SO TU Yaz ön'ı İSKENDER.E. SERTELLİ usuf çatmak için Alişi arıyordu —33 — Kara Sait, bir dağ yavrusu Ş yere getirmek için, on da' kikadan fazla sabrodememişti. Saidi kucaklayıp, bitkin bir ha? do çardak altına götürülürken, koca Yusuf ayakta bokliyor. dü. Müşteriler mütemadiyen al. kışlıyor, fakat Yusuf bu alkış” lardan hoşlanmıyor ve Nodim an bağırıyordu: Çanakkaleli Meh. Beye uzaktan — Haniya, met pehlivanı bekliyorum, Ne* Sakız leblebisi.. — Haniya sütlü muhallebim.. — Kuzu kuzu kestane... Sesleri afakı tutuyor ve Yu” söylediği . Yusufun fena halde canı sı. kılmıştı. — Demek ki, beni aldattılar ha..?! ' dönmeğe mecbur olmuştu. z Yusuf, çatmak için Alişi arr yordu. Aliş başma gelecek fır . tınayı önceden keşfetmişti. Mey danda yoktu. Herkesten önce iskele gazinosuna sıvaşıp sak lanmıştı. * 'Yusuf çardak altmda da bir müddet bekledi. Kahve çıraklarından, biri: Bar ao zi Küçük Hikâye : | - pelilivan? Diye sordu. Yusuf kaşlarnı | C ea | kaldırarak, çırağı tersledi: gözü! Haydi git de ustamı çağır buraya, Çizak koştü.. Nedim Beye haber verdi. ğ Nedim Bey de Yusufa görün. mekten çekiniyordu, Müşteriler” le baş yere könuşarak Yusufun giyinmesini bekliyordu. Yusuf hâlâ giyinmemişti. Ne- dim Bey göl : — Ne duruyorsun böyle çır- çıplak, a gözüm? — Ne mi duruyorum? Çanak kaleli Mehmetle güreşecek — de. ğil miyim? Onu bekliyorum. — O, bizi-aldattı. Hâlâ gek Mmedi, arslanım! Hele giyin ba. kalim da, Akşama doğru gelir” s$e, Meydan kacmıyor ya, yine göüreşirsiniz! Yusuf bu sözlefe inanmamak la beraber, bir gürültü çıkma. sın diye silindi ve giyindi. Nedim Bey, Yusufun yatış tığını görünce: — Hele birer kahve Diyerek, zorla kendisini çar . dak altma oturtmuştu. Yusuf hâtâ hkidetliydi. Bur- nundean 80 u. Fakat, kim , seye hidd. belli etmiyordu. tir edamdır, dedi, eğer o söz vermiçze, mutlaka gelirdi. Alda tan galiba sizsiniz! Ve kahvesini — içerlten etti: — Bem beni aldattmiz.. Hem ve de şuradaki yürlerce İnsanı.. Nedim Bey yavaşça cebinden ! | kazanmak için kurdunuz! Ala. cağı olsun o Alişin.... Yusuf pehlivan, Nedim Beyin kahvesinden kalklarak, son çr nar dibindeki küçük ve tenha bir kır kahvesine gidip otur. muştu. Kendi kendine: — Herkes para düşkünü be! Diye söyleniyordu. Bari, bu ka' zancı, halkı dolandırmadan te. min etseler yüreğim yanmazdı. < Yusuf birdenbire yanıbaşında temiz kıyafetli, kibar bakışlı dostuyum — diye söze başla. öşkünde yapılan Ve başını devam etti : Servet Bey, Yusufun yanın . daki iskemleye oturdu. Kahvenin önünde ayak takı- mandan birkaç müşteri vardı. (Devamı var) Kocamm ölümünden sonra ( ki sene kadar yasmı - tuttum, evlenmedim. Fakat 25 yaşında genç bir kadın ne kadar zaman dul kalabilir. Kocamdan hayli servete de nail elmuştum.. Gü * zal olduğumu da bütün arka, daşlarım söylerler... Evlenmeye karar “M;m.m-xl KAaDE kendime münesip DiT | . l am, Eskişehirdeki ak . rabalarımdan blîlnîı;'—hz::n ünü Zi r ='-m. m"n'şlyî geçtim, | Bilet alırken iri, siyah gözlü, u" zun boylu Çok temiz ve Şik Bi. yinmiş bir” gençle gözgöze gel" dim, Bir Anda içimiti eridiğini hissettim. A Bilet alıp kompartımanı e Jeştiğim zaman rgımda onu gördüm. Eline tüyük bir gaze t0 almış, hemen okuUmMaya dal. mıştı, Gazeteyi bıraktıktan #on Ya cantasmı açtı, içinden bir takım Kâğıtlar çıkardı. Oku” maya daldı. Benimle kiç alâkadar ."k'î"'.' yordu. Öksürdüm, camı indirip kaldırdım, yerimi değiştirdim. hiç aldırmadı bile... Güzel ve zengin bir kadındım. Bir erkek nasıl olurdu da benimle a. lakadar olmazdı? İşi inada bit dirdim. — Bu gençle muhakkak kö- Yuşacağım — diyordum. İzmite yaklaşıyorduk, Çantasının YA nında kâğıtlarm arasında bir de cep defteri - düruyordu. Gö. züm onu takıldı. Hatırıma bir denbire enteresan bir fik'r gel Ddi; biri müddet sonra tron tü Fakat bir türlü * — Eskiden kocam yaptıkla. rıma gözünü kapamamak itiyar dında idi. Fakat şimdi beni kollamaktan bıkaryak her ikisini kapamağa alıştı. Sinema ve tiyatrolar Şehir Tiyatrosu Bestekâr Muhlis Sebahattimin eseri BU AKŞAM Şobir Tiyatrosu Komedi kızmmda; l1 — Karem — Aslı: Muzikalı Şark masalı. 2 — Rfenin Aşkı: Millt Öperet 4 perde, üşüneğarmanan Raşit Rıza Tiyatrosu Halide Pişlin birlikta Boyoğlu Halk sinmmasında bu akşır ; Karmakarışık Vodyli â perde AÇ Na Beyoğlu Halk Sineması| , HUĞUN FİLM SONU 1 — Üç ahbap çavuşlar karbe gidiyor. 2 —— Mahkümlar kalesi. 3 — Mikitl. Sütçülerin zam isteği Sütçüler cemiyeti, dün bele. diyeye müracaat ederek man' dıra sahiplerinin süt fiyatları. nı arttırdıkları cihetle zam is* teğinde bulunmuşlardır. Beledi. yo bu hususta hazırladığı rapo 15.10.940 Salı 8 Program ve memloket aaat aya. r. 803 Müzik, 8.13 Ajana haberleri. 830 , 8.50 Müzik, 9 Ev kadını. 1230 Program ve memleket saat Ayar, 1233 Müzik. 1250 Ajana ha, berleri. 1205 14.30 Müzik. 14 Muzlk. 18. Program ve memleket asat a, . 1803 Müzik. 1830 Konuşma: (Çittçinin saati) . 1848 Müzik: (Çift. gizin Santi). 10 Müzik. 19.30 Mamla, Wet aat ayarı ve ağanı mberleri, 19. 45 Müzik; Fasıl heyati. 20.15 Radyo gazetesi, 2045 Müziki 2180 Konüş, Ka: (İstatistik umum müdürlüğü ta, rafından). ZLAS Müzla. 2230 Mem. deket sant ayarı, ajada haberleri. 22, 45 Müzik. 33 - 23.28 Müzik: Dana mü, ziği (FL) 2300 Yaztuki ptogram — ve kapazış. Salı 'şamb 15L.Teş. | 161.Teş. 19 Ramazan ı İ$ Ranbai ai ©1 | sizir 4 || vakitler 4vıuu Ezani Vasati Ezani | =W&ı*m. =—ınııııı,ıhlııınk Göneşin doğuşu öğle İkinci Alışam Yatsı İmstk 6111239 6131248 12 00 6301200 681 15 068 0351504 935 17,30 12 00 17 28 12 00 19 02 1811901 131 4221102 456 11 08 dan içeri girdi sabah Ankara le ııcı;.:-;ıuaulu bir kaza olmuştur. Arabact Mahmudun sürdüğü 229 mrabast, içinde