2 — VAKIT 2? İKİNCİKANUN 1841 - Haksızlık “kürbanları (Baş tarafı 1 incide) — Bu otobüs gidemez, yolcular insin! Yağmurlu, karir bir hava... Başka hiç bir yasıta bulunmtyan bir yoldayız, İşlere muayyon saat- ta yctumr—k lüzüm, Yolcuların ben- Burada iner Nihayot, yalnız ayakta duranlar indiriliyor, Memur şoföre soruyor: — Nedon bu kadar yolcu tldın? Şoför: — Haberim yok, diyor; ben yer var sanıyardum, arkadan biletçi almış, Daha böş dakikâ önce biletdi- ye: (Al al!) diye bağıran şoftö- Tün bu karaktersizliğini görenler, şaşlkem Gaşkin — biribirlerine — bakı O yorlar, Zavallr genç biletci, belki — dd o arabada İşini kaybetmek kor- - kusuyla, şoförün bu açık yalanma kargı sararmaktan, boynunu büke- Trek dişlerini sikmaktan başka bir gey yapamıyor, Memur'bü defa biletçiye çıkışr yar: — Neden bu kadar yoleu akim? Haydi bakalım, şimdi, karakola!.. — Zayallı çocuğa germamak ka- bile doymuyor, Üç ayda bir böyle coza keserler; haydi bakalım, ver elli Hıı_ Ben neyle versceğim? Yazi ü bana? / Kendisi al, a mn çekiyorum. nüı!znnı Önce biletçiye: “Al a1" diyo a- rabaya fazia yolcu girmesine izin sonra, memürun karşır sında hıımı(ldnf edemiyerek ka- bahat| Kilğiçiye yükletccok kadar :&Ğ&Mıîyw Ve biletçi. cesAYE Çarpılmasına sebep olduktam wönrü — kendisiül kuftar- mak içlâ Gh birde elile karakola toslim edeceğine söz veriyor. eoııı;ı—w dahııorudı bazışrı kayıtarlıklarından, Tarı kim bilir ne düşündüklerin. den— bu haksızlığa 664 çıkaran olmuyor. Biletçi susuyor; otobüs gidiyor... Bizli, buğulu camjartin ardından ça- muflu yolları seyrederken gözleri —mis önlündet, ordu ordu, yer yü- zünün hâksızlık kurbanlart geçk yorü ” Şüküfe Nihâl Bir sene zarfında 40000 gemi İngiliz Iımanlarına girip çıktı Iaıdnı 1 ÇAA.) — 1940 y zarfında — sahil müdafa: (Baş tarafı 1 incide) ri harbe nihayet vermek fikrini bu kinle ve bu kızgınlıkla reddettiler. Bu fikir, esasen maliyecilerin her zaman reddetmiş olduğzu bir fikir- dir. Çünkü bu fikir, onların bu dünyada malik oldukları en mu. kaddes mala, yani - sermayelerinin menlaatlerine dokunmaktadir. E- ğer bunlar, bütün, endişeye başlı yan milletlerine, harpten sonra bir nevi halkçı cemaat kurmağa ve sefil kütlelerinin akibetini temin etmeğe mütemayil bulunduklarını vadediyorlarsa, bu da harpçı de mokrasilerin vicdan üzüntüsünden mahrüm olduklarını isbat eder. Mazide bilmek istemediklerini is. tikbal için vadediyorlar, Fakat bunlar halden o derece nefret ey- lemektedirler ki bu sebep ile Al. manyaya harp ilân etmişlerdir. Demek olüyor ki harp, mesülle- rin İmhasına kadar devam edecek. tir. Alman ordusu kıymetini gös termiştir. Fakat ben, Alman ördu. sunun önümüzdeki aylarda daha mükemmel olmasınt — kararlaştır- dım, Bu karar, durmadan ve tam surette yerine getirilmiş olacaktır. 1941 senesi, Alman ordusunü, bahriyesini ve hava kuyvetlerini, hissedilir derecede takviye edilmiş ve daha iyi techiz olunmuş bir hal. de görecektir. Alman ordularının darbeleri altında, harpçıların son cümleleri de ortadan kalkacak ve bu suretle milletler arasında haki- ki bir anlaşma için lüizumlu şart. lar vücut bulacaktır. Bizim bun- dan evvelki mücadelemizin tarihi. ni biliyorsunuz. Memleketimizde insanların iş birliğinin vücuda ge- tirilmesinden evvel, burada da ba. zı hiziplerin ortadan kaldırılması