LA Zd İ ”i YAŞ TEZdli E T Ü & ELA z # v d Z i kapıya yaklaştı Ğ | kere vurdu. rgüsü çekildi, | um #stünde duran aa. kapr — benim- vT Paj mla vur Haziran sene evvel nahi AŞ Ziresi Yazan: Afif OBAY | timet Dinç Bulaşıkçı kız kogarak . He- men kapıyı açtı. O ki Co | Kıbrıs Kamarot Ahmet ile Mürüytet, Me- üe Fatma Onal, Ihla- oturan Yedek subay M. Sey ayrılârm. — Aşıklar çok uzaklaşmamıştı. | | — — v0 Li le Hikmet Talaa, Tr- Abduliah — Yürisever ile Müs heye. | 2 .rçer Büyük Gökçemi, Başıktaş Şan- canlıydı ki beni görünce kekele- Hkdedede oturan Tüccar kâtibi Mur. miye başladı. Onun şın istifade *m:ule akat manidar bir a Ş v Matmazel, güzel gecenizi B tafa Tarik Kurmal ile Saniye Kaçır ra, Beyyar Satıcı M Vuat Müurazi ile Balme Aytamaner, Şoför M. Bıtki Bi- ı.u...mııoıı-ı.'nmm Sizi rahatsız | | | kamdi Avunç le Bahare Cunal, etmek istemezdim. Fakat çok 9- | p çiktaş Uzuncaovu - caddesinde olüm çım, dedim. Hazır patron uzak. | » P L eaj Tabrikasında ustabaşı tayken... Sözümün arkasmı beklemedon Hasan Uygün ile Gülazar - Kan, İ tanbal Belediyeti Zührevi hastahane” du. Sepeti getirip hümeutı:b Ça Bilge. — Bunları alınız ve sepeti pımm önüne bırakmmız, Bonsuar! Beyoğlunda Nişanlananları Şişli Ahidel Hürriyet C. 155/4 de Acele etmekte haklıydı. Dahâ | y mühendis Ömer Faruk Va - Nu ile kaç gece Giyom'un bu. içeri girebileceği belli Halbuki Rozmari y kan damlıyan, tuttuğunu kopa- | ge aynı yerde ran genç köy xızlarındandı. Sa- bahtan K ayat yerde Kinine Bercis Ark, / Şişli değikdi. | (nldei Hüteriyet caddesinde — oturan vernedarı Mustafa Durak Zayaep Dülgeroğlu. ww *-> otelin bü. | men M. Srtiı Oruçağlu ile aynı yerde tün bulaşıklarınm — hakkından | mesine Türk, Pangaltıda oturan Mu- geldikten ıoîı.n. 3ı “"T& de Giyomuy! tedecek İ enerji kalryordu. Onler zevkli gecelerine de, bu zevkin zekâtı gibi büyük | gatt c Mevlüde bir eömertlikle önüme atılan £* | p. camil etin Içindeki nevaleyi ceplerima. yerleştirmiye başladım. Sepetin içinde yarmm somun ekmel, yücek bir parça dana sövüşü, pişmiş yumurta, iki tane de ar- muüt vardı. Basip Hasan Türedi ile Şaziye L4- ._Nnnv.nr.smrwll' Eminöaü LAleli Şair Haşmet sokakta sokakta mmwum.ww Karatulut ile Mükaddes. Uzunakan bis | gasımyaşa Hacıferhatta oturan Âm k at :.nı:mmmımmn— Naci ile cer Demirkal, Terzi Behitil wnmwmn—h _mmvı—ıo"ıuı-u-l Bir taraftan bunları şurama, | » O DD ua gişii Aba, Hürriyet cad burama yerleştiriyor, bir taraı- Mbu—ı—u&ıdlhılcm tan da ekmeğin ucundan, sövür ik Can e Müştika Paşin, an eğ d lerinden Şefi şün kenarından ai Peynizi kaptıktan için emin bir köşe sonra yeme! arıyan kedi >.D. Y da memur Saim Ki e Samihn Canok, Calatasaray Li- -;ııııv_ııuıı.x_u Yılmaz ler gibi hemen avludan Çiktla. | aa biye Aytümür, Şorör M. Sürey- Samanlığın yanındaki çeşmenin FWDHMMM bağınma gittim. Zere, taşın üstü. Akbıyık ile Vasfiye Doriz. Ko ne oturdum. Nefes almadan ye- TM Ahmet Etgin ile Şevkiye raiye bas'adım. ladım. im, Artık / sa ÇÜ vücudum “â biraz ısırmıştı. Elbiselerimin 18- | komül laklığını eskisi kadar hissetmi” yordum. Fakat çok uyku, sinirlerin miyen bu ihtiyas' ğiyle vücuduma y “ein avırlr ymişti Tü- Taksim A, Bazlt C, Dirlik Ap. Eaaa ln————ı—l-ııı Hrgüden, Bakkal Nureddin Ağuz ile kacd | A Mebrure Tüzemen, Deniz Matbaü» keyfim yerindey- | çında memur Ahmet Güney ile İkbal ııgıııııııııuııııncv üe Fethiye, Amele Mehmet ,.,....n.m—.