hin müessirliğine delil — Ankarını etmektedir. İnsan bu miüthiş alâkayı gördükten sonra Amerika yardımınım hakikaten harbin soy" g4 Üzerlade ne büyük tesirler ya- pacağını daha iyi tasavvuz edel yor, Rüzvelt'in Cumhurreisliği gine seçikliği gündenberi Amorika yar. | dant haklında mihver noşriyat or ganları memleket — ofkârmmumiyo =hl hazırlamakin — meşgüldür- Mihver matbuntımın yardım kar- Bısında takındıkları tavır bir kaç ©aa dahilinde mülalen odilebili I— Amerika hallı — harbe ve yardıma taraftar değildir, H — Amerikada yardım işindo büyük kıymeti olan bazı müudde. | — Amerikada yapılan barp —ılıu::ı sağlam değildir, B ve ondan naklen Alman #jansları denebilir ki zamaa raman * halkı arasımda — gazeteci- Tin yaptıkları anketlerden bah- sederler, Bu anket rakamlarına Böre Amerikalılar İnciltereyo yar- Gm taraftarı değildirler, Ruzvclte faraftar olanlar yüzde otuzu hile ='=ııuılılıdıı. Her gün aynı ge- tekrar edilen bu rakamlar- dan beklenen şey nedir? Bu ra- şey Mmihver H-â:ıwu Amerikada — halk Tehinde — değildir. — Biz olursak Mmerikadan bir hayli malzeme İn- Biltereye gelmektedir. Bunların Mevcudiyeti inkâr edilemez, O hal- de bunların kıymetini — sıfıra indi- Perek mihver halkının mukavemc- fani arfırmalılır, sürüyorlar, yahut da , fabrikalarınm tayyare İmali için lâzım olan mühim mad: delerin nozsanlığı yüzünden çalış- ma saatlerini azaltınak mecburiye- tinde kaktığından bahsediyorlar. Bir kaç gündür tantanalı bir su- rotte yu iddiayı ileri sürdüler: Amerikadan İngiltereye gönde- rilca bomla — stokları fayyareler tarafından — kullanıldığı halde hiç biri ateş atmamıştır. Bunun üzeri- ne bu harp malzemesi Amorikaya iade olunmuş! Üzerinde wrarfa durülar bü A merika yardımını — küçük züsnı“ Mek, manasrz göstermek, hnreket bizaliti yardımın — azametini İsbat etmektedir. Nitelâm bu faaliyetin bir krsmı da Ruzvelt'in söylüyocoği — nutkun tetirini hafifletmek, yapacağı yar dim - yaadinin — şimdiden mihver memlhketlerinde menfi akisler br rakmasmma mani olmaktır. Amorl :_'_l_wdııaıı mücssirliğine en üzel misal Sellaküei mihver — matbuntmmın BSADRİ ERTEM İsveçten bir mümessil geldi Türkiye fle İsveç aranmdaki ti- cart mlünnıebaum tetkik atmtk üzere temaslara gaçilmişti. Ahiren İsveç hariciye gark gübesi müdü- TÜ gehrimize gelmiştir. Ticari te- maslara memleketimizde devam ©- üllocektir. —e KT Er | BUGUN | Melek Sinemasında ANNIR DUCAUX ANDRE LÜUGUET ERİO VON STROHRİM Fırtına Geceler için yerlerinizi avvetden Aldirmez, Tel: d0Ras erikan yardımı- İstanbul ticaret ve aanayi oda- sı, kıslm müdürlerinin maaşlarına 60 lira zam yapmağa karar vor- miştir. Kâlği umumlllk maaşına Fiyat mürakabe kamisyonunun teşkilâtı genişliyor Fiyat murakabe komisyonu teş- genişlemektedir. N ret odasından Üç ©- da almış bir kssrm memurlarını bu- raya ) r, Yeniden alr nrrak 25 memur işt başladıktan onra bu ödaların da kâfl gelmiye- ceği ve komisyana müstakil bir kat kiralanacağı anlaşılımı dir. — Taksi tahdidatı kalkacak Taksi tahdidatenın yakmda kal- dırılacağı — anlaşılmaktadır. Takxi tahdidatı natioesinde benzin gar - fiyatmdan ancak yüzde 16 nisbe- tinde bir tasarruf yapıldığı hesap edilmiştir. Dilenci kadınını öldüren mahkemeye verildi Bir müddet evvel, Sultanahmet- te, baplsane binasmım Arsaamda, bir dilenci kadını boğazını kesmek guretile öldürdükten sonra üzerin- de bulduğu beş lirayı çalan Yü- goslavyalı Remzi, hakkında, dör- düncü sorgu hâkimliğince yapılan tahkikat bltirilmiş, suçu tanmmü- den ve kasten işlediği — neticesine | varılarak ölüm maddesile birinci ağır cesa mahkemesine — gönderil- miştir. — Bir çocuk yandı Küçük Ayasofya çıkmazmda ©- turan Mehmet Yiğitin 6 yaşındaki kızı Hayriye, dün odada oynarken masgala düşmüş, nruhtelif yerle- ründen ağır suretta yanarak..Şişli, aoti W,Wvı Battaş Kısa haberler: . * Dün 200 bin liralık ihracat yapılmıştır. Bu arada — balık, u- sam, Üftik deri satılmıştır. * Dün bir altmın fiyatı 23 Ura idi, * Şehrimizdeki petrol, benzin kumpanyaları müdürleri, dün 8- bah, mıntaka ticaret müdürlüğün- de toplanmışlardır. Bu toplantıda yeni gelecek tenekelerin tevrlat ve kap müselesi görüşülmüştür. * Hükümetin yapağı atoklarını boyannamtye tabi tuttuğu ma- Jümdur. Bü İş için verilen mühlet cuma günü akşamı bitmekte idi, Lâkin araya yılbaşı tatili girdiği için mühlet cumartesi günü öğle- ye kadar uzatılm'ştir. KS İste burada ben hayret için- de kaldım. Zira karşımıza çıkan adamı göreceğimi asla Ümit et- miyordum. Bu adam “Kaplan,, dı. İşte o zaman anladık ki, tek rar “Yuvarlak şişe,, meyhane- gina gelmistik. Ve şimdi yan — kapılarından birinin de bulunuyorduk. Civardan, nzt pat ayak ses- leri işitiliyordu. *“Kaplan,, parmağını dudak - larına rerek: h — Aman yavaş, dedi. Etraf- ta polisler var. İçeri gelin: içe- Li Z Levis iceri girdi. Biz de ar. kasından daklık. Ben esas it- bariyle girmek Jstemiyordum.. Fakat başım öyle dünmüş, ne yapacadğımı öyle şaşırmış vazi - vetteydim ki, hiç birsey söyli- Biz içeri girdikten sonra, ar- kamızdan kapı kapandı. Levis, geniş bir nefes ala- rak: — Oh.. dedi, nihayet yakayı kurtardık! Bana gelince, onunla aynı fi- | kirde değildim. . Bir tuzaktan | kurtularak, dönüp dolaştıktan | sonra, aynı tuzağa gelmiştik. | Hele Reis dedikleri nâmerd, ; bizi bir görecek olursa, ikinci |bir müşkül ile daha karşılaşmış | olacaktık. —İ SAa Ticaret odasınca müdürlerin maaşlarına zam yapılıyor | stokuza bir vagon blle mal edi- erleri da zam yapılması mevzuu bahistir. Diğer memurların maaşlarına zum yapılıp yapılmıyacağı tetkikler ne- ticesinde anlaşılacaktır, Okuyup Geçerken: Sabifeleri azaltma lüzumuna yeni * bir delil Gaz&leleri 4 büyük sahife esası üzerinden kâğıt tasarrufuna tâbi tutan bir karar vardı. Bu karar geçenlerde daha geniş bir karara ifca edili, Pakat itiraf etmeli ki ansızıı ve hükümetçe sermayesi yerilerek yeapılması istonen küğıt » İşte bu yüzdendir ki bazı elere akanoden münakaşd art- |& ve hassaten Ekrem Uşaklıgil, | Selim Ragtp Emec gihi Vakıt alle. Si içinde tatlı hatıralar birakarak | yetişmiş. koza Etem İzzet Benlce Üzibi urun zaman kendilerine arka- daşlık etmiş gazetecilerimizi biri- birini iünciten bir vaziyete sevk- etti, Buna acıyıp dururken arada bir de Neemettin Sadak - Velid veya Tasvirlefkâr münakaşası — peyda o'du. Teessürümüzün artik ne ka- dar büyüyüp derirleştiğini tahmin edebilirsiniz. Umarız ki bugün her izi münakaşa yeni yılaintikal etme- Fnm kendi tarihinden doğup on Fden kesilmiş olsun. . Bize kalırsa İkdam arkadaşım'z davanm müdafaa tarzmda kendi- gini bir girdaba kaptırmaktan na. &) kurtaramamışsa Son Posta ar- kadaşımız da müdafaa ettiği da- vanm esasını e Zira gazote eshifeleri daha ek- Bik olsuydı bu kadar lüzumsuz ve meslek için hazin rütunlar nasıl elde edilir de kıyrlamadan — nasıl doldurulabilirdi? Gazetecilere ' ikramiye Milli piyango yılbaşr dolayısile dün gece büyük ikramiyeler da- eselli müküfatları, verdi. Bunlardan gnzetecilere isabet e- den olup olmadığı daha belli de- Bil, acaba en büyük ikramiyenin Diyarbakmdaki sahibi bir meslek- daş Mi? Böyle olmasa — bile Sait Çelebinin radyoda söyleye- mediği güzel yılbagı hoediyosinin Babıâliye düştüğünlü görüp şükre- delim: Arkadaşımız Etom İzzot Benice mebus oldu! Kendisine kutlularız ve umarız ki Ankaraya gidince #ahife davnaı- nt unultmiyacak, — ikramiyenin te- selli mükâfatı da bu olacaktır. Memleketin üç büyük — hayır cemiyetine öym samanda yar- dim fırsatı her saman ele geç- mez, Kusban — bayramında J.r> banlarınızı Hava Kurumuna ve- yerek bu fırsatı elde edebilirsi- niz, Kaplan sordu: — Ne oldu? Nasıl oldu da tekrar buraya geldiniz? Levis başımızdan kısaca anlattı; — Otomobil şimdi nerede? — Bir evin önünde bıraktık. — Ah, keşke nehire yuvarla» saydmız, daha ivi ederdiniz. Çiünkü polisler, onu gimdi tek- rar görecektir. 4 — Fakat iş işten gecti ar- tık. Şimdi alıp nehire atmağa kalksak, biz yakayı ele veririz. — Evet, evet. Artık, onu olduğu yerde bırakmalı, — Reis neredo? Hülâ bu ka. rarda mı? — Bu iki kişiyi, gör- mek istediğini söylemleti. — Şimdi gitti. Sokağm içi polisle dolu olduğu bir zaman- da onun burada işi ne? Levis ile (Kaplan) arasında gecen muhaverenin bu — kısmı, beni pek memmun etmişti. Si- nirlerim biraz yatıştı. Levis, tekrar “Kaplan,, sordu: — Bu hâdiseleri Reise anlan tın mı? — Elbette anlattım. Senin e. ve gidip, kendisinden — talimat gelinceye kadar orada kalmanı dan GAZ MASKELİ HAYDUT Çok heyecanlı bir zabıla romanı —a İngilizceder: Çeviren: H. MÜNİR waem Nazire ? b Nasıl yazmalı? Tsmihasların, satır ve manzu- melerde anısra, başlarının -büyük harilerle yazılması, Lâtin harlle- rini kullanan milletlerle bu yazı. ra miras kamış bir görenek, bil İ süsten ibarettir; aslâ bir lüzum ifade etmez, Yazının tarihini bilenler bilirler ki, minüsküller majüsküllerin te. kâmülüdür ve belki yazı işaretleri- nin yapılmadığı devirlerde - satir- başlarını ayırmaya hizmet edebi. lir, her musrada da bir satırbaşı farzolunabileceğinden ona da cevaz verilebilirdi, Konuşurken herhangi bir ismi- hasın ilk sesini ötekilerden daha şiddeti çıkardığımız, çıkarmak ih. tiyacınt duyduğumuz yok. Bütün telğraflar majüskül, bütün ajana bültenieri minüskül “harflerle ya- zıldiğı halde anlamak ve anlat. makta Lir eksiklik duyulmıyor. Büyük harflerin ismihaz ayırmak. ta bir faydası alsaydı. Almarlar, bütün isimleri büyük harflerle yarmazlardı. Harf inkılâbında Atatürkün et rafında “Avrupa bize ne der?,, di. yen birtakım itiyad esirleri ve mu- kallidler bulunmasaydı. — bir sese çeşitli şekil öğreten elilbeden alfa. beye geçerken meselâ (r) sesi için () ve (R) gibi birbirine hiç ben- zemez iki harf belleyip öğrenme külfetine düşmez ve bunun için de yazı ve dizgi makinelerindeki, hari kasalarındaki majüskülleri tasar. ruf eder, bunun yerinde meselâ el ve matbaa yazısı gibi iki çeşidi” cemeder, bunlar cemedilmişse yeni başkasınt ilâve edeabilirdi. " Majüskül yazıda bir zaruret de- ğildir. Hakkı Tarık Us yazmamalı, hakkı tarık us yazmalı, uğretmen ve talebelerin sıhhi vaziyelleri Tetkik ediliyor İlk ve orta tedrisat müessesele. rinde okuyan talebe ve öğretmen. lerin sıhhi durumlarını — kontrol etmek Üzere tayin edilen maarif heyeti sıhhiyesi işe başlamıştır. Şimdiye kadar ilk okul heyeti şıh- hiyesi yalnız Çarşamba günü op- lanarak umumi muayeneler yap. makta idi. Bu müddet halftada iki | güüne çıkarılmıştır. Maarif heyeti Sihliyesi Farartesi. günü'de çalle şacaktır. Bu suretle öğretmenlerin - sıhhi vaziyetleri daha yakından müra. kabe edilmiş olacaktır. Diğer ta- raftan okullarda da muayeneye başlanmıştır. Beşiktaş kazasında 4000 diğer kazalarda 3000 er ço- cuk muayene edilerek sağlık fişi tanzim edilmiştir. Bir taraftan da talebeye tilo aşısı yapılmaktadır. Şimdiye ka. dar 509(!) ta'ebe aşılanmıştır. Son günlerde Beyoğlu kazasın- da ve diğer bazı okullarda da kı. zamık vakalarına tesadüf edilmek- tedir, Beyoğlu kazasında bazı ©- kulların talebe mevcudu yarı ya. rıya düşmüştür. 50 talebeden 25 i ki tutulmuştur. Maarif mü. dürlüğü ve sıhbat işleri bu husus. ta tetkikler yapmaktadır. emretmişti. Ben bu emri getir- mek için yola cıkıyordum, Fakat madem ki geldiniz, mesele kal- madı. Ortalık — düzelince; Reiş, buraya tekrar gelecek! Onun |- Çin'iıterıeu bekle, kendin gö. Tüş!, Oturduk. “Kaplan,, bardak çıkardı. Ortaya iki şişe bira koydu. Ben, kendi biramı, ade- ta makine gibi içtim. Çünkü, dalma işin sonunu düşünüyor, başka şeye ehemmiyet — vermi- yordum. Esaxz itibariyle böyle bir ka> pan içinde kalmağa hiç Tazr değildim. Bütün endişem, bir an evvel kurtulup sıvışmaktı. Stabley mırıldandı: — Galiba, biz, fena bir ta. raftan işe başladık. Hapisane - den çıkalr daha yirmi dört sa - at olmümaşken, işte yine, sak - l;:ryamı Yine polis peşimiz. Ben, aynı fikre iştirak ettim: — Bisim karı, gimdi meyha- neleri araştırmağa başlamıştır bile.. Benim bu sözleri ilâve etmek ten maksadım, Stanleyi bir an evvel, dışarı fırlamak için plân lar hazırlamağa sevketmekti. $— VAKIT 1 'ıımcınmı 1001 |Görüp düşündükçe : Kan, ateş ve ölümle dolu bir yıldan ayrılıyorus. Tarihin hiç bir çağında, dünya, 1940 kadar heyocanlı geç iştir. Tarihin hiç bir devrinde, bir yıla bu kadat çok vukuat, bu dercceda velveleli yıkılışlar sığmamışlır. “1940, tt ağırlığı altında, beş on devletin istiklâlini, beş on devletin tac ve tahtı, bDeş om devletin varlığı — ezildi. Evet, kan, ateş ve ölümle dolu, tğur. suz bir yıldan — amrılyorus. Ar- kamızda, dağlaşmış felâket 1n- dınları tar, Polonya, büyük bir mesarlık oldu. Varşovanın yöründe yeller esiyor. “Brüksel,, in, “Potta pei,, den farkı yok. Birini bir yanardağ, ateşlen srmaklariyle boğmuştu. Ötekini insanların azçın cehenmemleri yakıp — kül etli. Fransız Tayıları, harabe khalinde. Mamur “Londra,, nen yaraları gittikçe — derinleşiyor. “Berlin, in tepesinden de Yıl. dırımlar eksik değil. geçen bu “şan.'ı akının üstüne, Avrupa, “zulüm,, etiketini ya- pıştırdi. Halbuki “Atilâ,, , tâ boşinci asırda medeni — eserler, yanar, )ıkılı;'. qu"myağm “ğe Yar, diye » VE 'e medi, Kendisine diz anııg; wöatılan şehir anahtarları onun Rahramanlık mu tatmin etmişti. Roma, olduğu gibi kal- dı, Mermer — anıtlarınım, timç — aa ee eee Almak, vermek İLLİ Piyango bugün her kime çıktı ise, çıktı. Ka- zanan kimsenin şimdi nasıl hare. ket edeceğini bilmiyorum ama, kazanmadan evve'ki hal, aşağı yukarı hepimize malüm olduğu Kazanırsan, yüzde onunu bana verir misin? dedim, En büyük mükâfatm yüzde onunu hesap etti. O mükâfat gerçekten kendisine çıkacak ve yüzde onunu da kanunen bana vermeğe mecbur kalacakmış gibi Yüzünü ekşiterek: — Doooo!... dedi. Çok para.. Sen de bir bilet alsana... Doğrusu hayret ettim. Ve bu münasebetle bir likra hatırıma geldi: Musa, Turu Sinada Allahla şmeğe giderken, yolda ken- lislne bir köylü rastlamış ve: — Benim için de bir niyazda N Fakat Stanley bildiğini oku- yordu: Kaplandan sordu: — Reis buradan — çıktığı za. man nöreye gider? b *“Kaplan,, kolay dolaba giren takımmdan değildi. İri dişlerini göstererek: — Bu suali kendisinden sor- sanız daha iyi edersiniz, dedi. Ben Levise dönerek: — Sen Reisin sözünü dinle - yin evine gitaen daha iyi eder- sin sanırım. Levis oralı olmuyordu: *- Daha iyisi burada bekle. mektir. Reis nası) olsa buraya gelir, Fakat “Kaplan,, şilnhedeydi: — Reisin buraya pek çabuk geleceğini zannetmiyorum; de - di. Hattâ eğer aklı varsa, bir müddet itir buraya uğramaz. Bu esnada, ilk defa olarak polis haberini veren genç serse. ri içeri gindi: — Dr, Conson geldi, dedi. Ben Levisin yüzüne baktım. O, Mr. Consonun kim olduğu . nu Izah etti: — Yüukarda, masa başında gördüğünüz adam, dedi. Kendi- si, Reisin sağ elidir. Bütün e- mirleri o tatbik ettirir. Levisin buraya kadarki söz- lerinde nı dikkat bir taraf yoktu. t genç serseri Le. visi dürterek: GÜNDEN GÜNE * keykellerinin, somaki sarayla- vının, porjir havuzlarının bir noktasına dile aarar yelmedi. Atilâ ve bütün eski fütihler, dövüşecek cesur ve kuvvetli erkek ararlardı. Kadın ve ço cuklara, iktiyarlara el kaldır. mazlardı. gn eee Bugğünleri arlık “Atilâ,.> yı barbarlığın dayrağı, zulmün timsali gibi anmak çok bilyük bir gaflet o- lur, Ben, bütün imanla inente yorum, ki “Atilâ, wın elinde bugünkü silâhlar bulunaaydı dâ o, yine merdliğine leke sürecek cinayetler işlemiyeocekti. Bugün “Makyavelli,, der daha aşağı ruhlularm yaşadığını, Rükimlik tarladıklarını görüyoruz. Avrupayı — kurban işte bu türlülerin yaşayışıma miştir. Eğer bugün kendi ken. dine — kıyan bir. medeniyetim kanlı darbeleri karşısında kab | dıksa, sebebini — dişarda değil, kendi içiminde KD Binlerce sene evvei nü kasıp kavuradn lıkları, bir kere * sun diyoruma Hakkı Süha GEZGİN l “ v bulun, demiş. Allahtan yalvar; bana bir eşek versin! " Musa gitmiş. Ricayı arzetmiş: Aldığı cevap şu olmuş: — Sen o kuli î.'xm ;ı: eaj qoı'nm , radır ki, e | veririm. Musa bunu bildirmiş; fakat köylünün hırs ve hasedi mani dı:kA.mııMusadmiğmS: . gi S git, yeniden söyle.. mun eşeği, bir tane iken, iki tane olsun, ne de benim bir eşeğim Ol- sun.., Ben talebimden vazgeçi- ' eleri de - vardır. | ? t eder, neu başkalarının — rahatta olmasını İSteT .a. #L ' ee de onunu, henüz d hm şey yokken bana kıya, mıyar biçare bilet parasını ölsün içare bilet parası kurtarabilli p DA MONİR. 1.1.941 808 Ajans KIR Hafif program BAS Yemek Listesi 12.83 Şarkılar 1250 Ajans 13.03 Türküler 18.20 Orköstra 18.08 Melodiler 1830 Konuşma IBAS Çocuk sanli 10915 Müzik