26 Ocak 1941 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

26 Ocak 1941 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

t — VYAKIT 26 TKİNCİRANTN 1941 Radyo Gazetesi Almaryanın ilk. Sbaharda yapacağı taarruz Şubat ayı yaklaştıkça Almatyas nn İlkbabarda yapacağı büyük !-- arruz bareketi bütün dünya Mat: buatmı alâkadar eden hüdimedir, “Alhmanya büyük ölçüde bir taarruz için hazırlanmakta — bulunduğunu gizlememektedir. Propaganda na- ziri Göbels nutkunda bunu söyle, miştir. Almanların İngiltere üzerindeki hava taarruzlarını seyrekleştirme- leri de bu hazırlığa delâlet etmek- tedir, Almanlarn bu taarruzları geçen senenin ilkbabarında yaptık. larr taarruz gihi bir sürpriz olaca- Zindan Almanlar bu hususta ketü, Miyet muhafaza etmektedirler, İyi tahminlerda bulunan mahafil Almanların 3 saha üzerinde hare- ket edebilcecklerinden bahsetmek. todir: 1 —- İngitere adalarma — kurgt büyük bir taarruz, Bu taarruzda Al: — Manlar deniz, hava ve kara kuvvet, lerini kullanacakları - bildiriliyor. İkinci bir barcket daha muhteme | görünüyor. Bu da Akdeaizde İngil- tereye karsı bilyük ölçüde bir taatr- yuzdur. Bunun için Almanya İapan- yanın ve bilhusasa Fransanın yardı- mma muhtaçtır. Amerikanın Kolombiya radyosu, “Almanların vişi hükümetinin deniz ve hava üslerini istemiş olduğunu bildiriyor. Amliral Darlan bunların verilmesine taraftardır. —Pilanden | doğildir. Peten ise karar vermiş değildir. — Almanların 3 ündü hedefleri de Balkanları tegal altma almtya ma, | tüf bir taarruzdar, Bu ihtimali ile. | risürenler Romsayadaki Alman | tahşidatı ve Macar harbiye nagırı — zn Berlin seyabatine işaret etmek- tedirler, ı Almanya Balkanlarda siyast bir , birliği tamamlamak için bir yandan Yugoslavyayı, diğer tamıftan da Bulgaristanı taxyik etmektodir. Macar E, Nazırının - seyahatinden o maksat — Yugoslavyayı — tasyiktir. | Macaristan keadisini Almaşyaı ile | askeri isbirliği yapar bir halde te- Mükiei etmektedir. Fakat Romanya “ hâdişeleri Bulgaristan ve Yugas, lavya üzerinde Almanyanm testiri. , B'ulzr.;lıuı ve Yuügoslevya | Terine daha ziyade yaklaşımış bulu- , muyorlar, W*,' Romanyada sükünet | Ramanyadaki vaziyet durulmuş, | sebebi Aptonesko ile — grasındoki eski bir ihtilâftır. Ge, - Den haberler Horya Bimanın müca. / deleye devam için maçhul bhir sam- — te kaçmız olduğunu bildiriyor, Lej, O yörerler Leşketlâtr kuvvetli etlende. | dir, Kral Karol dö bunlarle ua l müddet mücadele etmiş, seflerini — öldürtmüs, fakaz teşkilâtr dağrter Vomamıştır. — Antoneskonun yeni bir hükümet ltkv.ıv:ığ; ve bu hükümetis axker | Terden müteşekkii olup. Alman ta. | raftarı bir siyaset takip edeceği /— söylenmektedir. — Şirhat ayr içinde — Antoncakonun — bingok sınıfları ve ihtiyat zıhitleri. l ni 30 günlük bir bizmet igin staja cı!:ı—.