AMERİKADA iskender F. Sertelli Yazan: “âı; gu!umdaneıo içinde ı&'_' Ü. bey“ İbla xeımış":; Düt &e Bervıcı kadın artisti sahne 'llllemıd..yuı ZI| ve P, hattâ Yusufu — güldüren fakım hareketler yaparak Müzik oynak, insanı hülyalara Svkeden loş ve kırmızı ışıklar inde yüzüyordu. Zencilerin dilinden anlayan Yw.wmmm:_ * Sen bunların ne dediğini * musun? —l'h Onalnıkümrmckr.bir "l-hmıyuugu. *Oylcyı.hkıtaılırbiı Ççök — nmazik — insanlardır. 'Huuıı-ını memnun edebil- h için çok nezaket gösterir . Altl'ilıııı*lın Nevyorka gelen Ve böyle kalabalık bir medeni . Ve faaliyet merkezinde bir Ya toplanarak bar gibi çok bir mücssese — kuran, ilmdlnoek numaralar Her taraf, JE3 Yüti eğlence yerlerinin en i. .—.enıı.dııi olanı — burası- ee yıldızlarınm barı beş l'n) ledi. Taz fi Hui * sonra üç fincan çay VÜ y d, İçki yasağı — münasebetiyle, —"lr'iı gizli içki —vevryorlardı. İler, f'nennmiı gelen viskiyi çâ) Bibi içmiye başlamışlardı. mYuıurun burada gözüne bir N Çarptı S iki .gqı sonra güreşece. Cakla kendisinin afişleriydi. ı,.““' solda birkaç yere asmış- k N alişlerde ayrı ayrı Yusuf- ._c“lıı büyük resimleri de var- hi Pakat, Yusuf afişteki resme ?ydç benzemiyordu. Hsufun merakını mucip olan Nokta vardı: Bara gelir gel Zenci artist onun Türk ol- Uhu nerden anlamıştı? Bunlardan birisi hakik? çayı Yusufun çayı. Ötekiler P dug k hf"“ı kendisini tanımış mıy- Mis Nelson: - Bi q* egm eldden hoğş bir yer. K Şibi sözlerle Yusufu kendisiy- Y Eleııl etmek istiyordu. E'm.dedııu sonra %&mhmmğ::yııd Siin bu gece ben de —h:hl burıdı çok iyi eğlene. mş” diyorsunuz.. Cak bura- Usuf güldü: l;vî"t— Hem de karşımda o- ğ Boğuk ırk:u Tni Wmıdın buraya N__ burada değilse ne key- ym, lhn.uı kendini tutamadı: dü: 'alh" H==M meslede, tutuşmayı öğ- “'"Mııumm. Amerikalı- | 64 — di: dliîn ibi hıı?ıı girişirim. Mee gil — Yarın akşam bütün mas- | raflar senden. Razı mısın? — Razıyım... — Eğer benzetiyorsam, size yarın akşam âayrıca mükemmel ve ,eilıudı ziyafet. Nasıl.. Iyi mi? Tereüman Nis Nelsona bahsin esasını anlatınca, Nelson gülmi- ye başladı: — Bu, bir hastalıktır. Hepi. mizin kanında var, Nevyorkun suyunu içip de huyunu kapma- mak kabil mi? Bahse tutuştuktan sonra, Yu- suf Göğsünü şişirerek gülümse- di ve yanıbaşındaki duvarda a. sili duran büyük afigi göstere- rek: — İşte, dedi, pehlivan Cak i- lânın içinde ayakta duruyor. Gel dikgeleli hâlâ oturmadı. 'Tercüman duvardaki ilânı gö" rünce kahkahayı attı. — Olur şey değilsin, — Yusuf pehlivan! Bu, geytanın bile ak. ima . Fakat, ben bahsi kaybetmiş ilim ha. Bunu hiç bir zaman kabul etmem. Nelson da gülüyor voe: — Ne güzel, ne ince bir buluş! | Diyerek, Yusufun bu şakası- tu takdirle kargılıyordu. Kata - Klum artistlerinden bir genç kadın bu sırada Yusu- fun yanına geldi ve ingilizce hi. tap ederek: — Siz, Harriyi yenen, yani o- | nu bir paçavra parçası gibi yer- den yere atarak mağlüp — eden l Türk pehlivanı Yusuf