiriyor ebelere n yasak bize ki bu acımsamaz aavaşta dabil değiliz. — Fakat — dahil — öeğil aa. yılmamalıyız. Türk milleti yarmın hangi vazifelerinin kendine ne zaman verlleceğini bilmektedir. Gençlerimizi bu söylediğim zoörlü döğüşe hazırla « mak, aralan gibi yitit, gönlünü kafa, sınt küvvetlendirmek başlıca vazife . mizdir. Bunları iyi yetişlirmiyen ana ve babalarla öğretmenleri suçlu bulu, nurtar.” (Devamı Sa, £ Sü, $ de) Maarif Vekili Hasat Âl; Yücel dün akşam mmat 10 da radyoda talebe ve- Hleri ve öğretmenlere bir. hitabede bulunmuştur. Vekil, sözlerine — şöyle başlamlıştır. “Dünya — kurulduğundanberi — insan oğlu var olımak ve var kalmak için bir an savaştan boş kalmadı, İnsan, tarla, hayvanlarla — boğuştu, — tabiatle döğüştü. Bugün döğüşmeler, boğuş . malar o hale geldi ki, insanlar birbiri, ni yere sermek için var - kuvvetlarile | boğaz boğasa geliyorlar, Ne — mutlu | Bir yahudi ihtikârcı Yedi sene sürgün cezasına çarpıldı ©| ” p olarak 1000 Hira alan Sultanhama. :lâ;"“'l ıâe:!':! mbuel'unm:: mında tüccarlik yapan Filip Levi- dir, Şimdiye kadar İstanbulda görü. Fülp Levinin mevkufen — aşliye len ihtikâr — davalarında en ağır — ikinci ceza mahkemesinde — görü- cera dün bir ihtikârcıya verilmiş- len duruşması dün bitirilmiş, a » tir. çu sabit görülerek 7 sene #fay Bu ihtikârcı beş bin adet Tiku — Petürke kazasına sürgüne, 25000li. markalı dolma kalemlerde baksır (Devamı Sa. 4 Sü, 6 da) Günlerin peşinden ; Söz oyunları * İbranim Alâöttin Gövân “Söz Oyunları” adr asıtımda çıkardığı küçük bir kitapta birçok nazım Ve nesir parçalarını topladı. Muhterem edib, bü Kgüzel esere ad verün ve ayni zamanda kilabın başında önşöz yerine ge. çen bir nazımda: Resim ea canlısı hür fırçada bir reak oyunu Müsiki sesle hevesten doğan âhenk oyunü. Dedikten sonra felsetenin engin düşünen başğlar için bir oyun olduğu. — mu söylüyor; hattâ heyecan, neg'e, çiçek, dalga, tebetslüm, yıldız. sevgi de, — nilen şeylerin hep birer oyun hamlesinden başka bir şey — olmadıklarına — #şaret ettikten #öcra nazmını gu beyitle bitiriyor: İsterim büyle bir zade sen olsun eserim, Edebiyata zekânın en asil oyunu derim. Bu telâkki, hayat ve kdâinatı ruha zevk versa bir. zaviyeden — görüştür. Fakat arkadaşrmın kitabında oyun dediği bütün şeylerin hepsini — güzel birer sanat eseri buldum. Bu sanat eserlerinde elddiyet ile mezah yanyana, bazan kucakkucağa gelmişlir; birbirinden ayrı, birbiriyle anlaşamaz, bir. leşemez zannedilen ifade tartları pek zal) bir nezahet içinde ve ıhıııkllîıf Süretle birbirine karışmıştır. İ Söz oyunlarını teşkli edeön zazımlar ve nesirler ekmeriyetle haf€talık mecmunlarda çıkmış yazılardan Ve şiirlerden terekküp ediyor. Fakat İf, san hepsini bir arada görünce bunu amcak tarfâlerinden anlıyor ve bünü Tüğmen en çaki tarihlerde yamılmış olanlarını bile gene bir bahar sabaht tüneliğinde buluğun, HASAN KUMÇAYi