M- 31 - 1041 : ÖLıTıKA arekenin A “Onümü b Harp mütarekes'nin kçter yıı dönümünü Bü- için yapılan N senesinde karşı 'lnueı.. bu — harbin in imza edildiği günü D edön sulh günlerini Mmütareke topları "lıuıgrı kinma sök- A, e hükikatte yeni bir ” İN bay' deti ile devama baş- TMmuahedeleri Avrupa. yeni bir devir aç- Olanca siddeti ile de Ve sulh adını alan bu M et büyük hata bü. İnsanların, varmıs yi idrak edeme- Bımun içindir. ki h ZMi Klemunsonun Corcun — demazojik Birleşince dünya yeni ya başladığı bir l “ıllkl" realitesi MYor; kinler, nelret: İılplını,ııdı Bü. ı.ııılırı milletlerin . menedilmesi u- S * edilyordu. — Millet- 4 İ muahede 'riln için bir ma- —.’Gfı , Balip büyük — devlet- aleyhine hazırladık- Merkeri vazifesini n Hamı altında bir 'eniden taksime tabi b Bütün bunlar Büyük edecek bir kudreti bunlar harbin de devamından gay i. vücüde ge- lıdıuu Avrupanın ) hatalar - kadar hataların, mali ha. imkân — hazarlı- j “Ve kültür eserleri- M Perhametsizce yapan b temelleri böylece Ş10 “müahedelerinin h".ıııııırıyı her h otarşik faali. , haddine kadar çıkar- ve muahedelerin Ve iktısadi harifayı h ? büküp bir köşeye / ;*' : ah 23 üncü yılında ve yılında düşü- devlet adamları Lo- y , Uhunn anlayabilse- | hl'ı sonrası müahe. Kİ DÜ telâkki etseler. kap'''k bu harbin üçün- — M deryası İcinde yüz- " —;I olmazsa bu har- / Ü takip edecek # | m ? bir mikyas olarak P. 1 SADRI ERTEM . ından han kızlar hastahaneye N.—— —- vapuru vardı ONamur l di K SNcax iamani fakmletler # Vönük 4 a Kairgeme Kurumu R .E. Bakkallar, yağ ve zahire | âsebetile | foptancılarından şikâyetçi ? Trabzon yağının kilosu bakkallara 150 kuruşlan İstanbul bakkallar cemiyetin - den bir heyet, dün, fiyat mura: kabe bürosuna müracaat ederek dikkate değer bir çok şeyler söy ıennqderdır Heyetin sözlerini gu güretle hülâsa edebiliriz: “— Toptancılardan, — bilhassa yağ ve zahire - toptancılarından gikâyetçiyiz. Böyle giderse bir gok bakkallar dükkânlarını ka - payarak İşten el çekeceklerdir. Zira, yağ, kuru fasulye, pirinç vesaire toplancıları, bakkallara toptan narkın üstünde mal ver- mektedirler, Bunlardan — mese'â, Trabzon yağını ele alalrm, Bu ya | gın toptan fiyatı 132 kuruştur. | Halbuki hiç bir toptancı 132 ku- | ruştan yağ Satmamakta, 150 kuruşa yağ vermektedirler, 150 | kuruş ise bakkalların satmağa | mecbur oldukları perakende yağ veriliyormuş ! dır. Bu vaziyette fire. — taşıtıma dükkân kirası, ve sair mecburi masrafları hesaba katarsanız bu 10 kuruşluk farka daha cebimiz den katmamız lâzımgeldiğini an- larsınız, Bıâın toptancılarda yeşil merekmek bulamıyoruz, Se bebini soruyoruz. Nark idare et- miyor diyarlar — Serayesi az bakkallar, İhtikâr suçiyle adliye ye verilmemek için zararı dahi göze alıyorlar. Fakat bumun 80- nu yoktur. Buna bir. çare - bul- mak lâzımdır ,, Fiyat murakabe bürosu gefli - &i, bakkllar cemiyetinden yazılı bir müracaatname istemiştir. Cemiyet, vereceği dilekçede top tanct yağ ve zahire tüccarları - nn bu açık ihtikâr hareketleri- le nasıl mücadele etmenin müm- kün olduğunu da yazacaktır, Evinden ka- | çan kadın Kocası tarafından birahanede yakalandı İ Fatihte, Çeşme sokağında otu | ran Nezahet adında bir kadın, 17 senedenberi Behzatla evli ve | iki çocuk sahibi