— Ş ŞA ŞA ŞO £ — VAKIT eşsiz eserler: ——— T BİRİNCİTEŞRİN 1940 (son asır türk şalrleri )nden sonra '(osmanlı devrinde son sadrâzamlar) (son asır türk şairleri) Unva. üiyle anuncu cildini iştiyakla kucakladığımız muhalled kita. bm ikmali için himmet göster. meikte devam eden maarif vekil. liği, ikinci bir büyük eserin de neşrine imkân hazırlamak dola, yısiyle türk lrfınmm,s!roektm şükranına hak kazanmış oluyor, bu ikinci kitap da yine mah. imut kemal inal'ın (osmalı dev. rinde son sadrâzamlar) adımı a. lan mühim telifidir. birinci eser 12609 senesine ka. darki türk şairlerinden haber ve. ren fatin tezceresine zeyl olmak üzere hazırlanmış ve o ta. rihten bugüne kadar manzum e; ser sahibi olarak yaşamış ka. lem erbabı tu ölmez eserledir ki edebiyat tarihinin son den geçerek ebediyete mübeşşer olmuştur. (son asır türk şairleri) nin şai. irmekle çesinde her biri bir türlü güzel hatıra bırakan bu his ve flkir adamlarından birçoğu bir gün bir haşr.ü neşr âlemine çıktıları zaman renk ve hüviyeti belirsiz birer mahlük şeklinde görüne, ceklerdi. (son asır türk gairleri) mua. sır irfanımızın bir levh.r mah. fuzu gibidir. Fatinin kendi tez. keresine hatimet.lil eş'âr deme. si ne kadar doğrudur, bilmem; lâkin üstadın kitabma (hatem. üt.tezğkir) adımı vermemesi pek doğru olur, eski tezkerelerin bir edebi ktymı #eçip ayıklamaktaki e. zini pek genç yaşmda pek yaşlı bir vukuf İle anlayıp ortaya ko. yan üstad, gelecek nesillere ör. nok olacak bir eser vermenin itün kemal şartlarmı kendi ü. zarinde toplıyan tek şahsiyet: gözünü dünyaya açtığı vakit tarihin büyük diye vasıflandır. llfı bir muhit görmüştür. Ya. radılışm güzel sanatlar cevhe. rinden en büyük vergisini böyle olgun bir muhitin vasıtasız tas lim ve telkini ile işleyip ışıldat. mıştır. en büyük devlet dajresinde on beş yaşında iken vazife gürmek imtiyazımı alarak yazı şöhreti bundan yarım asır eyvel beş yıl. İrk ve bu beş yılın ktekandığı bir kıdem kazanmıştır. son asır ilk gevrin kültürünün üç dilini bütün inecelikleriyle be. nimsemişlir. Görüşündeki sındaki — kuvvet, hassasiyet, tebliğ ve ifadesinde. ki müharet geniş bir inkişafa ulaşmıştır. Bu vadideki meşguli miül. H bir vecibe Nduim'mınk hizmetine karşı ber türlü dün. yalık aramaktan mfstağni kal. mauştır. eserlerinde devrinin irfanmı tecelli ettiren millet varlıkları, nn eczasnı Çi îşiılme—m kur. tarmak için geçmişlerden Üstün, geleceklere örnek bir ihülpuı, işte ancak böyle bir Şşahsiyete mukadder sayılabilirdi. vakıa üstad mahmut kemal inal, eserine matbu şekil Ver- meden övvel de kengisini hemen her gün her türlü mesafeleri 8. garak sözle ve yazı ile ziyarete koşan hürmetkâr - tilmizlerinin mertebe ve kabiliyetlerine göre! Beü vazıtayım, eser önundur! dedirtecek bir tenvir mib. rakı — olmuştur; lâkin — (ke. mal.Üş.Şuarâ) nm — ki kitabm asıl adı. budur — intişarından mahrum kalan her yıl bizim u. mumit bilgimiz için ciddi bir hüs. ran yılı olmüştür. —— kitaptan rastgele bir sayfa a. gınız: burada mahmut kemal 1. nalın derin dikkat ve keskin ze. kümndat; lme hürmet ve hâdi. selere merakmdan. bilgi uğrun. da emek ve para fedakârlığın. dan ve bittabi böyle hasletlere mev'ud olan tali güneşirden fey. nüfuz, hafıza. yazan: hakkı tarık us zalimış binbir nökta önünde ir. kilir kalrrsıaız. bir resim bulacakamız ki ilk defa bu sayfalarda görünüyor. bir vesika gürecekainiz ki bu. Büne kadar okuyandan haber al. mamışsınızdır. bir insan tasviri okuyacaksı, nız ki- bütün — hususlyetleriyle ghir gözünüzün önünde canlana. cak, bütün nükteleriyle seslerini işiteceksiniz. falan müstear adm kimi giz. lediğini bu kitapla anltyabiliyo. ruz; tarihi bir hâdiseyi tesbit e. dön falan gazete fıkrasınm ki. min kaleminden, neyi kastede. rek çıktığının anahtarı bu kita. bin şu veya bu satırında bu. lunur. Hepsinde geçirdiğiniz hayret vakfesile bir müddet açık kalan sayfayı çevirirken dudaklarmız. da yalnız Üstadın sizden müte. vaziane istediği “hayır ile yad” yoktur; gönlünüzde size bir harf değil, size bin meçhul öğ. reten bir muallime nit minnetin eileri çırpınmaktadır. (son astr türk şairleri) nin bi. rinci cüz'ünü 1930 da okumuş. tük; onuncusuna ve belki de sö. nuneusuna on yıl sonra kavuşu. | yoruz. geç de olsa, son tashih. lerini müellif kendi gözünden geçiriyor ve maarifin resmi ba. sımevi temiz, itinalı bir tabı ile ilim dünyasınm acçtlar — iştiyak ellerine veriliyor. evet, eserin ktymetine ait tak. diri fiilf bir alâkayla ifade eden son ikl maerif vekilidir: saffet arıkan'ın gösterdiği hürmet ha. reketinin edavet ettiği şükran, hasan Âli yücel'in buna ikinci bir eser, yani bir de (osmanlı devrinde san sadrâzamlan) mi ilâve etmesiyle yükseldi. cumhu. riyet maarifinin yüksek salâ. hiyetleri mahmut kemale ve ©. serlerine teveccüh ettikçe idart devlet hizmetinde pek erken te. kaüdü ihtiyar eden üstada, mülletçe duyulan saygınm resmi ifadesi tazelenmiş olmakla kal. mryor; burada ilim ile iktidarı telif ve tevhid uğrunda baş eğip el uzatmayı bilen bir fazilettin muvaffak varlığı duyulmaktadır. son asra ait ödebi ve siyasl ta. rihimiz için iki avakitaptan bi. rini gimdi elde etmiş gibiyiz. ikin. cistni de etde etmeye başlamışız. dır, eksiklikleriyle bugilne ka. dar içi burkulanların artık yüzü gülecektir. HAKKI TARİK US benliğindeki | Veser adlı Alman vapuru nasıl zaptedildi Londra, 6 (A.A.) — Röyter A- jansına Kanadanın garp sahilinde bir limandan bildiriliyor: Kanadanın silâhlı ticaret kruva- zörü Prince Robert bugün Kana, daya muvasalat etmiş ve Veser a. dındaki Alman vapurunun 25 Ey- lülde Meksika sularında nasıi zap- thııı hakkındaki raporunu ver. bahriyelileri iik ihtarı müteakip 15 dakika zarlında Al. man el vapüru Muhare! n:ı;mml 'er. Alman kaptanına Pasilik deni- zinde hiç bir İngiliz gemisi bulun- madığım bildirmişler — ve kıu“ınn Biz de üçüncü miüfusş sayımı. nuzı önümüzdeki M. NİN 20 nci PAZAR günü ya. pacağız. Sayan ve sayılanların bu iş. İ ve yurt ödevidir. Si BA KALET İstatistik Umum Müdürlüğü Rahmetli Ahmet birraktığı eseylerden: (Ebüzziya) merhumun ısrarı, (_llğd*ııııl Efendi mağfurun ten. sibi ile dârüsscâde ağası (Beh. ramı) Ağanm * (Makrıköy) ün. de bina ettiği mektebde hocolık ediyordum. Müavin olarak (kal. fa) namiyle çolak, eski yobaz. lardan biri de refakatimde bulu. huyordu. Mektebde iki türlü ders ver. meyo mecburdum. Biri kallaya ki bilmediği halde bilir görün. mek emeliyle kendi büdiğinden aşla şaşmaz: diğeri, heyeti ga. kirdana, Ki benim verdiğim dersleri onunla müzakere odinco biribirine karışlırıp kıt'a — İleri. leyemezdi. Ben bu keşmekeğ ile uğraşıp kalfanın yerine bir mü- nasibini taharri ettiğim esnada idi ki (Ramazan) hulül çtti. Hattâ onunu buldu. On birinci günü mektepten içeriye hilâfı mutad bir haremağası Rasim'in kemali gurur ve azametle ders. ben içerdeki odada atururken — edildim. haneleri dolaştı. Baktı, sordu, en nihayet bana: — Hoca efendi, ağa efendi. mizin iradeleri var. Yarm ma. beyindeki dairelerine gelecek, iftar edeceksiniz. Dedi, çıktı, gitti. Ben ne bileyim; ertesi » gün kalfayı da alarak trena bindim, köprü, tramvay, Beşiktaşta i. zerek (Yıldız) a giden mahud yokuşu tırmanmaya başladım. O zamana kadar da ne mabheyni bilirim, ne kapısını!... Yalnız . zaktan sarayın hayali mimarisi ile âşinayim. (Hamidiye) camli. ni gecip de önü kalabalık koca bir kapıya doğru tevecelih eder etmez, bilmediğini biri yanaştı: — Efendi, nereye gidiyorsu. nuz? Benim zaten yüreğim bulant. yordu. Bu sualden hazetmedim. Fakat ne çare ki cevap verece. ğiz. Dedim ki: — Dârüsseâde ağası hazret. lerinin iftarlarma... — Siz netisiniz? — Makriköyündeki mMektebi. Durduk. Sail o kapıdan girdi, görünerek Gize eliyle: Gelin işar retini verdi. Yürüdük. Gittik... Gele göle, yerden yapma birkaç odalı bir binaya girdik ki hımca. hımç, vezir, müşir, balâ, ferik, Kazasker, mollar, Şamlı, Hav. ranlı, Mekkeli, Medineli, Bı& dadii, Müusullu, bahriyeli, itfi yoli sivil, bir takım med'üvin arasına sokulduk. Fakat yolda kalfa bana de. mişti ki: - geçen sene - Balefiniz Şükrü beyle de geldikti d& ağa hazretlerinin huzuruna çıktıydı. Sizi de çağırtır... Benim için de bir şeyler söyle, Ben de, bir: — Olur! İle bahsi kapattım, Salavat çeken, teebih ile meş. gul olürken kendinden geçen, ortada âmirane gezinen köse bi. rine zarf verenler mi istersiniz; o aralık (köse) beni gördü. Ça. ğmrdr. Eller cebinde, fena halde süzdükten sonra dedi ki: — Sen kimsin? Anlattık. — Gel benimle betaber! Yürüdüm. Kapıdan çıktık. Merhum Ahmet Rasim Dedi, Filhakika anlamış. — Meğer Ankaradakı, güreşler Ankara, 6 (A.A.) — Bugün öğleden evvel 19 Mayıs stadımda 5.000 den fazla bir seyirci yığmı öhünde amatör ve profesyonel Bgüreşçiler arasında güreşler ya. pıldı. llk karşılaşma amatör güreş. çilerimizden 72 kiloda güreşen Aziz Kipar ile Yaşar doğu ara. sında yapıldı. Birinci devresi beraberlikle neticelenen bu gü. reşi Yaşar Doğu 8 dakikada 40 saniyede tuşla kazandı. Sıra profesyonellere gelince, Kara Ali ile Finlandiyalı Pel . İlinen mindere çıktı. Bu laşma iki güreşçi arasımda ge. çen pazar günü yapılan güreşin rTevanşsı idi. 15 er dakikalık Üç devreye ayrılan bu kargılağma. nn ilk on beş dakikası Kara A, Ankara at yarışları- nın ikinci haftası Ankara, 6 (Hususi) — Aüka- ya sonbahar at yarışlarının İkin- cisi bugün Ankara hipodromunda yapıldı. Rehsicumhurumuz dâ ya » rışlara geret vermişlerdi. Saha çok kalabalıktı. Yarışların Yesmi noti- cesi güdür: Birinci yarış: 2 yaşındaki yerli saf kan İagi- lizler arasında mesafe TÜĞJ metre, 1 — Rol 52 kilo, binicisi: Muge tafa, 2 — Yetiş 58,5 kilo, bintelsi: Harvart. 3 — Foska 46,5 kilo,: binicisi: Ahmet Ganyan 8380. İkinci koşu: Üş ve daha yukart Yaştaki saf kan Arap allarma malhsustu. Baz- kurt ile Sava arasızda sıkı bir mük cadele geklinde Kecli- Neticede: 1 — Böozkurt 59 kilo, hinlcisi: Şandar. 2 — Bava 50 kilo, binleigi: Hor- vartı 38 — Örnek 57,5 kilo, hinielei: Ahmot- ; Plâse olmiyanlar: Budak, Yüke —— — — Al gu iki mecidiyeyi, bir OİOI'IİW: daha böyle baştndan büyük halt etme! Yallâh!.. Az kaldı yıkilm kalacaktım, Fenalık geldi. Herif, bir taraftan yanmdaki adama emir veriyordu: — Orada sarıklı, bir. çolak hoca var, onu da çağır... Ver şu mecidiyeyi Ona... Bunları kaprya dar götür! Kapıdan nasıl çıktığımı bil. miyorum... Kalfa koşuyor idiy. se de bana yetişemiyordu. Yal. nız şunu derhatir. ediyorum ki kösenin verdiği iki mecidiyeyi bizi kap'ya getiren adama ver. miştim. * Acata, böyle gayri memul bir hakarete neden maruz olmuş. tum? Bunu halletes etse (Ebüz. ziya) edebilirdi. Çünkü (Ağa) ile pek ziyade münasebettar Ol. duğunu bana söylemişti. Mette, bin de müdürüydü. Ertesi günü alessabah evine giltim, Macerayı anlatfımı. O da *â6tI. — Ben sana bti gece anlartm. Pelli;en’in vaziyeti İki haftadır Ankarada pro. fesyonel güreşler yapılryor ve bu müsabakalara güreş antronörü Pellinen de giriyor, Dört senedir milli takımımızı çalıştıran Finlandiyalı Polli, nen neden birdenbire profes, yönel oldu? Antrenörlükten gıkarıldı rar, çıktı mı? Yoksa hem antrenörlük yapmasma, hem de profesyonel güreşlere gitmesine müsaade mi odil. di? İşte cevapsız kalan sual. ler... Beden Terbiyesi glâkadar gübesinin bu hususu tavzih etmesini bekliyoruz? Pelline. nin vas'yoti, çıkarıl ı ise ye, fine klm getirildi » Düyordu. Merhum müşarün'iley. | | (Kalfa) muttasıl: — Bizim hoca efendi, ağa ' hazretlerini iatiyor. | Haber verin. , Dermiş!.. Halibuki ben kim?., Ağa.li müşarün'ileyh kima?.. Gö. rüşmek istömek kim ? Mahaza (Ebüzsiya) zatı me. | seleyi anlayınca (köse) yi ağaya | şgikâyet etmiş ve ona uzunca bir | Azar isşittirmiş.. Bunu ertesi ü'.. nü yine mektebe gelen genç siyabinin: — Ağa hazretleri, kendi ma. | lümatları olmadan hakkınızda | Vukubulan muameleden — dolayı Tâzımgelenleri tekdir ettiler. Bu akşam, y z, iftara buyura, cfıkş:n:ı. Ben sizi kapıda. bekle. rim! Dedi, filvaki teşrifatı Galib Paşa merhum ki o esmada nm kâtibi hususlliğinde bulu. görmek hin sofrasında iftar ederek hat. | M_ıeum ve iltifat ile de tatyib Tinin güzel hamleleri ve bariz üstünlüğü altında geçti, İki da. kikalık istirakatten sonra, İkin. sel, Hamurcan, Bora- Mesafe 1400 metre di Ganyan 480, plâse birinciye 160, WM. 135, üçüncüye 155 kuroş Üçüneli koşa: Ziraat Bankası koşusu olup İn- Biliz atları arasındaydı- 1 — Romans 58,5 kilo, binicisi: Davut, 2 — Yatağan 58 kilo, binicisi; binicisi; Bu yarış Remahs l4 Karanfil - rağımda bir mücadele helinda gç- ti ve neticede Karanfil fazla efor garfederek Yatağana da geçildi. Plâse olmiyanlar: Özdemir, Ka- ya, Abinburö, Tais, Gonce: Ganyan: 230. Plâse: — Birinciye 115, ikinciye 1860, üçünciüye 140 kuruş verdi Dürdüncü kosn: Üç ve daha yukarı yaşlaki maf kan İnğilir at ve kısraklarma mabh sus satış koşusu idi- Mesafesi 2000 metre olan bu kaşada - fovkalide bir sürpriz oldu: Netloede: 'engi (Baki Parista) 58 ki- , binicisi: Filips, '2 — Mis 50,5 kilo, Binitisi: Ah- met 3 — Göürayak 47,5 kilo, biniclel; Hüseyin. Plâse olmıyanlar: Tomru. Tağk pmnar. Ganyan 700, birinciye plâse 280, Tkinciye 160. Beşinel koşa: Üg ve daha yukarı yaştaki ya. lo, ı — Poyraz 62 kilo, binicisi: Davut, 2 — Şehnaz 45,5 kilo, binicisi: Horvart , 3 —- Nirvana 62 kilo, binicisi: Mestafa: Plâsa olmıyanlar: Baskın, Meh- lika ve Tavsir. Üç ve dördüncü koşular arasm- deki çifle bahiste Romans Çongi giltini tutanlar 16 lira kazandı'ar ı GÜNDEN GÜNE I Musevilerin - Türkçesi üsevi vatandaşlarm, Di. vi Ginlerinden birinde, buzdanböyle aralarında Türk. çe konuşmaya and içtiklerini bil 'm-ııumır.yı Merhum Sıbıılk Zirsat Wekili Sabri kulakları çınlasın. O muühte, rem zat, bu gayeyi gerçekleş. tirebilmek için, hir Kanun çt. kartabilmek arzusuma kadar in başlangıcından itibaren... Ö vakittenberi tramvayda, tünelde, va; , trende, yol Üstünde, dükkânda, bilhassa eumartesi, paâzar günleri, ek.. Beriyetle doldurdukları geniş halk eğlence yerlerinde, biri. birleriyle Türkçe görüştükle. rini igşitiyorum. Bazılarma, — şivelerini pek tabil şekilde mazur görerek — kulak ve. ririm: Hakikaten enteresan geyler konuşurlar, Bazan bu konuşmalarından, — ekonomi vadisinde istifadeler temini dahi mümkünm. Tevekkeli ken. dilerinc zekâ ve kiyaset izafe etmezler. Nelerde biliyorlar!, Fakat bazan işi saprtarak, yine konuşmayı İspanyolcaya döktüler mi, işte o zaman in. sanın canı sıkılıyor. Bu, bir bakıma, tatlr bir hikâyeyi, en can alacak noktada kesiver. mek gibi bir şey oluyor. Lâ. kin hakikatte eski bir alış. bök “Yanie bir yi içinde " , bi $ “Kâ. ni” olamaz ya... BuMw olsun hosş görmeliyiz. HİKMET MÜNİR Tâzımgelen bir ü VAKTI' : İsim ve adresi biz. de mahfuzen bulünan bu va. tandaşım şikâyetini yukarıya yazdık. Halkt kandırmak için her türlü gayri meşrü yola sa. pan bu gibi kimselerle esaslı İt olarak: *" bir teşkilât Vaşington, 6 (AAJ) — Öğre- nildiğine göre, Amerika halen Av- Tupa sularında bulunan Amerika bandıralı torpido —muhriplerinin gri çağrılmasına karar vermiştir. t tedbirin hedefi bu - torpidu muhriplerinin geçenlerde İngilt», reve satılan torpido Mmuhrin'grili karıştırılmasına mani olmaktır,