S — VARIL 292 EYLÜL 1941 “Ankara Yüksek Mek- tep!er kampında hayâ Maarit Vekili kampı gezdikten sonra çalışmalardan memnun olduğunu söyledi Yazan : | Ankora, 20 (Humesi) —— Muh. öllerem Maarif Vekilimiz Hasan İ Âli Yücel birkac gün önce Anka- £a Yükcek mektepler kampına :fcr vermişslerdi. Kendi'erinden tıba'arını rica-ottim, Bu yıl, | #vvelkilere nazaran kamp idaroe Bini daha disiplinli, daba mun - Raram, talebeleri — vazifelerinde # gok cayretli görünce pek mem - Bun kaldıklarını söylemek lüt - İ funda bulundular, l Sayın vekilim!zin takdir ettili- leri kamo, Ankaran'n birkaç fer Bah cenubu garbisnde şarktan İN garbe uzanan sıra tepoler arasın- da bir vadide kurulmuştur. Yem yeşi! çayırlara gölgelerini yayan N söğütler, ağaclâr arasiında süzü lüp kayan ipince bir dere, oluk - f larından akan soğuk eu ile dolu İki havuz Dereye yalem olanı | la icinde hâlâ verli yerinde duran birkac koltuk, duvara o - Yulmuş minitik bir kâhve ocağı. Üistüne ve yanına Atatürkün öle miyecek elleriyle yapıp da çay Ş ve kahve fincanlarımı koyduğu | tahta raflar bu'unan tek - odalı tfak bir kulübe, Ötede dere bo. B yunca Verliyen fidanlar,.. ş w!;te burası kanıp — yeri, Söğü- Yanlardak! sırtlara diri dizi N çadırlar kurulmuş, ağaclar alte 'na lezsetine doyum olmıyan yo - | meklerin yendiği, masalarla yı - kanma muslukları yapılmış; kös * Hatayın ana vetana kavuşma Hmdan önce yapılaa — Kucastro tesbili Hleyhine mücbir. aebapler | lülraz hakkı kullanzanmınş olan'ar için bir kanun JAyihasr kaczırlanmıştır. Layihaya vöne hu vasiyette olam P yatandaşlar all a içitde kadastro Bükimi mezdinde Yürazde bulunabile pökderdir. K * Adilye Vaktleti deimi — deretli İ sacmurtarla Ücretit mühaşir, müvezzi, Ü garnıyan, odücı, hadema ve aair mü- Yalarcik milletak lemlerin yerine vekâe Ü deten tayinler için vekâ'etten müsaa, N de alınnızamı alâkalrlara bildirmiştir. * Ankara Maarif — Müdürü Rahmi Vidinel'in Ankara hetleriaden birine | öğretmen olarak tavte edildiği habar | Glmmıştır. * Adanada ihtikörte miücadele de- ÜN vam etmek'edir. Şehstr mühim nok- Balarma, tesbit editen te'cefon numda Şalarını ve ihbar mevkilerini gösterir Bfişler aalmıytır. # Adana gonçliği arasından yetişen ÜEDelât İnce Maarif Vekiletinin emir, Üideri le Ankara Cördüncü ozta okul İ Böretmenildine tayin ecimiştir. #4 Ankara Cani Terbiye Bönstitüsli dolayıstle | Muzaffer Çiçekoğlu mutanlık tarafından talebenin her türlü ihtiyacını karşılayacak tedbirlar alınmıstır. Böğütözü, kevmetli — komutan binbaşı Mühmet Ali Yaltm idn- resinde arkadasşları Ethem Ru- hoan, Nafiz, Zeki, Nuri, Rasih ve Orhanla Türkün aakerlik Tw hunun timsallertiği bir yerdir. Mehmet Ali Yallm sırt'arın hâkim bir noktasmda, mütevazı çadırında kampın sevk ve idare- sile mesgul olmakta, sık sık tes | lim yerlerine gelerek gmaları teftiş eylemektodir. Memnunt « yeti arkadasları gibi, gözlerin « den taştp yüzlerce gencin gönül- | lerine agran tatir bakışlarında hissedi'ir Sabahleyin boru çaltnca her - kes dinç ve zinde kalkar, Tetniz- Hk, kahvaltı, idmanı - mütcakip civar araziye talime çıkar, Öğle yemeğinden sonra istirnhat za « manmi talebe — gölgelikler içinde derse çalışmak, kitap okumak, eğlenmekle geçirir. Narzart dersi akşam talimi takip eder, Karar- güâha dönülürken gün her zaman- ki gibi mor dağların tepesine damlar ve eriyip kaybo'ur, Hop birden çağrılan — Tatiklâl marşı, ufkun