V.i 1041 K Sösyote - | Milarımızın İ . 4 dili N Türk devletidir. Ka A olan Türk halkıdır. R yine Türk hal- Ülleridir. Ru kadar Ü labit olarak çıkan no- N .—lhr türkçe olama. türkte değil mefhum bakr fakat dil - bakamın- derecede ya- terkiplerin nü- Osmanlı halitası koymuştur. Kanun Ve farifleri ve tabir- , Hükümler- Pai Nütlariin — dili hakimı tarif ve tabirler le imparatorluğu. ü Arap - Acem ti alınmıştır. Bunun tabirler Arap ve imizde son elçileri tir, k, TErmek kolaydır, Fa | larak yerine y ymalıdır? Güçlük » Eğer yapacağımız yd, İnceliğini. ehemmi. e tutmayocak ©-| Üne bir sürü sözler| Ba ü Milletin — dilini, bu-| ; n ; yalnız kelima- j h bülap çıkarmak, ç —'İ.gk değil, hukuk | AM rayacak Lelimeleri FN DAG demektir, Türk halkı bükimdir. ” darımızda Türk hulk | A terimleri kullamıl- | kötensip — bu olmalıdır. h hukuk — folkdoruna K oK olarak kullanı- Mi kanunların dili ha- Kzumdar, | ki, fertle ferdin | y bakkında halk dilin- | Bulabiliriz. Bizdle Türk — eaminlarının a Hade eden türkçe te- Meseli — evlenme, k &, hattâ ceza işle- Hryorum bol bol ta- N devlet varlığı- tabirlerde aynı ko- y | | İ SUÇUNDAN TEVKiF EDİLDİ | Asliye ikinci Geza mahkemesi bazı tabirler icat eda- | £ N anlamak için| tandaş halk meclisinde — kamutay- hi ünyasının sosyal ve|da rey snhibi idi. Bu meclis kanun yaşadığı sartları| yapar, devlet idaresi hakkında hü- Almak Tüzımdır. Hole| kümler verirdi. Balüş evzuu oldu- ' hoktaya çok, ama pek | demokrasi ile idare edilirdi. Bunun İ Çötmek İhzımdır. — Tart-| için onun adı kamutaydır. Türk N ceği tek hakikat | cümhuriyoti ise temsili bir sizlem- ; bu İster esası| dir. Kamutay letler — bukukuna | demokrasinin ifadesi olarak türk Türklerinden baş- | çenin güzel bir tabiridir. Palat o- dekâmül merhalesi bu- | aa “Büyük Millet Meclisi,, yerine değildir, Bo hususu | kullanınca ketmeler arasındaki ji İçin her şeyden ev- | celik Tarkımı kaybetmiş oluruz, b NL Olmak, millet soviyo- a Rtandır. za edebilmiştir. D istiklâli de ih- varlığına varama- bir sosyal mer. nasıl ifade ©- “örfi idare” ta> Var A Halbuki bu | türkçeleştirirken — mefhumları kay- Osmanlı İmpara. | betmemek vazifemizdir. esnaf hakkında da ceza verdi | — Fincaneılarda, Yasoya Sabo ve Taya verdiği odasma 3.5 liraya ki- | mahdt ı firmesı, toplan mal al- | ralamak suçundan 50 lira para ce- ü zasma mahküm etmiştir. Bundan başka aynı mahkeme, Kapalı çarşıda Kürkçülerde 3i nu- marada kürkçü Emini kürk manto, Necidiyeköyünde bakkal Hüseyini seker, Küçükpazarda kasap Osma- nt et, Sartyerde lokantacı Ahmedi istakoz, Alemdarda Alayköstünde Satmaktan iratina etmiş, mağasıda yapılan a- rafna sonunda çok miktarda mani fatura eşyası bulunarak — sahipleri sdliyeye verilmislerdir. Asliye ikinci cera mahkemesi dün, Sarıyerde bakkallık yapan Sa ühi geker Btikârından, Büyükdece | bakkal Mehmedi ekmek, Divanyo- de bakkallık yepan Cemall un üze- | lunda manavlık yana Veliyi mey - rinde ihtikâr yapmaktan, Beyoğ - | va, Balıkpazarında — Süngercilerde Yunda Balıkpazarında fetle kasap Saf- ' Tama'li kaşarpeynlri, Kapalı çarşı- SEKİZ ESNAF DUN iHTİKÂR — Türk Hukuk Taçiki ot ihtikârından, Şet. tramvay durak — yerinde Yuri ile kahyeti Mehmot şeker İhtikârmdan 25 ar a cezasma Ve birer hafta | inlarının