değil mi- | Biniz? Diye sordu. Tercüman atıldı: — Evet.. Tü kendisi... Nelson lâfa karıştı: — Koşki, hayır, denvdiniı- | Simdi sorguya başlıyacak.. Peh. livanım canı sıkılacak. fDevamı mr) ) Dü ” $ — VARIT B ŞUBAT 1981 nkü lik maçları Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, İstanbulspor, Süleymaniye galip Lik maçlarına dün Kadiküy Ve Şe ref stadlarında devam edilmiştir. Ge- mel Kurmaylık tarafından Buden Ter- diyesi umum — müdürlüğüne — verilen bir emir mücibince dünden — itiburen ordu messupları takımlarda yer ala mıyacağından çıkaracakları kadrolar merakla bekleniyordu. Netekim dünkü maçlarda — klüpler bu karurdan büyük bir sarsınlı ge girdikleri ve oyuncularından bir kur Tnt Oynatamadıkları için sahava te: Kkalit oyuncularila çıkmak meeburiye- Tinde kaldılar, Yapılan karşılaşmalar — normal hir şekilde neticelarmiş ve günün en mir him müsabakasında İstanbülsporlular Vefayı 2--1 yaamişlerdir. — Maçların Şaref stadından başlıyarak — tafsilâtı şunlardır: Şeref Stadında: 1STANBULSPOR 2 — VEFA 1 Bu #tadda günün llk maçını İstan bulspor * Vefa takımları yaptılar, İstanhuldan mült kümeye — girecek olan dördüncü takrmı tayin edecak o lan bu müsabakaya Vefa dört, İstam bulspor da iki oayuncuşundan mahrüm birer kağro ile çıkmışlardı. Hakem Halit Galip, Oyuna Istanbulsporlularm merkez- den inkişaf eden bir akmı İle başlan: dL Derbal Veln kalesini saran Tabın bulaporlular Cihadın ayağı ile ilk şüt lertni attılar. Fakat şüt kalecinin el lerinda kaklı, Daha bu ük akınlarda istanbulsporluların — her ne pahasma olursa olsun bu maçı kazanmaya az> mettikleri göze çerdryordu. Top mü- temadiyen iki kale arasında — mekik dokuyor. Üçüncü dakikada soldan inkişaf e- den yeni bir İstanbulapor akınımda Cihadın ant olarak ortaya gönderdiği top Vefa kalasini karıştırdı. kaloci ite müdafiler mütereddit hareket ettikle- rinden topu uzaklaşlıramadılar, Bu &arada topa yetişen İsmet plâse bir vuruşla Tİstanbulaporum birinci go" lünü yaptı. Bu sayı İstanbulaporlula” rı canlandırdı. Vefa kalesini mütema- diyen adaştırıyorlar. On dakika ka- dar devam eden bu tan — sonra Vafalılar yavaş yavaş bükimiyotlerini kurarak İstanbulspor amuf sahasına yaerleştilerse de bir türlü gol gıkara- madılar ve devre bu gekilde 1—0 İa- tanbulspor lehine nihayetlendi. İKİNCİ DEVRE: Bu devreye Vefalılar başladılar, Ilk dakikalarda Gazinin zaviyeyi — bulan yütünü İstanbulapor kalecisi nefis bir btonjonle kurtardı. Dakikalar Herte- dikçe Vefalılarm daha mğır — bauatiğı. İstanbulspor kalesini tehdit ettikleri görülüyor. Bu aralık oyun sert hir gekil aldr. Vefa müdafti Vahid rabiti me hatalı bir şekilde çarptığımdan o yuğdan çıkarılmca Vefulılar oyuna 16 kişi ile devam etmek mecburiyetinde Kaldılar. Fakat yine üÜszstün aoymuyar sar. Neteklm 19 uncu dakikada frikik ten Hakk; vasıtasiyle beraberlik sayı —————————.”. Puvan Takım M. €. ._ Beşiktaş 16 18 Fener M8“ Je 3 G Saray 15 V. c0 İstanı 15 ... Vefa 16 6 g B. Spor Mie & Hü Kasımpaşa B CI Baykoz Gi 3 Süleymaniye — 18 * 1 Topkap Ö- STT Beşer dakikalık hikâyeler , (Hikâyeci Ömer Seyfeddinin in hayatına dair Cedveli M, â. Y P. CA — M0 2 66 13 40 3 81 109 35 Bit üDN K 0 38 81 7 82 87T 28 10 u 30 x ı 224 38 25 ll 18 u 25 18 zı larmı Çıkardılar. Oyun bu beraherlik saymından sonra çok süretli bir yakti aldı. Her ikt taraf da zaman saman ellerine geçen fırsatlardan islifmde e dömediler, Nihayet 39 uncu dakikada Tatanbulsporlular soldan aai bir hi- cum yaptılar. Soldun Süleymana ge- gen topu Büleyman ustalıklı bir vu- ruşla Vefa ağlarına takarak takımı nn ikinci sayısmı attı ve müsabaka bu şekilde fatanbulsporun galibiyeti Be Deticelendi. GALATASARAY 5 — ALTINTUĞ O Bu stadda günün ikinci maçını ha kem Hüsnü Salman idaresinde OCala- tasaray — Altmtuğ takımları yaptır lar, Müsabakaya takımlar aşker olan oyunculurından mahrum olarak ekalk birer kadro ile çıkmışlardı. Oyuna rüzgürr arkalarına alan AF ftıntuğlulur başladılar, Oyunun illk da- kiları mütevazin geçiyor. Beşinci da kikadan itibaren Galatasarayllar ha- Mf bir Hatünlük kurdularsa da fırant- lardan istifade edemiyorlar Nihayet Galatasaraylılar 18 inci dakikada penaltıdan SalAhattin vasrtasiyle bi rinct göllerini çıkardılar, İki dakika Bonra bir panallı daha kazanan Cala- tasaraylılar bundan istifade edemedi- ler. Dakika 28 Galmtasaraylılar üçün ü defa olarak kazandıkları - penaltı- dan Eşfak vasılasiyle ikinci göllerini Ge attılar, Sarı * lırmızıdilar hükim, Biraz sonra Salâhatlin frik'k'ten U çüncü Galatasaray gölünü da yaptı Ara sıra Altıntuğluların da Gataltama- ray kalesini ziyaretleri — görülüyor. WFakat netice alamıyorlar, 40 mos da> kikada da Eşfak vastasiyle'bir gol daha kazanan Galatasaraylılar birin: © devreyi —) xalip bilirdiler, İKİNCİ DEVRE: Oyuna Galatasarayirların hücamiy- ye başlandı ve derhal gözea çarpan bir bâktmiyet kurduülaran da ellerine ge- gen birçok fırsatlardan istifnde ede mediler, Devre sonuna doğru — Eşfak beşinci Celalasaray golünü de attı. llııı socra allıntuğlular bir pı-l:ıl.ı Zorla hastalık Kare. Benhuumyıhu.-Dıım be etti, etmedi ki Mühürdarın Biz hikâyeciler Alekai i| lin “İnsan, O moçhul!" diye ta- rif ettiği insandan daha ziyade | meçhulüz. Yani yazılarımızla kendimiz hiç bir vakit biribiri- Üne benzemeyiz. O kadar ki, bir- çok okuyucuların. muharrirle | karşı karşıya geldikleri zaman hayal İnkisarına uğradıkları sık sık vakidir. Fakat Ömer Seyfet. tin böyle değildi. Onun hikâye- leriyle yaşayışı arasmda yakın bir münasebet vardır. Çünkü Ö- mer, konuşmasiyle olduğu kadar bayatı ile de spritilel bir adam” dı. Bütün hikâyelerinde tabiatin bu harikülâde insiyakı, kendisi. nin bile haberi olmadan yazıları- nn nescine işlenmiş; "Efruz Bey”, “Aşk ve ayak parınakla- rı", “Yüksek ökçeler” gibi yazır lar bu karaktere garip bir ayna- lik vazifesi görmüstür. Ömer öldüğü zaman otuz altı yaşında idi. Küçük hikâyelerin- den sonra romana geçmiye ha- zırlanıyor; ve en çok da hasta* lıktan korkuyordu. Bu kuruntu. yu bilen arkadaşlarından bir ka- gı, bir yaz akşamı, Kadıköy va- purundan çıkarken Ömeri bir” denbire yakaladılar: — Ömer! — Söyle cancağazım! — Nereden böyle yorgun ar. gın?.. — Dersten cancağızım bataşta beş saatim vardı. — İyi amms, biraz kendine bak azizim! Betin n sapsa- rı kesilmiş.. Bu hal hiç de iyiye işaret değil doğrusu... — Yok cancağazım, sana öy le geliyor.. Demir gibiyim... Dört adım ilerde OÖmeri bir ! Ka- 5 — Söyle cancağazım! — Ne tarafa gidiyorsun baka yım?.. — Şöyle Mühürdr ızaya | yum, dedim. Hava güze, bir kah | ve içmek ndeyim | — Ama yaptın ha.. Doğru mu söylüyorsun ?.. — Tabil doğru söylüyorum cancağazım! — Yalan söyliyecek ne var bunda?,.. — Bırak Allah aşkma alayı... mekten, yazı yazmaktan bir öleceksin de haberin bile ol:ıhî yacak. Hadi evine azizim, Vaz geç Mühürdardan falan... Omş: — Yok cancağazım, dedi; e - min ol ki hiç bir şeyim yok. Hem sabahtanberi de “Canlö” (1) ile b;rıbl;rdık Yarın da Bın.ı" (2) ile Te tiye diyoruz. W ae Ömerin vapur zamanları Ka: dıköy iskelesinde yedi sekiz ar. kadaşına tesadüfü mutattı. Ni- tekim Mühürdara doğru yürü - düğü sırada bir üçünücsüne da- ha rastgeldi: — Ömer! — Oc0, sen misin e:ıncıtım Nerelerdesin yahu... İki gündür Canibe seni sorup — duruyorum. Hiç aramıyorsun vallâhi... Şim. di de mp gidiyordun! — Nasil geçmiyeyim azizim! Tanımadım ki.. Bir hafta içinde erimiş, bitmişsin sen.. Hayır o- la... Yine kum sancıların mı yok- şaf.. — Ne olmuş cancağazını — Ne mi olmuş. — Gözlerine baksana bir defa.. Çukur, çukur. — Yok cancağazım, sana öy> le geliyor. — Ama yaptım ha... İşte bes. belli ki kara ciğer — hastalığın başlamış da farkında bile değil- sin.. Bırak şu züppeliği! Takıl- mışam “Hakkı” nin arkasına, o eğlence senin, bu eğlence benlir! Başını bir defa yastığa — vurur san; aman, dikkat kardeşım; dikkat!.. Ömer bir saniye durdu; ve bu defa, “demir gibiyim!" diyeme. di. Parmaklarını yavaş yavaş yüzüne doğru götürdü. Adeta kendisine vurulan bir hastalığın toğuk maskesini orada arar gi- bi; uçlarını birdenbire, sakal dip erinde diken diken olmuş deri- tine dokundurdu; kendin! dinle miye çalıştı. Sanki, bu maake. nin şöyle kopmus bir tarafımı al- nına geçirecek olaa, onu hemen çekip çıkararak ne olduğunu, bir inde nasıl hastalan- bir hekim ve çer- rah huakntıyle ortaya koyacak. tı. Fakat bir dakika bunu tecrü- kapısında bir dördüncü arkada- şına rastlamıştı; — Cancağazım! 