9.10. 1541 aIKAYE v YA | — Niğanlanaslar l Bcvkoı evlendirme memurluğun DAS Yazan : İ& â:.’:gl“ın gdelikanlıları %,. Şenç bir. kızı ldı k Tasula! N“l” âsfalt yol ara - HY şözüiyede rağbet gö- l.»r Çarpryor: Biri Asulanın çalıştığı Bu sene Yahut Mahallebici dük- Hlâğlar gibi, Pazar bffüı:m yenin M a bulabilir Şort, üzerle- Mh.% Bir blüz, yahut ,. Yüzükoyun — uzana- —âr' ve denizde bir bıçak sır. Mhmıın geçmer " Kgünü ise yal. 'b.:'tü zırcır. Onlar Kazinosun: Uur delikanlıla - tikleri yer. a gerksizliğinden, kala: Büşu lar, esnerler. Mahallebici dük t )e;'l ?,mnd"' l%' l )chl o « szjklrcc; Bı]ı- B 'alt bir yole %"î:ıîğ'f'”' yİgeri. Mmiyorıc ci dükkân » leri boşuna kzşuç"lrlanin ne raf- '&' mmlm yaslanmış hr lüç tabakları, , K oe SADT a ka bir '““lı vardır, He- _" asında bir hş Sarışın Tasula, ya “*)davaı Tram. Mahallebici Has ü”ünden sıyırarak letli delikanlı- Nu Bir ookuk açt âla kadar git. Nü derlerdi; bu mahal da tuhaf seyi! Bir lüyor, MSta kapıda iso &' Mayolu ve cı. ik dükkânın geçip giderdi M )k- olmadı , nı'ıha.lchı e) Gi Zördünüz mü”? , bir Rum kı- n Tasula! nn vazife al. e l dört saatte bıî Sesi gibi dolağ- İnsan ismi ha. ikada bir te- bir kuş ismi ğn?mıx mahallebici Slu bir nota gibi tün sayfiyede açık gözlü. diyorlardı; o Si —..' Bu işi yapsın? S yeni zihnivetle ULA K ŞNAN HULOSİ yeti mukayeseye kadar — Mü m! diyorlar- dr, Tevekkeli dmcmışler İş bi. lenin, kılıç kuşananın! Bu sıralarda plâj birdenbire boşaldı, yahut mahallebici Hasa- nm dükkânı mayolu genç kızlar, bisikletleri a&falt kenarına sıra- lanmış delikanlılarla garip — bir plâj haline geldi. Adeta denizi ve yalnız kumsalı eksik bir plâj Tasula kasiverde oturuyordu: ve mahzun bir vüzü vardı, Göz- leriyle nereye baktığı belirsizdi, Belki asfalta bakıyord hic bakmıyordu, Gök n çük, altır ve orada ıldamrış bır Beyi .an gibi duruyordu. Sayfiyenir kmlı[uı a İse en fazla bu ikisi dokunuyordu: Tasulanm bakış- leriyle, altın putu İlk haftalar hâdisesiz geçti... Sayfiyenin genc kızları pek de aldırış eder gözülkmediler, Fıknl birinci hafta ayetinde birdendire değişti Sabah nhııL akşam turları, ve yemekten son. mahallebici Hasanm dükkânı bir Rambuyye konağı, yahut say fiyenin modern buluşma yerle. rinden biri oldu, Şu farkla ki kol larında birer delikanlı gelen genç kızlar, kapıdan içeri adım atar atmaz flörtlerini birdenbire kaybediyorlardı. Bu delikanlılar nereye gidiyordu? Belki de he « men yanı başlarında, aynı — bir la oturuyorlardı. im gibi, taş bir cisim gibi d yorlardı. Adeta onların derile- ine dokunulsa bir sfenks kadar vermiyecek. 