olduğu halde, Cavit adında bir gençle sevişmiş ve bir ay kadar evvel, evdeki bir | sürü kıymetli eşyayı topliıyarak sevgilisine kaçmıştır. Behzat zabıtaya müracaat et- ! miş iso de sevgililerin izi buluna mamıştır. Nihayet evvelki ıece Anadolu birahanceine giden Beh | zat karısı ile Cavidin burada bi- * ra içmekte olduğunu görmüş, Po | lise müracaat ederek kendilerini lattırmıştır. y n Suçlular cürmümeşhut müd - delumumiliğine tcelim olunuş - lardır, vi reneğ l eeei Nisanlısını öldüren polisin muhakemesi Bir müddet evvel, Fatihte, Ha c Üveys mahallesinde nişanlısı Hayrünnisa ile komsusu 14 ya - şinda Şükranı öldüren Polis Ali Rıza Özdemirin muhakemesine dün de birinel ağır cezada devam olunmuştur. Geçer, celsede, maznun tarafın dan mahkemeye bir resmi göste rilen ve öldürülen kızla alâkası bulunduğu iddia olunan Ekrem adındaki gencin mahkemeye şa - hit olarak getirilmesine karar verilmiştir. Muhakeme baska bir güne bırakılmıştır. Bütün bu dolandırıcılık hiyle- sinin başı Nozenberg - olduğunu söylemek istiyorsunuz? —Evet,, Nozenberg ve Vilford Taverner,.. Her ikisi de ayni de- recede alâkadardır. — Pek âlü, Mister Esmor'ur ölümiyle kendi ölümü arasında geçen uzun zaman zarfında mü- cevherini tekrar ele geçirmek i- gin neden ciddi bir teşebblüste bulunmadı? — Vilford Taverner, mücevhe ratı kardeşimden muhafkkak ala cağım, diye onu oyalıyordu. Mo senberg'i, Mark'ın oturduğu eve kadar götürmeğe uğraşıyordu, Fakat Mozenberg gitmiyordu. — Mozenberg'i sağ olarak, a defa ne vakit gördünüz? — Rakkaboni İokantasında bulunduğumuz gece,. Kendisiyle birlikte Finçley 20- kığmdakı Çevine gittiniz. mi? - Nîçhı’ — Vilford'un, kardeşini ikna etmesine meydan Vermek üzere bir az daha beklemesi için, 3 Buna muvaffak olabildinit — Bir müddet daha böklemeğe razı oldu. Fakat pok az müddet için... — Demek kendisini son görü şünüz budur. — Evet,, İön son görüşüm bu: dür, — Ve onu kendi halinde bıra- karak ayrıldınız. Boıgulıreşmm bitti, Kardliâton bundan sonra bir şa İzmir Kara sularında Bir Yunan yelkenlisi battı. Uç kişi boğuldu İzmirden — bildiriliyor: Midillide 211 sayıda kayıtir Yunan tebüasın- dan Midiliili kaptan Nikola Mimi idaresindeki — (Ayanikola) yelken- lisi, muntazam pasaportlu bazı yol cuları Müdillâden Dikiliye getürmiş- tir. Yelkenli, tekrar Midilliye dö. nerken saat 13 reddelerinde Garip kmlıdebnhıuthunNiolıll mi ile oğlu 25 yaşında Kosti Mi- vmi; ve Yunanlı 25 yaşlarinda Yor- boğulmuşlardır. Dalga- G SA AR İ valhığın Tuzlu âahâline atmıştır. ——— Bir katilin 18 sene h: mahkümiyeti istendi Muhittin adımda birisi, bir kaç âay evvel, kıskanclık — yüzünden, Hayati adında bir ' sabıkalıyı Gazhane yokuşunda tabanca ile öldürmüştü, Muhittinin birinci ağır cezada görülen muhakemesi dün bitiril- Miş, müddelumumi muavini su - gunu sabit görerek kendisini ce- za kanununun 448 inci maddesi- € göre 18 sene müddetle hapsini istemiştir. Mahkeme, kararın; bildirmek üÜzere durnemayı başka bir cü- ne talik etmiştir, hit daha ortaya çıkardı. Bu, Poltrop idi, Poltrop'un ifade ver mek mecburiyetinden hoşlanma- dığı muhakkaktı, Bununla bera ber, tam bir iş adamı çalrmı ile sorulanlara kat'i cevaplar verdi Sbylsdılden de şundan ibaret: Prenses., yakalandıktan aön - ra kendıme bir mektup ıünder miş, Masum olduğuna emin bu - lunduğu için, yardımımı istemiş, gelip kendisini görmesini rica et miş. Buhun üzerine Poltrop izin alarak “prenses,, tevkifhanede zi yüret otmiş, Bir iki gün sonra tekrar görmüş, “Prenses, her geyi tafsilâtiyle anlatmış, gimdi mahkemede söylediklerini aynen söylemiş Ayni zamanda Arçipe- lagzo sokağındaki evinde bir to - mar mektup saklı olduğumu bil: yerini söylemiş, bu mek tuplar arasından bilhassa bir ta- nesini mutlaka elde — bulundur - mak istiyormuş Bu mektubun Vilford'dan geldiği malüm,, Pol trop aldığı talimat üzerine ka - dmın evine gidiyor, Ev sahibini görüyor. mektupları buluyor; ya nına alıyor,. Vilford'un mektubu filhakika (bunların arasındadır. esnada —mevzuu - bahsolan mektubu çıkardı, Hâ - kimin önüne koydu, Hâükim, jü- .- DSi iğkek | TTTETR e YU VAA O KAKUK SF aS — LA AİR AHABERLERİ İstiklâl Caddesinde bir vitrin camı kesildi 1400 lira kıymetin- de bir manto çalındı Evvelki gece Beyoğlunda — İz- tiklâl caddesinde Jojef Bişer a- dında birisinin kürkçü dükkânı- nn vitrin camı elmastraşla ke - silmiş ve 1400 Hira — krymetinde bir takım nstragan manto calım- mıştır, Vitrin camı, bir buçuk metre boyunda ve 20 santim eninde olarak kesilmiştir. Vakaya zahı- ta el koymuştur, ——— Ekmekçiler Şirketi hakkında tahkikat Ek.sek vaziyeti etrafında ge - hirde tetkiklere devam edilmek - tedir, Sott alman tedbirler ve sı- kı kontroller sayesinde — normal vaziyete girmeğe başlamıştır. Ekmek buhranma ekmekçiler şirketinin sebebiyet verdiği — id- dia edildiği için belediye ayrıca tetkiklerde bulunmaktadır, Böy- le bir vaziyet tesbit edilirse şir- ket hakkında kanuni takibat ya pılacaktır. ğ Tarihi konserler sesli filme alınacak Konservatuvarın tertip etmiş oiduiv tarihi konserlerin sesli ilme alınmasına karar verilmiş ııı- İlk olarak bu cumartesi gü- nü (Dede efendi) nin eserleri almacaktır. öelermağelarin Hamletin son iki temsili Hamletin gon iki temsili üniver #itenin Et meselesi tetkıkte Fiyat urakabe kamisyonu dün müutad toplantılarından birini da Mekteplerdeki fakir çocuklara yarı İlkokullardaki fakir ve yoksul Himayo heyetleri faaliyete geç * mişlerdir. % [ Küçükçekmecedeki kazı BİR CASUS ÖLDÜRÜLDÜ Büyvük. heyecanlı zabıta ve Casusluk Romanı 74 ingilizceden Çeviren: H, MUNİR Müzeler müdürü Azizin baş- kınlığmd. Küçükçekmecede ya - uilmakta olan kazı İyi neticeler wlr Burada mozaik döşeli | bir saray ve bir salon bulunmuş * tur, Kazıya devam edilecektir. ı'iheyetıvııwmurınıdmıv Bıı Mp evvelce de anlattı- ğimız gibi “Büyük Santral ote - H,, hâdisesinden bir iki gün son: ra Vilford Taverner tarafından yazılmıştı. Bilhassa “prenses, in tehlikeden korunması etrafında alman tedbirlerden bahsediyor - Fı-kıt mektubun satırları ara bilhassa iki eilmle vardı ki, gayet mânalı idi, O iki cüm- ke suydu: Artık M bizi rahatsız etmiye- cek,, Bununla beraber horktuğu muğa uğrarsak onun s0n zaman lardaki harrkâtı hakkında — bir şey bilmediğinizi söylersinde, Bu arada ben yanı başımda ©- dmnn Çaney'in kulığmı fısılda- itm: — Ne dersin Çaney? M usulca cevap verdi: - Başlangıçta söylediğim gi - Kıll'dlmıı bu kadımı, öldür me Suçundan kurtarabilecek sa Bundan sonra Kardiston mü dafaasınm son kısmına — girişti. Çok kolay, düzgün ve dokunaklı konuşuyordu. Vekili bulunduğu kadının, Mozenberg'l zehirlediği K e r szdıhak muduru ıle bir bovulcu tevkif edildi Sultanhamamındaki Orozdibak mağazası mesul müdürü —Artur Mayer ile, yine Sultanhamamın- da bavul imalâthanesi sahibi Artur Yani zincirleme bavul ih- tikârından müddeiumumiliğe ve- rilmişlerdi. Maznunların — muhakemesine dün ikinci asliye ceza mahkeme sinde başlanmıztır. Her iki suç- hı da sorguları sonunda — tevkif olunmuşlardır. Muhakeme şahit | lerin dinlenmesi için bağu bir güne bırakılmıştır. Bundaç başka İstiklâl cadde - sindeki Baylan pastahanesi sa - hibi bisküvi, Taksimde Cümhu - Eminönünde, Tahmis sokağında kurukahveci hanında Leon Mar- ko civi ve toptancı kasaplarda: Sülevman Tataroğlu da et Üze - rinden ihtikâr yapmak — suçun - dan adliyeye verilmişlerdir. Fiyat murakabe bürosu — me - | murları, dün, Galatada Domuz sokağında kırtasiye ihtikârr va- pan Piribilâvski, Mercanda Tığ- eılarda tahta çivi ihtikârı yapaa Kâmil, Beyoğlunda jında kol astarı iht 800 kuruşa satan Vad- rik hıklındı zabit — tutmuşlar - dır, Muhtekirler, adliyeye veri- riyet pastahanesi sahibi kakao, | lecektir. Bazı tüccarlar “Alın_ınîmyn ihracat birliği,, kurulmasını istediler Almanya ile ticaret — yapan ta- cirler, Ticaret odastna —müracaat ederek bir. (Almanyaya ihracat birliği) kurulmasmı ileri sürmüş- lerdir. (Almanyaya ihracat birtiği) ne Almanya ile iş yapan bütün tacir- lerin girmesi istenmektedir, Tica. Tet Ve Sanayi odası jdare keyeti bu teklifi tetkik etmiş fakat kati bi ' karara varamamıştır. Ticaret ödü- sı idare heyeti, teklifi tekrar ele alacaktır. dit aüti Seyrüsefer talimatna- mesi değiştirilecek İstanbul belediyesinin tatbik etmekte olduğu seyrüsefer tali - matnamesinin bugünkü ihtiyaç- lara uygun gelmediği görülerek talimatnamenin bazı maddeleri - nin değiştirilmesite karar veril- Miştir, Eldeki talimatname baz- tırılarak alâkadarlara dağıtılmış Salie davası Sabık Denizbank umum miü dürü Yusuf Ziya Öniş ile urk daşlarının maznun bulundukları Satie yolsuzluğu muhakemesine dün de birinci ağır cezada de- vam olunmuş, Münakalât vekâ» letinden, Satle binasının satım almmasının dört senelik imar plânma alımmış — olup yolunda yazılan müzekkereye ge- len cevab okunmuştur. Münaka- lât vekâletinin cevabında, vekâ- letin böyle bir şeyden haberi ol- madığı yazılmaktaydı. bu mesele ile münn - kalât vekâletinin alâkası olma- dığını İktisat vekâletinden sorul masını istemişlerdir. ——— / © Ticaret Odası umumi kâtibi İstanbul ticaret ve sanayi oda sı umum? kâtipliğine tayin edi- len Mahmut Pokin, dün Odaya gelerek vazifesine başlamıştır. — Altın Fiyatı Dün de bir altının fiyatı 25 li- ra 15 kuruş idi, Radyomuzda “Öz Türkçe. — Konuşalım,, saati ÜN Askara Radyo binası. ni geziş dolayısiyle yazdı- ğimrz bir yamda, radyo progra- ” mına dil. mevzumu da sokmak dileğini ileri sürdük.. Ötedenberi her memleketin radyosu, o mem- leket dilinin terkip ve telâffuz bakımından — “miyar, T olmak mevkilndedir. Çünkü radyo neş- riyatı, memleketin büyük münev- ver kütlesi de dahil okduğu halde, bütün halkma, genel bir kürsü- den yüksek seslo okunan bir ki- taptır. Bunü herkes — içltir; hem *"hatlfden bir sada,, gibi gelen müstik havast içinde mutlak su. rette doğruluğuna inanmak vazi- yetindedir. ne dair en ufak bir müsbet delil bile ortaya konulamadığını teba- TÜZ ettirerek Finçley sokağında ki evlerin odabaşısının sözlerini ele aldı. Bu eözlere dayanarak o evlere ön ve arka kapılardan girip çıkmanın Ne kadar kolay olduğunu teferrüatiyle anlattı ve isbat etti, Netice itibariyle, Mo- zenberg'i öldüren adamın doğru- dan doğruya Vilford Taverner olduğunu cesaretle söyledi. Çünkü Hol şehrinde kendi ölü miyle neticelenen — mücadeleden sonra üzeri araştırıldığı zaman Vilford'un cebinde sigorta poli- çesi ile ona bağlı olan itimat mektubu bulunmuştu. Bunlar ©- nun eline nasıl ve niçin geçmiş olabilir? Bundan başka, gene Vilfod'un cebinde küçük bir ze- hir gişesi bulunmamış mıydı? Ve bu zehir; Mozenberg'i öldü - ren zehirin ayni değil miydi, Ya pılan fenni tahlil bunu pek âlâ meydana koymuştu. Bütün delil- ler; suçlu mevklinde bulunan kadının masum olduğunu göste- riyor ve gayesine ermek için her türlü fenalığı göze alabilecek bir yaradılışta olan Vilford'un suçunu ortaya çıkarıyordu. Hem o kadar açık bir surette ki, bu kadını bu ithamla buraya getir- meğe bile lüzum yoktu, Evet.. Bu kadın bir dolandırıcılık su çuna karışmıştı, Bunun için lâ - zimgelen cezayı “görecekti. Fakat, Mozenberg'in katili olduğuna da- ir en küçük bir iz bile yoktu. Bi naenaleyh kendisinin bu suçtan berseti lâzamdı.,. (Deovamı var) Bir zamanlar redyodan yaban- « dil okuttuğumuzu hatırlarım, Benobi radyolar, bugünkü harp halinde bile —velev düşmanları- nin dülj olsa dahi— bu gibi neşri- yatına hölâ devam ediyorlar... Ya- bancı dili, radyo vasıtasile üğ- retmokten ne gibi neticeler alın- diğint - bilmiyorum, Fakat biz, kendi dilimizi, bugünkü hareket prensipi çerçevesinde radyo ka- nalile inceleyebilirz. Dün de yazdığımız gibi bir “öz türkçe konuşalım” saatji ayır- mak, faaliyetin ilk adımımı toşkil eder. Sonra her akşam, metelâ "On beş kelime öğrenelim,, adı altın- da en tutarından nağari on betş öz türkçe kelime tamim etmeğe ça- Eski dille yazılnış bazı kitap- ların fıkralarını yeni dile çevire- rek mukayeseli neşriyat yapar ve halka, öz dilimizin sirinliğini aşılayabiliriz. Fakat bu adımların çıkar bir yolda İlerleyebilmesi için, valnız “dilci" olmakla kalmayıp, aynt zsamanda “Banatkâr muharrir,, le. rin emeğinden faydalanmak gere- kir, Kelimeyi bulan - dilci, fakat işleyen, yerine koyan, manaaımı sindiren, sevdiren — sanatkâr mu- harrirdir. Dil neşriystı hakkında hatıra daha bir çok düşünceler gelebilir, Fakat en pratiği, kelime tanıt- mak makandile, halka kendiliğin- den “bir lügzat kitabı” temin e- divermiş olmaktır ki, dil kültürü alanmda dolgun bir kazanç teşkil edeceğini sanryorum, HIKMET MÜUNİR IYırmı yi evvelk: vakıtl M İkinciteşrin O1 Cemiyet umumiyei ğe ediye Cemiyet umumiyei belediyenin içti. ma edecaği fatih dalret belediyesi sa> lonunuün nevakısı Ükmâl edilmiştir. Ltanbul vilâyeti mecils-i idare âzular m cemiyet umumiyel beladiye vezmifi- ni görmek üzere önümüsdeki hafta- dan sojra burada içtimina beşiryecai- 4Y F j l ee S di süietin di di Bd v DÜM eli 5i Düi Berkitrükenk e nit Sük ni ödei ” GÜRLELÜMü! sinlar & «< a Binie ÜÜ üi ae S l eee B D b ” d e AA _-.._;_.-___&t_._.'ı._._..ı.ı_'__ &: i ğ H RSÜNE . d Pa İ Bedel T j Z