p ı | ÇG LAT LAK İ İ TEŞ ZP 3 B $ ığğ ” ; ğ 8 â z İ 7 ŞŞ Z .ğş 5 & p H İ ; f £ ğ L? ndan bi g B ’Ğf ,— ; z | 5Ş kürsüy ; : T E,î 1 DE ge H f $ : Di ılr etmemesini, zi Yürmamasını — reiso tü .ı'- YA B 2 n A başsılmı- ye T ğğ H %_ li Yyerde ledi ve nihayet Niğiteti Şdince hepsine bü. oı.,_':_ Soğuk kanlılığı t dedi. Evvelâ o 8h defni merasimi kimısda kâln Pre> b—. lera eğilmiştir. » allesi erkânı, mül TMUMar, kardiploma - &Vat hazır bulunmuşe » BÜYÜK EDEBı ROMAN | GİZELER DOKTORU 'LLİ Türkçesi: 5oMUZAFF ER ACAR — Beni kargılarken öttündü. ğünüz düdükler, ayrılırken ar - kamdan koparacağınız alkış tu- fanından daha ziyade beni müte- hassis etmistir. Spinoza gayri memnunların tekâmülün en fay. dalı uzuvları olduğunu söylemiş- tir. Siz de burada gayri memnun- | lar sınıfını teşkil ediyorsunuz. Fakat neden gayri memnunsu- nuz? Bunları muayye nbir sekil. de teker teker söyleyin.. Ben iş- te buradayım.. Size şunu söyliye- yim, Glotenburgdaki bu gibi is- yan, İhtilâl hareketleri bende bü. yük bir sempati yaratıyor, çok samimi hislerle başlryan bu ihli- Lâl teşebbüsleri daima halk bav- ramları, gibi kırılan birkaç kafa, moraran birkaç göz ile veyahut birkaç gözün morarması ile niha- yet buluyor, Fakat gunu haber vereyim ki maatteessüf bu sefer zarar görenler arasında a;ğır bir yaralı var ve ben efendiler mille. timi müdafaaya mecburum, hem de sizlerin yaptığınız. gibi boş. kuru sözlerle değil, fill ile, hâdi- selerle, kuvvetim, otoritem ve mesuliyelimle müdafaaya mec - burum. Grandüşes nutkunun bu nok- tasında yavaş yavaş elinden el. divenlerini cıkardı ve büyük bir soğuk kanlılıkla masanm üzerine kovdu. Yüzüksüz, ince, bevaz, âdeta geffaf elleri erkekler üzerinde bir çıplaklık eşantiyonu tesiri ü Grandüşes sözlerine — de- a: — İki kabineye de itimat re- yini vermekten imtina etmişsi- niz.. Her halde şimdi üçüncü ka. bineyi de yıkmak istiyeceksiniz, fakat gimdiden haber — vereyim ki ben de sizi bir dördüncü kabi- ne tekli fedecek değilim. Haytr, caddelerden derhal atir polisleri çekecek ve işten çıkarılan ame- leyi çağırarak onlara maaşlarım in vermek Üzere iş verece. peşin Kim, Fakat bunları yapmak için memlekette itimat ettiğim harp malzemesini satamam, kendi his> semden fedakârlık edeceğim. isimleri Krup, Şnayder olacaktır. Eğer bu isim” ler hoşunuza gitmiyorsa Tervu- ren, Adargem, Janıblin de — ola. bilir. Bu üç isim muhalif partiye ait üç gefe aitti. (Devamı var ) Boğaziçinin en güzel ve şirin köşküne yerleştiği gün, mavi sula. ra gözlerinde saadetin her İnsana nasip olmuyan inşirahı daldı. Sonra uzun, mihnet dolu se” nelerin bütün stırabını bir anda boşluğa salvermek ister gibi de yin bir: - Ah.. Sonra bir: — Oh,, çektinden sonra düşün dü; — Zavallı Fernan,, tam yedi senedir Londra hapiahanesinde ya tıyor, Halbuk! onu bir. mektupla kurtarabilir. masum olduğunu ve İngiltere ndliyesinin bu işte büyük bir adif hata işlediğini isbat ede rim, Evet, İngiliz adliyesi, tarihin de ilk büyük hatayı ialemiştir. Zile bastı: Bir kuşun kanatlarını — çırparak boşlukta kayması gibi mini mini hizmetçisi önünde durdu: — Bana bir kâğıt kalem getir. Biraz sonra şu satırları yazdı: Büyük Britanya Adliye Nezare” ı Seferberlikte | Askere istenmesi zama- nı ielmemiı ol r da askere alınabilecekler Ankaradan bildirildiğine —nazaran, aakerlik mükellefiyeti — kanununun 4 üncü maddesini değiştiren bir JAyıha Mecdine verilmiş ve alökadar encti. , menlerden geçmiştir, Maddeye verilen | yeni gşekle göre axkerlik — yoklaması çağında bulunup da askene iştenmasi zamatı gelmemiş olanlarla 10 yağşın. a bulunanlar seterberlik zamanların da veya fevkalâde hallerde milli mü, dafaa vekâletinin istememi ve fora ve. killeri beyetinin kabal ve cumhurrei, Binin taadikile aakere almacaklardır. | Bu takdirde bunlardan — yoklamaları | yapdanlar derhal kıtalara sevkedile, bileceklerdir. Yoklamaları — yapılmamış - olanlar vetle nakere almanların kanunen aa. kere alınmaları lâzım gelen güne ka, dar yapacakları askerilk muvazzaf hizmetlerine mahsup edilecektir. ihsan Tav dün gömüldü Ankarada Büyük Millet Moctisi büt, | çe encümeninde çalışırken kalbinden | rahalsımlanarak vefat ettiğimi bildin. diğtmmiz İhsan Tavın cenazesi dün öğ. Jeyin şehrimize gelirilmiş ve Beyazıt oamilne naklounarak ikindi vakti na, imazı orada kılındıktan sonra Edirne. kapıdaki Şehitliğe götürülüp gömül, müştür. Cenazede Büyük Millet Meclisi Re, Aalik divkli namına rels vekili Şema seddin Günaltayla, retalik divanı kâ, tüplerinden Bingöl mebumu Necmeddin Bahir, vali ve belediye reki ve bir çok zatlar hazır bulunmuştur. Cenaze törenine Büyük Millet Mec, lisi riyaseti, Büyük Millet Meclial v isi, bütçe encümeni, Başvekii, dahlliye Vekili, C.LP. genel sekreterliği, vali we belediye relsi, İstanbul Şehir mec. ei Azaları, Istanbul barosu, Sages a, Hlesi, Nazmi Balkanoğlu, Fonsim it. gaat şirketi adına çelenkler gönderil, miştür. Osman, paşanın konağına götlür rülürken bir şey bilmiyor ve bir şey de düşünemiyordu. Nereye gö türüyorlardı? Söylememişlerdi bi- le, Köndisi de merak etmiyordu. Ne olacak, askerlik,değil mi? İster lerse taş kırdirir, isterlerse pilâv yedirirlerdi. Fakat Erenköyündeki muazzam konağın — kapısında Harı sakallarımndan tanıdığı paşa ile kar gılaşınca evvelâ gaşaladı. Sönrü hemen toplanarak selâmı çaktı, Paşa gülümsiyerek: —— Adın ne? diye sordu. <— Osman.. mim oldun., Tallin varmış, ki seni gördüm, Haydi gimdi git. Osmanın boğazmda bir şeyler , Bir anda ekini, tarlı larr, ırmaklart, İnek ve — öküzleri, 5— VAKIT 10 AĞUSTOS 1941 At Yarışları münasebtile: Eski bir cokey olan Bayram neler anlatıyor ? Yarış yerlerimizin en eski cor keyi İhsan Babadan sonra yeti. gen cokeylerin en kıdemlisi — ve en kıymetlilerinden biri muhak- kak ki Bayram'dır. Bayram bugün otuz yedi ya: şındadır. Fakat kendisine yirmi beş, yirmi altı vaştan fazla vere. messiniz, Bunun sırrmı kendisi ne sordum: — Tabii dedi, ata binen dai- En mükemmel Bayram hem cokeydir, hem de antrenör. Birçok seneler at sa. hipliği de de etmiş. hattâ Avrı- padan at bile getirtmiştir. Bu at. sena — Sizde en büyük hatırayı bı. rakan hangisidir sonra Allah; — Yürü ya kulum diyerek nefesi paşalıkta almıştı, Şimdi sivil paşa idi, Gökten zenbille iner gibi bir de sonu gelmez servete konunca keyfi de yerine gelmiştli. Karısı o lan bilmem kaçıncı kadın, sik sık saraydan mücevherler de alabili., yordu, Ayotullah Paşa, bu hayata ka' müze haline getirmiş ve — dillere destan olmuştu. Hemen - her gün İstanbulda bulunan — ecnebiler, ser faret adamları Ayetullah Pagayı ziyaret ederlerdi. Paşa, on büyük müşkülâtı, on Jarla anlaşmakta bulurdu, tercü. manı Yoktu. Bir gün gene İngiliz seyahları gelmiş, konağımı, — bahçesiai gezi” yorlardı. Onlar İngilizce, paga türk ço konuşuyor, ellerle işaretleşiyor lar ve bir türlü anlaşamıyorlardı. Bir aralık kızdı: — Bunlar, düşüncesiz. adamlar diye söylendi. Koca bir memlekete geliyorlar da, türkçe” öğrenmiyor inr, Tadımı bilmeden bir meyva yenir mi? Sottra gelip bizimle konuşmak, anlaşmak istiyorlar,, Bunlara hiç covap vermemeli, hattâ ekmeğin adını öğrenmeden ekmek verme, meli de akılları başlarıma gelsin, Sotra elpençe divan — düran Os' mana döndü: — Aptal herif, dedi, Konakta işin ne,, neden ingilizce öğrenmi" yorsun?.. Osman, ingilizce — kelimasinin mânasını anlamıyordu bile, — Nerede ise hemen öğreneyim dedi, — Elbatte öğreneceksin.. ben bu yaştan sonra bir şey yapacak f:lmı..mwudyü , —hılıtnııdı:ı_. €© Abdullah biniyorlardı. Mesafe üç bin beş yüz metreydi. İkrami- yesi 1200 lira olan bu yarışta bü. yük rakibim Gösserdi. Müthiş bir mücadele oldu, nihayet sonda bir kafa farkla yarışı vurdum, at sahibi Ahmet beyin elinden limonata bardağı düştü- Aynı gün Prens Ruşeni, Bursada Sa- dayi geçtikten sonra Ankaraya gelmiştim, Ben de bu Arap atla rı yarışına Yorgancı Ahmedin 'Tayyarı ile girdim. Dört dela Ruşene hücum ettim. Hep elim- den kaçtı, nihayet beşinci hücu. mumda iki yüz metre kafa kalar ya gittik ve sonunda bir kafa ile yarışı vurdum. Prensin bu atı kolay geçilmezdi, fakat ben ya birinci gelmek yahut en sona kalmak için koşuyordum. Bu se beple muttasıl hücum ettim — ve kazandım. — En ziyade sevdiğiniz at hangisidir? — Dandi.. Biz Dandiyi Asım Çırpan ile ortakolarak Atinadan getirttik. Bundan dört sene ev- veldi. 2800 liraya almıştık. Bü, tün yarışlarını Prensin hayvan" lariyle bilhassa Novis ve Sanan: der ile yaptı, Her defasında No- visi vurdu. Ön üç birincilik aldı. — Bize Dandinin en meşhur — Eğİl karşımda, dedi, Osman hemen eğilmişti. Paşa yumuk ellerile şiddetli bir tokat aşketti ve: — Paga hazretleri demeyi unu. tursun Öyle mi? Efendim ne der mek., Bana pasa hazretleri diye" ceksin, anladın mı?.. — Başüstüne efendim. — Yerzid.. hâlâ efendim diyor” sun, , — Başüstüne,, Paşa hazretleri. — Ha göyle, İngilizler şaşırmışlardı. Hayret. le bakıyor ve niçin tokat attığını anlamıya çalışıyorlardı. — Ellerile — Anlamıyor musun söyledik Terimi,, ingilizce öğrendin mi? Oaman bir tokat daha yedikten sonra ingilizce bilen bir muallim bulunmuş ve Ekinli Osman,, sabah tan akşama kadar İngilisce meç ketmeğe başlamıştı. Osman, canımdan — bikincaya ka” dar kelimeleri tekrariryor, gal, git Bu, ekmek, et, köpek kelimelerin! Ööğrenebilmişti. Beş alti ay sonra Osmanın ancak bunları öğrendiğini görünce: — Beni öldüreceksiniz, dedi, Gel ile gidi öğrenmeğe ne lüzum