icabetmişti. Maalesef, hariç için de ayni şey vakidir. Dünyayı u- zun senelerdenberi nihayeti gelmi. yen buhranlara ve kargaşalıklara atan demokrat — harpçıların imha edilmesi lüzamdır. — Avrupa sulhünün yeniden tesis olunması için bu işkenceyi icraya katf sürette azmetmiş bulunmak- tayız. Bu hedele varmak için A manya, her halde, bütün tedbirle ri alacaktır. Bu demokrasilenrden doğan her kuvvet bu tedbirlerle ölecektir. Eğer Çörçil ve önün enternasyo. mal cürüm şerikleri, bugün kendi dünyalarını müdalaa ettiklerini ev kendi dünyalarınım bizim dünya- mızın yanrır başında yasryamıyaca- İfını söyliyorlarsa, bunu artık on- lar düşünsün. Alman dünyası, |- talyan dünyası gibi, bir kaç plu- tokrat — kapitalistin menfaatleri devrini mağlüp etmiş — ve yerine halk devrini koymuştur. Eğer Çör- çil ve onuni demokrat taraftarları şimdi böyle bir dünyada anlaşa. fauyacaklarını — bildiriyorlarsa Âl. man dünyasını tahrip edertiyocek- ler, fakat ergeç, kendi milletlerine hürriyet vererek kendi dünyalarını deî'mrwddenlır Bosyallat milleti hak- lırmıı. kazşı plütokrat imtiyazların mücadelesinde, nasyonal Bosyalist milletin hakları galip kalasaktır. 1941 senesine bu imanla başliyo- rus, 1040 senceinin haziran — bidaye- tindenberi, faşist İtalya, yanımız- da yer almış bulunüyor, İtalya da Hanötntn on sekiz yaşında Mah- met adında bir oğlu vardı. Hasan- Ja çök iyi arkadaş olmuşlardı. Ha- sant haner da seviyordu. Fakat ne Hanet, ne de Mehmet Hasanın kim olduğunu, neler yapmak — İstediği- vi bilmiyorlar, Bir gün Hasan der- dini Mehmede anlattı, Çana'yı ara- dığmı söyledi ve Mehmet: —— Börabör arıyalım.. Ben sana yardım ederim., dedi, İşe, Kudret Beyin toplayıp sak- ladiğı esir kızları gürmeğe çalış - maktan başlıdılar, Bu çok güçtü. Hasan evvolü esir tüccarları ara- stna girmek için çareler aradı. Mu- vaffak da oldu. Mehmot, han müş- terileri arnamda Küdret Beyin a- damlarına Hasandan bahsetti: — Çök cemir, güçlü, kuvvetli, gözü hiç bir tehlikeden yılmaz bir gönçtir.. İş atıyor, dedi. Önlar da içlerine aldılar, Evvelâ hareketi. Di kontrol ettiler, Sonra: — Biz dediler bazan tahlikeli iş- lere gireriz. Büyük Çerkez köyler rine girip kiz kaçırırız, Bu işleri başarabilir. misin!. Hasan tereddüt etmodan: — BSöve söve,, dedi. Ve bu iş de böylece halledildi. Hasan, çöoteye iltihak ederken, altinlarını bir goce sevgili reisine emanet etmeyi unutmadı. Evet, al- tınları reisin mesâarınma, baş tevna gömdü, Yaşlı gözlerle: — Reis, senin istediğini yerine getireceğim.. Bu altınları şiradilik 4 | ra Mehmetle görüşmelerine devam etü. Biz gün karar verdiler, Meb- Hitlerin beyannamesi mahdut düşünceli — zimamdar bir demokrat sımifinin İtalyan Milletir ne başka bir tarsda anlattığı bü harbe devama bizim kadar azmet- miş bülunmaktadır. İtalyan mille- tinin mücadelesi de bisim — müca- delemizdir, Üümitleri bizim ümit lerimizdir. Harp müsebbibleri, ay- ri haroketler Vasıtasile bu müca> delenin netlcosini — değiğtirebile ceklerini sanıyorlarsa, bu çocukça bir Ümittir, B, Çörçll, şimdiye kadar, bilâ> hire daima muvaffakıyetsizlik ola- rak tecelli etmiş buna benzer bir çok âözde zaferlor kazanmiştir. İngiliz zaferinin büyük &mrrt ola- rak hiklutsuz hava harbini icat e- den B. Çörçll olmuştu, Bu canl, gece hücumları esnasında Alman Böehirleri üzerine üç buçuk ay ge- Tişi güzel bombalar ve köyler üze- Tine yangım plükaları attırmiş ve ve hedef olürak — bilhasan nakeri hastaneleri — göstermişlir. Buna, Bertin halkı şahittir. Alman kuv- vetlerinin üç buçuk ay aynı tarzda hareketle cevap vermemesi, bu adamın kafasında, nihayet Alman- ya faik olduğu ve Alman kuvvetler rinin cevap veremiyeceği usulü bulmuş olduğu fikrini takviye et- ti. Üç buçuk ay, bu adamların as- kerlik bakımmdan bir. — budalalık teşkil eden Gaddarlığını müşahede ettim, fakat bir gün mükabelebil misil yapılacağını bildirerek ihtar da bulunmaktan — hiç hali kalmas dim, Fakat harpefilar, yalama, mü- tat handeleriyle — oevap verdiler. Bu adamlar, içi açan çök güzel ve eğlenceli bir harpten — bahsediyor lar ve bundan dolayı herkesin tetr rike gayan olduğunu söylüyorlardı. Bu adamlar, bombalarmın Alman halkı ve Alman ekonomisl üzerine yaptığı tesirler hakkımda mufasan! malümat — neşrediyorlardı. Fukat bu hücumların yegüne neticesini, Alman milletinin gittikçe artan hiddet ve infialini ve bir. gün bu tek tarıflı harbe bir nihayet ve. recek mükabelebilmisilin vukun Beleceği Ümldini arttırmak — teşkil etmiştir. İngiltere, mayata Fri- burg'a müteveocih hücumla bu ige başlamıştı. Ve İngiltere de, Ak manyanm buna müşabih bir goy yapmaktâan Aciz olduğunu “istihfaf- la ve aylarca müddet iddin edildi, Halbuki, Çörçilin eaniyane hare- ketlerind imsaniyot Hissi le”mukar bele etmediğimizi eylüldenberi an- Tamaş bulunuyorlar, Artılı, bu hars be, son netfcelerine kadar, yani mesul harpçilerin ortadan kaldırı- masına kadar devam — olunadaktır. Atılan her bombaya on veyahut KHizumunda yüz bomba ile cevap vereceğimizi temin oderken söyle- diğiniz söz, gibi boş bir cümle de- ğildir. Bu 0n enerjik azmimizin ifadesidir. Şimdiye kadar çok defa olduğu gibi, hiç olmazsa propaganda se- bepleri dölayısile, muvakkaten bu- gün de “eilâhlarım — talihi dündü., desinler, Fakat şünu iyi bilsinler ki bir defa için galip gelecek olan şans değil! fakat haktır ve hale teh- dit altındaki moevcudiyetleri için mücadele öden milletlerin tarafm- dadır, Bu mr'vı-ndb'rt için müca- Çerkes No. 16 hu dele ise, bu milletleri, dünya ta- rihinde mizli görülmemiş en muaz- sam gayletler yapmağa toşvik 6t miştir. Demokrusilerde ise, istil Bale hiz verot gey, bir kaç ı-.ıırhr fübrikatörün, bankerin ve politi - Kacının cebine attiğı kârdir. Nas- yonal sonyallat Almanyada w fa « şist İtalyada, hiz veren şey, mil * yvnhmnctnln.buhuıtelm-' dileri aleyhine mücadele yupıtdığı- n ve demöktasiler muzaffor öl * dukları takdirde, yegâne Allahi al tm olanların, durmadan kâr temi- ninden başka bir insani his tanı - mıyanların ve bu İştihay mtered - dütsüz bütün yüksek düşünceleri fedava bulunantarın Mukte- dir oldukları biltün kapitalist gad- darlığı ile harekete geçtiklerini bil- meleridir. Nasyonal sosyaliat Almanya, far gist İtalya ve bunların müttefiki olan Japöüya şunü biliyorlar ki bü harbin hedefi, bir rejim megelesi ve yahtt herhangi müstakbel bir enternâsyotal — teşkilit — değildir, bu harbin maksadı, yalnız, bu dün- yanın bazılarıma mahsus ve bazı- lart içih memimu olup olmadığınm tayinidir. Bir Amerikalı politikaer, nükteli bir ifade ile buğünkü mücadelenin nihayet varlığı olmıyanların bir r alabilmek — için yaptığı bir bilsü teşkil ettiğini söylemiş- tir. Bu hususta tamamiyle muta- bıkız. Bütlün diünya varlıksız in - sanların sahip oldukları lâşey me- gabesindeki bir kaç parça geyi do ellerinden almağahazırlanırken biz, her şeye malik oldukları hâlde doymryan bu gibi insanlara karsı en küçük Histöden bile mahrum olanları müdafaa için mücadele - ye atıldık. Tabil, nasyonal — sosya- Hizmden evvel vaziyet bizde de mı idi. Biz, iste bu bahsettiğim za- valldarın boşeri haklarını müilda - faa ediyor ve bir hak namma on” larm da hayatm zenginliklerinden istifnde etmeleri için çalışTyoruz. Bu mücadele, diğer milletlerin hukukuna bir tecavüz değildir. Bu, ancak küçük bir kapitalist zümresinin küstahlığına ve aç göz Tülüğüne karşı açılmış bit müca - deledir. Bu kanitalistler, altmım dünyaya emrettiği devrin geçmiş alduğunu ve milletlerin hayatmda insanların yanl fertlerin kati bir unsur teşkil edecekleri zamanm yaklaşmakta olduğunu bir türlü görmek istemiyorlar. Geçen sene, nasyonal sosyalist ardularının ha - rekltmi İlham öden gey bu haki- kati görmüş öolmaklığımızdır. Bu iman gelecek söne de bise raler- ler temin edocektir, Riz, milletlerin Bündeti için harp ederkön Allahın lütuf ve inayetine mülstâhak oldu- #umuza da kanliz Buğünü kadar Allah müscadelemizi tasvip etti, Vazifemizi sadakat ve — Getaretle yaptığımız takdirde istikbalde de bizden ayrılmtyacakıtır. Bir Macar gazetesi 15 gün kapatiıldı Budapeste, 1 (AA.) — D. N. B Dahiliyo — mezareti, — memleketin menfaatlerini tehdit eder mahiyette yazılar noşrettiği için “oklu — haçla. rin orgunı ölan magyarsağ gazetesi, ni ön beş gün müddetle kapatmış. tır. Kızları Yazan: NİYAZI AHMET Büyük Tarihi Aşk ve Macera Romanı met, Ali paşanın maiyetine gire « cek, Çerkezistan 1alahatında çal- gacaktı. Fakat en mülim işi, Ha - sanla muhabereye devam edecek, korsanları hep birden bastırıp yar kalıyacaklardı. Mehmet, Ali paşanım yanma gel- diği vakit, Ali paşa, Şabsih kabi- leai relsinin kazı ile evlenmişti. Bu düğün, bütün Çerkesistana yayıl- miş ve fevkâalâde iyi kargılanmış - tı, Bunu gören Ali paşa, Çerker leri avucunun içine almak İçin or- dunun genç ve yakışıklı delikanlı- lartint diğer kabile kımlarile evlen- dirmekte devam etti., Artık Hasana yaptıkları gibi kabileler evlenme tekliflerini nef. nm masraflarını devlet hazinosin> den ödüyordu. Her köye, yük yük eşya gönderiyondu. — Hasan benim en cesur aake- Fimdi. Talihi yokmuş, dedi. Reisin Glümüne gözleri yaşardı. — Natil istersen öyle çalış, Son tamamile Berbestain, İstediğin vakit istediğin gün yordmeı yeni- Çerivereyim, Hasanm bir tehlikeye düşmemesi için de çalış. Ondan haber göldiği vakit bana da malü- mat ver., dedi, —— Baş üstüne, — İstersen seni de bir kızla ev- Jendireyim.. Mohmet boynutu büktü: — Ben zaton Çerkezim, dedi. — Bu daha çok iyi.. Fakat gü- 201 türkçe komuşuyorsun.. — Bizim hana gelip kalanların çoğu Türktü de ondan., — Peki Mehmet, bu Çerkea kır ları hap böyle güzel mi?.. Mehmet, kendi irkdaşlarından bahsedildiği için memnun olmuştu. Biras da gururla: — Hepsi, dedi, Hopal güzeldir. Çünkü biz, ayrıca onların güzellik- lerine şlıml. dırııyh. Etleri gevşemosin diye sert yatağa yatırırız. Çerkez kız. larmm döşekleri saman minderler dir, Yahut hasir, Milli Piyango ’ talilileri nerede ? — wcca Millt piyangonun yılbaşı Un Büyük ikramiyesi ölan 100 bis | lira Diyarbakırda — satılan bir bilete ianbet etmiştir. Bü biletin — sahibinin kim — olduğu | biyango İdaresince tesbit edilememiş, tir. Yılbaşı keşldesinin — diğer İtrami. | yeleri olan 60000 tira — Afyonda, 30 Dbtm dira Bdirnede, 20 bin lira Diyar, balırda, satılan biletlere saabet etmiştir. Şehrimlede İse Zeytinburnu hasta nesi memür Ve müstahdemleri müş. tereken almış — oldükları bir biletle 10 bih lira kabanmışlardır. Yine fatanbulda Mehmet isimli bir amelenin — aldığı bülete B bin İira, Nemlizade Cemalin, Taksimi merkezi belediye polisi Abdullahm ve Pangul tida — Alemdağı caddesinde 128 nu; mMaratt evde oturat Himaya Akgüle rin aldıklari bir bilete de 500 zer U, ra isabet etmiştir. Yılbaşı gecesini Londralılar yer altında büyük eğlencelerle geçirdiler Landra, 1 (ALAL) — Lotdra, 1940 dan 1041 senesine — geçişi, hükümet merkezin'n sulh zamanmdaki — halini andıran bir şekilde — tesit etmiştir. Zifiri karanlığa rağman Lamdrallar, İngilie — imparstorluğunun — merkesi ismil verilen Piccadiliyde gruplar ha. linde toplanmişlar ve an'aneyi mü . hafana ederek bir ağızdan şarkı söy, demişlerdir. . Beyyar satiödlür, yanaın timasli o. Iarak beyaz Çalı dalları — aatmığlar. dır. Lokantaların ve oötellerin salon, dart hincahinç dölmüğtü. Vest . End mahallesinde birçok — toplantılar ya, Pulmiştır. Yeralti treni İstasyonların, da vücuda getirilen — sığmaklarda genlikler tertip edilmiştir. Piccadiliyde — kalabâlık bir balk Rütlesi birkaç kere: *“İngiltere, duma mevcut — olacalı. far.,, gârkızımt hususi bir — gevikle etmiştir. - Birkaç yüz kişi Satnt , Martin — Aux . Champa keili sedinin — mahzeninde toplanmıştı. Bunlarım arasında birçok Üniforma lar da göze çarpmakta iİdi. Mahzen. de Dir balö — tertip edilmiğ, bunu mütcakip yeni sene için dial bir A, yin yapılmıştır. Baint . Paul killâesinin — kapısının Gdünde birkaç yüz kişiden mürekkep Bgruplar töplanmış ve pazarı pazar , tekiye bağlayan gece, çıkan yangın, ların henlz söndürülen enkasına Na zaret eden İtfalye neferlerinin de iş. titakiyle Hep bir ağısdan Şarkı söy, detnişlerdir. Türk milletinin göklerimiz 1. gö Hava Kurumuna — yaplığı yardım, onun müstakil yaşamak aaminin ön parlak bir ölçüsü. dür. Sürü sürü toplanıp götürülüyor. — Bunları ben halledeceğim Mehmet, Hepimiz — birlöşeceğiz, Çorkozistana fena niyet bosliyön tek kimse giremiyecek... Çerkez- ler hep bizden ayrı kalmışlardı. Halbuki onlar da - bisdondir. Ben gimdi onlara müslümanlık da öğrü- töceğim.. Siz de bana yardım ede seksiniz. Anlıyorum, ki sen, iyi düşünüyorsun, yapmak istedikla - Fimi anlıyorsun.. — Elbet paşa hağretleri.. Ml paşa biraz düşündükten son- — Beon islerim, ki dedi sen hep benim yanımda bulun.. Hem çöre kezce iyi biliyorsun, hem da türk. çe6.. Eğar Hasandan bir haber ge- lrse, o vakit istediğini yaparsun.. Bu teklif Mehmet için de bulün- maz firsattı. Razt oldu. ALİ PAŞA İ$ BAŞINDA... AH paşa, Çörkezletan hududumü üç yüz Asatlik müselles şeklinde toxbit öttirmişti : — Benim bütün vasifem, bu üç yüz saatlik yörde oturanları mlah etmek buraları cennete çevirmek- tir.. diyordu, Üç yüz aaatlik yer Sohum yükür bulundı yoldu, Buradan, Kuban nehirlerin- don yukarı doğru Eibrur dağı & teğindeki Hasılar kalesine kadar Üh.yür aantlik bir mesafa umuyor- Balıkesirde, ve Antalyada | * Tarihten: Kıssa