kizıl dudaklarmdan esen rüzgürla göklere ölmiyecek dem- tanlar kudsiyetile yükselir. Akşam olunca cadırlarda fe . nerler yakılır. Titrek 1sıklar ae tında gülümsemeler, hikâyeler - den sonra Jâmbalar kısılır, Yöre ganları çektp bir günün yorygun. luğu böylece giderilir. Sabahın gözlerde ümit, dudaklarda tebes- sümle karşılandığı Söğütözünde kamp gün'eri böyle gecer, I VİZGİZELER Yazan M CEMİL PER YARIŞ: * Kari Maka mülkiyeti, dini, aileyi kaldırır. Dini kaldırmak çok muciseli insap vücudunun bânisi omn tabiata karşı çok hürmetsizlik, çok fankâr. lüktür. Mülkiyet ve döini — kaldırmak İnsazları hem fakir, hem iatilibal U. midinden meyua etmektir. Anenin i. gast İ0 ihsant bevymak sevilmek ihti, yacından mahtum desek yetim bit . rakmaktır. Şu balde iyi kalpliler kim, keri sevalnler, kimler tarafımdan se, yilsinler? Ana baba yak: evlât, torum Aakraba, taalükat yok: kendi sadık ve vefakâr karısı yok. İnsaan ömrü müd, detince vefasızların aşk ve aovdasile meşgut olamaz ki devamaız olduğunu büdiği bu münasebet kevmek, sevil. mek ihtiyacını tatmin etsin, VAKIT İmuzik kotu mezinlarından Behire| Sizin gazetenizdir. Her | Nevin Bil Adana birinci ortaokul arzunuzu yazınız, size pasan #erecektir Dünkü yangının İstanbul, Sötü Tütüvta yangtütidün Beri, ilk defa olarak dü. sabatı büyük bir yangın fuclasına daba uğramıştır. Bultanselim camli fle Feder arasındas ki aahada DA &v tamatnen ktli almüğ, 120 Bil8 476 Yatâhndüğımız, bi kiş beş langıcindü sökak oftağindü — kalmiş lardir, Yangin sahalim sunt 448 inde, Fe net Pilrikbağbsinin 10 odalı — Gört katiı idüre Hindatida : çikmış Ve ülete ver ilk Gerk ölârük — mübane bükçiki Süleymân tarafında.. görülerek etfal yeye haber verilmişti Fatih itfalyesi (ç dokika — sonra vaka Mmâhalline yetişmiş ve hemen i- şe girişmiş e de Patrikhanenin kâs pılarını kapalı bulmuştur. Kapı uzun zaman çalınmış ve bir türlü ağılma mıştır. Bellt kapt aştimız olayd. yazt gin heman — yerinde — büstırmabilecek, felâketin öânü alınabilecekti. Bu strüdâa sasiyede 12 metre hizla €sen poyraz rüzgürı atesi derhal bile yütmüş ve kaldırıp attıfı kıvlormlar Camcı yokuşundak' evlere — düşerek buralarda ekserlal ahşay olan evleri hemen tutuşturmuştur. Fatih itfalyesi nikaye' Patrikhane nin Kapısınti açtırmış isa de iş işten geçmiş bulunmakta dı. Derlial gu bu. yanmuş ve yaagin büyük — güyretler sarfiyle söndürülmeğe başlanımıştır. Fakat rüzgür bütün gayretleri heba etmiş, yangın tir ateş tufanı halinde gittikçe büyüyerek Cumcıyokuşundan Fıstıkdibi sokağına, İncetel sokağına ve Cumhuriyet Kıx İlsesine doğru ge Fatih itfatyesi bu vuz'yet karşısın da imdat istemiş <: Beycglu, Üskü- dar, Bakırköy, Kadıköy Tetinye iLfo iyelari de yangın yerine yetişmişler dir. Yangının böyle korirur.ç bir. şekild büyümesi üzerine bütür bu. semtle. rin çoğu alşap evisrinde oluran halk kurtarabildikleri eğyalar- ile kendir Fini sokaklara atıc'çlardır. Şiddetli poyraz, yittikça büyüttüğü yangını bu sefer de Bıdtanselime, Fıs tıikdidi gerilerine, Tabtar ihare ve Bu. dat istikametlerine dCoğra genişletme e başlamıştır. Ateş, Kulurveli ma> Lallesini bir anda “İevler içinde bie rakmış, küle çevirmiç. Biraz sonra vali v> belediye velki Uütfi Kırdar, Emnl' *t direktörü Kâ- muran, belediye rolu rmuaavini Lâtfi Aksoy, emniyet gük> ufidürlüri yan gin yerine zelmişler ve aunması icap eden tedbirleri yakından takip etmiş. tardır. Atoş, rüzgür tesiriyie ayrı ayrı kol lar halinde atlaya atlaya büyük bir #üratle devam etmiş, mhayet aat Ö & doğru büyük gayretler sarfiyle önü #lmabümiştir. Bant * dan soora ateş sahası içinden bAlâ için için yanmak- ta olan ateyin #öndrülmesine girişil. miştir. Yangın sırasında Fener semti tam bir facla halini almıştı Yanan bina: ların etrafındaki çamurtu — sokaklar, kadın erkak, genç ihtiyar yüzlerce ki- pi De dolmüş, bü zavltdarın feryatlaa ti ortalığı kaplamıştı. Bultanaslim Ca mininin avlısu yanan evletden kür tarılan oşyalarla dotlmuş bulunuyordu. Biddetle esen rüzgürm yangın- dan aldığı kıvılermları 150 - 200 metre kadar ileriye çukur bostan içindeki evlerin ilzerine attığı bi- le görülmüştür, Bu arada Sultan Selim camli jle Cümhuriyet kız li. “Yangın faclasındaa birkaç görünüş Kiız lisesj büyük bir tesadüf e. Beri olarak yanmadan kurtarılabil. Yangım sanassımda, 28 numaralı bir evden kaçamıyan İhtiyar — bir kadmeağız alevler arasında kala - rak bağırmağa başlam!ş, vazife gö* Ten 48 numaralı komiser İzzet bü. yük bir cesaretle alevler araamda- ki eve girerek ihtiyart kucağına halkm kurtarabildiği eşyalar po « lia muhafazası altma almumıştır. Yangın tahkikatma nöbetçi müd. delumum! muavinlerinden Tuhsin Okur elkoymuş, sabâhin (İlk sast - lerinden itiharen vaka yerine gi- dörek tahkikatla meşgul olmuştur, Müddeitmüum! muavini patrikhane Mmemurlarını birer birer sorguya gökmiş, kapıyı vaktinde niçin aç , madıklarını sormuştur, Patrikhanenin köllsesi ile pat - rikin hususi daires! kurtarılmış, di. Eer aksamı tamamen yanmıştır. Vali ve belediye reksi Lütfi Kır. dar yangınm söndürülmetini müte- akip, Cümhuriyet kız Haesinden Ankara jle konuşmuş ve Dahiliye Vekili Faik Öztrak'a yangın etm- fımda izahat vermiştir. Vali Lütfi Kırdar bilâhime ken. disini gören bir muharririm'se yan gın hakkında şu beyanatta bulun- muştur: — Yangm tam önat 4 Ü 48 dakj- kika geçe Patrikhaneden çıkmış « tır, İttalya ve alâkadar zevat *u tamamen sarfedilmiştir. Yangından rzarar görenlerin iaşo Ve İsklânları için lâzım gelen bütün tedbirlor 'alınmıştır. Kenhdilerini muvakkat bir zaman için camilere yerleştirmekteyiz, Buğün öğle yemeği olarak ken, dilerine bol bol tahan helvası, ney- ni, soğuk ot ve Ekmek dağıtaca - ğiz, Belediye bu vatandaşların ja- şesinj tekeffill etmektedir, Yangımm nasil çıktığı henliz ka- & olarak tesbit edilmemişse de e- lektrik kontaktı neticestinde çıktı. Bt sannedilmektedir, İncanca za - e göre"yangm sonunda Dündara aynı cümleyi tekrar kikatta bunların hepsi doğrudur: tafsilat! | unwnw'"la h we ginen patrikhanede kontaktından çıkmız 8 ’İ Nı maktadır, 04 evde tam 120 silt İ“ fus otürmaktadir. uHA:nn UmM,%/ | samil ve hir. mescit İ yanmıştır. N Öğleden sonrâ İ BÜ patrikkanenin * N Banm eni ’ — mıştır. Keğ'ite müdü avini Tahsin Okur, polis müdürü ve WM da nçıktığı hti rülmüştür. y"y M ni bir keşif daha M PATRİKHACEDEN Ü #İx edecek S Faydasız bir hürriyetten ayrıtrp yasayr || şına yeni bir nizam vermek ve evlenip aile” yuvasının sükün ve İstirahati içine gömüb | mek üzere olması mı onu ürkütüp içinde bu taşkınlık isteklerini doğuruyor? O zamana Ü kadar istilade edilmemiş de olsa hürriyet, Ü Bürriyettir; onun tehlikeye girmek üzere | Bulunmasmdan ileri gelen aksülâmel, A ğ met Dündarı şahlanmış, zaptı imkânsız, dor | ludizgin bir at heybeti ve yılmazlığı ile tehr | lkelerin cazibeli ve yarı loş uçurumuna sü" rüklüyor; Ahmet Dündar bu yeni haleti ru biyerinden dolayı pek fazla zevkli ve mem- nundur. Çelikpalas otelindeki kalabalık hayli İf değişik bir manzara gösteriyordu. Meşhur hekim ve kumpanyası gitmişlerdi; — fabrikar tör Tarakçı ailesi İstanbula dönmüştü; hattâ £ profesör doktor Ali Ceylân bile birkaç gün *şonra tekrar dönüp celmek ve karısını alıp ğötürmek üzere şimdilik Bursadan ayrilmış" | :ı.—ısîrdııâ Haımfd;'!v ki ;;—n»nmen 3;:nıik.ı.i- lardan mür: ir n l içinde dolaşıyor. ;î'ı’lüy;;:_ kon=r. neşer Teniy& ve etrafındakileri neşelendiriyordu; Ahmet Dündara otelin holünde rastgelince sanki yarım aaat evvel beraberlermiş gibi, SİMRALI <A MET Roman SEVENGİL biribirlerini görmiyeli öyle sekiz on gün ob mamış da biraz evvel biribirlerinden ayrık mışlar gibi alâkasız ve tabit bir halle elini w zattı. Genç hekim hiç beklemediği bir heyer canın boğazımda bir yumru halini alıp ken” disini tkadığını hissederek ve bir. kelime bile söylemeğe muktedir. olamıyarak bu güzel, sevimli, lâtif ve taze eli dudaklarna götürdü; hürmetle, ibadetle, perestişle ve biraz uzunca öptü, Semra Hanımefendi Ah: met Dündarı Bursa işi ipekli kumaslarm, işlemelerin ve şehir manzaralarını gösteren kartnostallarım teşhir edildiği vitrinin önün- deki köşeye doğru cekip götürerek yumuşak ve geniş kanapeye gömülür gibi oturdu, ken disini hafifce arkaya doğru bıraktı, bir ayar Gint ötekisinin üstüne attı, bütün zarafeti, sevimliliği, cnzibesi ve nesesi ile gülümsiyer rek Ahmet Dündara yanıbaşında yer göe terdi: — Yalmr mrsmız? Diye sordu. Ahmet Dündar Selma Tumrulu getirmediği için suç işlemiş gibi sıkılarak ve âdeta kekeliyerek cevap verdi! — Selmanın mektebi açıldı da, daha işe başlar başlamaz izin alması mümkün ol: Semrâ Hanımefendi doğrulup Ahmet Dündara döndü ve genç adamı olduğu yer- de eritip âdeta yok eden, maddi ve manevi hüviyetini baştan başa sarsıntıya veren tat- h bir bakışla onun gözlerinin tâ icine baktı: — Ben sizin burünlerde yalnız olarak buraya gelmenizi bekliyordum. Dedi. Bu bir itiraf mı, bir davet mi, bir teş- his mi? Halden anladığmı mı söylemek ie- tüyor? Ahmet Dündara karşı alâka duydu: ğünu ve onu beklediğini mi anlatıyor? Ahmet Dündar günün birinde İmralr dan ayrılıp habersizce Prnarcık köyüne git tiği zaman Selma Tumrul da ona aşağı yu- karı bu tarzda bir şey söylemişti: — Ben cizin gimün birinde kallıp bur raya geleceğinizi biliyordum ! Belki de yarm bir başkası daha Ahmet Ü yanan ve güzellikten anlayan -a *samış ruh, bütün hâkim, kadın bakışlarının cağırdığı yere hattâ arzu duymaktadır. Semrâ Hanımefendi şuradan S5 bula ğ vi &7 SA kocasmın bir kaç gün için İ olmasımndan ,Bursada başladığı bitiremediğinden, fakat burada mağa başladığı için, İstanbula diğinden, hulâsa ehemmiyetli ehef bir çok şeylerden kücük, kırık dök tatlı cümlelerle uzun uzadıya ve rek bahsetti. Ahmet Dündar ıüı;;,,.ı şiirli bir hava ile sarılı vücudunu nı basında olgun zevkler vandede” hissediyordu; bakışlarındaki — hafif belirsiz süzgünlüğün tatlılığmı, burt” larmdaki asabi hassasiyeti, dudak rındaki ince ve sanatkârane çllil", besini, çenenin güzelliğini, omuz " hnfif ve tatlr yuvarlaklığma uygun bir lıkla kabarmış göğsü, mütemadi bir M ve hayatilik içindeki scak, lâtif ';Jİ/ kararak, her uzuvda — uzun wıf_l"j/ dinlenerek ve heyecanlanarak sey Yi (Devami vef) K t * AA