ını şayanı dikkeattir. — İtalyan - Yunan harbi ı Kılmmranım şimali gzarbindeki | Yunan harekâtr inkişaf etmekte- | gir. Yunan kıtalayı en az 20 kilo- |— Metre daha gerba gitmişlerdir. * talya asker çekilmelerini bimeyo için bazı mukabil taarruzlarda bu, Tunmuşlarsa da bunlar ekim Hal. muştır. Yünanlılar bundas - sonrea hnazekât ebemmiyetli mevldler İ elde etmizlerdir. Bundan soara he- O yekâtin seri inkişafı heklenir, Şi- melde de Yunan Hardkktı inkişaf etmiştir. » Libya harekâtı b İngilizlerin motörlü bafif um- surları Bingeri tarafında hareküta | başlamıslardır. Bingazi yalnızca denize karsı ha. | girlammış müdafaa tesisatına malik Dolduğu için karadan yapılacak ha- rekâta mukavemet edemez, Bu mevkiin nihayot 15 gün zarfmda İn- Talebe Birliği nizamna- mesi tasdik edildi Ünivereite genciği için ku- arulmasına karar verilen Talebe İ gilizlere tealimi tahmis olunur. İ , , | Birliği nizamnamesi — Vekâlet tarafmdan tasdik edilmiştir. Bugünlerde üniversiteye gön. “derilecektir. Nizamname gelir | ıdmezm derhal birlik tosis edi- N, — Birlik için #miversitenin arka bahçesinde bir Salon inşasına karar verilmiş ve bu husu'ı hazırilklara başkttmıştır. Bir osvap: “Karagöz,, tiyatrodan sayılabilir mi? Çok değerli (İsmall Galip Ar- can) a: “Son dakika” dakl beyanatmızı ekudum, Sizin gibi Türk — tiyatro- sunün en kültürlü, on irfanlı adn- munın “Karapgöz” aleyhtarlığı ya- pacağı azlımıdan geçmezdi, Hele o “Karagöz işkirlağı,, ka dar bodür münevverler gihi * t oyunu” nu tiyatrodan sanarak ve tiyatro ile “temaşa” yrı biribirine karıştırarak: “,, biz her yeniliği İyaptık, kabul ettik ama; tiyatroda (Karağöz) den yukarı — çıkmıyo- ruz..” demenize çok hayret ettim. Kağnı seyahati ile “Karagöz per- desi” arasında tasarladığmız. mev- hum münasebete, klüsik “haysl oyunu” nu “taavir” den ibaret ka- mnarak çocuklarımızın, borunlarımı gn “Karagör' ü müzeye giderek seyir ve tamasıa etmelerini tavsiye buyurmanıza, saatlerimi hasretsem mana çıkarmak — kabil olmıyacak gaşıyorum; “Karagöz" ün Liyutro ile, bilhassa Tepebaşı tiyatrosu ile me münasebeti olabilir ki bu ka- dar telüş gösteriyorsunuz? “Poerde” nin sahne İle rekabe. tinden müstağni olduğunu bilme- miz icap eder. Esasem bizden, ya- ni Karagöze vurgun olanlardan kim demiştir ki “tiyatroyu bırakalım da (İ;:M) ü alalrm...” diye? sabada pek emin - olduğum Malümatmıza rağmen —hayret ve garuretle ve Jüzum gördüğüm md- saadenişlö—- arzediyorum ki; ber tiyatro, belki bir temaşadır. Fakat “temasa”, tiyatro olazdaz ve elma- meştır da,. Zira “temaşa” adı, bil. hassa “Türk tomaşası” — terkibi, — megrutiyet sonlarını — kadaer ti- yatrodan addolunmasına rağmen— dağrudan doğruya “Karagöz, med- dab ve orta oyunu” na aittir. Hat- tâ “kukla" hüle “temasa,, dan sa- yüamaz, Bunun farkına varanlar, “kukla” ya yakız keodi ismile ad takmağı kâfi görmemişler, “kuk- la tiyetmase” terkibini — kullanmış. l'-.“tııııı"dıııurımy- dena gelen “tulüat” da böyledir. “Tulüat tiyatrosu,, denilir. Pekâilâ kosret Dedili sarnla: “Vahâbti vücut felsefesi üzerine kurulmuz tek ar- taçtır. Dekor ister, aksesüiyar jJs. 'ter, Müteaddit aktörleri vardır. Suflörsür oynıyamazamır. Kitap da kâfi gelmez. Rejizör Jâzmndir. Halbuki gekâ ve zerafet meyda- mr elan küçük patiska perdemim, en — Doğru söylüyorum, gocuğum. Ferrub Ali pasadan baber sdâtm.. Önden alnscak hşher bilirim seni de sevindirir.. Belki iyiliğini gör- ün.. aldığım haber beni hün. Bir anda solmuk, Heyecanla: Eildir. Çubamı üç bes grinden ya- malıdır.. Hasan inanamıyor gibi baktyor- du; — Onun kaârini, onun kıynetini kimse bilmiyor. Boa de anlatamı. yorum, — EBwvet gecuğum,. Hayret et. me.. Ben de anlatamıyorum. Hali! Hamit paşa sesini daha al, gelttr: — Ricalj devleti aliyenin Ali pa- $8 için fikri nedir, bilir misin? Di- Yorlar ki, koca bir Çerkezistanın gerdarı olmak hasebiyle bu kadar Büdel cariyelere Ashiptir. Ve bu cariyelerden kendilerine takdim e. dilmediği, bir hediyesini almadık. Jarr için fesat eıkarıyorlar, Ali pa, şa orayı ihya etmek istiyor. Orayı senmete çevirmek istiyor. Faket eli Belu bağlı. Onu bilen ve taaıyan Hir ben varım.. O kadar. Benden Hall Hamit paşa doğru söyölü- yordu. Sözlerine devam etti: —— Ali pasa, İstanbula yazdığı ra- porlarımın birinde diyordu ki: Ku- YAZAN Celâlettin Server büyük sermayesi tuldatdır. değil mi? Kitaptan konuşan aktör, müolli. fe esir addolunur, Buna isyan eden de suç işlemiş sayıkdığından sah, nede tulüst, — ne suretle olursa olsun — mezmumdur. Çünkü ak- för denilen zavallı, kendinden bir şey koymuya mezun — edilmemiştir. Vazifesi, esere bağlı rejisörün kar- strmda, başkalarının sözlerini tek- rar etmekten ibaret sayılır, Mu- hakkak ki aslında böyle değildir ve olmaması lüzımdır. Fakat ne yazık kt modern tiyatro telâkkilerinde bile aktör bir papağandır ve gra, mofon plâğından farksızdır. İbdi namrma ne yapsa, ne yapmak İste- se süflörün ve rejisörün — Jütfuna borçlu sayılmaktadır. Süflör ne de- rece Sciz ve sellhiyetsiz olursa ol sun İsterse bir aktörü meflüç ede- bilir. Süflör Rustu; cxber bitti mi; döhi aktör iflâs e Fakat gelin de “temaşa” artisti, ni görün bakalım ? Alevli “yem'a” önünde deynök ve “tesvir” den |- taklitlerin, böyle bir tehlikeye düşmek — iht malleri var mıdır? Tiyatroyu bu kadar tekellüf ve teforrüat altında nereye götünebi- Tirsiniz? Döner sahneyi, prolaktö. rü, muhteşem dekoru köy odasım. dan içeriye sokabilir misiniz ? “Çocuk tiyatrosunda” (Karagöz » Kukla) gihi artık zamanı geçmiş şeyler oynatılmak istendi de neti- çesiz kaldı.” Yani tutmadı demek istiyorsunuz. Ne oynamaları lüzmmdı? — (Şeks- Bir) Ze (Raşin)i, (Kervey)le- W yet) |, yahgt da (Göte) Te ter) i mi? 'Teşebbils yerindedir. Ayrıca (Ço. cuk Tiyatrosu) da yapdabilir ve yapılmalıdır da,, Vakat tizde mow- «ut olanı yıkmamak gartiyle, Unut» maymız kj (Çocuk Tiyatrosu) nun bizde Ük beanisi rahmetli (M, Ke. mal Küçük), arkadaşlarınız, (Emin Beliğ Belli, Baba Behzat, Vasti Rı- 56, Hazım ve en eekiniz. Reseam Munzzez) gibi “Karagör” © çılzın. ca sevenlerdendi. “Temaşa" yı da tiyatro kadar benimsemiş, tarihi ila meşgul olmuş ve üzerinde hayli tetkikler yapmıştı. “Bu mütefek- kir adam, son gübe kadar elinden brrakmadığı irfanlr kalemini, olgun kafasma uydurup kültür dünyamıza bir de (Çocuk Tiyatro: Bu) hedive etmeyi düşünürken bu yolda ciğerlerini harermaktan ce- kinmedi; fakat (Seyh Küşteri) nin asiri " iai vokmavı hatar — ve hayalinden geçirmedi. hilüfında düşünerek “sahnenin eş- (Karagöz) ise “ha, | 4 . “Suret” lar itibaridir, Göz dinlediğini görmek ister, vuzuh is- ter, sarahat ister,.” derseniz, bun- da da aldanmış — olursunuz, — Zira © zaman radyoyu da inkây etmemiz icabeder. Konserini dinlediğiniz müzisyeni, konferansına kulak kabartüğınız ie Hm adamını, temsillerini heyecanla takip ettiğiniz aktörü görüyor mu- sunuz ? Bizzat siz; yakm yıllara ka, dar mikrofon önünde Halide Pişkin ve Muammerle — tatlı tatlı dinle- diğimiz — monağloğlarınıza devam ederken muhatfamız mevhum, sa- lonunuz, boşluk değil miydi? (Nu- rullah Ataç) a, (Selâmi) ye ve (Supbi Nuri) ye ne #e amma; bir sanat adamına, bahusus sizin gibi her manada (galip) bir sanatkâra, “temaşı” düşmarnlığı yakışmıyor. “Karagöz” ü kağar İle ölçmeniz. de gaşılacak şey, Düşünmüyor mu, sunuz ki sara? Gseri, her zaman ve her devirde sanattır. Mevlüna, Fur zuli, Nedim ve Şeyhi Galip radyo marında mı doğdular? (Molyer) in komedileri neden H&lâ aynı krymeti taşıyorlar? Muh- terem (Hakkı Tarık) m bana bir münasebetle söylediği gibi: Elek. #trik asrmdayız ammu; henüz pet- tekrar esdebiliriz. ki “temasa”, ti. —a — Ne demeli ? “Mütevefik kelimesini — ölmüş sar Biyorduk . mefer dirilmesi mukaddor- | miş: Genç bir gezete dkbifesinde kay- bettiğimiz bir kıymete — sıfat olatak eklenchiliyor. Müteveffi, evvel zamanda — bizdon f 5 şıbat salr gür | Yapmıya, nibayet bu ğ için İçtima 5 gı ı gür Şark ' elmıyan öjüler için kullanılırdı. Note- kim onlar için (irtihsl etmiştir) der mek de esir geğildi. Hükümet —me- sevitik gserupstiyle olacek— mütefew- füy) da, merbumu de resmi defterler yindan Kalâmmıp ikisinin yerina bir ke- Hime koymayı düşünmüş ve bulduğu ”ölü, sıfatı da “müteve(fâ” nın tam kepdisi olduğu halde artaya hir ölü a soğukluğu serpimnişti. *Ölgm”, “ölmüş,, kelimelerinin , ötü,, den daha yumuşak geldiğine züne Gamek “Elür, “attavetla,, da ağır! No demeli ki hem Türkçe olsun da “Gtü,, nün soğuk yüzü — görülmesin, hem din darleı gözeterek —vntanday müsaviliğine dokunulmuş olmasın ? Bu hakımdan resmi — myamaelelerdi yine, elişürş, “müteveifk,, demeli. Çerkes Kızları Na. 37 —— Yazan: NİYAZI AHMET Büyük Tariht Aşk ve Macera Romanı bân nekrinin Mersin vesair nevi Byetli miktapda hevyar ketihaş! ediliyor. Nehrin yarın — Rustyanın, yamer bizim elimizdedir. Busler, yerli halirtan korktukları için balik avlıyamıyorlar. Halk da usulünü bilmediği için balşık twtamryor. Bir #efine tuz ile helıkbane ocağı hase. kilerinden iyi batıkçdar zöndertlir- &e bislerece kurus basıl olur, Bu rya&por okunduğu vakdt, ricali devlet; göyle demizlerdi : — Ali peça, Çerkezistanda Ha- vun kodar mal sahtbi oldu. Şimdi bu tenginliğini örtmek için mülte. Fim çağııyor.. - dÂiyerek aleyhinde ne söylemek mümktnse söylediler *e bükümete bu kadar faydusı ola, gak isi kabul etmediler. All pasa âltm ve gümüş madenm> Berinin bulunduğunu da bildirdi. Bu madenlerden istifade etmek için tavriyelerde bulundu. Ne dediler, bilir misin çocuğum ? Homen bir çaresini bulap bu mu Genleri Sgletetim, demediler. Dedi. ler ki: — Ali pasanin harp ve harbe ya, rar 150 bin kişilik bir ordusu var, Madenin imaline ruhkat verilip üs- ted gönderilirse hazinelere de mal olamak ve küçük bir inflal ile is- yen edebilecek. Bu oluraa — naaıl mükavemet olunur, İşte çocuğum, Ali paşaya cevap pecak adam mıdır?.. Fayat kim sn. vey söyliyemiyordu. Ne söyliyebi- Brdi, ki. Yalnız: — Peki bunları anlıyorum ama, bizi siçin hapsediyormunuz?.. Demek istedi. Paşa bunu —atla- meytı: — Bunlar aemi alâkadar etmez, fakat baştna gelen işi daha iyi an, Jaman için anlattım. Çerkezislan. dan bir kelyan geldii haberi pek çabuk İstanbula yayddı. Bircok kimselerbu kalyon Ali paşayındır. Orada ele geçirdiği esir kırları sat, muıya gönderdi, dediler. Sonra kal yonun tekrar hareket etmek üsere olduğunu duyduk, Bu sefer de ka- çayor, diye yakalatımak — istediler, Beb mani olmak istedim Rma, güp. helerini büsbütün artlıracağız. Hesenm şaskmlığı büsbilttün art- maştı: — Peki öyleyse, gimadi we yapa- ? cağır »« Düşünüyorum. Bir çaresini Okuyup Gecerken: Mülyonla çalan. | *Müyonla çalan mesned-i izset. te serekraz* Bir kaç kuruşu mür. tekibin câyı kürektir,, diyen şairin vaktiyle gözü önüne kimler çel- mişti, bilmeyiz; fakat dün gaze'te. lerimi okurken garip bir tedaf ile biz bume hazırladık: $ Mutad bir kâr hissesile 100 bin liralık bir mala açıktan a. Çığa 50 bin lira bir kazanç istiven ve bu yüzden resmi takip gören », Bunun adı yazılmayor da 250 gramdan dazla peynir vermi- yen adamın belki oturduğu eve kadar bütün hüviyeti meydanda!.. Bir ihtiyat ise, bir adalet ise gazc. telerimiz bunu küçük muhtekirisre lâyık görmüyorlar, demek! “Bir kaç kuruşu mürtekibin cüyı kürek. ' a Süleyman Nazif Bir fıkra muharririnin bir ya- Süleyman da, Fikret, zanmıştır.,, Edebiyatımızın en büyük mü. ceddidi olmak vasfını baydi Fik- ret kazanmış - olsun; ya Fikretie Süleyman Nazifi birbirine zıt Iki gösteren edebi - telâkki hengi memlekette ve hangi tarih. te zaptolunmuştur? Fikretin mü. <edditliğine karsı Süleyman Nazif Mdmım/kküwcıy_mm ediyorum; sahnenin (gelib) i hislerinin mağlübu olmr. yacaktır, Milli Sanayi Birliği toplantısı geri kaldı Istanbul 'Milli Sanayi Birliği, umumij ııkı;ü bu ayın 23 ünde nüne bırakılmıştır. Birlik merkezinde 15,30 da yapılacak olan bu toplantıda birliğin senelik mesai ve her sap raporları okunacaktır, eu Şaşarane Kamyonun yaraladığı kızcağız Beşiktaşta Osmaniye cadde - sinde 26 numaralı evde oturan 16 yaşlarında Natife, Beşikt, ; tramvay caddesinde kargıdan kargıya geçerken geför İstepa- nın idaresindeki 4167 numaralı kamyon kıza çarpmiş ve yara” la olmuştur. Nazife, hastaneye kaldırılmış tar. bulmak Tüzwn.. Hasan, siyetini anlattı. Kızlarla Ali paşanm hiç bir alâkası olmadı. Brar cöyledi. ü — Biliyorum., Ali paşanın böyle Hearetle uğraşacak adam olmadığı Bı söylemiye lüzum yok, Dste geç- mesi içcin kendi malımdan — birkaç parçe Geya günderdim.. Fakat bu. nu kimseye anlatamryorum. —— Kış geliyor. Bir ay sonra Ka- radenize açdlımak tehlikali olacak... Başa bir akıl öğretin. Halil Hamit pasa wzun uyadıya düşündü ve: —— Benim yapahilecek hiç bir