ltika; Ha G LA Zamanda, NN bi Köazan S Aakuki çe S t 4 Slan halli 4 ni İle - İaşe işi gibi ökmen ve) & teski _:8 eşkilatı Vi 2Di iaye Kü Mümtaz Ök- tTeskilütı hak> li malümat , harbin bi- hava, de. yollarınm Refik Say- Buk S'üliyet maka, K, a fanzim| deruhte, . İ İhtikârla hazırlanması h en müşkül ©den vekli, işe ebilsce b geÜ mede Kaşa & ©den yer İnSe müsteşar ke lü türlü in't mümkün ı Memleketlerde İkteendi bir saf. #Saun der, Psikolajik dal budak Sartları S telif dev ği ssslllerinden Ve biim Tesekkülü de Yömizden da, Ca bertara Sldu he Şiş'tün e bir yandan N-h bir g- T davanın Sok yerinde Şehir Haberleri Nakil vasıtalarından istifade! muhakemesine edebilmek üzere Bütün talebeye Üniversite talebelerine şimdi- ye kadar verlimekte olan nakil vasıtaları umumi pasoları hak- kında yeniden bazı kararlar a- lmmıştır. Hom talebe olan ve hem de maişiyet temini mecbu- riyetinde kalan talebelere dışa> rida çalıstıklarından ötürü pa- so verilmemekteydi. Bu vaziyet talebenin mağduriyetini mucip Mekteplerin yapması Muarif Vekilliği geçen yıl ol- duğu gibi bu yıl da lise, orta ve ilk okullara ikinci kanaat notla” rmı mütcakıp küçük bir dinler- me tatili vermek üzere tetkiklere başlamıştır. Örta tedrisat mü- esseseleri tatili 21 marttan sön- ra, ilk okullar da iki nisandan İ- tibaren bir hafta yapacaklardır. Bu, aynı zamanda bahar tatili olacaktır. Geçen yal bu tatile yabancı ve —e r aa — programlar, iyi vaitler, meufi dü - şüncelere rağmen pazarda doğun ümitsizlik, bedbinlik buhran der - hal fertler üzerinde fena tesirleri. taraftan devlot teşkilât olmakla beraber, bir. yandan da Mümtaz Ökmenin dediği gibi va - si işidir. Vatandaşım yardımı, va > | tandaşın şımara, idraki ve psikola - | Âk kuvvetlerine hâkim olması, dünya şartlarımı hesaba — katarak bükmünü ona göre vermesi lâzın- dir, Pazarım paniği her şeyden ön. ııpııolı.ıı—rb—ıııılo liuıııımııdiyııııı vatandaş ve devlet olarak ayat mahiyetta, ıyı! Suur çerçevesi içinde mütalâa © dince meselenin halli kolayalşır. Ümidimiz, Büyük Harbin kor kunç hatıralarının üstüne — güzel intibalar elde etmektir. Bize bu Ümidi veren Sey, her şeyden önce milletimlzin yükselen arasında | şuur mertebesi hükümetin — realist ve zamanmda — tedbir mişhareti ve — mihayet Mümtaz Ökmenin nezareti altındı teşklilâtim dürüst ve metedlu faali. yetidir, SADRİ ERTEM TTTT | —İl — çağırmadıkları en birdenbire baskın vap. | Ogün beni | halde bilmem neden gitmiş, adeta bir muştım. Beni beklemedikleri muhak- kaktı.. Çünkü ben içeriye girer- girmez moçhul misafirlerini der” Mal benden kaçırdılar, sakladı- lar. Maamafih beni de çok uzun müddet yanlarında tutmadılar ya!., Siyah şapkalı adamı '_ınlıcc- ye çıkmıştı. İhtiyar saatçi bana ihtiy rı olmadığını söyledi ve savdı, o zaman dikkat ettim. Matmazel Kristin bu meçhul a- damı atelyesine sürüklemiye ba” kıyordu. Tıb talebesi damat nam zedi de Matmazel ile meçhul a- damı takip etti, o zaman ihtiyar â | Norber geldi beni kolumdan ya- kaladı ve: — Söyle bakalım, | ne istiyorsun.. dedi. Korktum. Öyle fena bakiyor du ki: — Hiç, dedim, Misafiriniz ol- duğunu bilmiyordum. kocakarı | İhtiyar, dişlerinin araaından bir şeyler homurdandı, hef bll_. de küfretti. Ben de !ondı" kaç tım ve bir daha yanlarında —- lışmıyaacğımı söyledim. Öyle ı'_li değil mi Matmazel y de her halde hatırlıyorsunuzdur. Evet Matmazel çok iyi batırlıyordu. Hattâ kendisi de hatırlıyordu ve her ikisi bir- den mırıldanarak bunu - hatırla” dıklarmı anlatmak isti ? Madam Langluva sözüne de - vam etti: — Hattâ onun çıkmasını bek- ledik, çok bekladik, Fakat çık - a kurülan | paso veriliyor olduğundan ve hepsinin kazanç- | ları üniversitede yapılan — tah- kikatta maişetlerini - tomine ye- / tecok kadar olduğu anlaşıldığın- | dan bilâistisna bütün — talebeye | pasanun verilmesi karar - altına alınmıştır. Münakale Vekâleti tarafından da rektörlüğe bu ka- rar birkaç güne kadar bildirile- ceklir. yeni bir tatil kararlaştı Bahar tatili azlık okullarının bazıları iştirak etmiş, bir ktemr da bu tatili yap> mamıişlardı. Bu yıl vekâletin bü- tün okullara tatili teşmil etme- si mühtemeldir. :' Yogurt fiyatları j yükseldi Son günlerde Silivriden İstam bula gönderilen yoğurtların fi- yatları yükselmiştir. Şimdiye | kadar 41 kuruşa satılan yoğurt- ların kilosu 16 - 17 kuruşa çık- mıştır. Perakende satışta da 60 kuruşa verilmektedir. Trakyada 25 kuruştur. Bu vaziyet karşısındı yı;ğıın fiyatlarında ihtikâra mani ol- mak üzere belediye — tetkiklere başlamıştır. ——— Universite Günü İstanbul Üniversitesinin kur ruluşunun bu yıl yedinci yındır Rektörlük her yıl üÜniversite 2- gılirken bir açılma töreni tertip lir. Fakat bu yeni ders n baş laması İi olduğ ayrıca bir üniversite gür i yapıl- ması için de tetkiklere (| muştır. Üniversite günlü yapıl- ması kabul edildiği takdirde se- ne içerisinde bir gün seçilecek ve büyük merasim vşpılıp_nkuf: Bunun ilk günü önümüzdeki mart ayı içerisinde olacaktır. ——— Altın Fiyatı ' Altın fiyatlarında ı:;;ı'de hiç bir değişiklik olmamıştır: dı'rbir 'altmın fivatı 23.50 - 23.60 tira arasında idi. | ' Adliyede : | Daktilo katilinin baş'andı Bir müddet exvel Yeni Ca- mi avlusunda Seyfi admda bir daktiloyu krkardesini ken- | diğine vermediği — için öldüren Emin adımdaki dün ikinci ağır cezada muhame- mesine başlanılmıştır. Emin, mahkemede, verdiği i- rılmasına kemeyi başka bir güne bırak - r'Bîı' dolandırıcı yakalandı Arif adında bir sabrkalı dolan- dirıici, geçenlerde, Beynzittaki börekçilerden birisine gitmiş: — Karşıki mektepten iki kilo börek ile 10 liranın üstünü isti- yorlar! z Demiş ve gitmiştir. Börekçi, iki kilo börek kesmiş. bir et yaparak 10 liranın Üs tü He beraber çırağıma vermiş- | tir. Çırak yolda — giderken, Ar karşidan koşarak gelmiş ve: ** Aman Hasan koş, 6 kilo daha istiyorlar. Onu getir!” Demiş ve para ile börekleri a- larak savuşmuştur. Zavallr çırak, diğer 6 kilo bö- rekle beraber mektebe — gitmiş, © zaman iş anlaşılmıştır. Arif bu şekilde daha 9 esnafı dolandırdıktan sonra dün ele geçmiş, adliyeye sevkedilerek Borgu hâkimliğince tevkif edil- miştir. — Hava Kurumuna teberrüler 5000 Karebet Kuyumcuyan, 8250 Brod mahdumu Maks 8- mon, 2000 Vefik İnsel, 1500 Sa- lamon Erğaa, 1500 Kaneti bira- derler, 1000 Nuri Eevgili oğlu Enis Sevil, 7T90 Mustafa Hikmet İ sen Andotyan, 150 Pervant Bağ- bayan, 100 Refael Poller, Arşak Mitanciyan. 100 Baruh Fhuvaf. VATKIla abone olunuz Esrar ve maceralarla dolu zabıta romanı Kanlı Yazan: Gaston Löru madı ve ben bu adamı bir daha hiç görmııdım. y Matmazel Barekest de göz lüklerini yürü üzerinden İndire- rek: "” O bir şey değil, ben içeri- ye girdiğini bile görmedim. db'e İlâve etti. O zaman be nsözli söy tamamladım : [e:- Ben sizin kım;;n bığ:t istediğinizi anladım, dedim. 't:ı';ğbir aile dastlarıdır.. Ben hes men karşı komşusu olduğum i- cin birkaç defa eve girip cıktığı- nı gömüslüm. Ha_lu bundan iki ay kadar evvel bir akşam sa- at onda onun evden cıktığmı çok iyi hatıriryorum. Hayır, hatırlamak değil, bil - m:)—;idum bile.. Yalan söylüyor- dum. Yalan.. Yalan... Çünkü onu kurtarmak istiyor- dum, Onu, Kristi ._A.mn ne yap- mış olursa olsun.. Ne isterse yap amlar.. Bana ne.. Ben sadece v nu kurtarmak arzusundayim. ö kadar... t O günüm çok kötü geçti. 8a hit olduğum hâdiselerle, Mat - maze! Barekast'in dükkânmda duymuş olduğum sözler ınıı—;n da münasebetler aradım. Ne müt hiş, ne menfur m Vırdı!ll metice şu: Demek ki Gabriel iki aydan - Bebek Çeviren: M. ACAR beri saatçinin evinmde saklı inis ve ben bunu hic - bilmiyordun! Bütün aile etrafımda bulunuyor- du demek... Şu halde Kristin de onunla gizli buluşmayordu.. Ha- yırl. Fakat Kristinin omu dola- ba sakladığını ben — gözlerimle görmüştüm. Onunla gizli buluş- mayordu da noden dolapta Bak- iryordu? Garip, cok garip.. Belki diğerleri onun gitmiş ok duğunu sannediyorlardı. Halba ki bu müddet zarfında - Gabriel dolapta sevgilisinin — geceleyit başIryacak lütuflarımı bekliyot - du. Bütün bumlar bana pek şaya- nr hayret geldi. Dömek ki öldürmüş oldukları bu adam iki aydanberi bu bina- da yaşıyordu. Acaba Matmazel Barekastin daimi casusluğundan nası! kac - miştı?.. Madam Langluve onu nasıl olup da keşfedememişti. Ya sonra ben, Banodik Mason her zaman gözetleme mevkiin- de olarak onun — girdiğini nasıl görmemiştim ? Gabrielin ölümü ile neticele nen © müthiş sahneyi hazırladı- ğım zaman ne ihtiyar saatçınım, karçılaştıkla: yordum. “ | | | | İGörüp düşündükçe: | Kabahatten " büyük özür talya, Afrıkada büyük bir |* bozguna uğradı. Üç yüz | bin kiçilik ordusu, kumandanlar rı, kaleleri, istihkâmları, silâh- ları, ve bütün malzemeelriyle ir | İngilizlere teslim oldu. “Lâbya” sınırlarında aslan nâ- ralariyle “Misır! Misiri"” diye kükreyen, Süveyşe inmek, Kızıl- denize hâkim olmak, Adene bauy- rak dikmek hevesini güdenler, şimdi “Eritre, Somali ve Habe- gistan” da imparatorluğun — bü- yük bir zelzeleye uğradığını gö- rerek, ürperiyorlar. Her yıkım, her suç, kendisini bir özür duvağının arkasında gizlemiye çalışır. Bu, insan var lığınm, ruhf bir - toezahürüdür. Pek seyrek adamlar, işledikle i hatanım mesuliyetini açıktan &- çığa benimserler, Cezalarıma ru- zi olurlar ve sağa, sola saparak kıı'rtulmr_vı çalışmazlar, talya da, İlk önce uğradığı bozgunları sakladı. Sonra hafif- keterek, işin ehemmiyetini, yar ranm derinliğini retuşlarla yal- dızlıyarak, yavaş yavaş — haber vermiye başladı. Söz, hava için- de bir kere çınladıktan sonra, boşluklara dağılıp yayılır. Ku- lakla duyulmaz olur. Fakat yazı öyle değildir. Kâğıt tomarları içinde zamamı çiğniyerek, en tehlikeli günlere kadar gelir. Hafıza denilen başbelâsı da bur- ları toplayıp — senet yapar, İşte bunlara, bu — vesikalara — VARTT ? MABT 1941 dayasmarak, biliyoruz. ki Afrika İtalya için bir hayat davası idi. Bu memlexetin şahdımarları o- radan geçiyordu, dün böyle olan bir şeyin bugün kıymet ve eheap- miyet değiştirmesine elbette akıl erdirilemez, Galiba, şimdiye kadar ortaya konan bu türlü mazeretler, İtal- yanları kandırmamış olacak, ki dün yepyeni ve hiç hatıra gelmi" yecek bir başkasiyle karşılaştık. Meğer bütün bu bozgunlarm, bu yüz binlerce esirlerin, bu büâş- tanbaşa boşaltılan vatan toprak- larının kaybolması sebobi, sade- ce bir merhamet ve bir yardımrı mış! İtalyanlar, birkaç Bene — evyel *Franko” ya binlerce on binlerce otomatik tüfek, milyat- larca mermi ve milyarlarca fi- gşek göndermişler. Kendi ordu- İarını zayıf düşüren bu, m: biyete düşüren bu, bütün fel; . leer sebep olan işte hep bu yar- dımmış. Tutalım, ki şu söylenilen 1âf- lar doğru olsun. Fakat o zaman da dünyada acaba duha kötü bir mazeret bulunabilir mi ? kendi yaparlar. Şayet başkalarımı der yurup, giydirmek uğrunda ken- dileri çıplak ve aç kalmışlarsa, o zaman bu vardım gülünç bir şey olur. O kadar, ki bu türlü düşüncesizliklerle perişan - olan lar, herkesi kendilerine acıtacak yerde, kızdırırlar. “Kabahattan büyük özür!” işte buna derler. Hakkı Süha GEZGİN —— GÜNDEN GÜN'E Yeni tip BİJHITN gavwtamılda meyram- baha odikliği gibi, yeni tip ekmek halk araamda büyük rağbet görmüştür. Niçin görmesin ki, evve- VA ucundar. Sonra, — memleketimizin büyük bir ekseriyetinin yemekte ol- doğu çoşit ve çeşni ile yakından Mü- Her uım»ml bir. tecrübe tarlası | verilecek | Köy okullarmda okuyan ço- | cuklara gültür bilgisi verildiği gibi, aymı zamanda ziral bilgil rin de verilmesi müfredat prog- ramımın osaslarındandır. Bu vaziyet karşısmda her köy okuluna zirai tecrübeleri bilmeleri için birer tarla veriler cektir: İstanbul köy okullarına veri- lecek tarlaların tesbitine baslan- mıştır. Bu hususta bütçeye tah sısat da konmustur. İhtiyar saatçınm o gündenberi kulağımda öten sözlerine : uzun müddet bir mana vermek iste miştim. Halbulxi şimdi artık ta- mamren aniryordum. ihtiyar sa- afer kızını © esrarengiz adamla bir arada bulunca, hiç de hayret etmemişti. Bana itaat etmedi. bu fa sebep genin hatandır: Ondan kaklı olarak - şüphe — ediyorum.. diyordu. Öyle mühim bir dakikada söy- lenen bu sözler ne manasız şey- terdi. İhtiyar -bu sözleri söyler - ken Kristin ayaklarına kapanı - Ne olur baba, öldürme ©- nu!,” diye yalvarıyordu. Fakat buda rağmen — ihtiyar saatçı Gahrieli öldürmüstü? Niğjin, acaba öldürmüstü M & Haai F Kacrlu ” #Küm Ü6 — SEvNMnir ga GlRe » PatteSüğylt Hi TC YOĞLA Cmsta İs eturmr at etmediği için mei? — Neden öldürmüştü? Belki her ikı seber birleşmişti. Fakat acaba Gabric ne hususta ihtiyara itaat etme- mişti? Canavarca bir hareketle öldürdüğü bu genc adamdarn, İl- | tiyar saatçı acak . ne istiyordu? Kristinin ntsanlısına — gelince da bu işte dönen dalavereleri bi liyor ve herkesten ziyade soğuk kanlılığını muhafara ediyordu. Norber genç adamı öldürdük- ten Bonra bir delive dönmlüştü. Kristin insanı müteessir edet feryatlar koparıyordu. — Fakat Jan hiç de büyük bir tecesür gös termaeden cesedi almış ve büyük bir soğukkanlılıkla atelyeye it- mişti. Şimdi ortaya yeni bir mesele daha çıkıyordu? (Devemae ver) | ekmek nasebeti olam bir tipte ima! pdihmiş: ür. Biz, bügünkü dümya hüdtselerinle Ho kadaşr fevkinde olursak olalım. kendimizi her türlü değişikliğe ahıy Müy yetiştirmekten bir zarar görme- ylz. Bilâkis istifndemiz aluır. Bu mok> tadan Belediyenin, yeni tip mcuz ek> mek imali huvusundaki — gayretisi takdir le anacağız ve diğer — gida sradideleri üzerinde de tetkikler yap- tırzıp kalk için ea prutlk ve — ekoner mik şekillere elverişli olanları Hati Büp öderek dörkal ameli — neticeler çıkarmasını bekliyoceğiz. Dediğimiz gibi, Türkiye harp de ginda olka Bile, kendisini harp di sadiyatına alıştırmakla fayda bular caktır. İhtiyaçlar, ksatların doğmad ma sebeb ekır derler, Biz, bu ihtiyaç ları düymadan İcat etmek — yolanm totmnşuz. Çayı gürmeden paçaları srvanısmın ber Vüzam olduğu devirdeyiz. HİKMET MÜNİR Kaybolan balıkçılar bulundu Dünkü hayrmızda kaybolduk- larını yazdığımız İhsan Yılmaz ile Mehmet Sakar — adındaki ba- lıkalar, Hayırsızada'da — bulam- muşlardır. Sehrimize getirilen balıkçılar, sandallarının bir iskarmobunun kırıldığmı, bir küreğin de dene ze düştüğünü, bocalıyarak Ha- yırsızadayı tutabildiklerini söş- lemişlerdir. — Pazar . Mort Pazarteş : Mart Befori & WB| Kasım: 116 Seleri * Rasım VAKitime « ameti LüRi buns a aan KB re ge aattt 6i &2 yeşldli güzellik sazibeleri bUva eden 43000 metre mu: rabbalık” Kültürpark içinde kurulan: iZMiR ENTERNASYONAL VFUARI Eğlenceleri ve şaşaaaı ile sizi teshir edecektir. 20 Ağuklos 20 Eyihi 1541