ıuwum tübücü ile Ayge Ömürlü, Komlayoncu hiç ihmal dinle. | zeyad Tokey ile Hikmet Tokay. Ter l Fethi Kurt ile Mesrure Pekçener. L a ae lll aeti sın üstünde üşümiye başlanı" | Maarif Müdürlüğünde tım, Kalmce bir örtüm olmadı. ğı için yerin sertliğini bütlün ..>- Miklerim teker teker - düyuyor- lardı. Hangara gide e daha talilmi denemiye karar ver (Devamı Osman Cevat gazinonun a7 mB:byılxk bir — köşesine d_;':'f: kahves'zi içerken yanı ; hn; azetesine gözü iHişti. Masnc'a | :e oturmadığından elin! uzatıp Ka zotayi aldı, İstemiye ıı,ıenl." e vyirdiği sahifelerin sari göz gezdirirken küçük ilânlar Bü. tununda, “Evlenmeler” ae altmdaki ilânlar arasmda gu 84 lar gözüne ilişti: “Kimsosiz, eiddi ve 25 - bir erkekle W:.-#M der, Erkeğin doğildir. Gazete yasıtasile vasini adresine V. V. $4 ramuzuna Yan | hududu içinde bulunduğunu TVEe nuniyetla müşahede % l6 disi parasız sayılamazdı bir evi ve bir de ufak bir ifat Bü- tiren bir çiftliği vardi. B rin ieri gelenlerinden biri sayıla: * | bilirdi. Yaşınm ilerlemiş olmasna rüğmen güzel bir adam İtirdi. Baki bu iyi bir fırsattı. Der- |hal karar vermesi icap edir Bö; Cazinodan çıkın evine gitti. Döy le ahvalde yazılması ic4p d:ııa Dü da hir mektap verdi. Bir kaç hakkında malümat bir ” | fotoğrafı da zarfın postaya stiL yecanla bekledi. Bir ):âı gün son- yi ektup aldı: a bir;ıı bulunduğunuz ramunuz Ve var) | at dünkü toplantı Jik todrjaat müfettişleri dün Maa-> bir kere yit müdürlüğünde bir toplantı yapa: rak okullarda Çarşamba günleri öğle- acağınız hakkmdaki dü. v erin'z ’;.uıııı eder mü- hiyettedir. Vasisi bulunduğum Ba- yan bir sevgi ve sempati evlenme- Bi yapmak argusunda bulunduğun- dan fotoğrafımızdan olduğu gibi boşlanmıyacağı hıle'dlyı W temsiüler vermeğe gel si- natkârlar birliği tiyatro heyetinin vereceği temsilde görüşmenizi mu. yafık buluyorum. O göce tiyatroda bulunabilecek mis'niz? Biz 7 nu- maralı locayı işgal edeceğiz. Bi- rinci perde ile ikinci perde arasın- da bosmıza şeref vermenizi rica ederiz... ve Esire,,, Bay Osman Cevat o gece belki bog yer bulamam düşüneesile der- — Bana dördüncü veya beşinci Gre koltuklardan bir numara verir — Bu akçam için mi? — Hayır ayın oa beşi için? — O gece için maalosef bilet lerimiz M, — Nasıl olur? — O gece gala müsameresi ol duğundan bütün koltular aatdldı. — Loca da yok mu? — Maalesef! e Zavallı Osman boş yere nefes tüketmamek için gişeden —ayrıldı. Büyük bir sakutu hayale uğramış- tı, Tam kapıdan çıkacafı zaman kasketli bir adam yanma yaklaş. t Alçak sesle: 5 — VARIT ? NİSAN 1541 Viyana konferansı ile tahad- düs eden Büyük Britanyanın Kıbrıstaki bu “müstecir” — vazi yeli 1914 - 18 cihan harbi B0 nunda bitmiş ve ada, tamamiyle İngilir. hâkimiyetine geçmiştir. TÜRKKERDEN HATIRALAR Kıbrığın her tarafında, impa- ratorluk Türkiyesinden kalma muhtelif hatıralar vardır. Son defa Şükrü Saracoğlu ile Mister Edenin buluşup — konuş> tukları Lefkoşa'da (Nicosia) bu hatıraların elân canlı izlerine te- sadüf edilmektedir. 'Türkler. burayı zaptetlikter sonra ilk iş olarak bir hastaha- ne ve Üç hapishane yaptırmışlar- dır, Bundan başka Lefkoşa'da A- yasofya camii civarında büyük ve küçük iki medrese, Arap Ah met Pasa camil yanımda bir med rese, Hamidiye medresesi, Ah- met Raşit medresesi, Abdüll're- rim zade Hacı Hüseyin mektebi vardır. Bunlardan Ayusofya ci varındaki küçük medrese Mon toşzade Haci İsmall'indir. Arap Ahmet Paşa camii yanındaki modrese Haci Osman medresesi namiyle maruftur. Arap Ahmet Paşa camli 1045 de Bizans uslübunda ilmiş bir Türk eseridir. Camiin bah- çesinde Sadrâzam Kıbrislı Kâ mil paşanın kabri vardır. Lafkoşadaki büyük — mödrese bitişiğinde bir kütüphane — var dır ki Sultan Mahmut zamanm- da yaptırılmıştır. Bina, tamami- le Türk tarzı mimarfşindedir. Mevlevi tekkesi; Emine sul: tanın vermiş olduğu arsa üzeri- ne on yedinci asır başlangıçla- rında yapılmıştır. Lefkoşada iki mevlevihane vardır. Bunlar da, son zamanlara kadar mevlevi â yinleri yapılırdı. Büb kapısı: Orta çağda Port Domeniko ç anıltrdı. Bu a pınm üzerine 1820 de İkinci Sul- tan Mahmudun tuğrası koön- muştu. Girne kapısı: 1567 de Venc dikliler tarafından — yaptırılmış- tır. Del Provetitor namı ile me- ruftur, 1821 de Türkler tarafın- dan tamır edilmiş ve Üzerine 1 kinci Sultan Mahmudun tuğrası konmuştu. a Magusa kapısı: Porta Çiuliana namı ile maruftur. Bunda da aynı padizahın tuğr .sı vardır. Bayraktar camiü; Kösetnnza burcu üzerine insa edilmistir. ©9 eylül 1570 de Türk bayrağmı buraya diken Bayraktar. bir Ve nedikli tarafımdan öldürülm v ”P - tü. Şehir zaptolunduktan sonra Bayraktarın cesedi bulunmuş ve mezarı, şehit düştüğü yerdo ya pilmaıştı. bayrak da bulunm Daha sonra burada inşa edilen cami ve türbede bayrak elân ma'lı fuzdur. Bayrak henüz — açılıuz miştır. Bu kapılar, şehri — çevreliyen surun kapıları i0i, Surlarda elân durmaktadır. Şimdi Lefkoşa: da surlar dışında inşa edilmiğ büyük ve modorn bir şehir var- dir. Bunlardan baskn — YLefkogada Türkler zamanından kalms bir takım çeşme ve sehi var... Arap Ahmet paşa, ar, Li teli, Küruçegn Tİ gibi.. Sade Le m değil, Larma kanın öa suyu Türkler tarafım dan getirlimiştir. Bi Ebu bekir F t 5 inşa ed u ker hâl durm bugün dabi aynı yoldan gelmektedir. da 1625 de Türkler tar yaptırılmış bir kale yyit Ahmet Ağa eamii vardı Türklerin sade Lafkoşada di Limasal ve Magusa'da d rleri — vardır. Bir kere, Magosanın da suyunu 'Türkler getirmistir. Magusaniın suyunu, Cafer paşa, & - 5 saatli'r mesafeden yaptırltığı kemerler le getirtmişti. Kemerlerle Ca fer p&ranın o zaman yaptırttığı çeşme harap olmuştur. Cafer paşanm çeşmesi yerine 7 sene evvel yeni bir ceşme yaptırılmı; ve kitabesi de bu çeşmeye kon- muşlur. Larmaka ve Magusa 50 kseklik ve 27 avak — kalmi de — surlarla çevrilmi N Magu bir de Cambulat- bey burecu vardır. Canbulatbey, Magusayı zaptettikten sonra Türk bayrağımı buraya dikniş ti. Burada namına bir de türbe inşa edilmiştir. Lükin Magusanın bizler - için en büyük ehemmiyeti Kasid.i Hürriyet Şairi Namık Kemal merhunsun bureda da bir. mem fası bul sı olmasıdır. Bilin- diği gibi ık Kemal 31 mart 1878 de İstanbuldan Magusaya sürülmüş ve 38 ay burada " al- dıktan sonra 1876 da Abdülâziz tahta çıktıktan sonra effedi . tir. Namık Kemalin menfası, Magusa kalesi içindedir. lerce mühmel bir vaziyatte menla, son senelerde — İngiliz'er Evlenme ilânı — Bir koltuk bileti mi istedi- niz, bayım? Osman omuzlarını silkti. Adam devamla: — —. Aym on beğindeki — gala müsameresi için mi?. e EVet, acaba sizde var mı? Adam dığarı çıktı ve Osmana kendisini takip etmesini işaret ct- ti Karşıki dükkünlardan bir'ne ü bog bir odaya leti vereyim mi? diye fısildadı, — Pek ülü! veriniz! — Üğç Iira vereceksiniz ! — Nasıl? Bir Hralık. bileti üç İlraya mr satıyorsunuz? — On parn aşağı olmaz! diye- rok andam bileti tekrar cebine attı. Osman Ceval ot acı dudak bük- tü, Fakst üç Hrayı çıkarıp tileti #lmaktan başka bir göy yapama- dı, Sonra disler'ni grerdatarak ken di kendine: “Bu dolandırıcıya çat tığım da bir talih eseri!,, diye dü- şündü. Temsi) başlumak iixere 3di. Salan hmcahiaç dolmuştu. Bay Osman Cevat kolalı yakasından başmı zor hukla etrafa çevirgrek sık sık T numaralı locaya bakmakta İdi, Fa- kat bütün localar dolduğu hakde o- rasını İşgal edecek güza peri gö- rünmüyordu. Etrafmda oturan bir çok kişinin do hep © boş İocaya baktıdları zehabma kapıldı. Acahu yanılıyor muydu? Nikayet salonan — iş'kları yavaş yuvaş söndü. Temsil başladı. Birin- el perdenin * sonunda — elektrikley tekrar yanınca bir çok göz o loca- ya dik'ldi: Yine boşboştu. Bay Os- man Cevat heyecanlanmağn buş - ladı, Etrafında oturan 25 ile 45 w rasında biz çok erkek de aynı he yecanı geçirmekte olduklarını zan. netti. ... rtist olmuş ve baş artis- genz kız koşarak onun odusına gir- di ve karşıki lokantanın garsonuna em'rler vermekte olduğunu gör- Ğü, Baş artist; da rziyafeti vereceğim. I nrızm en gürzel ek Büzl içkilrini sofraya Garson llrzm gibi odadan çık- tı. Gönç kız, heyecan içinde: — Bu akşam gerefinize vörilen temsil Ümitlerin fovk'nde bir ne- tice verdi, Bütün salon dolu,, Bir tek boş yer yok! | Baş artist bir gözünü kırparak: — Yalnız bir boş yer var yav rum, 7 numaralı İloca! Eğer ben bu çareyi bulmasaydım tiyatro yi- ne öteki geceler gibi bamboş ola. cağına şüpl t Bülerek sözüne devam etti: — Bu oyunu oynıyanlar lur, Fakat her zaman olmak güçtür, Demek b zim tarilimize uvnacak vasıifta nam- gotler varmış! Bin lira hasılat ol muğ, Bu akşam ha duğu gibi berkes yebilmek için aylıklarınt da pesin alacak! Mecdi Eaön meraklı tarihi Namık Kemal n Magusadaki menfası, sadrazam Kâmil paşa ve yırmisekiz Mehmet Çelebinin kızları hep buradadır Yazan: REŞAD MAHMUD ; cil | Fine imkân var mıdır? tarafından tamir edilmiş ve lâ yık olduğu itibarı bulmuştur. Magusada bir kiilsenin keme- ;; ıalzmdçac' â'atuı Yırmisekiz ehmet Çelebi'nin kabrinde kitabe vardır: © “Bin vüz kark dört Muharre münln on dördüncü aünü vefet eden Yirmisekiz Celebi denmelke Te maruf sabıka ö vel Mehmet Efendi — merhumusi kabridir. Etfatiha.. 1144” Limassa!'da 14 üncü kalma bir kale vardır. 1570 de Osmanlılara ilk teslim olan kale budur. 6 mayıs 1191 de Arslan Yürekli Rişar ile nişanlısı Be- rengarla'nın düğünleri bu kalede yapılmıştır. Limassal'da çarşı içindeki bü: yük cami 1829 da Mestan Ağa tarafından yaptırılmıştı. Köprülüler camiji namiyle mar ruf küçük cami ise Köprülü İb rahim Ağa tarafından yaj mıştır. Bu cami, 1897 deki lâp neticesinde yıkılmıştı. Aynt yerde, Köprülü ahfadı tarafm dan yaptırılmış bir cami vardır. Buradaki mescit camii ize 1900 de Hasan Ağa tarafından yaptı- rılmıştır. Baf kalesi 1592 de Hafız Ah- met paşa tarafından yaptırılmış” tır. Girne'de daha ziyede Tİslâm istilâsma ait eserler vardır. Ez> cümle burada deniz kenarmda (Hazreti Ömer) türbesi namiyia maruf türbede yedi © iyanm yattığı söylenir, Keza Girtede hapishane olarak kullanılan ve 1192 de Lâtinler tarafından yapılan kalenin ikine cı demir kaplsı yanında Cezayire li bahriye kaptanı Sarlık paşrnım kabri vardır. Tarih: 1897. İDARİ TERKİLAT Kıbrıs, 15T71 de fetbedildi; zaman Lefkoşa merkez Üzere bir beylerbeyilik — halinde idare edilmiye başlandı, Ik Lef” k;şı beylerbeyi, Muzaffer paşa idi. KIBRIS Fetihten ıomınâğg’um Türk nüfusunu çoğaltmak üzere Kara” man, Darende, Niğde, Kayseri, İçel, Bozak, Alâiye, Menavgat, Zülkadriye ve Teke'den mecburf muhaceretler tertin edildi. Esasen Kıbrrsm ilk ahalisinin de Milâttan 4 bin sene evvel Age yadan geldiği anlaşılmaktadır, KIBRI: Adada bakir ” bulundı Kıbrıs isminin bakıra kinaye ©- larak bu adaya verildiği zannes dilmektedir. Filhakika lâtince Cuprum, bakır demektir. Bun” dan başka kına çiçeği adındam * ;:î(-aül(immım kızından, âhesi Kiprit'ten neşet ğide ıöylenme:hdir. *Ü KIBRISIN SEVKÜ| NHEĞIIYETW Süriye ve körfez. leri arasında bulunan Kıbrış Ak* denizin en büyük — adasıdır. Mesahai sathiyesi 9283 kilomet* re murabbadır. Kıbrısm Girme ve Lefge limanları, İçel vilâyeti- mize 75 kilometre ve aşağı yus karı 7 saat mesafedir. Bundan başka Kıbrıs “Hava Süveyş ka' nalı” farzolunan Filistine re ile bir, Mısırdaki askeri karaps gâha altı saat uzaktadır, Diğer taraftan Kıbrısm her ietçe Maltaya rüçhanı vardır. Maltanın genişliği 316 kilometre i murabbardır vo Sicüyaya 52 mil sesalededir, Bizerte'ye ise uzak değildir. Kıbris ile Suriye arasmdaki fe 88 kilometredir. Bu uzun yazı ile okuyucularıs | ma Kıbrisin tarihi, sevkülceygl ehemmiyeti, bu ehammiyeti dor layrsiyle milâttan evvel ve sate ra maruz kaldığı istilâlar haks kmda ufak bir fikir vermiye çalıştım. Kıbrısm bugünkü askerf, siyas sİ, içtimal durumu hakkmda bir şey bilmiyorum, Yalnız bildi" Rim bir şey varsa, o da, Kıbraslş Türklerin, ana vatandaki kardeş” lerihe kaarşı besledikleri sevgis dir. 8 asırdanberi damarlarında Türk kanı kaynryan Ktrorıslıla- rin beeka türlü hareket etmeler Reşat Mahmut