> — VAKIT 29 AĞUSTOS 19ti — VAKİT'IN ANBSiZLOPEDİSİ Mareşal lannerhaym Sövyet Rusya ile Fin ve Alman Şıtaları arasımda giddetli harpler e .—.n ederken Fin ordusu baş. andanı — Mareşal — Mantiner- aym'ı tarıtmak faydasız olmaz. | Mannerhaym — Fnil .ırdıy.-ınııı ı hilii kahramanıdır. Mareşal Fin, andiyanın cenubu garbisinde A g civarında doğmuştur. Burada A ziyade İsveçliler yaşar, Ma. de İsvecli bir ailenin çocu- udur, Finlandiya çarlık Rusya a :ınglıvl sen Mannerhaym Rus yma girmiş, yirmi iki yaşın- Büvari subeyı olmuştur. Rus Japon harhinde yarbay olarak smayüz etlti; daha sonra genel- kurmay tarafından Çine bir va, £e ile gönderildi Mogolistanda 15,000 — kilomet- elik bir seyahat yaparak Peki. gütti Mareşalin bu seyahati yesnasında bulduğu ve — topladığı “hadir eşya bugün Finlandiya mü- gesini süslemektedir, 1914 de Mareşal Rus ordusu, tin en kıymetli gonerali idi ve ikinci Nikolanın şahsi dost- arasında bulunuyordu. Rus htilâli başladığı vakit Manner. iym, Romanyadaki Rus ordu- umandanırydı. Rus ord rmın tam bir inhi Si halinde okiuzunu gören ma- eşal Finlandiya istiklâli için or. ya atıldı Rxhırvıd:ı menfasın- dönmüş olan Svin Hufvud, in , Bu zat Rusla dan cıkarmak vazifesini Man. ayma verdi — Mannerhaym birkaç bin köy- düden ibaret Fin ordusunun ba, Bina geçti. Ruslarla defa- P çarpıştı. Yirmi beş bin kişilik ir Rus ordusunu perişan etti. 1918 nisanmm ilk günlerinde neral fon der Golcun idaresin- bir Alman ördnsu Finlandiya- gıktı. Bu ordu, Almanyanın Fansa ve İnçiltere ile mütare, Amsaladığı güne kadar Fir- mdiyatan aVrılmadı. — Miltare. den sonra mlıyılcnn Finlandi* bakkında iyi niyetleri yoktu. resa! Londrava ve Parise gi k Fin istiklâlini kabul ettirdi | te hükümet na!bi oldu. fa- derhal i: etti — 1931 Fin müdafaa gürüsr reix ine cağrıldı, Fin ordusunu ten etti ve Mannerhaym — müda- | hattmı kurdu. 1939 Sovyet Rusya , Fin Lerbi bu hat önünde Fin ordusu şerefini korudu ve üemleket ağır sultı şartirırımı ka- üle mecbur oldu. VAKIT a halkın menfaa- tini düşünür, her saye daen seçme vazılar neşreder Yakacığın Allah vergisi nimetleri Ve Yakacığın misafir ürküten alâkasızlığı Her mevgimin kendine göre bir hu. SüsİYeti vardır. - Yakacığın — Korusu, Ayazması ve bühassa Çınazaltı kah veleti vardır. Hiçle Hazitan aylarımın sonlarma doğrü bu ufak meydazilağın KBölgesine biraz serinlik Katan hav örneği su çırptıtısının denenlerin ciğerlerini” dotduran hava, da, baygın bir ihlamur kokusu ve bu mevslme haz, tablatin Uopraktan fiş. kırttığı yaban çiçeklerinin doyum ol mıyan gönül ferahlandırıdı — rayihası sezilir.. İşte çınaz altı kahvelerinin yaz mevaiminde en güzel de; bügüne lerdir. Burada; bir yılan yorgunluğunu din lendirmek için çığırtıdan çıkmiş ne, gelere rastlandığı gile, yüz metre a yakıdaki Bunutoryoma varlığını bağe lamış olan düşünceli badışlara da te, andüf edilir. Çeşitli hizler bu çınaralli kahvelerinden görünen Marmaranın pürüzsün — maviliklerinde dolu dizgin At koşturur. Kiminin vütüa bir mevstmini, ba, zısmım da Çek gününü geçirmek Üze re geldiği Yakacığın havası, suyu iyi» dür, 'Taşı toprağı uysuldır. Aydos da, gının Genube karşı uzayan eteklerinde kurulu bütün köylerinden daha şirin, dir. Çınar dibinde serin, Ayazmada Beri, Karüda aakin esen havası çeşit üdir ve gargi içinde kum hastalbığına, Hact Kâhyada mide borukluğuna, kos ruda bunalmışlara deva olacak sula, vi dü gifalıdır. Yakacığın üzüm aamanı — bir kısa asında içindir. ve saklambaç oynar Kibi bir görünüp bir kaybolan Çavuş,/ Ozümünün tadını her büşka ciua ü zümde bulmak kabildir ama, Yakacl m © daği havalarından esip gelen ko, kusunu hiç bir yerin Çavuşünda bula, mazgınız, Görüyorsunuz ya; bavası da, suyu da, üzümü de Yakacıldıdır. Yakacığın malıdır. Buruya gelen ve biç pazarı> n olmun rahat ve sükün içinde geçir mek W#tiyen ziyaretçilerin aradıkları gey bu kadar, olsaydı me iyi ölürdü Zarurt — ihtiyaçların — Ledarikindeki güçlükler Yakacığı her gün bir parça daha söndürmekte — ve buraya karşı olan reğbeti kırmaktadız, Bunda Ya, kacıklının büyük hatalar. vandır. Baştıca hata, Yakacıklının misafire karşı olan kaygısızlığı ve misafirteri birbirinden ayınd edecek Kkabul terz- larındadır. Bet bir kahveci tanırım. Her sene — Yakacıkta Ru kacığın yerlisi olarak tanır, onla« ra kahvusinde abumoman markaları: üç Kuruşa satar va verir de, benlim bir yazlık Yakatığa gidişim ozu hiç a. Arafina çevrem lâkadar etmet ve bana bu ikrumr yap, | maz.. Sebep te gayet basitür. — Sen yabanctsın, der. Ve 'Türk çocuğu öt vatanında yabancr gözüyle görülür Kt İstanbulda ne fiyata olufsa ol sün, belediye hudütlarinin dişi olan Bostanci köprüsünün öterinde mutla. Ka beğ, ön Kkuruş aşağıyı satılır, Bu, radan çok dahâ ilerde olan Yakacıkta tatanbuldan mutlaka beş kuruş Taz, Jasınadır. Belediye rüsumu, mezbaha vergisi İstanbul kadar masraflı olmı yan Yakacıkta eti bu yüksek fiyatı Dostum Niyazi Ahmet — Yakacıktan Mektuplur bütün yaz mevsimince — devam eder. Misafirler Yakacıktan Katimüâ yüni Birinciteşrinin aonlarılda aytilir. ve vesilesile | Pariste Bir Ruğ idâma mahtküm oldu (Â, A,) mesinin — kol Paris, 28 mal ist propa Randasınım, tenkiline memur fev. kâlâde heyeti olarak - toplanı fanliyetinde br a maznun dört yi muhâkeme etmiştir Heyet, Abraham Çebrilk adımda ki Rusu ölüm cezasına ve diğer Mazmunları da 15, 10 ve T sene bugün ilk defa | ağır hapse mahküm eylemiştir. şte o zaman et İstanbül fiyütiiü dü. | şer. Yakacığın suyu, havasi keilar mak, vul olan üzümüdür. NE Fidik ki, köy, Yü üzümü bağından Kârtâl pazarına kadar götürür ve küodthü ON an bey kuruşlun verir. Bis eğef küyde küte e da alsanız yirmi büğtel üğağı ala- | mazaınız. Kartal pararttidü Ürüm kuruşa düştüğü xa Yak cıkta kilosu an bur. O da mazlı Runa dâ sebep, Yukürtkta yan üzüm Kartal pasüfitiâ iider, O rada aber bulamazan —& yoktur, Kaça olursu oldlir #âtmak İla zımdır. Zararına da.. Çünkü bu zetar köyde tabiş fiyatla her üditdn kapın, # $i tiir. "Bir üzümcü küretini Öküne kör | YİEİRE kuruş, | satılmış | Bir harika ve bir rekor ——— Bit Amerikan tayyaresi Ternövden İrlandaya 7,5 saatte gitti Bahilağa, 88 (ALA.) — “Libetatok' bombardıman tayyarosi Tetnövden ha döket ödüreli yedi — buçuk saatte İn k o yer | iahdaya vYarmıştır. Bu hüstisteki rapar İagilik tayyara imatât nemüreki tarka findan mezkür tp tayyarelöri imdi 6, den fahrikaya göndereniştir Dört mötürlü ölkü bu bombatdı » ve satmağa başlar. AY0 âPÜâ üç mülş, | man tayyareki 6 kadar yüksektei ve teri gelir ve erra bakliyefek #trrlahik, | derhal fiyat beş kuruş üftür.. güyördü ki böğ Kişldan — ibatet ölan Bebebi | mürettebati oksijon iaâkelerini tak « da basittir. Mademki Firmiden ılımî mak mecburiyetinde kultitşti. boldur, © halde salıcı yirmi boşe de satılacak bir mala #ahip demektir. Alelâde xahvelerde, — ve saz olmadığı takdirde, kahvenin, ça yın fiyatı beş kuruştur. Fakat bir paa zar günü Yakacıkta kahve içerseniz, xalabalık olduğundan naşi yedi buçuk kuruş olur. Bu fiynt Yarkı nedendir bilinemez - Gezmeğe gelenler, Yakacık fırının, da kâğıt kebabı. vesmire yaptırmak ister., Balr günlerde köylünün beş kü, | ruşa fırında pişirttiği bir nesneyi siz | ©n beğ kuruşa rica ile pişirtmek bah tiyarlığına erersiniz. Bunun da hesaa bint Borar olmaz. Ve işte bu dertler de sütunlar doldurur, yine bitmes.. Yakacık muhakkak kıi Tstanbulun | e8 böl nimetli ve an girin bir sayfi, yeskdir. Azudedir.. Rakindir. Kıymet, M döktor İhsan Rifat bünü çok iyi | takdir aderek bir de sanatoryom kur- müştür. Bu seyede köy bir kaç dafı Yazlasiyle canlanmıştır. Fakat yakse gıktı biraz galaafirin kıymetini anla, mak zaruretindedir. Bunun için de köy muhtarının faai ve çalışknn alu, şuna belediyenin de yardımı lâzımdır. Yokan Yakacık, — Yakacıklınm eliyle ölebilir.. z A NOT: Niyazi Ahmet “Yakacıktan Mektuplar,, başlıklı yazılarında bu mevzua — gene temas edecek ve Yar kacık hakkındaki görtşlerini aniata. caktır. VECİZELER yYazan: M CEMİL PEK YAHIŞİ * Harbi bâzirm cehennemi si- dhlaril, mücehhez muhariplerite nisbetl, göki zaman barbarları ku zu gibi zaramız demek oldu, * İngilizlerin çok evvel edindiği kolonileri çok görmek, — çeşmede kaplarını daha evvel dollfurmuş o- lana: “Sularmı bana ver,, demok Zgibldr, | ber yerde Holanda kraliçesi Holanda Livasına | bayrak teslimi merasi- minde bir nutuk söyledi Londra, 38 (ALA,) — Holahda Krahiçesi Vihetlmina — refakatinde prens Börnhard olduğu halde İn- | gilteredeki Holanda İivasma bay- vak teslimi münasobetile yapılan | Meras.ımde demiştir ki: *“Sizlerin de Holandadaki vatan. daşlarımıza ilham veren zihniyetin yaşadığını ve katlanılan bütün fe- dakürtklara rağıncn hedefe vasıl | olununcaya kadâr onlar gibi yenil- mez bir cesaretle meşbu olacağı - mat bili; . Kraliçe netice olarak bir gün Holandanın muzaffer kurtarıcıları sıfatile vatanlarına döneceklerini söylemiştir. Efganistanda 700 Alman var Bimla, 28 (ALA.) — İran hâdiseleri Etganistanda büyük öir ebemmiyetle takip edilmektedir. Ruraya gelen ra. porlara göre halihazırda Higuaistane da yüz kadar Alman tebaaar vardır. Bunlar Efgan nafla Kazaroti emtin . de yol iaşaatında, sulâma — işlerinde, mansucat ve şeker fabrikalarında ça. Hşmaktadırlar. Bi ehemmiyetli mevkiler işgnl atme. mekte olduğu süylenmektedir. Bundan başka, Rrganistandaki AlL, man hulülünün İrandaki — gibi gonit | mikyasta olmadığı da işaret edilmek. todir. Alman tebaalarmın Kiganistanı ter ke hazırlancıklarına dair şimdiye ka. | dar hiçbir eninte yoktur. Paris | iş ve kömulstlik | | L | bildir. Rus kıtaları Vahim vaziyete düştü Kanlı çarpışmalardan | sonra yeni zaferler — | | kazandı l Stokholn, 28 (ALA,) — Burada Almanların ” Velikji - Louki'de ka- zanmış olduklart yeni zaferin e- hemmiyetinç isaret edilmektedir. Smolensk ile İlmen gölü arasın.- | daki teple Üzetinde bulünan cöp, kapülıilmış ve bu mentakadaki Âl man kuvvetlerinin üi | yukarı mecrasına dar olmuüştuüur. Şimdi Alman kuv- Yetlori, ayni nehir Üzerinde Kilomnelre düha simalde Khölm ya- knifida bulunmaktadırlar. Almânlar daha şimaldş Lsugayı | İşgül ettükten sonra doğrudan doğ. ruya Lehinigrada götüren yol üze- rihde ilerlemlekteditler, Almanlar, Novogotoddü ve Jamborüuğun gar - | mda ilerlemişlerdir Finlandiya cephes'nde — Fililer Ladoğa gölünün günal — aabil ngrada döğrü ilerlemişlerdir. Ocoga gölü istikametinde Petro. sovtakda — Caretle'nin merkezinö yüz Kilometre Mmetaföode , bulunatı Outmsanvarra'ya kadar ilerlemişr lerdir. Daha şimalde Baala mmtakasın- da Almaalarla Finlerin #imdiki mev #lleri, Möürmattik — dömüryölüna Yöz kilometre mesaföde bulunmak. tadırlar, Bu demiryolu, daha ce - tupta Kiestinki istikametinde tah- dide müru? bulunmaktadır. Kareli berrahında Viborg Finler tarafından henüz işgal edilmiş de- Tallinde çıkmış olan yangınlar | henüz söndürülmemiştir vo Rüslar bu şehri tâhliyeye devam etmek tedirler, Alman bombardıman tay- yarelori, bir çok Rus nakliy, ge - misini batırmağa muvaffak olmuş- lardır, BStokhelm, 28 (ALA,) — Rus kı- talarının vaziyeti değişmiş vo va. bamet ketbetmiştir. Firarilerin a» dedi gittikçe artmaktadır, Firarile- | rin söyledirilerine göre vaziyet ü. mitsizdir, Finlandiya hava, topçu Ve deniz kuvvyetleri Rusyanın de | nizde htiyaçlarını temin etmesine imkân tadırlar, Takım adalarda gece keşif kolları arasın- da kanlı çarpışmalar olzmuşlur, Diğer cihetten öğretlldiğine gö- e Fin kıtaları çötin muharebe - lerden sonra Önega gölü istikame min yerine v—kıı_wy | müdürü izzet Gürey © tinde mühim bir stratojik nokta o- lan Öntrosinvaara kasabasını lı gal etmişlerdir, Helainkide Viborg'un sukutu ön- birarzlıkla beklenmektedir, Bu şe- | ülnden bundan evvelki harp esna- sında tahüye edilmiş olan 40 bin kişi blr an evvel Viborga dönmek istemektedir, Borgonun Sövyet tayyaroleri ta- | yafından bombarımanı neticesinde 22 kiginin öldüğü ve takriben 30 Kiçinin de yaralandığı bildirilmek- tedir, Helkünki, 28 (ALA.) — Holsin gen Sandmot gazetesi, bir kaç gün | evvel Finlandiyaldar tarafından iş Bu Alman tebaalarınm İrandaki gi- | gel edilen ve Finlandiya körfozin- | de bulunan Saekkijaerkde Rusla - rın yapmış olduğu büyük tahribatr anlatmaktadır, Şohrin kilisesi yan- | mıştır, Bazı emarelere göre kilise- nin avlusu atelye olarak kullanıl. mığtır. Kilisenin binası atış poli - | gönu haline getirilmiştir. Mezarlık | tahrip olunmuş, — taşlor dövrilmiş “ve kabirler boşaltılmıştır. H İstanbul yö: ç a 10 ıenede tan yapı! Bölediye yaptığı tetki 4 milyon metr 4 milyon da Arnavuk Wirg mak Üzere £ milyot Y_',g bi yolu mevcuttur. programa göre belediy€ | idaresinin yeni kanlifi ği Vapacağı yollar 9";%4 ati 10 yölda inga k e yant 48 ; KCCE * Büyükdere Meyvit "u.ı HUDA yanidan 60 dön! Dâve — edilecektir. Tülmden — alımacak gl ayın başından itibifei ğ beğt sütişa çıkarladaRt P * Beşiklüş hıllııvl vti A Ağustos Tayyare ve “ı d0 temisil vermek Uzrüt vine düvet edilmiştir. ,i j * Tramivay ve Eekirik Ülye Ü işteri müdürlüğüne lı!" j kik etinek üzere belediyt bÜŞ Hi Mmm% diye levazrmı müdürü «5i * Falih kazası yollart ç miri işi 26127 lirı * Şehirelik — mütebatfflği Progt Bağüziçinin imâf mahallinde tetkik etmekl? Piân müctbince — Boğutd? inşaai gekli bir prograsılk mektedir, * Emniyet Umum ıı Kkuzuncu şube müdürlüğütü y '/ Emniyet Müdürü Hayti Emniyet umum mi şube müdürtüğü — muavtâl emaniyet müdürü Fikri oKtf | sir Emaiyet müdürlügül” y H ı Emniyet —müdürü Menmtt edilmişlerdir. A * Ligp ve ortu sonraki müzakere ü00 'i söndürme ııu-ımımuı gi saale indirilmişti. .Ud yılı başmından itibarnen h" Gakiden olluğu gibi ııv Çıkarıdacaktır. * Bafrandolu MM“’/ yet 7 otobüs ilc 6 kap' ? Tanbolu - Karatük arasıtdP | aine — Bafraabolu ı gdiümiştir. Buna dair heyetinin kararı bugünkü f zete ile — naştolunarsk müştir. # * Yangınlar ve işgölef y yi Kayıtları bulunmuyan r'»' Maarif Vekâletine mi 'u/ sil vesikası istedikjeri ’ vu vesikalar için, Mteytii e ı yan iki müsllime makla muteber uıul"”' aaulün bazı mahaurlari y Gen, badema bu vesikalüf ber ÜÇ şahıs tarafından "f'/ dükleri huzurunda — teyid * Maarif müdürlükjarind0 ' kanaat getirilip — tahkik l karrlir. etmiştir. j ta numarası: 56 - Siz dedikleri gibi hasta filân değilsiniz, #işüncelisiniz. Kedinizi bir hayale kaptırmış bi görünüyorsunuz; yalvarırım size, dok bey mukavemet ediniz... Ben sizi bura- latiyiliklerini gördüğüm — kardeş gibi, min” n bürmet duyguraliyle bağlı olduyum ürjansan diye seviyorum... Yalvarırm size, tMvemet ediniz; düşünceyi dimağmızdan p atınız ve kafanızdaki hayuli güzel de kovunuz... Sonra bana — dönersiniz ve ir daha rahatmızı bulamazamız ! Eczacı Vedadın yüzü takallüslerle dolu “Ahmet Dündara ellerini uzatıyor, derin heyecnıı ve asabiyet buhranı içinde sahi> len yalvarıyordu. Ahmet Dündar: — Sakin olunuz... dedi, rica ederim ize geliniz, durup dururken üzülme . Bir şeyim yok... Ne hastayım, ne dü- üyüm... Sadece biraz yorgunum... Bur- dan gelinceye kadar otomobil, motör, yol, sgâr filân biraz sarsmış olacak; bir şeyim Eczacı Vedat inanmayan gözlerle bakı ü; sesini gayritabii surette alçalttı. gaip n haber veren bir eski zaman kâhini tav- t takıarak ve kelimeleri fasıla ile tek tek K Sır, kendinizi aldatryorsunuz: dedi, “en fenası da budur; Hakikati görme ek, hakikatten kaçmak, onu görmek iste Edebi Roman memek... Korkarım, sizin için artık kurtuluş yoktur! Cevap beklemeden yavaş yavaş uzak- laştı. Ahmet Dündarın canı sıkılmıştı; bu he- rifin ukalâlıkları gitlikçe saygısızlık derece- sine varıyordu: — arkasından dişlerini sıkmp dudaklarınım arasından yere tükürür gibi yar rı hiddet ve yarı hakaret ifade eder bir tarzda: — Delil., Dedi. Deli uzaklaşmıştı, fakat akıllı bir ada> mın söyliyebileceği en doğru söze benzeyeti cümleleri Ahmet Dündarın kulaklarma ya pışıp kaldı. Mahkümların sabah muayenelerini ya: parken. kolbaşıların verdikleri gifahi sağlık raporlarını dinlerken, — öğleden sonra mah- kümlara mahsus dershaneye girip bir hafta dır fasılaya uğrayan dersini verirken hâtili hir nidâ gaibden ve uzaktan aksediyordu: — Kaorkarım, sizin için artık kurtuluş yoktur! Ve sonra bilinmez ne miünasebetle, na: sı! bir tedal ile pözüntn önünde beliren genr ve güzel bir kadım çehresi yaklaşıyor, yaklar şiyor, iki taze ve penbe dudak kendisine doğ ru uzanıyor. Aradan geçen günler içinde de Ahmet Dündar İmralıda rahat edemedi. Buradan ayrılmadan önce hafif sıkılmağa - başladığı zaman sanmıştı ki İstanbula, Bursaya, biraz hayat ve hareket olan herhangi bir yere gi dip kalabalığa karışmak kendisi için bir oyar lanma, bir avunma olacak ve yeni bir kuv" vetle İmralıya dönme imkânı verecek... Hab buki İmralıdan dışarda gecirdiği günlerden sonra Ahmet Dündar gimdi büsbütün hu” zurunu kaybetmiş bir haldedir. Günler biribirine halkalanıp zincirleşe rek geciyordu. Bu müddet içinde Pmarceıl köyüne mektup yazmak için bir kaç kert arzu duydü ve sonra ne — yazacağını tayin edemediği isin vazgecti. Kuru ask edebiyat' elinden gelmez; tereddütler icinde bacalryor ve vaziyeti hakkında bir türlü karar vere miyor; demek kadma - bildirilecek yeni bir şey yok. Selma Tumrul kendisini köv islerine © kadar vermiş ki 6 muhitten ayrılırsa deniz- den cıkmış balık gibi, manevt havasını kay- tntiş: hlir ânaan Hülüyüğabağıni / eklöreiini: şaşıracak; — böyle bir kadını — şehire gel süslü bir apartımanın — baş , köşesine #Pyg mek acaba nasıl bir netice verir? Gü a dm.lıuıpınınıııııçınıılbouıbırllfn M kil edecek; fakat davasından ve daimi galesinden uzak kaldığı için ııkılm ”/ Ahmet Dündar köyde yı:rlqıp ğa hattâ tahammül bile edemiyeceğit! Pımarcık tecrübesinden sonra bir ker€t “,J anladı. O nasıl sokak, nasıl ev, nasıl tı! Anadolu kasabalarından birinde h' tahane hekimliği alıp Selma Tuınr“ t"’ likte oraya yerleşmek fikri de zaman bll dimağımı okşayıp geçiyor; fakat kasabalarmın da köyden farkr var mi?. b Düşünceler başını çatlatacak kadt / rluuym. iığxuâror.LO ı:ııııuı'ıı kbdoıl:“ ine al eği ttâ Âşina adam arada bir hayale dalıp —sıcak "İ ketlerin yıldızlı gökyüzünü ıı.mı.w M zel gözü ve kendisine uzanan yeni a€ ağl bir gül göncesi gibi penbe ve taze bir görür gibi oluyor; dimağma hucll”w menfi düşüncelere kızıyor, bu kadar keb' ; sız ve müşkülpesent olduğu için kıd disine kızıyor. ğ Bir aralık: “Ben - İstanbul gibi. kal' gibi kalabalık bir şehre gidip bir ıx-f“ .A saydım belki de ayalanmış, dinlenmit gı manevi aclığı kısmen olsun doıynm! de dönebilirdim.