yük eaddesinden nn oku vitrinden eamlar parçalanmıştır. Rakı şişele- ri, zeytinyağı fıçıları yıkılmış, bak- kal büyük bir ” korkuya — düşerek kendisini sokağa atmıştır. Çarpışmadan sonra” atlar sakin. Yabana gitmodi!. nele girmişti. Karanlıkta gü. Tültü çıkarmadan cep »defterini kapıp sakladım. ga çI kınca gencin henüz hiçbir Şey- den haberi olmadığını - İzmite yaklaşırken kalktı. Kâ Bıtlarını toplarken defteri ara . &, bulamadı. Ceplerini klfl!'ı tırdı. Benim — yüzüme manal baktı. Sonra başını - sallayarak çıktı gitti. —. Tren İzmit Kkalkınca defteri — açtım. düm. Bir takım buşusi notlari vardı. Mahkeme — tarihleri fa lan.. Kartvizitinden de Beyoğlun - da bir pansiyonda oturduğunu öğrendim. Bana lâzım olaf da ismi ile adresi idi. İzmitlen dönüşümde gencin oturduğu - apartımana — gittim. Yeni avukat olduğunu, parası bulunmadığını, otuz yaşında bu'" Tünduğunu öğrendim. Pansiyon Cu kadına biraz para — verdik. teh sonra dedim ki: tçi diye yanı” İslasyonundan - — Evet beni! Sizden yara istemem. Hattâ üste ben vere. ce Ancak bundan kimsenin habeti olmıyacak. Sizden iste” diğim bana güç hizmetler gör - dlürmeyin! Pansiyoncu kodın güldü, ve ertesi sSabahtan itibaren arkam" da basma bir entari — olduğu halde hizmetçiliğe başladım. « Kadırla konuşuyorduk. Genç katın zili çaldı, ben fırla. Ramazan fıkraları: Senin kaçırdığını biz tuttuk Boktaşitla biri bir Ramazan masılsa bir gün oruç tutmuş. Bir gün mecliste sahbet arasında hazır bulmnanlardan birlt — Bu Ramazan bir gün orucumu kuçırdım.. . Diye esef odimce, Bektaşi atılmış: — Keder etme imanımı, demiş. O senin kaçırdığın oruca biz tuttuk. kahki- ) do bir gezinti tefrikasına bir de A Ai ame d Nrâm vel, bunu 6 — VAKIT İS BİRİNCİTEŞRİN. 1800 Murad Beyin Ahmed / 8 — VAKIT İS BİRİNCİTEŞRİN 1 ) t BEYKOZ KÖYLERİNDE BiR GEZİLTİNİN. HİKÂYESİ Mizancı Murad'ın Ahmed Mithat'a verdiği kitab ,.wwwn25 Midbhat'a verdiği ünvan “Promete,, Mi, 48 yıl evvel, Mizaner Mu r a d Beylb Ahmed Midhatın kim oldukları Hanrıyan bası arkadaş lariyle — bidikte Boykos kii yaplıkları bir gezintirin M Bey tarafından Biküyoszi bir, | kaç hattadır okuyuculurumuza nakledip Bitirdik. Pikâyenin muharriri, çetintiye iş, Urak öedenlerin adlarıı esatiri birer islm aitmda gizlemiş, munmmalaştır. Tatştır. Bunlardan yalnız biri belli olu Yor: O da gerek gaydlan - vasıfların hmed Midhata uyması, Berek A k ba b a daki çiftilğim Ah, med Midhata ait olması sayesinde... Murad BeysAhmet Mitha, 1 hikâyesinde esatirin «P r o m e. © sine benzeterek ona karşı hayran Ve takdirkâr görünüyor; Takat cnu mediğini de söylemektan durmayor. Hikâyenin devamı ııı-u'ı!: bu siyast kansatlerde, leri geldiği sannını işarel hsan Sungüu, hiki, baharında yapılmış bir ge; t olduğunu keşif İle tedvir bulunduğu git Murad Bey, Arasında Abdülha. z vEğ îâîîğğ j A t Mithat başlangıçlarında başla, mi fikir ayrılığımı amlatacak Malümat #ermek süre, bu noktasını dahi aydın. Bü malömata göre Ahmet ithat Mizaencı Müurad-Be, ihtilâlci hareketlerindan dalma ka. . 1808 gezintisini yaptıkları zaman bu neviden 15 yıllık bir hatıra nn tesiri altmda olmakla bera. ŞaMsrudve Akmet Mit re © ye benzetmek, ten çeklamiyordu; ancak, Üç yıl von. ve kendisi Parise gidip de AbdlI. Ha m 1d - idaresi aleyhinde mücade, leye giriştiği zaman, karşesnda — bul? | duğu Ahmed Mtthata h. tab ettiği isim Nankör Yahü, dadır, Niçin? Beyk o z köylerin, h İf YK 'îEîE iR Yahatdan aynı Bayın Bay İbsan Sungu diyor kt: Murad beyin Ahmoed Mithat elendi için Prome- t e üÜnvanını vermesi Bitti. Mürüad bey Avrupada iken Ahmed Mithata kızarak Onda “nankör yahüdâ” Ünvanmı Murad Boy bu tabiri 1914 de, Meğveret matbassıyla bir risalode kullanmışla Sürpriz dım, kapıyı vurup girdim. Traş oluyordu: — Şu çamaşırları yıkamaya verin, dedi. Dönüp baktı, beni gördü. Kıpkırmızı - oldum. Ta> nmmuyacak derecede makyaj yapmış, tam hizmetçi kılığma girmiştim. Hakikaten de tanıyamadı. — Peki efepdim diyerek ça. maşırları alıp çıkıyordum: — Sen yeni mi geldin? Hiç görmedim de dedi. — Evet! Dün geldim efen' dim, dedim. —' Memnüun oldum doğrusu! Güzelsin! Gülüyordu, ben de hafif gül. meye başladım: — Sizi memnun etmek için ne Jâzımsa yapacağımı. Dedim, odadan - çıktım. Ara” dan birkaç gün Ğ çok sıkı ahbap olmuştuk. Odasına girince uzun sohbet. lere daliyorduk. Tvende yürür me bakmayan genç, ah erkenden apartımana dönüyor du. O yozken pansiyoncu din ağır isler gördürmeya ban. Tamıştı: —- Ya iş yaparsın. yahut da yukata söylerim ha! / Diyordu M Nihayet S & te eğrüyordum. Nihayet ön beş ğ sknbrırr;:m:—.a tak etti, genç dedim. Kabul etti... ç Ax:;amn kadar evimde güslen” dim, Baçlarımı öndüle yaptır. dım. Bir ötomodile at Jayarak hizmetçilik yaptığım a. partımana gittim. Kokular için” de ansızın genç avukatm oda. &a girdim. Beni böyle görük” ce birdenbire geri çekildi: — Bu ne! Ell — Benim! Tanımadın mı? — Deli mi oldun sen. Bu sah. te ktyafet nedir ? — Ne sahtesi. Bunlar betlilin her Zamanki cibisem! — Haydi gende.. Hizmetçinin böyle kıyafeti elur mu? Sakm mlga çıkma! Şu hizmetçiye” in, hanma kıyafetine üzen. Miz, bezenmiş ama becereme. piş diye alay ederler. Belki de, ı:f”: diye timarhaneye yo'lar * n | Kızdım : hi Rica ederim! Benimle a. | /Y etmeyin. Ben çok kibar, ı'":ln bir kadinım. Benimle a ay etmek kimin haddine? —- Sen mi kibar, zengin ka. dinsm? Öyle söyleme... Kaçırdı derler... Ha, ha ha. ba ha... Sen bu Jekırdıları başkasıma unlat. Ben delma yutmam. Sa' Nü Yaktşan basma entaridir kt. zam. İlaydi git de hangi hanı -“n!n_eıhıwııjr.i giydinse çıkart.. Bahibine ver.. — Daha neler süyledi - bilseniz, veler.... ü | Rendimi tanıtmak için fazla | Kayret etmedim... yalnız oda ka. Disini vurap çıkmtdan evvel $öyle haykırdım: —. — Budala! Hakikâti öğrenir” sen pişman olacaksın? a R. Ö, “Nankör Yahüdâ,,mı? Ustad İhsan Sungu'nun bir mektubu 3ön Türklerin Abdülhamid nleyhindeki neşriyatıma cevab ol- maak Üzere Nıyorı—Berııd gazetesinin $ eylâl 1896 tarihli aa- yısnda Ahmed Mithat imzasile bir makale çıkması üzeri: ne Murad Beyin a niyetine bir tecavüz ve Ki r - anbara cevab” Ünvanı altın da yazdığı bu risalede, %mıd Mithata tablatile dük hamide epeyee hücumlar var Ahmed Mithatmmaka- lesinde “Firari” lera hücum etme- tinden mütcessir olan Murad Bey, bu rizalode diyor ki: (O “firari”' yi (yani Murad beyi)) Ahmad Mithat efendi daha evvelden tanır: Mi t- h n ti şehidin teb'idi günü Kırk- anbar (İttihad) matbanama gidip hattı hümayun ile gelecek yeni sadrazamı sirkeciden çI kıyama besmele etmeyi kendisine teklif etmişti. O *firari” o vakit M 3t hat efendiyi hamiyetit, fedakâr, henlz menfadan gelmiş kurbani hilrriy” yet, gayret-i vataniyye sevkile Pa- rise “firar” edenlere — iltihak et- miş bir Gşık-ı selâmet ve bahusus rejsini bir suretle kaybetmiş bir sadık bende-i müllet zannediyondu. Benzi uçarak: — Aman, birader, ben âciz bir yazlcı (1?) yım; öyle geylere kar Tışmak haddim değildir. Siz de ka- rışmayınız! Demişti. Mitbat efendinin Musta fa Fazrl Paşönm parası hati rı için hürriyetten dem vurduğu, duğu hayli müddet sonma anlaşıl- mişti. İ Mithat efendi “firari” tin korkusunu bir kore de Şirketin 22 numaral — vapurunda tecrübe et- mişti. Ahvülir — vahametinden bahisle kendisi eshab-i kalem için süküt etimek cziz olmtadığı, sarayın gidi- Bi devam ettiği halde mülkün tah" rib olunacağını söylediği arrada, yayvaş sesle vaki olan bu ifadeye mukabil, Mithat efendi, yük- sok Besle ektefindakl kalabalığın nazar-i dikkatini celbederek : da serdettiği çu kefimeoleme — karşı © “firart" nin daha #ert ve yüksek bir sesle verdiği cevabmr Mithat €efendi unutamamıştır; çünkü onun tesirile gerek kendisinin, gerek 6t ;:—'- iinin benizleri uçarak ba- Şu ve eair teşebbüsatd hafiyye- ye nazaran “firat” damesine çok hak ve münasebeti vardır!.."" (Yarm: Ahmed Mithat Serdaroğlu çiftliğinde ) Bir köy başmuallimi vefat etti !ı!tınbug.üğreımled yardım vemiyeti başkanlığından: Cemiyetimiz azasından Yalo * | ya Samaniıköyü — başöğretmeni Ragıp Kataganı aramızdan ma. alesef ebediyen kaybettik. Ke derli alilesine ve Bayın arkadaş. lara taziy Bunarız, | Bir kalay hırsızı altı aya - mahküm oldu Hayrettin ağıcıda bir sabıkalı dün Küçükpazarda bit bakkal dükkü- nmdan bir demet kalay çalmış, İkinel sulh ceza mahkemesine ve" rilmiştir Hâkim Salâhattin Demirelli kar lay hırsızını 6 ay müddetle hapis cezası Eminönli halkevinin SA ci teşri. lunı.gu[mnîmwk z cak, o gece salonda bir temsil ve könser vorilecektir.