| B Z wy, K J| İ %n—nıız dedi, N N'* fıı-lımııâıı; $ ve elini M SAVİ Japoner şap N sinema ber W J y ,'x f İ HİKÂYETR d hpyusunun hakiki fiyat azan : KENAN HULOSiİ Hi başında Raft'ın — rim Saat kadar kitap okumak is- açıldığı ilk tiyorum, zerine bıraktı: —- Ah, dedi; ç klüçük soyun- bir geyi, amma hic bir şeyi der Mayosunu giy- — nize tercih edemem! saçlarını Sonra arka üstü döndü; mavi - hasır gapkasını yüzüne örterek kollarını iki tarafa açtı; güneşle vurulmuş bir kuşe; ve göbeğinde vücudunu — mavi desenler parıldıyan bir ku- zi Hikâye — 2 Yuvarlak o - ga benzedi. Tam sağ kalçasının Aavuçların — bir tarafında beyaz bir yelkenli hi paclm giydi; deniz — uçuyordu. —M“ı ? Akşam üstü kapıda annesi kar me— — Ümit ederim ki, dedi; bü- t '—l lt Kapıyı tün iştihanı denizden bugün al- Pa adımda ya- — miş olacaksın? Hic de iyi sev de- .““tün süküne. — gil denizde bu kadar kalmak dübalarının et — doğrusu,.. Viltüe, deniz anaforları- — Süzan bir damla su değmemiş bit Nıu: basşamak * mayosunu dolabae astı: terzinin ; canım derniz! a İki genç kızın — gönderdiği hesap komodin — üze" ha HYuluyordu. Etrar — rinde duruyordu: Mayo: 286 Lira : Japonez şapka: 145 » Deniz takarpini: d« Bir adet bone: Hü a Yekün: 64,5 Lira bir göz attı: dedi, bu hizmetçiler! pusulası benim komo- ne arıyor. bilmem hakkı var doğrusu! bir şeyi yerli yerine koyma- öğrenemediler, Güzin, Güzin! KÂâğıt parçasını babamın ya- bırak; öf! yemekte yalnız bir 4 Suzan! Hayır; Sü' Denizden, Rafttan, sayfiye delikanlıla- Bir kişi ise iki söz dedi; 64.5!., İşte hakikt fi- ğğğ;s d uyA f 4 B Eç İ ğ! İztt H Hi ı Tira, " | 13.10.1941 723 Hafif parçalar, 748 Ajana ha- berleri, 8.00 Hafif parçalar, 5.90 Bvin Baati, 12.88 Kemençe ve tanbur ile sax eserleri, 1245 Ajana, 1800 Baraber garkılar, 1380 Karışık program 18038 Dana müziği, 180 Fasıl heyeti, 10.80 Ağana, 1945 Berbest 10 dakika, 19.65 Müzik: Muallim — ve talebesi, 20,18 Radyo gazatesi, 2049 Haftanın tür küsü: Gükçen Efe, 21.00 Zirmat take vimi, 2110 Muhtelif şarkı ve türkü- : Kimgi) allesi, 2145 Kestrası, 22.30 Ajans yaşEişı ŞAl arşamba Vakitler Vasati Ezani Vasati Ezani Günesin Ç lÇ lesT 6di 12 80 1800 G 28 18 060 & $0 15 06 9351506 0 85 17 81 1$ 00 17 80 32 00 10 08 1301008 131 a gt ı oe 4 3S di 02 Yatsı —?lhıt sırtım cok |P TREL Istanbul dördüncü icra memurluğun dan: OA . 3112 sayıli dönyada — satılma- sna karar verilen tahta ve demir masa ve sandalye ve 364 adet bira bardağ: ve müze tabakları açık artlır ma sürelile 1510641 çarşamba günü sant saât 14 ilâ 15 arasımda — Kürtü- luşta Kurtuluş Rum kiliserinde Batı. facaktır. Teklif olunan bedeli muham men kıymetinin yüzde 75 şini bulma- dığı sürette o6 günkü satış geri bira- kıdarak 17.10.061 cuma günü aynı saat ve yerde üdinci arttırma — sure- e aptılncağı Hân olunur, (87542) oı“',&'fıuıai'.aı Süzmat . gu izın tuhaf ki., €derim, burnu 'AĞ s'emiyen lezzetli yemekler Sebzelerden: Semiz otu acı, yahut tatlı— yeşil biber ko- yunuz, yenecek kadar luz — serpl- niz, Bunları çiğ olarak ekmeğe ka, *1k yapinız, Bu tertiy Urfa taraf- doğrarmış larında vardır, * göre bir iki ı 4 birinciteşrin | Sorgü işaretli re: diyeli bulmaca Mmiştir. Bu sorgu işareti resim, Kukulesi idi. Bir yucularımız, resmi Beya: kulesi Ahırkapı fencri, İzm'r — gnlernas yonal fuarmdaki kule ve — Galata kulesine benzetmişlerdir. Kazananlar Doğru balledenler aranmda bi. rinelliği Sivan cer atelyesi clek. trik santralinde memur Neset Ö- zermen, ikinciliği Alemdar batanda Falk Üstün, Eyüp Bahatiye Zi Tâj Tabrikasında ranmışlardır. Evvölce de rinel 15, “ikinc alacaklardır. Birer *$işe kolonya kazananlar 4 Nimet Ülken Lâleli Genç Türk caddesi numara Faray, İramvay sımpaşa Kuluksı İ — Basri Alev Beşiktaş Yeni mahalle Illarmır — caddesi 6, & — Malik Gürz Kartal iskele caddesi, | Birer Kanije muhasara- sı kazananlar 9 — Rıza Toysi Zonkuldak 10 temmuz mahallesi Mimar Sinan sokak 15, 10 — Mustafa — Ergu- vanlı Karamürsel M, fabrikası mu, hasebe dairesinde, 11 — Hüzeyin Çil Bolu bükümet enddesi TI kah- vedi, 12 — Yağar Şiçli tramvay deposunda 800 biletçi, 13 — Niko Poliviya Ömerâbid han birinci kat 8, 14 — Nuri Ulagır Kadıköy Yo, Burtçu çeçme 286, 15 — Tacettin Örturay Sultanahmet Tavukhane 8, 16 — Mustafa Boğutur Beşiktaş Paşa madallesi tramvay caddesi 3, 17 — İnci Doğu Kadıköy Rasim paşa mahallesi Tnlimbane 6 (A- merikan kız Blesi talebesi), 18 — Zafer Denlagez K, C. D.D yolları Haydarpaşa atolyesinde armatör kmmımda 763, 19 — Hüseyin Ka- ya FPatih Fevzi paşa 15 3 üncü da, ire, 20 — Kemal Ersan Aksaray Uzunyusuf sokak 15, 21 — Saime Eti Bakırköy Kartaltepe Bahire sakak &, 22 — Nurettin — Üysaler Üsküdar Tunusbağ — Mustafa puya sokak 40, 23 — Lâhid İşman Be. yoğlu Emincümi Eyyühüm sokak 18, 24 — Nihat Okan İstanbul güm rükler basmüdürlüğünde, 20 Hilmi Bayer Taksim Aydede cad, desi 12 Verim anpartıman, 26 — Ertuğrul Tunçtay Yeşilköy Şevke, tiyo mçezarlık sokak 1. 27 — Gü, zide Okan Beyoğlu dördüncü Bulh hukuk malhkemesi memurlarından, 28 — Nurkut Tescan Taksim Ka, zancı yokuz ceşme Sokuk 16, 28 — Fikret Akdoğan Suadiye Kokarpı. nar 38, 30 — Sabahattin Şen Şeb remini Melekhatun maballesi Za. Garabaşı sokak 1/2, 81 — Nevhi, de NaiBoğlu Taksim Tarlaşabi end, Aybar apartıman 12, 32 Selim Galala Fermeneciler Aratay han 5, 6, 7, numara, 88 — İsmet Do. 28 VARIT Hediyeli bulmacamiız Sehremini Veledi karabaş a enmi Bokak &, 34 kir Gü namzel cur İdemen Bölge S, T. Nl, B. No, 180, 36 — Gazi Külür Beşik Serencebey yokü *u Çitlenbik sokak 1, 37 — — Ke- mül Aryün Beyazıt — okçularbaşı Zarnlet berber salanu, 38 —— Seza Korae Cihangir yokuşu 23 Beyoğlu — Aleko Kantena Galata Eski zgümrük caddesi Ada han 4, dÜ — Muzaffer Toydemir Şirkeli Hayri, ye köprüde memur, 41 — Yorgo Bezanesinde kalta, 42 — akoğlu SüleymaniYe Ayşo amam sokak 6, 43 — Mu- 'arlabası Yağaı sokak Süleyman Cengiz Çatslca memuru Hakkı Cengizoğlu, — Süleyman Erkul Sirkeci De- mirkapı İstasyon arkası 19, 48 — M, İlhan Dilmaç Üsküdar Sultan, tepe 3 üncü orta okul türkçe öğ - retmeni , 47 — Radvan Ala- çem UÜsküdar İhadiye Bakkal Be. kir sokak 5, 18 — Mehmet Yiğit. suy Divsnyolu 92, 40 — M. Çakan Aksaray Lâleli Genç türk sokak birinet kat, 50 Ahmet Esenlü öztepe Tepegöz sokak 23, SÖl — Nafiz Çurşamba 15 inci ilk okul. da, 52 — Muhip Septekin Eyüp Kalenderhane caddesi 78, 59 — Mahir Yıldız Beşiktaş Kılıçali Ba- ki konak sokak 10, 54 — Süley - man Saygılr Abdullah oğlu İskân odacısı Hayrabolu, 58 — Muzaffer Sönmez Beyoğlu 45 inci İlk okul 406, 56 — Foevri Cihangir Ma- lara sokak 7, 57 — Muatafa Ergü- vanlı Karamürsel M. fabrikası mü- hastebe dajiresinde, 58 — Hüseyin Çil Bolu hükümet cad. 71 kahveci, 59 — Farık Oray Beyasıt Tavşan taşı Bay Rifat yazıhanesi, 60 — Saadet Sapta Etyemez Tramvay caddesi No, 138, 61 — Muzaffer Bağlam İstanbul telgraf muhabere memuru, 62 — Neclâ Emsanır Ba, kırköy ikinci kız orta okul sınıf B. 2, 148, 63 — Zühdü Besbhelli Atpüzart Refah Sokak 65, Gi — Abdurrahman Alasya Mahmutpaşa yokuşu No, 45, 65 — Muhsiün Ya- vuz Haydarpaşa — lisesj SÖ4 5/G, 68 — Hikmet Eren Tekirdağ Na- mık Kema! okulu yanında Sifa so, — Nezir Suadiye Taslı. sanat ok kak 13, 69 — Vecdi Menfu Nenili zade Mitat deposu — kütiplerinden 70 — Mustafa Başak Susığırlık P. T.T. memurlarından, 71 — Colâl Aytar İzmit Demiryolunda 235 nu, maralı yazıhane, 72 Muzafler Haliç Feneri Muslâhittin mahallesinde 8, 73 — Alâeddin Gülpmar Fatih Al- tay Çalarsaat sokak No, 4, 74 — Börvet Cansevör Ünsküdar Şemsi, pasa inbisarlar grup deposu No, 3105, 76 — Suim Barlas Davutpa- sa caddeki 47, 76 — İsmail Gezer Kakisehir istasyon P.T.T. tevzi me, muru. 77 — Vahdi Aroba Eyüp kızıl mesçit Değirmen sokak 13, 78 — Belman Galöta küçük hen- dek sokak 24, 79 Hasan Atakan Bakişehir Sivribitar caddesj 165, 80 — İffet Toker T. ©j okul sokak No, 1 Kartal - Maltepe, (Devamı var) AŞKIN MUCİZESİ YuUK EDEBİ ROMAN | MUCİZELER DOKTORU Yazan: PİTİĞRİLLİ Lürkçesi: MUZAFFER ACAR | kamaanaaaacanamnzzz saramaa İÖ Fakat bir gün cenubi Alfrıka zazeteleri de bütün dünya taze- teleri cibi Judiyi havretlere dü- şüren ve bütün dünyavı eğlendi. ven bir haber nesrettiler, Bu ha bere göre mesşhur blöf kralı, bin bir ince iş erbabı Teodor Zuifet din kurduğu virmi katlı, yeti metre irtifaındaki mücsasesesinin üstünden düştüğünü; fakat gene dört ayak Üzerine düştüğünü ha- ber verdiler, Budha müessesesi tahvilleri Teodor Zuifeldin ma- hirane bir manevrası sayesinde pek kısa bir zamanda, hattâ bir ;ulıe üc yüz dolara fırlamışlar- Bir zaman Zuifelde hücum e- den, fevkaâde' enteresan haki- katler ifşa eden Pilsburg'lu meş- hur gazeteci Jon Tencdy bu kere daha enteresan bir ifşaatta bu- lunuyordu. Jon Tenedy'nin tü mühim |f- şaatr ile bütün xnzlr:'ı-l aydınla- nıyordüu, Muharrir bu yazısın. da, Budha mücesesesinin Nev- york borsasmda yediği şiddetli darbe ile an! olarak vıkılmasının Teodor Zwifeldin yeni bir oyunu olduğunu ifan ediyor, Zulfoldin bircok gizli Işleri hakkında ev - velce yazmış olduğu — yazıların bizzat Zuifeld tarafından yazdı- rıldığını, hattâ açmış oldukları davayı Zulfeld ve arkadaslarının bilhassa kavbettiklerini bildiri- yordu Bu vaziyeti hazırlamak — için Piyer Sen Silven tam manasiyle Zuifeldin kuklası olmus, tama- men onun verdiği direktiflere gö- re hareket etmiş ve vazifesinde de muvaffak olmuştu. Kuşlar hakkımdaki meşhur telefon muhaveresinden — sonra, (Atlantik işleri telefon muhü- beratında hiç bir zaman böyle bir müküleme kaydedilmemis- tir,) Piyer Sen Silven üstadı 'Teodor Zuifeld'den uzun bir tel. graf almıştı. Bu telgrafla Zul- feld. ortağma çok mühim bir vazife veriyordu: İflâa - etmele- rine sebep olan gazeteci Jon 'Tenedye yaklasmak , Piyer Sen Silven her ne pahasına olıgr_ııı meği faydalı y Piyer Sen Silvenin söylediği ve Mimin tercüme ettiği şu sözle- ri büyük bir lâkaydi içinde din- liyordu: — Mösyö Tensdy filhakika mahkemeyi ve yüz. bin doları kazandmız, fakat muvaffakıyet de yüz bin dolar da nihayet ge. gici ve kaybolucu seylerdir. Yüz bin doları her halde pek çabuk sarfedersiniz ve aradan i- ki üc ay geçtikten sonra da kim se gizin büyük gazelecilik mu- vaffakıyetin b her halde faaliyetinizi genişlet. mek, isminizi yükseltmek isti- Z, n Yıkıcı bir esere insanın ismi- ni yermemesi belki fena değildir. fakat yaratıcı bir eser. le nam büulmak her halde dahilf' iyidir. Budha müessesesi — size borçlu olduğu yüz bin dolandan maada üz bin dolar da- n neşriyat ve propaganda müdürlüğünü teklif edivor, Bu iş icin istediğiniz maaşt dü siz tayin edeceksinli Eğer kabul ediyorsanız derhal kontoratı imzalarız — Bundan be avantajım olacak?, — Size derhal kararlaştırdı- İ Bimiz meblâfi ve bir gsenelik pesin mı — Peki jm ne gibi bir nizı vereceğim,, yazifem ne olacak? — Bunu derhal anlamımmamız - dır Mösyö Tenedy,, Siz milesse, senin propaganda müdürü o! i ü sesenin bu geçirmis ranın bizül ssa ve sizin tarafı fTakıyetle tatbik edil. olduğunu halka i! Jon Tenedv bu mükenimel teklif üzerine derkal cebinden dolma kalemini cıkardı. Ertesi gün, bütün dünya ga- zeteleri Teodor Zuifeldin ve Zuifeldin yeni neşriyat ve pno- paganda müdürü meşhur Ame. rikalt gazetecinin resimlerini yan vana neşrettiler. Radyo girketinde Zuifeldin ma sası Üzerine, nutuk — söylemesi, konferans vermesi içir hususl tertibat yaptılar,, Bu kere Zui- feld artık bir blöf kralı mua- melesi değil, hakiki bir kral muamelesi görüyordu. Herkes bu büyük hile hakkın, da Teodor Zuifekdin vereceği i- zehatı sabırsızlıkla bekliyordu, Nihayet Zuifeld vaka hakkın - da radyoda su izahatr verdi: — Budha milessesesi aylar. danberi bir takım küçük İsş a damları ve talz — gün- tajcılar tarafından tazyik olun. maktaydı. Tabit bu hali müda - faa etmek lâzındı. Fakat mü- cerret bir misalin hepsini bildir meyeceğinden de emin bulunu. yorduk, Biz bütün — dünyaya mücasesemizin kudrelini taadik ettirmek ve ne aleyhimize açı - lacak davaların, ne matbuat ta- rafından yapılacak hücumların ne de börga manevralarının, hilelerinin bizi sarsamıyacağını herkese anlatmak, Avrupanın kuvvetli sanayi ve ticaret mü., essesesi olan - teşkilâtımızın — ne blüllerle, ne gantajlarla devril - mesinin imkânsızlığını isbat et- mek için aleyhimize hareket e. den bütün müfterileri bir an i- çin sevince düşüren bu — müthiş tecrübeyi yaptık, bir oyun ı edeceğiz., (Devamı var) AŞKIN MUCİZESİ askın mucizesi 1 ise bulutlandı. Biraz da rüzgür çıktı. Frankiye 7itme. sem ne olur?, Diye düşündüm, Arkasından da: — Ya beklersa diye caydim. Hava bozduğu takdirde aünesinin onu dızarıya bırakmamasının ihtimali — vardı. Pakat böyle ehemmiyetsiz bir rüzgârla, az buçuk — bulut dağ havasına alısanlar için bir gey değildi. i âciz, korkak göstermek istemedim, Sıkı sıkı ziyindim, yola çıktım, Kar yığınları eskisi gibi intizamla kümelenmemis, oraya buraya serpilmişlerdi. İnce bir kar yağıyor, teneleti yanaklarımın, göz kapaklarımın üzerine oturuyorlardı, Yol, sandığımdan çok daha uzun- du, Gittikçe şiddetini arttiıran rüzgürm sürati bu kadar keseceğini asla tahmin etmemistim, ; Dağa tırmanış beni yordu, Kendi kendime: ”$ kıştan ne kadar haslanmıştım. Kendi kendime: — Frankinin kulübesi inşallah pek uzakta değildir; dedim, Rüzgâr uğultularını âdeta ürpererek dinliyordum. Kat daha şidde'le ve buram buram yağmaya başlamıştı. Geri dönsem iyi ederdim, Franki de her halde gelmemiştir.. Diyordum ki; kardan bembeyaz olmuş bir halde dünkü funda demetinin yanıbasında beni beklemekta olduğunu gördüm, — Pranki, diye bağırdım, Bu soğukta gelmemeliydin, — Sen gelmedin mi aanki?, Anneme dedim ki, yoo!., Ben Bayan Veraya verdiğim sözü tutmamazlık edemem., Çünkü bizi ararken yolu kaybederdiniz. Onu bağrıma basmak için, içim titredi. Bu hali le* öyle sirin, ve öyle eiciydi ki,, Birlikte yolumuza dev ettik, — Franki, ev epeyce uzakta mı? — Eğer dümdüz gidebilseydik, o kadar uzak değildi. Ne var ki, fazla dönemeçler var, Amma da kar yağıyor, Annem, “yolda öğlenmeyiniz, çabuk geliniz” dedi, Rüzgü- rın bu uğultusunu pek h:ânra yormuyormuş.. Doğrusu bu havada dışariya çığtığına — üzüldüm. Franki, annen de her halde razı olmamıştır, buna eminim, Cevap verdi! — Alâ, Sizi burada bekliyeceğim. Bu #paydım, vadl işil zeki yüzü öpmek istedim, Fakat caydım, Franki böüyümüş de küçülmüstü O kadar şi- rin bir mahlüktu ki,, Uzun zamanlardır hasret kaldığım bir neşe ve se. vimçle patikadan aşağrya doğrü inmeğe başladım. Sedrik yarı yolda beni karşıladı. Kolumu koluna ge-, cirdim, Derisi cilli ve temizdi Parlak ve keakin — ışıkta sıhhatli, kuvvetli ve tam bir erkek haşmetiyle — görünü- vordu, Belki,, belki de Sodrik uzun zamanlardır. bekle, diğim erkeğin ta kendisiydi, Gönlümün çağırdığı insan- dı, Fakat izi aceleye gewin hiç de manası yoktu, Kararımı sükünetle, düsüne, tarta verecektim, Sedrik sitem etti: N — Fazla uzaklara gitmemelisin Vera, dedi, Bu karda en malüm işaretler bile siliniyor, kayboluyor.. Sonra bi- zim meşhur âlem kasırgaları da hatırlatmama lüzüm yok, değil mi? f Evet garp dağlarında birden patlayan fırtınaları pek iyi bilirdim, Bir dakika evvel her taraf güneşle dolarken, bir lâhza sonra ayn: güneş, koyu renkli bulutlar, rüzgür ve karla kararıverirdi. — Fakat bir kar tip'sinin bütün huzursuzluğumu — gide receğini, aradığımı bulacağını ve beni evime giden — yola doğru götüreceğini nereden bilebilirdim?, 'O gece hepimiz köşkün büyük salonunda — toplandık, Ocaktaki odunlar çıtırdayarak yanıyör, kâh kırmızı, kül mavi ülevler, bizleri büsbütün birbirimize — yakınlaşlırı- yor, argdaki çekincenlikleri ortladan kaldırıyordu. Ben rahat bir koltuğa göümülmüş, Sedrikle — konuşuyordum, Daha doğrusu hep © aöylüyor. ben ise kendimi koyuver- mis dinliyor ve salondakileri seyrediyordum. Bir kızla bir oğfar: çocuğu, genç ve diri vücutları bir. birine kenetli ahenkle sallanarak, radyodan gelen mes- bur bir cazan musikisine ayak uydurup dans ediyorlardı.