var, Bunlart el ile de söyleriz, Git diye işaret ettiğim bir adamm kar gimda durmaya cesareti olur mu? Başka şeyler, başka şeyler öğren, Osman ancak yedi senede bir kaç gey öğrenebilmişti ve paşanın yanına girişinin tam on yedinci sönesi olmuştu. Artık İngilirleri (Devanı: yarın) AHMET REŞAT beyin binek atıdır. Söyliyeceğim, bende en — çok hatıra birakan Dandi, Necib, Pi- per ve Tayyardız. — Bizde güzel taylar yetişiyor mu - Şimdi Karacabeyin vetiş . tirdiği taylar mükemmeldir. Bu senelere kadar kuvvetli kısrak olmadığından yetişen taylar za- yıf oluyor, hattâ Prensin tayla riyle rekabet edemiyordu. Fakat artık Prens tayları kuvvetleri rakiplerle karşılasacaktır. Gele- cek sene için Prensin dört tayı çalışmaktadır. Bakalım — muzaf. feriyeti kim alacak. Ayrıilırken yolda, Bayram bü- yük bir zevkle bağlandığı atçılık ve binicilik hakkında şunları söy Tüyordu: " — Atçılık mesleki, heves - ve büyük bir dikkatle uğraşmak id- ter, dikkat ve hevesle bu işe bağ- lanmıyan imsenin yüzü gülmez. Bâhusus tay yetiştirmek çok bü. yük bir dikkat meselesidir. Bik hassa iki yaş zamanlarında bü- yük dikkat lâzımdır. Üç yaşını geçtikten sonra tehlike azalır, fakat.iki yaşında bozulan bir hayvan kolay kolay ivileşmez. Bayrama veda ettim.. Saat- lerce ata bindikten sonra Buca plâkalı bisikletine atladı ve beni ıy;ı;l çayırda birakarak uzak, MUZAFFER ACAR Atçılık broşürü Yüzme şampiyon- luk müsahakaları İstanbul Su Sporları Ajanlığı tarafından tertip edilen yüzme ııınıâvaıluk müsabakalarına dünm Moda yüzme havuzunda bağ KA ve rakiyle yapılan müsabakalar çok olmuş- nin iştirak ettiği dünkü müsaba- kalarda Galatasaray 84, Beykoz ile Haydarpaşa 18, İstiklâi (14, Sen Jozef 8 puvan almışlardır. Küçüklerde; Galatasaray 102, Beykoz 65 puvan almışlardır. 'Teknik neticeler şutilardır: BÜYÜKLER 100 Serbest: 1 — İbrahim (İstiklâl) 134; 2 — Mehmet (G8,); 3 — Kemal (G.S.). 200 Kurbağalama: 1 — Yusuf (G.S,) 8.7.2; 2 — Tevfik (Sen Josetf); 3 — Hikmet (G.S.), > 400 Serbest» 1 — Vedat (H P.) 5,58,6; 2 — Hehmet (GS); Tağrul (HP.). | 4X 200 Bayrak: 1 — Galatar | garay takımı 1221; 2 — Beykoz | takım y Traplen atlama: 1 -— Fahri (Beykoz) 104 BÖ; 2 — Sabri (G. 8.): 8 — Mahir (G.S.), Tramplen atlama — bayanlar: 1 — M. Röne (Beü:) 49.06, KÜŞÜK. | — 100 Serbestı 1 — Necdet (G. 8) 1112; 2 — Kemal (GS); 3 — Kemal (G.S.). 100 Kurbağalama: 1 — Yusuf (G.S.) 1-34,4; 2 — Suphi (G.8.), |3 — Perhan (G.8). 400 Serbest: 1 — Bedri (Bey. | koz) 5.56.1; 2 — Lazo (Beykoz) | 8 — Sadullah (CS.), 4 X 100 Bayrak: 1 — Beykoz takımı 5.5,3; 2 — Galatasaray. Tramplen atlama: 1 — Semih | (G.S.) 34,36; 2 — Hariton (Bey- | koz); 3 — Bahattin (G.8). | — Son olarak yapılan kücükler | su topu müsabakaamda Beykoz | ilalatasaray takımları 6 - 6 bera: bere kalmışlardır. Müsabakalara | bu;"m saat 14 de devam edile. cektir. | NİSAN Topçu — teğmenlerimizden Mustafa Güven İeç Adapazar oçra” findan Aziz Gümüş kerimesi Ba yan Necmiyeo Gümüş'ün nişan me' rasimleri dün gece her İki tarafım akraba ve güzide davetlileri ara, sında, Küçükayasolyadaki evlerin" de icra edümiştir. Yeni ckfte san detler dileriz,