6.11.1041 l ve Biverbruk , aşmazlığı. göre — İngiliz Çörçil ile Bi- İhtilâf baş gös- * d o Bivcebruk arasındaki değildir. büyük harp son- dövam — ctmektedir. F ki bu iki adam ara- İM? hazp sonrası dün- İlibarile ikl ayrı zih- &ler, n büyük harp sonrasılı. kollektif emmniyet gıkmasını, — Milletler ayrılmasını — muh- BDolttikasına avdet et İStiyen ve bu uğurda adamdır Nai ni zamanda Frum- n Cemiyoeti mefhu. N İdhinde değildi. Nete- Tinde — Macaristanın Çünhedesi aleyhindeki ha götlimn tasvip etmis, M O10 muahedelerine re- h Ç Eibi bakmıştır. Biver- t Yaufları ile İngilterede Ka Manyanm ve reviryo Mmanzarasmmı ar- 'anm — sosyalizme İMASI esasiNIi Ssem -—h.lv_n Zidişiyle İn- Ü, 'erbruk — zihniyetinde Ve bir anlaşma 2e- tasavvur dilebi- Hes'ta şahsi dosta Hlamilton da - zihmiyet satındadır. İn- yanın — şarkla ser- Köte bir sulha var- bulunabilir. Nete- eların uzun zaman bu esasa İstinat Çürçil bu zihniyete Ona göre Almanyayı Bu düşünce- Ni yalnız dreş politika 4 Seğli, aynı zamanda İç (Rinacak vaziyetlerle 2- bakından — Çörcül AbL he yapılan bir konliw- llika — bakımından bir b birliği vücude getir- e bu koalisyon flif — Amerika — arasıda — yapılımak- n zaruri neticesi o- Mi Tede sol uç gitgide ı Maktadır. Almanya İle olan uçu- İetin bir hal almaktar I 1 şüyle hulâsa tutacak, meak., İngiltereden — fazla artık bazün bir ha> bir yandan Ameri- bir yandan, İngi- #aolaşmalarına daya- Tzatmak — kanaatinde- R L Yaseti ile gark me- ) Ale Almanya İle am- olanlar arasındaki vde artmaktadır, Bi "*m; harp sonrasın- e bi eden görüş tarzma p Anlaşmazlığa var. h NNWN“V .ü. kabinede çalışmaya Olun bu politikacıların V dana — çıkarmaları ç midir? h Mf bir kabine buh- Riderse bunu sadece İN Maşç, Sranı diye değll, İn- esaslı bir mesele €tmek Tâzundır. SADRI ERTEM & imlihana Siyor mu? N* Olazak çaltşan sazende A imtihanları bundan ' Yapıdmıştı. Ba tmti dölayımiyle girmiyen Müracaat ederek ken N fmtihana tAbi tutul ve dilekleri kubul N Yan ay başından ilfbaren İi Elerdo çalışan sazen in, gYN vesikasır aranmaça « İatihanı kazandıklarına N::ıııı—ıu tesbit edil- Ahğl P Calışınnktan mene- YA yazılmıztır. çm'“hmıy;: imtihana gir hanende ve sazendeler lbesek olan imtihan he ni Ttceklerdir. ü Böre, tanınmiş aan: ——'::'J" de mazereti dölü. N— Kiremediği, ve şimdi Alâkadarlara — dilekçe _—lklımr. Bu vaziyot k'q“’:ü Bafiye de ayni im Aindan imtihan edile- | B | * | “Cumarlesi İlk tahsil çocuklar günü sa Önümüzdeki cumartesi günü 7 - 16 yaş srasında flk tahsil çağında bulunan çocukların sayımı — yapıla- caktır, Bu bususta bir haftadanberi devam eden hazırlıklar ikmal edi- miştir. Sayım işinde vazife alan öğretmenlere dün vazifeleri tevzi edilmiş, kendilerine ne şekilde ça- çağındaki ın sayımı bahlevin başlıvacak* hşacakları izah dilmiştir. Vazife dar öğretmenler kendilerine veri - len yazım muntakalarını Kgezerek | yerlerinde tetkikler — yapmışlardır. Sayrm sabah sant 8 de başlıyacak | ve saat 12 ye kadar bitirilecektir. | O gün bütün İlk, orta ve lixeler | tatil edilccektir. Karaköyde yoldan çıktı Dün akşum üzeri aaat 6,5 araların- 4a Karaköyde bir kaza olmuş ve vat man Hüseyinin idaresindeki —80 mu maralı Harbiye — Aksaaray tramvayı tam yüksekkaldırımın. — dibindeki dö- nemeçte yaldan Çıkarak köşedeki ce naze lovazımatı satan dükkâna çarp mıştır. Vatman tramvayı burada durdur. mâğn muvaffak olmuştur. Tramvay bu santte ağzıma kadar yotcu tle dol- muş bulunduğundan — yolcular büyük iki genç Soygunculuktan üçer sene zer gün hapse mahküm oldular Mustafa âdmda birisi, bir müd. det evvel bir gece Fethi ve Haner fi adında iki gençle tanznışmış ve kendilerini Akbeyık yangın yerine götürmüştür. Mustafa iki çocuğa burada bazı uygunsuz tekliflerde bulunmuş, iki arkadaş ise bunu ka- bul etmiyerek kendisini tekme yum | dar rukla yere yafırarak paralarını, ni- tın saatini ve diğer bam cayalarını çalarak kaçmışlardır. Tahkikat sonunda Fethi ile Ha- nefl yakalanmış, dün de birinci a- ğir ceza mahkamesince 3 er sene 8 er ay hapse mahküm edilmişler- dir. | birtramvay bir telişa düşmüş. Iki kadım korkudan bayılmıştır. Vatmanın bulunduğu —ön sahantr | gi camları, dükkâna çarpar çarpmaz kırtimış olduğundan valman ile bir yölcu yüzlerinden ve ellerinden hafit Kürette yaralanmışlardır. Kaza yüzünden seyrüseder bir axat kedar toehbüre uğramış ve tramvay Küçlükle yetuna koyulabümiştir. Vata man yakalanmış, tahkikata başlar mıştır. Aktarmalı bilet usulü genişletilecek kısmınım bu &yın 15 inde sehrimize gelmesi kuvvetle muhtemel görül- moktedir, Bunlarla 30 kadar araba Seyrüsefere cıkarılabilecektir. Rildir. Diğer taraftan aktarma biletler üzerinde yapıları tetkiklerde bu biletlerin çok Tağbet gördüğü tes- bit edilmiştir. Tramvay arabaları kısımlara ay- rılarak aktarma s&ederler çoğaMala. caktır, Millt Piyango ver 15 Sonteşrinde çekiliyor -ça Yılbaşı, 10 Ağustos, 20 İlkleşrin gibi ayın son günlerine rustlayan fave kalâde piyanagoları takip eden ayirk 15 inde çekilmektedir, aUN Piyango çekilişleri bu ayların Bu stibarla Müf Piyangonun 8 ihci tertip 1 inci çekilişi 16 Sonteşrin günü Ankarada yapılacaktır. Milit Piyangonun bu çekilişinde de bol ve çeşitii ilramiyeler vardır. | tehe 20.000,'2 tane 10.000, 4 Hane 5.000, 40 tane 2.000, 40 tane bin, Sekmeni tane 500, 400 tane 100, 400 tana SÖ, 4000 tane 10 lira ile B0 bin tane 2 lira: hik İeramiye vardır. Bu çekilişte yüz bilette 21,24 bilet muhakkak surttte ikramiye kaza: nacaktır. Bu çekilişteki satış dasdatanın yüzde 60 şı halkımıza ikramiye olarak ödenccektir. VAKIT —— Eski bir kin yüzünden Bir genç 9 yerin- den vuruldu Yaralı Hasan Semer Evvelki gün, PBoşiktaşta bir yara- lama vakası olmuz, 20 yaşında Te- kin admda bir sabrkalı çocuk, eski bir kin yüzünden aynı yaştaki ar- kaduşın! 9 yerinden — bıçaklayarak Ağır surette yaralamış, barsakla- rTInı deşmiştir. Yaralanan Hasan ünivensite fek sefe şubesine devam etmektle ve Beşiktaşta Kuyu sokağında otur- maktadır. 19 - 20 yaşlarmda olan Hasan, bir müddet evvel, aynı semt te oturan ve cerhlen sabıkalt olan Tekinle bir kukançlık meselesi yü. zünden kavga etmis ve Tekinin yumrukla yüzünü, gözünü şişirmis- tör, Bundan muğber olan Tekin, İne tikam almak İçin münasip fırsat beklemeğe başlamış ve dün öğleden sonra Güler sinemasına gitmekte olan Hasanm arkasına bir arkada- şinı göndermiştir. Bu çocuk, Hasa- n: kolundan yâkalamiş ve: — Sen benim için Tekine fena şeyler söylemişsin? Bon adama Böyle yaparınm, böyle yaparım! de. miştir. Hasan bu çocuğa kendisini tan- madığım söylemis, bunun — üzerine de delkanlı: — BSinemanın arkasındaki soka- u gel de konuşalım! demiştir. Hasani kabul ctmiş, bu sokağa doğru giderlerken, Hasanın İsmet adındaki bir arkadaşı vaziyeti ha- ber alarak koşmuş ve Hatana: — Aman gitme seni ökdürecek - Jer! diye bağırmıştır. Hasan hemen sinemaya doğru koşmağı başlamış, sokağın — içinde bekliyen Tekin bunu görünce arka. saından yetişmiş ve sinemanın kapr- #mda kendisini yöre yatırarak bi- çağını çekmiştir. Tekin — bıcağı ile boygın bir hakde Beyoğlu hastanc- söne kaldırılmış ise de hayatı teh- Hkede görülmektedir. Görüp Zekâi OŞ bir tülih cilvesile evvelki akşamki “Zekâi dede,. kon. | serini, ben, herkesten evvel dinle- dim, Konservatavarda bir işim var- di Öğleden evvel oraya uğramış ve merdivenlerden çıkarken, akort seslerile karsılaşmıştım. Müsiki — tarihimizde yer almış, daha doğrusu bize bir musiki tark | hi armağan etmiş büyük çaplı üs- tatları, konserlerle namak, onlara | kandi yarattıkları eserlerden min- nettar fatihalar örmek, bir insan. hik borcu idi- Biraz geç olmakla beraber, fazla gayretimizle, taşkım alükamızla bu gecikmeyi bağışla- tablliriz, sanıyorum, Tki gün evvelki yazıyla dokundu- kum noktalarda, gerek sanatkürla- | *i gerek konservatuvar idarecileri- mi benimle birleşmiş gördüm, On- lar da, konserlerin birer kere ve- | rilmesinin kimseyi — doyurmadığını sezmişler. Umarız. ki belediye de bizimle birleşçcek ve bu dende ça- re bulacaktır. Zekâl doede, iki kere mesut bir Ustattı, Bize hem nefis eserler ver- miş, hem de arkasında Hafıx Ah- met efemdi gibl bir evlât bırakmış- tır, Kendi kanından gelen bu oğul, onun dehlisindan da parçalara va. ristir. ! Sürinük, makamı gerçekten bir “gönüller çerağsuzu” dar, Her mız. rap, tellerden bir. kıvılem koparın onunla ruh kubbesinin bir avizesi- ni tutuşturur, Pişrev, işte böyle kandil kandil dağılıp salkımlanarak başladı, Sa- za “kudüm,, de almmıştı. Meşin Bundan üç sene kadar evvel, Ka- Cevdet adında bir yumurtacı, Kâ- zım admda bir. yorgancıyı evinde kursı ile yakalıyarak öldürmüştü. Hayriyeyi zorlayıp: — Ben Yalovaya gideceğim, KA | zımı çağır. odaya çıkip Soyunun, Ben gelip &izi © vaziyette yakala- yıp Kâzımı öldüreceğim, diye teh- dit edip razı ettiğini ve nihayet Kâ | zımı öldürdüğü anlaşılmış ve suçu idam cezasına temes etliğinden L dama mahküm edilmiş, ancak ka- remnın zina etmesi tahfif sebebi adârdildiğinden — cezasi 15 Seneye indirilmişti. Vaziyetin bu şekilde aydınlanma- w Üüzerine müddekmumilik, hak. kında men'imuhakeme karar veri- len Cevdetin karısı Hayriyesin de kocusmm tuzak kurmasma yardım etmek suçundan aynı şekilde mu- _—__________—_—————————————_____—-————'Z——_—'_ Koridoru geçtik, Açık bir ka- pıya yanaştık, Bu köpt bir geçi- de açılıyordu, İçerisinden süratle geçtik, Az i!erid:lblr gok oda ka pıları görünüyordu. Bu ğd.ıhıdan geçerek hiç Ü- mit etmediğimiz bir yerden soka bğu—ıkt::'nm sokaktı, Yaya kal dırımında üniformalı bir polis Komiser sordu: Üİ — Buradan kimse çıktı mı? — Hayır efendim, Ben geldim geleli bu arka kapıdan kimse dı- garr çıkmamıştır. hiç kimseyi ğ li olduğunu bil dedi. Tekrar ona gidelim, Tekrar tezgâhın bulunduğu ye re döndük, Jalvan ve Çaney bir şeyler f1- sıldaşıyorlardı. Çipendeyi ile ar- Kkadağı, hâlâ kapınm civarında bekliyorlardı. Tezgâhm gerisinde ki iri yarı ıdım.nbir geyler lemekle meşguldü, Komiser, tekrar tezgüha yas- Tandı: — Mister 1,, Bu üç kişi, sizin lokantanızın arka ka- pısından çıkmış değildir. Ben, bu üç kişi lakantanıza girdiği dâ kikadan itibaren arka kaprya dâ polis diktim Bu polis, hiç kim- |ğenin arka kapıdan çıkmadığını söylüyor.. Bu vaziyette, Mister bu ülç kişinin temiz | j H Büyük. heyecanlı zabıta nuşsan, çok iyi edersin, Söyle! Neredeler? Dükkân sahibi, elleriyle temiz tediği bardaklara bakıyordu.Son ra birdenbire başını kaldırarak : — Onları niçin arayorsunuz? dedi, Komiser, yaslandığı tezgühtan bir az daha uzanarak mal sahi:- öldürdüler? — Bu göz, dükkün sahibinin üze- rinde büyük tesir hasıl etmişti. Elindeki bezi ve bardağı bırak tı. Ve tezgâhin kapısını acarak yanımıza geldi, din Benilmle beraber geliniz! de zalı olan kapının önüne girdik. İçeride, değil “usta denizci... insan kimse yoktu. natnmma Mal sahibi kapıyı kapattı: — Adam öldürdüler dediniz? katiyen Amran, ben böyle karışmak BiİR GASUS ÖLDÜRÜLDÜ 66 ingilizceden Ceviren: H. MONİR ve Casusluk Romanı tan akşam yemeğini yedikten ve benimle kargılıklı birer viski iç- tikten sonra, göyle bir kenarda oturuyordu. Kapıdan bir efendi girdi, Kendisiyle konuşmak is- tiyormu, Fakat hususi olarak konuşacaklarmış. Ben de kendile rine benim odamı gösterdim, İ- göride yartm saat kadar kaldı - lar, Sonra bu efendi gitti. Lâkin :u 'üî'llzrdt?m geldi, Pok cr - En SA m_ BU larında ıu:lııılot:lym.ıl n Pegvin ile görüştüler, Bera - berce gittiler, O Ti kendilerini görmedim, Fakat bir az evyel, gizin İ az ön ce, bir başka efendi gekli. Yanın da iki kadım vardı, Biri hakika- ten bir madama benziyondu, Ö- teki, zannodersem — hizmetçidir. Fakat gariptir ki, bu efendi, sa- bahleyin kaptan Pegvin'i bulma ğa gelen veı*ı::n onunla birlik- te giden elendiye pek benziyor- du, Her ne hal ise, bu ikinci - dam, tezgüha, benim yanmna gel di, Bir göz attı ve: “Bizim ne is tediğimizi biliyorsun, dedi. Peg- vin sana haber verdiğini söyle- « Filkakika onların ne iste- öteki efendi ile beraber çıkmp git meden bana bir vazife vermişti. Bunun üzerine kendilerini aldım, Fakat buraya celin, . Dükkân sahibi, odanın bir ta- | rafından yukarı doğru cıkan bir merdivene doğrau yürüdü çıktı, Biz de kendisinin peşinden çık - tık, merdiven bagma geldiği za- man bize dönerek: — Bunu niçin istediklerini bil miyorum, i, Fakat kaptan kaptan Pegvin'in ifadesine bakı- hırsşa, arzularını yerine getirmek liğimiz lâzımdı. Poegvin benim eski bir müşterim olduğu — için, kendisini krramadım. (Sözünün burasında önünde durduğumuz bir duvara parmağmmın tersiyle vurarak) doğrusunu — isterseniz, buradan gizli bir yol var. Bu yol dan, rthtım üzerinde bulunan bir diğer eve geçilir... O üç kişi, iş- te bü yoldan geçip gittiler, İşte Bunu söylerken, duvarın bir tarafıma basmıştı. Şayanı hay - ret bir gekilde, duvarın bir kls- mrt geriye doğru açıldı. bir boşluk göze carpıyordu, Ve buradan aşağıya doğru taş mer divenler iniyordu, Asağılardan doğru bir serinlik, üşütücü bir hava gelmekteydi, Dükkân sahibi: (Devamı var) Dede konser—i | “Ancak Cevdetin kendisin: t-h4i mahfazaların “surdin" leri içinde seslerine tatlı bir. boğukluk gelön bu küdümlerlen, “yineir” larin, “Tahte” leria, “devri kebir., lerin ikamı duyduk, Ali Riza - Bey, e- #ul,, lere Ne üstadane bir — valar veriyordu. Sadi, pervasız, şahlanmış yayı; Kemal Niyaz; minimini sazını dev yapan kudreti; Nuri Bey, sineden 5es veren kemanı; Şevki terodilül- ten kurtulmuş — amfiyesile — bizinei nağme plânmda yer almışlardı. Zi. ya Bey santura, Artaki kanuna ve Nüri Bey uda başka bir — bolüâgmt verdiler, Okuyucular, ilk konserden daha yüksek bir kemnl ahengile sazı kus şatmışlardı. Beraber — çalışmanım feyzi bu beyetle ne kadar erken başladı ve ne yüksek bir hızla iHler- içdi. Üçünün de hançeresinde bir birinin hususiyetini tamamlayan, daha doğrusu bu hnsumiyetleri ar- monlze eden bir hal vur, Eserler hayli — değişik, Meselü “Ah nesin...., semakxi daha düz ve daha süzgün çalmdı. Eser ba ça hşta İlk simesiyle parlıyor, Yalmz mrrraplar, yaylara nisbetle azdır. Bir Fd tanbur daha ilüve editime fasıl duha, parlak olacak, Köçeklerden de he güzel — eser. ler saçilmiş,., Hele Rumeli türkü- &ü uçtan uca şahap gibi kayan sar- ma nağmeleri, Jliyezonlarile panl parıldı, Hepsini ayrı ayrı tebrik ederlir. Heyet, bize tarih içinde yaptırdık- karı bu nelix seyahatten ötürü-şük. ranlarımıza hak kazanmışlardır. HAKKI SÜHA GEZGİN Âşıkına kocasile bir olup tuzak kuran kadın Dün 15 sene hapse matıküm oldu hakemesine lizum görmüş ve | yiz tarafmdan kararı —bowd kendisini birinci ağır ceza m mesine vermiştir. Hayriyenir muhâakemesi « tirikniş, karınımn da kocan F ldam cezasma çarpilması karı tırılmıştır. etmesi tahfif sebebi ndde bunun da cezası 15 seney miştir. Hayriye kararı mütcakip tewkif olunmuştur. Kadınm kucağımda & aylık bir de çocuğu bulunmaktaydı. İhtikârdan cezalandırılanlar Bakırköyde, kasaplık yapan — Ali, Muammer ve Ziya 23 kuruşt selamz ları iâzrm gelen koyun etini 7TO'kumu ŞA Batarzen yakalanmış, dün demali ye İkinci ceza mahkemesince 26 er Hi Fa para oeraamma, bir baftı da düle künlarınımn seddine mahküm edilmiş | lerdir. | — Bundün başka, 30 — & liraya Batıl mast lkzım gelen bir nevi kundura ç'e visini 12,5 Eraya satan Boyazılla kun dürser Kasımm ile Lütfi 25 er lima-para gezasına ve birer Bafta da düklünla- | rmın kapatmmasına muhküm edilmiçe i Jerdir. | Fırınların kontrolü | — Şehirde ekmek kontrolüne dün | de devam edilmiştir. Fatih, Sarr yer, Eminönü, Ürsküdar, Beyoğ- İu semtlerindeki fırınlar âni kon trollere tabi tutulmuş, ekmek i- | mali normal şekilde görülmüş - tür, Yalnız bir kaç firin hakkms« | da zabıt tutulmuştur. | Mühendis Okulunun | et meselesi Mühendis okuluna —et verme | işini üzerine alan müteahhid, ta- | ghhüdünü yerine getirmemiştir. Müteahhidin vermiş olduğu di- pozit akçası varidat olarak kay dedilmiştir. Okul idaresi et için belediyeye müracaat etmistir. Yirmi vi evvelki Vakıîl Gülcemâl Vapuru g—I1—921 Dördüncü Amerika seferini için geçenlerde İstanbukları ket eden Gülcemal vapuru 16 rinlevvelde Napoliye — varmiş, günlük ederek 31 de Cebelüttarıkt teritet- miştir. Gemi yoluna dOövVam efmek tdir. Bir kaç güne kadar Mevyörka yaracaktır.