S —VARKIT 18 TEMMUZ 1041 VAKIT'IN- ANSiKLOPED'Si Flanovr Inglliz harp tebliği Almanya. daki Hanovr şehri üzerine kuv- vetli bir hava akmı yapıldığını haber verdi. Hanovr Almanyanın — şimali garbisinde, şimal denizi — kıyıla. | rında, Holandanın garbında bu. Tunan bir Alman eyaletinin mer. kezidir. Bu eyaletin cenup kısmı ma- den havzasıdır, fabrikalar. tica. Tet müesseseleri, büyük şehirler | vardır. Diğer tarafları kumluk | ye ıslak olduğu için hayvan ye. Üüştirmiye yarar. Hanovr gşehri Layn irmağı Üzerindedir. Nüfu Su yarım — milyondur. Şeh. ferin ski — muhalleleri neh . rin sağ sahilinde yeni ma helidleri de sol sahilindedir.. Şehirde birçok âbideler — vardır: Â7 nci asırdan kalma Hanovr krallarıniın sarayında kıymetli tabloları ihtiva öden bir galeri vardır. Şehir 12 nci asırda kurul lmuıı. bar, 14 Üncü asrın sonlarına doğ. | gua Aslan Hanri tarafından Hanze | Mtifakına merkez ittihaz edile- yek tahkim edilmiştir. 1606 dan itibaren de Hanovr, krallığının — moörkezi — ölmüştür. 1866 da Prağ muahedesiyle Prosyaya i Hanovr ehemmiyetini 19 uncu asırda kazanmıştır. Bugün AL manyanın en büyük ticaret ve Manayi merkezlerinden birisidir. duüğu için sitrateji ellemmiyeti fazladır. Hes hakkında olması pek muhtemel Bir şayia Berlin, 17 (ALA,) — D, N, B.: Dalily Ekspres ismiadeki — İngiliz İgazotesi, İngilterenin eski Belçi , Ki sefiri Oliphan'ın İngilterede bu, dunan ve adı gizli tutulan bir Al . maanla mübadelesi için Almunya Yeklif| red ettiğini ilâve ediyor. bulunulduğunu yazmıştır. Bu ga , zete İngiliz hariciye — neraretinin teklifircd ettiğini iMvo ediyor. D.N.B. ajanamın bu hususta selâhi yetli bir kaynaktan öğrendiğin” göre bu haber tamâmen uydurma, Tefrika numarası: 16 | merasimle girisini gösterir Maarif Vekilliğinin mühim bir eseri Tarih vesikaları dergisi Eser hakkında Hasan Âli Yucelin Mmakalesi M Amldm 7!4» Maarif Vekilliği költür sahamız. da en büyük nolksanlarrmızdan birini doldurmak için cidden tak dir ve hayranlıkla anılacak — bir eser vücuda getirmektedir. Bu eser, iki ayda bir neşredilecek o lan ve ilk gayısı cok nefis bir baskı ve çok kıiymet'i vasikalar. eden “Tarih vesikaları dir. Bu sayıda milli tarihimize ait vesikalarının kıymetini — anlata. bilmek için Lııuı.ı miüuhteviya. tından bahsedelim Ebedi Şef — Atatürk'ün Sivas kongresinden sonra Anadolu ve | Rumeli müdafaai hukuk cemiye- verdiği tini kurarken hükümete istida ve beyannamenin leri. Milli Şef İnönü'nün Türk harf inkılâbı. başlangıcında Başveki! sıfatiyle Maarif Vekilliğine ver. miş oldukları direktiflerin fak. simileleri. HL Selim, IV. Mustafa ve II Mahmut zamanlarıma, Mustafa Reşit pasanın Paris ve Londra sefirliklerindeki siyasi muhabe ratına. Tanzimatdevrinde rüşve tin kaldıirılması için yaprmlan te. şebbiüslere alt miültsaddit vesika. lar, Bunlardan başka 1757 de Rusyaya giden Türk elçisi Şehdi Osman efendinin sefaretnamesi d€ tefrika olunmaktadır. Derginin ihtiva ettiği — vesika lar arasında elçi Ebubekir Ra. tip efendinin 1792 de Vlyımgu ir gravürün raprodüksiyonu hu. susl bir değer taşımaktadır. — ! Derılnı'n sayısı İ00, yıllık abor nesti 540 kuruştur. Maarif Vekil- iği yaymevlerinde ve bütün ki. tapçılarda bulunur.