ve hisse Avrupalılar, aile geçimsizliği — ni ve busumetini telmih — içit “Btookl ve Poliniki,, isimlerini zikrederler. Bunun hikâyes! hayli enteresandır ve yalnız â'- l6 hüsümet ve nefretini değil. aynt zamanda hirem bir insan ve bir millete ne kadar pahali- ya mal olacağını gösterir, Eteokl ve Pollrııkı eski Teb hükümdari — Ödipin — oğludur. Baba, iki evlâda idualar ede rek gittikten sonra kandeşler 'Teb hükümetini zaptetmişler ve birer sene münavebe ile hükü. met sürmek üzere ittifak e! mişlerdi, İlk hükümdar Eteok' idi ve bir gene hükümdar olma- nın eşsiz. haz ve kudretini tat tığı için müddeti gelince, ma kammı kardeşine bırakmak i& temedi. Bunun üzerine Poliniki kayınpederi Argos hükümdarı Adrastın yardımı ile 'Teb gşehri üzerine yürüdü. İki kardeşin muharebesi wk şiddetli oluyor, fakat hiğ bir netice çikmıyordu. En nihayet, iki birader meseleyi kargı kar- gıya çarpirarak halletmeğe ka. Tar verdiler ve ortaya çıktılar, Kardeşlerin ikisi de yuman - mış, çarpışma - bitince Eteokl da, Poliniki de cun vermişlerdi. Teb tahtıma cülüs eden Kre- on, Eteokla gayet — mutantan bir cenaze alayı tertip etti. Po. liniki bir ecnebi ordu ile Teb şehrini muhasara ettiği için © nun naşmı sokağa attırdı. Kardeşlik hissine galebe e- * demiyerek Polinikiyi gömdüren hemşiresi Antigoni bile Idam edildi.. Ne ibret levhaları ile dolu bir tarih hâdisesi değil mi? ... Bir çok müuharebelerde kü. mandanlık ederek — uzun müd- det Horasan — valiliği yapan, Hasreti Alinin taraftarı olarak çarpışan ve sonra mühalif ol- duğu Müuaviyenin oğlu Yezidin vellahtlığını bütün İrak mute. beranma — kabul ettirmek mev- kilnde kalan Ahnef adlı bir ku- mandan Yezide şöyle demiş: — Yalan söylersem allahtan,. doğru söylersem senden korka. FiT .. Ahnef bu sözü medeni bir cesaret göstererek göyle böyle 1300 sent evvyel söylemişti. A- cabâ bügün bu medeni! cesareti gösteremiyen yerler var mt di- ye dl!dînll_vomr:ı, E * “Ahfeşin keçisi gibi başını sallar,, darbr meselinin manası. ni bölki duymüssunuzdur. Bün- da da bazı kıssalar bulimduğu )çm kığaca kaydetmek — ister- dim. Evvelâ Ahfeş'in lüğat mamı. sint arıyalım. Kısaca gu: “Gece. f | | İ leri karanlıkta etrafını daha iyi —— gören,, Süyut! adir bir müesllif kendi zamanma kadar on bir kişinin Ahfeş adı ile geldiğini Müzeh: hor adındaki kitabında yazar. Bunlâr gayet âlim, fazıl kimse. lermiş ve devirlerinde ilmin oto- riteleri imişler. Şimdi gelelim “Ahfeşin keçisi,, ne, Bu âlim Ahfeşlerden biri o- kumuş, okumuş ve sonra dâ ö.- kuduklarını anlatmak, — dinlet mek Sevdasına düşmüş. Fakst aksiliğe bakın ki, muhatap bula- mamiş. Amma Ahfeş âlimdir, elbette bunun da — bir Süyuti adlı bir müell ve bir keçi satın alıp kafasının bütün mahsulünü ona baş salla. tarak dinletmeiş. NeA. Ankara - İstanbul ara- sında tren seferleri ıâ;gm 1 (A.;-.) -— mdol a| ıza göre, buytam a « yısiyle Ankara - İstanbul ara . sında artacak olan yolcu ihti- yacmı karşılamak ve halkın is. tirahatini — tomin etmek için 211041 tarihinden itibaren on gün müddetle Ankaradan sa. bahları saat 8,20 de ve Hay- darpaşadan yine sabahları saat 9 da birer gunılik treni tahrik edilecektir. PPP Hava tehlikesini önlemek için Ravada kuvvetli — olmak lâsım. dır, Kurbanını, kurban derileri. ni Hava Kurumuna vermekle bu tehlikeye karşı W olacak. sınıs.