#ni Balkan İhtilâfı 4 N l İpN | 3 n ü | : ; di F $ 8 Halyanın Al- f v Vüstarya H İakayası üzer * | de buzı yörler göstarmişler İçki ziyafetinden sonra Müddetumumlk dün garip bir ge. kilde işlenen bir gapa tahkikatıma el koymuştur. — Yapılan tahkikattan anlaşıldığına göre hâdlse göyle cereyan etmiştir: Fatihte oturan Ruhi ve Mehmet a- dında iki arkadaş, evvelki gün berüe berce, Mustafa adında birisi ila Fatih eivarındaki kahvelerden birisinde tâ. nışmış ve kendisini o akşam bir 3çi ziyafetine davet etmişlerdir. rkadaş yeni tanıştıkları Mustafanın paralarını zorla aşırmışlar ! görülmez bir şerine geldikleri vakit Ruhi Ve Mehmet tirdenbire ceplerin- den tabancalarını çıkarınış ve Mustâ« faya: — Eiler yukart, kıpırdarsan, canı, nr yakarız!, demişlerdir. Muastafa neye uğradığını — şaşırmış ve dediklerini Haat etmiştir. Bundan | gonra (ki arkadaş, Mustafanın cobin- mali kaması b sair bazı geyierini da, ba aldıktan sonra firar etmişlerdir. ! deki 22 Hirayı bir cep saatini va işle. Mustafa kabul etmiş ve üçü birden | ki Kumkapı taraflarındaki bir yarapGı- | Beuntafa Bamed karakola hoşmuş. ve yakayı haber vermiştir. " İya giderek geç vakte kadar Kafalarm çekmişlerdir. Geca yarısına ve Üzdal birer koluna girerek kendimi. ni Akbıyık karakotu civarındaki boy bir armaya sürüklemişlerdir. doğra Mehmet ile Rüe | hi Mustafayı meyhaneden — çıkarmış | Za'xtanın yaptığı tahkikat sonunda soçlulardan yalnız. Metimedi yakala- mıştır. Mehmet dün adiiyeye verilmiş ve n Banra Cevkif — olun. |muştuz. Diğer gasxp Ruhi — şikidetle | granmaktadır. aeit ĞKSK Pzim eee ae Gşkümen sen | Kesik kol cinayeti tahkikatı Zannaltına alınanların gösterdikleri yerlerde gövde bulunamıyor! 1 Beşiktaşta, Onıaıındm'ıwow bi kendisini bir rek burada beraberce öldürmüş « hMMıııuıv_ıı— telif parçalara ayırmışlar, kafa fle gövdesini bir W bacaklart ilo kolarını da - | rmda bir yero ıümmekleriıı işit- tikleri bir gürültü üzserine paket> leri parka aftarak k rdı. Bunun üzerine kafa ile gövde- yi nereya gömdükleri gortulmuş fakat gmenük!eri yerler kazıktı. ği halde hunlar bulunamamıştı. Bu vaziyoet karşısında mamnunla- rin yalan aöyledikleri şüphesi ha- sıl olmuş ve dün tekrar #OTgÜYA çekilmişlerdir. Kâzımla Ayge dün ç ve bü ü — Oh mösyö, diye içini çekti.. Acaba bizim möuyöı:ün anahtar- larını gördünüz mü? — No anahtarları? Diye Violet 'baba kaşlarını Ça - ı:ı,:%'wdik'iq anahtar. larımı... Hepsini tomariyle kâ;; mıyor. Bir tomar £ neler yapmadı. b lryacak, kafamı kıracak A L tim. Evin her (nngniıjı , gim di sokaklarda, gezdifi. anahtarları arryor. Görseniz ne müthiz bir hali var, kudul amm; bir köpek gibi başını Ön $ miş, yerleri, taS Kenarlarımı bi- rer, birer artyor. £ Violet baba Ani'nin söylediği bu sözlere kar$i cek de sanki ne raları da kazıldığı halde yine bir gey bulunamamış'ır, Diğer taraftan zabıta bu cina- yötle methaldar Divrikli Reşit a. Amda birini daha yakalamıştır. Bu da müdüriyete getirilerek Bor- Köstence ile İstan- bul arasında Haftada iki defa vapur zi ı$ş Romanya seyrisefain acentesi badema, Köstence ile İstanbul arasında haftada iki vapür gıef_e. ri yapılmasına karar vcnnhıît!ır. Romanya vapurları, her hafta ya tür. Peynirciler istihsalütı arttı. racaklarını vandetmişlerdir. Kanlı Yazan: Gaston Löru — Daha biraz evvel seni par. andan korktuğunu söylü. n kızım.. Sözlerinin hangi. Binc inanayım: , d 4 — Evet, demin öyle söylemiş. tim ama, DU mösyönün her Zza. manrki hali değildir. Ancak onun fikrine uymadığın zaman böyle iddet terir. 5'.— Pesl?!ı. fikri nedir? Bunu ba. na söyliyebilir misin? Sen her halde bü h'”“'“b,ıwn pek daha çok şeyler bilirsin. Violet baba ağzından söz al. mak istediği Aniyi yan göde Sü. süyordu. Fakat Ani ihtiyarın fikrini anladığı için sözlerini pek ınlımam.ıhpue gelerek büyük bir safi: z r_. mf, dedi, ne olacak.. Fikri, gimdilik anahtarlarını bulmak. 'Tam bu sırada Benedik Mas. sonun uzaktanı sesi gduyuldu: — Ani... Ani! ; Bu ihtar üzerine Ani kalktı ve ihtiyara: — Ben gidiyorum, gizinle konuştuğum! duvmadığım Ertesi gün dedi, eğer ı Ööğrenirse, lâf Violet baba tekrar fırsatmı elde Garajcıya rehin verilen manto Sahibi tarafından alınınca neden dar geldi? Asliye ikinci ceza mahkemesi dün garip bir suistimal davası hakkındaki kararını bildirmiştir. Dava şöyledir: Beyoğlunda oturan İstavrina a- dında bir kadın, bir müddet evvel Garajcı Niko isminde birisina as. trağan Mantosunü götürüp rehin vermiş ve ihtiyacı olan parayı al- mıştir, İstavring, bir müddet sonra al. dığı parayı götürüp wermiş, fakat mantosunu alıp sırtına geçirdiği vakit garip bir vaziyetle karşılaş. mıştır. D JIsmarlama yaptırdığı astırağan mantosu vücuduna dar gelmekte dir. Kadın bunun ne demek oldur ğunu Nikoya sormuş, Niko da : « . Madam sen şişmanlamışsın da ondan manto dar geliyot! .. demiştir. Fakat İstavrina şüphelenmiş ve polise başvurmuştur. Yapılan tah- kikat sonunda Nikonin gayet kıy- metli olan Astragan mantonun eteklerini, yakasını — ve kol'arını kırptığı ve parçaları terzilere sat- tığı anlaşılmıştır. Bunun üÜzerine mahkemeye ve. rilen Niko dün yapılan duruşması sonunda 2 ay müddetle hapse, 150 lira da İstavrinaya tazminat öde- meğe mahküm edilmiştir. Birlikler umumi kâtibi Ankarada uzun müddet Tstanbul ithalâtve ihracat bir. likleri umum! kâtibi Salih Ban. guoğlu'nun Ankaraya gittiğini yazmıştık. Salih Ankarada uzunca müd. det kalacak ve kendisine burada borsa komiseri Mahmut — Pekin vekâlet edecektir, İaşe müsteşarının tetkikleri Şehrimizde bulunan inşe müş. toşarı Şefik Soyer dün de tet. toşar, dün, öğleden sonra topla. nan iaşe riyaset etmiş, muhtelif Jaşe mevadınım stok vaziyeti etrafında alâkadar. lardan izahat almıştır. Demiryol tarifesinde değişiklik giklikler yapılmıştır. Buna — na. zaran İstanbuldan Kırklareline saat 8,5 ve 21 de, Kırklarelinden İstanbula 9.20 ve 21 de ikişer katar tahrik edilecektir. Altın Fiyatı Altm fiyatları düşmiye baş. lamıştır. Dün bir altınm fi. yatı 27 | tınmn bir gramı ise 359 kuruştu. Esrar ve maceralarla dolu zabıta romanı Bebek Çeviren: M. ACAR duğunu söyledi, © kadar.. Fakat öyle bir bakışı vardi ki bunu ha. yatımın sonuna kadar unutamı. yacağım.. Bilmem, ben onun için ne yapabilirim? Hem bana ar. tık ilk günlerdeki gibi muamele etmiyor. Hareketlerini yavaş ya- vaş değiştiriyor. ı — Evot.. Bvet.. Malüm., diye Violet baba homurdandı. Çünkü ilk günlende yenilik vardır, dik. katli hareket eder, fakat Bonra bir kere alıştırdıktan sonra.. İş. te o zaman iş değişir. — BSöyleyin bana Mösyö Vio. let, ötekilere ne oldu? Nasıl git. tiler?.. — Ah çocuğum, bunu hiç kim. Be bilemez. — Fakat giderlerken her hal. de geçtiklerini görmeniz icabe. derdi, değil mi? Meselâ ben ge. lirken bir de denk getirdim. Şim. di giderken yalnız gitmiyeceğim, yanımda ya bir araba veya bir hamal olacak.. Ötekilerin de ner halde eşyaları vardı ve bunları birisi taşıyordu. Nasıl oldu da hiç kimseye görünmeden orta. gdan kaytbolabildiler.. — Yoksa sen de gitmek mi is. Ani? — Niçin saklıyayım? Evet.. Gitmek istiyorum... I £— VARIT 26 NİSAN 1941 Görüp düşündükçe: Bizden böyle şeyler islenemez Hangi sivri akıllrı, yahut hangi kundakçı, bunu ortaya attı bilmi- yoruz. Fakat “Barlin” in yarı rew mi ağızlarından çıkan tekzip çok manalıdır. . Kundakçı veya sivri akıllı geve. ge: —- Almanlar, boğazların koa- trol hakkını İstemişler, Demiş. Almanlar: — Hayır, biz böyle bir gey iste- medik. Cevabını veriyorlar, Boğazlar, bizim canevimize gi- den gahdamarlarıdır. Onlara ne kadar kıymet verdiğimizi dost ân, MCou da Dilir, Ş ik yakın bhir geçmişte, © ralarını kalesiz. Majino ve ab:ı'mı:- siz, botonsuz ve çeliksiz korumuş, hiç kimseyo ciğnetmemiştik. Ora- ya, iki büyük devletin donanma. ları, kara orduları hesaparz cepha- nesi, vasıtası serveti yığılmıştı. Sarus körfezi, bir seren ormanı idi, Gemilerin dumanından görrü- zü görülmüyordu. Bizce sadece yalın kılıçtık. Ama göçemediler, Şu bir avuç- hik toprak üstünde biz, yirmlıci asrm en büyük destanmı yarattık. “Truva”, belki bir esatir efaane- gidir; Yakat “Çanakkale” müda- fasını, dünya tarihi, et ganlı kah. ramanlıkların madalyası gibi göğ- aız, techizatmız imparatortei ordu- su idi. Bugün yeni silühlar, yeni usüller, yeni kafalar ve yepyeni imanlarla donanmış olan Türk or dusu, yüreğinde taşıdığı eşsiz cev- here liyik mahfazalara da kavuş- muştur, Zengin bir millet değilir. Bununla beraber, varımızı yoağı. muzu orduya vermeyi cana min- net bildik, Tığ gibi — delikanlıları- mtz, çınar gövdelerini andıran y gitlerimiz. hudutlarımızda geçil. mez saflar bağladılar. Gözü pek, yüreği pek, pençesi pek erlerimiz, usta asker, eşsiz savaşçıdırlar, Bizim çocuklara ku. mandanların: — Çarikit erkânıharp! Deyişleri sebepslz değildir. Türk neferi, bu Ünvan! sayıtız menkm- belerile aldılar, Koşu meydanma Birdiğini sezen cins at nasıl ihti- rasla titrer, burun kanatları açı p kapanırsa, barut kokusunu alan, tüfeklere takılan kasaturalarm takırdısmı duyan Türk neferi de, içinde tambaşka bir Alemin açıldığı mı düyar, Artık önün yapamıyasen. Bı iş, kaldıramıyacağı eğırlık, da- yanamryacağı acı, çekemiyeceği ıztırap ve göğüsleyemiyeceği kuy- vet yoktur, Almanlar, bisi, bu kabiliyetlerik miz içinde görüp * tanımıslar, ö cün biçmişlerdir. Bize onlardan böyle bir toklif gelemez. Zaten seker ve savaşçı olanlar, silâhm, yüreğin ve vatanla namu- sun ne demek olduğunu bilenler, mert ve kahraman milletlere, bu gibi şerefsiz istekleri sürmezler, GÜNDEN GÜNE istanbul köpeklerine dair bir düşünce ı stanbulun köpekleri, İstan. bulun tarihine karışmış mahlüklardır. Bir zamanlar o ka- dar bollağmış ki, toplayıp hayır- sız adaya sürmek zarureti hasıi olmuş. O sebeple oraya, oenebi lisa- ninda hâlâ “Köpek adam,, der ler. Şu yazıyı yazmadan az