M___ =îa anlı bir t | Tite, anınu! bürinci de- biriyle evler. Kieklin'i çöelik k levhası Bütüm Roma, bu güzel- ,f“ e k bir yaradılış varmış. t Süğtmen asil kadınlar, yab ile şöhret bulmuş o" Naş Gorama bu harikalâde e x b&;:j' kuşu başına kondu.. Zamman, güzelliğine h:::î" için mi, yoksa ta Bt e neler vaadettiğini İşin çetlerin ilhamr ile hisset- h Ğ:illnmı. Maroziya N.,_ bükmekle karşılık © vakit asil kadırlar bu Güzel kızın gururunu wîıipe:, fakat Maro: soğukkanlılık ve —— —'*_lbdedı bulunmuştu. m':* yılında Sinyor AL lenen Mariziya, çok am bir kavgada ile dul kalınca, dün- Gdoğmuş gibi derin bir Omanın ne kadar ba- tri varsa kalplerini L Ya hepsine gülümseyor, —"*l kalbini ve '::k büyük bir mülk al. > fatmr arttırmıyordu. “Aroziyanın bu devtesi- eder: A 'ei Üi Yeni e TET İ f 7 ğl' 2 'Yanın âşıkları kendisi- . 'ı'l::iklef, hisarlar ve ile hediye ve tem. başladılar. Bir zaman n etrafındaki arazi Mmühim bir kıamı bu geçmişti, ki burala- v );";"il' İle h —_—hk makamına ge x Arada azlettirdiği Pa- Janı bapsettirmiş ve qmlhnı dukasının öliür NÜ hrk defa dul kalan Ma. h nqunh elmar memiş bilâkis erkek pençesi altına Rüzelliğine bir de fettanr ŞÖİ SRm L İ bütün erkânın itira- —_ Papalık makarmmına o* Nl:_""" Hüg öö. Pro yar olmuştu. N—" '1’: g:;hmek için İyplolar Bözünü oyduran, ak- %WW birer bi- gltak kendisini İtalya >en ü e- lmak — böli H—:'uımuchllılıı'yoctlllî kl; İünuyordu. krala: p. dediler, şim" yüz kişi Mb:':n- olan e: —:maı Tâzımdır. * Hüg'ü düşündüre- "îll:ldî ::h eski ııi:lt. — talya tahtına getir" :u.?ıq. iktidarının yapahilce fazlasiyle başaran aei "iilrez Knm dan biridir. Maro- f I'Iq X yt P 7 ik adındaki bir oğlu, ÖğE hırçın ve sinizli bir ._.L" nn kocası kral he Ctli bir tokat yemiş" ha N annesine koşmuş iekkından gelmek için Mig'ütiyai İStemişti, | ş 5 elindeki #nası olmayı, oğlunun | K ::;ıd’“ intikamıma tercih ,, qwh fazla olmamasını N ..n;üni © an için dinlr. , _.ı,'l'h! pekaz sonra Ve kraliçeden mem K k İyabancı gakelelerde HÂDİ SF ERİ Akdeniz filolarına Akdenizdeki İngiliz, Fransız ve İtalyan donanmalarının kuman. Ganları Amiral Esteva, Guning. hamı ve Kavaniyari'dir. İngiliz ve Fransız müttelfik do. nanmasınm müşterek faaliyeti şu şekildedir. * Akdenizin — garbını Fransız, şarkını da İngiliz donan. ması idare etmektedir. Müttefik. lerin kara otdularının Fransız ge. mnerali Gamlin'in idaresi altında bulunması gibi Akdenizdeki müt. tefik donanmalarının başkuman. dası da İsgiliz amirali Guningha. mın elindedir. Amiral elli altı yagada olup İngilir deniz mahafilinde yüksek kabiliyetleriyle tanınmış bir ku. mandandır. O hayatın kırk üç se. nesini denirde geçirmiştir. Faaliyeti daha fazla muhripler , üzerindedir. Muhriplerin Akde. | niz için hususi bir. ehemmiyeti vardır. O yirmi sene müddetle | Akdenizde — dolaşmıştır. Cihan harbi zamanında — Çanakkalede harp eden kumandandır; İspanya | vatandaş harbi zamanında da İn. giliz Akdeniz muhripleri — filosu kumandanı idi. Geçen sene yazın harp patlamadan az zaman evvel Akdeniz hakkındaki geniş malü. matı dolayısiyle Britanya bahri. yesi genel kurmay reis muavinli. ğinden Akdeniz donanması baş. kumandanlığına getirilmiştir. Guningham