15 Ekim 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

15 Ekim 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

p Politika: ; Japor gözile “üçüzlü pakt Üşüzlü paktım ükkdlerinden biri 'Olea düşkacelerini şöyle anlatıyor : “Agıkça söylemek lâzm gelirsa bu paktın âkidleri Bureti hususiye- de Amerika Birleşik Cevletlerinin Ve sureti umumiyede halen Blla* | çunyusufta karrmı Tırnak kaynanasını öldüren a. Dünkü muhakemesinde hâdisenin meraklı tafsilâtını anlattı Katilin karısı Bir müddet evve! Akstarayda, U- Nadirenin kıs- Taf bütün diğer mületlerin Avru: | kançlığı yüzünden kaynanam Asb Pa harbine #ürüklenmemoelerini ve Yabut Çin hâdisesi veya başka bir Sebep dolayısile — Japonya ile ihti- Mfa girmemesini samiml surette KUrru etmişlerdir.” Üçüzlü paktın bu şekilde tefsiri Yeni bir şey değildir. Dünyanın ea feci gartlar içinde kıyraadığı bir narırma göre manyarası Badoce sulhtar- Fakat bu sulh da tahitlo lüyık. " daponyanm — anladığı manada Ş İstilh silindir! durmadığı için bir $ok milletlerin Japou sulhuna hiz- ;dıd.ı-ıınw"wm— H — Amorika Avrapa harbine ebmemek — suretile sulh muhafara etmelidir. Ya- İ Amerika kendini müstakbel is- Hlâlara terko hazırlanmalıdır. M —— Hiç bir devlet Çin mese- dolayısile Japonya ilo ihtilâf Sikarmamalıdır. _'lv—ııyuıııpııy.w elmalıdır. Bu hegemon- devlet müdahalo ct. £| , hariciye nazırının pek | Tayranlıkla bahsetliği sulhun çeh- Tesl budur. a ilE tma *PON bariciye nazırı beyana” İzada nikbindir. Hattâ sevinç his- odi harbine müdahalesi belki de na- Zarl olarak mevcuttur. Fakat haki- sebilde Avrupa harbine Büyük Harpte do tekerrür etmiş Ve Japonyaya büyük kârlar temlu olan bir vaziyettir. O zaman ) Avrupa harbinin fahribatım. uzak kalmıştı. E> “.B) Garp devletleri naslfik ve | sahillerine, ve Asyanın gark Mtntakalarına eşya çönderememiş- (Avustralya Y& Hindistanda olduğu gibi) tica” Ssahalarını emrine aldı- hal neticesinde Japonya- çi F Z j ! İ 6 — vukun geldi. harp harlel kab fakdirde vaziyetin bir kere tekerrür edeceğini ümit ode- ""'î i ; : €lde ettiği fayda Mançoko barbinin gündenberi şiddetle devam Sövyet — Japon ihtilâfmda Sovyot Rusyaya karşı talyan müzaheretini te- timiş olmasıdır. Du müzshe- güvenen hariciye nazırı bu linco gayet sarih komu- pakta göre Japonya” fasliyeti Çin davası ot- ftoplanıyor- Esasen Çün Av- bir nüfur siyasetini sohadır. Japonya Avru: İ A f Ü İ : F yardımcı mevkilerinde bulun- bir zamanda faaliyetini arlır- bulunmaktadır. Sevyet Rusya ile hem İdeoloji, hemm de üfuz Siyaseti bakımından aponya, hem de himyer Üevletleri zynt suretle uzak bulun- v Bu menfaat İştiraki- Te ki Çin davasında Japonya ken- Üüinl küvvetli hissetmekte vo Sövyetlerin Çin davasma — karışa- İ$ f| manası! SADRİ ERTEM | 6 tâli depo açılacak iye yeniden şehrin İslif yerlerinde altı tali depo " Bunların yerlerini &mnınıu teabit edecekler” 'lınınwıuku-ü; :l vaş- | - yeyi bıçakla öldüren ve Fahri a- dmda bir akrabanı ile karıar Nadi- reyi yaralıyan dokumacı Mohmet oğlu Ali Hrniroğtunun muhakemesi. me dün Birinci ağır cozada başlan- Katil #orgusunda, vakaya sebap karısınmı kardeş çocuğu bulunan Fahrinin sebep olduğunu, evlerine iki gün için