* MAARİF VEKİLİMİZİN MAKALESİ Bizim hümaniz. ma: İnsanlığın, en derin mazi. s&inden bugüne kadar gecirdiği hayatın mana ve — tecrübelerini tanımak, bilmek ve onu kesa öm> rümüzde tekrar yaşâyıp — yaşat. maktır. Cumhuriyat maarifi, bu anlayış ve görüsle Türk kültürü. nün yayılıp genislemesine imkân hazırlamayı vazifelerinin ilki sa. yar. Öğretim cephesi ve çalışma. sı, ancak bu gürüş ve anl vuzuhiyle nisbetli olarak kuv- vetlenip artabilir. O — olmadan, ne program, ne kitap, hattâ ne de öğretmen. hiç bir suretle vti. cut bulamaz, Milli benliğimizin doğuşunda ve beslenmesinde, reniş bir dün. ya ve insaniyet duyuşunun his- Besini inkâr etmek, hiç değilse Akıl için güctür. Onun içindir ki bir taraftan bucünkü varlığımı. zan realitesini arar ve tesbite çalışırken diğer cihetten dünü. müzün bütün izlerini aydınlığa gçıkarmak cehdindeyir. Dün var olmamışlaı. yarın . süret a,T Tanarifis ve eli gel WL%M Rd»uı.uw -w;md——— AŞEĞTIM” W"w '”'. yt AF e A Bu yasılar. Milli Şefimisin el kanda verdikleri bilirler? 'Türk milleti. iman ediyo ruz ki, sağlam ve parlak bir me Böyle ola- cağının bürhanı, istiklâ! mücadelesiyle başlayıp bugüne kadar süren altın devridir. Fakat bu devrin öncesindeki büyük iş. leri, emsalsiz zaferleri, korkunc yıkım ve hezimetleri acı tatlı bll. tün hatıraları başlı başına — bir kıymet taşır. Ders olarak, tec rübe olarak. yarınki — nesillere hamle kaynağı olarak — bunlara gözümüzün Işığını gevirmemiz lüzumuna inanmiş bulunuyoruz. Heallerimiz istikbalde hazırlayır et iİmkânlarımız Aaide, fakat ana köklerimiz uçsuz, bucaksız mazi. miğdedir. Ö öyle bir mazidir ki dünya vakalarının — önemlilerin. den hiç biri milletimizin tarihine temâs etmeden geçemez. Tari. himizi başkalarının gözlüğü — ile görmekten kurtulmayı bize Cum hüriyet öğretti. Dalma ikinci elden kendi malımızı almak iti- ahi Aarfkrhe fizekimeğinin yazılarıdır. ve yeni harfler hak. ilk direktiflerdir yadımı birakış, inkılâbımızın e. hemmiyetli safhalarından — biti. nin oldu. Milli tarih zihniyeti, kültür e. saretinden kurtuluşumuzun büş” langıcıdır. İşte Türk tarih vesi. kaları — dergisini, bu zihniyetin yayılmasına- vasıta olmak - için çıkarıyoruz. Onda, — neşredilme. dikçe meçhul kalmıya mahküm, dün denecek derecede yakın ma. zimizden en uzağına kadar mil- N bayatımızın birer safhasını anlatıcı vesikaları — bulacaksınız. Bu vesikalar hakkında kısa izah. lar, mühimlerinin faksimilesi, buna ihtiyaç — olmiyacakların 'Türk harflerine nakledilmiş me. tinleri dercedilecektir. Fert için saşmaz bir düstur olan “kendini bil!” üğüdünü, millet viodani da- vazında göyle izah ediyoruz: “Milletini tânı ve tanıt!” Maarif Vekili Hasan Âli Yücel Dr. Ziya Gün Bervetini Üniyorsiteye Lerkettikten sonra vefat eden hayirperver gös mü. tehasasstmız döktor Ziy> Günün oe MAZESİ dün merasimle demedilmiştir. Merbumun tabutu saat 17 de “Cen. Fahpaşu Kastitasindz Tisarahk ötö. mobile konulmuş ve Üoyazıt camilne getiriimiştir. Buruda büyük bir kaln. balık göze carpıyordu. Aszkeri Uıbti. ye mektebi talebeleri ve Darüşşefekn talebtleri göğüzlerine taktıkları Ziya Günlün rekimlerini havi siyâah rotetler le nazarı dikkati celbediyorlardı. Cenaze amâzımı müteakip — vabut tatebenin ve merhumun dasştlarınım el lerl üzerinde eamiden çıkarıldı. Mızı. ka matem havaları çalıyor, iki sıra olmuş polis ve zıbat müfrezelerinin arasında kalabalk bir bülk — kütlesi cenazeyi takip odiyarda. Belediye relsi Lütfi Kırdar, rektör. Cemti Bilsel, profesör ve — döçentler merhumun akrabaları tabutun hemen arkasında yürüyorlardı. Cenaze üniversitenin holüme getiril. di Ve örtaya kondü. Detin bir #essiz, gin nasil varlık iddiasma girişe. ' UK hüküm sürmekteydi. Rektör Ce mil Bisel ağır ağır taduta doğrü yüe | rüdü. Huşu 2de iğildiktan sanra titnek bir Şekle ezcilmle göyle dedi: *“Büyük, küdük beriçeni nEKikat, buglm sanl uranıntzdan Bulunuyor Bed seni, tam bir hafta evvel bugün gördüm. Mükâadder âkıbet çok yaklaş mişti, Yanından endişe e ayrıldım. 'Tabutunun önünde bu mücasene a. dma Şiliyorum ve ailene, yalnız âlle, ne değil menBup olduğum ilim allesine taziyetlerimi sunuyorum Bütün mesles hayatında namuskAr. lıkla çalişârak Ve büyük bit — tutum. Yulukla biriktirdiğin parayı yeti; bu müsskezeye biraktın. Okuma Kutmaya yardım, yardımların en oü, yüğüdür. Sen çoktandır unutula» bir Adeti yenilden taseledim Bugün bir bâyat bitti Gene hugün ölümüni bir hayat başlıyor, O, ebedi bir şeraf hayatıdır. Üniversitenin şeret yerenle senin resmin astlacak, kadirşinas şehir ne. nin heyielini yaptırıyor Dulma he tırlanacaksın. Kurduğun micaseseden almış Yazan: | Örfi idare komutanlığınca ga. zino, bahço, lokanta gibi yerlere evvelce 24 e kâdar açık — bulun” malarına müseade edilmiş olan. Japonya da şarktan Sov- | yeler memleketine taarruza mı hazırlanıyor? (Bas taratı 1 incide) ve bu taarruz karşısında İngilte - re bitaraf kaldığı takdirde — Sov- yetler Birliğinin hariçten — yardım alabileceği yegâne şark — kapıiları da kapanmış ölacağı için İngiliz Rus iktifakının amoeli — bakımdan hiçbir. kıymeti kalmamış — oluyor! Garpten Alınatyanmı, şarktan Ja- ponyanın indireceği — darbeler al- tında İngiltereden ve Amerikadan yardım alamıyacak — olaâan — Sövyet Rusyanım ne yapacağı — hakikaten merakı; mucip - bir mosele — şeklini alıyor! Asım US Amerikadaki Alman konsolosi ayrılırken Vaşington, 17 (AA.) — Dün Westpont vapurunun hareketi, Al man konsolosları - Wiedemann ile Böremer'in muvasaaltma intiza | ren tehir edilmiştir. Vapurun bu sabah harekoti mukarrer iken ha, tliciye nezâretinin emri Üzerine yol cuların ve bağajların yeniden kon, trolu için tokrar tehir olunmuştur. Westoint Alman konsolosluk me murları İle nileleri efradından mü YTekkep 500 kişilik bir kafileyi Liz, bona götürecektir. Gemide İtal | yan konsolosluğuna mensup me . murlar da vardır. Vapurun öğleye doğru harâkel edebileceği zannedilmektedir. — VECĞİLELER Xasan: (4 ÇHL PN AMIDİ « Alkrm tgaretile suyanmak. bahı çeye zazır odada bölbül sadakile u- yanmak gibi midir? İşte harp e ba: rışin atasındaki en basli fark! * Bir Franstzn 1884 de bastırdığı bir terikinde şöyle yazılı: — TMltliyet sevdası çıkalr 1rk sebebiyle İtalya bi zim için gerer, Almanya tahilkedir). yüzlerce Ziya Gün yetişecek.., Rektörden sönra sıra İle tip Caklile teği adına Fabrettin Keritn Gökay, 0. niversite göz klniği adına Nâci Ben, güsu ve Gülbane hastaneti göz klinis Bi gel albay Niyazi İemet ve tp fa. î -ı İ / Gazino ve bahçeler. Geceleri saat bire kadar açık bulunabilecek ların müsaadeleri yaz ( münasebetiyle gece saat hire KL dar uzatılmıştır. Bu karar alâkadarlara tebliğ ediliaştif" Beyrut ingilizlere teslim edıldi Vişi, 1T ÇALAL) — diğine göre Beyrut şehri, ıı;ını ları Larafından işgal edildikten gün akşam Amiral Göuton İngiliz başkumandanı General VİN na teklim edilmiştir. Genaral Dentx, Bayrutu tericed 'Trablusa gitmiştir. Londra, 17 (ALAL) — Af Beyrut müubabiri bildiriyor: Beyrutta ilk günümüs gayet bir alay içinde geçti. Şehir sokaklarında adım rastgeldiğimiz Vişi Fransız nin, her yörde ve sik sük tenadüf meğe baştadığımız — Avustralyali hür Fransıztarla harp etmiş oldul rına ihanmak müşküldür Her iki tarnt biribirlerini makta, biribirlerine hiçdir kin Ğ süyük bakmamakta —& tebesalim mektedirler, Hattâ bir kamyan başıtda aakeri şapkasllr Avustralyalılarla deraber tediğini gördük. Huik ise bu anı üzün bür Hert. bokadbalde'vo “üruir ötekelik D HAUki burada hür Fransezlar * Üç büyük Britanya aleyhinde kin duygi” lart yaratmak için her şey tı, Büriye ve Lübaanda — mi başladıktan bir hafta 'sonra arepif | ve Fransızca olarak cağıtınan beyslir nameler bunun bir delili olarak müzün önünde — bulunmaktadır. beyannamelerde yöyle denilmekte UBurunlarından ilerisini L ımm F eTT ll—l.'l KP TEEETEŞ SETE TT YETTE T ki Ğ nin Müttafiklerin zaferini arsu etti” lerini açıkça isbat eden du meden maada gene Almanlar dan neşredilen bir bayannamede de #” İ tehditlerde bulunulmuştur. “Belgendda Stukalar ik: saat Hında şehrin dörtte üçünü tabrip mişler ve dört bin kişinin ııııı' sebeb olmuşlardır. Stukaların öl B0 kuvvetlerinin yoni bir — iabati Sizin pek yakınmızda Hayfada ve ie kenderiyede gürülmüştür... gü külltesindet İki genç. Ziya Gün bak, | — kanda — ihULissalarını — anlatmışlardır. Bundan sonra cenaze gene eller üze., vinde kaldırılmiş va önde mızıka oldu. Bu halde Edirnekapıya göütürülmüş ve üklle makböresine defheditmiştir. Ce nüzede 30 dan fazla çelink vardı. İmralıya vapur Denis Yolları idaresi, İmraliyt | haftada iki gün vapur işletmek ” tedir. Fiyatlar, Mudanya — hati | ' daki fiyatlar üserindendir. kın balık çıkardığımız geceler vardır. — Ne diıyorsunuz, bin kilo balık bir a Edebi roman Belki suçu sadece bir gaflet dakikasında bir yabançı arzuya boyun eğmekten ibarettir? rada mı? Aalan Reis bu suâli biraz çocukça bul- REFİIK AHME SEVENGİL İMRAL belki de bunların hiç biri değildir ve bu ci- , nayetin sebebi yalnız - sinirli, titiz, âşık ve yarı deli kocanın vehmidir. Ahmet Dündar, eczacınım ilâç şişeleri- mi biribirine karıştırarak bir parça, bundan bir yudum, şundan bir damla alarak kuvvetli, kat'i ve her şeye kısa bir zaman içinde nihayet verecek o müthiş zehiri, ken dini bilmez bir halde, bir cinnet buhranının çarpıntıları içinde zangır — zangır titriyerek hazırladığını görür gibi oluyor. Yüksek tah> sil, aile terbiyesi, cemiyet hayatının karak: ter Üzerindeki yumuşatıcı tesiri... - Nereler- suçunda hafifletici | se onu kıskandırmaktan zevk alıyor, bir ta: kım olur olmaz kimseleri etrafına topluyor. kocasını kızdırıyor ve bir cinayete sebep ola cak kadar ileri gidiyordu! Netice gu ki eczacı —gündüz macera- —ınhhfkı!