kapatılmasına, Sul- | mamında — Seydiye hanmda | yimi dikiş İğnesi #itiktrından 30 İlra para cezasma Ve 8 gün dük. kânam kapatılmasına, Cerrahpa - sada, Kaar.pbayı sokağında — *? nu- marada oturan Nalli de 38 Uraya ki bulunduğu zamana ait bir mefham- dur, Kurultayda bugünkü -Aımndui millet değil, boybeyleri bulunurdu. Bu bir nevi arlatakrasinin toplan- | tısından doğan bir teşçkkülldü. Na. | bunun — bütün | *Ü meclisi mobusan labiri bugünkü | hayat şartlarımız ve devlet hukır Kuna anlayışımız — ilibarile — Millet | bugünü devlet telâkldmize ondan | daha ziyade aykırıdır. Biri aristok- | rasinla ifadgsi, öteki — hâkimiyeti | milletle muayyen Hİsbette taksim | eden meşruti saltanatım ifadesidir. Büyük Millet Moclisine “kamu- tay” da diyemeyiz, çünkü kamutay | belk meclisj demektir, Halk mecit | $i Ne Büyük Mület Meclisi arasın- da koskocaman bir hukuk — nünrne | | gizlidir. Kamutay olku olka, Atina sitesin- deki Eklasyalin karşılığıdır. Atina sitesinde yırmi yaşmı aşan her va Atina sitesi doğrudan — doğruya doğrudan — doğruya Kanunların ve hukukun — dilini SADRıI ERTEM Herbi: — Anladım ,dedi, Sonra durdu. Çünkü arka taraftan bir mo - törbotun gürültüsü geliyordu, k stiyorsunuz. Ba| — İkizi de dikkatle dinlediler. Yerine türkçe bir İ tüle — koyacaksınız. Bu gürültü geçin gitti. Bulundukları yerden bir gey Ş , ve Başkırt | göremiyorlardı. . bulamıya. Morgan bunun üzerine: Çü * onlar müstakil bir —Demek ki bu herif yalnız 'khwınu ki, omun | değildi, dedi, şu halde gel Bera bir islm Verski- “deti idare,, kurul- R i _—l—,.ıı altında bulu j i ' İim onu ifade et- A 'llıııui vardır. Bel- Bu kelime olsa olsa | Kdırabı, nefreti, ha Tf lan kanun &Ğ, Sünk kelimelerle F " ü kanunun ve | kelimelerden bay> kelime ile de ifadel ğ1 ber bulunalım,, Fundalıklar arasmdan — çıkıp '. Fakat hâkim kav-! kulubeye yaklaştılar, Kulubenin kapısı açıklı. Gece nin hafif rüzgüâriyle kımıldayor ve sessizlik içinde gıcırtısı duyu- örü İdare| luyordu, Morgan, kulubenin parmaklı - münde bir az bekledi ve bhir ıslik caldı. E Fakat içeriden hir cevap gel - isyanı ifade e-| medi, N__"'ı Ka kullarılmıştır. Bal — Can Brayn uykuda olamazdı. Acaba niçin cevap vermiyordu. dili yapmaya | Hole kapramı noçık bulunması.. Bu, Con Brayn'den beklenebi « ÜÖnünde bir kudsi-| Jecek bir hal değildi. Bundanbaş bir. prestiji var-| ka, Con Braya, Morgan'ı bekli - yeceğini vaadetmişti, Morgan yavaşca kulubenin ar- K":ü Ki hiç'bir kanun | ka tarafını dolaştı, Eğinde taban k Olmamalıdır. * Mikal, N.:"-. tabiri — bizim ı_':—'jnııımm işleme aa Sden bir saofbum —“Mı çün. N:'"ı camlasınm dil| rek yavaşca siteler halinde “Türkiye Bü-| hazır bulun casiyle, her hangi bir tehlikeye myordu, Herbi, iki elinde tabanca oldu kanunumuzu, bu| gu halde kendisini takip ediyor- devlet organla- | dü, Kuluberin arka kapısı olmadı milletin müna-| ğını gördüler ve pencerelerin yal nız ön tarafta olduğu görülüyor olsun diye| du, Morgan tekrar ön tarafa gele seslendi : — J. B... Benim, ben Mongan da manifaturacı Agobu da makara htikârmdan dolayı tevkif etmiş - tir. ' Toptancı kasaplar ET SATIŞINI durduracaklarmıs Ban toptancı kasaplar, et saliğ- ları etrafımda alınan kararları ileri sürerek-et kealmini duniwıcıllıfı nr bildirm elerdir.Filhakika dün. bir çok boplancı knanplar, mezbulay'a kasaplık hayvan göndermemişler - dir, Bunların başında hayvan bor- sas; are meclisi reisi Rıdvan da vardır. Bugün, hayvam borsası kla- re mecllej toplantısında mesele mevzuu bahsedilecektir. Bu toplan- tıda, mmtaka ticnret müdürü Nec- | Meclisinden farklı ise kurultay da | mi de hazır bulunacaktır. — - <—. ge îehiı- Meclisinin ünkü toplantısı Istanbul şehir meclisi dün &aat 15 de birinci rest vekili Faruği De- relinin reisliği altında toplanmış - Urr, sonrg Kizillöp leri pazar kurulması teklif mülkiye encümenine veril. miştir, Üsküdar, Kadiköy Ve hava- Esi halk tramvayları ile bu tram- vaylardaki evkaf — hissesinin satın almmasına önir riyaset makamının Kurumunun konferansları Türk aukuk kurumu tarafıudan 1041 — 1642 devresi için konfe p FRDE, serbest kürsü — döreleri ve ?dî“ görüşmeleri tertip — edilmiş. ir, Ankara dil ve tarih - coğrafya fakültesinde verilecek konferans . lar programı şöyledir: Cemil Bilsel (Devletler hukukun- da harp), profesör avukat Abdili. hak Kemal Yörük (Hukuk ve ah lk), profesör Nusret Metya (Ke. nebi devletlerin kazaf muafiyeti), Profesör Süheyl Nizami Derbil (1- dare hukukunda iptal davalarının mühiyeti), prefesör Tahöin Betir Balta (İdari davalar mevzuu me- selesi), profesör Hüseyin Avni Göktürk (Askeri kaza ve umumi kazaya göre hususiyetleri), tem - YiZ reislerinden Fuat Hulüsi Demir elli (Müclüf hakkı ve neşir muka. Velesi), profesör Baha Kantar (Ce za hukukunda hava sahası), prole- sör Mustafa Resit Belgeay (Yazılı deliller), profesör Sabri Şahir Ata- tay (Kanun yapma sanatı) mevzu. ları etrafında konuşacaklardır. Radyoda gürüşme yapacak olan- lar da göyledir: Manisa mebusu Refik İnce (Alleç cemiyetin te- melidir), aiyasal bilgiler okulu pro- fesörlerinden H, Avni Göktürk (Dü ğün masraflarının aile hayatına tesir), Kouya mebusu Galip Gül- tekin (Türkün hakiki aile hayatı), hukuk döçentlerinden Bülent E- sen (Aile hayatmda çocuklar için Higorta), devlet şürüst muavihle - rinden Hidayet Sanal (Ailç haya- tında misafirliğin içtimal ve ahlâ- Kİ neticeleri), avukat Fehmi Ku- val (Kaki ve yeni mile hayatımızın farkları), hâkâm Hikmet Belbez (Aile hayatında çocukların tatil gamanı), siyasal bilgiler okulu pro fetörlerinden — Faslı Sur (Ajile ha. yatında iktısat Ve tasarruf), Ma- liye Vekâleti mili emlâk umum müdürlüğü geflerinden Enise A- rat Çİyi bir ailenin milli hayata Lemin edeceği faydalar), Avukat Zühdü Delibes (Aile ha- yatında erkek çocuklarm terbiye - gi), hukük profesörlerinden Nihat Erim (Ajle hayatmda- kız çocukla: rın terbiyesi), salh hâkimi Melâ - hat Ruasan (Aile hayatmda mu- teklifi okunmuş, tetkik için kava - | aşeret Adabı), İzparta mebusu Ke- nin encümenine havalo edilmiştir. Şehir meclisi, cumartesi günü Faat 15 de tokrar toplanmak Üzere dağılmıştır. e Y Gblkükerder Basma Satışları Halkm yerli basmalara -rağbeti- l göz önüne alan Sümer Bank mil- emnseler müdürlüğü, yeniden Yer H mallar pasarları şubesi açmağa karar vermiştir. Bu gubeler, mün - hastran basma satışları İle mesgül olacaktır, diyordu, İçeri geliyorum . Hiç bir cevap yok, Margan bundan sonra, bir ke- di gibi kapıdan sürünerek içeri girdi, İçerisi #ıcak bir oda idi, Kapı açık olduğu halde, üde- tâ bir insan oturuyormuş gibi &I caktı, Ayni zamada taze bir tü- tün kokusu duyuluyordu. Herbi içeri girdiği zaman, dö- âeııâıc tahtalarından birisi gicır - I, Mortgan bir az daha - ilerliye - rek önüe çıkan masanın Üzerini araştırdı. Bir gaz lâmbası arıyordu, bul- du, Bunun yanında . bir başka sey daha buldu, Eli soğuk bir ete dokunmuş - tu, Birdenbire geri çekildi. Ve kibriti yaktığı yaman, kor- kunç bir manzara kargısında kal dı, Con Brayn, artık maceraları - na son vermişti Başi masanm Üüzerine dayanmış ve kolları sar- kık bir vaziyette cansız yatıyore du, Kürek kemiklerinin ortasında bir bıçağın uzun, kıvrık sapı gö rülüyordu. Herbi hayret içinde: —Bu., Bu mu,, diye kekde « meğe başladı. J. B. bu mu? Morgan kendini — toplamıştı. İspanyol dansözü Heyecanlı, büyük Polis Romamı 4 ingilizceden Çeviren: H. MUNİR mâal Turan (Bekâr hayatı), Anka: ra tcaret mahkemesi! azasındar İmran Öktem (Alle hayatında kay- nanalara düşen vazifeler), — Nafia Vekâleti bir;nej hukuk müşaviri Ce mal Nazikoğlu (Aile hayatımda ka. rının kaynanalara — karşi vazifesi), avukat Nejat Sav (Aile haytmda hesım ve akrabanın mevkii), diva- nı muhasebat müddejumumi mua vinlerinden Sezaj Erkat (Alle ha- yatında muhabbetin ve fodeakârlı « gn rolü) mevzuları etrafında ko - nwuîi r. Lâmbayı yakarken, artık - elleri tizremiyordu. Fakat dişlerini sıkıyor ve hiç bir şey söylemiyordu. Nihayet gu kelimeleri mırıl - dandı; — Nihayet zavallıyı vurmuş * lar,, Geç kalmışız. Herbi Adams, küçücük odanın etrafına göz gezdirdi. Görünen alâmetlerden anlaşı layordu ki, birisi, odayı araştır - mişti, e Odanın içerisinde pek az döşe me vardı. Ancak pek lüzumlu © lan geyler .. Küçük bir masanın gekmöceleri açılmıştı. İçerisinde ve coğunu konserve halinde ye - mekler teşkil eden eşya kısmen dısarıya dökülmüştü. Yerde, bir cok klğıtlar da gö rülüyondu. Öldürülen adamın elbiseleri de karıştırılmıştı. Ceplerinin astarı görüldüğüne bakılırsa. içlerini enikonu taramışlardı. Morgan burada - hiç bir şeve el sürmeksizin, öteki odaya, J. B, nin yatak odasma geçti, Bir kibrit çaktı Bu odada yalnız. bir - yatak, bir de yıkanmağa mahsus nörse len ibrik ve leğen vardı. Yatak örtüleri, yerdeydi. Ot minderin icl dışma çıkarılmış derecede yoklandığı göze çarpı- ıdllı: Kendisinde “fttik” hastalığı Dün, hiç bir. mantki sebeba bağtayamadığım bir şey öğren bulunan bir dartli, ameliyat olmak iÇin bir. hastaneye baş — vurmus, Hekimlere derdini anlatmak çmeli. ne düşmüş, Kapıda: — Dur! demisler; baraya geli- # güzel girilmez. Numara alacak sm, Hasta: —- Peki alayım! Demiş, Bu defa da: — Ver bakalım yirmi beş ku- vuş! Teklifile karşılaşmış, Allah kimseye dert verip der: man aralmasın. — Zavallıcık, ceple- rini kazımış; yol harçlığını çıkarıp — Evet, demişler sana amçli- yat lüzm, Fakat simdi boş yatak !.:lılrhnısonn:el! r hafta sonra, yine gitmiş, Vi- we kapaommın : TV" bakalım — yirmi beş ku- rüs istanbulda araba safası — Sağa mt sapacağız Ba- yun, sola mı? — BSağa,. Az bir müddet — ilerledikten sanra; yine: — Sağa mi sapacağız, — sola mı? — Sağa!,, Arabacı, bir az daha gittik - ki müşteri haykırıyor: — Yanlış gidiyorsun yahu ., Bola sapacaksam, ., — Ne yapalım Bayım,, İki defa sordum, Siz hep “sağa,, dediniz. . Ben de saptım.. "Bealek'ki hi iliraz etme sem, döne döne, ayni yere ge- leceğiz!, Haydi gerisin geri, Arabacı bu sefer, sola sapar, Bir müddet sonra dört yol ağzma gelirler, Burası Kara - olan beygirlerini güç zapteder ve yüzünü kızartarak içeride - ki müşteriye dönüp: — Affedersiniz Bayım ama, sağa mı gidecektik, sola Mı7, Öne mi, arkaya mı?  Müşteri nihayet kendini tu- tamaz ve hırsla: — Be adam,, Sana Tarlaba- gından bindiğim zaman ne söy Jemiştim?, “Thlamur'a gidece - yordu. Tekrar beriki odaya geçti, ve arkadaşının cansız vücudüne u- zün uzun baktı, üi Con Brayn'ın yüzünde an gi bir yara yoktu, Eğilerek elle- rini muayene etti, Con Brayn bu elleriyle pek ziyade öğünür - dü, hassas, bir müzisiyenin veya bir operatörünki kadar hassas | elleri olduğunu söylerdi. Fakat bu eller, bir zamandıdı beri bir şeylerle meşgulmüş gibi | görünüyordu. Kabarmış. kaba - | laşmıştı, Tirnaklarının ucu kısal | miş, ve bazıları siyah bir mad - deyle kararmıştı. Morgan, her zamanki gibi, eli. ni kulağımnın memesine götürdü ve düşünmğe ü dı, muhakkak kendisinden bir haber alırdım, Fakat bu ada - mın âdeta hapishanede yatmış gibi bir hali var. Hem de yakın zamanlarda,,. (Herbiye — döne - rek): Haydi bakalım.. Simdi ya pılacak işlerimiz var, Elini kolu nu bağladığımız serserinin yanı | ha dönelim, Önu konuşturmak | lâzım, Hem de pek çok.. Morgan'ın sesi y Herbi memnuniyetle dilini şak fattı ve lâmbayı söndürerek şe- finin peşinden çıktı, Morgan, adamt — bağladıkları yere gidinceve kadar hiç bir söz | söylemedi. : Fakat oraya gelince, sunturlu bir küfür savurdu. Çünkü az ev. Mi ASA yt (Devamı var) H el eei Bu ne parası? ! Caddebostanında bir yapıda cçalığır- numara daha almış, Tekrar hekime çıkmış. Hastalığı bir kore daha tasdik edilmiş; ama ne çare ki hastame Moludür Va onu yatıracak yatak yoktur. İki ziyaret. talihsiz yurtdaya w şağı yukarı bir Hiraya mal olmuş, .. ' ı"i Ml hulka hizmet kçin açar, Orası kimsenin değil herkesindir. Bu gibi — yerlerde in- Uzamı karışıklığa, hafk. K sızlığa Meydan vermemek için mu- N mara usülü konulabilir. Bu sayede bir hatırlı, bir kimsesirin önüne — geçemez, Güzel tedbir doğrusu. Fa- * kat şu yirmi beş kuruş ne oluyor? Hadi bunu da hayra yoralmı, Fa- kat ayur hastadan, aynı dert, uyar etırap için, bu para, nasıl bir kaç kere almabiür?., Bo şikâyeti dinledim; ama doğ. vusunu İslerseniz, kendimi inandır- f mak imkânım bulamadım, Her ta. ( rafı çürük bir şey, Neresine dokun- " san orası yıkıliyor, Umarımı ki ba i işle alâkalı makam hangisi isa, meseleyi ele alacaktır, HAKKI SUHA GEZGİN Arabacı sesinmi daha yavaş « latıp, âdeta ağlar gibi: — Affedersiniz Bayım, Da- ha bugün adadan geldim.., Yukarıki sahne bir az mü - balâğalandırılmış ve içersine bir az da hayal katılmış olma- sına . gece vakti bir &- rabacı ile bir müşteri arasın- da cereyan etmiş olan bir ha. İ kiki mevzua dayanır: henu tuttular HİIKMET MÜNİR nni 'd Bir işçi iskeleden düştü Üsküdarda oturan Agop, dün ağır surete yaralanmıştır. Agop Nümüune hestanesine kal » 18 İdaciteşrin 1981 gırılmıştir. Memurlara Odun Maliye nezaretince momurlara tew ——— Zi edilecek odun hakkında evvelki gün devairi merkeziyeye bir tamim gönde- rilmiştir. Bıma nataran memürlara tahsis © | ——— firm yi avyelk Vakı e T Teddei DÜ Di SÜ0i 5 SA 4 deli x çıkacak İki nf maaştan ke siletektir.