E © Pelin Ömer KOŞ Nalbantoğl Mep, Olünüz ki size güzel çoculdar, Şen kumpanya: gül t He zeklim. mek mi, fasıldasınak mı, kokuşmak Wue geb mı, jtişmek mi kakışmak mı, ne ie* Tlüza memnun derecesine vardırıyorlar, Hele genç 'k Zitmiye başladı. ritmek istiyordu. Mice isc ayar, Gi $U parti de kir- gönci nazarları ile yiyor. bitiriyor- N ÇN cihet Slacaktır. a dalaverelerden deteler de ö Tdilar ama, f> hç * buna çT Razır Miçe haassas raha malik bDir kız Haşmeyin, her şey dir; belki bu şairin yalanlarma ve Ç Yar; ki biraz söyliyeceği sudan siirlerine kapıla- DHa âlemin ağzına bilir, Fakat bundan doğacak neti- | Olsun kara sürül- celerden kim mes'ul olabilirdi ? ? ı n Miçenin komşusunun söylediklerini buraya kadar zahiri daba zi- du, Bu genç kim? diye aordum. Bair, dediler, Allahım ,dedim, şu genç krz katu, düşmesin, Çünkü ona bir gilr yu- bilindi, yaldesi, güze! ginliyordu. Lâkin kadımnın rTuhunda, ik bir tencerede gibi, yılanlar kaynaşıyordu. Fakat artık burada tencere taş- dinei, ıkı_ ve müthiş nazarlarla hüsnüniyet BilP. her gün L bi komşusunn dönerek: e h'k:;ı:ı— 1 , — Medam, siz. buraya hiç de ökürpinleri nerbae, Büsnüniyetle gelmemişsiniz. Mak - da bulunmağa nasl cesaret ediyor- —MMr:Ö '!-uwr _ı Dikmedi, İçÂZ zamanda bu tersen hepai var. Içi üdeta ifrat | î M memuri- lerden biri Miçenin vanına öyle ya- İ Maşaallah her pışmıştı ki onu sank? gözleriyle e- | Şairin —pençesine | murtlar, ktn sklmı başmdan ıh—_ ? Nerede? Sayfi- ? Sayfi !H““"-.. ; meke Dip Şekinile faket dabill bir İnfialle | 'n. Elbiseleri ,, Radm sarardı, yerinden fırladı | sunuz? Miçe Serbest ruhlu bir in- | mudur Sandır; her cihetçe inkişaf etmiş- | çıkardı “Filân adam, filâna taş çıkar- dı;, demek. 6 onu yendi demek- tir, Vaktiyle cayet sefih bir 8- dam varmıs, günün birinde — öl- müş, Bir oğlu kalmış ki babası- ne rahmet okutacak kadar — Be- h bir gün ahbaplarından biri gocuğa sormus: — Merfum pederinize tax dik- *tiniz mi? Nüktedan biri cevap vermiş: — Hayır, âikmedi, çrkardı, Mi SAa ll diedil ö gen EBÜLHÜDA ve MAHMUD SAiMi SARAYLILAR ARASINDA Aşk, entrika, fal ve Büyücülük hatıraları Şişli yıldısı Mediha ile - macara> darmı sevkle okuduğunuz — Mah mut Salmin Haber okuyucuları | Mahmut Sakmin bu eserinde Sa. raylı kadınların aşkları, eğlence- leri, saray muhitinde döünen ent Fikalar sizi sarancak bir alâka uyaadıracaktır. PEK YAKINDA VAKIT &Mmmqw İ l © OU A GN — 1 nehir SOLDAN SBAĞA: - Kısanm aksi (4), Meserda bir İ sin dul veya bitisi (8), 2 — Bir nevi yağ (0), Ba taklıklarda biten bir ot (T), $ — Uc maktan maadar (2), Baki bir serpuş | zımdır. Bu gibi uzun seyahalle (6), Bir nota (9), 4 — Vücudün rem | de Teodor Zuifeld göbi Bi (4), ağmcmı bir kışmı (9), & — Ha yat (4), zorla «hnan vergi (8). 6 Damarlardaki su (3), canlı (1 YZaman (2), gümüş $ — Yanar kömür ( Sayının birincisi, bir hayvan (9). YUKARDAN AŞAĞI: 1 ve 2 — Soldan sağanin ayni 3 — Değnoğin son tarafı (2), güneşin doğ | fökiylü vaptordk bulyüat ümneri- duğu KA 3tim 45), güç (9), & (4), yaş (8), © — Hazik (3), eğlance yeri (T), T — Ayağın toprakta bırak Taftı gelli 2), tepenin büyüğü (6) ar | Kadaş (6), $ — Bir nevi yağ (5), ka d Goöktoru 9), 8 — Hortumlu hay van (3), Uzun kulaklı hayvan (9). arkadaş (9), doğurtan (8), yer (6), bir edat (0), 4 — Fizi — Mubatap için hazırladığı bu hatıraları da. R ha büyük bir zevk ve alâkeyla Dünkü bulmacamızın okuyacağınıza emin bulmuyoruz halledilmiş şekli VİRİBİO|PİRK AİSİMİLİMİS EİN | (EİMİA | | yüzme havuzuna Barata Gle” İMİ”'DE böyipdklenin ietim dür. söyl eniz Wtira- “y'ı::—.— gez. Gdan baska bir şey değildir. Benim e Kendi, kendime: Miçem guğukkuşu değildir, insan- Yakit uyur? Ne dir. Onun cemiyete ve insanlara Gürünürüm, Genç İhtiyacı vardır. Çok şükür ki bu-| K , kant kaynı- İunduğu muhit, değil yalnız ona, vede, bucakta zaklanmaz, cünkü u- Sofya etrafında TAPacak bir harekette bulunmaz? _' ker İğarn Pudralarımız ve v Mi . kim'pudra ve a - düşmüs, hemen 'ı:ııyu Biz Bile, yaşmızı ve bu- a tisin de. evinize yasak suratmızı görmüyorsumuz da, HABER SÜTUNLARINDA Vali ve belediye reisi Lütfi Kırdar evvelki akşam An- karaya gitmiştir. işleriyle meşgul olacak, bir k y AÇ KİAİR ' doktor Brhat Vakitler Vasati Ezani Vasati Kzanl Rirsin, küllükteki kediler gibi — pudralan. Çüderin (ğe ii ce 'a Ülrini modemi, maşsmız. e ÖĞN samimi olarak — Twarya bulvarında SN KELİG Lt aa | bi l ğetmeğe. vek n si ; 1659 1200 1658 1200 y ga a aa aai her Bün di TLMMA Çu:- IRS8 LaB 18se 1ss —.'h İnsanlar var, İsin ben onu küçükken her gün el| — 723 Hafif parçalar, 7.46 Ajans 5.00 ı' aa AD K N Sörmdan Çıktı, E- Arabası Şle Twaryada — gezdirizdim. | senfanik parçalar, &15 Bvin saati, || Tmeak 18 father dükkânm- Tabil Twaryada gesecek, küllükler | £99 gantonik parçalar, 1233 Karışık *ğ”— evvelâ tan- “de. Bulin vadisinde gezecek ve se-| , rxdar, 1245 Ajana, 13.00 Saz eser" h © güzel çehres nin kopilin gibi sevişecek değil ya,| seri ve şarkıdan, 1830 Karişık proge Subeye Davet . Onun bu bü- 'edersin, madam, neretizir a-| TAfı, 18.08 Fasıl heyeti, 18.40 Radyo | — #emindeli Yerii As. $. sinden: ü celbedin, ma- ü:gııı biliyorum, fakat söylemi-| #YİRK kusrleti, 19.00 Konuşma (İkt | — p, Tgm, Al Raif o$. Munü 310 b dülar ve Hir ta- yeceğim. Sizi haset kemiriyor, ha- | SAf Santi), 19.10 Radyo xving kuarte' İ (99825), Veteriner Üsteğmen Haşri ç Ü a , ki hit get.. | ti, 19.30 Ajana, 1045 Klâsik türk mü- | ö Mehmet Süheyi (2406), Tabip NL e gelmiş, Rita ederiza, hamen evimmi terke-| #iği, 2018 Radyo gazetesi, 2045 Ka | Teğmen Abdllâzlz — oğlu — Cevdet p Reden öyle yol- Giniz, sizi gözlerim görmesin. rışık çaYkılar, 21.00 Ziraat takvimi, | (36481), Jandaima Yüzdaşı Cemâl &'l tekmiş ve Ja 2120 Temsil, 22.00 Radyo salon ©f | eylu Salâhattin 208 (2147), Veteriner . Bu güzel ku- Hüsnüniyet sahibi komgu yerin-| yestram, 2230 Ajans, 2245 Radyo 5üe | Teğmen Mehmet Nibat oğlu Ah- Sâfi M nşaşetik'ner; ÇO C ion örkestrayı, 3i (84600). — d:=bi görecekler ve beni MUGİZELER Yazan: PİTİGĞRİLLİ Devri âlem seyahati yapmak altı ay ailesinden ve menfaatle- rinden uzakta bulunmak her ku- la müyesser olmaz, Büyle bir yolculuğa çıkabilmek icin ( nın yalnızca kendisini dü: si veya hayalperest olması, Zeti tarafından terkedilmiş veya bütün bağların dan tecrit edilmiş bulunması lü- orijina tiplere sık sık tosadüf olunur e gün yolculuktan son Zuifeld' de: Hongkong cadde lerinde Çinlilerle Çince kon: mak için lisan öğrenen Mi diye meşbur olmustu, Zuifeld'e nezaret etmek vazi- kalı gazeteci Jon Tenedy, Zui- feld jle meşgrul olacağı yerde va purun # yüzme havuzu ya- nında 1 dostları ile Kok teyl içiyordu. ifeld' de hergün kadar giderek Amerik kendi saatleri ile Kronemctrele: ri mukayese ediyordu. Zaifeld" in ikl saati vardı. Bunlardan bi- Diğeri de ri Grinviç âyarı idi. mahall! saati bay'a geldi den biri sabal ritken diğeri © işaret ediyordu. Her limana girişlerinde bir motür yolcuların namina gelen moktupları vapura — getiriyordu. Zuifeld için postadan hiç bir za man mektup çıkmryor, Judi ha yatta bulunduğu yerden en ufak bir haber bile vermiyordu, Ken di kendine Jon Tencdy'e: — Muhakkak bir gün mektup yazacak . diyordu, Güvertede Jor Tenedy'nin ko- Tüna asılarak dolasırken aşağı- da şezlonglari uzanmıs yolcula ra işaret ediyor ediyor- du — İşte bütün bu insanlar © zaman benim kim olduğumu ah- Hyacaklar, Ve siz aziz dostum 'Tenedy, siz ki muhakkak dünya nm en büyük gazeti SiİNİZ. gizin, meselâ, hayatmızın en bü- b hâdisesini teşkil edecek olan büyük bir röportaj vapacaksı nız,, Bundan bir kaç cün sonra artık beni hirinci sınıf bir yolcu gibi değil, herşeyi yapmağa mük tedir kuvvet, hattâ bir Allah hususi 'Dir tip olduğum İcin sevmiş- ve yine hususiyı n bıktığı Za- man beni terketmiş olan Judi bu kere. yine geçmiş ve gelerek asır larm yegâne fevkalâde tipi oldu Kumu anlıyarak tekrar bana dö necek, beni gevecek,, Bana ve jlâve O gece garson Zuileld'in sayu- l na iki tertip bromür karıştırı! - n emir aldı. ması için dokton BÜYUKR EDEBİ ROMAN DOKTORU Türkçesi: MUZAFFER ACA Yolculukları beşinci hafte- sında idi., Böyle uzun seyahat- Törde ini katiyen — sıkılmaz, Naklış yası bütün volb- T eğlendirecek şekilde bircok xler tortip etmesini bilir., gün radyodan ı mlihim deri vermek için iki defa eden vapurun — güzelesi pilacak kostümlü balolar olanlara CBi pırlantası, güzel kalı kızır. busesi, diğer at için başka bir bilet m mükâfatlar verir ve o zamana kadar duyulmamış bir e ical edene de fevka- lâ ük ikramiyeler — vaade - derdi, Bir gece saat sekize doğru her kos yemek salonunda yerini aldı rson önünde gong & koridorlarda, mer- erde, güvertelerde dolasıp alanları yemeğe çağırırken eld birdenbire garsonun kar ŞtBma çıktı ve çocuğun — elinden göng ile tokmağını alarak doğru ca yemek salonunu cirdi ve hc kesin hayret nazarları önünde gonga birkaç defa vurup süküne ti temin eltikten sonra: — Bayanlar. Baylar,, dedi, Ev velâ hepinize güzel bir iştiha te- menni ederim. İnşaallah aksam ğiniz hafif, içkileriniz nefis Ve yerlerinden hareket etmek te olan garsonleri kollarının bir hareketi ile durdurarak: — Kimse yerinden kımpiırdama- sın,, Diye emir verdi ve konferan- sına şöyle devam etti: — Bombay caddelerinde elle- rinde otuz metrelik ipleri hava- ya fırlatan ve boşluğa taktlar lere tirm gök — yüzünde bolar leri gördünüz Der hal serptikleri tohumla bir iki gdakika zarfında yirmi beş santi- metre uzunluğunda nebatlar ye- iklerine gabit oldunuz. ve itün bunlar sizi hayretler için mraktı değil mi? Fakat bun- . Dinleyin,, Dinleyin,. Herkes neticenin neye varacağını anlamıştı. Beş haftalık yolcutuk lart strasımda ayni gakaların de- falarca tekrarlandığın; görmüş lerdi, İspanyol sahillerine yaklaştık- ları zaman bazı meraklılar buğa gürceçisi kiyafetine girmişler, Masır'a gelirken de bir kısım yol cular fes giymislerdi. Hindista- na uğramadan ve uğradıktan sonra bazı hevesliler de fakirleri taklide kalkmışlardı. Zuifeld sözlerine devam edi * yordu: (Devamı var) « — 76 — Petersburga yazdım, Moskovaya yazdım, Hiç birin- den cevap alamadım, Ücüncü ayda da çocuk — kayboldu, Öteye beriye sorduk, araşlırdık. Polise haber verdik, Bir kaç vere telgraf çektik, - Bulamadık. Bu çocuğun nerede kaldığını gimdiye kadar öğrene- medim. Onun günahmı Dimitrof çeksin, Ben (100) rub- le zarar çekeceğim, Siz onunt Hir hafta sonra evleneceğini söylüyorsunuz, bu nasıl olur. Allah aşkına Baylar, bı sizin büyüklerinize haber verin, Onunla evlenmek — is yen zavallı kıza meseleyi anlatsınlar da bari bu kızcağız yatımasın! Ben lokantacıya: Petersburga varır varmaz meseleyi tanıdığıma anlatacağımı söyledim, Bu hususta oram eksarlığa telgraf cekeceğinden emindim. ş Borcumuzu ödedim, Trene bindik ve Petersburga ha- reket ettik, K Bay Ganü bana hitapla: - Âlemin işine karışman sana çok lâzımdı, Onun buradaki karısının ne mal oldü- Biz ücüncü mevkide seyahat ediyorduk, Bay Ganü kanapeye uzandı ve uyuklamağa basladı. İkinci istasyon- da vagonumuza bir kaç yolcu daha binmişti. Onlara yer açmak lâzamdı, Fakat Bay Ganü budala doğil, kendini u- yumuş göstermek için hırlıyör Mü hirliyor, İri, varı bir Alman köylüsü elinde çauvtasiyle Bay Ganü'ye yaklaştı, ve onu yavaşca dürtmeğe başladı, Bay Ganü ise kendini uyuyormuş gibdi yaparak: Hır puf, hir pul diye hırlıyor, Ve kocuğunun altından da “bak, ben ne geytanım!,, demek ister gibi bana göz kırpıyordu, Bay Ganü'nün kalkmak, i ini gören Alman: “Abe! Kalksşan a!,, diye onu daha hızlı dürtmeğe başla- dı ise de Bay Gatii yine hır puf ile cevap verdi. Alman kızdı ve “gösteriş lâzım değil!,, diye bağırarak Bay Ga- nü'yü ayağından tuttuğu gibi heybelerinin üzerine yu- varladı; ve bizim yanımıza oturdu. Bay Ganü şirod: uyanırmış gibi gözlerini açtı, etra- . » abe, bu onun ne işi benzer bi dN na D An açtı ve politika havadislerir milletine faydalı olabilmesi giriyor - zım geldiğini ve / i için daba faydalı olacağını - divana! - söy- bir kursu iam olarak bi yrupada daha fazla bulunma- ir çok gevezelikler yumutlamış. ise, “doyen, de , , , di- mkisine: hatini dinlemenizi size tavsiye de kızmış nir keli! Yummuş 'Siz ne karışıyorsunuz? Rektörün diye,, baslıyarak İ azeninimler kuyruklarımı kismışlar, gık bile di- hepsini mati maskara , yüng Bkafe! Dostum sen ne dersen de! KI 1z ver, Aşkolsun dedi. Ve; kafe be' diye bağırdı. m, dedi, Bay Ganü yarsona: port Gazet Bulgar! irmesini söyledikten sonra ba- a ne oluyor! diyerek kabı okumağa başladı, Ben, Ganil'nün gağelede fıkraları ve havadisleri ne büyük bir vkle okuduğturu, na ! töbessüm ettiğini —ve gözlerini açarak arada sırada bir “bravo',, savurduğunu dikkatle sevrediyordum. Okuduğa fıkralardan biri pek hosuna Bayemler ki - onları ailamen da dinle. dedi, Ben: — Affodersiniz burada şu polilikac olacak gitmiz ba! Bak okuyayım da Bay Ganü kulaklarımı hiç olmazea ktan dinlendirmek istiyorum diyerek