önce, o devri çok iyl hatırlıyan;bir tanr dıkla görüşüyordum. Her bir kö- peği, kalçasından, büyük kıskâç- larla yakalayıp kocaman kafes- “der içine attıklarını anlattı, Son- ra bunlar, sür haricindeki hen- deklere doldurulmuş oradan da Hayırsız adaya nakledilmiş ve bittabi, biribirlarini yemeğe tor kedilmişler. Yani, köpekler hakkında aldı- ——— Dünkü il vRelar Dünkü ihracatın yekünu 260 Bımıa tedbirler, “itlâf ödici,, ma- hiyette olmuştur... O zamanlara mahsos olmak Üzere, belki de, pek doğru bir tedbir.. Lâkin Bimdi, yine öldürmek yolunda devam etmoli miyiz? Her gözümüze batan köpek zehirlenmeli mi? Bunlardan başkaca istifade yo- m yok mudur? Bazı memleket- lerde cina olsun olmasın, alâka- dar makamlar, bütün köpekleri, müsadere ediyor veya topluyor. Onlart terbiye ve ıslah ederek zabıta hizmetinde kullanıyor, Acaha bizde de, bu —hususta bir tetkik zemini açılamaz mi? PFİKMET y a IYirııi yıl evvelki Vakıt 26 Nisan 1981 — Eksik Ekmek bin liradır. Dün Almanyaya ga. | Dün Şehremaneti heyeti — teftişiyi müdürü Süleyman Falk Bey müfettiş- lerle birlikte — geğrimizde — teftiş lera ve noksantllvezn pek çok ekmek müm aadere Ve sihhate gayri muvafık bir surette açıkta satılan şeylerin men'i füruntunu emretmiştir. ira 70 kuruş, külçe al. | rap ve likör, , Romanyaya balık, zeytin satılmıştır. konuştuğumu nereden ise Ö iş benimle müt. hiş bir kavga etti ki.. Aman dik. kat, bakım yine evden çıktı. Ve Ani, Benedik Massona gö. rülmemek için bir çitin arkasına saklandı. Ertesi gün sabahın saat yedi. sinde Violet baba kasabanın hu. dudunda, eski bir duvarın arka. — Niçin sakltyayım? Evet.. Küçük kızın alışverise gitmek ü. zere oradan goçeceğine emindi... Ani geçerken yavaşca büşmi u. zatıp kendini gösterdi. 4 Ani derhal koşarak yanına gel, — Oh mösyö, dedi.. Ben de sizi arıyordum. Çünkü ben artık orada kalamam, bir dakika bile kalamam... — İyi ya öyleyse, derhal kaç.. — Fakat eşyalarımı almadan gitmek istemiyorum. — Eğer bütün moesele bundan ibaretse ben gider eşyalarını a. hırım. — Hayır, hayır bunu yapma. yın.. Başinıza bir felâket gelebi. lir. Bilseniz sizin için ne — ferna söylüyor. Fakat bana bir iyilik yapmanız her zaman mümkün. dür. Meselâ bugrlün saat üçte mi. safirkanenin usağı Bikoyu kü. gük bir araba ile bize göndere. | rek... Kızıl derili (Korbiyerde herkes Benedik'e kızıl derili di. yordu) her gün öğle yemeğinden sonra çıkıp, şurada burada, ot. lar arasımda dolaşıyor, bilmem nerelerde kalryor, fakat ancak saat dörtte tekrar eve geliyor.. Saat üçte gelirse Biko eşyaları. mı alır, bn de onu takipederim. Siz de uzaktan bizi rözetlersiniz. (Devamı var) €08 Ağane orköstris 818 Kinfit 1840 Saz parçalar everleri 845 Yomek 1900 Konuşma Tistesi 1815 Hialk 1638 Türluyo türküler a plAktar 10.80 Ajımı 1850 Ajans 1845 Ziraat 1008 Türkçe Satevindi plâklar 19.50 Karışık 1420 Riyaseticam türküler hur bandesi — 2018 Radye 15.00 Film gazetesi Müsiktat 2045 Fasıl hayeti 1580 Devlet kon- 2115 Komuşma seryatıva. — 21.30 Radyo salon rından aak, örkestramı len neşriyat — 1280 Ajans 18.08 Caz 2250 Dans Pazer 27 Nisan Cumarte, 26 Nisan Reçevveli 20 Recvveli: 30 Kasım: 170 | Kasım: 171 —— Wakitler Vasatı i6zam Vasan Gzani 401 1003 mir niz 801 1200 raz 810 vrer z001 aAar 4«10