mi- yetim yok, dedi. Fğer sabaan ratüdehale edersem (4 büyüyeork. Biraz daha düşündü. Ve: — Siz kaçamaz msmız”.. dedi, — Muhafızlar!.. , »— İşte onlara bir çane bulun. Hasan, paşanım ne demek iztedi. #ini aşlamıştı. Halil Hamit pasa 40- maek istiyordu, kl muhafızları ya. kalâyıp dısarı atan, bir gece açtım Karedenize Hasan, bu iyi kalhli, dürüst pa. şapın yanından gygilriken, kefasın- da isyan plânr hazarlıyondu; — Atarım ornları denize... Kap- tanm gözleri kararmış tayfalariyle başa çıktıktan sonra bunlerla mt başa çıkamıyacağım. — O tavfalar simdi benim sadık adamlarım... Fskat muhafızlar öyle kalay ko, lay denize dökülebilecek adamlar- dan değildiler, Bir gün, gemileki tayfaların silâlilarını da almıslardı. Kas bastırmız, İstanbula kar yağ- (Devamı var) İ Hâdiseler arasıni Süper - tenl TALYANLAR Tob mesi üzerine yin uğradılar; İngillicr inl'da & rani'yi aldıkları xgaan keni gin bir teselli bulmuşlardı: * palım, askerlerimiz baskına dılar, Gafli avlandık,” dem Bundan sonra Bardiya müs! mevkilni kaybedince buna V mekte zorluğa uğradılar; fa ve kekeliyeorek bir mazeret lar, Şimdi Yobruk'un düşm çüncü mağlübiyet oluyor ve Halyanlar bile ba şısmda makul bir mazere! miyor, Fakat İtalyanların izah » dikleri bu mağlübiyetlerin « fransızca Le Temps gazelenli habiri P, Gentizon bize anla By malümuta göre İtalyan Halbuki Mısırdan Sidi Ba vserine İngiliz taarruzları be tan sonra İatiyanlar bu Üc İngilir tankından başka daka bir tank (Super . Tank) ile laşmışlar, İtalyanların tank! gilizlerin bu dev tenkları | defa Tobruk'daki muğlübiyel yine Saper » Tank denilen cephesi muharebelerinde | ordusu Alman erdularınını ki da birdenbire çökünce Frozi de kalmışlardı:. “Biz. Alıa tamklarmı bukadar büyük var yorduk!” demekle onlar da Tklarını göstermişlerdi. Amlasılıyor ki Framsa m yetinden sonra İnzilirler br mamışlar, Almanların tanklı | karşılaşacak ve İtalyan — ten |ezecek küdrette hüyük 1 ye muvaffak olmuşlar! Askerlerimize kı hediye Ankave, 25 (ALA.) — mize yaplan kışlık hediye, rüleri etrafında bugün bize malümata göre Osmameli hul parçeyı bulan muhtelif gi; ya, Ağrının Tutak kazası 523, Divrik halkı da 2996 eşya vermişlerdir. Çatalca kasa merkezi ve| ri halkr 1588 çift yün ço eldiven, 249 parça muhtelil Polatlı balkı 920 ) hediye tedariki Bergamanm Poyracık hall Sındırgı halkı 2000, Siv Gevenli köyü halkı 510 p ya teberrü etmiderdir. Bartınlılar 1675 çiüt ç 238 pamuklu, 237 çift yün ve 621 parça mehtelif eşya suveteri Bursa Kızılay vermişlerdir. SIVASLILARIN Swas, 85 YAA.) »« Hall teşebbüsiyle şehrii ve asker ailelerine hayırser çok vatandaşların yaptıklaı yardımı Ve 200 ton kok B tevzi edilmiştir. Bu maksatl: mi Ce'tekli 150. Mustafa ile Şevket Erişen ?-ı.ır:“' h Akça 75, Kâmil Kitapçı, Göze ve Halim Gelen elliş vermişlerdir. Vilki Lizbona va: Lizbon, 25 (AA.) —B.” Vilki dün Clipper tayyaresi bona muvasali ıu:.irv Vi gn evvel İngiltereye hareket niyetinde olduğunu söylemi Altın Fiyatı Ahın fiyatlarında, dü bir değişiklik olmamıstır! âi. bir altının değeri 23,T6

Bu sayıdan diğer sayfalar: