ıl;ğ(ğı;. b İŞ : 5 f a F? 20 Maym 1921 l H* Ha İ Yriye : Ş__l. oi mazot ; :î: Şirketi n;;-_ Tikan gaz gir, h N:hı:“'“n akdolun ve , keli Hayriyeye İ A N t ( tertip ettiği 141893 10,000 lira kazanan numarılar 212102 291262 5.000 Hira 033764, 19TOİ 1.000 lima kazuman . ile biten 90 bilet Sonu 3108 ile biten 30 bilet Sonu 7829 r umaralar 500 Hira n Sonu 2100 ile biten âg l::ı:: 5: bibi Sonu 25538 ile biteti K Kkazananı M 6, 081184, 271490 anan numaralar Milli Piyangonun kalâde keşidesi >fev Sonu 60 ile nihayot buluan 3000 bilet. 2 lira kazanan numarnlar Soanu (0) Ho nihayet bulan Sso00a lardır, kazanan 141583 numarali bir parçası Tatanbul ve bir parçası da Gönende salılmıştır. 10.000 lira kazanan 212102 nu. marâalr biletin bir parçası Ankara ve bir parçanı da İstanbulda, ikinci 10,000 ilralık ikramiyenin bir par- çası Sungurlu ve bir parçası da İa- tanbulda satılmıştır. 5.000 Tira — kazanan biletlerim dört parçası İstanbul ve bir par- çasl Edremit, bir parvası da Ayvü. lmaştır. hıglı&:'uinm:)elnr yurdun muh- çelif yerlerinde satılan biletlere isabe: etmiştir. verilmiştir. Bu kararın için teabeden tedbirler bütçeye 40 bin Jiralık tahsisat konmuştur. pelirken eserlerin a tarihi kıymetine Tamirat mimari tarzına, halel gaırikmyewkî!rr mektuplar kontrol edilecek A ve wvhihl_le"’m BÜ S Söşreni. MeXkıdüki. İAT ikinci maddesinin Wnı& Büyük nun. İâyibasmi Lmim“em.“" Mitlet Meclisine. gşadur! Maddenin yen! ”“,:,,mmım ©a) Mahbusların oe mevkufların giye yedirümesi, — yabımr masr, okutulmanı VE gabıştiril b) Mahbus ”wmıhveionudw- tevkifhane mü- lerinin vazife va salâhiyetleri ve haklarmda kim ler tarafmdan ne gibi inzibati mu- ameleler hakkmda bir Trakyada Mahsulde görülme- | gdik bereket var | 7; . | — Ziraat Vekâleti 5 harman makinesi daha gönderdi | Umumi müfettişlik ziraat müşa- viri Şevket Arı Trakyada orak ve harman İşlerinde çiftçiye yardım geklini tesbit ve bu işlerin tam bir intizam altında yürümesini temin maksadile mımntaka — dahilinde bir teftiş seyahatine çıkmıştır. Geçen sese Ziraat Vekâletinin Verdiği 141 orak mekinesinden başka vekâlet bu sene ayrıca Trak yaya 5 tane de harman makineti Yormiş ve bu makineler Çorluya | gönderilmiştir. Bir tecrübe senesi geçirmiş ve her biri vasati 600 dönüm arazi biçerek bunları köylüye pok ucu- za mal etmekle köylü tarafından çok tutulmuş olan bu makinolerin bu sene daha verimli olmalarına çalışılmaktadır. Bunun için Baba- eski, Lüleburgar ve Çorlu yedek merkezleri olarak seçlimiştir. modik bir bereket vardır. Hava- lar ziraate çok elverişli geçmiştir ve geçmektedir. Topkapı harici tanzim ediliyor Belediyo, Topkapt Mmen kapının karşısına gelen ve Maltepe yolu ile Yedikulede bil- yük asfaltın arasına gelen metrük mezarlığı derhal kaldıracaktır. Bu mezarlıkta akrabalarının makhere- leri bulunanlar bu ay sonuna kâ* dar makberelerini belediyenin güs tereceği civardaki büyük mezar . tığa nakletmedikleri takdirde be- lodiye bunlarm nakillerini yapt- caktır. Ayrtea gehir içinde ve deşında olup gelip gitmeğe mani olan me- zarlıklar da kaldırılacaktır, aa eüe Bir çocuk haşlandı , Tahtagazi 80- kağında 28 numarada — oturan Talâtın bes yaşındaki oğlu Ali, mangaldaki tencereyi devirerek sıcak su ile haşlanmıştır. Çocuk Şişli Kifal hâstahanesine kaldı. rılmıştır. lit edebileceği nazara alınarak ha- pisanelerin emniyeti — bakımından mahkümlarır erini ziyarete gelenleri korr valarımı — kontrola imkân verr ir esule raptedil. mesi gerekli görüldüğü gibi, ge- rek namlarına gölen ve gerek ha- rice gönderecekleri mektup veanir her nevi muhabere — vasrtalarının da kontrola tabi Bulumması zaruri Bu sene bütün Trekyada görül, | dışında he, | $ — VAKIT 20 MAYIS 1941 Görüp düşündükçe: Büyük tiryaki üyük tiryakı “Vakıt” in bazı yörlerini bugünkü dile çevirerek tefrikaya başlıyacağını müjdelediği “Kaniye”, yalnız bir - tabiye harikası, sade bir kahramanlık menkıbesi de; için, alınacak büyük dersler, derin ibı “Kanije”, zekâ ile cesarelin, bilgi | yükselen bir müdafaa âbidesidi. Namik Kemal, fevkalâdeliklere vurgun ruhu ile bunları ta. rihin derinliklerinde arar, bulur ve ortaya komaktan hoşlanırdı. Keşki ondan sonra gelenler arasında bu yolu tutanlar bulunsaydi. tarihimizin yanında bir de menkıbeler ve destanlar — hazinesiyle övünecek halde bulunsaydık. "Faizi” der ki Bir gün paşa merlüma gittim. Çehresinde o derecede ulâ- meti melâl vardı, ki Kaniğe muhasarasının en muhataralı zaman- larımda bile kendini o günün onda biri darecesinde mahzun görme- miştim. Bu halini neuzabillâhi tââlâ Dersaadetçe bir vak'a hudü. #una hamlettim. Sebebi kederini sordum, Cevahında: 3 "İ_).—ıhı ne olacak? Kanijede ettiğimiz cüz'1 bir hizmele mu- kabil bize vüzerat vermişler ve hattı hümayun göndermişler, Hal. buki Kanumi Sultan Süleyman; merhum Mukbil İbrahim paşayı tefvisi tam ile vekâleti mutlâkasına tayin ettiği zaman yedine yalnız bir menşür ita eylemisti. Piyale paşa, merhum Sultan Se. limin damadı bulunduğu ve muharebatı bahriyede kâffei mülük-i nasraniyenin donanmalarına galebe etmek ve Sakız fethine nail Kgibi birçok muvaffakıyetleri görüldüğü balde, kendisine çok görmüzlerdi. Halifei islâmın hattı hümayunu, Kani. y muhasarası gibi hidematı cüziyyeye mükâfat olmrya başladı. Ve devleti âliyenin vüzeratı benim gibi kocamış fertutlara kaldı. Buna tecesüif etmiyeyim de neye acıyayım.” Hasan pasarıın bu sözleri, kendisine iltifatların en ihtişamlı- rütbelerin en büyüğünü getiren bir hattı hilmayun üzerine- dir. kendi hizmetini kendi viodanının terazesiyle tartan koca kahraman, bu mükâfatları yalnız çok görmekle kalmıyor, Bu mükâfat yollanışında devletin temelini sarsan bir tehlike görü. yor. “Faizi” nin sahit olduğu ciddi ve ağır teessürün sebebi işte bu. Hasan paşa, kendi çapındaki adamların tarihini, hizmetle. rini, lâyık oldukları alkışı ve erdikleri mükâfatları nasıl inceden inceye biliyor. Hepsi hukkında devletle beraber, kendinin de ve« rilmis hükümleri var. Büyüklük işte böyle başlar, böyle parlar. Ataların bu ahlâkını benimsemiş olsalardı, Osmanlı tarihinde, son Üç asrm facialarından biç biri yer bulamazdı. Pasanın bu sözlerinde, bugünkü nesil için de örneklerin en ir. Onda her çapta insan r göze çarpar. denin kaldesi üstünde muhteşemi yaşıyor. RAKKI SÜHA GEZGİN IGl'ğ'NDFN GÜNE ASKERCE DÜŞÜNMEK ve DUYMAK ZARÜRET: UN akşam, Ankara Rad- yosu, yeni — neşriyat programı arasında “Mehmetçi. gin saati” ni de tatbik etti ve bizi, sevimli bir Er'le karşı karşıya getirdi.. Mehmetçik neler anlatmadı! Büyük şehir. ler hakkındaki — görüşlerinden, trenden, tayyareden, makineler- den, orduda edinilen terbiye ve irfandan bahsetti. Memleketi. nin şivesini muhafaza etmek şartiyle, hem, çok açık konuşu. yordu. Mehmetçik ünvanile vasıfla- di 'Türk erti, bu ünvanın ifade ettiği iki mana ile, yani hem “erkek” hem de “sevimli" bir gahsiyet olarak her zaman dilimize destan ettiğimiz bir in. göktü, başını kolları arasına sak ladı., Kristinin gahadeti kısa vo gok Mmüthiş oldu. Matmazel Norber bir tek ke- ro bile maznuna dönüp bakmadı, fakat hâkimlere söylediği sözler ile sanki onlara vazifelerini ha tırlattı.. Heyeti hâkime de vazı felerini yerine getirdi ve Bene- dik ölüm cezasma çarptırıldı. Affını talep için reisicumhura olan lâyıhayı imza lamayı da reddetti.. Artık Mas sonun ölümü beklediği hem de seve seve beklediği açıkça görü. Tüyordu. Önu ölüm korkutu de- Kil, fakat yalnızca Kristinle kar- şılaşmak biraz'sarsmıştı. 2 Kânunuevvel günü kiyotin makinesi mezarlığın — kapısına kurulmuştu. Müthis bir soğuk vardı. Bu kanlı katilin ölümünü seyre gelenler titregiyorlardı. sandır. Onu, izin günlerinde, güreş yerlerinde görürüz; — pa. zarlarda görürüz; köprüde, bü. yük caddelerde ve parklarda görürüz... Hele uzak ülerden gelmiş olanlarının gözlerindeki ifade, pek çana yakındır. He. men sizinle konuşacağı gelir ve siz konuştuğunuz zaman, der- hal cevabı hazırdır. Bu itibarla Mehmetçik, sosyal münasebet. lerin en samimi bir sahada ce. reyanını temin ediveren, örnek bir insandır. Mehmetçik için vatandaş a- rasında ayrı gayri yoktur. Her- kese, “hemşelhri” diye hitap & der ve kendisi de bu hitabı ya. dırgamaz; canlı ganlı konuşur. İşte bu güzel huylu, sokul- gan, — fakat vazifesine geçtiği zaman bir çelikten daha sert, soğukkanlı voe yanaşılmaz - bir bahadır. olan — Mehmetçiği, Ankara Radyosu, daha' yakma getiriyor - ve milyonlarca din- leylci karşısında, — ona komuş. mak, fikirlerini, hislerini dök. mek imkânını veriyor. Asker ruhuna, asakor düşü- nüşüne, asker zindelik ve mu- kavemetine — giddetle — ihtiyaç gösteren çu bü yeniliği, ben, en uygun teşeh. büslerden biri olarak karşıla. rım... Sivil olanlar bile, ruhu- na Üniforma giydirmeli ve hâ- diseleri Üniformaya — yukışan bir ciddiyet, dikkat ve hasaas. lrlda mütaleca emtelidir. HİKMET MÜNİR ——— Yalnızsa mahküm, kendisini ha. | pishaneden getiren otomobilder indiği zaman, ne gördüğü man. zaradan, ne de soğuktan — titre- medi.. Birkaç dakika soora kesilecek. vücudundan ayrılacak olan Laşı ni yüksek tutuyordu. Toplanan halkı heyecansız nazarlarla sey. retti. Herkes hiç değilse Bene. dik'in bir deli gibi halka saldır- mak istemesini, küflirler etmesi- ni bekliyordu. Fakat mahküm oralı bile değildi. Gayetle sakin. di, hattâ gülecekti bile... Bir rahibin kendisine uzattığı haçı öptü ve yavaş sesle: — Dünyada yalnız bu insanin kardesidir... Dedi.. Ve aynı soğuk kanlılıkla. san. ki bir dakika sonra ölecek insan © değilmiş gibi kendini cellâtlara teslim etti. 'Devamı var) 20-5-941 1.33 Hafif prog — 19.00 Konuşma ram Yuva saâl TAB Ağanı 1915 Salın e- B00 KMsik Kontrası parçalar 19.30 Memleket 8.30 Bvin anat BnA$ âyarı 1233 Türkçe 1045 Balon or plâklar kestrası 1248 Ağant 20.15 Radyo gu, 1300 Müandolin ve getesi bitar aolo, 2045 Salon or. darı kestrası 1815 Türkçe 21.00 Momleket plâklar postası 1330 Karışık 2110 Virtüozlar proyram 21.M0 Konuşma 1808 Fami samı — 21.45 Klâsik 1830 Zirant tak. program vimi 2230 Ajanı 1840 Arjantin 22145 Dans mü, tangoları aĞi