4 — Söyle Ömerciğim! — Nasıl bir ny — Hani hastalık ım falan... — Miden bozuk galiba senin.. Çıkar bakayım dilini... Ooo, ber. bat... Tam bir “kakosti” başlan- denhinı açığa vurur. İştihan na- — Yerinde cancağazım!.. — Vallahi bilmem.. Benim 8ö- zümü dinlersen hemen bir dok. tora gider; muayene olursun... Allaha tsmarladık... Ömer, Mühürdarın kapısında biraz durdu; ve içeriye girip gir- memekte tereddüt etti. Başucun- da bir kuş ötüyordu; — de- niz, günün büyük sıcağı altında, terlemiş bir buz gibi, ötede beri. de parıl parıl yanıyor; Mühür-- darm asırlık ağaçlarının bir ta rafında, gece serinliğinden na. sılsa kalmış bir meltem duyulu- yordu. Gazinonun ıı.hibl Ömeri kapı- da kırıılıdı 'azgeçtim anağım de di. Blr kıhve İçecektim —amma, hastayım galiba... Of, ağzımda bir acılık, bir acılık ki... İlerki masadan bir tanıdık yü. rüdü: — Şaka değil, dedi, büyük bir hastalık geçiriyorsun galiba Ü- mer?.. — Sorma » Bir ba- şım dönüyor, bir başım dönüyor Kapıda, Ömeri parmaklığa tu: tunmuş gören iki tanıdık daha yaklaştılar: —“ğnın—?.. Niçin oturmuyor. sun bu akşam? — Aman cancağazım!.. Otura- sak halim mi var benim?.. Birisl parmaklarını Ömerin bileklerine doğru uzattı: — Yok canmı, dedi; nabemn .:Ambık gümbür atıyor. Ateşin ile yok... Yazan: Kenan Hulüsi diğer hakiki bir vaka) Ömer birdenbire gözlerini aç- U: — Var nnmgzımı dedi. Bıl' Bana dilime! pas gibi... man allahrm, yanıyorum ıtq ten... İh, 3sh... Gazino sahibi bir bardak su getirdi. Ömerin eline döktüler. Yüzünü yıkadı; ve iki kişinin | kolları arasında, yavaş — yavaş, şezlonglardan birine kendini güç attı. Bu sırada Mühürdar gazino- | & sunun önü, Ömcerin zorla hasta- lığmı duyanlarla dolup boşalıyor | du. Ömer, arkalıklı iskemlede yarı uzanarak, yarı iki kat ola. rak kıvranıyor: — Of, diyordu; midem.. - Bir bulantı ki, sormayın cancağa - zim. Ö, Öm — Ömer! Kendine gel yahu... Hiç bir şeyin yok... Sana oyun ettiler,.. — Nasıl yok cancağazım, na- | sil yok?.. Canibe haber gönderin doktorla gelsin, Allah aşkma... ih, Ih..., Gece, Ali Canlb eve geldiği za. man Ömeri örtü, döşek, yatak- | ta buldu: — Ömer?.. — Sorma cancağazım. Bittim, bittim!.. | — Bırak Allah aşkına, — bir muziplik yahu... Hasta falan de- gilsin? cancağazım, — Ne muzipliği ne diyorsun sen de?... — Hakkının mıwpl'ğı Ömer- ciğim... Seni zorla hastalığına i. nandırmak için komplo kurmuş. Hem biliyor musun: benim işim var; gidiyorum ben!.. Ömer hlrdenbin yatağından | | — Nc' dedi; gidiyorsun ha?... Beni hasta hasta bırakarak gidi- yorsun... — Ömer! Kardeşim! Billâhi yalan!... Sana oyun etmişler, di- yorum. — Of, başrm; başım... Egek- ler. hayvanlar... Beni hasta yap. tılar ha; beni bhasta yaptılar hâ... İ (1) Ali Canib, | (8) Hakkı Süha. İ Kazandılırsa da atâmadılar ve vaka bu şekilde ö—0 Galatasariy Te nelicelendi. BEŞİKTAŞ 8 — ıımxu.uıını Sıra günün en mühim sirinç gelmişti. Bu müsacakaya giklaşlılar asker olan eg mühim oyuncularından — mahrum olarak Ular. Bunu bir avanlaj sayan Tusporlular Boşıktaşı bu sayıf e yenebileceklerini ümit Vakat netice hiç de büyle olmadı, badan ö—l mağlüp ayrılâraa kümeye girmek Unilerimi de tiler Gelelim maçın tafsilâtina: Hakem Şazi Tozcan, Oyuna Ga Jehlerine olan Beşiktaşilar dilar. Müzabaka çok güretli Beşinci dakikada Sabri kaleci ilg g kargıya kaldığı balde bir gol fırsatı kaçırıyor. Biraz Beşiktaşlılar kafif bir üstünlük dular, Beyoğluspor kalesini diyen tazvik ediyorlar. Bu arada him bir kaç fırsat daha İ Nihayet 19 uncü dakikada Halil döden gelen topu sıki bir gütle Baj haspor ağlarına takarak takımına Haci gölü kazandırdı. Bu gel Tasporluları -harekete getirdi ve yunda bir Levazün hasıj oldu. Tasporlular Üst Üste iği — kotger zandılar, bu kornerlerin Colafi gok güzel bir kafa vuruşu Bayoğlusporun beraberlik sayısısı Gi kardı. Biraz gonra Eşrefin ©o istifade eden Babri ikinci, 37 inci kikada frikikten Hakkı üçüncü. dakikada da yine Hakkı bu seteş maçlarında — göremediğimiz pefis şütüle Beşiktağın dördüncü v yaptı. Ve birinci devre bu d—I Beşiktaş lehino neticelendi. İKRINCİ DEVRE: İkinti devreye yine canlı ve bir şekilde başiandı. Devre de Beyoğlusporlular bariz — bir miyet kurdularsa da natice aladil) lar, 18 inol dakikâada oyun yine npf vazin bir gekil âaidı, nihayet som kıkalarda Beşiktağlılar Şakir Giyle hir sayı Caha kazanarak 5—1 galip ayrıldıdar. Fener stadında: BÜLEYMANIYE 3 — BEYKOZ Günün iük maçı — Süleymasiya Beykoz arasında d, Hakem Feril Kıbcın idaresinde oyaandı. Onuncu dakikada — Süleymaniye Kaza radanı bullasanı Beyküddü tin topu kaleciye vermek isledi. teymasiiyeden Beçat kalecicen yeüşerek boş kalan — kaleye ilk sokltü, Bu gölü yiyen Beyioslülar müddet bozuldülar. Şimdi — Süle; Biyeliler boyunu sıkıçırıyorlar. Böduldinin bir halasından işlilade derek ikinci gölü de allı (d. 12), Bu gölden sotra oyun eaki aybetti; ve birinci devre 3-0 maniyenin galidiyetiyle sona ardı, İkinel devrenin ilk on Beykozluların mağtühiyettem mak için uğruştıklarımı Öörüy | Yakat, Danış güzel oyuniyle Beykea forvetlerine aman vermiyoğ, | Büleymaniyeliler tekrar Başladılar. Şimdi oyun Kkargılıklı 4 devam ediyor, Beykoz sinin Özü takıar karıştı. — #ati gekli. Top Güreklere çarpıp geri ken Fethi tekrar yetişerek gölü attı. (d 37). Oyun bür ei daha Süleyman'yo baakısı eltında vam ettikten sonrn mütevazin bir kil alırken 8—) Süleymaniyenin ibesiyle sona erdi. FENERBANÇE 3 — TOPKAPI |. kinci maçı Topkapı ile » arasında idi. Hakem ur idarisinde oynandı. Ön ikinci dakikada Natm soldağ diği Dir pasla ilk gelü attı Bu gölden sonra Topkapıldar dan kurtulmağa teşebbilü VI » Mmuvaifak olamacdılar, Dakika yirmi, Penor sağdan moi srkr bir gütle gölü de attı Fenerbabçe, Topkapı sabasına İy yerleştli. Top kalenin önünde ayağı dalaşırken yaşar Üçüncü de üttt (d 25). k Birinef davreyi 3—0 galip — biti Fonerlilerin, icinel devre başlar lamaz sayrları çoğultmalarını ken Tepkapılıların açıldıklarını gi yoruz. Şimdi Topkapı daha hâkim nuyor, Fakat Topkzapı beceriksizliği sayr almalarına oluyor. Oyunun sonlarıma doğru Ti Jar tokrar açıldılar ve otuzuncu kada Vecdi. Cihadın ylonjonuna men yezâne göllerini attıdar, A8 rya mâç 3$—1 Feneria galibesiyle Da ordi. V