'Tasulada i asan rublarının giriş ve çıs kış kapısı da galiba gözlerden başka hiç bir gev değildir. Bu itibarla sayfiyede belli be- lirsiz bir aıkımtı baslamıştı: — Aman, diyorlardı; güzelim deniz dururken bu kapalı dük - kânda da bilmem ki ne var Bunu söyliyen kadınlardı, E . Eer bir erkeğe sorarlarsa: — Nasıl, derdi, kapalı bir dük kân mr? İyi amma orada Tasula var canım? Onu görmediniz mi? Fakat ne olursa gene Tasulaya oluyordu. Çünkü on iki, on üç yaşlarındaki çırağın biras kay- bolduğu dakika, seyfiyenin genc kadınları, Tasuladan hınc âlmı- vya kalkıyorlar: — Matmazel! diyorlardı, bize bir dondurma! Bu emri baş parmaklarının bir işaretiyle tamamlıyorlar; — yan Tasulaya mevkiini hatırlatma istiyorlardı. Bütün bu dakika - larda 'Tasulacığın hali?,, On. lara ne: “Peki!” der; ne de here isaret yavardı. Sadece afa doğru başını fakat sayfiye derhal "bundan is- tifadeye kalkar: — Aman, derlerdi, ne soğuk kız! Bizim delikanlılar da bunun neresini beğeniyorlar acaba? Çok defalarda Tasula bunlar isii sfalta, yahut ağaçlardan birine dayanmış bir bisikletin pedallarına — bakardı, Buna rağmen Tasula bilhassa öğleden sonraları birdenbire acı- (Devamı 6 scada) k*DIN'ırAYDALı MALUMAT, 1 istemiyen lezzetli yemekler s'lizelerden )vaı tatlı suda kaynat- V'ıkm tuz, biber İ biraz un, sir- Yva ve Sebze 'ı"’" lerine nisbetle '1 Yaz sehaeleri j Latbik edilecek Hü. Bebzeler iptida lt B Erine seri 0 llı» düşer, g,h_"*ıııe kekik ves kokulu nebat İçerisine ko- l a kadar bu sü ı kurumus krar çüne- FASULYE ke, istenirse bir dis dövülmil sarmısak suyuyla terbiye ) üstüne dökülür ve bir karabiber ekilir, sofraya alınır, Konservaları € şe bırakılıp kurutulan meyvalar temiz tutulmasıma cok dikkat dilmek şartiyle münasip torbalar veya kaplar içerisinde iş- tihlâk edilmek üzere raklanır. Anadoluda aile bütçelerinde tasarrufa dikkatli olan bütün a leler hemen bütün kısın yiyoce ihtiyaçlarını bu suretle muhte- lif meyva ve asebzeleri kurutmak suretiyle temin ederler. Fasulya bakla gibi nisbeten güneşte kurumu gayet alverişli vi maddeleri değil, kabat ve ) fasulye gibi sebzeleri ve her t lü meyvaları bol ve ucuz zama nmdı toplıyarak kış mevsimi i- #anlananlar : Beyikos Yalıboyu cad. No, 412 memur Ali Karslr ile Nalme Boy, Beykoz Tepeyokuşu cad. No, 17 işçi Calüt Canitez ile Nafia Ünjü. | soy, Beykoz Serefbey s0. No, TI ustabaşı Cafer Namer ile Halime yolu - Cami azif —Akalın ile , Beykoz — Çayır ö kâtip H Maviş Duru, 80y? Kazancı Ali Man jle Calibç Paşabahçe Gülfidan s0, No, 41 Maslışa ile — Azize Mutlu Paşabahçode hukuk mezu- zu Adil Zorluer Ne İclâl Deniz Çubuklu Ali Kâmilbey yokuşu No 22 golör Naim Kullanır ile Pat. ma Acımaz, Anadojukavağında balıkçı mi) Keakinle Afife Kurnaz, €e Yuşa bayırı Çam — 60, No, giftçi Kaarm Bi Küzime, No. 3 :ıhk llv_ (ıLr tmen Kanlıca Yali Adliye Vekületi alarını takım ye kadın mahkümların genişletmek Üzere bir edbirler ulmaktadır. Bus fabrikasırda çalış suçluların sayısı ç gün Kayseri zacı Kâzim yalısı döktor Has ile Neriman Pekcan, Beykoz Narlıdere s0, No iver Soylu ile Dilber olan kadı — | 374 e çıkarılmıştır. 