ııöylediilgü—mıııdiı lemiş sayılmamak için mi inkârda devam ediyor? Cinayet esnasında ve cineyetten sonraki günlerde yaşadığı müthiş haleti ru- hiye buhranları içinde yalanma kendisi de inanmış olamaz mı? — Balikçılar denize çıkıyorlar, beyim. Beraber gitmek ııtıyordunuı gündüz kol- başına söylemiştim, şimdi sizi almağa ge- mişler, aşağıda bekliyorlar. Ahmet Dündarın oda hizmetine bakan delikanlı kapıyı vurmuş, işittiremeyince açıp içeriye girmiş, yanma kadar gelmiş, koltu- ğünda oturup düşüncelere dalan hekime bunları söylüyordu. ir, sen Vedat Beyi tanıyor musun ? — Bizim Vedat Bey mi, beyim, hani şu eskiden eczacı imiş. — Evet. — Tanıyorum tabil., Ben geldim onu burada buldum, daha da pek cabuk çıkacağı yok galiba... ” — Nasıl adam bu Vedat Bey?> — Neden bu ismi takmışlar? — Yani üşik demek, beyim. O birisini seviyor her halde... — Hâlâ mı? — Hâlâ seviyar... Sevmese öyle insan- dan kaçar, köşe bucağa çekilip kötü kötü hulyalara dalar mr? — Balıkçılara ne söyleyeyim, beyim? —— Geliyorum, Demir. Üstünüze kalınca bir şey giyin, ge- ce vakti deniz serindir, beyim. 9 Küsük bir sandal rıbtımda Ahmet Dün- darı beklivordu. Sandalın içinde ayakta dur van balıkçı kolbaşısı Aslan Reis elini uzata- rak doktorun binmesi için yardım etti. San- dalda hekimin oturacağı yere battaniye ser- mişlerdi. Genç bir mahküm kürek çekiyor- du. Ahmet Dündar bir lâf s#öylemiş olmak du, sustu, Karanlığın içinde Ahmet Dünda” rın gözlerine yaklaşıp bakmak mümkün ol saydı orada küçük bir çocuğun gözlerinde- — ki saffet ve hayret biribirine karışmış ola' — rak görülecekti. — Bin kilo balık ne yapılır, Aslan Reis? — Satılryor, beyim. Çıkan balık bir kaç yüz kilodan ibaret olursa Mudanyaya götür rürüz, çok olursa İstanbula götürürüz, bar hkhaneye veririz. İstanbul piyasasında İm- ralhı balıkları mühim yer tutar, bilirsiniz, bu: raların deniz mahsulleri meşhurdur, iyi fi yat veirler bizim balıklarımıza. . | , ” Tebit burada adada da yeniliyor bir — — Evet, burada yemek olarak da veri- — lıyın. fakat mübarek o kadar bol ki... Mü- hapisane hapisane dolaşıyor. — Bilmem ki beyim.. Bazan iyi, bazan için: Eczacı intikam almış olmanın rahatlığı — fena... Zaman olur kuzu gibi durur, zaman — Sizin gece hayatmız hayli eğlenceli genç mahküm eğilip doğruldukça HİRHU_— içinde görünmüyor. Daimi azapla sarılı olar — olur önüne gelene esip savurur.. Öyle pek olmalı... Deniz safalı şey! SURE. M çıkan Çırpıntılı ses gecenin rük yaşadığma göre belki aslımnda hiç de fe: — arkadaşlarla düşüp kalkmaz o adam... Dıi— Dedi. karanlıkları içinde hafif hafif akisler yapr a bir adam ir. Evlenmeden evvel de — da bayırda dolaşır; deniz kıyısma iner, ka- — Öyledir, beyim. yordu. Sahilde henüz hareket yoktu. Deniz” Grerümlez Müztmür zgömeme Kemmrm n getii jinayetini bir kere inkâr t Bey T ONA — ; ) etfikten sonra artık sözünden olmar — Kara sevdalı mı? -Ohdıriıvııhnei) gibi geldi. Aslan izahat verdi: