ta W c0 c AME Yazan: İskender F. Sertelli | ae Hlreer Lokantadaki müstarilerin bir a — İsta, artlar dadiğin böyle '"lur. Diyetek, Yusuf geçerken, ar- alkıslıyordu. Ameri- Kalllar Yusufu çok sevmislerdi. , Yusuf asansardan fena halde Sinirleniyordu. Adeta binmek is- Tei yordu. Tercüman: — Yirmı ikinci kata- ayakla gikmazğa iİmkân yoktur, — dedi, ğ Nize asansörle — çıkmağa bunuv usufu lâfa tutarak zorla a. Sinsöre . bindirdiler. Valker, teretlmana talimat ve. LO —— Ben odada bi> likör içtik- ten sönra, reklâm işleriyle me> ©Olmak Üzere yazıhaneye gi. ğim. Sen bu akaam pehli- t gezdirirsin! Yemeğe gele - de yarm sabahki efzersiz Üüzere saat dokuz- da Tomasın atölyesinn muhak - Buretta gelirim. ... YUSUF ELLİ KIŞİLİK ASANSÖRDE Yusuf o dakikaya kadar hü. Büsi asansörle — inip çıkıyordu. Hususf saansârler ücretli olmak İâ beraber, altı kisilik ve dar Bir kutuya henzediği için, Yusuf & larda fena halde — #ıkılıyor- — Halbuki şimdi otelin umumi #dansörüne binmislerdi. Bu a- fansör elli kistlik geniş bir sato. benziyordu. İnsan burada a. ven, asansörde bulunduğu" farkedemezdi. - Yusuf bu büyük asansöre gi- Tince, hamen kanapelerden biri. Be oturdu. â Buuu eohrd;u: Gğü lt —- Burası rahat, mi : " — Çök rahat.. Valker de Yusufun karşısın. | 526 koltuğa oturmuştu. « Azansir y iyasuf DA z | . — Koskoca bir salan, bir iple YUcarıya nazıl çıkıyor? Ya ip .ı“ş&.ı? dı. erciman derhal cevap ver. 4 — Böyle bir tehlike hiç bir #aman yoktur ve olamaz. Asan” Sörü yapanlar bunu hesaplamış. Gökyüzüne çıkıyor — Göl gibiyiz. Tasanm içinda bir boşluk hasıl Olüyor, Yukarıya çıktıkça - içim ğ“üî:wr Sântyorum. ğ — İyi ya.. aksşama takrar iş. Mhir yemek yiyebilirsin! 'bı— Benim biraz yatmağa çok tyacm var, Petro! Bu adam yör? neden — yukarrya — Çıki » — Odamızda bir likör içecek. y cıkıp gidecek. — Bir likör içmek için bu kadar uzun yolculuğa taham” Tzül edilir mi? Bana hir kadeh değil, © dediğini küple verseler Yine çekemem bu zahmeti. — Onlar bu zahmetlere alışık Çöm aT Tiç kayar Şark avatı hiçe sayar. M ır ne kadar yahat düşkünü iseler. Amerikalılar da — aksi- B& — Tahatsızirktan, zahmet- ten — işkenceli hayattan hoş> lanırlar. ABansör henüz yedinci kata gelmişti. Her katta — duruyor. Müstari almp "; ttan binen genç bir. kadım, ::ŞNPA Yusufun yanma - geldi, oturdu. mcâç kldrn_( kimin yanmda ün farkında değildi. —ü başlarır. Z Aımıbîî_'u: :t:umlıd. düran göcuk, B Böldikçe, ka. binct kata geldiğini yükerk gen. le Sağırarak Yolculara haber veriyordu. FHerkes xendi katıma yaklaemca hazırlanıtor, kapı- âm yanma gidip &a bekliyor - üz * Mister Valker, Yusufun ya; Kızda oturan genç kadımı tanı. #>. Yavarca başmı uzattı. Se. SEZ verdi: — 5.7 Müis Nelgon.. Nereye gidi- î?__'_’";v':!? Bu ne dalgmlik ca. X Örmeike £ # SAai “dm başmı kaldırdı OCA * RiKADA | FBiz getirtmizsiniz, Öyle Mi? — Evet. — Ezta ön İlra Börz ver! — Kendisini,görmetiniz mi? | — Paktt sonra bartunu öde. — Hayır: Limardan — çıkar. | mâği wtuturtan! ç ken mathaadan — ayrılamamışı | — İmkânı yok, bak mendili . tim. Maalesef ne uzaktan, ae | Mt bir düğüm yapryorum yatından göremedim. — a Gi l e 4 Tn N | Ş Yusuf loğ bir ziya & nv—'iı: Memnuniyet | oturüyordu. Gene kadım sirtimli Yusufa gevirmişti, amu göretti. | Çocukları kurtarma yurdunda bir kedım çortuğa sorüyor: yordu. Vaiker. gene kadına Yusufü | —— Napif çavrum — bürağan göstardi! memnun musun ? — Sizi pehlivanımızla — tanıs. Ki k Sarseri: Tırayım Vö Yusufa döndü: a -- Miz Nelron... zümüzü . Onlar tokalaerten, Valber ! _ıw:nkxıkımıgı bi tercümana Üüve etti: | — Pehliviihimiza — söyle: Bu * * kadın Nevyorktâ yirmi İti za ! On dakika geçmiş d yar muhakisidir. (ok — Harhalde Bay Getil ölmün zeki, caltkkan hir garetacidir | slarak. Vati da yirmi iki -e Nedeği't Tercüman, Yutufa Hi — Dün bu akçama yemeğe izahati verirken, Yusef bir V davet etmistim. on dakika geç" bire o kAdar nete'enmik. — Otur. | tizi halde henüz gelmedi duğu kaneveye öyle yerleşin » İ turmuştüu ki.. Bir aralık tercümana döne — Bu ntel kaç kattır? — Otuz beyx kadar var &n aAtansör otumuncu kâta - ke” gıkryor, — İyi ya Biz de sönü Pes kadar çıksax.. — Asantörden ir l mesetc almaz mr? Ötaki katla: Z da görürdük.. Tercüman: a — Yanındaki melek hötun gitti galiba? — dedi — fahat © bizim katımızda inecek, Da- ha fazla çıkmağa lüzum var mı? Yusuf güldü: " — Çok güzel kadım he! Allah | sahibine bağıslasın. Valker, Mis Nelsonun bekâr olduğunu söyleyince, Yusuf peh | — Şir heriş yok muf Karısı. v parasımın yörisimi yiyip Di Wrdiği yetmiyormuş gibi öteki Tivan: yarıcımı da içkiye MI — Allah hayırlı kismetler — Ne yapsın, hiç işmeden versin.. venir mi? Dive mırıldandı. TEMAAREAA LT AT GÖT EĞU M — Burada iş hayatma atılar kızlar otuz. yağma — gelmeden evlenmeyi dü ler, dedi. Valker, Mi Nelsonla konuş. mağa başladı: — Gazeteler, pehlivanmmıza kargı Amerikan misafirperver. liğini tam manasiyle gösterdi. ler. Nevyork matbuatma çok müteşekkirim. Güreşten — sonra iyi bir netloe alırsam matbuata bir gardenparti vermek niyetin- deyim. (Devamı var ) —— Boreum ne i*f,vı v Müşterisi cok fazla bir ötelde bir müsteri otel kâtibine müra- CAAt edip soruyor: —- Borcum ne #adardır? < Durun bakayım... Kaç mr maralı odada yattmız? — Na odası canım? Oda bü. lamadık kI, bilârdö masasımm üstünde yattık. — Ya âöyle mi? Hesabr. çok Xolay.. Beher saat icin otus ku- ruş vereceksiniz. Beşer dakikalık hikâyeler “HİKAYECİ ÖMER SEYFETTİ. Arman merzare elinde? NİN HAYATINA DAİR HAKİKİ — O ki geniş diyorsunuz, pan- RİR VAKA.” tolon yazık edersinir. beğima.. g10 da Selânik ve İstanbulda en iyi terziler yarı Rum, yart tatlı su frenkleriydi. İçinizde elbise gustoesuna merak- J1 olanlarınız varsa o vekitler bu terrilerden biri olan Armanım bir kat elhiseyi kaça diktiğini pek AlA öğrenehilirsiniz. Kaldı ki tersl Ar. man, olur olmaz kumaşa el sülr- mer, kendisine müracant eden müş terilerden Hint kumaşı beklerdi. Ömer de Bulgar hudüt muha- fızlığı vazifesinden af edildiktan zanra yeni sivil kostümlinü Arma- na ü&neh karar vardi. Ömerin — çocukluğundanberi ilk giyoceği sivil elbise idi. Artık ne hâki bir ceket, ne getr. ne kalpek! Güneş sitında bin renk değistiren bir kertenkele derisi gibi ince bir Taziliz kuması,, Hele Armanın e- Tinden çıkacak — böyle bir #ihise, Ümeri bir tığ kadar keskin ve 30 rif bir delikanlir yapacaktı. 91N da erkek elhiselerine — yine Londra — bükmediyordu. — Omuzlar daha © zamandan bafifçe kalkma- ya mütemayildi. Pantolor ne dar, |ne çok geniş., Fakat Ömerin bür tün bir cete harbi boyunca düsün- düğü elbise modelinde her neden- se pantolori pağaları hakkımda bir fikri yoktu. Arman pantolor ölçüsünü almak için eğildiği zaman: - — Aman cancağızmın! dedi; ne- Gir © aldığın öyle?. — Hiç beğimea! Pantolamın öt Şötünü Ahyorum. Hani İ pacala- — Sen karyışma cancağızım, pa- rayı veren düdüğü çalar, Yok, kön- din için dikeceksen © başka müt- YÖ Arman, Rir hafta gonra Ömaerin G10 mor deli kostümü hamrdr. Bvvelâ giydi. Sik hir koatüm. Omuzlar oturaklı, düğmeler yerinde.. Aynaya sörl bir baktı. Yakuritde — Rulgar Gete- lerini takip eden Ömer bu mu”, Acele kenle sordu: — Cancağızım, bantolon! — Hazır beğima, 6 ki giyecek- #iniz! — Tabif cancağızım. Niçin dik tirdim onu? Vo giyer giymez Beyankule end- desinde küçük bir tur yapmak için Armanın çırağmı çağırdı: — Bir fayton cancağınım! dedi. Ama dikkat et gik bir faytan. Bu sıralarda dükkânım hir tara- fma cekilmiş paravan la, Ümer pantalamu , giydiği zaman Arman birdenbire —arkasinı dön- dü: ve yan taraftaki ikinci atelye ye doğru; — Hist, dedi; Armaldo. camban. Ha?, y Ş EEr Avnalda: — Bravo, brave- diye onuştu E bilinmez mösyü Arman. Belki, Yakotitdeki köpeğinden başka bir takrm hayvanlar da besliyor. LAf değil, parayı verdi; düdüğü çala - :lnl; Şdam! Hem ne düdük, ne dt. 1a bir takım hareketlar yııın_ , 8 kemlelerde oturma talimlerine go- “mere geldiler. Ömer: Na K pantaramıı Mmüuayene eden Ö- e T MRde Rontgen v İtebe h — Muzlari neder s0 * Yazıhanede Müdür — Nasıl siz iş başın” da Mi uyuyorsanuz? ; — Ne yapayım müdür bey, Bu göce altı aylık olar kizim o kadar ağladı ki gözüme uyku gizmedi. Müdür — Öyleyse kızmızı a. lıp buraya getirin de sizi daire- de uyutmasm. Kelin tesellisi - — Evet, beni bu hüle aoktu ama, bir ktlsma bir şey olmadı!” 910 modeli — Cancağızım, dedi. Çocuğa kâber verin; fayton aramaktan vez geçsin, Hem, benim peki elbiseleri de paket yapmaymız. ... Iki gün sonra Selâniğin Beyaz kula gazinosunda, Ömer, bütün bir/ gece kurdüğü bir plân üzerinde hareket ediyordu, Maksadı ufak tefek biri olan Aydın mebusu Ve- Hyi avlamak, bir iki Tira zararla bu işten sıyrılmaktı. Nitekim daha kargıdan onu görür görmez elleri- ni oğuş u: — Cancağısım! diyerek ilerle: di; haberin. var mı? Benim yeni kostümü satılığa çıkardım, Sonra — hirdenbire — kahveciyo — İki kahve, dedi: seninki nasıl alsun cancağızım! Ve hemen ilâve etti: — Şekerli. Şekerli, Yanmde duran paketi aeele a- cele öçadli: —- İşte cancağızım, âedi; elbise- ler bunlar.. Yepyeni, Hem da g ermr r.. n':mıkı Ömerir satılığa çıkar- dığı yeni kostümlü aimamak için sözleçenlerden biri de Veli idi. Yü zünü ekşitli: — Ü, dedi: N€ renk, Na renk. — Vallahi ton moda — cancağı zam, Bir defa bile girmeden akir ma san geldin. Veliye ucuz bir e- vi ledi His ö Teğekkür ederim, resğ ho- Şuma çitti Ömer! — Ben de beş Jiraya — veriyn 1 Armana altı - cağızmm. Elbiseyi trpatıp senin dikmis Arman. — — Sakayı tarak Ömer; a benim - BiEYORBANUN - M0 5 — VATIR (4 Para nasıl kazanılır? bir koyunu yolda kenti Bırtlamış kendine: — Bir de gu “insanlar- bizim alın teriyla para kazanmadığı. mizi söylerler.. EEORUR Kanarya nerede? Krdm — Oflum ne istiyor. Taca Ü * —— Sizin kanaryanızı ge Berre nız kedini: ———0 Terzide geliyorsunuz. ——— Yasaklara riayetkâr talebe — Neden hep mektobe - böyle geç geliyorsun, bakayım? » yapayım Bay Öğrete mex, mes da'ğilkt Bokağın başında “dikkat! Mek. tep, yavaş geçinizi,. diye — bir Tevha asmışlar. Ben do yovaş ürüdüğüm. ;için ktebe geç kalryorum. ———0 İyileşen ölü Gazetenin biri B. Cemal Haber darın ölümünü bildirmişti. Kon” disini sokakta gören Bayan Set ma az kalsım küçük dilimi yım_ı. dukttz — Namıl, siz -ölmemiş miydiniz? — Hayır, görüyorsunuz yo, iyileşip kalktım. — Pulları yalamak — sıkhi bir şey dağildir. Ben bir mektuba pul yapıştırncağım zamam, aa fen NSt tarafını yalarımı, l ö a :—!ım B myorsunuz? Ressamın cevabı Bir adam ressama müracaat" la resmini yaptırmak istar.. — Şü kürkle yesmimi yap. tırmak istiyorum ama acaba kürk resmi yapmasmı bilir mi- Biniz? — Morak etmayin hayrm, ben î;ağwım resmi yapmasını iyi bi. rim. — Bayan, yarın —akşam ve- Rimle sinemaya gelmeyi — kebul eder misiniz? — Yarın gelemem! Doğumu - mr ellinci senci — devriyedikk kutlayacağım! Dişçi — Dişçi kime derlar? — Baskalarının dişinden gee da - hiç yeni bir elhineye ilrtiyaezm Yo bügünlerde, , o—> Demek kaçırryarsun bu kele piri?. TTem ucua, hem Armanm e- | SiHen adamlara.. —— —— linden? Dur cancağızın; sana bir iyilik daha, Dört li n a Tz Dört iiraya altyor mur İ DA — Tiüzumir yok dedim Ömar! —— Üç lirâ isine geliyor mu? »—;Udım versen istemem! <e farım lira tanzilât daha cam | cağızım! İkt buçuk, mrvvv' Birdenbire ayağa fırladı: | — İki, daâi, — Bir buctuk, — Rir, B -) a Yd Ve bütün rakamları Arka arkas | — Kadın — Noden uyurkon mük YA Sıraladıktan sonra — bitkin bir | “#Madiyen sun? — halde: Erkek — Affedersin? Sözümlü Bera ça diye elbiseleri fırlattı; | ni sellim? VA Cancağ CAZiZım, Veli Yere düzen kostümleri ya- VAŞ Yavaş tonlayıp paket ederek: — Teşekkür ederim Ömer, de- di; 8ön defa söylü ee söylüyorum ki lete. f' Aman tancağızım; — sen işit- Miyorsun galiba? Bedava diye rüm, " Bu sefer de Veli firlamıştı: — Bu iç gıkmtaı renk için, de- di; üsteliz N : öükr iki mecidiye — ver diü- —— Âma bedava sancağızım, mecidiyeye altı liralık elbisa.. —— Teşokkür &derim Ömer, vas X6€ Allah nakına,, ".Omıır elini yeleğinin cebine at Anladım — çancağızım, dedi; hapin paran da yok. A iki meci- ızir" de benden,.. Allah belânı ver. Sonra: oturduğu — yerden — Biliyor zuman — cumcağızım, dedi; bir eltins ama tam 910 me dali, BİLL İN SĞ