DT Rörh k %'m uku g 'Sin F İr j l H :£ ? /e Ü FE B3 Ve . erF hakkında anket: Fakültesi Dekanı Bay Hâmidin fikirleri bG_!yannamesin- ı..Zîf_le)birşey yok şer beyannamesi arasında esas i. tibariyle büyük bir fark görme- mekle beraber bazı noktalara işa. vet etmişti. Eski hukuku beşez beyannamesi insanı ebedi salâha kavuşturmuş değildi. Acaba ye- nisi kavuşturabilecek miydi? Fa. kat her şeyden evvel bu fikirlerin tahakkuku lâzımdı. — Bu fikirlerin tahakkuku ka. bil midir? diye sordum. — Tabil kabildir.. dedi. Ve bu imkânın şu şartlara bağ- h olduğunu ilâve etti: —— Fakat her memleketin yeti, anlayışı, vasati fikri seviye- Bi, terbiyesi, hülâsa içtimat for. masyonu ve siyasi olgunluğu hat. tâ iktısadi büviyeti ve bilhassa fertlerin teşebbüs kabiliyetleriyle mütenasip olmak üzere... Bilirsi- niz ki prensipler başkadır, tat. bikat da başkadır. Fikren bir pren sipin mantıki oluşunu kabul et- mek demek, tatbikatında muvaf. fak olmak demek değildir. Unut. mamalı ki bir milletin içtimai ka- biliyet ve teşkilâtırı değiştirmek, kültür seviyesini ve terbiyesini yükseltmek, siyasi olgunluğunu arttırmak bir karar, bir kanun işi değildir. Tarihi bir tekâmül meselesi ra. man işidir, Bazı memleketler ol- gunluklarına göre bu fikir ve prensipleri az çok selâmetle tat. bik ve tahakkuk ettirmişlerdir. — Bu fikirlerin tahakkuku siz. €e kabil olduğuna göre beşerin salâha kavuşması için kâfi mi- dir? , — Bahse mevzu fikir ve pren. sipler her memleketin hususi şartlarına göre tatbik kabiliyetini haiz olduğuna göre her memle- keti ayrı Aayrı mütalea etmek lâ. zımdir. Ve tabil verilecek cevap da değişir, Hususl şartlara göre bu fikir ve prensipleri mütevazin ve salim bir tarzda tatbik edebi. len memleketler için bu hak ve prensipleri — husus? vaziyet ve Şşartlara göre — farla mevsimsiz veya gayri kâfi mmemle. ketler de vardır. Her memleket ve cemiyetin hususi şartlatı tet. kik edilmedikçe suallerinize mut- lak surette cevap verilemez ran. nederim, Profesör Hamit yeni hukuku beşer kanununün üniversel ol. maktan ziyade her cemiyetin bünyesine ve hususi şartlarına oygün gelmesi taraftarı görülü. 'yor ve Velsin ortaya atmış oldu- ğu bazı yeni fikirler de her cemi. yette Hilizlenmek imkânını bula. mıyacakları gibi bazı cemiyetlere de de eskimiş görüneceklerinden şüphe etmiyorudu. İngiliz tarihçisinin mevzuunu deşilmiş, fikirlerini işlenmiş bulan kıymetli tarih profesörümüze sor. dum — Sizce beşer hukukunun ko. runabilmesi için neler lâzımdır? — Her cemiyetin gayesi umu- mi menfaatlerini, müdafaasını, emniyet ve selâmetini tehlikeye düşürmeksizin fertlerini mümkün olduğu kadar maddi refah, mane. vi huzur, saadet içinde yaşatmak- tır. Bittabi fert de kendini mesut telâkki etmek iİçin ihtiyaçlarının gittikçe daha geniş bir ölçüde tatmin edilmesini, haklarının da her gün biraz daha çoğalmasını Arzu eder, Gerek fert, gerek cemiyet aynı gâayeye müteveccih olduğu halde tatbikatta iki taraf çok defa biri. birlerine muarız vaziyete geçer.. Çünkü ferdin dilekleri sonsuz. düur, Cemiyet de ahenk, müvaze. ne ve nizamın muhalarzasını her Şeyin Üstünde görür. Bunun için bu nizam ve müvazeneyi muhafa- za edebilmek için fertleri hak is- teme noktasında cemiyetin hu. kukf şartlarına uyguhn ve makul bir talepkârlıkta tutacak prensip ve hakların tatbikatında da cemi. yetin selâmet ve nizamını ihlâl tetmiyecek bir tempoda yürüye. Hörenenenenec ee İkinci Kısaca: l . . A . 'Heybeli vapurundaki hâdis g sayfamızda okuyacaksınız. Dün Heybeli vapurunda bir hâdise olmuş; haddinden fazla yolcu alan vapur, tesadüfen içer. $ de bulunan mıntaka liman reisinin müdahalesi Üzerine Haydarpaşaya çıkarılarak vapur kısmen etrafında izahat verdi Büyük imar hamlesi ancak harp sonu tahakkuk edebı'lecek Şehrin imar vaziyeli etrafın- da gazetecilere sık sık İzahnte tabulunmak lütfünü esirgemi- yen sayım valimiz Lütfi Kır. dar dün de üğleden sonra ga. * zetecileri makamında kabul ederek, gerek şehirde şimdiye kadar yapılan işler, gerekso bundan sonra yapılacak olan- Jarla — pasif korunma mevzuu etrafında aşağıda okuyacağınız şu mühim izahatı verdi: *ÇİNDE — buluzduğumuz l dünya vaziyeti münase- betiyle yapılan neşriyat mey- yanında, şehrimizde bir imar hamlesi bulunduğu, fakat ko. runma tedbirlerine lüzumu ka- dar ehemmiyet verilmediği £ şaret odilerek İstanbulun ha €t Alemle ve muhtemel teh kelerle alâkasızlığı tenkit e. dilmektedi İstanbul filhakika bir i- mar haroketi mevcut mudur?, Belediye reisi ve bu hareketle- rin dirijanı sıfat!le hemen iti- raf etmeliyim ki hamle olarak tavsif edilehilecek maalesef bir Imar hareketimiz yöktur. İstanbul gibi tarihl eserler ve âbidelerle dolu büyük bir gehrin imarı milyonlara mü- tevakkıftır. Milli Şefimizin Is. tanbul hakkındaki yüksek dü- şünco ve kararlarından ilham ve direktif alan hükümetimiz bu azimle işe başlamış, her se- endi bütçesinden beş ilâ yon tefrik suretile İstan- bul imarınt başarmağı düşün- müş, fakat harbin zuhuru bu. na imkân vermemiştir. *LK olarak Belediyeler bankaşmımdan yapılan & milyonluk istikrazı bir başlan- gıç olarak telâkki edebilirdik. Fakat bu paranın bile henüz tek bir santimine dokunulma- mı: Ştrr. Büyle olduğu halde gören- leore yeknazarda bir imar ham- Jesi hissini veren şeyler neler. dir?. Karşılıkları âdi bütçeden muhtelif tasarruflarla temin edilerek asfalt, parke, kaldı- rım ve satro gibi yollar içinde sarfettiğimiz bir milyon lira ile, beş on mektep, bir gazino, birkaç bahçe, ve nihayet plân- ları ve İlk hazırlıkları ikmal edilerek kısmen münakasaya çıkardığımız ve kıszmen çıkar- mak üzere olduğumuz bir bü- yük hastano, bir Şehir Tiyat. rosu, bir stadyum, bir pera- kende Hali, Taksim meydanı- nın genişletilmesi, Koska cad- desinin ve Beyazıt meydanının tevsil, Beşiktaştaki Barbaros türbesl etrafınım açılması, he- Jaların kaldırılarak yonlleri. nin İuşası, refüjlerin tanzimi vesâlre Kgibi işlerden ibaret kalmıyor mu? * STANBUL'luların, müh- mel, bakımsız cadde ve gsokaklardan ne kadar şikâyet- çi olduklarına her gün aldığım sayısız mektuplar en büyük bir delildir. Meydana getirilen bir kaç yolu Yamansız görecek bir İstanbulla tasavvur etmiyo- rum. EKTEP kifayetgsizliğinin istirabını çeken memle. ketimiz için beş ön mektebin hakik! ihtiyacımızı kargıla- maktan no kadar uzak olduğu- -— kültür ve terbiye seviye- sine, siyasi olgunluğa, iktısad! ve içtima! bir inkişaf derecesine yük. seltmek icabeder. Bu seviye ve olgunluk yüksel- dikçe iktrsadi ve içtimai inkişat tekâmül ilerledikçe beşer hukuku bem genişleyebilir, hem de ken. diliğinden korunmuş olur. MUZAFFER ACAR boşaltılmış.. istiab ? Valimiz Lütfi Brdar 'i e nu Maarifle ilgili olanlar el- bette pek iyi takdir ederler, İstanbulun Taksim gibi en mutena bir yerinde yegâne kll- çük bir teneffüs sahası olan bahçenin.bir miktar genişletii. mesi, ve nihayet boyaları dökü- lerek bir ahşap enkaz haline gelen bir bahçe gazinosunun kaldırılarak yerine, İstanbul hemgşehrilorinin gellp oturabi- leceğli modern bir gazino inşa- sı İstanbul için her halda mü- him bir hareket sayılmaz kana. Rtindeyim. Esasen Gazinonun ihalesi de harpten evvel yapılmıştı. Bu- nun gibi şehrin muhtelif yer- lJerinde birer harabe halinde duran sahaların küçük masraf ve ihtimamlarla halkımıza ve çocuklarımıza sıhbat ve neşe verecek birer bahçe haline ge- tirilmesi da bittabi bir imar hamlesi addedilemez. İN yatak olarak düşlindü- düğümüz ve bütün hazır. luklarını bitirdiğimiz Mecidiyo- köyü hastanesi filhakika bir milyon İHrayı geeçcek olan Üze- rinde çok çalıştığımız bir eser- dir, Fakat bu ihtiyaç şehir için mübremdir. Yarın bir harp vu- kuunda böyle bir hastahanenin memleket dahilinde mevcudi. yeti, hiç şüphesiz aynı zaman- da harp ihtiyaçlarımızı karşı- layacak bir büyük sıhht mües- sese olarak kabul edilmelidir. Şobhir Tiyatrosuna gelince: İmar hareketleri arasında yer alacak olan belediye sarayı ve büyük tiyatrao binası bütün müştemilâtile atiye bırakılımış- tır, Bugün için düşündüğümüz, İstanbul halkımı Tepebaşı ta- laşından ve Fransız tiyatrosu denen barabeden kurtaracak küçük bir binadır. Karşılığı yine belediyenin kendi adi bütçesinden temin edilecek te- miz, modern, mazbut bir tiyat. rodan "ibarettir. . TADYUM DA aşağı yu- karı ayni mahiyettedir. Balkan imemleketlerinde bile elli seno evryel meydana geti- rilmiş olan bu sahalar artık bu gün beğenilmemekte, yenileri yapılmaktadır. İstanbul Kgibi bir şehri daha fazla Stadsız bi- rakmaya kim razı olabilir. E- Basen Stad için ayrılan para hususf bir kanunla ayrılması emredilen ve Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü emrine ve. rilen paradan temin edildiği 1- çin belediye do İlgill addedil- memelidir. Perakende Hal teşebhbüsü bir iİmar hareketinden ziyade bir ıslah İşidir. Esas bina mev- güttüur. Mısırçarşısı. İçindeki dükkân denilen enkaz istim- JAk edilerek kaldırılacak, he. yeti Umümiyesinin eszas stili muhafaza edilerek harlef bir tamir ve dahili modern tesisat- Şayanı dikkat bir hâdise... Acaba bu gibi yolsuz hâdiselerin önüne geçmek için, mutlak surette, yüksek salâhiyetli bir memturun hâdise. ye şahit olması mı lâzımgelecek.?.. seaasenme eee eee sesereeceseamre AAA LaeAKErcEN la halkın ve piyasanın en zaru- ri bir ihtiyacı karşılanacaktır. Açılan meydanlar meyanın- da malâm olduğu üzere Emin- önü sahası harpten çok ünce buşlamıştır. Bugün bizim yap. tığımız başlanan bir işi yürüt- mekten ibarettir. Barbaros Türbesinin etra- fında istimlâk öttiğimiz binala- rı yıkarak şŞimdilik meydanı Bittabi — burası ecektir. Koza Koska eaddesini de bugünkil halile bırakamazdık. AKSİM meydanının tev- T siine gelince;: Hükü. metimizin İstanhul — şehrine yaptığı büyük fedakârlıkla kışla ve müştemllâtı elli bin lira gibi pek küçük bir bedel mukabilinde şehre bırakılmış- tır. Burası sade kırk elli bin liralık bir masrafla açılmakta- dır. Kismen enkazdan alınan bedel de ilâve edilerek asgarl bir külfetle bu saha tanzim e- dilecektir. Esasen Pasif korun- ma hareketlerinde gehirlerde büyük meydanlar açılması za. rarl görülmektedir. Bunları ve daha bir kısım ufak tefek işleri, Imar — hamleleri olarak kabul etmekte aslâ isabet yok- tur. Yapılan şeyler yapılması elzem olan ve senelik bütçele- rin derpiş ottiği işlerdir. Ağle- bi ihtimal uzun senelerin 1h- malleri ve hareketsizlikleri, bugünkü kırmıldanmalara fev. kalâde bir mahiyet atfına ge- bebiyet vermektedir. Yoksa i- mar bakımından yapılan İşler bizzat beni ve belediyeyi nslâf tatmin etmiyen şeylerdir. Sı: yın hemşehrilerimin de hâdise* leri aynı gözle görmelerini di, ler, ve Pasit korunmanım idâ, bettirdiği büyük teşebbüsler ve muazsam masraflarla bugün- kü küçük hareketleri karşış laştırmakta isabet olmadığınd kanli olmalarını rica ederim, * STANBULDA büyük mut- ' raflarla büyük tahaffuz işlerine filhakika fillen henüz başlanmamıştır. Fakat büyük imar hamleleri de yoktur. Mümkün olsa Pasif Korunma tedbiri olarak İstanbulda ilk. yapılacak iş, ahşap mahallele- ri ortadan kaldırmaktır. Esa- sen hükümetimiz bugünkü va- ziyetin icabettirdiği bütün ted- birleri almaktadır. İstanbulda yapılan bütün bu saydığımız işler, yukarda da söylediğim veçhile, senelik adi bütçelerden tasarruf edi. 3— V: Vali şehrvin imar VaZiyeti MART ei Bir iki nokta: Meslek ahlâkı ÇAfrodit) tercümesinin aldığı beraet kararı temyizde olduğu bugünlerde başka başka müter. cimler adına başka haşka kitap. çılar tarafından piyasaya yeni ta. bılarının dökülmek üzeredir, di« yorlar. Meslek ahlâkmın Ankara cad- desinde bu kadar lâübali bir elle tutulacağına ihtimal vermek iste. miyoruz; vakıa bu caddede bir kitabın biribiri ardınca dört beş tercümesini veren kitapçılar gö. rTülmemiş değildir. Ancak bir ke. re kâğıt bolluğunda, sonra daha değerli bir eser üzerinde yapıları bu israfa bile o kadar çok acın- mıştı ki bunun bir de Afrodit gibi bir kitap için ve böyle bir kitabın da bu kadar derdini çekmiş ve ni- hayet bu kitabın hasılâtmı Erzin. can felâketzedelerine tahsis et. miş bir tabıa karşı yapılmasinı igerçekten ayıp sayacağız. Hakkı telif kanununun hüküm. leri de telif gibi tercümelere de şamildir; fakat bu, bir eserin bir« kaç mütercim tarafından ayrr ay« rı tercüme ve neşredilmiş olmüsı. na mani olmadıktan başka tercü. meherin her birini himayesi altn. da buluünduruyor. Neşir hürti« yeti ve ticaret serbestisinin bu zarurl neticesinden biraz da Tür- kiyenin en taze kitap için de ya. baner dillere bir tercüme hakkı födemek mecburiyetinden variste okuşu müessir olmaktadır. Bunun böyle oluşu Afrzodit'in yeni yeni tabılarını hazırlayip ye. ni baştan piyasaya çıkarmak için kime hak verebilir? Bizce hak vermek şöyle dur. ,sun böyle teşebbüzsleri meslek ah- "Tâkına bir tecavüz sayarız ve bu- ina benzer tecavür kargşısında her | mesleğin men'e kâli gelecek mü. teyyidelerle teçhizini pek faydalı buluruz, — Jen küçük moblâğlarla cidâl Kayretlerin mahsulüdür. Şim- diye kadar aynı bütçoe içerisin- e çalışan Tatanbul bolediyesi bugünkü mikyasta bir hareket yapmamış olmakla Pasif Ko- runmasını arttırmış doğildi. Pâramızı daha müsmir bir şe. kilde sarfettiğimiz için muaha- ze gdildiğimizi görerek müte. Hayyir oluyoruz. Yoksa Pasif Korunmanın e- hemmiyeli ve her şeye tekâd- düm etmesi noktasından kifü- se ile ihtilâfımız yoktur, ÜYÜK imar hamleleri tablatiyle harp sonu- na kalmaktadır. Ö zaman da harbin bütün teerilbelerini ge. çirmiş olarak müstakbel İstan- bulumuzu yeni İhtiyaçlara gö- re tanzim vo inşa etmek imkâ- nt kendiliğinden hasıl olacak- tır, Görüp düşündükçe “Kar,,In verdiği ders Bir gün hava bozdu. Bir avuç karz yağdı, AzıcıK Şört Tüz. gârlar eserek sular dondu. Yollarda çamu$ birikintilerinin üstü ince buz zarlariyle örtüldü. Bu, nihayet aylardanberi Avrupayı, Balkanları kasup ka- vuran soğuk dalgalarının minicik bir serpintisindon başka, blr şey değildi. Fakat İstanbulu altüst etti. Koca şehrin yol da- marları patladı. Yokuşlar, “Manneryahm,, hattının önü gibi karlara bulanmış otobüsler, kamyonlar, otomobillerle doldu. Şişhane yokuşunun, “Tozkoparan” m, Akaretler yamacı- nın, Gazhanc önünün fotoğrafları alımsaydı, bunları, Vin - Rus harp sahnesinden enstantaneler gibl gazetclere basmak kabil olurdu. Ben, o akşam birkaç arkadaşa söz vermiştim. — Bir taksi buluncaya kadar, canım burnumdan geldi. Arabayı bulduktan sonra da başka bir dertle karşılaştım. Şoför, korkuyor, yola çıkmak İstemiyondu. Dikkat ödiyor musunuz, ba korku, kutup yollarında, *Kop, geçitlerinde, Zigana tepelerinde değil, Sirkecide bir adamın yüreğini titretmişti. İşte bütün bunlar, bir avuç kar yüzünden.« Başlarımız, İstanbulun imar plânlariyle dolu. A- rada sırada Sarayburnunla Üsküdarı, Asür saltanatının asma bahçelerini Andıran dev kemerli köprülerle birleştirmekten söz açar, Adadan Modaya tüneller yapmak sovdasma düşeriz. İçi- mizde aslanlar yatar, Kafa tutar, börbürleniriz. Fakat bir gün küçücük bir hava bozması, bir avuç kar, bir damla buz, bizi kendi yurdumuzda tabiatin kölesi haline kor. Her sokak top- suz, betonsuz Majinolara döner. Niçin? Çünkü teşkilâtsızız. Bekleme yerlerinde parıl pa. rıl lüks taksiler sıralanır. Fakat yüzde beşinin bile zinciri, motörünü donmaktan koruyacak meşin gocuğu yoktur. Lüs- tiklerin çoğu silinmiştir. En hafif bir yokuşta tekerlekler, kar- lara gömülür ve “Luna Park,, oyuncakları gibi yerinde sayıp durur. Neden bu arabaların teçhizatı kontrol edilmiyor? Noden işletme bakkı verilirken, halkın adına onlara bu pek yerinde vazifeler yüklenmemiştir? Son kar, ne acınacak halde olduğu. muzu gösterdi. Bari bunu görüp yarma hazırlanalım. HAKKI SÜHA GEZGİN