Ü tir lerin PEŞİNDEN | LRüyaça görü len eşek Geçenlerde adamın — biri rüya- Ze binmiş, Bunu bir düş he anlatmım, Bilgin tabirna. Meyi uçmış, bakmığ, bü rüyayı ha- yırlı haberlere yormuş: *— Düşde köpok görmek nime- le, eşok görmek devlete — delâlet Peder... Demin, « Fakat rüyasmın bu türlü hayıra Forulmasından çok Sevinen adam et sonra talihin bir cilve- ış, İşlerinde iİn aksine olarak bil Wlıirv.vv.ı')zı'.sıvı:h. EFöki zamanlarda egek herkes icin makbul bir binek hayvamı idi, Ât insanlar arsamda binek vasr Ptns olarak kullarılmağa başladık- tan sonr eşeğin mevkil de tabif bir derece aşağıya düştü, Netek'm at- fan inip eşeğe binmek sözü cemi. yet içinde kader ve ikitardan düş- | mek manasma gelir, Otomobil iczt edildikten sonra ise atın binek va- ahat olarak mevkil de daha geri- de kaldı, Bu vaziyete göre rüyada devlet ve | bahıtiyartığın artık insanlara eşek halinde değil, otomobil gşeklinde | toncasüm etmesi daha makual de- | ğül midir? Anlaşılıyor ki rüya ta- İK bir edenlerin zamanla medeni ha- yaltak! ilerlemeleri ve değişiklik- Bleri dkkate almamaları bir takım | yarlır hükümler çıkarılmasma ç- | Y Ni bap olvyor, HASAN KUMÇAYI ( EBir Amerikan | gemisi caha İ | | | | | | | $ p | f | ( t j | | bDatırıldı Novyork, 11 (AA) — DAN.B. İngiltere hasabına çalışmakta olan ©283 tonllâtoluk Evros Yunan vapuru mun Atlantikte batırıldığı. denizcilik gahtillerinden bildirilmektedir. Ma, Yuskus Patecas Yunan gilepi de Terre RNoura zahili açıklarında karaya © « turmuyştur, Bu vapura kaybelmuş gü züyle bakmak gerektir. —— JAmerikanın Moskova elçisi Vas>ingtona dönüyor Vaşinzten D1 (ALA,) — D.N.B. Hariciyo nazırı Kordel Hal Ame , Fikanın Söovyetler birliğindeki büyük elçisi Stelnhardt'ın Amerikaya — dün neceğin! teyit etmiştir. Hal, Steinbardt'ın kendisile istişa . rede bulunumak Üzere — çağrıldığını v0 şoe de yerine Rurveltin tat . bilk etmexte olduğu yeni ekonoml Bise temine taraftar daha salhhiyelti bir şuhsiyetin tayin edilip edilmiyeceğini idirmemiştir. VECCELER I vazaz M CKRME PKEVAHŞI tön Kitabımi 5 liraya sutmiş; Mmİbuki Öç ayda 20 bin lira alas ha- mende var! 9 Öküzün dişleri köpağinkine, kö- peğinkiler öküz dişlerine münkalip olmaz; istihale nazariyesi alabildiği. He süpboli, f lere kolaylıkla t Hava muharebelerinin — fantezi mahlyetinden uzak karuktlerislik tarafları akrobasi ve tayyare sü- ratiüden ziyade, tayyare üserinde, ki silâhların ateş kudretleri ve işleme s<hhatleridir. Bir av tayyaresinin fabrikadaki mühendisa hesapları, dalma kanadı. nin kırtlmaz, gövdesinin büktlmerz, motörünün — aksırmaz bir halde meydana — getirilmesi gayretine Bağlı kalır. Bu çalışma yükseklik. manan, hasmını zahmets'ie koyalayan — ve icabında Güyüncesiz ricat edetilen tayyare- leri de meydana gelirmektedir. Va, sati olarak bir tayyarenin bin met relik İrtifar bir dakikada tırmana- bilmesi, o tayyarenin irtifa alma Kabiliyeti için İyi blr Netlee verir, Saatte yed yüz kilametre sürat, insan bünyesinin tahammlll çerce. vesinde bir huduttur ama, her av- emm böyle bir tayyaroye malik bulunmak hevesi inkâr edilemez... Bir tayyarenin sağlamlığı, can. bazlık sırasında daha uygun bir tabirle hava muharebesi devamm- ©a hiçbir tarafının akaaklık göz- termeden mukavemet göstermesi geklinde ifade edilebilir. Çünkü, bir kumanda telinin kopması, bir kanat lotroverinin çatlaması, — bir tazyikler ve mukavemetler altın - da kalmaamyın mukadder oluşğu ve böyle hareketlerin — yapılmasını i. cap ettiren havn muharebelerinde tayyare parçalarınım seğlmn — olar rek inşağı mesburiyolimi hazırlar.., Hava muharebelerinde muvaffa, kıyet âmili olarak tayyare sürati. nin fazlalığı, irtifaa tırmanışın ko. laylığı ve sağlanı malzemenin ba - şaracağı akrobas'nin ve daha doğ. geniş tüfeğin, bol sayıda mermi atan si- I&hın daha ehemmiyetli bir yer a. lacağı inkâr edilemez.. Bunu düşünen hava — teşkilâtg- Tart, ordularda mevcut olan tekni. siyenleri hava sınıfımın silâhlarını da yakından gözlemek ve dikkatli bir Ihtimam göstermek — yolunda Yetiştirmişler ve tayyare birlikleri- ne vermişlerdir. Hava silâhlarmıı, kara — ordula. rındaki makineli tüfek ve toplara nazaran daha ince teferrüatli ol- dukları mubakkaktır. Çünkü, bir yer makineli tüfeğinin yirmi Kilo, yu mütçccaviz ağırlığına — kargılık, aynı teferrüst ve hasılatın faziz « Emı verebilen bir tüfeğin yedi bu. gçuk kilo oluşu da gösterir ki, ha- va makineli tüfekleri aynı teler. rüatı taşrmakla boraber, daha in- ce ve dikkatli yapılmıylardır. Tüfeklerin hafif yapılma meobu. riyetleri dolaymiyle bakım incelik- leri de değişmektedir. — Bununlia Hava muhare «gekilde Bteğ vasfını kıymetlendir . mek imkânımı bulabiliriz, Tayyare içinde tüfeklerin ckse- riyotle makineli tüfekçilerden u. zakta buluamaları dolayısiyle, ha- vada meydana gelecek her hangi bir arızanın tüleği durdurması ve yere ininceye kadar ikinci bir de. Ya çalışamaması mukadderdir. Böy- le bir arızanm havada oluşu, ha, sem kargısında müdafaasız — kalın. maana — sebebiyet - vereceklir ki; hava muharebesinin gn berbat ta, raft da budur.. Sadece korumnmak ve - kaçmak kaygusuna düşecek bir av ise, mutlak — suretle avlanmağa mahkümdür. Çünkü avedlığın kal - VAKIYT belerinde muvaffakıyet Hasmi avlamada esas,mınıu- tazam işliyen silâhtır İki tüfeğin ğ adedi bu süratteki harr makta küfiydi. Büyük Kerp hava muharebe üs. lerinden bazılarıntın ön saniyelik bir hava muharebesinde attıkları üç mormi ile iki hasrm tayyaresini düşürmüş olmaları, az tüfekle çok iş yapılacağını gösterdiği gibi, mu. kineli tüfeklerin muntazam bir a. yarla işlemiş olmalarındaki muvaf fakiyeli de tebarüz ettirmiş ol- maktadır. Çünkü süraf karsımında makine, Hi tüfeğin saniyenin beşte biri ka- dar kısa sürecek bir geri kalış, a. vın ateş hattmdan uzaklaşmasına Babep olacaktır ki, hasmı aylama- nin imkânsrzleğini doğuracak — bir veziyet meydana gelecek demek . Hava mubarebelerindeki — hasmı avlamak — muvaffakıyetini — göyle bir toparlıyalım.. — Basit teferrü- atli, atog kudreti fazla bir silâha gösterilecek bakım ihtimamı neti. cesindeki ayarlı çalışması ilüve e- mermi da « i dilecektir. Bu takdirde —muvalfa, doksandır * çin de bu sebepler kâfidir. dana çıkar,, Ve işte asıl tayyareler üzerine konacak tüfek sayısını tah- dit eden belli başlı sebep de bu. dur,.- Ateş kudreti fabrikasınca tan - zim edilmiş bir — tüfeğin üzerindeki işlemesine emniyet recek olan tüfek bekımı ihmal dilmiyecek olunsa, sayı azlığının Kaybedeceği avantajı, işleme sih . beraber, yer tüfeklerinin dakikada faz sekiz yüz mermi atmasaına karşı. lık da, hava makineli tüfekleri i- çönde dakikada bin iki yüz mermi ataaı' vardır. Bu - tüfeklerin — nteş süratlerini aa de mermi olarak İ da güsterebiliriz ki. daha açıkbir Hâşim Ağa, Teşmektebe koştu. Telâş ve hiddetle hocanın üzerine yürüdü: — Hoca Eiendi, dedi. Benim oğlumu kim namus. suz halfe görmüş? Bu iftiraya nasıl müsaade ediyorsu. nuz? Hayır, bu katiyyen varid değildir, Haoca, kalfa'arı birer birer çağırdı. Hâşim Ağanır bebekleri yerinden fırlamış bakışları karşısında bir fır- tınanın kopaca anı sezen kalfalar, “gördük,, diyemiyor. lardı, Dirkaçı “duyduk,, demek cesaretini göslerdi. Hâşim Ağa catlak sesi ile hay'cırdı: — Kim g$ , nuz: lü, Nerede gördü?.. Kimden duydu. Bu hiddetin karşısmda erimemek mümkün değildi. Sustular. Ha ayı buldu: tir olmuş.. Ah bu kalfalar.. ini birden azarladı: a böyle müönasızlıklar istemem.. " Ja memnun mektepten çıkarken "" akhu. rı henöiz seliyorlardı Onlar da bu na. mussuzca dc.-"v?':ndn_vu çıkaranlar!a hesap'aşacaklardı. Haca, gelenleri tanıxıstı. Asık suratlarına bakma. dı bile, menınun ve güler yüzle: — Halletti Ütirayı çıkaranlar dillerini yut. tular. Şimdi Behçatin babası Hâşim ÂAğa burada idi. Çocuklar, mücessem namus.. haydi rinize.. Yalaız. Hoca durdu, her birinin gözünün içine baktı. Son. ra da göne bir defa: — Yalnız... diye ytkundu. Yüzünü büru turdu. — Ne var.. Yok:a7.. — Hayır.. Hiç bir şey yak.. Yalnız çocuklar gün geçtikçe büyüyarlar. za, hiç de güçlük çekilmediği gö. rülür.., Yalnız gu var kk o zama. kıyet gansı yüzde Makineli tüfek sayımı ne kadar ve tüfekler tadır. Bir kigi hem tayyareyi, hem mo. törü sevk ve ilnre eder, hem de, makineli tüfeklerini iş'slir. Av tayyaredahiin seri kararlı ve sağ- lam karakterli oluşunu aramak i,  T. Amerikanmım Moskova elçisinin bir mektubu Londra, 11 ÇA, A,) — B,B.0: Amerikanın Moskova büyük elçisi Steinhard, İzvestiya gaze. tesine gönderdiği bir mektupta diyor ki: “Demokrasilerin — membaları Hitlerinki ile mi edile, mez, Neticedan şüphe edilemez, Ne dememeli ? Akşam arkadaşımızın (Ne demeli ?) sütununda göyle bir ibare var: (Çoğu kimse Larihtek! paşaların da Unvanları alımdı aanıyor.) Çoğu kim, 86,. Böyle konuşanlar var; (gok kim 80) denecek yerde (çoğu kimse) de, yetler olduğunu biliyoruz; fakat böy, le deyenlerin mi bu kullanılış tarzı yazıya, edebiyata almmalı, yokss (gok kimse) deyenlerin mi?, Biz (çok kimse) demeyi Üstün gö rüyoruz; mademki (çok kimse) deyip tak hece ile mâna ve maksat ifâde çedilmiş oluyor; (çok) kellmesinc bir de Yzafet edası ve şekli vererek hem , Bhnl karıştırmak, bem kelimeyi bir nn tayyareleri saatta yüz elli ve | bece arlırmak doğru olmaz. Onun için szami iki yüz kileenetre süratle u. çuyorlar ve muharebe ediyorlardı. Makbuülenin annesi: (gok ktmse) demeti, (çoğu kimse) de memeli, — Onu biz de düşündük, dedi. Kızımızı eve alıyo- ruz ar'ak.. . Behçet, ikinci gün mektepte Makbuleyi göreme. mişti. Kimseye de soramadı. Nasıl sorardı, ki bir gün evvel bütün mektep ayaklanmış, babası, iki gencin ara. larmda samimi arkadaşlıktan fazla bir şey olmadığını temin etmişti. Eve mahzun döndü. Yollarda onu aradı. Her şey Makbuleyi hatırlatıyor, baska bir şey düşünemiyordu. Eve geldiği vakit yorgun, üzgün ve biraz da bitkindi. Babası, onu bekiyordu: — Behçet, dedi. Üzülme.. Meraktan bir şey olmaz.. Delikanlı bir şey anlamamış gibi babasının yüzüne bakıyordu. — Makbule Hanımın annesi haklıdır. Kızcağız bü. yüdü. Gelişti. Bu yaştan sonra da okutacak değiller ya.. Sayende öğrendiğini ötrendi.. Behset, babasma karşı beslediği saygıyı unutarak: — Yoksa Makbuleyi mektepten çıkardılar mı?.. Diye sordu. — Evet oğlum.. Onu bir daha mektebe göndermi. yecekler.. Polonya ve Çekoslovakva konfederasyonu kuruldu Landra, 11 ÇALA.) — Polonya — ve Çekoslovukya hükümatleri tarafından neşrediler müşterek bir beyanna . mede geçen sene tegkiline karar ve « rilen Polonya » Çekoslovakya konfede rasyonü prensiplerinin — hağırlamak Üzerea bulunduğu bildirilmektadir. Beyânnamede şöyle denilmektedir: Her iki hükümelir mümessillerin . den mürekkep olan Polonya , Çekote tovakyaya koordinaayon komiteci, gü yesi harptön sönra bir Polonya » Çe. kostovakya kenfederanyonu — vücuda getirmekten Hbaret otan çulışmalarını tanzime devaan etmek için toplanmıze tır, Z Bu toplantıda konlederasyonun ih, dasına dair LI gontağetü 1011 tarihinm do '1ki hükümet tarafından neşredi . len beyanattan sonrü 12 ay — içinde yapılan işler güzden geçirilmişlir. Bu işler, kühfelerssyanun ve Siyasi saha, da şimdi yuprlan sıkı iç birliği pren « siplerinin tetkikine inhisar etmiştir. Geçen eyltilda mülttefikler arası kon feransında meğredilen — bayannameda bu prensiplerin tezahlirü mahiyetinde 1di. Alman neticelere dayanarak Ko» mite konfederasyonun — prensiplerini teferrüntile hazıtlamağa karar ver . mişli, Polonya va Çekoslovakya hi » Kkümetleri arasında aktedilen — itilât müctbince kanfederasyon, Palonyurım ve Çekoasloyakyanın emniyetle alâka . | dar bulundukları bötgenin siyasi ve iktisad? teşkilâtinin nüvesini — teşkül edecektir, Bu itibarla kantfedernayon Avrupada yen! demokratik nizamın ci zem unsurlarından birini teşkil ede « cektir. Libyada İngitizlerin taarruza geçmesi bekleniyor Noevyurk, Y1 ÇALA.) — Afrikn harp sahâesinden gelen haberlere bakarak İngilizlerin çölde taarruza geçmeleri bekleniyor. Şimali Afrikadan — henüz Londraya