donanmasının kuv. vetlerini ve zayıf taraflarını çok iyi bilir. Bu zayıf taraflar Ön larak Franmsa ile - Pransız şimal Afrikası Aarasındaki rabıta ve Malta adasınım kolayca bombar. dıman edilebilmesi misal olarak gösterilebilir. Fakat o, vaziyetin İtalya için de başka türlü olmadığını bilir. t. da şimali Afrikada müs. temlekeleri vardır. İtalyanın da sancleriyle ve demiryollariyle talyan sahilleri Fransız sahilleri. ne nazaran on defa daha uzmun. dur. İtalyan dananması başkuman. danı Amiral İtalyanın (zayıf noktalarında) hiç bir za. man hayale kapılmamıştır. Ca. Amiral Guninghamın en kuvvetli rakibidir. Bu İtalyan amirali de altmış üç yaşında olup askeri mahfillerce büre generali diye anılan — tipik nümunesidir. Dört çocuk hakkında karar verildi Beyoğlunda, Ağacamiinde otu. ran Fransuvanın bir gece yarısı evine girerek ellerini ve gözlerini bağladıktan sonra paraları ile ba, zı eşyalarını çalan Marko, Kirya. ko, Jorj ve Raul adında dört ço. cuğun muhakemesini yapan bi. rinci ağır ceza mahkemesi — dün kararını bildirmiştir. y Mahkemenin kararına göre ya, şt küçük olar Jarj 5$ ay, Kiryako ile Marko bir buçuk sene ve Paul de 2 sene 2 ay 20 gün hapis ya. | tacaklardır. | —e Limanda iki kaza Evvelki gece biri limanımız. da diğeri Marmarada iki deniz kazası olmuştur. İzmitten limanımıza gelen 17 tonluk İhsanıhüda motörü İzmit körfezinden çıkmış ve sahili ta. kiben ilerlerken goce sonra saat iki sıralarında Ytl . dırım isimli bir motörle çarpış. mıştır. ânci kaza da Anadolu hisarı açıklarında olmuştur: Kavaklarda oturan Recep ba. lıkçı sandalile köyüne dönerken Şile limantdna ait İsmailin 20 tonluk Hikmet ismindeki motö. rünü görmüş ve sandalını ar . kasına bağlamak istemiştir. Fa | kat ib atarken birdenbire sanda. | lr devrilmişti, kendisi denize yu. | varlanmıştır. Recep kurtarılmıs | sa da sandal batınıştır. kraliçeliği | nun olmuyan İtalyanlarla bütün Bu Romayı muhasara etti. Sarayı alt: Üst ederek kralı, kraliçeyi ve pa payı ebediyen tarihe gömdü, Ve | Maroziya, haşmetli bir ömürden sonra sön günlerini mahpushanc. nin rutubetli zindanında bitirdi. Mesleğinin çok ar bir kısmını denizde geçirmiştir. Daha fazla nezaretlerde ve bahriye dairele. rinde çalışmıştır. Cavagnari bü. yük bir teşkilâtçı ve idarecidir. Esasen Musalini de iyi idareci ol. mıyan memurları kendi malyetin. de çalıştırmak itiyadında değil. dir. Üç sene müddetle krallık de, niz akademişini idare eden Ca. vagnari sonra Spegia'daki devlet tersanelerine müdür olmuştur. 1933 yılındanberi bizzat Duçe. dare ettiği bahriye nezareti müsteşarlığında ve İtalyan deniz küvvetlerinin genel kurmay baş. kanlığında vazife görmektedir. Orta boyda bir adam olup, be. yaz amiral üniformasını gayet za. rif bir şekilde taşıdığı için amiral kimler kumanda ediyor Cavagnari Romalı kadınları cez. beden bir zerafettedir. Onun kes. kin hâtlr yüzünde ağır düşünce. lerini okumak mümkündür. O kendi kanaatine göre İtalyanın büyük bir Okyanus devleti olma. sını temin edecek hir donanmaya sahip olması için yapılrmış olan büyük bahri silâhlanma progra. munın teşvikçisidir. Bu harpten az evvel Fredrik. hafene giderek Alman deniz kuv. vetleri gefi amiral Rider ile mih. ver siyasetinin donanmaya süreti Belçika erkânıharbiye reisi General Mişiel mü- Belçika erkânıharbiyesinin rei. si General Mişiel'in bir tek for. mülü vardır!: “Mukavemet et. mek.” Fakat bugün yalnız General Mişiel değil, bütlüin halk silâh el. de ayaklanmış bir halde Alman taarruzuna karşı koymaya çalış. makta ve Hitler ordularını mu. vaffakıyetsizliğe uğratmaya gay. zet etmektedir. Belçika ordusunun sevk ve i. daresi Gencral Mişielin elinde. dir. General Mişiel 59 yaşındadır. 1881 senesinde Brükselde dünya. ya gelmiştir. On bir yaşında iken askeri mektebe kaydolar — Mişiel 1903 senesinde 12 rici alaya mü. Yâzim olarak iltihak etmiş, 1912 de erkâmharp çıkmış ve 1914 de Liej müstahkem mevki erkâmı. harp heyetinde bulunmuştur. Umumi harp sırasında Yser nehri üzerinde dövüşen Üçüncü fırka kumandanı General Jak'a mükemmel bir mesaf arkadaşı ol. muştur. 1918 de muzafferiyetten sonra erkâmharp zabiti olarak ismi şe- ref listesine geçen Mişielden fev- kalâde takdirle bahsolunmuş, bil. hassa Flandır taarruzunda zekâ, bilgi ve ceşaretiyle kazandığı müuvaffakıyetlerden bahsedilmiş - tir. Harp akademisinde muallim Macaristanda |i 'kemmel bir askerdir olan General Mişiel birinci kolor. du erkânıharp reisliğinde bulun. muş ve otdan evvel de üç sene alay kumandanlığı yapınıştır. General Mişlel 1937 senesinde erkânıharp generali olmuştur. 10939 eylül seferberliğine kadar harbiye nezareti zat işleri müdür. lüğünde bulunan General Mişiel, derhal kıtaya iltihak etmiş ve bir süvari fırkası başına getirilmiş. tir, Eski Belçika erkânrharbiye re. İsi General Van den Bergen ge. gçen 2 şubat tarihinde — vazilfeden mfline rica ettiği zaman bu yük. sek vazife General Mişlele veril. di. Mükemmel! bir harp şefi Belçikanın yeni © reisi kelimenin tam manasi, harp şefidir. Kendisi harbin her safhasını görmüş, mükemmel tec. rübeler geçirmiştir. General Mi, 1 mükemmel bir muhariptir. n evvel kendisi şöyle de. mişti: —- Henüz harp etmiyoruz, Fa. kat bir gün buna mecbüur kalırsak muhakkak ki Fransızlarla bera. ber olacağız ve aşlanlar gihi dö. vüşeceğir.. İşte aslanlar gibi dövüşülecek ©f İt kok ordu seferber edildi Bu hareket Macaristanın muslihane emellerine Alman hududü, 16 (A.A.) — Havas ajansı: Almarn istihbarat bürosu, Bu- dapeşteden istihbar ediyor: Resmen — bildirildiğine göre Szekasfahrvar ve Kassa - kolor- na ilhak edilmiş olan arazi aha- Hsindendir. Bu seferberlik, bu a- delil imiş! | | 3 — VAKIT Çıkan kitaplara bir bakış İki yeni kitap Biimde bir kitap duruyor; Ankara üçüncü orta okul mü. dürü Zuhüri Danışman'ın “Bir Muallim Konuşuyor, (1) adlı eğeri, İkinci cildini de sonradan neşredeceğini haber veren mü- ellif bu İlk eserinde yeni bir hatıratçı vüzubiyle karşımıza çıkmıştır. Reel dünyadan alın- mış ve hayal kanevası içinde düzene sakulmuş telif pek çok eserler yazılmış olmasına rağ- men Ahmet Rasimdeanberl baş kalan edebiyalımızın hatırat köşesine henüz otorite ile hiç kimse geçip oturmuş değildir. Hatıralar, kalamızın içinde saklı ve dilediğimiz zaman say- falarını çevireceğimiz sayısız kitaplara benzerler. Bir kitap bize bazan bir ömrün hikâye. sini zevkle seyrettirir, bazan da bir comiyeti, bir hayatı ib. ret alımacak bir dersler silsile- Bi halinde karşımıza çıkarır. Bay Zuhürinin bu eseri adın. dan da anlaşılacağı üzere ger. Çi bir mesleki hatıralar yığının. dan ibarettir. Fakat onun bi- rinci cephesi, maarif hayatımı. zın Moşrutiyet sıralarından bu. güne kadar içinde bulunmuş nazır, muallim, talebe, idareci hülâsza her srmnıf tiplerini birer geçit resmi yaptırarak zevkle bize dinletmesi ve bu arada bi- rer de moralite duygusunu ağı- laması, ikinci cephest de bir hatıra yazılırken güsterilmesi gereken samimi!liğe örnek ol- masıdır. Bu değerli eseri oku- yucularıma, maacifle ilgili bu- lunanlara, muallimlere hara, retle tavsiye ederken, müelli. fin vaadetiği ikinci cildi de bir an önce hediye etmesini bek- Terimi. Zola ! Nisan 1840 ta doğan bü. yük Fransız romancısının yü- züncü doğum yılı dolayısiyle geçen ay bütün Fransız gaze- to ve mecmtalarında yazılar, saygı hisleri, yesrim ve hatıra- lar neşredildi. bu arada Yeni Adam macmuasında derhal bu alâkanın memleketimizde de mevcut olabildiğini isbat edici bir surette Hüsamettin Bozok'- tn Zola hakkında bir etüdü- nün intişar ettiğini gördük. Başmdan itibaren zevkle takip ettiğim bu yazı silsilesi şimdi halinin talim ve terbiyesi mak. | sadile yapılmıştır. Aynı maksat- la bir çok motorize livalarla sü. vari livaları da seferber edil- miştir, Moskovaya gidecek Yugoslav siyasi heyeti hekkında | Sovyetlerle Yugoslavya arasın- da müzakereler oluyor Belgrat, 16 (A.A.) — Röyter: Yakında Moskovaya gidecek Jolan siyast heyetin kimlerden Müteşekkil olacağını tesbit için müzakereler devam etmektedir. ıiıyımin kati tarihi ve he- defi Yugoslav ekonomik hoyeti. nin Moskovadan getireceği ne- Ücelere bağlı olacaktır. Bu he. yet yarım Bükreşte olacak ve kı- sa bir ziyaretten sonra önümüz. deki cumartesi günü Belgrada vazifesi iki memleket arasında diplomatik münasebetlerin tesi- Si olacaktır. i hiç inkişaf derpiş edilmemesi icap edeceğini beyana devam etmek. te iseler de memleket müdafan- sından mesul olan mahfillerin İ. ı talyan politikasının tamamten temini arzusunda oldukları anlaşılmak. N. A. ' gelecektir. Yeni heyetin baslıta ! tadır. Altın 22,20 kuruş Altın fiyatları müthiş bir sü- ratle yükselmekte devam etmek. KARAARAAARARARRORRARORİ B DÜŞÜNDÜRÇE $ GÖRÜP KAARARARNA mandanlar, başıbozuk er. harpler : — Bu nasıl ı? yanlış işte harp, | gey gösterdi. — | olanca hızi, bütün kanlılığı, tekmil kudurluğuyla başladı. Yüzlerce kilometreli milyonlarca insan boğuzlaşıyor. Geçen akşam Paris radyosu: —- Cephayi veriyoruz! Demiş ve kulaklarımızı sağır etmişti. Binlerce kilometrelik ha. va üzüle süzüle gelen barp gürültüsünün artığı böyle olursa, artık kenditinin ne olduğunu kestirmek - güç bir şey sayılmaz. Altı bin yıllık ilim, fen, ahlâk, medeniyet insanda ilk orman ve mağara vahşisinin azgın mirasını söküp atamamış, Hâlâ fırsatların çıktığı gün, yine sırtında kaplan postu, elinde kanlı kalkanı ve u. luyan ağrında yamyam dişleriyle No fazilet, ne merhamet, ne u- tanç siperleri, onu durdurabildi. hatlarda | 17 CUMA 1840 daha genişlemiş ve Zola'nı sosyete ve dünya içerisl mevkliini de Izah eder bir da kitap olarak önümde bu nuyor. Fransız cemiyetinin ©, konomik, sosyal, hülâsa bütün müesseselerinin tekâmül et- mek üzere buliran geçirdiği bir strâda dünyaya gelen ve sanat vadisine atılan bu büyük Yo mancı, kısaca, devrinin, btitün göri, romanesk, hâlâ safsatacı telâkkilerini süpürüp, ilmin, teerübenin, en çok gerçekleşe bilen hakikat dünyasıma ayak uydur! Ondan sonra no caki sa: yenl! ve flert sanat için bir kı ku kalmıştı. Bize tabiatin, miyetin bütün çalkanışını res. meden ve gelecek dünyaya alt iyi ümitler baslediğini anlatan usta romancının tesiri bütüm dünyayı aşınış bulunuyor. A. merikada, Sovyetler Rusyasın. da, Almanyada, İngilterede, blazat Fransada yazılanları. yakın, hakkında teveceül sos- leriyle, ştikran duygulariyle dolu yazılar bulunan bu büyük l insan Türk edebiyatının meç- , hulü değildi. Servetifünuncu- lar deyrinde pekâlâ mevcudi- yeti bilinen ve günün bedbin, aristokrat. ruhlu cemiyeti gibi korkak, dilâiz ve ümitsiz ede, e ERE Ş N SE biyatçılarına rsarari — olarak kendini gsevdiremiyen — Zola, 1923 ihtllğlinin arkasından | müsbet zihniyete, realite âlemi. ne kavuşan Türkiyede hayli merak, sevgl ve alâka uyandır- mıştir, Hiç şüphesiz ki büyük romancı Halit Ziya ve arkadaş- larına Pol Burje yerine “Ha- kikat,, romancısı tesir etmiş ol- saydı belki bugün roalist ede- biyat bizde de bütün ntlans- ları, esasları ve detayları İle teşekkül etmiş bulunacaktı. Müellifin eserin sonuda koydu- &u “Dilimizde Zola,, başlıklı bir yazıdan, bindo Zola sevgisi. nin, devrimize yaklaştıkça ço. Baldığını,, anladığımız halde gariptir ki bu hafta çıkan “Ye- 4 ni Ses,, mecmuasında “Bohçet f Akalp,, imzasını taşıyan bir ? makale garip tonakuzlar için. do, Zolanın Fransada ve garpte kıymetini kaybetüğinden bah- sediyor! Sonra da “Bizde ter. ecüme edilmesin demiyorum,. diyor ve en sonunda da “Zola için yapılan merasim orta sını- fın bugün Fransız idaresin- daki kuvvetli mevkiinden dola, yıdır,, diyerek sanat çerçeve- sinin bile dışıma çıkryor. Sanat tarihi içinde büyük rolü artık tefsircilere lüzum göstermiyecek kadar temelleş- miş, bellileşmiştir. Flober gibi. Balzak gibi, Şekspir gibi Zola da bilhassa bizim memleketi- miz için yeni müfessirler bek.. lemiyorlar, okunmak isttyorlar, Hüsamettin Bozok'un bu ye- rinde alâkasından dolayı min- net duymamak ciden gelmi. yor. RÜŞTÜ ŞARDAĞ çe AA Ki e a L Tei ErarAr ça ĞA e KT Si (1) Satığ yeri: Akba — Kitaevi, İ yazan: Zuhüri Danıyman. YARARAŞ ? suzluk, iç temizlikleri en kolay tekmelenecek şeylerdir. Kana su. | don evvel hücuma uğradılar, tezadlarla k de. Yeryüzü korkunç dolu. Birinin zalim, alçak | diğine, bir büşkası, şercf diyor, | hak diyor. Abidelerini, heykelle. risi, bütün çağların zekâ ve gö- nül yaratışlarını toprağa gömen. ler mezar oyuklarında yaşayorlar. Çatı en büyük tehlike oldu. Tari. he yeni bir devir katıyoruz: İn. devri. Taş, tunç, mağera, göl üstü ku. lübeleri devirlerindon binlerce yıl geçtikten sonra gelen bu “İn devri” insanlığın bence en büyük Cehannemler içinde zebaniler gibi vuruşuyoruz. Yarınki dün. yanın yarısı Ölse de, Öteki yarısı, kalkamıyacak kadar ağır yaralı 0- Tarak yerlere serilecektir. Bu mükâfat için mi çarpışıyoruz? HAKKI SUÜHA GEZGİN