65 | — vu Hüsusta verilen Gü haberlere göre suçlulur fabrikada kendilerine sn yerlerde yatıp kalkmakta ve gündüz işçisi ölarak iki Bu « 51 tilocar Osman Canber ile Ne- zahat — Tülbentçi, Anadoluhisa; Cami 80, No, T4 kemanecı Memduh Çapmalı ile Müzisyen Kâmile Oy, leçisi ekip talinde çalışmaktadırlar, kipler 15 günde bir değiştirilmekle ve Pamuk ve tütün MANİSA, — Çiftçi mal lJarını koruma hakkındaki kanunun tatbikine alt izahname ve talimatın bilfül meydana gel. mesi için vilâyet zirsat müdür ve ziraat muallimleri, halka j beden vesayada bulunmak üzerr köylere çıkmışlardır. Bu yıl tuğyan hasebiyle fazlı çapa zeriyalı olduğundan nadas miktarı fazladır. Bunun için Mahisa ve bölge - sinde kışlık zeriyatın fazla ola- cağı tahmin edilmektedir. — İkli. me uygun tohumlukların da - bu günlerde seylâp gören mmtaka- larda tevziine bâşlanmak Üüzere- dir. Valimiz Faik Türel her işte ol- ribi ziraf işler üzerinde de etle durmakta ve icabe. Aın direktifleri vermektedir Havaların müsait gitmesinder pamuğun tamamen toplanabile- ceği ve malısulün bereketli oldu ğu görülmektedir. Fiyatlar diğer senelere —naza- ran üstündür, Zürra satıştan çok memnuündür Mıntakamızı ıL.56 15.01 655 987 1200 1.81 ırLız 1846 vT Lisan Kursları BEYOĞLU HALKEVİNDEN: 'Türkçe, İngilizce, Almanca, Fran maca, Biçki — Dikiş, Şapka — Çiçek dersleri verilecektir. Arzu edeölerin YiL0MI tarihine kadar Halkevimize müracrat — ederek "i deriz, kaydolunmatarını Muharrtr arkadaştarımızdan ve metli adliyecilerimizden Hendek Cum huüriyet Mi dümumnüsi Osman Kav- rak Ile maruf tüocarlarımızdan Yokup Diğenin kızr Leyiâ dün nişanlanmış. hardır. Gençlere anadetler kiye bu seneki tütün dilerl. —S— âleme anlat Bırak ca- /veremem, Sen bu kuşağı gö- rüyor musun? — Bay Ganli geniş yeleğini kaldırdı, Ye leğinin altından kusağı gözüküyordu — Miskalları bunun içine tıkacağım. Biraz ağır olacak amma, zararı yok, /-Bay Güanü bana urkasını döndü ve kendi kendine: bu, türlü insanlarla dolu, Kimbilir bu genç de ydir?) diye marıldandı. Ve miskalları kuşağımnın ara- toldurmrya başladı. Ben: — Bay Ganü gçidelim, karnımızı doyuralım, dedim, jerede? dedi — Nerede olacak, aşağıda. lokantada, dedim, — Teşekkür ederim. Karttın aç değil; sen git yemeği- ni ye, Ben burada beklerim, dedi. Ben çıktıktan sanra, Bay Ganünün heybelerini açarak karnını doyurduğundan eminim, Adamcağızın yiyeceği vardı. Neden sricak yemek icin paracıklarını harcasın Aç. Iıktan ölmüiyecekti ya! Bay Gani bir Bulgar tüccarmın yazıbhanesine götü- rüp biraktım, Tramvaya binerek Şönbrün'e gittim, Dön- me dolaba bindim Viyanayı ve etrafını seyrettim, hayva nat bahçesini dolaştım, Saatlerce maymunlara baktım, Akgam üzeri gene ötele döndüğüm vakit Bay Ganüyü od.. da buldum. Bendesn, yaptığı seyi aaklamak stedi, muvaffak olamadı, Mintanının ic tarafına bir cep dikti ni gördüm, Teçcrübeli adam, Yazın Fransız rubalarının al- tında mint sıyordu, Eskiler: "Kışın ekmek, yazm el- bise tası!” derler, Bay Ganü de öyle yapıyordu, Bay Ganü mahçubivetle: — Biraz yama yamıyorum da , Ben, şaka olarak: — Sen galiba yeni bir cep dikiyorsun yağından bir şeyler vurdun,. dedim, Kim, ben mi? Yanzlısın var, Cep benim neme lö- zım? Cep çok, Yalnız para olsun, Entarim sökülmüştü de bir dalavere ra var da halin nim, ben gülya Anlasılar Gül. Manisa bölgesinde kışlık zeriyat fazla 60 kuruş t ücret suçi güsterec tığ naktadır. kadının göre JA üç ay içinde yi Yemek ücreli olna altı rından kesilmektedir Diğer taraftan — suçlü kalkmaları, işeiz vakt cakları işler bir programa bağlanarak lürn aylıkla mahsulü çok iyi mahsulü diğer senelere nazaran azsa da evsaf itiburiyle üstün . dür, Tücünler denk haline geti - rilmektedir. Ziraat muallimleri, denklerin muntazam bozuk tütünlerin denklere kon - masından ve gelecek sene İide sahalarının kontrolünü kolaylaş- tırmak üzere mümkün mertebe bir arada toplu olarak bulundu. rulmasına ve tütün nadaslarının gimdiden derin olarak hazırlanma sıma ve hendeklerde ot bulundu- rulmamasına ve geçen yıldan k lan tütün saplarmın tarlalardan toplattırılarak yaktırılmasına n zaret etmektedirler, Bir Katil Yakalandı ız yıl önce Akgehirin köylarde yapılması | j öldürerek kaçan ve o izini kaybederek Mat 1 köyden Süleyma dan Mustafa oğlu 312 doğumlu Hasan jandarmamızın dikkat ve gavreti sayesinde — yakalanmız- tir tupçuluğu vilây Manisa Me Münh bulunar Gene rım Ssaat vardı, Bi kiniyon Lokan mı içi K aserı bez fabksnda 174 kadın mahküm çalışıyor İ Kat adilmek- dairelerde saire gibl maktadır. Fab: ca di tıkları ya senede iş büa vermekte, yıkatmakta- Kayseri bez fabrikasından — başka tabrikalarımızda da kadın ülması için — inceler x. olunmaktadır. düğer bazı suçluların çal melere den Osmaniye Portakal bahçelerile kaplanıyor (ı-vııııı ye: Birkaç yıldanberi renciyeye son derece ehemmi vermesinden Osmaniyenin dört tarafını narenciye fidanları kap- lamıştır. Binlerce döl i portakni, limon ve mandalin fi. danlariyle dolmuştur Kaza kalkmmasında ön ayak olan h lkevi reki bilhassa por. ek yurdumuzun diğer vilüs yet ve kazalarından bilhassa An karadan 43 sahsa bir iki bin di nüm arazi alarak yeniden porta. kal bahçesi yaptırmıya — basla- mıştır Pek vyakında kazamız — bütün yurdun portakal ihtiyacını kı yacağı gibi harice derecede de portakal ektir vetisti. düşüneceğimiz nası| Bey tasar, Her gün Neredön ne kadar, ruf edebiliriz., Ulusal Ekonomi ve Arttırma Kurumu ktupculuğuna Kars vilâyeti usu Sadi Sevincanım ta- i Dahiliye Vekâletin- € bildirilmiştir, mi mektüpçi yin edild den v lokantaya döndüm, Trenin ivor, etrafım.s Wıııı 1 her 5 dakikad € trenimizin ıntıknnıeımı ki ne — he ki (Uy — ve — dek).... acmiş, on lardı. O ise, elbetmekte olduğunu a ulaklarıma a ziyade de tö Trenin kalkmasıı ( borcumu, her 1 ve Bay Ganüyi a garın de baktım; ne vagonlurinir — hegi birisinder Bırak be kare koşusu be A be ne koşusu © ala bakryordun Kilim sin gekasından geri altına ağır, lıq':ı'lı!'— niz? 1 yarı beline kadar sarkmış olarak dam etmişti (İ la bHvx n ü k),,, (Kiş Hö — kö — rüs) Ben, hem öde- dakika kalmıştı y Gonünün iı'llğı yi Bit Bay (ıun.ı trenin Kalpağını sallı nma trenin gürültü. at Bay Ganünün ga t durduktan sonra ye. di küfürler sa- onları tekrar etmiyeyim) — bana , anım çıktı. acak, Ben bokantada etralma bu- nda duram Herif ayarı fırladım, m, Bir de ız—ıuı—yıı bezim trem n Docride izaldı. FEç derur ee boştum. Koşar, armas, ne Koşmau Tanz kızaçn eai