gelen Amerika müşahitle. Tinin malümatı da bunu toyit etmeke tedir. Akdenizde İtalyan kafilelerinin aha İngilterenin çimali Afrikadaki mihver kuvvetlerini ayırmağa azmet, tiğini sarih suretbta — göstermektodir. Yapılan hava hücumlsarı da Afrikada bir hareketin yakm olduğuna delâlet ediyor, AMIRAL HORTİi Safra kesesinden yatıyor Büodapeşte, D ÇALA.) — Nüafhin sıh hi vaziyeti hakkında dün akşam neş, rediler rapordur! Uraumt sıhhi vaziyette salâh gö « rölmüşse de salra İkbesesinde bir (l « Yihap başlamıştır. Nthap tehlikeli değilse de nalbi — yatakta kalmağa mecbur edecektir. Eehçon başının döndüğünü hissetti. Gözleri dı ve çöküverdi. 12-11- 1541 g F dDi Kargarr:*' öğrettikit , v diktan sonra müşktil bif şarmnda kalmıştı: Naâşi N? îı:ll:ır. e;::nn derin, '_ y Allağ, Kabül bu mak için İki kazgk dar evvelâ kavgaya Dae üp geldi. Sert gazasillii beynine indire ladire “f'g # öldürüverdi. Boura, oe” kazarak bir çaukur eçük gömdü. Kabil yöyle düşündü VÜ — Yazık bana,, Tıpki —müleh kazga gibi canstü tan kardeşimi toprağâ B kargadan da mr ı:ııin""' Kakiü, tıpkı kargayt kazdıfı çukura kardeğiüi gİ Tevrat'a göre dokus YÜğİ brakarak gözlerini YER, vazi tayin ettişi Şit 9Ğ ga li Kubeys'de gömmüştü. n Nub, Ademin uiıılzl buta koydu, gemisine # ej tikten sonra tekrar Mısirin Baramları, "r' zi mübedleri hep ı#'/ ! vağa, bilinen bir yere | Muazzam bir nehrii 4 rücrek gönüldükten BO zerindan nehir akrtılafi | gfi gelince, bir gün, u eline düş;tüzü vakit # korkusundandı. n V ı»j Tarih, hiç bir. w:' İ olduğu gibi toprakaız €8 kaydetmemiştir. n İşgal altınt” Fransal Alman çok . çaldi | Landra, di ÇA, A.) Öğe ya serbest Fransız İügi gelen son haberlere Fi daki Alman işgal b mevcudu Alman , #” başlangıcındanberi m da azalmıştır. de seksen nijrpetinde Miştir, Ç, Eşreften nç'd , / Teğrak altanda da İrişir buraum'a bir Küf Can verib kurtulurut Şeytan el çekse ge bf e Kendine geldiği vakit annesi başucunda idi- — gözlerle onu süzüyordu. — Behçet, nedir bu senin yaptığın?.. Bizim başka kimimiz var.. İstediğin kız olsun.. Elb ıi w 4 onunla nişanlıyacağız. Hem baban söz verdi. B çetimin bu hallere düşmesine edem l günden tezi yok, Makbule Hanımın annesine göl deceğim, dedi. — Görücüye ne lüzum var anne?., Onu siz deği de tanıyoruz. Anne elini dudaklarıma götürüp “sus..,, tr. Sonra: — Sen onlara karışma, dedi, işereli f ıhuıduimii” cak, seni makbule hanımla nişa: * * Nişan iki tarafın da muvafakati ile çok duyanların hasetlerini uyandıracak şekilde Dl,.' şim Ağa, müstakbel gelinine pırlanta bir yüzük * prl Makbulenin ailesi kızlarına çeyizler hazırlamsö” Tamışlardı. sene bekliyecekler, iki sene sonra nikâhları Behçet için iki sene tahammül edilmez bir Nişanlıların yaşları henüz küçük olduğ'“v % DÇi İçinde tutuşan aşkla bu uzun aylara nasıl yanıp " gür madan dayanacak'ı? Makbuleyi bir gün görmeztr, yası zindan oluyor, gözleri insanları, eşyayı su, ekmek boğazından geçmez oluyordu. Fi yoktu.. Bekliyecekti (Devamı vaf)