misafir geldiği halde ” |15 günden fazla kaldığmı, karısı- nm yanma dekolte çıkarak kandi- alle gazinolara, sinemalara gittiğir ni anlatmış ve: “— Artık tahammül edemedim: Vaka sabaht Fahriye gitmesini söy Tedim daha 1âfmat bitirmemiştim ki kaynanam atıldı: — O neye gidecekmiş, sen gi- gdersin de o bir yere gitmez.” de- di ve bir tokat vurdu. to bu anda başım döndü, göz- lerim karardı. Cebimde, ara sıra farnağımı bile zorla kestiğim, tır- Bak çakıstını çıkardım. Fakat bu gakı ile kaynanamı nasıl öldür- düm, hâlâ hayretteyim.,, Yuralanan Fahri de davacı sifa- tle mahkemeye gelmişti. O da gunları göyledi: * Beni evlerinde misafir kal- mağa mecbur ettiler. Hattâ bir gün zorla gidecektim: Fakat Ali önü- çakısile neler diyor ? me alıldı: “Bu gyüne kadar yenge- züin mizafiri idin; bundan sonra be. nn misafirim kalacaksın.” dedi ve beni zorla misafir etti. Karısı ile aramda katiyen bir Tmünasebet yoktur. — Kendisi veh- .metmi.ı.u Bundan sonra katilin karısı Na- dire şahit olarak çağırıldı. Nadire başörtülü 35—40 yaşlarında ince, uzun bir kadındı. Suçlunun karısı olduğundan, gahitlik yapmak ista. yip, İstemediği soruldu: Ah derdim çok büyük. ER bette tlik edeceğim.,, dedi ve sunları söyledi: — Fahri yakın akrabamdır. Aramızda başka hiç bir münasebet yoktur. Cinayet — sebebi başkadır. Kocam bana hiç iyi bakmıyordu. Pâara vermez, beni gezdirmezdi. Hattâ bir gün 2 kuruş İstedim; yok, dedi. Halbuki biras sonra he- lâya girin çıktı arkasından ben de girdim; bana paratı yok diyen a- danım yere 12 kuruş düşünlüğünü gördüm. Vaka sabahr cebinde bir lira göi lmuştım. Geri istedi. Ver ce “seni yakarım!” diye ü. Yaey 1 zerime yürüdü.- Bunun üzorine an- nem araya atıldı Kocam da onü öldürdü, beni ve Fahriyi yaraladı. Muhakeme şakitlerin çağırılma- at için başka bir güne bırakılmış- tır 934 doğumlu çocuklar alınmaya başlandı : aponyanm bir Avra- | Bunların sayısı binden fazladır Ekrd Vaturieen eli 9384 doğumlu talebelerin alın. masma dünden itibaren başlan” yıştır. Kadroları dolu olan okul ida, releri bu talebeleri yakm semt az olan Namzet olarak kaydedilmiş polan 936 doğumluüların sayısı binden fazladır. ——— Otobüs altında kalan çocuk öldü Eyâüpte, Sofular yokuşunda 13 numarada oturan Hüzm bir müd- det evvel ailesile Yalovaya gitmiş ve 7 yaşmdaki oğlu Erdem bir o- tobüs tarafmdan çiğnenmiştir. Erdem, iki buçuk aylık bir to- daviden sonra dün ölmüş, cesedi adliye dektoru Salik Hagim tara- —- İyiden de üstün.. - e ıîı!elgîndr tecrübe etmek ho. Şunuza gider mi? — ——— — . — Ben sizden onun için bir ri- cada bulunarak — lütufkârlığınızı sutistimal edecektim.. Seıbeetnbı_. rakılmasına on beş gün var.. Bıl. mem bu müddet zarlında geceleri. ni yatakhanede geçirmemesine mü- saade eder misiniz? — Yani sizin yatağınızda mı geçirecek.. Tabii.. Bunda hiç bir mahzur yok.. Ne olur, her akşam biri sırasiyle kollarınıza düşeceği- ne hep © düşsün.. Sonra çıkması da yakın olduğuna göre göz Yum- mak işten değil.. Siyah küçük görleri, gri Kaşları altında pırıldayordu. Hapishane müdürünün benim, 102 numaralı mâahküm ile olan muhayyel aşkım ile pek alâkadar olduğu muhak. kaktı. Nihayet vine açtı: — | e— Çok yumusak bir derisi vâr — Eğer aldanmıyorsam dotya- sındaki malümata göre 19899 da ş) yani henüz otuzunu â$- Mış. Bu kadınlarda bilginin, hırs İle birlestiği en mükemmel yaştır. Ya göğüderi? Fakat Mösyö Pa. terson siz benim bu gevezeliklerim bakkında yanlış bir hüküm verme- yin.. Emin olun normal bir hayat. Ta böyle hafifliklere aslâ müsande Kız talebelerin askerlik dersleri iYeni programla tedris edilmeye başlandı Kız talebelerin askerlik müf redatında değişme yapıldılmı ve kızlarımızm askerlik dersle. rinin müfredatla tedris yazmıştık. Bu müfredat programrı bütün okullara bildirilmiştir. Taleber ler bu ders yılmdan itibaren ye. ni programla ders görmeğe baş Tamışlardır. Programda kız tslebeler için ayni zamanda stajlar da mev- cuttur. Bu stajlar hava hücum. larında kadınlarımızın vazifele" ri ve cephe gerisindeki hizmet. leri mevzuu etrafındadır. Talebeler, stajlarını okulda ve okul dışmda uygun görüle * zr yerlerde tecrübe edecekler. Kız talebeler, ayrıca atışlara da iştirak edeceklerdir. fmdan muayene edildikten sonra defnedilmiştir. — Müddelumumilik gh etrafında tahkikata girişmiş- Yazan: Moriş dö Kobra edemem. Fakat burada bu kaybol- Mmuş, medeniyet ışıklarından üzak kalmış adanın üzerinde istenildiği £ibi eğlenilir. Burada kitaplar okü. yor, fakat onlar da görüyorum ki Mmuharrirler hayatı ekdivenlerle lulmak_ısli'm Hakikatte hiç b_ıri Çıplak hakikati yakalamıyor.. Cıplak deyince yine hatırıma gel- di, 102 humaralı mahkümün gÜ- Küslerinden bahsediyorduk. Nastl çok Jezzetli değilmi? — Söt aramızda General, bir bapishanede bu kadar mükemmel bir ziyafete konacağımı asli dü- şünmemiştim.. v Si halde mahkümlar mem. leketine yapmış olduğunuz bu se- yahatten dena intibalarla ayrtlmı. yacaksımız... — Bilâkis General, öyle zanne- diyorum ki bunu aslâ unutamıya. Cağım... O gece yemekten sonra başgar- diyanla kantinde bir hayli meşgul oldum. Bu mahkümlar ocağının hususf bir Güzidesi vardı. Baron, Kazanova gibi tanmerış mahküm. Meseleler: Toptan, perakende 'Toptan satışlarla pera. kende satış — fiyatları 4« rasında çok büyük fark> lar vardır. Bir tek misal verelim: — Halde kilosu sekiz, dokuz kuruşa SALI. lan üzüm, birkâç ş ötede gerek dükkün, gü seyyar - satıcıla! T; Mi yalnız Üüzüm Cyannıl BiİG fark fa' rok l 15 — 20 kuruştur. Biz, sal alıyoruz. başma bir misli hiş değil midir? Dükkâncıların muhî:l; Nf vergiler dukları ileri sürülerek fiyatları yerinde görül - düğünü kabul — edelim Seyyar — satıcılar Ni Kilo başına üç, beş kuruş kârı kabul etmiyorlar. Toptan satışla peraken de arasında bir muvVaze. ne tesis etmek, herhalde şehirli için düşünülecek bir meseledir. (HAAAARARAD nn dti atminler Aşk ve mâcera romanı ı Nüfus sayımı münasebe- tiyle okullarda dersler Önümüzdeki pazar günü nü. il Bu mülna * Tus gayımı " sebetle bütün okullarda decnler dürlden itibaren nüfus — sayımı mevzuu etrafında — verilmeğe öalebeye hafta — içerisinde nüfus sayımı etrafında bir de konferans verilecektir. — Cumhuriyet Bayramı programı hazırlanıyor Cumhuriyet bayramında ya. pılacak tezahürat programı vali Muavini Ahmedin bir komisyon tarafından hazır lanmaktadir. Bu sene geçit resmi Taksim « Ge yapılacak, şehir baştan ba” şa süslenecek, — halkevlerinde müsamoreler, , kunlaranslar. ve. c aa Nüfus Sayımı hazırlıkları Nüfus sayımı hazırlıkları i. Jerliyor. Belediye zebıt ve mua” melât şubesi şefi Zühtü Çubuk. Çuoğlu ile harita müdürü Galip dünden itibaren mülhakatı tef tişe başlamışlardır. & ——— Bir çocuk boş bir kuyuya | düştü Kasımpaşada, Firim sokağında 6- turan Muharremin dört 'yaşındâki kizı Semiha dün evinin bahçesin- de oynarken, ağzı açık bir kuyu- nün içine düşmüş, ağır surette ya- ralanmıştır. Çocuk Afade veremiyecek bir Bbalde Elal hastanesine — kaldımıl- 8 — VAKIT 15 BİRİNCİTEŞRİN 1940 Göcüp düşündükçe : K a B EL i halta var, ki sabahları tramvaya rahatça binmek, ilişmek kabil olmayor. Düşünün, ki ben, Beşiktaşlı. yün ve orada koskoca bir tramvay deposu var. Köyümüz Fatih . Be- şiktaş müstakil bir hattın da ka'kış noktasıdır. Beşiktaş . Emin. şiktaş - Beyazıd gibi bir takım arabaların da arada sırada görürüz, köy » Aksaray arabaları da buradan er. Eminönü . Be- atarları da... Fakat hepsi tıklım tıklım dolu; hepsi mahşer gibi hıncahınçtır. Daha kalktıkları yerlerde bu hale geldikleri için, ara is. tasyonlarda yolcu almaları beklenemez. Beşiktaşlılar, ancak kendi kalkan arabalarda yer bulabilecekler. Yalnız, unut. ik koca bir şehitdir; kolay Geçen sene, iş böyle değildi. Sabahları pekâlâ rahatça yer bulu. yorduk. Ne durak yerlerinde insan duvarları yükseliyor, ne de İtiş, kakış oluyordu. Hele pazartesi sabahları, bu kalabalık, bu mahşer çalkanışı saatlerce sürüyor. Çünkü o gün bafta başıdır. Yatı mekteplerinin arı da o sabah giderler. n 5 | İşi araba azlığına vermek kolay bir yol! Fakat ben de böyle dü- BÜnNüp avunemadım. Çönkü günün başka saatlerinde gelip giden boş arabalar görüyorum. Z O halde acaba $u sabah işkencesini ortadan kaldırmak için bir Çare bulunamaz mı? Meselâ yedi İle sekiz arası selerleri bir kat art. fırılsa, sarurım, ki halk, bu sıkmtıdan kurtarılmış olur. Eğer elektrik Ceeryanından, işçiden iktısad düşünülüyorsa, günün tenha saatlerin. deki seferlerden keserek bt da 4 İ Ara sıra gazetelerde, bozulan tramvay arabalarının tamir edile. mediğini, atölyelerin bunu başaramadıklarını, yedek parçaların gel. mediğini okuyoruz. Fakat hiç zannetmiyoruz, ki bu kadar büyük ve yaşlı bir müessese, kendi ihtiyaçlarına uygun fabtikacıklar kurmuş Oolmasın. Daha şirket zamanındayken bu türlü büyük atölyelerden bahsedildiğini işitirdik. Hükümete geçtikten sonra İse, elbette bun- lar daha mükemmel hale getirilmiştir. Umarız, ki günün sefer saat. iîâî:ğmda küçük bir tadil yapdarak halk bu sabah i: inden K, HAKKI SÜUHA Gâu!:' Tacih sayfaları : 75 sene evvelki İstan- bul nasıldı,neler vardı? İstanbul günden güne güzel. — “Mirgün — Emirgân — iske T. Birkaç sene sonra ha lesinden Maslağa ve Maslaktar Ayazağa kasrı önüne — kadar yirmi zira muntazam Şehirler de insanlar - gibi..! ömürlerini muayyen dev lâ'ım yönl şekil ve manzara. izkılâp ettirip yaşryorlar... Dünkü İstanbul rer memhaledir ve her biri bir diğerinden muazzam — farklarla ayrılır, Bü yazımda, yetmiş beş sena |lq':vv(-'.l:i İstanbuldan birkaç mi* sal vereceğim. Aradaki uçuru . mu, bütün dehşeti ilo görecek' siniz. !'sAtî misaller: tmer dairci belediye tara. fından bu defa Beyoğlu cadde sinden Pangaltıya kadar mü. ödeden bir kaldırım - imaline | mübasecret olunmuştur. Duydu * UZA göre, kaldırımın bir ta. rırıkdvrı köşe ve Giğer ntf UM Ve zift ile mezcedilmiş u[:ık“; e TeğkEz ; çose » dan imal ve tanziım taşlar ecek bir hale gelen rarıtır. mış.,, SKM ğuıuuum serian bir m ——.—:.'——“xğ bakılmasmı ihtar ederiz.,, ; ... Demek bizi şimdi e E “Dersaadette işlemekte olan nediyor?, —— — © Öyle mi zan. omnibüs arabalarınm sayisleri Seeç TAbiL.. Ben de antn aldandı. | Yazında kadın ae Bint anlatmamak için elimden ge. turduğundan, bunun men'i hak. leni yaptım. . | imda gezetemize dercolunmak Çeviren: Muzaffer Acar larla ahbap olmuştum. ÖO gece de kemiksiz bir canbaz tanıttılar.. Bu eski akrobat, birkaç harekette zin. cirlerden kurtulduğundan — onun için sureli hususiyede pıranga ha. zırlamışlardı. Cinayet ve hırsızlık- tan dolayı müebbed küreğe mah. küm edilmişti.. Pek hareketli ol- duğu için mahzene atılma rekorr. nu kırmıştı. lediklerine göre tam altı yüz gün ceza hapsi yat- onda, başkarndiyan beni pavyonun kapısına kadar geçirdi.. Masaların etrafına toplanmış gü. Tültü ile konuşan, kaba şakâlar ya. n hali gözümün ö. du. Kapımı açtım - » Çünk ilde si- î_ artık dıürys"rş e b";l:;tğ“g:nî'. ;"5 Yalakhanede yatmaktan kur. HDK îııu;nk!ündü Buradan kur. tulunce adar size daha rahatça ıl;ı;i.-ıhzı edebileceğiniz bir yatak B e”l *tmiş oluyorum., Bana Be- DD0e Den de bu karyoladaki yatak. dı:ın._ı b_ırlr.ı alıp yanımdaki oda. mi?)a.ımgım.. Anlaşılıyor, değil üzere bugün üç varaka aldık.,, ... “Buügünlerde Tİstanbulda su * yun azlığı ciheti ile her çeşme. nin başmda ahali nöbetle su al' maktadır. İstanbula vaktile getirilmiş ve sontaları iktizası kadar da. ha ilâve olunmuş olan mai le” ziz sureti kifayede değil midir? Yoksa bu killete su yolcuları yö Patze Sok leşekkür ederim Mös H:x"î.i' Siz hakikaten artık | Mt sebep oluyor?,, BAYAtA rastlayabilmeyi ümi .. mediğim doste nız.meyı ümit et. " öslekaz . “Omnibüs araböları geçtiği Bd bğ*'."-'“*'" ziyade bana tesir | sokaklarm göseleri lâyıkile yar Yamaç cukça bir hareket yaptı. | pilmiş . olmadığından Şimdiye Ga> Mühteriz adlımlarla yatağa | kadar yol üzerinde bulunan ev Önü aei sahipleri hasıl olan tozdan ra. edimiyer € Kiymetli bir çey, ümit | hat etmedikleri ve akşama ka” vatça )k" bir saadet imiş gibi ya. | dar tenefflis için pencere bile a Oksadı., Dört buçuk sene ha- | açamadıkları cihetle girket ta. sonra üzerinde temiz | rafından yolun sulanması. : BC ee TI, örtüsü olan rahat bir| — Nasıl meraklı değil ;’mî cerenin önürde ayakta - görünce an ipekli bir pijama çı. z hayret ettim. l Ve bir şişe kolonya ile bir- e y » im.. Yumuşak ku. w 5 Paterson, dedi, Beni Masr mütereddit. titrek clleriyle, yeniden buraya- getirdiler, niçin :Ğ:;Lîhnuş bebeğini bulan bir ü VAKITa anlamıyorum. —. adı. Ce cUğu masumiyeti ile ok- Hapishane m',dıi;xn ı:l_exr:_r;n—.ug: Wl-o;;öılı:rini ymnî':oîğn?:- abone mühavereyi naklettim, cladı ve her emin a i bir kat daha arttı: "j a yecanlı, endişeli bir mıîlmn'z’ı:ı?.. elun ğ imeli m Nu 9 Candı; 4 var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: